21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 31 MAYIS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bir Tutam Umut... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Evren: Artık dikiş tutmuyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - KESK Genel Başkanõ Sami Evren, “Türkiye’de anayasalarõn darbelerle yapõldõğõnõ” belirterek halkõn iradesini yansõtmayan bir anayasayla ülkenin yönetilemeyeceğini söyledi. Eğitim-Sen’in İnşaat Mühendisleri Odasõ Konferans Salonu’nda düzenlediği “Anadili Sempozyumu”nda konuşan Sami Evren, KESK’in zaman zaman engellerle karşõlaştõğõnõ ifade ederek “Devlet, Ermenilere karşõ Müslüman, Müslümanlara karşõ laik, Alevilere karşõ Sünni, Türklere karşõ Kürt, işçilere karşõ patron olmaktadõr. Devlet bu karakteriyle resmi ideolojisini pekiştirmeye çalõşõyor. Ama artõk bu dikiş tutmuyor” dedi. KESK baskısı protesto edildi ADANA (Cumhuriyet Bürosu) - KESK ve sivil toplum örgütlerine yönelik baskõnlar Adana’da protesto edildi. Emek Partisi Adana İl Başkanõ Sevil Aracõ, “Kürt sorununun demokratik çözümü olmadan, Fõrat’õn doğusunda yaşanan hak ihlalleri aydõnlatõlmadan, emek ve demokrasi mücadelesi veren kurumlara uygulanan baskõlar sona ermeden demokrasi yerine oturmaz” dedi. Holoğlu son yolculuğuna uğurlandı İstanbul Haber Servisi - Bahçelievler Belediyesi Basõn Danõşmanõ Mustafa Holoğlu’nun eşi Figen Holoğlu (48), dün son yolculuğuna uğurlandõ. Uzun süredir tedavi gören ve önceki gün yaşamõnõ yitiren Figen Holoğlu, Eyüp Sultan Camii’nde dün öğle vakti kõlõnan cenaze namazõnõn ardõndan, Eyüp Sultan Mezarlõğõ’nda toprağa verildi. Cenazeye ailesi, Eski Eyüp Belediye Başkanõ Eyüp Uçak, Eski Fatih Belediye Başkanõ Yusuf Günaydõn, gazetemiz İstanbul Haber Servisi Şefi Cengiz Yõldõrõm ve çok sayõda seveni katõldõ. Harranlı kızlara umut olmuştu HARRAN (AA) - Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanõ Büyükelçi Marc Pierini, Şanlõurfa’nõn Harran ilçesini ziyaretinde, 6 yõl önce kendisini okula göndermeyen babasõnõ Milli Eğitim Bakanlõğõ’na şikâyet eden, ardõndan yapõlan yardõmlarla hem öğrenimine devam eden hem de bölgedeki diğer kõz çocuklarõnõn umudu olan Nurten Kõzõl ile görüştü. Üniversiteyi Avrupa’da okumak istediğini ifade eden Kõzõl, Büyükelçi Pierini’ye “Üniversiteyi sizin ülkenizde okumak istiyorum” dedi. Pierini de Nurten’in öğrenimine devam etmesi için ellerinden gelen desteği vereceklerini dile getirdi. ‘Akman’õ düşürelim’ ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Devlet Bakanõ ve Baş- bakan Yardõmcõsõ Bülent Arınç ile RTÜK Başkanõ Zahid Ak- man arasõndaki “istifa” pole- miği büyürken CHP kontenja- nõndan seçilen RTÜK üyele- rinden Şaban Sevinç, “Sayın bakan diğer RTÜK üyeleriy- le görüşsün, onları ikna etsin. Yasadaki ‘üst kurul üyeliğiyle bağdaşmayan haller’ kapsa- mında sadece başkanlıktan değil, üyelikten de düşürebi- liriz. Zaten bunu kurul olarak biz yapmasak, mahkeme ya- pacak” dedi. Akman’õn “Kim- se istifamı istemedi” açõklamasõ aynõ gün Arõnç tarafõndan ya- lanlandõ. Arõnç “Görevden ay- rılmanızı talep ediyorum, bu erdemli bir davranış olur” sözleriyle çağrõsõnõ yineledi. RTÜK’ün CHP kontenjanõn- dan seçilen üyeleri Akman’õn üyelikten düşürülmesi için AKP kontenjanõndan seçilen üyelerin ikna edilmesini istiyor. RTÜK üyelerinden Sevinç, “Yasanın 9. maddesi açık. Akman’ın 4-5 şirkette ortaklığı, genel mü- dürlüğü var. Almanya’dan De- niz Feneri belgeleri geldi, RTÜK üyesiyken Alman- ya’daki şirketlerde genel mü- dürlük yapmış. Bunu kendisi de kabul ediyor. Bizim açtığı- mız davada verdiği savunma- da, o görevleri yaptım ama o birinci RTÜK üyeliği döne- mimde kaldı, 2007’de TBMM tarafından yeniden seçildim, yeni dönemimde ihlalim yok, dedi. Kendisini sadece baş- kanlıktan değil, üyelikten de düşürebiliriz. Biz o girişimde bulunuruz. Sayın bakan diğer kurul üyeleriyle görüşsün, Ak- man’ın ayrılması gerektiği ko- nusunda ikna etsin, biz 9. mad- de kapsamında görevden dü- şürebilirdik. Zaten bunu kurul olarak biz yapmasak, mahke- me bu kararı verecek” dedi. Se- vinç, “Başbakan bugüne kadar Akman’ın arkasındaydı. Ama artık taşınamaz hale gelmiş görünüyor. Başbakan, ilişkile- ri nedeniyle, istifa et, diyemi- yor. Ama bunu temenni ediyor galiba ve Arınç’a dedirtiyor. Artık Akman’ın paratönerlik görevi bitti, taşıyamaz hale geldiler. O da, ben bu işleri tek başıma yapmadım, beni koru- yun, diye direniyor” dedi. Hayat bazen insanı savurur atar. O zaman düşünürsünüz uzun uzun... Beklenmedik bir anda olur bu savrulma. Belki zirvenin en yüksek bir ye- rinde, belki bir bozkırda ya da bir dağ yamacında. Gizli karanlığın mağaralarını dü- şünürsünüz, taze çiçeklerin kuru- duğunu görürsünüz. Kanınıza aşk küllerinin dikildiği yıl- ları anımsarsınız... Ne gül yanar külde, ne ölü ka- ranfiller, ne de saksıdaki mor me- nekşeler. Ve o bilinen şarkı: “yüreğimin üstüne demir demirin üstüne yıldız yıldızın üstüne rüzgâr rüzgârın üstüne yelken!” Göğün kıyısındadır sıradağlar... Şişirir havanın büyük yelkenini. Horoz seslerinden süzülür alaca- karanlık... Hücrenin penceresinden baktı- ğınızda dışarda masmavi bir gök- yüzü. Jorge Carrera Andrade’nin son faytonunun geçişini anlatır sabah... Deniz köpüğünün anlamsız sim- gelerini, balıkları, kırlangıçları. Duman gibi yayılan bir sis altında... Kinin utkusunu, insanların ikiyüz- lülüğünü, hain tuzakları, çıkar ilişki- lerini o tek kişilik hücrede düşünür insan kendi kendiyle baş başa kal- dığında. Hayatın rezilliğini! İnsanların ikiyüzlülüğünü! Büyük ateşi söndüğü zaman güneşin, karanlık içinde yürümeyi... Sonsuzluğa atmak ister kendini in- san, sonsuzluğa kaçışın ilk adımı gi- bi. Bir süre gözlerini kapatıp durur sessizce. Boğazında bir düğüm, gözlerinde acı! “Felaket ne orda ne burda Kendi kendinin dışında olmakta” Şimdi yüzlerce kente savrulmuş, ilkyazın habercisi göçmen kuşlar mazgallı pencerenin önüne yuva yapmışlardır. Görüş günü beklenirken bunlar düşünülür! Mutluluğa ermek, sevgiyi ço- ğaltmak için bir koru aranır geceler boyu. Yasaktır serserilik, yasaktır ko- nuşmak! Sabahın çiyi çiçeklerin üzerine düştüğünde... Bir düş kırıklığı ve isyan çığlıkla- rı. İçin için ağlayan sabah yıldızları... Sevgiliye olan özlem! Çocuklarının o sessiz gülüşleri gibi... Son günlerinde derin yazın, bi- linmeyen iklimlerin gölgeleri çoğalır hücrede. Ağaç dalları, günebakan tarlaları... Yemyeşil pırıl pırıl ovalar... Düşsel bir yolculuk başlar. Mario Luzi’nin anılarında kalan: “Hıçkırığınız benim sizin, boğazı- nıza düğümlü, o sızıltı biçim size karışan, ben, bir an için, ben sonra gelen: hüzün giydirecek sonra diğer bi- çimleri. ......... Yaşamak ve güneş belleksiz, iç içe gökle, uzak hasret artığına sürgün; yaşamak bize kalandır hâlâ parmaklarımız çoktan buza tu- tuklu.” Bir gölge izler hücredeki adamı... Alnında yorgun yüzlerden kalmış aynalar... Irmak kıyılarının o güzel çocukla- rı. Kirpiklerinin titreşimi, yürekleri- nin atışı. Parmaklıklarına yaslandığı bir kafes gibidir tek kişilik hücre. Mırıltılarında yalnızlığın... Çivit ko- kulu odalarda... Pencerelerinde fes- leğenlerin... Kokusudur içine çektiği hava. Hayat insanı bazen savurup atar. Ne gidene ağam denir, ne gelene paşam... Bütün bir hayat acılarla, se- vinçlerle bir su gibi akıp gider. Şairin dediği gibi, gündoğumuna bir saat kala saçlarına düşen ma- vi gibidir mahmurluğun güneşleri. Bu saatlerde bir tutam ışık vardır hücrede. Bir tutam umut, bir tutam hüzün. Düşler kurulur, görüşmeci ve gezgin yıldızlar beklenir. Tavanda asılı bir ampul, yaşamın derinliğine götürür, sessizliğin sesini anlatır size. Yerin altında bir kımıldanış duyu- lur, bir hüzün bulutu gözlerinde do- laşır. Unutuluşun, yazamamanın sancısı başlar ansızın. Bir kalem ve defter masanın üze- rindedir. Renk renk seslilerin çiçeğinde yalnızlık kapıyı çalmaktadır. Dalga dalga bir öfke ve çığlık. Zamanın tebeşirden kayalıkları anımsanır... Ranzaya sırtüstü uzandığınızda birden gözleriniz kapanır. Bir şiir gelir aklınıza, şairini anım- samadığınız: “Daha mavidir derin uykunun gü- neşleri: Bir zamanların saçının buk- leleri gibi.” Tavanda bir ampul... Bir düş ku- rarsınız. Hayatın sayfalarında bir şeyler ararsınız... ELÇİN POYRAZLAR WASHINGTON - Çağdaş Yaşamõ Destekleme Derneği (ÇYDD) Genel Baş- kanõ Prof. Dr. Türkan Saylan onuruna bir resepsiyon düzenledi. Atatürk Toplum Derneği, Washington, Florida, Maryland Amerikan-Türk dernekleri, Türk Çocukla- rõnõ Yetiştirme Derneği ve Washington Türk Kadõnlar Derneği’nin katkõlarõyla düzenlenen ÇYDD için bağõş resepsiyo- nunda konuşan CHP İzmir Milletvekili Canan Arıtman, Cumhuriyet devrimleri- nin aynõ zamanda kadõn haklarõ devrimi olduğunu söyledi. Arõtman Atatürk’ün güçlü bir kadõn haklarõ savunucusu oldu- ğunu ifade etti. AKP’nin iktidara geldiğin- den bu yana Türk kadõnõnõn haklarõna yö- nelik büyük gerilemeler yaşandõğõnõ vur- gulayan Arõtman, AKP’nin kadõnlar üze- rinden toplumsal değişimi hedeflediğini belirtti. Arõtman AKP’nin kadõn özgürlü- ğünü “türbana” indirgediğini söyleyerek, “Türkiye’de irtica artık bir tehdit ya da tehlike boyutunu aşarak iktidar olmuş- tur” dedi. Arõtman Ergenekon soruştur- masõna yönelik olarak “AKP’nin ülkede siyasi muhaliflerini susturmak için bu davayı kullandığını” ifade etti. Arınç’a seslenen RTÜK’ün CHP’li üyesi Sevinç, “AKP’li RTÜK üyeleriyle görüşün. Akman’ı düşürelim. Kurul yapmazsa mahkeme yapacak” dedi Hükümetten gelen net çağrılara karşın Zahid Akman’ın istifaya yanaşma- ması dikkati çekerken, CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, “İki başbakan yardımcısı birisinin istifasını istiyor. ‘Hayır, istifa etmeyece- ğim, devam edeceğim’ diyor. Kamuoyunun vicdanında mahkûm olmuş bir insanın bunları söyleyebilmesi için yüzünün kızarması lazım. Bir in- sanın her şeye rağmen bu direnci göstermesi, bu makamdan güç aldığını gösteriyor. Bu makamda kalması için birilerinin de güç verdiği intibaını veriyor. Eğer başbakan yardımcılarına rağmen birisi orada kalıyorsa, arkasında Başbakan’ın gücü var demektir” görüşünü dile getirdi. OKAY: DEMEK Kİ ARKASINDA BAŞBAKAN VAR Arıtman: İrtica iktidar oldu Z. Akman Washington’da Saylan buluşması Sihirli Bahçe bahar şenliği Sihirli Bahçe Montessori Okulu’nun bahar şenliği dün gerçekleştirildi. Okul yönetimi tarafından gelenekselleştirilen bahar şenliğinde öğrenciler, halk oyun- ları gösterileriyle birlikte, Atatürk’ün sevdiği şarkıları seslendirdi. Yardıma muhtaç okullara destek olmak için şen- lik düzenlediklerini söyleyen Sihirli Bahçe Montessori Okulu Kurucusu Nesrin Demiray, ayrıca kimsesiz ço- cuklar yararına da çeşitli etkinlikler yap- tıklarını kaydetti. Geçen yıllarda yardım ettikleri okullara servis aracı, oyun parkı yaptırdıklarını kaydeden Demi- ray, “Sancaktepe İlköğretim Okulu’nda bir çocuğumuzun trafik kazası geçirdi- ğini öğrendik. Bunun üzerine biz de o okulun bahçe duvarını yaptırdık. Zon- guldak Devrek Yazıcıköyü İlköğretim Okulu’na ise zihinsel engelli çocukların eğitim alabileceği bir sınıf yaptıracağız. Önümüzdeki yıllarda da yardım amaç- lı yaptığımız şenlikleri devam ettirece- ğiz” dedi. (Fotoğraf: SEVİL ARINAN)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle