Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 30 MAYIS 2009 CUMARTESİ
14 HABERLER
Halkbank, KOBİ’leri kurumsal
sosyal sorumluluk, çevre, iş sağlõğõ ve
güvenliği konularõnda bilinçlendir-
mek amacõyla 2008’de başlattõğõ
KOBİ Dönüşüm Projesi eğitim kon-
feranslarõnõn dördüncüsünü İstan-
bul’da verdi. Konferansa katõlan KO-
Bİ’lerden talepte bulunanlara, ku-
rumsal sosyal sorumluluk, çevre, iş
sağlõğõ ve güvenliği konularõnda iş-
yerlerinde bir gün süreli ücretsiz uy-
gulama eğitimi verilecek. Ayrõca ka-
tõlõmcõlar arasõndan seçilen bir KO-
Bİ’ye, işyerinde ISO 14001 Çevre
Yönetim Sistemi ya da OHSAS
18001 İş Sağlõğõ ve Güvenliği Yö-
netim Sistemi kurulmasõna yönelik 12
ay süreli ücretsiz danõşmanlõk hizmeti de sunulacak.
KOBİ Dönüşüm Projesi İstanbul Toplantõsõ’nõn açõ-
lõşõnda konuşan Halkbank kredi politikalarõndan so-
rumlu Genel Müdür Yardõmcõsõ M. Cengiz Göğe-
bakan, Halkbank kredileri içinde KOBİ’lerin payõnõn
yüzde 49’a ulaştõğõnõ belirterek “Türkiye’nin lider
KOBİ bankası olarak KOBİ’lerimize sadece fi-
nansal destek vermekle kalmıyor,
aynı zamanda üretim koşullarını
dünya standartlarına uygun hale ge-
tirmelerini sağlama yolunda sos-
yal sorumluluk bilinciyle çalışmalar
da yapıyoruz. Bu kapsamda ger-
çekleştirdiğimiz KOBİ Dönüşüm
Projesi ile küreselleşen dünyada
yeni ticari ilişkiler, doğal kaynak-
ların verimli kullanılması, doğal
çevrenin korunması, çalışanların
sağlığının ve güvenliğinin sağlan-
ması gibi hayati konularda KO-
Bİ’lerimize yol gösteriyoruz. Eko-
nomik ve sosyal kalkınmaya sağ-
ladığımız desteği yeni projelerle
devam ettireceğiz” dedi.
Şimdiye kadar toplam 1000 KOBİ temsilcisinin
katõldõğõ konferanslar, İstanbul’dan sonra 2009 yõ-
lõ boyunca Ankara, Kocaeli, Eskişehir ve Kayseri ile
devam edecek.
2010-11 döneminde ise Diyarbakõr, Konya, Ma-
latya, Trabzon, İzmir, Denizli ve Bursa’da toplam
yedi eğitim konferansõ düzenlenecek.
Unilever Türkiye Gõda Pazarla-
ma’dan Sorumlu Başkan Yardõm-
cõsõ Mustafa Seçkin, “Küresel
ekonomik kriz, çay tüketimini
arttırdı. Dışarıya çıkmak yerine
evlerinde daha fazla zaman ge-
çiren Türk tüketicisi, krizde te-
selliyi adeta çayda buldu” diyor.
Gelelim rakamlara: Kişi başõ çay
tüketiminde dünyada birinci sõra-
dayõz. Günlük tüketim ortalama 3.8
bardak.
Nüfusumuzun yüzde 96’sõ her
gün çay içiyor. 2008 yõlõnda 100
bin tona yakõn çay tüketmişiz. Bi-
rinciliği İrlanda’dan kapmõşõz. Yi-
ne 2008 yõlõ için toplam çay pazarõ
103.4 milyon lira tutarõnda. Geçen
hafta yaş çay fiyatlarõnõn açõk-
landõğõ günlerde biz de Rize’dey-
dik. Özel sektörde çayõn lideri
durumundaki Lipton’un Pazar’daki
fabrikasõnda çayõn nasõl işlendiği-
ni izledik, ardõndan tarlalara gidip
çay toplayan kadõnlarla konuş-
tuk. Gerçekten de dedikleri gibi ça-
yõ hissetmek için Rize’ye gelmek
ve 2.5 yaprağõ görmek gerekiyor-
muş. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde
çay hasadõ dünyanõn birçok ülke-
sinde olduğu gibi kadõnlar tara-
fõndan yapõlõyor. Çay bitkisinin to-
murcuğu ve en tepedeki iki yap-
rağõnõn elle koparõlmasõ ve topla-
nõr toplanmaz hiç bekletilmeden iş-
lenmesi gerekiyor. Ama artõk ge-
nel olarak bölgede çaylar, altõna
torba eklenmiş özel bir makasla iki
buçuk yaprak kuralõna uymayan
bir biçimde kesiliyor. Bu toplama
ve işleme farklõlõğõ nedeniyle Tür-
kiye sõnõrlarõ dõşõnda çayõmõzõn
değeri yok. Zaten yõllõk 220 bin ton
üretime karşõlõk 250 bin tonluk tü-
ketimimiz var. Üreticilerimizin
derdi üretimin kalitesi değil. On-
lar yaş çay taban fiyatõnõn 7.19 ola-
rak ilan edilmesinden şikâyetçiler.
Bir yandan da farklõ ürünleri de-
niyorlar. Örneğin kivid yetiştirili-
yor ama dağõtõm ve pazarlama
ağõ henüz kurulmadõğõ için mallar
ellerinde kalõyor.
Lipton ise önümüz-
deki günlerde piyasa-
ya “Doğu Karadeniz”
markasõ altõnda yeni
bir bardak ve demlik
poşet çay sunmaya ha-
zõrlanõyor. Yeni ürün
Lipton, diğer poşet
ürünlerinden yüzde 30
daha ucuz satõlacak.
2008’de çay pazarõnõn
1 milyar TL’yi aştõğõ-
nõ söyleyen Seçkin,
Lipton’un ise yüzde
17 büyüme kaydetti-
ğini, 2009 Ocak - Şu-
bat aylarõnda ise satõş-
larda yüzde 16 artõş
olduğunu belirtiyor.
2009’un sonunda ise
yaklaşõk yüzde 17 bü-
yüme beklediklerini açõklayan
Seçkin, 2009’un ilk çeyreğinde pa-
zarlama yatõrõmlarõnõ ise yüzde
30 arttõrdõklarõnõ vurguluyor.
Yerli ve yabancı yatırımcıyı destekleyerek yatı-
rımları cazip kılan desteklerin bir kısmının (örneğin
yatırım indirimi, vergi muafiyetleri, makine ve teç-
hizat alımındaki muafiyet) zaman içinde kaldırılması,
bir kısmının da oranlarında yapılan değişiklikler, çı-
karılan teşvik yasalarındaki çelişkiler, yeni yatırımları
teşvik etme yerine köstekler duruma getirdi..
Doğu ve Güneydoğu bölgesindeki illerimizde is-
tihdamı korumak ve yeni istihdam alanları yarat-
mak amacıyla yeni yatırımları desteklemek, bölgeler
arasındaki gelişmişlik farkını azaltmak amacıyla çı-
karılan 4325 Sayılı Teşvik Yasası ve sonrası, de-
yim yerindeyse, sulandırılarak çıkarılan “kişi başı-
na düşen milli gelir düzeyi esaslı 5084 Sayılı Teş-
vik ve Devlet Destekleri Yasası” birkaç ilimizin dı-
şında bekleneni bir türlü veremedi.
Uygulanan teşvik sistemi, bırakalım istihdam ve
üretime pozitif bir katkısını, diğer illerde yılların bil-
gi, birikim ve tecrübesi ile oluşturulmuş işletmeleri
zor durumda bırakan uygulamalara neden oldu...
Örneğin Düzce ve Erzurum’a aynı teşvikleri ve-
rirseniz kimse buralara gelmez. Adana ile Osma-
niye’yi karşı karşıya getirir, bazı illerimizde de sa-
nayi göçünü başlatmış olursunuz.. Elbette Düzce
de teşvikten yararlanmalı.. ancak Erzurum’un
mutlaka farklı bir avantajı olmalı. Bölgesel teşvikin
amacı da zaten bu.
Bölgede devlet ve özel sektör tarafından yaptı-
rılan, atıl veya yarım kalan tesis ve işletmeleri ta-
mamlayıcı çözümler bir türlü bulunamadı.
Oysa Yatırım Teşvik Sistemi’nin işlemesi için, her
ilde her sektörün aynı şekilde teşvik edilmemesi ge-
rektiğini kabul eden, bunun yerine, illerin-bölgelerin-
sektörlerin özelliklerine göre farklı uygulamaları içe-
ren, kademeli geçişi öngören bir sistem uygulamaya
konulmalıydı.
Yatırımları bir tek elden yürütecek bürokraside-
ki süreci azaltacak Bölgesel Kalkınma Ajansları da
yeni yatırımlara işlerlik kazandıramadı.
İllerde büyük gelir kaybına neden olan “Vergi-
lerin, şirket merkezinin olduğu yerde değil, üreti-
min yapıldığı yerde ödenmesini sağlayacak mev-
zuat değişikliği”ne bile çözüm bulunamadı.. Yatı-
rımları özendirme ve kolaylaştırma amaçlı düzen-
lemelerde yaşanan aksaklıklar ve zaman zaman
haksız rekabete neden olan uygulamalar bir türlü
düzeltilemedi..
Teknoparklar, ileri teknoloji bölgeleri gibi doğ-
ru kavramlar yine uygulanmalarda yaşanan sorunlar
nedeniyle yatırımcılar açısından bekleneni hâlâ ve-
remiyorlar.
OSB’ler yıllardır uygulanan yanlış politikalarla ca-
zibe merkezi olmaktan çıkarıldı.
Yatırımcı; altyapı ve genel katılım paylarını öde-
mek yerine plansız, imarı olmayan; enerji, ulaşım,
arıtma, eğitim ve sosyal donatılar gibi altyapısı ol-
mayan arsalar üzerine, deyim yerindeyse, gece-
kondu yapar gibi işyerlerini yapmayı tercih eder du-
ruma getirildi..
OSB’lerin yönetimine yönelik yasal düzenlemeler,
oluşturulan kurullar, yatırımcıyı bu bölgelere çe-
kemiyor ve buralardaki işletmeler gecekondu sa-
nayiciye göre haksız rekabet nedeniyle adeta ce-
zalandırılıyor.
Sonuç olarak.. bir yandan uygulamalardaki ek-
siklikler ve yanlışlıklar giderilirken diğer yandan böl-
gelerin gelişmişlik düzeylerine göre kademeli bir ge-
çişi öngören, ayrıca kapsama giren illerin yöresel,
coğrafi ve fiziksel özellikleri, altyapıları da dikka-
te alınarak sektörel bazda uygulamaya olanak ve-
recek bir teşvik sistemi bu bağlamda yararlı ola-
bilecektir..
Uzun zamandır konuşulan ancak bir türlü ger-
çekleşemeyen Bölgesel ve Sektörel Teşvik Siste-
mi zaman yitirilmeden devreye sokulmalı.. böyle-
likle “Krizi fırsata dönüştürme”yi söylemden kur-
taracak önemli adımlardan biri atılmış olur.
hilmideveli@hotmail.com
Bölgesel ve Sektörel Teşvikin Tam Zamanı...
S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ
Kriz, çay
tüketimini arttõrdõ YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
Miras kaldõğõnda
ölümden sonraki 4 ay içinde
beyanname vermelisiniz
Ü
lkemizde karşılıksız servet intikali ver-
giye tabidir. İntikal iki yoldan olmak-
tadır. Birincisi ölen bir kimseden mi-
ras ve vasiyet yoluyla başkalarına geçen ser-
vet olup, Veraset Vergisi’ne tabi tutulur. İkin-
cisi; hayatta olan kişiler arasında bağış yo-
luyla geçen servet intikali olup, İntikal Ver-
gisi’ne tabi tutulur.
Malları nerede olursa olsun mirası elde
eden veya tasarrufu yapan kişi TC uyruğunda
ise miras bırakan kim olursa olsun (Türk ve-
ya yabancı) malları Türkiye’de ise vergiye ta-
bidir. Veraset ve İntikal Vergisi Kanunu’nun
1. maddesine göre; aşağıdaki mal intikalle-
ri Veraset ve İntikal Vergisi’ne tabidir:
TC vatandaşı bir kişiden TC vatanda-
şı bir kişiye karşılıksız mal intikali (mallar is-
ter Türkiye’ de olsun, ister yurtdışında olsun
TC vatandaşı bir kişiden yabancı uy-
ruklu bir kişiye karşılıksız mal intikali (malın
Türkiye’de olması veya yabancı tebaanın Tür-
kiye’de ikamesi halinde)
Yabancı uyruklu kişiden, yabancı uy-
ruklu kişiye karşılıksız mal intikali (malların
Türkiye’de olması halinde)
Yabancı uyruklu kişilerden TC vatan-
daşı kişiye karşılıksız mal intikali (nerde ve
kimden olursa olsun intikal eden mallar.)
İstisna hangi durumda uygulanır?
Ev eşyası ile murise ait kişisel eşya ve ai-
le hatırası olarak muhafaza edilen tablo, kı-
lıç, madalya gibi eşyalar vergide istisna tu-
tulur. Ayrıca değerleri Veraset İntikal Vergi-
si Kanunu’nun 10’uncu maddesine göre be-
lirlenen menkul ve gayrimenkul mallardan ev-
latlıklar da dahil olmak üzere füruğ ve eşten
her birine isabet eden miras hisselerinin
(2009 yılı için) 107.604.-TL’sı (füruğ bulun-
maması halinde eşe isabet eden miras his-
sesinin 215.336.-TL; karşılıksız olması kay-
dıyla meydana gelen intikallerde 2.481.-TL,
para ve mal üzerine düzenlenen yarışma ve
çekilişlerde kazanılan ikramiyelerin 2.481.-
TL’si istisna olarak dikkate alınıyor.
Verasette ölen kişinin ikametgâhı, çekiliş
gibi diğer intikallerde düzenleyen kurumun
adresi önemli. Bağış yapıldığı zaman, bağı-
şı kabul eden kişinin ikametgâhı dikkate alı-
narak beyanname verilir. Türkiye’de ikamet
adresi olmayanlar için Maliye Bakanlığı’nın
tespit edeceği vergi dairesine verilir.
Beyanname nasıl hazırlanır?
Beyannamenin her mükellef için ayrı ay-
rı veya müştereken verilmesi mümkün bu-
lunmaktadır. Beyannameler taahhütlü olmak
şartı ile posta ile de gönderilebilir.
Ölüm Türkiye’de gerçekleşmişse mükel-
leflerin Türkiye’de bulunmaları halinde ölüm
tarihini takip eden dört ay içinde, mükellef-
lerin yabancı bir memlekette bulunmaları ha-
linde ölüm tarihini takip eden altı ay içinde
beyanname verilmesi gerekir.
Ölüm yurtdışında gerçekleşmişse mü-
kelleflerin Türkiye’de bulunmaları halinde
ölüm tarihini takip eden altı ay içinde, mü-
kellefler vefat edenin bulunduğu yerin dışında
başka bir yabancı memlekette oldukları
takdirde ölüm tarihini takip eden sekiz ay için-
de vermek durumundalar.
Eklenecek belgeler ve ödeme
1. Veraset ilamı, ölüm ve mirasçı bildirimi,
2. Murisin son ikametgâhının bulunduğu
muhtarlıktan alınacak olan ikametgâh senedi,
3. Mirasçılara intikal eden taşınmazların
tapularının ve bu taşınmazlara ait emlak be-
yannamesinin bir örneği,
4. Muristen kalan ve beyannamede in-
dirim olarak dikkate alınan borçlara ait bel-
geler,
5. Muristen bankada mevduat hesabı kal-
mış ise bu hesabın durumunu varsa faizi-
ni gösteren ilgili banka şubesinden alına-
cak yazı,
6. Muristen otomobil veya diğer herhangi
bir motorlu taşıt, deniz aracı, gemi, yat vs.
kalmış ise bu araçlara ilişkin iki adet sicil ör-
neği veya ruhsat fotokopisi.
Hibe işlemlerinde ise vergi dairesinde ara-
nan beyanname dışındaki belgeler şunlar:
Hibe eden ve hibe alanın nüfus cüzdanı ör-
neği ve ikametgâh ilmühaberi, tapu sure-
ti, emlak vergisi beyannamesinin sureti.
Veraset yoluyla intikalde vergi tahakku-
kundan itibaren (3) yılda ve her yıl mayıs ve
kasım aylarında olmak üzere iki eşit taksitte
ödenir.
Çekiliş, talih oyunları ve diğer intikaller-
de 1 ay içinde tamamı ödenir.
Sosyal güvenlik denetimi yapmakla gö-
revli SGK Müfettiş ve Kontrol memurları-
nın bazı işyerlerinde denetim yapılırken so-
run yaşaması üzerine para cezası uygula-
ması getirilmiştir.
Buna göre, SGK’nin denetim ve kontrolle
görevlendirilmiş memurlarının;
l) 5510 sayılı kanunun uygulanmasından
doğan inceleme ve soruşturma görevleri-
ni yerine getirmeleri sırasında işverenler, si-
gortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili di-
ğer kişiler görevlerini yapmasına engel ola-
mazlar; engel olanlar hakkında eylemleri
başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin
beş katı tutarında (5 x 666=) 3.330.-TL) ida-
ri para cezası uygulanır.
2) Görevlerini yapmasını engellemek
amacıyla cebir ve tehdit kullanan işveren-
ler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle il-
gili diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı ge-
rektiren ayrı bir suç teşkil etmediği takdirde
Türk Ceza Kanunu’nun 265. maddesinin
ikinci fıkrasına göre cezalandırılır. Bu su-
çu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücre-
tin on katı tutarında (10 x 666=) 6.660.-TL)
idari para cezası uygulanacak.
SGK denetimini engelleyene para cezası
Halkbank, KOBİ Dönüşüm
Projesi ile İstanbul’da
Daha önce emekli olmuştum. Emeklilik sonrası ekonomik nedenlerle tekrar ay-
rı bir işyerinde işe başladım ve 3 yıldır çalışmaktayım. Yaşım 58. İşveren vekili
(genel müdür) ile gergin ilişkiler nedeni ile kendi isteğim ile ayrılmak istiyorum.
Kıdem tazminatı hak ediyor muyum? Nasıl haklarımı alarak ayrılabilirim?
Raporlu hipertansiyon hastasıyım. Bu durum emeklilik sonrası girdiğim iş-
yerinden önce de vardı. Ancak işyerinde gelişen gergin diyaloglar tansiyonu-
mu etkiliyor. Daha önce sabah ve akşam olmak üzere 2 ayrı ilaç alırken yak-
laşık bir yıldır (bu firmaya girdikten sonraki dönemde) sabah-öğlen-akşam 3
ayrı ilaç alıyorum.
Yaşadığım veya etkilendiğim bu gergin ortam İş Kanunu 24/I kapsamında
düşünülerek, “Sağlığım olumsuz etkileniyor vb.” yazılı bir istifa ile 24/I göre kı-
dem tazminatı hak edebilir miyim? Şeref Kondakçı
Kendi isteğiyle istifa ederek ayrõlanlara kõdem tazminatõ verilmez. 4857 sayõlõ
İş Kanunu’nun “işçinin haklõ nedenle derhal fesih hakkõ”nõ düzenleyen 24. mad-
desinin I. fõkrasõnda, (a) ve (b) bentlerinde;
İş sözleşmesinin konusu olan işin yapõlmasõ işin niteliğinden doğan bir se-beple işçinin sağlõğõ veya yaşayõşõ için tehlikeli olursa (4857/24-I-a) ya da,
İşçinin sürekli olarak yakõndan ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren ya-hut başka bir işçi bulaşõcõ veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalõğa tutu-
lursa (4857/24-I-b),
hallerinde, işçi iş sözleşmesini herhangi bir fesih bildirimi süresi beklemek-
sizin derhal feshedebilir.
Sağlõk sebepleri ile yapõlacak fesihlerde (4857/24-I-a), işin yapõlmasõnõn işin ni-
teliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlõğõ veya yaşayõşõ için
tehlikeli olmasõ yeterli görülmüş; bu durumun sözleşme sõra-
sõnda bilinmemesi koşulu kaldõrõlmõştõr. Sözleşme yapõlõrken
bilinsin ya da bilinmesin, işçinin yaptõğõ iş, işin niteliğinden
kaynaklanan bir nedenle, işçinin sağlõğõ veya yaşayõşõ için teh-
likeli olursa, işçi bildirim sürelerini beklemeksizin veya belirli
süreli sözleşmelerde, süre dolmadan önce sözleşmeyi haklõ ne-
denle feshedebilecektir.
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
İstifa eden kıdem tazminatı alamaz
SORU-CEVAP
Çayõn beş bin yõllõk tarihi var
Beş bin yõl önce Çin’de
keşfedilen çay uzun süre ilaç
olarak kullanõlmõş. Japonya,
Hindistan ve Endonezya
derken 1615 yõlõnda
gemilerle İngiltere’ye
getirilmiş. Bugün dünyada
en fazla tüketilen sõcak
içecek. Ama yine de çayõn
ekonomideki önemi
kahvenin ve gazlõ içeceklerin
çok gerisinde. Bunun nedeni
de toplanan 3 milyon ton
çayõn yüzde 60’a yakõnõnõn
üretildiği ülkede tüketilmesi.
Türkiye’de ise sudan sonra
en fazla tüketilen içecek
olan çayõn sadece yüz
yõllõk bir geçmişi var.
İmparatorluk döneminde
ilk kez ekimi Bursa
yöresinde denenir ama
başarõsõz olur. 1917 yõlõnda
ziraat mühendisi Ali Rõza
Ertan, Doğu Karedeniz
kõyõlarõnda çay yetişip
yetişmeyeceğini araştõrõr.
Camellia sinensis yani Çin
çayõ iklime uygun bulunur.
1924’te hazõrlanan bir
kanunla Rize bölgesinde çay
üretim izni verilir.
Devlet fideler dağõtõr ve
ekimine destek verir.
1947’de Tekel ilk çay
fabrikasõnõ kurar. 1971’de
Çay-Kur olarak yeniden
yapõlanõr. 1984 yõlõnda ise
devlet tekeli kalkar,
özel sektöre izin verilir.
Pazara giren ilk uluslararasõ
marka Lipton olur. 1889
yõlõnda çayõ ilk kez pakete
sokan ve 1891 yõlõnda ilk
çay markasõnõ yaratan
Thomas Lipton sektöre
büyük emeği geçen bir isim.
Lipton, bugün global çay
pazarõnõn en büyük satõn
alõcõsõ ve dünya genelinde
3.5 milyar Avro cirosu var.
Lipton
ilk fabrikasõnõ 1986 yõlõnda
Rize Pazar’a açar. Pazar
payõnda Çaykur’dan sonra
ikici sõrada olan Lipton’un
global büyümesine en büyük
ikinci katkõ da Türkiye’den.
Bölgedeki üç fabrikasõnda
800’ü aşkõn kişiye iş imkânõ
sağlanõyor ve 15.000 çay
üreticisinin mahsulü
alõnõyor.
IMF’ye
farklı bakış
Küçük ve Orta Büyüklükteki İşlet-
meler Derneği (KOBİDER) Başkanõ
Nurettin Özgenç, Türkiye’nin IMF’ye
değil, IMF’nin Türkiye’ye ihtiyacõnõn ol-
duğunu belirterek, “IMF ile anlaşma-
nın KOBİ’lere ve vatandaşa katkısı ol-
mayacağı, ülkemizin borç sarmalına
gireceği düşüncesiyle yapılmasını is-
temiyoruz” dedi.
Özgenç, IMF konusundaki tavõrlarõ-
nõn net olduğunu ve õsrarla bir anlaşma
yapõlmasõnõ istemediklerini söyledi.
Önceki anlaşmalar sonucunda Türki-
ye’nin öz sermayesini yitirdiğinin bi-
lindiğini kaydeden Özgenç, şunlarõ kay-
detti: “Yapılan müzakerelerde de ay-
nı dayatmaların ifade edilmesiyle
birlikte alınması düşünülen kredi-
nin özel sektörün borç ödemesine gi-
deceği, bu nedenle IMF ile anlaşma-
nın KOBİ’lere ve vatandaşa katkısı ol-
mayacağı, ayrıca ülkemizin borç sar-
malına gireceği düşüncesiyle yapıl-
masını istemiyoruz.”
Halkbank Genel Müdür Yar-
dımcısı Cengiz Göğebakan.
Lipton önümüzdeki gün-
lerde piyasaya ‘Doğu Kara-
deniz’ markasõ altõnda yeni bir
bardak ve demlik poşet çay
sunmaya hazõrlanõyor. Yeni
ürün Lipton, diğer poşet ürün-
lerinden yüzde 30 daha ucuz
satõlacak.
Unilever Türkiye Gõda
Pazarlama’dan Sorumlu Başkan
Yardõmcõsõ Mustafa Seçkin:
2008’de çay pazarı 1
milyar TL’yi aştı.
Çayı toplayanlar ise
genelde kadınlar.
2008’de çay pazarı 1
milyar TL’yi aştı.
Çayı toplayanlar ise
genelde kadınlar.