Katalog

CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada İşlerimin yoğunluğundan kitap okuyamadığım için kitaplarınızı da alamıyordum. Yazılarınızı okumakla ye- tiniyordum. Şimdi yazılarınız olmayınca kitaplarınızı aldım. İlk okumakta olduğum Orta(daki) Asya Ülkeleri. Kitap- taki yerler ve kişiler o kadar güzel anlatılmış ki, ora- larda gibi hissediyorum kendimi. Ellerinize sağlık. Yakında yazılarınıza da kavuşmak dileğiyle...” Mektubu okuyunca, kitaplarımı düşündüm. 23. ki- tabım önceki ay yayımlandı. Bunlardan 11’ini ana hat- larıyla paylaşmak istiyorum. Ortak özellikleri şu: Çok yakından en uzağa kadar dünyanın çeşitli ülkeleri- ne ilişkin. Dünyanın bütün ülkeleri bana yakın gelir aslın- da... 11 kitap kendi içinde ikiye ayrılıyor. 8’i gezi notla- rı havasında. Sırt çantamla gidip dolaştığım, sıradan insanlar hangi araçları kullanıyorsa onlarla şehir de- ğiştirdiğim, kent merkezine yakın 2- 3 yıldızlı otellerde kaldığım ülkeler. Hangi ülkeyi ya da ülkeleri hedeflemişsem, o yıl ağırlıklı olarak bu bölgeye ilişkin kitapları okurdum. İyice içselleştirirdim hedef ülkeleri. Öyle ki, hava du- rumuna bakarken bile bu ülkelere dikkat eder, “Bi- zim oralarda hava iyi” derdim! İşte o kitaplar: Ülkelere Değil Savaşa Düşmanım, Balkanlar, Or- ta(daki) Asya Ülkeleri, Yemen - Türkler Mezarlığı, Af- rika’nın Uçlarında, Çin’in Uzun Yürüyüşü, Tarihin Ar- ka Odası Amerika, Çanakkale’den Avustralya’ya An- zak Türkleri. Kitapların her birinin ayrı öyküsü var elbette. Ge- ziler sırasında kimi yaşadıklarımı kitapta okurken he- yecanlanıyorum... Bunlardan başka zaman söz ederim... Öteki 3 kitaba gelince... Yine ülkelere ilişkin ama, can sıkıcı, meraklısının okuyacağı bilgilerle dolu. Çok az gözlem var. Onların adları da şöyle: İran Raporu, Suriye Raporu, Irak Bataklığı’nda Türk Amerikan İlişkileri. Bu kitapları yazma tutkum da şöyle başladı. Gezi kitapları güzeldi, bilgilendirici, eğlendirici idi. Ama çevremizdeki ülkelerin ayrı bir önemi vardı. Hem bizim açımızdan hem de dünya siyaseti açısından... Doğumuzda İran, güneyimizde Irak, Suriye, batı- mızda Yunanistan, Bulgaristan, kuzeyimizde Rusya... Bu ülkelerin hem iç dengelerine hem dünya ile iliş- kilerine bakınca, şöyle bir yorum da yapabiliriz: Türkiye, dünya ile komşu. Çevremizdeki bu ülkeleri ayrıntılarıyla, coğrafya- sıyla, stratejik önemiyle toparlayıp yazmak, hem be- ni donanımlı kılacak hem ilgili okura önemli bir kay- nak oluşturacaktı. Üç kitabı yazarken 20’yi aşkın kaynak kitap, 10 bin sayfaya yakın bilgi-belge okudum. Yaklaşık 100 ki- şiyle görüş alışverişi yaptım. Ortaya biraz sıkıcı ama, zengin verilerle dolu üç ki- tap çıktı. 10 bin sayfaya yakın bilgi-belge dedim ya, bunlar üçe ayrılıyordu: 1. Herkesin ulaşabileceği açık veriler. 2. Kimi devlet kurumlarınca hazırlanmış raporlar, incelemeler. Bunlar gazetecilerin iyi haber kaynak- ları edinerek ulaşabileceği türden. 3. Arşivime koyamadığım, sadece kaynağından okuyup not ederek yararlandığım belgeler. İkinci şıktakiler bugün bir başka şekilde gündem- de. Malum iddianamede “gizli belgeler” ve “suç un- suru” olarak yer alıyor. Bir gazeteci olarak bunları mahkemede anlatabi- leceğimi düşünüyorum. İran Raporu’nu yazarken onca sıkıcı belgenin arasında Şirazlı Sadi’yi daha derinlemesine tanıma fırsatım oldu. Irak kitabını yazarken su sorununun hiç de sudan bir sorun olmadığını bir kez daha gördüm. Suriye Raporu’nu yazarken Hatay serüvenimizi, Atatürk’ün “Hatay şehidi” olarak da anılabileceğini duyumsadım. Üç kitap da bana çok şey öğretti. Öğretmeye devam ediyor. GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada şayet o günlerde sinirlerini bozan bir gerçeğe parmak bastı ise medyaya yüklenmeye ayırır. CHP’de lider konuşur. İktidarın göze batan yaptırımlarına mantıksal rakamsal öğelerle bir güzel giydirir. İktidardan partisine yönelen saldı- rıları karşılar. Yakın aylara kadar AKP her köşeye sıkıştığın- da imdadına koşan MHP grubunda konuşan Ge- nel Başkan; hükümeti hemen her alanda topa tu- tan uzunca bir konuşma yapar. Grupların ortak özelliğine gelince; partili millet- vekilleri liderin kimi söylemlerini alkışlarla onur- landırır. Önceki gün (salı) grup toplantıları değişik bir iz- lenim vermiyordu. Fakat ya grup haberlerine izleyicinin merakını çekmek için ya da haber bültenini renklendirmek amacıyla olacak, kimi TV’ler ana haberlerde ön- ceki gün toplanan Meclis gruplarını “AKP ve CHP liderleri birbirine çok ağır biçimde saldırdı... Eleştiri değil, birbirine mermi yağdırdılar” gibi vur- gulamalarla takdim ettiler. Oysa… salı günü toplanan gruplarda her za- man izlendiği gibi tansiyon yüksekti! Geçen salı CHP grubundaki konuşmasını izle- yenler, Deniz Baykal’ın amansız eleştirilerini, ik- tidarın dolaştığı dikenli yollardaki davranışlarını irdelerken her zamanki konuşma biçimini değiş- tirdiğine… önemli konulara değinirken daha se- vecen, yumuşak ama alaycı, esprili bir üslupla RTE’ye yüklendiğine tanık oldular. Örneğin RTE, bir türlü anlaşmaya varamadığı IMF’nin “bizden kabul edemeyeceğimiz ‘siyasal önlemler’ almamızı istediğini” söylüyor. Baykal da sürekli şeffaflıktan, ulusal yararlar- dan söz eden Başbakan’a soruyor: “IMF neyi istiyor? Kıbrıs, Ermenistan, azınlıklar konusunda mı talebi var? Söyle, açıkla; hep be- raber karşı çıkalım.” “Siyasal önlemler” vurgulaması IMF ile anlaş- ma imzalamak istemeyen RTE’nin öne sürdüğü bahaneler olmasın? RTE, Deniz Feneri konusunda kurye aracılığıy- la gelen paralardan “Allah’ın tek kuruşunun” AKP kasasına girmediğini iddia ediyor. Aylardır sustu ama nedense savcılığın Fener dosyasını açtığı, soruşturmaya başladığı şu gün- lerde “içinin rahat olduğunu” yineleyip duruyor. Gelen paralarla AKP’ye yakın kişilerin medya- sal ve siyasal alanlardaki yaptırımlarını sıralayan Baykal; (grupta yükselen alkışlar ve kahkahalar arasında) RTE’ye sesleniyor: “Başbakan ‘rahatız’ diyor… Allah rahatlık versin Sayın Başbakan.” (Grupta yükselen alkış ve kahkahalar arasında) AKP liderinin, Baykal’ın kendisinden ‘sen’ diye söz edemeyeceğini ‘sayın’ demesi gerektiğini öne süren “özel takıntısına” da açıklık getiriyor CHP lideri: “Bana sayın demesine gerek yok. Zira Başba- kan Abdullah Öcalan’a da ‘sayın’ diyor”. Baykal’ın Aaa Kaa Pee değil, herkesin AK Par- ti demesini yasal zorunluluğa bağlayan RTE’ye yönelttiği eleştirileri, şu sözleriyle özetlemek ge- rekiyor: “…AKP kirlendi ki aklanma ihtiyacını duyu- yor…” Ve… RTE’nin gerçek kimliğine unutulmaz bir damga vuruyor: “Gelmiş geçmiş başbakanlar arasında en ‘ka- ba’ üslubu olan Başbakan!” Ne RTE’nin ne de Demokrat Toplum Partisi grubundaki konuşmayı uzun uzadıya irdelemeye gerek yok. MHP grubunda ise Devlet Bahçeli; “Bu yeni safhada (iktidar tarafından) yazılan senaryoyu” özetliyor: “…Aşiret reisleriyle nihai kucaklaşma, Irak’tan çekilmeye hazırlanan ABD’nin bölgedeki ema- netçisi olma, bölücü taleplerine anayasal kılıf bul- ma, terörü ve teröristi aklamaya çalışma, milli geçmişi karalama ve sorgulama, devletin temel yapısını değiştirme ve milletin birliğine mayın dö- şeme…” Devletin temel yapısına iktidarın döşediği ma- yınlardan nasıl kurtulacağız? [email protected] İstanbul PB 29 Edirne PB 33 Kocaeli B 30 Çanakkale PB 30 İzmir PB 33 Manisa PB 35 Aydın PB 37 Denizli B 34 Zonguldak PB 25 Sinop PB 27 Samsun PB 27 Trabzon PB 26 Giresun PB 27 Ankara B 31 Eskişehir B 32 Konya B 28 Sıvas Y 26 Antalya PB 35 Adana B 35 Mersin PB 33 Diyarbakır Y 35 Şanlıurfa PB 37 Mardin PB 32 Siirt Y 33 Hakkâri Y 22 Van Y 22 Kars Y 18 Oslo Y 16 Helsinki Y 14 Stockholm Y 19 Londra Y 18 Amsterdam Y 16 Brüksel Y 17 Paris Y 18 Bonn Y 19 Münih Y 21 Berlin Y 21 Budapeşte Y 30 Madrid B 34 Viyana Y 25 Belgrad Y 29 Sofya Y 29 Roma Y 23 Atina B 31 Zürih Y 22 Moskova Y 26 Aşkabat Y 32 Astana PB 27 Taşkent PB 36 Bakû PB 26 Bişkek Y 30 Tiflis Y 18 Kahire B 34 Şam B 35 İç ve doğu bölgelerimiz parçalı, zamanla çok bu- lutlu, öğle saatlerinden sonra; Batı Karadeniz’in iç kesimleri İç Anado- lu’nun güney ve doğusu Doğu Anadolu, Güney- doğu Anadolu’nun ku- zeyi ile Ankara’nın kuzey çevreleri kısa süreli sa- ğanak yağmurlu. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. SAYFA CUMHURİYET 11 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE 8 HABERLERİN DEVAMI Merkezi sistemle ezan gerginliği DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’õn Koşuyolu semtinde 7’si çocuk 10 kişinin ölümüne neden olan bombalõ ey- lemi gerçekleştirdikleri gerekçesiyle tutuk- lanan Hikmet Topal ve Burhan Güneş hakkõnda, 11’er kez ağõrlaştõrõlmõş müebbet ile 625’er yõla kadar hapis cezasõyla ceza- landõrõlmalarõ istendi. Diğer tutuklu sanõk Mu- rat Ekin’in 845 yõla kadar hapsi istendi. İd- dianamede sanõklar ile “www.turkintikam- tugayi.8m.com” adlõ site arasõndaki ilişki de ortaya çõkarõldõ. Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, 12 Eylül 2006’da Bağlar ilçesindeki Koşuyolu Parkõ’nda yapõlan, 7’si çocuk 10 kişinin öl- düğü bombalõ saldõrõyla ilgili soruşturmayõ tamamlayarak tutuklu sanõklar Burhan Gü- neş, Murat Ekin ve Hikmet Topal hakkõndaki iddianameyi hazõrladõ. 32 sayfalõk iddiana- me mahkemece kabul edildi. Savcõlõk, sa- nõklardan Burhan Güneş ve Murat Ekin’n kal- dõğõ evde yapõlan aramada ele geçirilen fo- toğraflarõ incelemeye aldõ. İddianamede, olay yerinden elde edilen el ya- põmõ bomba düzeneğine ilişkin parçalar ile “www.turkintikamtugayi.8m.com” internet sitesinde yayõmlanan bomba düzeneğine iliş- kin fotoğraflarõn karşõlaştõrõldõğõ ve yapõlan in- celemede kullanõlan malzemelerin birbirinin aynõsõ olduğunun anlaşõldõğõ vurgulandõ. İd- dianamede, üç sanõğõn olayõn ertesi günü bir internet kafede buluşarak, bombanõn hazõrla- nõşõ sõrasõnda çektikleri fotoğraflarõ, kendi aç- tõklarõ www.turkintikamtugayi.8m.com sitesine aktardõklarõ ve olayõ TİT adõna üstlendikleri öne sürüldü. İddianamede Hikmet Topal’õn eyle- mi planlayan ve bombayõ patlatan kişi oldu- ğu ileri sürüldü. Savcõlõk, internet sitesinin olay- dan kõsa bir süre öncesinde oluşturulduğunu ve patlamadan bir gün sonra yayõndan kaldõ- rõldõğõnõ belirledi. İnternet sitesinde patlama- da kullanõldõğõ belirlenen bombanõn nasõl ya- põldõğõna ilişkin fotoğraflarõn bulunduğu ve fo- toğraflarõn altõnda ise “Ölen her Türk aske- ri için 10 sivil Kürt’ü öldüreceğiz” şeklin- de provoke edici sözlerin yer aldõğõ belirtildi. Ergenekon’da 100. duruşma İstanbul Haber Servisi - Ergenekon da- vasõnõn 100. oturumu bugün görülecek. Silivri Cezaevi içine yapõlan duruşma salonunda, 20 Ekim 2008’de başlayan davada bugüne dek, tutuklu 46 sanõktan 15’i tahliye edildi. Gü- venlik gerekçesiyle Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’nde görülmeyen dava, duruşmalarõn hafatanõn dört günü yapõlmasõ nedeniyle, 25 yõllõk yargõlamayõ yedi buçuk aya sõğdõrdõ. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce gö- rülen davada, emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanõ Doğu Perin- çek, emekli Yüzbaşõ Muzaffer Tekin’in de aralarõnda bulunduğu 31’i tutuklu, toplam 86 sanõk yargõlanõyor. Şimdiye dek 81 sanõğõn savunmasõ tamamlandõ. Mahkeme yalnõzca bu davaya tahsis edildiği için, 13. Ağõr Ce- za Mahkemesi’nde diğer davalara bakmak üzere ikinci bir heyet oluşturuldu. Görüntülü ve sesli olarak kayõt altõna alõ- nan davanõn ilk günlerinde, “yargılamanın cezaevinde yapılmasõ, operasyona ‘Erge- nekon’ adının verilmesi” sanõklarõn ve avu- katlarõn tepkisine neden oldu. Üçüncü otu- rumdan on ikinci oturuma dek, 2455 sayfa- lõk iddianame okundu. İddianame okuma iş- lemi dokuz gün sonra tamamlanõnca, Ümra- niye’de bir gecekonduda ele geçirilen bom- balarõn sahibi olduğu iddia edilen tutuklu sa- nõk emekli Astsubay Oktay Yıldırım ile sa- nõklarõn ifadesinin alõnmasõna başlandõ. En uzun savunma... Bugüne dek en uzun savunmayõ, 12 otu- rumda, toplam 60 saat ile ‘örgüt üyesi oldu- ğu’ gerekçesi ile tutuklu yargõlanan avukat Ke- mal Kerinçsiz yaptõ. En çok İP Genel Başkanõ Doğu Perinçek’in savunmasõ ilgi gördü. İP üyeleri ve tiyatrocu Levent Kırca, Perinçek için duruşmayõ izlemeye geldi. Perinçek hak- kõnda Ergenekon soruşturmasõnõ yürüten sav- cõlara hakaret ettiği gerekçesi ile 1 yõldan 3 yõ- la kadar hapis cezasõ istemiyle dava açõldõ. Da- vaya ilerleyen günlerde avukatlarõn ve izle- yicilerin ilgisi azaldõ. Bazõ sanõklar, ceza- evindeki yargõlama ve soruşturma sürecinde- ki usulsüzlükler nedeniyle “adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini” belirterek Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne başvurdu. Müdahillerin, çapraz sorgu sõrasõnda sa- nõklara soru sorma haklarõ, 28. oturumda kõ- sõtlandõ. Duruşmalar sürerken sanõk avukat- larõnõn telefonlarõnõn dinlenip e-postalarõnõn ta- kip altõnda olduğunu belirtmesi üzerine Mah- keme Başkanõ Köksal Şengün, “Hâkimlerin dinlenmediğini kim söylebilir ki?” dedi. Mahkeme heyeti, Ergenekon terör örgütünün varlõğõna ilişkin kesinlemiş kararõ bulunmadõğõ gerekçesiyle, ‘iddia edilen Ergenekon terör örgütü’ ifadesinin kullanõlmasõna hükmetti. Şema tartışması yaşandı... Tuncay Güney’in anlatõmlarõ ve isimsiz ih- bar mektubundan yola çõkõlarak MİT Müste- şarlõğõ tarafõndan hazõrlanan, siyasetçi, işadamõ, asker ve gazetecilerin de yer aldõğõ 69 ismin bulunduğu Ergenekon şemasõ, soruşturma savcõlarõ tarafõndan sansürlü bir şekilde dos- yaya konulmuştu. Sanõklarõn tepkisi üzerine, savcõlõk şemanõn açõk halini mahkemeye gönderdi. Ancak mah- keme heyeti, şemayõ, hakkõnda so- ruşturma açõlmayan kişilerin bulun- masõ nedeniyle sanõklara vermedi. Tuncay Güney, hemen hemen her oturumda tartõşma konusu oldu. Mah- keme, Tuncay Güney’in ifadesinin alõ- nabilmesi için gerekli işlemlerin baş- latõlmasõ amacõyla savcõlõktan Gü- ney’in dosyasõnõ istedi. Soruşturma savcõlarõ dosyayõ mahkemeye gön- dermedi. Güney’in 2001’de dolandõ- rõcõlõk iddiasõyla gözaltõna alõndõğõn- da yapõlan mülakat görüntülerinin yer aldõğõ kamera kayõtlarõ mahke- meye gönderildi. Danıştay davası birleşti Tutuklu sanõk Oktay Yõldõrõm’õn ‘polisten başka kimse görmedi’ de- diği 27 el bombasõnõn fotoğraflarõ ve kamera görüntüleri mahkemeye gön- derildi. Yõldõrõm, görüntülere giren polislere ait seslerin çözümünü mah- kemeye sunarak “polislerin daha o gün, soruşturmadan Ergenekon diye söz ettiklerini” iddia etti. Yõl- dõrõm’õn iddialarõ da mahkemece araştõrõlacak. Gazetemize ve Danõş- tay’a yönelik saldõrõyla ilişkin Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde gö- rülen dava ‘aralarında irtibat bu- lunduğu’ gerekçesiyle Ergenekon davasõ ile birleştirildi. İki davanõn birlikte görülüp gö- rülmeyeceğine, dosya İstanbul’a geldikten sonra karar verilecek. Bombalõ saldõrõda ilginç bağlantõlar İstanbul Haber Servisi - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda örgüt üyesi olduğu gerekçesi ile tutuklanan emekli subay avukat Serdar Öztürk’ün tutuk- luluğuna itiraz edildi. Öztürk’ün avu- katlarõ, İstanbul 11. Ağõr Ceza Mahke- mesi’ne başvurarak tutuksuz yargõlan- ma istediler. Mahkemeye verilen dilek- çede, avukat Öztürk’ün 1989-1996 yõl- larõ arasõnda TSK’de subay olarak gö- rev yaptõğõ, 1994’te Kuzey Irak sõnõrõn- daki operasyonda yaralandõğõ ve devlet övünç madalyasõ aldõğõ belirtildi. Öz- türk’ün işyerinde ele geçirildiği ileri sü- rülen 300 adet mermi ile yüksek gizlilik dereceli evrakõn Öztürk’e ait olmadõğõ savunularak “Öztürk, meslek hayatı boyunca Genelkurmay Karargâ- hı’nda görev yapmamış ve orda hiç bulunmamıştır” denildi. Silivri Cezaevi’nde 7.5 aydõr süren yargõlamada 46 sanõktan 15’i tahliye edildi İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõnda tutuklu yargõlanan İşçi Parti- si (İP) Genel Sekreteri Nusret Senem, İP’te bulunduğu iddia edilen bir belge- nin, soruşturma kapsamõnda tutuklanan avukat Levent Göktaş’ta da bulundu- ğunu ileri sürerek emniyetin tertibinin ortaya çõktõğõnõ savundu. Senem, İstan- bul 13. İstanbul Ağõr Ceza Mahkeme- si’ne verdiği dilekçede, 21 Mart 2008 tarihinde İP Genel Merkezi’nde yapõ- lan aramada bulunduğu ve içeriğinde Yargõtay binasõ krokileri olduğu iddia edilen 4 CD’nin arama tutanaklarõnda bulunmadõğõna dikkat çekti. Bu CD’lerle ilgili inceleme yapan naip hâ- kimin dikkate almasõnõ isteği bazõ ko- nulara değindiğini söyleyen Senem, avukat Göktaş’õn cezaevinden Perin- çek’e mektup gönderdiğini belirtti. İP’DEN DİLEKÇETUTUKLULUĞA İTİRAZ Toptan: Gül’ün süresi 5 yıl ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn ardõndan TBMM Başkanõ Köksal Toptan da, “Cumhurbaşka- nı seçiminin 5 yıl, milletvekili seçiminin de 4 yılda bir yapılacağı” konusunda, “Kesin ka- naatim, 4 ve 5 yılda bir, ihtilaf yoktur” dedi. Toptan dün, “Sigarayı Bırakıp Dumansız Havayı Seçenler Ödül Töreni”ne gelişinde ga- zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Toptan, “Cum- hurbaşkanının görev süresi ve milletvekili se- çim dönemiyle ilgili kendisinin ve muhalefe- tin farklı açıklamalarının bulunduğunun” anõmsatõlmasõ üzerine, “Farklı düşünmüyoruz. Bunu muhalefet ilk defa söylüyorsa, ben 6 ay evvel söylemiştim. Yalnız, bir düzenleme ya- pılma ihtiyacı... Benim söylediğim o idi. Za- ten cumhurbaşkanı seçimiyle ilgili yasa çı- karmak zorundayız. Seçimin nasıl yapılaca- ğına, müracaatların nasıl yapılacağına dair yasa çıkarmak zorundayız” diye konuştu. TBMM Baş- kanı Toptan, si- garayı bırakan ÖDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras’a ser- tifika ve mavi la- din çam fidanı hediye etti. İs- tanbul’da da Dr. Siyami Ersek Eğitim ve Araş- tırma Hastane- si’nde “Tütün Ürünlerinin Za- rarlarının Ön- lenmesi Hakkın- daki Kanun”la ilgili toplantı dü- zenlendi. (AA) 10 kişinin öldüğü saldõrõyla ilgili davada yargõlanan sanõklarõn, bombanõn hazõrlanõşõ sõrasõnda çektikleri fotoğraflarõ kendi internet sitesine aktardõklarõ ve olayõ TİT adõna üstlendikleri ortaya çõktõ TUGAY’A ROKET HAKKÂRİ (Cumhuriyet)- Hak- kâri’nin Yüksekova ilçesinde bulunan 21. Sõnõr Jandarma Tugay Komutanlõ- ğõ’na roketatarlõ saldõrõ düzenlendi. Saldõrõda can kaybõ yaşanmadõ. Yüksekova-Esendere Karayolu üzerindeki 21. Sõnõr Jandarma Tugay Komutanlõğõ’na, önceki gece roketa- tarlõ saldõrõ düzenlendi. Hakkâri Vali- si Muammer Türker, tugay komu- tanlõğõ içerisinde bulunan lojmanlara yönelik düzenlendiği tahmin edilen saldõrõda 3 roketatar mermisinin kul- lanõldõğõnõ ifade etti. Güvenlik güçle- ri, gecenin karanlõğõndan yararlanarak kaçan zanlõlarõn yakalanmasõ için il- çede geniş çaplõ operasyon başlattõ. KUŞADASI (Cumhuriyet) - Kuşadasõ’nda ya- bancõ uyruklularõn da yaşadõğõ bir sitede mer- kezi sistemle beş vakit ezan yayõnõ yapõlmasõ tepkilere neden oldu. “Uygulamaya 4 gün da- yanabildim” diyen site sakinlerinden Alman profesör Helmuth Koenig, evini satõşa çõkardõ. Tepkiler üzerine site yönetimi hoparlör siste- mini kapatma kararõ aldõ. Bilgi Kent Sitesi sakinlerinden İsmet Yıldı- rım, iddiaya göre, geçen hafta, merkezi sistem- le okunan ezanõn duyulmasõ için sitenin yakõ- nõndaki bir direğe iki adet hoparlör sistemi kur- du. Merkezi ezan yayõnõ yapõlan hoparlörler, Bilgi Kent Sitesi ile çevredeki Alman, Hollan- dalõ ve Danimarkalõlarõn da yaşadõğõ diğer site ve evlerde rahatsõzlõğa neden oldu. 15 yõldõr Kuşadasõ’nda yaşayan Helmuth Koenig, uygu- lamanõn yanlõş olduğunu ileri sürerek “Çok yüksek bir sesle ezan yayını yapılıyor. Yük- sek sese dört gün dayanabildim” dedi. Site sakinlerinin çoğunun destek verdiği Alman çif- te bazõ yurttaşlar “Koenig çiftinin evlerine as- tığı Alman bayrağı da bizi rahatsız ediyor. Onlar da bayrağı kaldırsın” diye tepki gös- terdi. Tartõşmalarõn büyümesi üzerine toplanan site yönetim kurulu, merkezi yayõnõn kaldõrõl- masõna karar verdi. Site sakinlerinin rõzasõ alõn- madan başlatõlan uygulamaya Kuşadasõ Müftü- sü İbrahim Türedioğlu da tepki gösterdi. TEPKİLER ÜZERİNE VAZGEÇİLDİ ‘AKP’li vekil, doktoru yumrukladı’ iddiası İstanbul Haber Servisi- AKP Sinop Milletve- kili Kadir Tıngıroğlu’nun Kartal Koşuyolu Yük- sek İhtisas Eğitim ve Araştõrma Hastanesi’nde ya- tan babasõ Satı Tıngıroğlu’nun muayenesi sõra- sõnda kardiyolog Dr. Kürşat Tigen’i yumrukladõ- ğõ ve doktora hakaret ettiği ileri sürüldü. Olayõn ardõndan taraflarõn barõştõrõldõğõ, Dr. Tigen’in şi- kâyetçi olmadõğõ belirtildi. Milletvekili Tõngõroğlu ile doktor Tigen arasõn- da yaşanan olayõn dün saat 15.00 sõralarõnda mey- dana geldiği belirtildi. Edinilen bilgiye göre, Tõn- gõroğlu, babasõ Satõ Tõngõroğlu’nun ekokardiyo- grafi çekimi için odaya girmek istedi. Babasõyla birlikte odaya giren Tõngõroğlu’nu odaya girme- mesi gerektiği konusunda önce görevli hemşire uyardõ. Dõşarõ çõkmamakta direnen Tõngõroğlu’nu daha sonra Dr. Tigen’in uyardõğõ kaydedildi. Bu sõrada milletvekilinin, doktor Tigen’in göğsüne bir yumruk attõğõ, görevli doktorlara hakarette bu- lunduğu, kendi gömleğinin düğmelerini de yõrta- rak kopardõğõ iddia edildi. Olayõn ardõndan hasta- ne yönetiminin bulunduğu odaya çõkarõlan doktor ve milletvekili bir araya geldi ve ikilinin barõştõ- ğõ, Tigen’in şikâyetçi olmayacağõ kaydedildi. TARAFLAR BARIŞTI, ŞİKÂYET YOK