Katalog

CMYB C M Y B 5 NİSAN 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 3 Obama’nın Türkiye ziyareti her- kesi Türk-Amerikan ilişkileri üze- rinde fikir üretmeye yöneltti… Tabii beni de… Gerek bu sütunda, gerekse NTV’deki “Yorum Farkı”nda bu ko- nuda bol bol yazdım ve konuş- tum… Daha da yazacağım ve konu- şacağım… Ama Obama’nın gelişi bana Amerika’daki öğrencilik günlerimi, siyahla- rın hakları için nasıl mücadele ettiğimi de anımsattı… Siyasal Bilgiler Fakültesi’nden mezun ol- duktan sonra 1964 yılında Birleşmiş Millet- ler’in bursuyla Amerika’ya gittim… Birleşmiş Milletler o zamanlar, dünyada- ki topyekûn kalkınmayı sağlamak, ülkeler ara- sındaki adaletsizlikleri dengelemek için ge- lişmekte olan ülkelerin öğrencilerine burs ve- riyordu… MSW derecesi için University of Michi- gan’da “Sosyal Çalışma Okulu”nda iki yıl oku- dum... Haftada iki gün okulun görevlendirdiği bir kurumda Sosyal Çalışma uygulaması yapı- yorduk… Ben “Toplum Örgütlenmesi” ihtisası yap- tığım için halkla doğrudan çalışan kurumla- ra yollandım… 1964 yılında Obama henüz üç yaşındaydı… Ben ise yirmi üç… Okul beni Detroit’te, siyahların yaşadığı se- falet mahallelerindeki bir kurumda görev- lendirmişti… Hem siyahların sağlık koşullarının düzel- tilmesi için çalışıyor, hem de ırkçılığa karşı mücadele ediyordum… O yıllarda Amerika’da iki eylem ön plana çıkmıştı: Vietnam Savaşı’na karşı protestolar… Siyahların medeni hakları için yapılan mücadele… Vietnam Savaşı karşıtı gösteriler daha çok üniversitelerde yoğunlaşıyordu… Siyahların haklarını ise daha çok Kuzey eyaletlerinde yaşayanlar savunuyordu… Örneğin, Michigan’dan Güney’e, siyahla- rın medeni haklarını savunan bir harekete ka- tılmak için giden beş çocuk annesi beyaz bir kadın Teksas’ta gösteri sırasında öl- dürülmüş ve bu cinayet büyük bir olay halini almıştı… Vietnam Savaşı karşıtı gösteriler açısından ise Michigan Üniversitesi öğrencileri başı çekiyordu… O sırada Amerika’da her iki konu- da da “toplumu örgütlemeye” çalış- mak modaydı… Örneğin Chicago’da Niederhauser adlı bir sosyal eylemci, sonradan Oba- ma’nın hukuk okurken yaptığı gibi, yoksul si- yahlar arasında “Toplum Örgütlenmesi” ça- lışmalarının ilk başarılı tohumlarını atıyordu: “Mahalle Örgütlenmesi Çalışanları” (NOW: Neighborhood Organisation Workers) adındaki semt örgütleriyle siyahları seferber ediyordu… Obama’nın Chicago’daki çalışmalarında Niederhauser’in yolundan gittiği ve bu yolun onu başkanlığa kadar yükselttiği anlaşılıyor: Niederhauser’in başarılı çalışmalarını bi- ze örnek olay olarak okutan hocaların ku- lakları çınlasın… Bu ortam içinde ben ve Don Roose adlı Amerikalı bir sınıf arkadaşım da aynı biçim- de Detroit’in yoksul mahallelerinde siyahla- rı örgütlüyorduk… Neler yaptığımız bir başka Pazar yazısına… [email protected]; www.kongar.org AYDINLANMA EMRE KONGAR Obama Bana Amerika’daki Öğrencilik Günlerimi Anımsattı Kot kumaşlara püskürtme yapan işçileri öldüren hastalõk: Silikozis Taşlamada kum yasağı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlõk Bakanlõğõ, işçi ölümlerine neden olan kot taşla- mada kum kullanõlmasõ uygulamasõna karşõ so- nunda harekete geçti. Ölümle sonuçlanabilen bir akciğer hastalõğõ olan silikozise yol açtõğõ gerekçesiyle her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanõlmasõ yasaklandõ. Sağlõk Bakanlõğõ’ndan konuya ilişkin yapõlan yazõlõ açõklamada, Dünya Sağlõk Örgütü ve Uluslararasõ Çalõşma Örgütü tarafõndan ortakla- şa yürütülen Küresel Eylem Planõ (1995) sonu- cunda, 2015 yõlõna kadar hastalõğõn tüm işkolla- rõnda görülme sõklõğõnõn azaltõlmasõnõn, 2030 yõlõnda ise dünyadan tamamen yok edilmesinin hedeflendiği kaydedildi. GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN HASAR En eski meslek hastalõklarõndan birisi alan si- likozisin, solunumla alõnabilecek boyuttaki sili- ka kristallerinin neden olduğu bir akciğer hasta- lõğõ olduğu, akciğerlerde geri dönüşümsüz ve ilerleyici bir hasara neden olan bu hastalõktan korunmak için etkenle karşõlaşmanõn engellen- mesi gerektiğinin ifade edildiği açõklamada, “Kumun püskürtme yöntemi ile kullanımı (sandblasting), pek çok Avrupa ülkesinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde yıllar önce yasaklanmıştır” denildi. Etkili tedavisi bulunmayan bu hastalõğõn ül- kede kot kumlamada çalõşanlarda bir toplum sağlõğõ sorunu haline geldiğine dikkat çekildi. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Yapõmõ sõrasõnda gezdiği Ahmed Ad- nan Saygun Sanat Merkezi (AASSM) için “Açıldıktan sonra mutlaka gelip burada konser vermek istiyorum” diyen dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say’õn dileği gerçekleşti. Say’õn AASSM’deki konseri yoğun ilgi gördü. Petkim Petrokimya Holding’in 44. kuruluş yõldönümü kutlamalarõ kapsa- mõnda, önceki akşam Şef İbrahim Yazıcı yönetimindeki İzmir Devlet Sen- foni Orkestrasõ’yla çalan Say, ayakta alkõşlandõ. Teknik altyapõ olarak Türki- ye’nin donanõmlõ kültür merkezlerinden AASSM’de, özel akustik ve havalan- dõrma sistemi bulunuyor. 1153 kişilik büyük, 250 kişilik küçük salonu var. Fazõl Say’õn dileği gerçekleşti Erbaa’da ishal salgını TOKAT (Cumhuriyet) - Erbaa’da çocuk- larõn çoğunlukta olduğu yaklaşõk bin kişi, ishal ve benzeri şikâyetlerle sağlõk kuruluşlarõna baş- vurdu. İlçede son 4 gün içinde ishal, baş ağrõsõ, mide bulantõsõ ve kusma gibi şikâyetlerle hasta- nelere başvuranlarõn sayõsõnda patlama yaşandõ. Bugüne kadar bu şikâyetlerle Erbaa Devlet Has- tanesi, sağlõk ocaklarõ ve özel polikliniklere bin- den fazla kişinin başvurduğu öğrenildi. İlçenin farklõ yerlerinden alõnan su örnekleri inceleniyor. Ünlü İtalyan sirki Mersin’e geliyor MERSİN (Cumhuriyet) - İtalyan Florile- gio Sirki (Darix Togni), Ortadoğu turnesine Mersin’den başlõyor. Gemi ile Mersin Lima- nõ’na gelecek sirk, Mersin, Adana ve Gazian- tep’te gösteriler yaptõktan sonra Suriye’ye geçe- cek. Mersin etabõnõn açõlõşõ 23 Nisan’da gerçek- leştirilecek. Sirkte ateş yiyen adam, bõçak atõcõ- sõ, trapez gösterileri, dans eden atlar, zebralar, aslan ve kaplan şovlarõnõn bulunduğu yirminin üzerinde ayrõ gösteri yapõlacak. Sirkte 10 farklõ ülkeye mensup 65 kişilik kadro gösteri sunuyor. Bafa Gölü yine uyarıyor AYDIN (Cumhuriyet) - Bafa Gölü’nde alglerin çürümesi sonucu yaz aylarõnda oluşmasõ beklenen kötü koku, hava sõcaklarõnõn artmasõy- la şimdiden duyulmaya başlandõ. Beşparmak ve Ilbõra dağlarõndan gelen yağmur sularõyla göl, görüntü olarak eski yõllara döndü. Ekosistemi Koruma ve Doğa Sevenler Derneği’nden yapõ- lan açõklamada, yoğun yağõşa karşõn göldeki kir- liliğin sürdüğü vurgulandõ. 5 yılda 22 bin kurban ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Türkiye, 5 yõlda 21 bin 721 kişiyi trafiğe kurban verdi. İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, CHP Ankara Milletvekili Yılmaz Ateş’in trafik kazasõ ve kazalar- da ölenlere ilişkin soru önergesi- ne yazõlõ yanõt verdi. Buna göre, araç ve sürücü sayõsõ; 2007’de, 2002’ye kõyasla arttõ. Türkiye’de 2002 - 2007 yõllarõ arasõnda 2 milyon 782 bin 948 trafik kazasõ meydana geldi. Kazalarda 719 bin 592 kişi yaralandõ, 21 bin 721 kişi öldü. Kazalarda; 3 mil- yar 933 milyon 40 bin 724 lira maddi hasar tespit edildi. Sınav yolunda facia BURSA (Cumhu- riyet) - Bursa’da dün meydana gelen ka- zanda açõköğretim sõ- navõna giden 3 üni- versiteli genç öldü. Uludağ Üniversite- si Görükle Yerleşke- si’ndeki sõnava arka- daşõ Murat (20) ile ablasõ Arzu Şimşek’i yetiştirmek için aşõrõ hõz yapan Enis Kaya’nõn (20) kullandõğõ otomobil, Polis Okulu yakõnla- rõnda bariyerlere çarptõ. Araç, üç parçaya ayrõlarak 50 metre sü- rüklenirken, Arzu ve Murat Şimşek olay ye- rinde yaşamõnõ yitirdi. Enis Kaya ise kaldõrõl- dõğõ hastanede kurtarõ- lamayarak öldü. Görgü tanõklarõ, aracõn, plaka- sõ alõnamayan bir mo- tor tarafõndan sõkõştõrõl- dõğõnõ öne sürdüler. Olay yerinin yakõnõn- dan geçen Kaya’nõn servis şofö- rü ağabeyi, parçalanan aracõ gö- rünce sinir krizi geçirdi. Şimşek kardeşlerin babasõ ise çocuklarõ- nõ ayakkabõlarõndan teşhis etti. Üniversiteligençlerisõnavayetiştirmekiçin aşõrõhõzyapanotomobilüçparçayaayrõldõ