Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
ekonomi@cumhuriyet.com.tr
26 MAYIS 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
CMYB
C M Y B
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Dilinin Cezası...
AKP’nin grup toplantısının basına kapalı parti
merkezinde yapılacağı haberini duyduğum andan
başlayarak ilgili haberci arkadaşlarımı uyarmaya, ku-
laklarımı açmaya çalıştım. Tahmin ettiğim gibi kapalı
toplantının içeriğinin anlamının haber kokusu, gün-
ler sonra yavaş yavaş, şok haber değeri kazana-
madan, tabii ki kitlelerin algılamasından, etkilenme-
sinden uzak çıktı...
Başbakan AKP içinde, Suriye sınır hattı boyunca
mayınların temizlenmesine ilişkin kararlarına partili-
lerden gelen tepkilere, ayak sürümelerine kızgın, mil-
letvekillerini kendi dili ile uyarmış, parti disiplini adı-
na tehdit etmiş, talimat niteliğinde direktiflerini ilet-
mişti. AKP’yi izleyen gazetecilerin ortak kanısı, yine
de milletvekillerini ikna edebildiği yolunda değil. An-
cak Başbakan Erdoğan’ın parti içindeki tek güç bas-
tırması ile Meclis’ten istediği yasayı çıkarabilecek oyu
bulacağı kanısı ağırlıkta.
Başbakan her zamanki gibi tartışma gündemini
değiştirmeye yetecek yeni bir incisini patlatmıştı. Med-
ya tarihi özeleştiri vurgulaması ile, farklı etnik kimliklerin
kovulmasına ilişkin “faşizan” suçlaması ile ne yapmak
istediği, hangi tarihi gerçekleri kastettiği üzerinden
konuyu tartışıp duruyor. Bu sözlerin Suriye sınırı hat-
tı üzerindeki mayınlı arazilerin temizlenmesi, daha
doğrusu İsrail şirketine verilmesi kararı ile ilgili hü-
kümetin çıkmazından kurtulma için en ucuzundan si-
yasi bir taktik olduğu biline biline...
Başbakan’ın ne kadarı Kasımpaşalı raconu, ne ka-
darı önlenemez öfkesi, tutamadığı dili, ne kadarı us-
ta siyaset taktiği olduğu hiçbir zaman tam ölçüle-
meyen ataklarından, sanal gündem yaratan söy-
lemlerinden biri olduğu kanısı yüzde yüz olsa bile, söy-
lenen sözlerin sivriliği, etkisi tartışma dışında kalma
olanağını vermiyor...
AKP’ye, Başbakan’a çok yakın medya yorumcu-
ları bile, bu kez sivri çıkışa, gündem değiştirme ma-
nevrasına konu olan gerçek nedenin, AKP içinde ma-
yınlı arazilerin temizlenmesi kararı ile ortaya çıkmış
dalgalanmanın hafife alınamayacağının altını çiz-
mekteler. Erdoğan’ın kendisine seçimde birkaç pu-
an kazandırdığı söylenen “One Minute” şovundan
sonra İsrail’e ödemekte olduğu bu diyetin sonuçla-
rı öyle kolay saklanacak gibi değil. Veriler, mayın te-
mizleme maliyeti sonrası 40 küsur yıl kullanma hak-
kı verilen, organik tarıma elverişli çok verimli top-
rakların iki-üç yıllık ekimi sonucu elde edilecek ka-
zançla maliyetin karşılanabileceğini gösteriyor.
Temizleme maliyeti için özkaynaklarla bütçeden
esirgenen para, AKP’nin lüks, gösteriş tutkunu ma-
kam uçaklarının devlet bütçesine maliyetlerini de kat-
lamıyor. TSK stratejik olarak bu temizlik işleminin NA-
TO uzmanlık kurumu eliyle yapılmasını açık açık öner-
miş bulunuyor. En çarpıcısı da Ortadoğu’da siyasi
dengeler bu kadar duyarlı iken, sıcak savaş, gerilimler
ortada dururken, İsrail’in bizim topraklarımız üzerinden
Suriye’ye komşu olmasının politik sonuçları...
Seçimler sonrası uğranılan iktidar gücü, prestij, ka-
muoyu desteği kaybının ardından siyaseten ABD, AB
siyasi iktidarlarına çok daha gebe AKP iktidarının ka-
palı kapılar arkasında vermek zorunda kaldığı ödün-
lerin boyutları bilinmiyor... ABD yeni iktidarının yeni
siyasi arayışları, bölgedeki çıkmazında, sıkışıklığın-
da, Türkiye’den ABD’nin rahatlaması adına iste-
nenlerin çok fazla sıcak, yaşamsal konusu var; ger-
çi uzaktan ABD’nin sorunlarını azaltmaya yönelik ola-
rak tarafları uzlaşmaya zorlaması kulağa çok hoş ge-
liyor. Ancak AKP Hükümeti’nin iktidar olarak dik du-
ramayışının, Türkiye’yi hep ödün veren taraf yapmak
gibi çok ağır bir bedeli, riski de ortada...
Ermenistan yakınlaşmasındaki tek taraflı Cum-
hurbaşkanı-Başbakan ittifakında gündeme gelen
atakların bedeli şimdiden biraz ağır oldu; Azerbay-
can’ın ilişkilerimiz için onur kırıcı tehditlerinin ardın-
dan bu kez tersine çıkışlarla, ödünler, güvenceler sı-
ralandı... Gerçi kimileri Başbakan Erdoğan’ın Azer-
baycan Meclisi’nde milletvekillerine Karabağ soru-
nu çözülmeden Ermenistan sınırının açılmaycağı sö-
zünü vermiş olmasının da fazlaca bir anlamı olma-
dığını, gerekirse yine usta zikzaklarından birini ya-
pabileceğini de anımsatıyorlar..
Bu arada sıcak gündemdeki mayınlı arazilerin te-
mizlenmesi, kullanıma açılması kararında, AKP içi-
ni de çok sallayacak, iç politikamız üzerinden duyarlı
gelişmeler de var; arazilerin mayınlanması sürecin-
de toprakları ellerinden alınan eski sahipleri köylüler
ortaya çıktılar. Mayınlarda sakat kalmış insanların gö-
rüntüleri, köylülerin sesleri öyle kolay susturulacak
gibi de gözükmüyor.
Tam da aynı süreçte, Cumhurbaşkanı-Başba-
kan ikilisi Kürt sorunu üzerinden ABD’nin çok bas-
tırdığı besbelli çözümler için “Sorunun çözümünün
tam zamanıdır” çıkışları, DTP’lilerin yargılanma sü-
reci, yeni çıkışları, Büyük Kürdistan Projesi kap-
samına giren bölgeler, taraflar çıkışları ile çok fe-
na çakıştı, karıştı... İçinden çıkılacak gibi değil... Üs-
tüne Kıbrıs gelişmeleri zamanlama olarak tuz bi-
ber olacağa benziyor...
soner@cumhuriyet.com.tr
Dünya Bankası Başkanı Robert
Zoellick, “büyük finansal kriz ola-
rak başlayan olay, çok derin bir
ekonomik krize dönüştü ve şimdi
büyük işsizlik krizine doğru gidiyor.
Eğer önlem almazsak çok önemli
siyasi etkileri olan, ciddi bir insa-
ni ve sosyal kriz haline gelme ola-
sılığı bulunuyor” diyerek dünyadaki
ekonomik krizin ne denli ciddi bir
durumda olduğunu ortaya koymuş
durumda. Yani başkana göre fi-
nansal iyileşmelere aldanmamalı-
yız, borsaların yükselişe geçtiğine
bakmamalıyız, üretim kapasitesi
kullanımı artmadığı sürece işsizlik
büyük bir insani ve sosyal krize ne-
den olacak...
Finansal sistemin rehabilitesi ya-
nında üretime önem vermek ge-
rektiğini belirten başkan, geleceğin
büyük belirsizlikle dolu olduğunu
vurgulayarak 1930 krizine benzer bir
kriz beklemediğini ama belli de ol-
mayacağını söyleyerek dünyanın
ekonomisinin gerçekten arapsaçı-
na döndüğünü tespit etmiş du-
rumda.
Diğer yandan hep kredi notu dü-
şen gelişmekte olan ülkeler yanın-
da kredi derecelendirme kuruluşu
Standart&Poors İngiltere’nin AAA
olan kredi görünümünü negatife çe-
virdi. ABD kredi notunun da 3, 4 yıl-
da düşebileceği uzmanlarca belir-
tiliyor. Bu durum İngiliz tahvillerinin
ve ABD Doları’nın değer kaybet-
mesine ve altına yönelişe yol açtı.
ABD 10 yıllık tahvillerinin faizi bu en-
dişe ile yüzde 3.5 oldu. Euro/dolar
paritesi 1.4’e geldi.
ABD’nin 2009 yılı bütçe açığı
2008 yılı bütçe açığının 2 katı, 1.2
trilyon dolar. Bu rakam 1982’de
ABD borcundan bile yüksek. Ulu-
sal borç İkinci Dünya Savaşı’ndan
sonra en yüksek seviyesinde. Ama
ABD ve dünya “şükür ulusal borç
GSMH’nin yüzde 75’inin altında. Ya
yüzde 100’ü geçse” diye teselli
buluyor. Goldman Sachs’a göre
ABD mali yıl bitimi olan 30 Eylül
2009’da 3.25 trilyon dolar borçla-
nacak.
Kanada’da sanayi genel ekono-
minin yüzde 14’ü büyüklüğüne
düştü ve “güçlü sanayi sektörü” ta-
rihe karışmış durumda.
ABD’de ev ve dayanıklı tüketim
mallarında satışın giderek artması
olumlu sinyal olarak görülüyor.
Mart ayında yıllık ev satışları 4 mil-
yon 930 bindi. Nisan ayında bu ra-
kamın 5 milyon 20 bine yükselme-
si bekleniyor. Ev fiyatlarındaki dü-
şüş de yavaşlamış durumda. Buna
krizin güç yitirdiğinin, 16 aylık re-
sesyon döneminin sona erdiğinin
göstergesi olarak bakılıyor. Buna
karşılık ABD’de iflasın ertelenmesini
isteyen Chrysler otomotiv devi ma-
yıs ayında 22 fabrikasında üretime
ara verdi. General Motors üretim-
de kesintilere gidiyor. ABD hükü-
meti otomobil kredi şirketine
(GMAC) 7.5 milyar dolarlık ek kre-
di sağlayacak.
ABD Fed tahminleri iyimser de-
ğil. ABD GSYİH ilk çeyrekte 14.1
trilyon dolar olacak. 2008 son çey-
reğinde bu rakam 14.2 trilyon do-
lardı. 2009 küçülme oranı tahmini
yüzde 1.3-2. İşsizlik oranı yüzde 9.6.
Bu tahminlerin yanında bir de eski
Fed Başkanı Alan Greenspan
ABD’de piyasaların toparlandığını
ancak bankaların sermaye yeter-
sizliği ile karşı karşıya kaldığını be-
lirterek piyasalara, tekrar kötüle-
şebileceği uyarısında bulundu.
Küresel krize odaklanma başta
Ortadoğu olmak üzere dünyanın
birçok yerinde süregelen siyasi
krizleri unutturmuş durumda. Siyasi
çözümsüzlükler ve çatışmalar dün-
ya ekonomisini de olumsuz yönde
etkilemeye devam ediyor.
Bütün bunlar, şu anda günlük, haf-
talık, aylık verilere göre yorum ya-
parak krizin neresinde olunduğu ve
nereye gideceğinin tahmin edildiği-
ni gösteriyor. Bizde ise borsalar bi-
raz yükselse, dolar düşük seviyede
gitse hemen “işte kriz bitiyor” diyo-
ruz. Oysa dünya ekonomisi arap-
saçına dönmüş durumda. Gele-
cekle ilgili iyimser tahminler de var,
kötümser tahminler de. Dünya böy-
le iken ülkemizde sanki hiçbir şey
yokmuş gibi rahat davranıyoruz.
Oysa ayaklarımızı yere çok sağlam
basmamız ve ekonomiyi yöneten-
lerin daha gerçekçi olması gerekiyor.
Dünya Ekonomisinde İşler Arapsaçı
M A L İ Y E Y A Ş A M I N D A N / M U S T A F A P A M U K O Ğ L U pamukm superonline.com
Kredi kuruluşlarõna göre, Türkiye’nin IMF ile anlaşmasõ ya da anlaşmamasõ notunu etkilemeyecek
Ekonomi Servisi - Reyting kuru-
luşlarõ, Türkiye’nin IMF ile bir an-
laşma yapma ihtimalinin gittikçe za-
yõfladõğõnõ ancak herhangi bir anlaş-
ma yapõlmamasõ halinde de kredi no-
tunun değiştirilmeyeceğini ifade edi-
yor. Reyting kuruluşlarõ, Türkiye’yi
yakõndan izlerken şu ana kadar kre-
di notunu olumlu ya da olumsuz et-
kileyebilecek bir gelişmenin olmadõğõ
görüşünde birleşiyor.
Kuruluşlar, Türkiye’nin, IMF ile bir
anlaşma yapmamasõ halinde yeni bir
programõn gerekli olduğunu ve böy-
le bir programõn da orta vadeli he-
defler içerecek nitelikte olmasõ ge-
rektiğine dikkati çekiyorlar.
Reyting kuruluşlarõ, IMF ile hemen
bir anlaşma yapõlmamasõ halinde,
20 ile 30 milyar dolar arasõnda olduğu
hesaplanan bir dõş finansman gerek-
sinimini karşõlayacak programõn ge-
cikmeden hemen uygulamaya ko-
nulmasõ gerektiğini vurguluyor.
Değerlendirme kuruluşlarõ, IMF
ile anlaşma olmamasõ halinde yeri-
ne konacak bir programõn, yaban-
cõ sermaye çõkõşõnõ da frenleyebi-
leceğini, kredi notunun değişme-
mesinin de bu durumu destekleye-
ceğini kaydediyorlar.
İngiltere’den daha iyi
Öte yandan, uluslararasõ yatõrõm
bankalarõna göre, Türkiye’deki
bankacõlõk sektörünün dayanõklõlõ-
ğõ, reyting açõsõndan, Türkiye’yi İn-
giltere’den daha az kõrõlgan hale ge-
tiriyor.
Yatõrõm bankalarõna göre ABD,
İngiltere, Japonya ve diğer ülkeler,
bankalarõna yönelik önlem alõr-
ken Türkiye’deki bankalar böyle
bir desteğe ihtiyaç duymadõlar.
Uluslararasõ yatõrõm bankalarõ,
reyting kuruluşlarõ, eskiden ilk ön-
ce Türkiye’nin kredi notunu dü-
şürerek işe başlarken şimdi ise
Türkiye’nin bankacõlõk sektörü-
nün kõrõlgan olmamasõ nedeniyle
İngiltere gibi diğer büyük ülkele-
rin ekonomik görünümlerini in-
dirdiğini vurguluyorlar.
Uluslararasõ kredi derecelendir-
me kuruluşu S&P, geçen hafta
içinde İngiltere’nin ekonomik gö-
rünümünü, “durağan”dan “nega-
tif”e çevirmişti.
S&P, görünümün negatife indi-
rilmesine neden olarak, bankacõlõk
sektöründeki sorunlar ile kamu
borç yükünün, milli gelirin yüzde
100’üne yaklaşabileceği kaygõsõnõn
etkili olduğunu bildirmişti.
Moody’s ve S&P’nin, benzer
gerekçelerle, Japonya ve diğer ül-
kelerin de kredi notlarõnõ indirebi-
leceği belirtiliyor.
Moody’s:
Kredi notu
düşmez
Moody’s Türkiye analisti Kristin
Lindow, Türkiye’nin, IMF ile anlaş-
mamasõnõn kredi notunu etkilemeye-
ceğini ancak, piyasalardaki belirsizli-
ği ortadan kaldõrõcõ bir önlemin hemen
alõnmasõ gerektiğini söyledi.
Reyting kuruluşlarõ, Türkiye’de eko-
nomik canlanmada ana belirleyicinin
halen iç talep olduğunu belirtirken iç
talep artõşõnõn da özel sektör değil, ağõr-
lõklõ olarak kamu maliye politikasõndaki
gevşetici önlemler ile sağlanabileceğini
ve Fon destekli olmayan bir program-
da ağõrlõğõn, iç borçlanmaya verilebi-
leceğini vurguluyorlar.
Bu arada, Türkiye’nin, kendi başõna
yaptõğõ bir programda, dõş finansman
açõğõnõ finanse eden ve içerde de bor-
cun milli gelire oranõnõ kademeli ola-
rak düşürüp sürdürülebilir bir yapõya
kavuşturabilecek bir program olmasõ
gerektiği ifade ediliyor.
1500 ÇALIŞANI VAR
JAPON MERKEZ BANKASI
Toparlanma
hafif hafif
KANAZAWA (Reuters) - Japon-
ya Merkez Bankasõ (BOJ) Başkanõ
Masaaki Shirakawa, dünya ekono-
misinin büyüme yõllarõnda oluşan
aşõrõlõklardan kurtulmasõ gerekeceği
için, küresel bir toparlanmanõn fazla
güçlü olmayacağõnõ söyledi.
İşadamlarõyla yaptõğõ bir toplantõ-
da konuşan Shirakawa, “Bu krizden
önce yıllarca yaşanan yüksek eko-
nomik büyümeyi hesaba aldığı-
mızda, aşırılıkların düzene kavuş-
turulmasının oldukça uzun bir sü-
re alacağı olasılığını göz ardı ede-
meyiz” dedi. BOJ Başkanõ,
ABD’deki konut piyasalarõ gibi bazõ
“aşırılıklar”da ilerleme sağlanmasõ-
na rağmen, bunlarõ devreden çõkar-
manõn ve finansal sistemi onarmanõn
zor olduğunu söyledi.
Krizde bile satõşlarda sorun yaşamadõlar ama vergiyi de ödemediler
Lüks konutta büyük vergi kaçağı
ANKARA (AA) - Hesap Uzmanlarõ
Kurulu’nun önceki yõl gayrimenkul
sektöründe başlattõğõ vergi denetimleri
geçen yõl da devam etti. Ankara, İs-
tanbul ve İzmir’de grup başkanlõkla-
rõ, diğer illerde ise turneye çõkan ekip-
lerce gerçekleştirilen incelemelerde
devlete 8 milyar liralõk beyanatta bu-
lunulmasõna karşõn 2.7 milyar lira
vergi kaçõrõldõğõ ortaya çõktõ.
Kayõtlarda satõş adedi fazla olan in-
şaat firmalarõ ve müteahhitler ile bun-
lardan gayrimenkul alanlar belirlendi.
Hesap uzmanlarõ, 2008’de bu çer-
çevede 141 inşaat şirketi ve müteah-
hit nezdinde incelemede bulundu.
908 rapor düzenlendi.
Bu raporlarda 141 mükellefin dev-
lete 8 milyar 348 milyon 731 milyon
965 lira gelir beyan ettiği, buna karşõlõk
2 milyar 710 milyon 522 bin 494 lirayõ
devletten kaçõrdõğõ görüldü.
Ankara’da incelenen 26 mükellefin
beyan ettiği gelir 1 milyar 331 milyon
743 bin 193 lira, kaçõrdõklarõ gelir 200
milyon 58 bin 898 lira, İstanbul’da in-
celenen 15 mükellefin beyan ettiği ge-
lir 3 milyar 969 milyon 635 bin 713 li-
ra, kaçõrdõklarõ gelir de 832 milyon 848
bin 27 lira olarak saptandõ.
İzmir’de beyan edilen gelir 317
milyon 51 bin lira, kaçõrõlan tutar 75
milyon 529 bin lira olarak tespit edil-
di. Söz konusu incelemelerde An-
kara’da yüzde 15, İstanbul’da yüz-
de 21, İzmir’de yüzde 23.8, genelde
ise yüzde 32.5’lik bir kaçak oranõna
ulaşõldõ.
İflas bile belirsizlikten iyi
Otomotiv sektörünün gözü kulağı iflastan
korunma başvurusuna hazırlanan General
Motors’a çevrildi. ABD hükümeti şirkete bir
kaynak daha sağlarken bazı analistler iflas
başvurusunun kötü olmayacağını belirtiyor.
CNBC’ye konuşan J.D. Power yatırım
danışmanlığı şirketi otomotiv sektörü analisti
Jeff Schuster, GM’nin iflası durumunda
piyasaların uzun süredir devam eden belirsizlik
ortamından da kurtulacağını söylüyor.
“Belirsizlik yatırımcının en büyük düşmanı”
diyen Schuster, GM’nin iflasının dahi
belirsizlikten daha iyi bir seçenek olduğuna
dikkat çekiyor. Birçok analist, GM’nin iflas
koruma yasasına başvurması halinde dahi,
satışlarının ciddi oranda düşmeyeceğini de
öngörüyor. Bu arada ABD hükümeti, 1
Haziran’da iflastan korunma başvurusuna
hazırlanan şirketi ayakta tutmaya çalışıyor.
Obama hükümeti bu doğrultuda şirkete 4 milyar
dolarlık kaynak daha sağladı. Diğer yandan
Fortune, Detroit’in 3 büyük otomotiv şirketine
not verdi. İflas koruma başvurusunda bulunan
Chrysler en düşük notu aldı.
Alman çiftçiler Berlin meydanında
Ekonomi Servis - Küresel krizin en
çok sarstõğõ kesimlerden biri olan
çiftçiler Avrupa’da sokaklara dökül-
dü. Almanya’nõn Berlin kentindeki
Bradenburg Kapõsõ’ndan traktörleriy-
le birlikte geçen çiftçiler, hükümeti
krizde yeterli önlem almadõğõ gerek-
çesiyle protesto ettiler. Traktörlerinde
Almanya Maliye Bakanõ Peer Stein-
brueck’in posterlerini taşõyan göste-
riciler, “Avrupa’nın tarımsal alan-
daki en pahalı dizel motoru için te-
şekkürler” pankartlarõ taşõdõlar.
Belçika’nõn başkenti Brüksel’de bir
araya gelen 1000’den fazla tarõm ça-
lõşanõ da süt fiyatlarõndaki düşüş ne-
deniyle protesto eylemi düzenledi.
Avrupa Birliği’nin genel merkezi
önünde bir araya gelen göstericilere,
polis sert bir şekilde müdahale etti.
Dünyanõn en değerli
şirketi artõk bir Çinli
Ekonomi Servisi - Çin’in kamuya ait petrol şir-
keti PetroChina, piyasa değeri açõsõndan
ABD’li Exxon Mobil’i geçerek dünyanõn en
değerli şirketi haline geldi.
Cuma günü itibarõyla PetroChina’nõn piyasa
değeri 336 milyar 400 milyon dolara yükse-
lirken, Exxon Mobil’in piyasa değeri 335 mil-
yar 900 milyon dolarda kaldõ.
PetroChina hissesi, Çin’in canlandõrma paketi
sayesinde yakõt tüketiminin artmasõyla bu yõl
yüzde 30 değer kazandõ. Exxon geçen yõlõ 45.2
milyar dolarlõk rekor kârla kapatõrken, Pet-
roChina’nõn kârõ 16.7 milyar dolar oldu.
Kuruluşlar, IMF olmasa da
ülkenin 20-30 milyar dolarlõk
bir orta vadeli programa her
hal ve şartta gereksinim
duyduğunu ve hükümetin
bunu bir an önce duyurmasõ
gerektiğine dikkat çektiler.
IMF’ninkarneyeetkisiyok
İnşaat şirketleri 2.7 milyar
lirayõ devletten kaçõrdõ.
Gayrimenkul piyasasõndaki
kaçak oranõ yüzde 32.5’i buldu.
Ekonomi Servisi - Avrupa Mer-
kez Bankasõ çalõşanlarõnõn sendika-
sõ, 3 Haziran’da “uyarı grevi” ya-
põlmasõ için çağrõda bulundu. Banka
tarihinde böyle bir şey ilk kez olu-
yor. Sendikayla banka yönetimi
arasõnda çalõşanlarõn statüsünün re-
forma tabi tutulmasõ ve özellikle
emeklilik sistemi konularõnda an-
laşmazlõk bulunuyor. Bankada çalõ-
şan 1500 daimi çalõşanõn yüzde 40
kadarõnõ temsil eden sendika, uyarõ
grevinin 90 dakika süreceğini bil-
dirdi. Sendika, emeklilerle de toplu-
sözleşme yapõlmasõnõ istiyor.
Konunun mahkemeye yansõmasõ
bekleniyor. Banka yönetimi ise,
grev çağrõsõnõ ‘üzüntüyle’ karşõla-
dõğõnõ açõkladõ ve emeklilik refor-
munun şart olduğunu bildirdi.
500 banka çalõşanõ, haziran ayõn-
da yürürlüğe girecek olan emeklilik
reformunu protesto etmek için 2 Ni-
san’da Frankfurt’ta bankanõn bulun-
duğu gökdelenin önünde gösteri
yapmõştõ.
Avrupa Merkez
Bankasõ’nda
uyarõ grevi