14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 26 HAZİRAN 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Şimdi Ne Yapılmalı? Genelkurmay Askeri Savcılığı, Taraf gazetesin- ce AKP’yi ve Gülen’i bitirme planı olarak sunulan ve Genelkurmay Başkanlığı’nca hazırlandığı iddia edilen, İrtica ile Mücadele Eylem Planı’nın Ge- nelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlatılmadığı- nı, eldeki belgenin doğruluğu, imzanın Albay Dursun Çiçek’e ait olup olmadığı ispatlanamadığı görüşüne vardığı için takipsizlik ve görevsizlik ka- rarı vererek, dosyayı İstanbul Başsavcılığı’na göndermiş bulunmaktadır. Böylelikle belgenin doğruluğu kanıtlanmadığı için bu işin burada bittiği söylenebilir mi? Tabii ki, hayır! Nitekim Genelkurmay Askeri Savcılığı da, bu noktayı vurguluyor ve İstanbul Başsavcılığı’ndan bazı taleplerde bulunuyor. Bunların ne olduklarına geçmeden önce, bel- genin ülkede büyük bir çalkantı yarattığını belirt- mek gerek. Eğer bu belge doğru idiyse, durum çok vahim- di; iktidar partisi ve onu destekleyen güçlü cemaate karşı Silahlı Kuvvetler ülkeyi kaosa sürükleyecek bir komploya teşebbüs etmişler demekti ki, bu da çok ama çok vahim bir durumdu. Ama eğer bu belgenin doğruluğu kanıtlanamı- yorsa, ortada yine birincisi kadar vahim bir durum var ve birileri TSK’yi hedef haline getirmek istiyor demektir. Bu durumda, belgeyi ortaya atan Taraf gazetesi, belgesinin doğruluğunu ispatlamak durumunda- dır. Eğer ispatlayamaz ise, Taraf gazetesi; Türkiye’yi kaosa itmek, TSK’yi yıpratmak, Fethullah Gülen ve CIA’nın hesabına ülke çıkarlarını ayaklar altına almak, iftiracılık gibi suçlamalar karşısında sa- vunmasız kalacaktır. Öyle ya! Gerçekliği kanıtlanmayan bir belgeyle böyle saldırılara girişmenin başka bir açıklaması olabilir mi? Taraf gazetesinin bu konuda daha önceki tutumu da bilindiğine göre... Tabii İstanbul Başsavcılığı bu konuda üzerine dü- şeni yapmaz ise görevini savsaklamış olacaktır, ama yalnız bununla yetinmesi de yetmeyecektir. Aynı zamanda İstanbul Başsavcılığı; bu sözde belgenin kimler aracılığıyla, nasıl Taraf gazetesi- ne ulaştırıldığını da araştırmak ve soruşturmanın gizliliğini ihlal eden yargının tarafsızlığına gölge dü- şüren bu durumun sorumlularını da bulmak zo- rundadır. Bu sızdırmanın özellikle, polisten mi, yoksa yar- gıdan mı olduğunu ortaya çıkarmak zorunludur. Yoksa, insanların can verdikleri, sakat kaldıkları; hapishanelerde, parmaklıklı tutuklu koğuşlarında can çekiştikleri bu soruşturmanın güvenilirliği, do- layısıyla yargının adaletine güven ve rejimin namusu ağır şaibe altında olacaktır. Bu şaibe ortadan kaldırılmadığı sürece, Türki- ye’de TSK’ye, demokrasiye, yargıya ve mazlum- lara karşı F tipi komplonun yürütüldüğünü söyle- yen, buna seyirci kalan iktidarı zalim ilan edenler haklı olacaklardır. Bu arada bazı şeylerin birbirlerine karışmama- sı için ince bir noktanın üzerinde durmak gerek. Var olduğu iddia edilen, ama doğruluğu henüz ka- nıtlanmamış olan belgenin ortaya çıkardığı ileri sü- rülen durumda itiraz edilen, bir cemaat ve parti- nin gerçeğe aykırı olarak suçlanmasının önerilmesi mi, yoksa irticaya karşı önlem almaya çalışılma- sı mı? Yani, irtica ile mücadele TSK’nin görevleri ara- sına giriyor mu, girmiyor mu? Bu soruya şöyle bir uzlaştırıcı yanıt verebilirsi- niz: - Giriyor.. siyasal iktidar, TSK’ye irtica ile mü- cadele görevini verirse o da eder! Bu yanıt sorunu yine çözmüyor ve şu soruyu bir kez daha ortada bırakıyor: - Peki ya irtica siyasi iktidarı ele geçirmişse?... Olur mu öyle şey demeyin! Burası Türkiye abi- cim, burada olmaz olmaz... asirmen@cumhuriyet.com.tr 2-3 AY STERİL ORTAMDA TUTULACAK Yurtkuran tahliye edildi İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõnõn 12. dalgasõnda gözaltõna alõnan ve 17 Nisan 2009’da örgüt üyesi olduğu gerekçesiyle tutuklanan Uludağ Üniversitesi eski Rek- törü Prof. Dr. Musta- fa Yurtkuran sağlõk sorunlarõ dikkate alõ- narak tahliye edildi. Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Da- mar Cerrahisi Eğitim ve Araştõrma Hasta- nesi’nde önceki gün by-pass ameliyatõ olan, dört damarõ de- ğişen Yurtkuran dün normal odaya alõndõ. Merih Yurtkuran, eşinin tahliye kararõ- nõ gece öğrendiğini ve mutlu olduğunu belirterek “Aylardır gökyüzünü görme- diği için ‘gökyüzü- nü göreceğim bir oda olsun’ demişti. Tah- liye kararını önceki gece saat 24.00 sıra- larında öğrendik. Çok mutluyuz. Ar- tık odasının kapı- sında jandarma da durmuyor. ‘Türk hu- kuk sistemine güve- nim sonsuz’ demiş- tim, o da gerçekleş- ti. Bundan sonraki süreçte de bu güven içinde devam ede- ceğiz. Yaşarken yar- gılanacak ve yaşar- ken beraat ettiğini göreceğiz. Bu çok önemli” dedi. Ameliyat sonrasõn- da eşinin 2-3 ay steril koşullarda kalmasõ gerektiğini ve ziya- retçi yasağõnõn da uy- gulandõğõnõ anõmsa- tan Yurtkuran, “Bun- dan sonra eşimin sağlığıyla ilgilenece- ğiz. Tutuklanmadan 1 ay önce testis kan- seri ameliyatı ol- muştu. Buradaki te- davisinin ardından radyoterapiye baş- lanacak” şeklinde konuştu. ‘Fotokopidekiimzaylacezaolmaz’ İLHAN TAŞCI ANKARA - Askeri savcõlõğõn, “İrticay- la Mücadele Planı”a ilişkin soruşturma sonucunu açõklarken dikkat çektiği Yargõ- tay 9. Ceza Dairesi’nin kararõnda, fotokopi- deki imzaya ceza verilemeyeceği belirtili- yor. Daire, temyiz incelemesini yaptõğõ dosyada, “fotokopi ve onaysız belgelere dayanarak” hüküm kurulamayacağõ ge- rekçesiyle sanõklar hakkõndaki mahkûmiyet kararõnõ bozmuş. Genelkurmay Başkanlõğõ Askeri Savcõlõ- ğõ, İrticayla Mücadele Eylem Planõ belgesi ile ilgili açõklama yaparken, tek başõna fo- tokopi belgelerden hareketle, cezai ve hu- kuki sorumluluk doğuracak sonuçlara ula- şõlamayacağõna, bu tür belgeler üzerinde yapõlacak incelemelerden sağlõklõ sonuç alõnamayacağõna ve yapõlan soruşturmalar- da belge asõllarõnõn mutlaka temin edilmesi gerektiğine ilişkin yargõ kararlarõna gönder- me yaptõ. Örnek olarak Yargõtay 9. Ceza Dairesi’nin bir kararõ da gösterilmişti. Yar- gõtay 9. Ceza Dairesi’nin kararõ, fotokopi belge üzerindeki imza nedeniyle verilen bir cezayõ bozmaya dayanõyor. Daire bu kara- rõnõ, kapatõlan DGM’lerde görülen bir örgüt davasõna ilişkin mahkûmiyet kararõnõ görü- şürken aldõ. Savcõlõğõn koordinasyonunda polis tarafõndan terör örgütüne yönelik ger- çekleştirilen operasyonda, militanlara ait evde kroki ve belgelere ulaşõldõ. Kimi foto- kopi belgelerinde de militanlara ait olduğu belirtilen imzalar yer aldõ. Sanõklar ise im- zalarõn kendilerine ait olmadõğõnõ savundu- lar. Yerel mahkeme, fotokopilerdeki imza- lardan hareketle sanõklar hakkõnda çeşitli cezalar verdi. Temyiz üzerine incelemeyi yapan Yargõtay 9. Ceza Dairesi, “Sanıklar hakkında, fotokopi ve onaysız belgelere dayanılarak hüküm tesisi bozmayı ge- rektirmiştir” diyerek mahkûmiyet kararla- rõnõ bozdu. Askeri savcõlõğõn örnek gösterdiği Yargõtay 9. Ceza Dairesi kararõnda yapõlan soruşturmalarda belge asõllarõnõn mutlaka temin edilmesi gerektiğine işaret edip mahkûmiyet kararõnõ bozmuştu ‘Belge Genelkurmay’da hazõrlanmadõ’ kararõna karşõn TSK’nin gerekli çalõşmalarõ yapmasõ gerektiğini söyledi ve ekledi: Bundan sonraki süreci sivil yargı ele alacak Erdoğantatminolmadõ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Tayyip Erdoğan, Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ’nõn belgenin Genelkurmay’da hazõr- lanmadõğõ yönündeki açõklamasõna karşõn “Silahlı kuvvetlerin içinde bu tür gayret, çaba var mı yok mu, orada da bu çalışmaların ya- pılması gerekiyor” dedi. Erdo- ğan, belgeyle ilgili sürecin adli yargõda devam edeceğini söyledi. Bundan sonraki süreci sivil yargõ- nõn ele alacağõnõ kaydeden Erdoğan, iktidar partisi olarak suç duyuru- sunda bulunduklarõnõ anõmsattõ. Er- doğan, “Burada savcılık gerekli çalışmaları yapacağı gibi bizler de gerekli çalışmaları yapacağız. İnanıyorum ki silahlı kuvvetle- rimiz de gerekli çalışmaları ya- pacak. Çünkü silahlı kuvvetlerin içinde bu tür gayret, çaba var mı yok mu, orada da bu çalışmala- rın yapılması gerekiyor” dedi. İktidarõyla muhalefetiyle konunun ortak bir mesele olduğunu, muha- lefetin eleştirilerle kendisini bir kenara çekemeyeceğini kaydeden Erdoğan, “Onların da bildikleri, duydukları birçok şey olabilir. Bunları da ilgili mercilere bil- dirmesinde büyük fayda var. Bu ülkemizin ortak bir meselesidir. Demokrasiye gönül vermiş olan, demokratik hayatın vazgeçilmez unsuru olan tüm siyasi partilerin ortak sorunudur. Ve bunun mü- cadelesini de hep birlikte vere- ceğiz. Şüphesiz ki iktidar partisi olarak biz şu anda bu mücadele- mizi sürdürüyoruz. Nerede ne var, demokrasiyi zaafiyete dü- şürmek için nasıl gayretler var, bunun bizler menşeine nereye varırsa varsın inmenin gayreti içinde olacağız” diye konuştu. Erdoğan, askeri savcõlõğõn ardõn- dan Genelkurmay Başkanõ Orge- neral İlker Başbuğ ile görüşüp görüşmediğinin sorulmasõ ve “Ge- nelkurmay da gerekli çalışmayı yapmalı dediniz. Atıfta bulun- duğunuz nasıl bir çalışma, Ge- nelkurmay nasıl çalışma yapma- lı?” sorusu üzerine, “Bizim hafta- lık görüşmelerimiz oluyor. Ge- nelkurmay Başkanımızın bu ara- lar yurtdışı seyahatleri nedeniy- le bu çalışmalarımıza ara verdik. Bugün yapmamız gereken çalış- mayı da ben yurtdışına çıkıyo- rum, ondan dolayı yapamıyo- ruz. Artık döndükten sonra bu- nun değerlendirmesini yapacağız. Arama tutanakları tartışmalı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü, Ergenekon soruşturmasõna konu edilen çoğu belgenin “düzmece” olduğuna işaret ederken birçok ev ve işyeri arama tutanağõna sanõklar ile avu- katlarca itiraz edildiğini vurguladõ. Mengü, itiraz edilen arama tutanakla- rõnõ hazõrlayanlarõn da hep aynõ üç po- lis olmasõnõn dikkat çekici olduğunu söyledi. CHP Manisa Milletvekili Şa- hin Mengü, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda yapõlan ev ve işyeri ara- malarõndaki tutanaklara taraflarõnca yoğun biçimde itiraz edildiğini belirtti. Arama yapõlan kişilerin “Bu belge ba- na ait değil, odamdan çıkmadı” de- diğini anlatan Mengü, “Bunlar orta- dayken soruşturma belgeleri tar- tışmalı. Bütün itirazlı arama tuta- naklarında da aynı polislerin imzası var” dedi. Hukuka aykırı belge Hukuka aykõrõ delillerin de Erge- nekon dosyasõnda yer aldõğõnõ anõm- satan Şahin Mengü, “İddianameye bakıyorsunuz, yan dinlemeyle, te- lefon dinlemeye takılmış kişileri içeri almışsınız. Belgelerin çoğu hu- kuka aykırı elde edilmiş. Sanıklar ve avukatlarınca itiraz edilmiş. Niye hep bu üç polisin yaptığı aramaya itiraz ediliyor? Sistemli bir arama var” şeklinde konuştu. AKP’nin suç duyurusu şovu hükümsüz kaldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Eskişehir bağõmsõz milletvekili Tay- fun İçli, belge tartõşmalarõnõn geldiği noktayla ilgili olarak “Başbakan kü- çük düşmüştür, düşürülmüştür. AKP’nin şov amaçlı suç duyurusu hükümsüz kalmıştır” dedi. İçli dün parlamentoda düzenlediği basõn toplantõsõnda Başbakan Tayyip Erdoğan’õn Arnavutluk’a giderken yaptõğõ açõklamayõ üzüntüyle izlediğini bildirdi. İçli, “Başbakan küçük düş- tü, düşürüldü. Açığa düşmüştür, yanıltılmıştır. Cemil Çiçek askeri savcılığın açıklamasından bir gün önce ‘Fotokopi üzerinden değerlen- dirme yapamazsõnõz’ demişti. AKP içinde ciddi görüş ayrılıkları var. Başbakan, Çiçek’in görüşlerini dik- kate almadı. Askeri savcılığın yap- tığı açıklama ile AKP’nin şov amaç- lı suç duyurusu sonuçsuz kaldı. Devletin kurumları arasında gü- ven bunalımı var. Hükümet askeri savcılığa güvenmiyor” dedi. Sorumluluktan kaçıyorlar Askeri savcõlõğõn açõklamasõnõn Em- niyet Genel Müdürlüğü Kriminal Po- lis Laboratuvarlarõ üzerinde siyasi baskõ olduğunu ortaya koyduğunu ifa- de eden İçli, Erdoğan ve AKP sözcü- lerinin “işin yargıya intikal ettiği” yö- nündeki açõklamalarla sorumluluktan kaçmak anlamõna geldiğini söyledi. İçli, belgenin basõna nasõl sõzdõrõl- dõğõnõn araştõrõlmasõ gerektiğini vur- gularken Adalet Bakanlõğõ’nõn savcõ- lar ve İçişleri Bakanlõğõ’nõn da emni- yet mensuplarõ hakkõnda soruşturma başlatõp başlatmadõğõnõ sordu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ, Taraf gazetesinde yayõmlanan “İrticayla Mücadele Eylem Planı” belgesi hakkõndaki soruşturmanõn askeri savcõlõkça sonuçlanmasõnõn ardõndan bugün basõn toplantõsõ yapacak. Baş- buğ’un belgeye dayanarak yapõlan “darbe belgesi” yorumlarõna yanõt vermesi bekleniyor. Genelkurmay Askeri Savcõlõğõ önceki gün yaptõğõ açõklamada, belgenin Genelkurmay Karargâhõ’nda ha- zõrlanmadõğõnõ belirtmişti. Genelkurmay’õn internet sitesin- den dün yapõlan duyuruda, Orgeneral Başbuğ’un bu- gün saat 11.00’de basõn toplantõsõ yapacağõ dile geti- rildi. Başbuğ’un Taraf gazetesinde yayõmlanan İrti- cayla Mücadele Eylem Planõ başlõklõ belge ve son- rasõndaki iddialara ilişkin değerlendirmelerde bulunmasõ bekleniyor. Başbuğ, belgenin yayõmlanmasõnõn ve konuya ilişkin eleştirilerin yoğunlaşmasõnõn ardõn- dan Hürriyet Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Ertuğrul Özkök’ün sorularõnõ yanõtlamõştõ. BAŞBUĞ’DAN SÜRPRİZ BASIN TOPLANTISI CHP’Lİ ŞAHİN MENGÜ: BAĞIMSIZ VEKİL İÇLİ: Meclis’e manken konukManken Tülin Şahin, Dünya Uyuşturucu Kullanõmõ ve Kaçakçõlõğõ ile Mücadele Günü ve Meclis Araştõrma Ko- misyonu kitapçõğõnõn tanõtõmõ dolayõsõyla TBMM’de dü- zenlenen toplantõya katõldõ. Şahin, Tayfun Talipoğlu ile birlikte TBMM Başkanõ Köksal Toptan’dan plaket aldõ. Tan, CHP’li Ağyüz’ü kızdırdı TV 8’in Ankara program müdürü ve spiker Erkan Tan, aynõ toplantõda yaptõğõ konuşmada, “Bu ülkede ilericili- ği ve çağdaşlõğõ resmi veya özel davetlerde alkollü içki içip içmemeye indirgeyen sapõk bir zümre var. Bunlarla nasõl mücadele edeceksiniz bilmiyorum” dedi. CHP Ga- ziantep Milletvekili Yaşar Ağyüz, Tan’a, “Bu yakõşõk bir ifade olmadõ. İçki içmek ve ilericiliği bir tutmanõzõ anla- madõm” diyerek tepki gösterdi. Ağyüz, Tan’õ yaptõğõ ko- nuşmadan dolayõ eleştirdi. Bunun üzerine Tan ise “Siz de mi onlar gibi düşünüyorsunuz sayõn vekilim” yanõtõnõ ver- di. Araya eski Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik girdi. TBMM Başkanı Toptan, Tülin Şahin ve Tayfun Talipoğlu toplantıda şakalaştı. Fakat silahlı kuvvetlerin içeri- sinde ne gibi çalışma yapılması gerektiğini de başta Genelkur- may Başkanımız olmak üzere hepsi zaten gayet iyi biliyorlar ve gerekli çalışmayı da yaptıkları inancındayım” dedi. Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çi- çek de dün yaptõğõ açõklamada, “Fotokopiden belge olmaz” şek- lindeki sözlerinin çok önce yaptõ- ğõ bir açõklama olduğunu söyledi. Çiçek, askeri savcõlõğõn kararõna iti- raz edilebileceğini belirterek “De- mek ki daha henüz kesinleşme- miş. İkincisi işin İstanbul Cum- huriyet Başsavcılığı’nca yürü- tülecek bir boyutu var” görüşü- nü dile getirdi. Çiçek, askeri savcõlõğõn kara- rõnda belgenin aslõnõn olmadõğõ- na dikkatin çekildiği anõmsatõlõp, “Bu belge kurumları karşı kar- şıya getirmek için üretilmiş olabilir mi” sorusu üzerine, “An- ladığım kadarıyla askeri sav- cılık, işin bu kısmını İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na bı- rakıyor. Demek ki ortada bit- miş bir durum yok” dedi. Başbuğ, Ertuğrul Özkök’ün soruları üzerine belgenin gerçek çıkması durumunda “Silahlı kuvvetlerin bu konuda çok ciddi ve şeffaf olduğunu, gereken neyse onun yapılacağını” dile getirmişti. Başbuğ, “Ya belge sahte çıkarsa” sorusuna da “Ne yapacağımızı hep birlikte göreceğiz. Bütün Türkiye görecek” yanıtını vermişti. ‘TÜRKİYE NE YAPACAĞIMIZI GÖRECEK’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle