18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 10 HAZİRAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Zeytin Ağacı... Zeytin ağacı insanlık tarihinin var olduğu gün- den bu yana barışın, eşitliğin, kutsallığın, aşkın, yaşamın simgesidir. Ege denizinde Santorini Adası... Adada yapı- lan arkeolojik çalışmalar... Ortaya çıkan bulgular... Gerçekten şaşırtıcıdır. Toprak altında 39 bin yıl öncesinin zeytin çe- kirdeği fosilleri bulunmuştur. Anadolu zeytin ağacının doğup büyüdüğü top- raklardır. Kuzey Afrika’daki Sahra bölgesinde Milattan Önce 12 bin yılında yetişen zeytin ağacı bulgularına rastlanmıştır. Eski Ahit döneminde ise zeytinyağı gönencin ve bolluğun simgesidir. Tüm kutsal kitaplar zeytin ağacını ve zeytinyağını kutsallığın, bolluğun, eşitliğin, bilgeliğin, er- demliliğin, aklın ve arınmanın doğuşu olarak yazar. Üç gündür Ege kıyılarındayım... Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Başkanı H. Ca- hit Çetin, yaşamını zeytine adamış bir lider. Almanya Deniz Feneri davasını, AK-AKEPE tar- tışmasını bir kenara bırakıp Ege’ye geldim. İzmir’de yapılan Zeytin ve Zeytinyağında Ev- rensel Kooperatifçilik Sempozyumu izlemeye değerdi. Jean Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Manuel Par- ras Rosa, İspanya’nın en büyük zeytin üreticisi kooperatiflerinin yöneticileri, ZMO Genel Başka- nı Gökhan Günaydın, UZZK Başkanı Mustafa Tan, Murat Narin, Prof. Dr. Cengiz Pınar, Ya- şar Uysal, gazeteci Ali Ekber Yıldırım ve diğer konuşmacılar. Acı ama gerçek, hükümetten bir bakan yoktu. Zeytinyağı üretiminde İspanya lider. İspan- ya’yı İtalya, Yunanistan, Tunus, Türkiye, Suriye izliyor... Birkaç yıl içinde Tunus gibi Suriye de ülkemi- zi geçebilir. Oysa 12 milyon hektar ürün deseni kapsa- mında zeytin ağacı dikilebilir toprağımız var. Türkiye yılda yağ dışalımına 2 milyar 850 mil- yon dolar veriyor... Bu parayla 2.5 milyar zeytin dikebiliriz. Bu da Türkiye’yi yılda 10 milyon tonun üzerin- de zeytinyağı üretebilir konuma getirir. H. Cahit Çetin, dünyanın en büyük üretici koo- peratifleriyle Türkiye’deki zeytinyağı kooperatif- lerini bir araya getirerek tarihi bir adım attı. Çetin şöyle diyor: “Türk ve İspanyol üretici birlikleri üretim ve pa- zarlama konusunda etkin bir işbirliğine girecek; ön- celikli olarak değer dalgalanmalarının saptırması- nı önlemek için ortak hareket edecektir. Türkiye’de zeytin ve zeytinyağı üretiminin ge- liştirilmesi için üretici gelirlerinde düzenli artış sağ- lanmalı ve zeytin alanlarının amaç dışı kullanımı- na yol açacak düzenlemelerden kaçınılmalıdır.” Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği’nin 33 koo- peratifi ve 28 bin ortağı var tüm Ege’de. H. Cahit Çetin döneminde üreticinin ürünü, mar- kalı ve ambalajlı olarak Türkiye’nin yanı sıra Ame- rika, Japonya, tüm Avrupa ülkelerinde kendi bu- tik mağazaları ve tanınmış marketlerin rafların- da satılıyor. İyi bir ekiple çalışıyor Çetin... Tariş Zeytin ve Zeytinyağı Birliği Basın Danış- manı Zehra Uğur’un tanıtım çabaları da yadsı- namaz. Türkiye’nin zeytin ve zeytinyağında hedefi ne olmalıdır? Elbet dünya birinciliği! 12 milyon hektar kullanılmayan alan zeytincilik için çok önemlidir. Türkiye, Suriye sınırındaki mayınlı alanların te- mizlenmesinden sonra şunu yapmalı: 550 kilometrelik sınır boyuna zeytin ağacı dik- meli. Eğer bu gerçekleşirse, dünyada sınırı barışın simgesi olan zeytin ağacıyla çizilmiş tek ülke olur! Ben böyle bir düş kuruyorum... Zeytin yeşil bir gölge ve masmavi bir gökyüzü ya da deniz... Zeytin ağacı insanlığın binlerce yıllık dostu! Tüm uygarlıkların içinde zeytin ağacı var... Akdeniz söylencelerinden Ege söylencelerine dek. Zeytin ağacının anayurdu Mezopotamya ve Anadolu’dur. Binlerce yıllık tarih ve kültür... Hazreti Nuh’un gemisi... Geminin pencere- sinden saldığı güvercin, sular çekildiği için ge- ri döndüğünde gagasında ne vardı? Bir zeytin dalı! O günden bugüne umudun, aşkın, zaferin, ba- rışın, eşitliğin, sabrın simgesidir zeytin dalı! [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Yiğit’e müebbet hapis cezası İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir’de saksõya yerleştirdiği bombayõ terör örgütü PKK adõna otobüs durağõna bõraktõğõ, Kadifekale’de bombalõ eylem gerçekleştirdiği gerekçesiyle yargõlanan sanõk Kemal Yiğit, müebbet hapis cezasõna çarptõrõldõ. İzmir 8. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada Yiğit suçlamalarõ kabul etmezken mahkeme heyeti sanõğõ “terör örgütüne üye olma” ve “Varyant’a bomba bõrakõlmasõ” eylemlerinden müebbet hapis cezasõna, “sahte kimlik ve bomba bulundurma” suçlarõndan ise 7 yõl 8 ay hapis cezasõna çarptõrdõ. Şemdinli’de keşif yapılıyor ŞEMDİNLİ (AA) - Hakkâri’nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevi’nde 9 Kasõm 2005 tarihinde meydana gelen patlamayla ilgili olay yerinde keşif yapõldõ. Van Jandarma Asayiş Kolordu Komutanlõğõ Askeri Mahkemesi’nde görülen davanõn 5. duruşmasõnda alõnan karar gereği yapõlan keşif sõrasõnda Umut Kitabevi’nin olduğu Cumhuriyet Caddesi trafiğe kapatõlõrken çevrede geniş güvenlik önlemi alõndõ. Sanõk astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz, PKK itirafçõsõ Veysel A. ile tutuklu bulunan Umut Kitabevi sahibi Seferi Yõlmaz’õn, askeri araçla getirildikleri Umut Kitabevi’nde ifadeleri alõndõ. Ergani’de dayak iddiası ERGANİ (AA) - Diyarbakõr’õn Ergani ilçesinde, Milli Eğitim Şube Müdürü Ahmet Armutoğlu, polisler tarafõndan dövüldüğü iddiasõyla savcõlõğa suç duyurusunda bulundu. Armutoğlu, dilekçesinde, Ergani Kaymakamlõğõ’nca Şehir Stadyumu’nda 8 Haziran’da düzenlenen Gençlik Konseri’nde görevli olduğunu belirtti. Konserin başladõğõ sõrada, ön tarafta bir çocuğun ezilme tehlikesi geçirmekte olduğunu görünce müdahale etmek istediğini ifade eden Armutoğlu, kendisine engel olmak isteyen sivil polise kimliğini göstermesine rağmen polisler tarafõndan tekme tokat dövülerek darp edildiğini söyledi. Erdoğan, Büyükanõt’la yaptõğõ görüşmenin kendisi açõklamadõğõ sürece sõr olarak kalacağõnõ söyledi Dolmabahçe suskunluğuANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Başbakan Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün görev süresinin 5 artõ 5 olduğunu, genel seçimin 2 yõl sonra yapõlaca- ğõnõ açõkladõ. Eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Büyükanıt ile Dolmabahçe’de yap- tõğõ görüşmeyi ebediyete kadar açõk- lamayacağõnõ belirten Erdoğan, bu görüşmenin siyasi yaşamõnõn saf- halarõndan biri olduğunu söyledi. Erdoğan, önceki akşam ATV’de “Başbakanla Gündem” programõ ile dün partisinin grup toplantõsõnda gündemdeki konulara ilişkin değer- lendirmelerde bulundu. Partisine “AKP” denmesine yönelik eleştirile- rini sürdüren Erdoğan, “Burada, sa- mimi bir niyet yok. Burada istedi- ğimiz adabı muaşerete davettir. Bi- zim bu konudaki vurgumuzun se- bebi, bu kısaltılmış adı çok çirkin açanlar oldu” dedi. Erdoğan, geç- mişte AKP’ye dönük demokrasi dõşõ birtakõm hazõrlõklar olduğunu nasõl fark ettiğinin sorulmasõ üzerine, bazõ şey- ler hissettiklerini, ancak deliller ol- madõğõ için konuşmadõklarõnõ söyledi. Erdoğan, Dolmabahçe’de Büyüka- nõt ile ne konuştuklarõ sorusuna, “Giz- liliği olan bir görüşmeyi ifşa etmem. Baş başa yaptığım bu görüşme be- nimle ebediyete gidecek. Ta ki Sa- yın Büyükanıt bunu açıklayana ka- dar” yanõtõnõ verdi. “Bu görüşme si- yasette dönüm noktası değil mi?” so- rusu üzerine Erdoğan, “Benim siya- si yaşamımdaki safhalardan bir ta- nesi, dönüşüm noktası filan değil” diye konuştu. Erdoğan, “Türkiye’de asker-siyasi ilişkilerinde bir dönüm noktası olabilir mi?” sorusu üzerine, “Olabilir” dedi. Yine HAMAS’ı kolladı Kürt açõlõmõ ve DTP Genel Başka- nõ Ahmet Türk’e neden randevu vermediğine ilişkin sorular üzerine Er- doğan, randevu vermeyi düşündüğü- nü, ancak bu düşüncesinden bir gün sonra 10 tane askerin şehit olduğunu belirtti. Erdoğan, “Bir başbakan ola- rak o gün 10 tane asker şehit oluyor ve ben kalkıp o gün onlarla böyle görüşmeyi yapacağım. Hiçbir za- man bölücü terör örgütüne terör ör- gütü diyemediler ve her zaman adeta avukatlığına soyundular. Ar- dından bir müddet geçti. Tekrar bir mayın olayı, 6 tane şehidimiz var. Nasıl oturacak konuşacaksınız?” diye konuştu. Erdoğan, “HAMAS’la olduğu gibi görmezden gelmek ye- rine diyalog kurmak daha akıllıca değil mi” sorusu üzerine, “Ben bu pa- ralelliği yanlış buluyorum. HA- MAS ile PKK’yi aynı yere oturtmak çok yanlış” diye konuştu. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün görev süresinin kaç yõl olduğu, hazõr- lõklarõnõ 2 yõl sonra seçim olacak şek- linde mi yaptõklarõ sorusu üzerine Er- doğan, Gül’ün görev süresinin 5 artõ 5 olduğunu söyledi. Erdoğan, “Be- nimki de dört artı dört. Muhalefet de bu konuda rahat olsun” dedi. AP seçimlerini değerlendiren Er- doğan, seçim sonuçlarõnõn Türki- ye’nin üyelik sürecini olumsuz etki- leyeği şeklindeki yorumlara dikkat çekerek, “Türkiye’nin üyeliği, sınır tartışmalarıyla, genişleme pole- mikleriyle göz ardı edilebilecek bir konu değildir” diye konuştu. Ba- zõ ülke liderlerinin kendisini şaşõrt- tõğõnõ kaydeden Erdoğan, Fransa Cumhurbaşkanõ Nicholas Sarkozy’yi örnek gösterdi. Erdoğan, “Bir araya geldiğimiz zaman çok farklı, ay- rıldığımız zaman bakıyorsunuz ki bambaşka. Siyasetçinin dürüst olması çok önemli” dedi. Baykal, Erdoğan’õn Deniz Feneri konusundaki tavrõnõ eleştirdi, kullandõğõ üsluba dikkat çekti ‘En kaba başbakan’ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan’õn “Deniz Feneri konu- sunda rahatız” sözle- rine “Allah rahatlık versin” diyerek tepki gösterdi. Baykal’õn dün grup toplantõsõnda yaptõğõ de- ğerlendirmeler ana baş- lõklarõyla şöyle: Akman olayı: De- niz Feneri, RTÜK tar- tõşmasõ Başbakan’õn son zamanlardaki üslup kontrol kaybõnõn altõnda yatan nedenler... Baş- bakan; Deniz Feneri ko- nusunda rahatõz diyor. Biz rahatsõzõz, vatandaş rahatsõz. Başbakan ger- çekten çok rahat, umu- runda değil. Nasõl rahat olabiliyorsun? Bizim meselemiz değil, anla- yõşõnõn kabul görmesini istiyor. Bu sizi doğru- dan, ta başõndan beri il- gilendiriyor. Kaçamaz- sõnõz. Alman büyükel- çisi ile buluşuluyor, bu kişilerin avukatlõğõna soyunuluyor. Onlarõ ta- nõyorsunuz, akrabalarõ- nõz, bildiğiniz insanlar... RTÜK Başkanõ istifa ettirilemiyor. Herkes ta- lep etmesine rağmen, olmuyor. Niye? Bir ka- põ açõlacak hiç beklen- medik noktalara doğru gidecek telaşõ mõ var? Yetkimiz yok, diyor. Yetkiniz yokmuş, sev- sinler. Sizin oy verip seçtiğiniz RTÜK üye- lerinin yetkisi var. Bu olay Kanal 7 ile irtibat- lõdõr. Kanal 7 sõradan bir TV kuruluşu değil- dir... Başbakan, biz ra- hatõz, diyor. Allah ra- hatlõk versin Sayõn Baş- bakan. Savcılara çağrı: Başbakan bu olayõn al- tõnda ezildikçe CHP’ye ve bana suçlamalarda bulunuyor. Eğer CHP’nin ya da benim vermem gereken bir he- sap olduğunu düşünü- yorlarsa kendilerini gö- reve çağõrõyorum. Der- hal suç duyurusu yap- sõnlar. O yapmõyorsa, ben onun adõna savcõla- rõ göreve çağõrõyorum. Savcõlar Başbakan’õn sözlerini benim hakkõn- da suç duyurusu olarak kabul etsin. Başbakan bana “sa- yın” demese de olur... Lütuf olarak söylüyor... Öcalan’da da “sayın” diyordu. Başbakan bana “sayın” dedi diye göğ- süm kabaracak değil. Başbakan’a “sayın” da deriz ama tartõşmalarõn her noktasõnda “sayın” demek mümkün olmu- yor. Deniz Feneri ko- nusunda gereken du- yarlõğõ göstermedin, hi- maye ediyorsun, der- ken nasõl “sayın” derim canõm?.. Yani “sayın” olduğun durumda deriz ve ondan da mutluluk duyarõz... Gül’e veto çağrı- sı: Cumhurbaşkanõ ger- çekten anayasanõn tarif ettiği cumhurbaşkanõ ol- duğunu mayõn yasasõ vesilesiyle gösterecektir. Bunu geri göndermeli- dir. Çankaya iktidarõn izdüşümü değildir. Yan- lõşõ gördüğün zaman “dur” diyeceksin, fren yapacaksõn. Cumhurbaşkanõ geri göndermezse Anayasa Mahkemesi’ne gidece- ğiz. Bu kanun bu mad- deyle yürürlüğe girme- yecektir. “Başbakan Erdoğan’õn partisi ve kendisini hedef alan suçlamalarõnõ suç duyurusu kabul etmeleri için” savcõlarõ göreve çağõran Baykal, üslup tartõşmasõyla ilgili olarak da “Türkiye Cumhuriyeti’nin gelmiş geçmiş en kaba üslubu olan başbakanõ Tayyip Erdoğan’dõr. Bana ‘Sayõn’ dediğini lütuf olarak söylüyor. Öcalan’a da ‘Sayõn’ diyordu. Deniz Feneri’ni himaye ediyorsun, derken sana nasõl ‘sayõn’ derim canõm? ‘Sayõn’ olduğun bir durumda deriz” görüşünü dile getirdi. Deniz Baykal, CHP grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. (AA) SENDİKACI SAVUNMA VERECEK AKP diyene soruşturma ALİ AÇAR Eğitim-Sen Bitlis Şube Başkanõ Kemal Gültekin, yap- tõğõ basõn açõklamalarõnda Adalet ve Kalkõnma Partisi’ne, ‘AKP’ dediği için İl Teftiş Kurulu tarafõndan hakkõnda soruşturma başlatõldõğõnõ açõkladõ. İl Teftiş Kurulu’nun soruşturma evrakõnda “Yaptığınız konuşmada 10 yerde Adalet ve Kalkınma Partisi’ni AKP diyerek eleştirdi- ğiniz...” ifadesine yer veriliyor. Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Benim partime AKP diyen edepsizdir” açõklamasõnõn ardõndan Eğitim-Sen Bit- lis Şube Başkanõ Gültekin hakkõnda soruşturma başlatõldõ. Bitlis Yatõlõ Bölge İlköğretim Okulu’nda öğretmen olan, aynõ zamanda Eğitim-Sen Bitlis Şube Başkanlõğõ’nõ sürdü- ren Gültekin, yerel seçimler öncesinde yaptõğõ basõn açõk- lamasõnda ‘AKP’ dediği için hakkõnda soruşturma başla- tõldõğõnõ belirterek “Bir sendikacının iktidardaki parti- nin yanlışlarını dile getirmesi en doğal hakkıdır” dedi. Soruşturmayõ KESK ve Eğitim-Sen’i yõldõrma politikalarõ- nõn devamõ olarak değerlendiren Gültekin, “Ceza alırsam, bu cezayı kötü bir öğretmen olduğum veya hırsızlık yaptığım için değil, hak ve özgürlük mücadelesi verdi- ğim için alırım. Bu benim için ödül olur” diye konuştu. Teftiş Kurulu’nun evrakõnda Gültekin’in yerel seçimlerden 12 gün önce yaptõğõ konuşmaya işaret edilerek “(...)‘Ko- nuşmada 10 yerde Adalet ve Kalkõnma Partisi’ni AKP di- yerek eleştirdiğiniz, Ergenekon’dan da, AKP’den de kur- tulmamõz gerekiyor’ dediğiniz, siyasi beyanda bulundu- ğunuz iddia edilmektedir” ifadelerine yer verilerek Gül- tekin’den savunma yapmasõ talep ediliyor. Bitlis Valisi Nurettin Yılmaz ise Eğitim-Sen Şube Baş- kanõ Gültekin hakkõndaki soruşturmasõnõn “AKP dediği” için değil siyasi söylemleri nedeniyle açõldõğõnõ söyledi. DP GENEL BAŞKANI CİNDORUK ‘Demokrasi yara alõyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DP Genel İdare Kurulu dün Genel Başkan Hüsamettin Cindoruk’un başkanlõğõnda parti genel merkezinde toplandõ. Cindoruk, toplantõnõn başõnda yaptõğõ konuşmada, TBMM’de grubu bulunan siyasi partileri eleştirerek, grup toplantõlarõnõ “boks maçına” benzetti. Toplantõlarda, Türkiye’nin gün- deminde olmayan konularõn konuşulduğunu ve kelime oyunlarõ yapõldõğõnõ belirten Cindoruk, işsizlik, insan hak- larõ, tarõm gibi meselelere değinilmediğini savundu. Deniz Feneri e.V davasõnõn Türkiye ayağõnda gereken- lerin yapõlmadõğõnõ söyleyen Cindoruk “Ergenekon” da- vasõnda da hukuka aykõrõlõklar olduğunu belirtti. Türk adli sisteminin yavaş işlediğini ama tutuklamalarõn hõzlõ oldu- ğunu dile getiren Cindoruk, bireylerin somut delillerle su- çu ispatlanmadan özgürlüklerinin kõsõtlanamayacağõnõ ve malõna el konulmayacağõnõ kaydetti. Cindoruk “Kararlar makul sürelerde verilmiyorsa Türk adalet sistemi ile beraber demokrasimiz de yara almaktadır. Adil yar- gılama isteklerimize, sanıkların çığlıklarına kulakları- nı tıkayanlar şimdi kendileri ile ilgili bir töhmet karşı- sında bizim ne söylemek istediğimizi anlamışlardır” diye konuştu. Cindoruk, RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õ da eleştirerek görevinden ayrõlmasõ gerektiğini ifade etti. ‘İktidar, yandaş özel sektör yarattı’ Cindoruk, AKP ile birlikte “yandaş medyanın” ağõr- lõk kazandõğõnõ, iktidarõn bir süredir de “yandaş özel sektör” yarattõğõnõ söyledi. Cindoruk, yaratõlan “yandaş özel sektörün” ekonomik düzeni bozduğunu, kişiye ve gruba yönelik teşvikler ile ayrõmcõlõk yapõldõğõnõ kaydet- ti. Devletin, vergi baskõsõyla medyayõ kontrol altõna al- maya çalõştõğõnõ dile getiren Cindoruk, devlet imkânlarõ- nõn siyasi amaç için kullanõlmamasõ gerektiğini söyledi. ERDOĞAN: KRİZİ RANTA DÖNÜŞTÜREN BEDELİNİ ÖDER Ankara Sanayi Odasõ 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde 23 fabrikanõn açõlõşõ ile 46. Yõlda 46 Ödül törenine katõlan Başbakan Tayyip Erdoğan, kriz nedeniyle işçi çõkaran firmalar ile “kredi musluklarõnõ kõsan bankalarõ”, “Krizi bir fırsat bilerek, bunu gayri insani yöntemlerle kişisel ranta dönüştürmeye çalışanlar, kriz sonrasında bu yöntemleri- nin bedelini mutlaka ödeyecektir” sözleriyle uyardõ. Krizi bahane ederek kredi musluk- larõnõ kõsan, faiz indirmeyen bankalar bulunduğunu belirten Erdoğan, “Yapılanlar yasal olabilir, yapılanlar kitaba uygun da olabilir, ancak ortada ahlaki bir sorunun, etik bir sorunun var olduğu da gizlenemez bir gerçektir. Kara günde dostluğunu ihsar etmeyenler, iyi günde de o eski dostlarını yanlarında bulamayacaklardır” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle