Katalog

CMYB C M Y B 31 MAYIS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Eğitim Bakanõ Nimet Çubukçu tarafõndan ya- yõmlanan “2009 Seviye Belirleme Sınavı (SBS) Uygulaması” konulu genelgeye göre, öğrenciler en fazla 12 tercih yapabilecek, sõ- nava, başõ açõk, temiz, düzenli ve aşõrõlõğa kaç- mayan bir kõyafetle girecek. Bakan Çubukçu, “2009 SBS Uygulaması” konulu bir genelge yayõmladõ. Genelgede, SBS’nin ilköğretim 6’ncõ sõnõflar için 13 Ha- ziran 2009 Cumartesi, 7’nci sõnõflar için 7 Ha- ziran 2009 Pazar, 8’inci sõnõflar için 6 Haziran 2009 Cumartesi günü, tüm yurtiçi ve yurtdõşõ sõnav merkezlerinde Türkiye saati ile 10.00’da, aynõ anda, merkezi sistemle gerçekleştirilece- ği anõmsatõldõ. Genelgeye göre öğrenciler, fo- toğraflõ sõnav giriş belgesi ve nüfus cüzdanõy- la sõnava alõnacak. Sõnav başladõktan sonra ilk 30 dakika içinde gelen öğrenciler sõnava alõ- nacak, ilk 60 dakika içinde ise sõnav salonu terk edilmeyecek. Sõnav bitimine 15 dakika kala sa- londa engelli öğrenciler hariç en az iki öğren- ci sõnõfta tutulacak. Öğrenciler sõnava başõ açõk, temiz, düzenli ve aşõrõlõğa kaçmayan bir kõya- fetle girecek. Tercihler 13-17 Temmuz’da Kontenjan girişleri okullar tarafõndan 1-8 Ha- ziran 2009 tarihleri arasõnda e-okul sistemin- den yapõlacak. Bakanlõk birimleri de 15-19 Ha- ziran 2009 tarihleri arasõnda bunlarõ kontrol ede- cek. Birinci yerleştirme sonuçlarõ 24 Temmuz 2009 tarihinde açõklanacak. Sõnavlarla ilgili tüm bilgiler, http://oges.meb.gov.tr internet adre- sinde görülebilecek. Bu arada diyabetli çocuğu ilköğretim 8. sõ- nõfta okuyan bir anne, Bakan Çubukçu’ya mektup gönderdi. Mektubunda kõzõnõn “Tip 1 Diyabetli (insüline bağlı)” olduğunu belirten H.Y. isimli veli, kõzõnõn karşõlaşabileceği so- runlarõn eğitimde fõrsat eşitliğine engel teşkil ettiğini ifade etti. Bunun üzerine Çubukçu, ya- yõmladõğõ genelgede, sõnava girecek engelli öğ- renciler ile ilgili dikkat edilecek konulara ye- ni bir uygulama ekledi. Buna göre, şeker (di- yabet), astõm, tansiyon ve epilepsi hastalõkla- rõndan dolayõ sürekli ilaç kullanan öğrenciler diğer öğrencilerle aynõ yerde sõnava girecek. Ancak bu öğrencilere sõnav anõnda ilaç kul- lanmalarõ ve tuvalet ihtiyacõnõn karşõlanmasõnda kolaylõk gösterilecek. Bu öğrencilerin talep et- meleri halinde doğrudan güneş almayan sõra- larda oturtulmalarõ sağlanacak. Genelgeye göre ayrõca görme yetersizliği olan öğrenciler, miyop, hipermetrop, astigmatizm, karma gözlükle/lensle düzeltilen görme ku- surlarõnõn dõşõnda kalan az gören öğrenciler ile görmeyen öğrenciler tek kişilik salonlarda okuyucu ve kodlayõcõ eşliğinde sõnava alõna- cak ve 30 dakika ek süre verilecek. Ayrõca ilk defa bu yõl başlatõlan uygulama ile başvuru dö- neminde talepte bulunan görme yetersizliği olan bazõ öğrencilere isteklerine uygun olarak CD ile sesli sõnav yapõlacak. Vakõflara ‘işgal’ cezasõ Çocuk Böbrek Vakfõ, Umut Çocuklarõ Derneği ve Türkiye Diyabet Vakfõ’na devlet arazisini işgal nedeniyle yüklü miktarlarda ceza kesildi. Parayõ ödeyemeyen vakõflar kapanma korkusu yaşõyor SİBEL BAHÇETEPE ANAVATAN partisinden Bakõrköy Belediye Başkanõ Ahmet Bahadırlı dö- neminde kendilerine ücretsiz tahsis edilen Bakõrköy Kartaltepe Mahallesi Lepra Hastanesi yanõndaki arazide re- habilitasyon hizmetlerini sürdüren Ço- cuk Böbrek Vakfõ, Umut Çocuklarõ Derneği ve Türkiye Diyabet Vakfõ’na devlet yüklü miktarlarda “işgal” ceza- larõ kesti. Arazinin belediyeye ait ol- madõğõnõ, Milli Emlaklar Genel Mü- dürlüğü’nün olduğu belirtilerek geçmiş döneme ait arazi miktarlarõnõn ödenmesi yükümlülüğü getirildi. Umut Çocukla- rõ Derneği İlk Adõm İstasyonu 562 bin, Çocuk Böbrek Vakfõ 259 bin, Tür- kiye Diyabet Vakfõ ise 224 bin TL’lik bedelleri ödemediği takdirde kapatõlmasõ gündeme gelecek ve buradan eğitim, meslek edindirme gibi birçok alanda hizmet alanlar mağdur olacak. 1999’lu yõllarõn sonlarõna doğru dö- nemin Belediye Başkanõ Ahmek Baha- dõrlõ tarafõndan “Sivil Toplum Vadisi” denilen alana yerleştirilen ve herhangi bir kira bedeli istenmeyen üç kurum, mart ayõnda İstanbul Valiliği Defter- darlõk Avrupa Yakasõ Milli Emlak Dai- resi Başkanlõğõ’nca kendilerine gönde- rilen Ecrimisil İhbarnamesi (İşgal İh- barnamesi) ile ne yapacağõnõ şaşõrdõ. İh- barnamede söz konusu kuruluşlarõn “Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliği”ne aykõrõ davrandõklarõ, arazinin belediyeye de- ğil, Milli Emlak Dairesi Müdürlüğü’ne ait olduğu ve bugüne dek ücretsiz ola- rak kullandõklarõ arazinin kullanõm be- dellerini ödemeleri isteniyordu. Bu ku- rumlardan Umut Çocuklarõ Derneği İlk Adõm İstasyonu ile Türkiye Diyabet Vakfõ sõkõ protokollerle kurulmuş; ara- ziye en son katõlan Çocuk Böbrek Vak- fõ ise herhangi bir protokol imzalama- mõş, yalnõzca belediye başkanõnõn ken- dilerine gösterdiği yere sözlü anlaş- malarla kurulmuştu. Bugünlerde aynõ kaderi paylaşan dernek ve vakõflarõn ya- sal başvurularda neler yapacaklarõ ko- nusunda ortak hareket ettiği belirtiliyor. ‘Üç kurumdan hizmet alanlar mağdur olacak Çocuk Böbrek Vakfõ Başkan Yar- dõmcõsõ Prof. Dr. Ahmet Nayır, kara- rõn her üç kurumdan hizmet alanlarõ mağdur edeceğini belirterek “Çocuk Böbrek Hastaları Vakfı olarak bu borcu ödeyecek gücümüz yok, vakıf kapanma noktasında” dedi. Türki- ye’de her yõl ortalama 200 yeni böbrek hastasõ çocuğun ortaya çõktõğõnõ, sayõ- larõ toplamda binlerle ifade edilen has- talarõn merkezin kapanmasõyla birlikte zor günler yaşayacağõnõ vurgulayarak “Bu çocukların birçoğu hastalıkları sırasında kendilerini mutsuz, yalnız ve karamsar hissederler. Vakıf ola- rak bu çocuklara hem sağlık hizme- ti hem de eğitim desteği sunabilmek için geçmiş yıllarda ‘Umut Köyü’ projesi üzerinde çalıştık, ancak mad- di olanaksızlıklar nedeniyle gerçek- leştiremedik. Bu sıralarda Bakırköy Belediye Başkanı Bahadõrlõ bunun için bu arazide yer tahsis etti ve eği- tim hizmetimize başladık” diye ko- nuştu. Nayõr, şöyle devam etti: “Türkiye’de çocuk böbrek hasta- ları için böylesi bir rehabilitasyon merkezi yok. Eğer burada kalmaya devam edersek borç katlanacak, bizden yaklaşık 2 bin YTL gibi bir kira istenecek. Bunu vermeye de gü- cümüz yok. Şu an için konuyu def- terdarlığa ve valiliğe taşıdık, yasal itirazlarımızı yaptık. Bu merkez maddi durumu iyi olmayan ailelerin çocuklarının gelerek kendilerini bir nebze olsun iyi hissetmelerini, gü- venmelerini ve yalnız olma- dıklarını gös- teriyor. Uma- rız sorun en kı- sa zamanda çözülür, yoksa merkezimiz kapanmak zo- runda kala- cak.” Çocuk Böbrek Vakfõ Başkan Yardõmcõsõ Prof. Dr. Ahmet Nayõr: Eğitim, el becerileri, meslek edindirme kurslarõ gibi hizmet veren ve aynõ zamanda merkezimiz olan yerin kapanmasõ durumunda çok sayõda hasta çocuk ve ailesi mağduriyet yaşayacak. K MİLLİ EĞİTİM BAKANI NİMET ÇUBUKÇU, ‘2009 SBS UYGULAMASI’ KONULU BİR GENELGE YAYIMLADI ‘Çocukluk çağõ beyin hastalõklarõ önlenebilir’ PROF. DR. YÜKSEL YILMAZ İstanbul Haber Servisi - Marmara Üni- versitesi (MÜ) Tõp Fakültesi Pediatrik Nö- roloji Bilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Yüksel Yılmaz, erken tanõ ve tedavi ile birçok be- bek ve çocukta görülen beyin felci, epilep- si, zihinsel gerilik, hareket bozukluklarõ gi- bi hastalõklarõn önlenebileceğini söyledi. Ül- kemizdeki nörolojik hastalõklarõn az olma- dõğõna dikkat çeken Yõlmaz, epilepsinin (sa- ra) her 100 kişiden birinde, en sõk da 10 ya- şõn altõndaki çocuklarda görülebileceğini, be- yin felcinin de görülme sõklõğõnõn binde bir ile beş arasõnda olduğunu kaydetti. MÜ ve Türkiye Çocuk Nöroloji Derne- ği, 27-29 Mayõs tarihleri arasõnda Kartal Ti- tanic Business Hotel’de “2. Ulusal Çocuk Nörolojisi Kongresi” düzenledi. Kongre Başkanõ Prof. Dr. Yüksel Yõlmaz, çocukluk çağõnda yaşanan beyin hasarlarõnõn çoğunun önlenebileceğine dikkat çekerek, “Çocuk nörologları olarak amacımız öncelikle bu hastalıkların ortaya çıkmamasını sağla- mak, çocuklarımızın beyin ve tüm sinir sistemi gelişimlerini sağlıklı tamamla- malarına katkıda bulunmak” dedi. Yük- sel, şöyle devam etti: “Gelişim halindeki sinir sistemi anne karnında başlar ve doğumdan sonra da bu gelişim 2 yaşına dek devam eder. Ba- zı genetik bozukluklar başta beyin olmak üzere sinir sisteminin birçok bölümün- de hastalıklara yol açabilir. Sonuçta be- yin felci, epilepsi, zihinsel gerilik, hare- ket bozuklukları, otizim, kas hastalıkları, omurilik ve periferik sinir sistemi has- talıkları gibi çeşitli hastalıklar ortaya çı- kabilir. Ülkemizdeki nörolojik hasta- lıklar hiç de az değildir. Beyin ve sinir sis- temi hastalıklarının bir kısmı önlenebi- lir, bir kısmının da doğumdan önce ta- nısı konulabilir. Nörolojik sorunlu ço- cukta her çocuk gibi iyi bir yaşama hakkına, acı çekmeme hakkına sahiptir. Çocuk nörolojisi disiplini ülkemizde de hızla gelişmektedir, her coğrafi bölge- mizde üniversite ya da eğitim hastane- lerimizde çocuk nöroloji merkezleri bu- lunmaktadır.” Türkiye Çocuk Nöroloji Derneği Başka- nõ Prof. Dr. Erdal Gökçay ise ülkemizde 114 çocuk nöroloğu bulunduğunu ve bu sa- yõnõn yetersiz olduğunu belirterek, “Olması gereken sayı ortalama 550’dir. Yeni kadroların açılması gerekir, Sağlık Ba- kanlığı ile konu hakkında görüşmeleri- miz devam ediyor” diye konuştu. Sezin Okulu öğrencilerinden örnek kampanya Miniklerden az parayla büyük işler NİHAN İNAL Özel Sezin Okullarõ öğrencileri sosyal so- rumluluk projesi kapsamõnda “Haftada 1 Li- ra” kampanyasõ ile her hafta harçlõklarõndan ayõrdõklarõ 1’er TL’yi TEMA Vakfõ, Ataşehir Hayvan Barõnağõ, Engelliler Vakfõ, Evcil Hay- vanlarõ ve Doğayõ Koruma Derneği, LÖSEV ve Tohum Otizm Vakfõ’na bağõşlõyor. Sezin Okullarõ proje ile öğrencilerin, küçük yaşta si- vil toplum kuruluşlarõnõ tanõmasõnõ ve az pa- ra ile ne kadar büyük işler yapõlacağõnõ gör- mesini amaçlõyor. “Bir okul ancak eğitimcisi kadar başarı- lıdır” felsefesinden yola çõkarak teori ile pra- tik eğitimin aynõ potada eritildiği bir sistem ile öğrencileri yetiştirmeyi he- deflediklerini belirten To- roslu, şu bilgileri verdi: “Öğrencilere ‘haftada 1 lira ile neler yapabiliriz’ sorusu soruldu. Bu kam- panya ile öğrencilere sivil toplum kuruluşları ile ile- tişime geçmeyi öğretme- yi ve yardımlaşma ruhu- nu canlı tutma felsefesini içselleştirmeyi hedefle- dik. 1-6 düzeyindeki sı- nıflarının katıldığı kam- panya kapsamında top- lanan paralar, Türki- ye’nin önemli sivil toplum kuruluşlarına bağışlanı- yor. 1. sınıf öğrencileri topladıkları parayı TE- MA Vakfı’na, 2. sınıf öğ- rencileri Ataşehir Hayvan Barınağı’na, 3. sı- nıf öğrencileri Engelliler Vakfı’na, 4. sınıf öğrencileri Evcil Hayvanları ve Doğayı Ko- ruma Derneği’ne, 5. sınıf öğrencileri LÖ- SEV’e, 6. sınıf öğrencileri ise Tohum Otizm Vakfı’na bağışlıyor.” Toroslu, öğrencileri Atatürkçülük çizgisin- de, kendi geleneklerine ve kültür mirasõna sa- hip çõkan, çağdaş, araştõrõcõ, girişimci, so- rumluluk ve özgüven duygusu gelişmiş, çev- reye ve insana saygõlõ bireyler olarak yetiştir- meyi amaçladõklarõnõ ifade etti. “Sağlam bir akademik temel oluşturma- nın yanında, sosyal, sanatsal ve sportif alanlarda da ilgi ve yeteneklerini keşfedip geliştirmek, İngilizce dilini anadiline yakın bir düzeyde kullanabil- melerini sağlayacak İngi- lizce eğitimi vermek, en önemli hedefidir” diyen Toruslu, ilk defa bir ilköğ- retim okulunda “Ciltçilik” ile “Yatırım ve Finans Ku- lübü” olduğunu söyledi. Toroslu, sözlerini şöyle sür- dürdü: “Ayrıca ilköğretim oku- lu kapsamındaki Robotik Kulübü öğrencilerimizin becerilerinin artmasına katkı sağlıyor. Gençlerin meslek hayatına atılmala- rına katkıda bulunmak, hayatlarını programla- maları için yaptık. Çok daha verimli olacaklarına inanıyoruz.” Özel Sezin Okulu Kurucusu Gülin Sezin Toroslu, (küçük resim) bu kampanyanın diğerlerinden farkının, kurumsal olarak değil doğ- rudan öğrenciler tarafından gerçekleştirilmesi olduğunu söyledi. Öğrenciler ciltçilik kurslarına yoğun ilgi gösteriyorlar. En fazla 12 tercih yapõlacak Prof.Dr.AhmetNayır Banyoda patlama: 1 ölü TRABZON (Cumhuriyet) - Trabzon’da Kay- maklõ Mahallesi 222. Sokak’taki 5 katlõ bir binanõn 1. katõndaki İbrahim Taşkara’ya ait dairenin banyo kõsmõnda meydana gelen patlamada, Name Taşkara yaşamõnõ yitirdi, Niyase ve Kezban Taşkara yaralandõ. Patla- ma sonucu iç kõsmõndaki duvarlarõn çoğu yõ- kõlõrken, dairenin cam ve çerçeveleri de par- çalandõ. Patlamanõn olduğu binanõn çevre- sindeki binalarõn cam ve çerçeveleri de kõrõl- dõ, sokağa park edilen bazõ araçlarda da ha- sar oluştu. Patlama sõrasõnda dairede bulu- nan İbrahim Taşkara’õn eşi Name Taşkara olay yerinde yaşamõnõ yitirdi. Sağlõk duru- mu iyi olan yaralõlar hastaneye kaldõrõldõ. Bir toplantõya katõlmak için Trabzon’da bu- lunan Emniyet Genel Müdür Yardõmcõsõ Celal Uzunkaya’nõn yanõ sõra İl Emniyet Müdürü Feridun Boz, polis ekipleri ve itfai- ye görevlileri olay yerinde inceleme yaptõ. Gazetecilere açõklama yapan Boz, “Patlayı- cı madde olsa bazı iz ve emareler olur ama şu anda böyle bir emare yok. Daire- den toplanan deliller kriminal laboratu- varda incelendikten sonra patlamanın ke- sin nedeni belirlenecek. İlk belirlemelere göre, patlamanın gaz sıkışmasından kay- naklandığını düşünüyoruz” dedi. Patlamanın olduğu bina ve çevresinde bü- yük maddi hasar oluştu. (Fotoğraf: AA) Yanarak can verdiler KIRIKKALE / AMASYA (Cumhuriyet) - Amasya- Samsun karayolunun 5. kilomet- resindeki Tersakan Çayõ Köprüsü yakõnla- rõnda Halil İbrahim Dağcõ yönetimindeki otomobille Aslan Demir’in kullandõğõ araç çarpõştõ. Çarpõşmanõn etkisiyle Demir’in kullandõğõ otomobil alev topuna döndü. De- mir ve yanõnda bulunan Aysel Aydõn olay yerinde yanarak can verdi. Diğer araçta bu- lunan Dağcõ ve Adnan Aycõ ise yaralandõ. Keskin ilçesinden Kõrõkkale’ye düğüne gi- denleri taşõyan minibüs, sürücünün direksi- yon hâkimiyetini kaybetmesi nedeniyle dev- rildi. Kazada 2’si çocuk 20 kişi yaralandõ. 4 Türk yıllar sonra serbest ANTAKYA (Cumhuriyet) - Şam’da tu- tuklu 4 Türk, Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Suriye Devlet Başkanõ Beşşar Esad ile görüşmesi üzerine serbest bõrakõldõ. Ab- dülrezzak Dolgun, Nasip Özer ile 23 yõldõr cezaevinde yatan amca çocuklarõ Mustafa Albayrak ve Mehmet Albayrak’õn Türki- ye’ye dönmelerine izin verildi. Serbest bõra- kõlanlar için Hatay’õn Reyhanlõ Cilvegözü Gümrük Kapõsõ’nda karşõlama töreni düzen- lendi. Duygusal anlarõn yaşandõğõ törende kurbanlar kesildi, halaylar çekildi. Hayata bağlayan ‘8 dakika’ İSTANBUL (AA) - Lise son sõ- nõf öğrencisiyken geçirdiği beyin kanamasõ sonucu hayatõndan ümit kesilen Özgür Baştaş, hastaneye yetiştirildiği “8 dakika”yla başla- yan ve normal yaşama dönmek için 5 yõldõr sürdürdüğü mücadele- sini kitap haline getirdi. Eline hâ- kim olamadõğõ zamanlarda bilgisa- yarda tek parmakla yazmaya başla- dõğõ anõlarõnõ “8 Dakika” adõnõ ver- diği kitapta toplayan Baştaş, özel- likle zamanõn çok kõymetli olduğu- nu ifade ediyor. Baştaş, şimdi üniversite sõ- navõna hazõrlanõyor. Florence Nightingale Hastaneleri Nöroşirürji Bölüm Koordinatörü Prof. Dr. Cengiz Kuday da beyin kanamasõ durumunda en kõsa zamanda teşekküllü sağ- lõk kuruluşlarõna ulaşõlmasõnõn, hastanõn kur- tulma şansõnõ yükselttiğini vurguladõ.