17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2009 ÇARŞAMBA 10 DİZİ ‘AKP, dinci iktidar özleminde’ TARKAN TEMUR Türk Hukuk Kurumu Başkanõ Tuncay Alemdaroğlu, AKP’nin demokrasi özle- miyle anayasa değişikliği yapmak iste- mediğini, gerçek amacõnõn demokrasiyi amaç edinerek teokratik devlet oluşturmak olduğunu söyledi. Anayasada gerçekleştirilecek köklü de- ğişikliklere ilişkin görüşlerini açõklayan Alemdaroğlu, AKP’nin kuvvetler ayrõlõğõ ilkesini ortadan kaldõrarak ülkeyi tek kişi diktasõna yönlendirmeyi amaçladõğõnõ söy- ledi. Alemdaroğlu, “AKP iktidarının özlemi tek kişi yönetimidir. Ülkemiz, otoriter tek kişi yönetimlerinden çok çekmiştir. Türkiye’de 1876 yılından başlayarak uğrunda mücadele verilen demokrasinin sigortası, devlet yöneti- minde ‘kuvvetler ayrõlõğõ’ ilkesidir. Kuv- vetler ayrılığı ilkesi, yasama, yürütme ve yargı güçlerinin ayrı ve bağımsız ol- maları, birinin diğerinin etkisinde ol- maması anlamını taşır. Türkiye’de 90 yıldan beri yaşanan sıkıntı da dini siya- sete alet eden teok- ratik tek kişi yöneti- mine duyulan özle- min giderilememesi- dir. AKP, yasamayı yürütmenin emri al- tında almıştır. Yargı da emir altına alın- dığında özlenen teo- kratik devlet kurul- muş olacaktır” dedi. ‘Anayasa Mahkemesi siyasallaştırılıyor’ Türkiye’de yargõnõn yürütmenin güdü- münde olduğunu ve yargõ mensuplarõnõn özlük haklarõndan atanma ve yer değiş- tirmelerine kadar yar- gõç ve savcõlarõn bütün işlemlerinin yürütme- nin denetiminde oldu- ğuna dikkat çeken Alemdaroğlu, “Siya- sallaştırılan yargıdaki bu sıkıntı yet- miyormuş gibi, AKP Anayasa Mahke- mesi’ni de siyasallaştırmak istemekte- dir. Üyelerini parlamentonun seçtiği Anayasa Mahkemesi, demokrasi için ciddi bir tehdittir. Anayasa Mahkeme- si’nde bireysel başvuru yolunun açılması ile yargı tekliği de yıpratılmış olacaktır” diye konuştu. AKP’nin, otoriter, dinci ik- tidar özleminde olduğunu ve Türkiye’nin henüz bütün kurum ve kuruluşlarõyla de- mokrasiyi benimsemediğini belirten Alem- daroğlu, özetle şöyle konuştu: “Anayasa Mahkemesi, AKP’nin, de- mokrasinin olmazsa olmaz koşulu olan laikliğe karşı eylemlerin odak noktası ol- duğuna karar vermiştir. Köktendinci iktidar, demokrasi ve laikliğin en büyük düşmanıdır. Ulusal egemenlik kavramının önündeki bu iki ciddi engelin, yasal düzenlemeler ve şiddet yolu ile devleti parçalanmaya it- tiklerini görmekteyiz. Siyasal partilerin kapatılmasının güçleştirilmesi, ülkeyi parçalanmaya, teokratik diktatörlüğe götürebilecektir. Bu nedenle, iktidara geldiklerinde demokrasiyi askıya ala- bilecek siyasal partilerin kapatılmasını güçleştirecek düzenlemeler yapılması- na karşıyız. Türkiye Milletvekilliği sis- temi, Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir. Bu sistemi yeniden düzenle- mek yerine seçim yasasındaki baraj düşürülmelidir. Dokunulmazlıkları par- lamento kürsüsü ile sınırlamayan ana- yasa değişikliklerini kesinlikle samimi bulmuyoruz. Yargı tekliği ve bağım- sızlığını zedelemeyen, Anayasa Mah- kemesi’nin iptal kararındaki iptal ne- denleri gözetilerek düzenlenecek bir ombudsmanlık sisteminde yarar görü- yoruz.” Köktenci değişiklikler kaygõ verici MELTEM YILMAZ Anayasa Hukukçusu Prof. Dr. Ali Ülkü Azrak, si- yasal iktidarõn tercihleri ve bastõrmasõ yoluyla ya- põlacak bir anayasanõn çağdaş ve demokratik ola- mayacağõnõ söyleyerek “Milletvekili dokunul- mazlığı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun Adalet Bakanı’nın başkanlığında çalışması gibi çok önemli konularda değişiklik yapılacağı yer- de, esasen güçlü olan iktidarı daha da güçlendi- recek anayasa değişikliklerini ortaya atmanın, Türk siyasal yaşamına yeni gerginlikler getir- mekten başka bir sonuç yaratmayacağı açıktır. AKP’nin köktenci değişiklikleri kaygı yaratıyor” diye konuştu. Prof. Azrak, 1982 Anayasasõ’nda hukuk devleti il- kesinin derinden yara aldõğõnõ, yapõlan değişikliklerin ise bu gerçeği ortadan kaldõramadõğõnõ belirtti. Mevcut anayasa üzerinde yapõlan iyileştirmelerin de bu ciddi eksiklikleri düzeltmeye yardõmcõ olamadõ- ğõnõ vurgulayan Azrak, “Bu nedenlerden ötürü 1982 Anayasası yerine, günün ihtiyaçlarına uygun bir anayasa yapılması gerekir. TBMM’de salt ço- ğunluğa sahip olan ancak demokratik ve uzlaş- macı bir siyasal kültürden yoksun olduğu birçok vesileyle ortaya çıkmış bulunan bugünkü siyasal iktidarın girişimiyle yeni bir anayasanın yapıl- masının, Türk siyasal yaşamı için çok büyük sa- kıncaları olacağı kanısındayım. Bugüne kadar or- taya çıkan gelişmeler, siyasal iktidarın yeni ana- yasa taslağının hazırlatılması konusunda nasıl tek başına hareket ettiğini, şimdi de bizzat Başba- kan’ın TBMM’nin AKP’li üyelerinden derledi- ği bir gruba anayasanın hangi maddelerinin ne yolda değiştirileceği konusunda verdiği talimat doğrultusunda ön çalışma yapılmaya girişildiği- ni ortaya koymuştur” değerlendirmesini yaptõ. Venedik Kriterleri tavsiyedir Parti kapatmanõn Venedik Kriterleri’ne dayandõ- rõlmasõnõ ilişkin “Venedik Komisyonu’nun kabul ettiği esaslar, sanılanın aksine bağlayıcı kriterler olmaktan öte yalnızca bazı tavsiyeler olma özel- liği taşır” değerlendirmesini yapan Azrak, Venedik Komisyonu’nun öngördüğü kriterlerle Türkiye’de- ki 1982 Anayasasõ’nõn 2001’de değiştirilen 68. ile 69. maddelerinin öngördüğü kapatma nedenleri arasõnda büyük bir fark olmadõğõnõ belirtti. AKP’nin özlemi tek kişi yönetimidir diyen Türk Hukuk Kurumu Başkanõ Tuncay Alemdaroğlu ‘AKP anayasal denetimden kurtulma çabasında’ DENİZ TATARER Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Osman Kılıç, Türkiye’nin anayasa de- ğişikliği tartõşmalarõndan önce mevcut anayasayõ uygulayarak anayasanõn çözüm üretemediği alanlarda yeni açõlõmlarõn yapõlmasõ gerektiğine dikkat çekti. Türkiye’de her dönemde iktidarlarõn kendi si- yasi çõkarlarõ için anayasa değişikliğini günde- me getirdiğini söyleyen Kõlõç, “1982 Anayasa- sı, yapılan önemli değişikliklerden sonra ulaş- tığı bugünkü haliyle dahi tam olarak işletil- memektedir. Bunun en somut örneği, Erge- nekon soruşturması sürecinde yaşadığımız te- mel hakların ihlalidir. AKP yaşananlardan ders alarak kendine çekidüzen vermek yeri- ne, anayasal denetimden kurtulmanın yolla- rını aramaktadır” dedi. Anayasa değişikliğine ilişkin görüşlerini anlatan DSP’li Kõlõç, temel haklara sağlanan anayasal gü- vencelerin işletilmediğini, anayasal haklarõn, bu haklarõ sağlamakla gö- revli kişi ve kurumlar ta- rafõndan yasalar ihlal edi- lerek sağlanmadõğõna dik- kat çekti. Kõlõç, iktidara gelen si- yasi partilerin, kendilerine ayak bağõ olan engelleri bertaraf etmek için sõklõk- la anayasa değişikliğini gündeme getirdiklerini vurguladõ. AKP iktidarõnõn anayasadaki hakla- rõ görmezden gelerek kendi öncelikleri doğrul- tusunda, anayasa yapma girişiminde olduğunu vurgulayan Kõlõç, AKP iktidarõnõn anayasa de- netiminden kurtulmanõn yollarõnõ aradõğõnõ söy- ledi. Kõlõç, “Her konuda olduğu gibi anayasa değişikliği konusunda da AKP adeta kendine Müslümandır, kendine demokrattır, kendine özgürlükçüdür. Yedi yıldır yaşananlar gös- termiştir ki, AKP anayasal rejimin partisi ola- mamakta, olmayı da adeta istememektedir. AKP yaşananlardan ders alarak kendine çe- kidüzen vermek yerine, anayasal denetimden kurtulmanın yollarını aramakta ve Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştirmek ve ya- sama organı eliyle üye atamak olanağına ka- vuşmak için anayasa değişikliği peşinde koş- maktadır. AKP’ye bu da yetmemekte siyasi partilerin kapatılmasını adeta olanaksız ha- le getirmenin yollarını da aramaktadır. AKP, demokrasiye karşı tehdit oluşturan bir oluşum olduğu algılamasını yıkmak zorundadır. Bu sağlanmadıkça, bırakınız anayasal değişik- likleri, yasal değişiklikler konusunda dahi AKP’den gelecek önerilere kaygı ve kuşkuy- la yaklaşmayı önlemek olanaksızdır” diye konuştu. Uzlaşma komisyonu önerisi Kõlõç, hazõrla- nacak yeni anayasa metni için TBMM’de tüm si- yasi partilerin eşit temsil edileceği bir “Uzlaşma Komisyonu” kurulmasõ gerektiğini söyledi. B İ T T İ PROF. DR. ALİ ÜLKÜ AZRAK: ZEMİNE (SEMİNE) BAYBORA SEVGİLİ ANAM “DÖKÜLDÜ SON KATARATI SEMİNE–İ RAHMET” TEVFİK FİKRET EVET ANACIĞIM; BİR SENE ÖNCE DÖKÜLDÜ KIYMETLİ RAHMETİN SON DAMLASI YOKLUĞUN VE ÖZLEMİN HER GEÇEN SANİYE BİRAZ DAHA ARTIYOR. KIZIN DR. MARUFE ALİKANOĞLU Sayın, Prf. Dr. Türkan Hocam, Sizin şahsınızda çağdaş özgür bir Türkiye için bedel ödeyenlere selam olsun... SARI KOÇALİ Ulusumuzun Başı Sağ Olsun Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN’ı Aydınlığa uğurladık. Karikatürcüler Derneği Yönetim Kurulu ACI KAYBIMIZ Çağdaş kazanımlarımızın savunucusu, Yarım bıraktırılan aydınlanma sürecinin savaşımcısı Değerli insan Prof. Dr. TÜRKAN SAYLAN’ı kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Hepimizin başı sağ olsun. Işıklar içinde yatsın. Türkiye Emekli Öğretmenler Derneği Genel Merkezi ve Şubelerimiz Eğitimle ve bilimle aydınlanmanın bilge ve kahraman kadını, hocamız TÜRKÂN SAYLAN’ı kaybetmenin acısını, onun çağdaş yaşam umuduyla güzelleşerek yeneceğiz. FEN BİLİMLERİ DERSHANESİ ÇALIŞANLARI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle