22 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 26 MAYIS 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Susturamazsınız? Uğur Dündar ve eşi Yasemin Dündar polisin 16 ayrı birimince 56 kez sorgulanmış. Tolga Şardan’ın Milliyet’teki haberini okuyunca tüylerim diken diken oldu ve korktum! Polisin görevi nedir? Suçluları, çeteleri izlemek... İçişleri Bakanı Beşir Atalay bu faşizan olayın üze- rine gittiğini açıkladı, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kaan Köksal soruşturma başlattı. Polisin içinde örgütlü güç mü var? Vakit gaze- tesine bilgileri kim sızdırdı? Özel yaşamı ilgilendiren yurtdışına giriş-çıkışlar sanki suçmuş gibi köktendinci gazetede yayımla- nıyor. Tolga Şardan, olayın peşinde... Polis boş zamanlarını mı değerlendiriyor, gizli bilgileri araştırırken? Uğur Dündar, Star TV’de şu değerlendirmeyi yaptı: “Çok korkunç bir skandal. Bu namus ve şeref cel- latlığını maalesef devletin içine sızmış, aslında dev- lete hizmet ediyor gibi gözüken, başka amaçlara ve odaklara hizmet eden çeteleşmiş bir grup yapıyor.” Bu olay yasadışı... Çünkü bu bilgiler özel yaşamın içindedir. Ceza Yasası kapsamında hukuka aykırı bir ey- lem olup, polis yönünden de görevi kötüye kul- lanmaktır. Cumhuriyet Gazetesi’ne atılan üç el bombası- nı, kanlı Danıştay saldırısını, Hrant Dink, Trabzon’da Rahip Santoro cinayetini, Malatya Zirve Yayınevi katliamının istihbarat bilgisini alıp eylemleri önle- yemeyen polis, Uğur Dündar ve eşinin yurtdışına çıkış-giriş kayıtlarını inceliyor. Demek ki polisin işi gücü yok! Oysa polis, teröristi, çeteleri, suçluyu izleye- cek, bilgi toplayıp eylemleri önleyecek! Gazetecinin özel yaşamını didik didik etmek ne anlama geliyor? Gazetecileri korkutup susturmak! Polisin içinde yer alan bu bir grup çeteyi İçişle- ri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü ortaya çı- karmalıdır. Bunların darbeci ve darbe yandaşlarından bir far- kı yoktur! Türkiye’yi yönetenler demokrasi ve özgürlük- leri gerçekten yaşama geçirmek istiyorlarsa, po- lisin içine yuvalanmış çeteyi bulup yargıya teslim et- melidirler. Poliste yuvalanmış bu çetenin örgüt ve tarikat bağlantısını bilmeyen yok... Uğur Dündar ve eşinin kayıtları 16 ayrı polis bi- rimince 56 kez sorgulanıyor. Özel yaşamları didik didik ediliyor. Gerçekten Türkiye için utanç verici bir fotoğraf var ortada... Bu çete her şeyi yapar. Uğur Dündar’ın söylediği gibi, sizi öldürür, ara- cınıza uyuşturucu koyar. Yargı kararı yok ama özel yaşamınıza ilişkin bil- giler dinci gazetede yayımlanıyor. Telefonlarınız yasadışı dinleniyor... Bu olay ister istemez Ergenekon soruşturma- sına yönelik eleştirileri anımsatıyor. Ergenekon soruşturması kapsamında tutuksuz yargılanan İlhan Selçuk’un özel yaşamıyla ilgili te- lefon görüşmeleri, gazetemizin iç sorunları dava dos- yasına konuldu. Yasadışı dinlemeleri temel yöntem olarak gö- rürseniz işin içinden çıkamazsınız. Demokrasi ve hukuk herkes için geçerlidir. Kamu gücü ve yetkisini acımasızca kullanmak, sivil faşist iktidarlarda olur, demokrasilerde olmaz. Türkiye laik demokratik bir hukuk devletidir, polis devleti değil! 12 Mart’ı ve 12 Eylül’ü yaşadım... Askeri dönemlerde bile böylesine bir faşizan uy- gulama görmedim. Polisin içinde başına buyruk bir yapılanma oluştuğu ve bu yapılanmanın bir türlü kırılmadı- ğı gerçeğiyle karşı karşıya mıyız? Yasemin Dündar’a atılan iğrenç, mide bulandı- rıcı iftira... Uğur Dündar’ın yurtsever duruşundan ra- hatsız olan dinci kesim... Polis içinde örgütlü bir grup... Tetikçiliğiyle ünlü dinci gazete! Uğur Dündar’ı susturumazsınız! Onurlu, laik, demokrat, yurtsever insanları kara- lamak, din baronlarına, tarikat şeyhlerine alkış tutmak. Orman alanlarımızı, dağlarımızı ve ovalarımızı ço- kuluslu “altın avcıları”na teslim etmek. Yandaş medya yaratmak... Almanya Deniz Fe- neri e.V’yle milyonlarca Avro’yu bir güzel götürmek. Sonra da demokrasi ve özgürlük nutukları atmak! Yemezler!.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Meclis RTÜK’e üye seçecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda bugün, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nda (RTÜK) boşalan üyelikler için AKP ve MHP kontenjanõndan seçim yapõlacak. Milletvekilleri, yapõlacak gizli oylamada, AKP’nin göstereceği 4 adaydan ikisini, MHP’nin göstereceği 2 aday arasõndan da birini seçecek. AKP, Başbakanlõk İnsan Haklarõ Kurulu Başkanõ Prof. Dr. Hasan Tahsin Fendoğlu ile görev süreleri 14 Temmuz’da dolacak Davut Dursun ile Paşa Yaşar’õ yeniden aday gösterecek. MHP ise eski Telekomünikasyon Başkan Yardõmcõsõ Esat Çõplak ile eski Ulaştõrma Bakanlõğõ Haberleşme Genel Müdürü Hasan Tüfekçi’yi aday olarak gösterdi. ‘Türkiye’li 11 parti daha var ANKARA (ANKA) - Eski Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Abdüllatif Şener öncülüğünde kurulan Türkiye Partisi, adõnda “Türkiye” olan ve bir bölümü halen siyasi yaşamõnõ sürdüren 11 partiyle karõşma riskini de beraberinde getirdi. 1990’dan sonra kurulan siyasi partiler arasõnda adõnda Türkiye’ye de yer verenler şöyle: Aydõnlõk Türkiye Partisi, Bağõmsõz Türkiye Partisi, Değişen Türkiye Partisi, Demokrat Türkiye Partisi, Lider Türkiye Partisi, Türkiye Adalet Partisi, Türkiye Komünist Partisi, Türkiye Sosyalist İşçi Partisi, Yeni Türkiye Partisi, Güçlü Türkiye Partisi, Yeşeren Türkiye Partisi. ‘Boyraz kuzenim değil’ İstanbul Haber Servisi - Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ Hüseyin Boyrazoğlu, RTÜK Savunma Sekreterliği’ne atanmasõ istenen Mehmet Boyraz’õn kuzeni değil, uzaktan akrabasõ olduğunu belirtti. Konuya ilişkin yapõlan yazõlõ açõklamada, “Emekli Jandarma Kõdemli Albay Mehmet Boyraz, kuzenim olmayõp uzaktan akrabamdõr. Atama talebi ve işlemlerin seyri hakkõnda hiçbir bilgim bulunmamaktadõr. Haberde belirtilen atama talebi 2008 yõlõ Şubat ayõnda yapõlmõş olup, Deniz Feneri olarak bilinen ve Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca yürütülen soruşturma, bu başvurudan tam 7 ay sonra Eylül 2008 tarihinde başlatõlmõştõr” denildi. ÖDP’de kongre hazırlığı Haber Merkezi- Özgürlük ve Dayanõşma Partisi (ÖDP), 20-21 Haziran tarihlerinde gerçekleştireceği 6. Olağan Konferans ve Kongresi’nin hazõrlõklarõnõ sürdürüyor. Geçen hafta sonu üç büyük ilde konferans ve kongrelerini gerçekleştiren partinin İstanbul İl Başkanlõğõ’na eski TMMOB 2. Başkanõ Hüseyin Yeşil, Ankara İl Başkanlõğõ’na eski Büro Emekçileri Sendikasõ Yönetim Kurulu Üyesi Cevat Özdemir, İzmir İl Başkanlõğõ’na da Avukat Cemal Doğan seçildi. Eski İçişleri Bakanõ Tantan, terörle mücadelede aslolanõn siyasi irade olduğunu vurguladõ ‘AKPüstündenatõyor’ PKK,AKP’ninanayasadeğişikliğininiçeriğinegöretavõrbelirleyecek Anayasa sıkıntısı BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - AKP hükü- metinin terörün sona erdiril- mesi için umut bağladõğõ “Kürt açılımı”, PKK’nin “Anayasal güvence” õsrarõ- na takõldõ. AKP’nin günde- minde olan anayasa değişik- liği netleşinceye kadar, Kürt açõlõmõ da askõda kalacak. Çünkü terör örgütünün ana- yasa değişikliği yapõlana ka- dar, hükümetin Kürt açõlõ- mõnõn önkoşulu olan “silah bırakmaya” yanaşmadõğõ öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, bir süreden bu yana Irak’õn ku- zeyindeki bölgesel Kürt yö- netimi, Kandil Dağõ’ndan ge- len mesajlarõ doğrudan An- kara’ya aktarõyor. Gerek dip- lomatik gerekse istihbarat kanallarõ aracõlõğõyla gelen bu mesajlara göre, DTP’nin de gündeme taşõmõş olduğu anayasal güvencelerin yerine getirilmemesi durumunda, terör örgütü hükümetin açõ- lõmõna yanõt vermeyecek. Kürt lider Mesud Barza- ni’nin gündeme getirmiş ol- duğu ve terör örgütünün silah bõrakmasõ için toplanmasõ öngörülen “Kürt Konfe- ransının” da belirsiz bir ta- rihe ertelenmiş olmasõ, bu konuda ciddi bir tõkanõklõk yaşandõğõnõ gösterdi. Hükümetin, Kürt açõlõmõn- da PKK’nin silah bõrakmasõ- nõ önkoşul olarak ortaya koy- masõ, terör örgütünün de 1 Haziran’a kadar geçici olarak “ateşkes ilan etmesi”, böl- gesel Kürt yönetimi üzerin- den sessizce yürütülmekte olan pazarlõğõn belirli bir tak- vime bağlanmõş olduğunu da ortaya koydu. Hükümetin anayasa değişikliği konu- sunda atacağõ adõmlarõn, PKK’nin 1 Haziran’dan son- ra benimseyeceği yaklaşõm- da belirleyici olacağõ belirti- liyor. Bu bağlamda PKK’nin ilk aşamada bütün dikkatini özel- likle Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlõğõnõ düzenleyen anayasanõn 66. maddesinin değiştirilmesi konusu üze- rinde yoğunlaştõrdõğõ dile ge- tiriliyor. Ancak bu konu üze- rinde yapõlan teknik değer- lendirmelerde, gerek anaya- sanõn kendi içinde gerekse mevcut yasalarõn anayasa ile çelişmemesi için 66. madde- nin değiştirilmesi durumun- da bir dizi anayasal ve yasal düzenlemenin yapõlmasõnõn zorunluğu ortaya çõktõ. Bu kritik eşik dõşõnda hü- kümetin Kürt açõlõmõ çerçe- vesinde, ayrõntõlõ düzenleme gerektirmeyen konularda uy- gulamanõn kõsa süre içinde başlatõlacağõ öğrenildi. Bu çerçevede İmralõ’da tutuklu bulunan terör örgütü başõ Abdullah Öcalan’a tecridin kaldõrõlmasõ; din ve sağlõk gibi Güneydoğu Anadolu’da gündelik yaşamda büyük önem taşõyan konu başlõkla- rõnda adõm atõlmasõ, bölgeye Kürtçe bilen sağlõk memuru, hemşire, doktor ve imam gönderilmesi öngörülüyor. Terör örgütünün bu sürecin başlamasõndan sonraki yak- laşõmõna bağlõ olarak hükü- metin yurtdõşõndaki Kürt kö- kenli aydõnlarõn ülkeye dön- mesi için yasal düzenleme yapmasõ da söz konusu ola- cak. PKK’nin ateşkesi uzat- masõ durumunda AKP’nin bu düzenlemeyi yaz aylarõnõn sonuna kadar yapmasõ bek- leniyor. Aynõ çerçevede, se- çimlerdeki yüzde 10’luk ba- rajõn yüzde 5’e çekilmesi, seçimlerde Kürtçe propa- ganda yapõlmasõ da söz ko- nusu olacak. Bu uygulamalar ile eşzamanlõ olarak TCY’nin etkin pişmanlõğõ düzenleyen 221. maddesinin de esnetile- rek uygulanmaya konulmasõ öngörülüyor. Bu çerçevede militanlarõn dağdan indiril- mesi için aileleri ile görüş- meler yapõlacak ve TCY’nin ilgili maddesinden yararlan- malarõ için kampanya başla- tõlacak. Kürtçenin gündelik yaşamda kullanõmõnõn önün- deki engeller kaldõrõlacak, Kürtçe eğitimin önü açõlacak. Cezaevlerindeki vatandaşla- rõn telefonda Kürtçe konuş- malarõnõn önündeki yasak da yapõlacak tüzük değişikliği ile kaldõrõlacak. Adalet Bakanlõğõ tarafõndan hazõrlanan tüzük değişikliği halen Başbakan- lõk’ta bekletiliyor. İLHAN TAŞCI ANKARA - Eski İçişleri Bakanõ Sadettin Tantan, TBMM Genel Kurul günde- minde bulunan Kamu Güven- liği Müsteşarlõğõ ile AKP’nin terörle mücadele yaklaşõmõnõ değerlendirdi. Müsteşarlõğõ “nevi şahsına münhasır” bir yapõ olarak değerlendiren Sadettin Tan- tan, “Etkin mücadele yön- temini sağlayacak bir yapı görünmüyor. Bürokratik yaklaşımla bu sorunu çö- zemezsiniz. Acilen Polis Akademisi ve diğer üniver- sitelerde terörle mücadele araştırma enstitüleri ku- rulmalıdır. Buralarda stra- teji geliştirilmeli, ve yurtiçi ve yurtdışı hareketlerini de kapsamalı; geleceğe ışık tu- tacak proje üretilmelidir. Türkiye 40 yıldır bürokra- tik yaklaşımla bir yere gi- demediğini göremediyse o da ayıp” diye konuştu. İç istihbarat tek olmalı Türkiye’nin acil gereksini- minin iç istihbarat teşkilatõnõn teke indirilmesi olduğuna işa- ret eden Tantan, “İç istihba- rat tek olmalı. Türkiye Cumhuriyeti Başsavcılığı müessesinin de kurulması gerekli. Başsavcılık tüm suç- larla mücadele edilebilmesi için arşiv oluşturmalı ve bir bilgi bankası olmalı. Em- rinde de suçlar bakımın- dan uzmanlar olmalı” dedi. 1980’li yõllarda İçişleri Ba- kanlõğõ bünyesinde kurulan Kaçakçõlõk İstihbarat ve Ha- rekât Merkezi’ni anõmsatan Sadettin Tantan, şu değer- lendirmeyi yaptõ: “Bu yapı kâğıt üzerinde var ama şimdi nerde? Ka- mu Güvenliği Müsteşarlığı da onun gibi mi olacak? İs- tihbarat birimleri arasın- da kıskançlık var deniyor. Birimleri teke indirirsen kıskançlık da, bilgi paylaşı- mındaki sorunlar da biter. Batı’ya baktığınızda iç is- tihbaratın tek olduğunu gö- rürsünüz. İç istihbarat Baş- bakanlık’a bağlı olduğunda icrai görevi yok. MİT’in de dış istihbarattaki yapısı de- ğişmeli. Mevcut yasal dü- zenlemeyle hiçbir katkıda bulunamaz. Çünkü ulus- lararası ekonomiden, yük- sek teknolojiden kaynaklı olarak suç tehditleri değiş- miştir: Yeniden yapılan- maya ihtiyaç var. Saldır- gan ekonomik istihbarata karşı duracak kendi ser- maye yapısını koruyacak bir hukuki altyapı ve kurum yok. Aynı teknolojiden kay- naklanan tehditler ile bilgi savaşlarına ve uluslararası hukuk savaşlarına karşı ko- yacak bir altyapının olma- ması gibi. Bu anlamda Tür- kiye sahipsizdir.” AKP mücadele etmiyor AKP’nin iktidara geldiğin- deki ilk uygulamalarõyla terör- le mücadele etmediğini ortaya koyduğunu anlatan eski İçişle- ri Bakanõ, “Kendi güvenliğini yabancı bir yetkiliye teslim ederek bunu gösterdi” dedi. PKK ile Kürt sorununun eşde- ğer tutulmasõnõn kabul edilemez bir yaklaşõm olduğunu belirten Tantan, “PKK’ye karşı en büyük mücadeleyi Kürtler vermiştir. İktidarın uygula- dığı siyasetle PKK’ye karşı mücadele edenler adeta sa- hipsiz bırakıldılar. Bu politi- ka tehlikelidir. İstanbul Baş- savcılığı’nın yürüttüğü (Er- genekon) çalışmadaki uygu- lamalardan kaynakla- nan yöntemler nedeniy- le başarıya ulaşılamazsa, aksaklıklar olursa, iler- ki aşamada iktidarın geçmişindeki yanlışları da kapsayacak şekilde Türkiye, PKK’nin af- fıyla karşı karşıya kala- bilir” uyarõsõnda bulundu. Siyasi irade yok Bürokratik çalõşmalar- la terörle mücadelede bir yere gidilemeyeceğini anlatan Sadettin Tantan, şunlarõ söyledi: “Bu bile başlı başına bir acziyettir. Aslolan siyasi iradenin ortaya konulmasıdır. Ama si- yasi irade hiç yok. İkti- dar sorunu bürokrasiye havale ederek, sorum- luluğu üstünden atıyor. Yasal altyapı ve irade olsa PKK’lileri gezdir- mez. Ama AKP iktida- ra geldiğinden beri PKK ile mücadele et- mekten kaçınagelmiş- tir. Hem ekonomik, hem siyasi hem de psikolojik anlamda PKK egemen olmuştur. Tüm bunlar iktidarın iktidarsızlı- ğından olmuştur. AKP, PKK ile mücadele eder- se iktidarda kalamaya- cağını biliyor. Çünkü PKK’yi kullananlar bu- nu böyle istiyor. PKK’yi kurdurtan, ona katkı sağlayan ülkelerin des- teği çok açık.” TBMM’den ifade krizine ‘ulaşılamadı’ formülü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Başkanlõ- ğõ, haklarõnda anayasanõn 14. maddesi kapsamõnda dava açõlan 6 DTP milletvekiliyle ilgili zaman kazanmak için “seyahat formülünü” devre- ye soktu. TBMM Başkanlõğõ, arala- rõnda DTP lideri Ahmet Türk’ün de bulunduğu 6 milletvekilinin ifade vermesi için Meclis’e müzekkere gönderen 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ne dün yanõt ver- di. Meclis Genel Sekreteri Ali İhsan Koca imzasõyla gönderildiği belirtilen yazõda, milletvekillerine “yoğun programları veya seyahatte olmaları” nedeniyle ulaşõla- madõğõ ve ifade çağrõsõnõ içe- ren yazõlarõn iletilemediği bilgisinin yer aldõğõ öğrenildi Duruşma ertelenebilir Meclis Başkanlõğõ’nõn for- mülünün, bugün hakkõndaki bir dava nedeniyle Ankara Ağõr Ceza Mahkemesi’nde ifade vermeye çağrõlan Ah- met Türk’ün yanõ sõra, diğer ifade vermeye çağrõlan mil- letvekilleriyle ilgili duruşma- nõn ertelenmesini sağlayacağõ kaydedildi. Mahkeme’nin bu yazõyõ inceleyip, duruşmalarõ erteleyebileceği kaydedildi. Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce, TBMM’ye gönderilen ara duruşma kara- rõnda, “Mahkememizce, TBMM ve üyelerinin say- gınlığı dikkate alınarak bu- güne kadar teknik anlamda zorla getirme kararı veril- mediği, ancak, bu aşama- dan sonra yasal düzenleme- nin yerine getirilmesinin kaçınılmaz olduğu dikkate alındığında, 26 Mayıs 2009 günü yapılacak duruşmada (DTP milletvekillerinin) hazır olması açısından yazı- mızın bir suretinin TBMM’nin ilgili birimle- rince sanığa tebliği arz ve rica olunur” denilmişti. TBMM Genel Sekreterliği, önce bu yazõlarõ DTP’lilere iletmişti. Ancak “zorla ifa- de” krizi çõkõnca, Meclis Başkanõ, bu yazõlarõ DTP’li- lerden geri almõştõ. Türk: Gitmeyeceğim DTP lideri Türk, hakkõnda Ankara Ağõr Ceza Mahkeme- si’nde açõlan davanõn bugün- kü duruşmasõna gitmeyeceği- ni yinelerken, partisinin Mec- lis grubunu toplayarak, du- rum değerlendirmesi yapa- cak. Türk’ün yurtdõşõna çõka- cağõ yönündeki haberler ise parti yönetimince yalanlandõ. DTP’den yapõlan açõklamada Ahmet Türk’ün “bugünlerde ve yakın bir gelecekte” her- hangi bir yurtdõşõ programõ bulunmadõğõ belirtildi. DAVA BUGÜN Terörle mücadele için Kamu Güvenliği Müsteşarlõğõ kurmaya hazõrlanan AKP’nin sorumluluğu üstünden atarak, olayõ bürokrasiye havale ettiğini vurgulayan eski İçişleri Bakanõ Sadettin Tantan, “Sorun ancak siyasi irade ile çözülür. Oysa AKP iktidara geldiğinden beri PKK ile mücadele etmekten kaçõnõyor. Çünkü PKK ile mücadele ederse iktidarda kalamayacağõnõ biliyor” dedi. AKP’nin Kürt açõlõmõ, PKK’nin Kandil’deki yöneticilerinin silah bõrakmak için yapõlmasõnõ istediklerini düzenlemelerin anayasal güvence altõna alõnmasõnõ istemelerine takõldõ. Hükümetin anayasa değişikliği konusunda atacağõ adõmlarõn, PKK’nin 1 Haziran’dan sonra benimseyeceği yaklaşõmda belirleyici olacağõ belirtiliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle