Katalog

CMYB C M Y B 31 MAYIS 2009 PAZAR Prof. Yõlmaz Esmer’in ‘Radikalizm ve Aşõrõcõlõk Araştõrmasõ’, ilginç ve düşündürücü veriler ortaya koydu Dindar ve farklõlõklara kapalõ bir toplum İstanbul Haber Servisi - Bahçeşehir Üni- versitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Yılmaz Es- mer’in gerçekleştirdiği, “Radikalizm ve Aşırıcılık Araştırması” önemli sonuçlar or- taya koydu. Yurttaşlarõn yüzde 62’si dini ya- şamõndaki önem sõralamasõnda birinci basa- mağa koyarken, aynõ oran laiklik için yüzde 16’da kalõyor. Toplumun yüzde 75’i çocuk- lara Kuran kursu açõlmasõnõ isterken, dünya- yõ anlamak için bilim yerine dini rehber edi- nenlerin oranõ ise yüzde 56’yõ buluyor. Top- lum, “kızı şortla dolaşanı, içki içeni, oruç tut- mayanı, dindeist ya da ateist olanı, Hıris- tiyanı, Yahudiyi, nikâhsız yaşayanı” kom- şu olarak istemiyor. Söz konusu gruplara en hoşgörüsüz yaş dilimini 15 - 18 yaş arasõ genç- lerin oluşturmasõ düşündürüyor. Bazõ kadõn- larõn koca dayağõnõ hak ettiğini yüzde 33, rec- mi yüzde 22, mahkemelerde iki kadõnõn şa- hitliğinin bir erkeğe eşit olmasõnõ yüzde 35 sa- vunuyor. En çok orduya güvenen toplum, en güvensiz kurum olarak ise DTP’yi gösteriyor. Araştõrma, 34 ilde 12 Nisan 2009 - 3 Mayõs 2009tarihleriarasõnda,15yaşveüzeri1715ki- şiileyüzyüzegörüşülerekgerçekleştirildi.Araş- tõrmadan çõkan dikkat çekici sonuçlar şöyle: Kadın - erkek eşitliği - Yüzde 74, ev kadõnõ olmanõn çalõşmak ve para kazanmak ka- dar tatmin edici olduğunu dü- şünüyor. - Erkeklerin kadõnlardan daha iyi siyasi lider olduğunu düşü- nenlerin oranõ, yüzde 59. - Yüzde 22’lik dilim, üniver- site eğitiminin kõzdan daha faz- la erkek çocuk için önemli ol- duğuna inanõyor. - “Aile reisi erkek olmalı” di- yenler, yüzde 71’lik kesimi oluş- turuyor. - Bazõ kadõnlarõn kocasõndan dayak yemeyi hak ettiği fikrini savunanlarõn oranõ yüzde 33. - Yüzde 61’e göre, “kadın her zaman kocasına itaat etmeli, sözünden çıkmamalı”. - “Ülkede işsizlik varsa ça- lışmak kadınlardan çok er- keklerin hakkı” diyenlerin ora- nõ, yüzde 64. - Yüzde 36, kõz çocuklarõnõn mirastan erkek çocuklarõnõn ya- rõsõ kadar pay almasõnõ istiyor. - Kadõnlarõn plajda mayo ile dolaşmasõnõn günah olduğunu düşünenlerin oranõ yüzde 58’i buluyor. - Yüzde 35, mahkemelerde iki kadõnõn şahitliğinin bir erkeğe eşit sayõlmasõ gerektiği görü- şünde. - Kadõnlarõn yaşamdan esas beklentisinin yuva kurmak ve çocuk sahibi olmak olduğuna inananlarõn oranõ yüzde 88’e ulaşõyor. - Kadõnlarõn bir işte çalõşmak için kocasõndan izin almasõnõn doğruluğuna inananlarõn oranõ yüzde 84; kadõn yalnõz bir yere gidecekse kocasõndan izin almasõ gerektiğini düşünenlerin oranõ ise yüzde 85. - Yüzde 62’lik dilim Müslü- man kadõnlarõn evin dõşõnda ba- şõnõ örtmesi gerektiğini savunuyor. - “Zina yapan evli kadının taşlanması doğru” diyenlerin oranõ yüzde 22. - Bu çağda herhangi bir ülkede kadõnõn yü- zünü peçe ile örtmesinin akõl dõşõ olduğunu dü- şünenlerin oranõ yüzde 63. Amerika, AB ve ülkelere bakış - Yüzde 82, Amerika’nõn dünyaya Hõristi- yanlõğõ yaymayõ, yüzde 86 Türkiye’yi bölmeyi, yüzde 85’i İslam dünyasõnõ bölmeyi ve za- yõflatmayõ, yüzde 35’i ise diktatörlükle yö- netilen ülkelere demokrasiyi getirmeyi he- deflediğini düşünüyor. - “AB’nin hedefi Hıristiyanlığı yaymak” diyenlerin oranõ yüzde 81, “Türkiye’yi böl- mek” diyenlerin oranõ yüzde 76, “İslamı böl- mek ve zayıflatmak” diyenlerin oranõ yüzde 80, “Diktatörlükle yönetilen ülkelere de- mokrasi getirmek” diyenlerin oranõ ise yüz- de 76. - Türkiye’nin AB’ye tam üyeliğini, yüzde 57’lik kesim istiyor. - Yüzde 80, ne yapõlõrsa yapõlsõn Türkiye’nin AB’ye giremeyeceği; yüzde 93’ü birliğin Türkiye’ye diğer aday ülkelerle eşit davran- madõğõ görüşünde. - Yüzde 76, Müslümanlõğõn baskõn inanç ol- masõnõn AB’nin Türkiye’ye olumsuz bak- masõna neden olduğunu düşünüyor. - AB’ye girmek istemeyenler içinde ağõrlõklõ yaş grubunu 15 - 18 oluşturuyor. - Türk dõş politikasõnda öncelik verilmesi is- tenen adõmlar; yüzde 42 ile “Türk dünyası ve Türki devletler ile daha yakın işbirliği”, yüz- de 30 ile “İslam dünyası ile daha yakın iş- birliği”, yüzde 22 ile “AB’ye tam üyeliğin gerçekleşmesi” ve yüzde 5 ile “ABD ile iş- birliğinin geliştirilmesi” şeklinde sõralanõyor. - Bireylerin kendisine en yakõn hissettiği ül- keler sõrasõyla; Azerbaycan, Filistin, Pakistan, Japonya, Almanya, Avusturya, Rusya, İngil- tere, Fransa, Yunanistan, Amerika, Ermenis- tan ve İsrail. - Kendini laik olarak tanõmlayanlar, Pakis- tan ve Filistin’i yakõn ülke olarak görmüyor. - Bugün dünyadaki sorunlarõn sorumlusu olarak sõrayla; “Cahillik, eğitimsizlik / İsrail / Terör / ABD / Kapitalizm / İnsanlar ara- sı eşitsizlik / Çokuluslu şirketlerin kâr hır- sı / Dini inançların zayıflaması / AB” gö- rülüyor. - Yüzde 62, dünyadaki aşõrõ İslamcõ hare- ketlerin önlenmesini istiyor. Terör ve şiddet - Yüzde 76, terörist olduğundan şüphelenilen kişinin suçsuzluğundan emin olunana kadar ce- zaevinde tutulmasõ gerektiğine inanõyor. - “Olası bir terörist saldırıyı önleyecek bil- giyi sağlasa bile tutuklulara işkence yapıl- ması hiçbir zaman haklı görülemez” di- yenlerin oranõ yüzde 80. - Yüzde 92’lik kesim, hiçbir gerekçenin te- rörü ve insan yaşamõna kastetmeyi haklõ çõ- karmayacağõ görüşünde birleşiyor. - Yoksulluk ve sömürü düzeni devam ettikçe terörün de devam edeceğine, yüzde 95’lik ke- sim inanõyor. Tehdit algıları - Aşõrõ İslamcõ akõmlarõn Türkiye’yi tehdit ettiğine inananlarõn oranõ yüzde 69. Aynõ oran PKK söz konusu olduğunda yüzde 93’e çõkõ- yor. İslamcõ akõmlarõn dünya güvenliğini teh- dit ettiği görüşü yüzde 66’lõk kesimden des- tek bulurken, yüzde 81 demokrasi karşõtõ gi- rişimlerin Türkiye’yi tehdit ettiğini söylüyor. - Türkiye’nin karşõsõndaki en büyük 3 teh- dit; “PKK / Aşırı İslamcılık / İran’ın nük- leer silahları” olarak görülüyor. - Afganistan’da Amerika ve NATO’ya karşõ şiddet eylemleri yüzde 48, Irak’ta Ame- rika’ya karşõ şiddet eylemleri yüzde 50, Fi- listin’de Hamas’õn İsrail’e karşõ yaptõğõ şiddet eylemleri ise yüzde 46’lõk kesimce haklõ bu- lunuyor. Filistinlilerin İsrail’e karşõ düzenle- diği intihar saldõrõlarõnõn devam etmesinin iyi olacağõnõ söyleyenlerin oranõ ise yüzde 28. - Yüzde 90, dünyadaki Müslümanlarõn kendini Batõlõ ülkelere barõşçõ yollarla kabul ettirebileceğine inanõyor. 19 yıl öncesiyle aynı - Toplumun yapõlacak reformlarla yavaş ya- vaş düzeltilmesinin gerekliliğine inananlarõn oranõ yüzde 63, devrimci değişim isteyenle- rin oranõ yüzde 15, bugünkü düzenin aynen ko- runmasõnõ isteyenlerin oranõ ise yüzde 22. Ay- nõ soruya 1990 yõlõnda yapõlan araştõrmada ve- rilen yanõtlar ise neredeyse aynõ olurken, 19 yõl önceki oranlarõn “yüzde 61 / yüzde 13 / yüzde 26” şeklinde sõralanmasõ dikkat çekti. - Herhangi bir nedenden ötürü ayrõmcõlõğa uğradõğõnõ hissedenlerin oranõ yüzde 18. Araş- tõrmanõn yaş grubu çerçevesindeki nüfus dik- kate alõndõğõnda, bu 8 milyon yurttaşa denk ge- liyor. Konuştuğu dil nedeniyle ayrõmcõlõğa uğ- radõğõnõ söyleyenlerin oranõ yüzde 8, farklõ et- nik kimliğe sahip olduğu için ayrõmcõlõkla kar- şõlaşanlarõn oranõ ise yüzde 9’ken; laik oldu- ğu için devletten ve toplumdan ayrõmcõlõk gör- düğünü söyleyenlerin oranõ yüzde 6. - Milliyetçilik ya da dindarlõkta artõş söz ko- nusu değil. Prof. Esmer’in değerlendirmesi ise dindarlõğõn AKP iktidarõ ile arttõğõ değil, da- ha fazla görünür kõlõndõğõ yönünde. 4’te 3 Kuran kursu istiyor - “Benim için din birinci sırada gelir” di- yenler yüzde 62, laikliği birinci sõraya koyanlar yüzde 16’lõk kesim. Önceliğinin demokrasi olduğunu belirten- ler yüzde 13, etnik kimliği olduğunu söyle- yenler yüzde 5, yeterli bir gelirin kendisi için ilk sõrada geldiği yanõtõnõ verenler ise yüzde 4’ü oluşturuyor. - Çocuklar için Kuran kurslarõ açõlmasõnõ is- teyenlerin oranõ yüzde 75. - Dünyayõ anlayabilmek için yüzde 56 din kitaplarõnõn, yüzde 44 ise bilimin önemli ol- duğunu düşünüyor. - Yaratõlõşa inanlar yüzde 93, evrime inan- lar yüzde 7’lik dilimi oluşturuyor. - Yüzde 35, Ramazan ayõnda yemek yene- cek mekânlarõn iftar saatine kadar kapalõ tu- tulmasõnõ istiyor. - İnancõ nedeniyle evden başõnõ örterek çõ- kanlarõn oranõ yüzde 62, annesinin başõ örtü- lü olanlarõn oranõ yüzde 85. - Yüzde 86, İslamiyete karşõ ciddi tehditler olduğunu düşünüyor. İçkiye, şorta hoşgörü yok! - Yüzde 72 içki içen, yüzde 67 nikâhsõz ya- şayan, yüzde 35 kõzõ şortla dolaşan, yüzde 48 aşõrõ sağ ya da sol görüşte, yüzde 42 sevme- diği partinin üyesi, yüzde 75 Tanrõ’ya inan- mayan, yüzde 32 oruç tutmayan, yüzde 65 hiç- bir dine inanmayan, yüzde 27 farklõ anadilde konuşan, yüzde 43 Amerikalõ, yüzde 14 tür- banlõ, yüzde 33 çarşaflõ, yüzde 63 köktendinci, yüzde 26 başka bir õrk veya renkten, yüzde 52 Hristiyan, yüzde 64 ise Yahudi birini komşusu olarak istemiyor. - Söz konusu farkõlõklara en hoşgörüsüz yaş grubu, 15 - 18. - Üniversite mezunlarõ en hoşgörülü grubu oluştururken, eğitim seviyesi düştükçe hoşgörü oranõ azalõyor. - Toplumun en istemeyen kesimi eşcinsel- ler. - Yüzde 91 PKK’yi, yüzde 90 İsrail’i, yüz- de 80 şeriatõ, yüzde 73 komünizmi, yüzde 84 El Kaide’yi ve Bush’u “aşırı” olarak görüyor. Aşõrõ bulunanlar arasõnda; “faşizm, ırkçılık, Taliban ve Hamas” da yer alõyor. - PKK’ye karşõ geniş çaplõ askeri harekât is- teyenlerin oranõ yüzde 83. Ergenekon orduya güveni sarsmadı - Halkõn en güvendiği kurum de- ğişmeyerek, ordu yine birinci sõrada yer aldõ. Orduyu; sosyal güvenlik ku- rumlarõ, sağlõk kurumlarõ, mahke- meler, polis ve üniversiteler izledi. Araştõrmayõ yapan Esmer, Ergenekon soruşturmasõ nedeniyle orduya gü- venin sarsõldõğõna yönelik bir tespi- ti olup olmadõğõna ilişkin soruya; “Böyle bir tespitim yok. Yıllardır ordunun en güvenilir kurum olma oranı 3 aşağı 5 yukarı aynı. 1. sıra hiç değişmiyor. Bu artık tartışıl- mayacak bir veri gibi görünüyor” yanõtõnõ verdi. - Güvenilmeyen kurumlarda ilk sõrayõ DTP aldõ, onu; IMF, BM, AB, CHP, MHP, siyasi partiler, büyük şir- ketler, bankalar, gazeteler ve sendi- kalar izledi.