Katalog

Yurt Haberleri Servisi - Hakkâri’nin Şemdinli ilçesi sõnõr bölgesine askeri yõğõnak arttõrõldõ. Hakkâri’nin İran ve Irak’a sõnõr ilçesi Şemdinli’ye önceki gece geç saatlerde sõnõra askeri sevkõyat ya- põldõ. Aralarõnda tanklarõn da bulunduğu 30 araçlõk askeri konvoyun Şemdinli’den geçip sõfõr noktada bulunan Derecik beldesine doğru gittiği gözlendi. Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn internet sitesinde yer alan duyuruda da Şemdinli ilçesi dağlõk arazi kesi- minde 5 kg. amonyum nitrat kullanõlarak hazõrlan- mõş patlayõcõ madde düzeneği bulunduğu belirtildi. Güvenlik güçlerinin dün yaptõğõ operasyonlarda Di- yarbakõr’õn Lice ilçesi dağlõk arazi kesiminde, terö- ristlerce tuzaklanmõş 1 adet patlayõcõ ve 10 kilo- gram patlayõcõ madde yapõmõnda kullanõlan amon- yum nitrat gübresi bulunarak yerinde imha edildi. Operasyonlarda bir güvenlik görevlisi de yaralandõ. CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada kiye’yi temsilen Çankaya’ya çıkaran, Başbakanlık Ko- nutu’na yerleştiren Türkiye’den söz etmiyor olmalı. Batı dünyasında Türkiye’yi Karagöz oyunlarına ben- zer giysilerle temsil edenler ne derece alay konusudur tahmin etmek zor ama; içerideki söyleşilerde iki hanım arasındaki rekabet hayli eğlenceli. Emine Hanım’la Hayrünnisa Hanım, Bayan Oba- ma’ya yakınlaşma yarışını birlikte bol bol resim çekti- rerek başa baş bitirdiler. Ne ki şu sorular yanıt arıyor: Bayan Obama’nın İngilizce söylediklerini İngilizce bil- meyen Emine Hanım anladı mı acaba? Hayrünnisa Hanım -söylendiğine göre- yarım yamalak İngilizcesi, ortaokul kültürüyle, hukuk öğrenimi görmüş bir avukat olarak ünlenmiş Bayan Obama’nın söyle- diklerini acaba ne ölçüde anlayabildi? Tepemizde bizi temsil edenler arasındaki kıyasıya sü- ren bu rekabete demokratik bir işkence olarak çaresiz bir süre daha katlanacağız. Fakat yukarıdaki ile aşağıdaki arasında uluslararası kimi sorunlardaki uyumsuzluğu nasıl yorumlayacağız? Örneğin RTE tam tersini söylerken, Çankaya’daki, AKP’li Danimarka Başbakanı Fogh Rasmussen’in NA- TO Genel Sekreterliği’ne olumlu baktığını açıkladı. Çankaya ile Başbakanlık (hükümet) arasındaki uyuş- mazlık nedeni anlaşılır gibi değil. Zira Çankaya’ya hükümetin görüşlerini yansıtan giz- li, açık bütün bilgiler, kriptolar günü gününe aktarılır. Çankaya’dakinin, RTE’nin bir süredir Rasmussen’e karşı olduğunu NATO ülkelerine giden gelen yazış- malardan öğrenemediği varsayılabilir mi? Buna karşın Çankaya’daki Batı’ya bağlılığının veya NATO’yu, AB’yi kırmamaya özen gösteren tutumunun bir sonucu olarak RTE’ye karşı duruş sergiliyor. Ama Çankaya’daki, NATO’ya giderken 180 derecelik bir dönüşle Rasmussen olayında “Türkiye’nin görüşü tektir” deyiverdi. Sırtında yumurta küfesi yok ya; daha önceki söy- lemlerini bir kalemde siler mi, siler! Afganistan’da NATO temsilciliği -fazla yaptırım ola- nağı olmayan genel sekreter yardımcılığı- Başkan Obama’nın Roj TV ile ilgili verdiği güvencelerle ilgili ki- mi ödünler karşılığı: Türkiye, Batı iradesine boyun eğdi! Başbakan günlerdir Danimarka Başbakanı Ras- mussen’in NATO Genel Sekreterliği’ne karşı çıkıyor, it- tifak aranan oylamada olumsuz oy kullanacağımızı açık- lıyordu. Fakat bu direnç dün öğleye kadar sürdü. Başbakan RTE, İslam dünyasında peygamberimizi bir karikatürle hicveden Danimarka’ya karşı sert bir ta- vır sergiledi. İslam dünyasında Davos benzeri bir zafer kazanmayı düşlerken: Herhalde uyandı!.. Böyle davranırken, sözünden dönerken hiç ama hiç yüksünmez. Çankaya’daki dış politikada o denli böyyük bir siyaset adamıdır ki; Irak Cumhurbaşkanlığı’na getirilen ikiyüz- lü Talabani’nin ne mal olduğunu kavrayamadı. Çankaya’daki, 2007 yılında Türkiye’ye resmi bir ge- zi için geldiğinde “Türkiye’ye bir Kürt kedisi bile teslim etmem” diyerek ülkemize olan düşmanlığını sergileyen, aşağılayan Talabani’nin ne denli bir aşiret reisi olduğunu anımsamadı ve bu karakterde olan birine gerektiği bi- çimde politikalar uygulamadı. Irak’a girmeden önce öve öve bitiremediği… Bağ- dat’ta “PKK ya silahı bıraksın ya da Irak’ı terk etsin” di- yen Talabani’nin bu sözünden döneceğini kestireme- di. Oradaki konuşmalarında Talabani üzerinde daha ih- tiyatlı bir dil kullanmadı. Nitekim Talabani bilinen dönekliğine bir yeni örnek verdi. PKK’ye silahı bıraksın ya da Irak’ı terk etsin de- mediğini açıkladı. Ayaklarının altına kırmızı halılar döşediği “dostu” Ta- labani’nin bu yeni dönekliğine ne diyeceği sorulan Çan- kaya’daki, çaresiz; skandalı “Yanımda söylediklerine inanmak isterim” diyen bir savunmayla geçiştirmeye ça- lışıyor. Her gün izlediğimiz bu türden olaylar karşısında bu adamların nesine, neresine olumlu gözle bakabilece- ğimizi söyler misiniz? SAYFA5 NİSAN 2009 PAZAR CUMHURİYET 15HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 17 Edirne PB 20 Kocaeli PB 21 Çanakkale PB 17 İzmir Y 17 Manisa Y 17 Aydın Y 18 Denizli Y 20 Zonguldak PB 14 Sinop PB 12 Samsun B 14 Trabzon S 12 Giresun S 13 Ankara PB 20 Eskişehir Y 20 Konya Y 17 Sıvas PB 16 Antalya Y 22 Adana PB 22 Mersin PB 21 Diyarbakır PB 20 Şanlıurfa PB 22 Mardin PB 19 Siirt PB 18 Hakkâri Y 10 Van Y 10 Kars PB 10 Oslo B 7 Helsinki PB 12 Stockholm PB 12 Londra PB 14 Amsterdam PB 14 Brüksel PB 14 Paris PB 14 Bonn PB 13 Münih PB 14 Berlin PB 16 Budapeşte PB 12 Madrid PB 25 Viyana PB 20 Belgrad Y 21 Sofya PB 20 Roma Y 16 Atina Y 16 Zürih Y 16 Moskova K 5 Aşkabat Y 17 Astana Y 11 Taşkent Y 24 Bakû PB 12 Bişkek Y 22 Tiflis PB 13 Kahire PB 31 Şam B 25 Ülkemizin batı ve gü- neydoğu kesimleri par- çalı çok bulutlu, Ege, Batı Akdeniz ve Konya çevreleri ile sabah sa- atlerinde Hakkâri ve Van çevreleri sağanak ve gök gürülütülü sağanak yağışlı, diğer yerler par- çalı ve az bulutlu geçe- cek. Hava sıcaklığı iç doğu bölgelerde 2-4 derece artacak. / IŞIL ÖZGENTÜRK Kim beni bu hale getirmiş bil- mem.. çalõşmadõğõm, iş yapma- dõğõm zamanlar kendimi hep suç- lu hissederim. Dolap beygiri gi- bi her an aklõmda yapõlmasõ ge- reken işler, hiç durmadan koşuş- turup dururum. Bu huyumu ger- çekten sevmiyorum ve özellikle birazcõk tembellik yapmak isti- yorum. İzninizle, şimdi tembellik hakkõmõ kullanõp, yerimi başucu yazarõm Halil Cibran’a bõrakõ- yorum. Şimdi yeni keşfin, tem- belliğin peşindeyim: Gece ve Deli: “Ben senin gibiyim, ey Gece, karanlık ve çıplak; hayallerimin ötesinde yanan patikada yü- rüyorum ve ne zaman ayağım toprağa dokunsa oradan dev bir meşe ağacı çıkıyor.” “Yo, sen benim gibi değilsin, ey Deli; çünkü sen hâlâ kumda bıraktığın ayak izlerinin ne ka- dar büyük olduğunu görmek için arkana bakarsın.” “Ben senin gibiyim ey Gece, sessiz ve derin; ve yalnızlığımın ortasında bir beşikte bir Tan- rıça yatar ve Cennet’te doğan yalnızlığımda Cehennem’e do- kunur.” “Yo, sen benim gibi değilsin, ey Deli; çünkü sen hâlâ acı karşısında ürperirsin ve uçu- rumun şarkısı seni korkutur.” “Ben senin gibiyim, ey Gece, vahşi ve korkunç; çünkü ku- laklarım mağlup ulusların çığ- lıkları ve yitirilmiş toprakların iç çekişleriyle doludur.” “Yo, sen benim gibi değilsin, ey Deli; çünkü sen hâlâ kendi cüce benliğini kendine yoldaş alırsın ve dev benliğinle dost olamazsın.” “Ben senin gibiyim, ey Gece, acımasız ve korkutucu; çünkü bağrım denizde yanan gemilerle tutuşur ve dudaklarım ölen sa- vaşçıların kanıyla ıslanır.” “Yo, sen benim gibi değilsin, ey Deli; çünkü hâlâ bir iyilik meleği olma arzusuyla dolu- sun ve hâlâ kendinin üstünde bir yasa olmadın.” “Ben de senin gibiyim, ey Gece, neşeli ve mutlu; çünkü be- nim gölgemde oturanlar saf şa- rapla sarhoş olur ve beni izle- yerek sevinçle günah işlerler.” “Yo, sen benim gibi değilsin, ey Deli; çünkü senin ruhun ye- di kat giysiyle örtülüdür ve sen yüreğini elinle tutamazsın.” “Ben senin gibiyim, ey Gece, sabırlı tutkulu; çünkü göğ- sümde, solgun öpüşlerin ke- fenleriyle binlerce sevgili gö- mülüdür.” “Öyle mi, Deli.. sen benim gi- bi misin? Sen benim gibi olabilir misin? Ve bir ata biner gibi fır- tınaya binebilir ve bir kılıç olup şimşeği tutabilir misin?” “Senin gibi, ey Gece, senin gi- bi güçlü ve uluyum; ve tahtım gözden düşmüş tanrıların yığı- nı üstüne kurulu; ve benim önümden de günler elbisemin eteğini öpmek için yüzüme hiç bakmadan geçerler.” “Benim gibi misin, ey karan- lık yüreğimin çocuğu? Ve be- nim yabanıl düşüncelerimi dü- şünür ve boş sözlerimi mi ko- nuşursun?” “Evet, biz ikiz kardeşiz, ey Gece; çünkü sen evreni görünür kılarsın, ben ruhumu.” Büyük arzu: “Ben burada erkek kardeşim dağ ile kız kardeşim denizin or- tasında oturuyorum. Biz üçü- müz yalnızlıkta biriz ve bizi birbirimize bağlayan sevgi de- rin, güçlü ve gariptir. Hatta o kız kardeşimden daha derin, er- kek kardeşimden daha güçlü ve benim deliliğimden daha ga- riptir. İlk gri şafak bizi birbirimize görünür hale getirdiğinden be- ri sonsuzluklar üstüne sonsuz- luklar geçti; ve her ne kadar pek çok dünyanın doğumunu, tamamlanmasını ve ölümünü görmüş olsak da, hâlâ istekli ve hâlâ genciz. Genciz ve istekliyiz ve hâlâ yalnızız ve terk edilmişiz ve bozulmamış bir şekilde sarıla- rak birbirimize uzanmış olsak da, rahat değiliz. Ve denetlenen arzu ve gemlenen tutkuyla kim rahat olabilir? Ateş-tanrı kız kardeşimin yatağını ısıtmak için nereden gelecek? Ve sel- tanrıça erkek kardeşimin ate- şini söndürmeye yetecek mi? Ve yüreğime hükmedecek kadın kim olacak? Gecenin sessizliğinde kız kar- deşim ateş-tanrının bilinmeyen adını mırıldanır ve erkek kar- deşim uzaklardan soğuk ve ula- şılmaz tanrıçaya seslenir. Fakat ben uykumda kime seslenece- ğimi bile bilmiyorum.. Burada erkek kardeşim dağ ile kız kardeşim deniz arasında oturuyorum. Biz üçümüz yal- nızlıkta biriz ve bizi birbirimi- ze bağlayan sevgi derin, güçlü ve gariptir.” Geçmiş bayramõnõz, pardon ta- tiliniz size yarasõn efendim. isilozgenturk gmail.com Tembelliğe Övgü Karargâh Evleri savcısından Taraf’a dava ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Karargâh Evleri soruşturmasõnõ yürüten Askeri Savcõ Ha- va Hâkim Yüzbaşõ Mehmet Çelik, mal beyanõyla ilgili haberler yayõmlayan Taraf gazetesine 250 bin TL’lik manevi tazminat davasõ açtõ. Hâkim Yüzbaşõ Mehmet Çelik’in avukatõ Arif Doğu tarafõndan açõlan davanõn dilekçe- sinde, 12 Mart 2009 tarihinde, Taraf gazetesinde, Mehmet Baransu tarafõndan kaleme alõnan “Karargâh Evleri Soruşturmasını Genel- kurmay Bu Yüzbaşı’ya Teslim Etti, Dünya- nın En Zengin Askeri Savcısı, Serveti 3 Yıl- da Bir Trilyon Arttı, Evrakta Sahtecilik Bi- le Yapmışlar” başlõklarõyla haber yayõmlandõ- ğõ anõmsatõldõ. Haberde, Çelik’in, “kişilik haklarına yöne- lik olmak üzere yalan, iftira ve hakaretlere yer verildiği ve yargının etkilenmeye çalışıl- dığı” belirtilen dilekçede, “kısmen gerçekdı- şı bilgilere kasten gerçekdışı eklemeler ya- pılarak, abartılarak, kamuoyunu bilgilen- dirme güdüsü dışında Çelik’e yönelik adeta taraflı, yargısız ve medyatik bir linç operas- yonu ve kampanyasına başlandığı” vurgulandõ. Dilekçede, “Böylesine çirkin bir şekilde sür- dürülen kampanyada, tüm etik değerler ayaklar altına alınmış ve yasal düzenlemeler çerçevesinde suç teşkil edecek şekilde gizli bel- gelerin yasadışı yollardan elde edilip açık- lanmasından dahi çekinilmemiştir” denildi. Yasa uyarõnca mal bildirimlerinin gizli oldu- ğuna işaret edilen dilekçede, bu kapsamda yar- gõ makamlarõnca, gizli belgelerin elde edilip ya- yõmlanmasõnda sorumluluğu bulunanlarõn tes- piti ve cezalandõrõlmasõ yolunda yasal soruşturma başlatõldõ. Dilekçede, Taraf gazetesi sahibi Ba- şar Arslan, genel yayõn yönetmenleri Ahmet Altan ve Alev Er ile Sorumlu Yazõ İşleri Mü- dürü Adnan Demir ve muhabir Mehmet Ba- ransu’dan 250 bin TL manevi tazminat istendi. ARİF FARAÇ ŞANLIURFA - Terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’õn doğum gününü kutlamak için yaklaşõk 5 bin kişilik grup Şanlõurfa’nõn Halfeti ilçesine bağlõ Onbirnisan beldesinde toplandõ. Daha sonra Öcalan’õn köyü olan Ömerli’ye doğru harekete geçen gruba gü- venlik güçleri izin vermedi. Yaklaşõk 500 ki- şi polise taş ve molotoflarla saldõrõrken polis ve jandarma eylemci gruba göz yaşartõcõ gaz, tazyikli su sõkarak müdahale etti. Çõkan olaylarda 2 kişi yaşamõnõ yitirdi. Öcalan’õn 60’õncõ doğum gününü kutla- mak için, Türkiye’nin çeşitli kentlerinden önceki gün Onbirnisan beldesi girişindeki boş alanda toplanan PKK yandaşlarõ geceyi bu- rada kurduklarõ çadõrlarda geçirdiler. Gruba dün aralarõnda DTP milletvekilleri İbrahim Binici, Ayla Akat Ata, Gülten Kışanak ve DTP’li bölge belediye başkanlarõ da katõldõ. Grup da- ha sonra Ömerli köyüne doğru harekete geç- ti. Köye 20 kilometre kala, geçici güvenlik böl- gesi ilan edilen bölgede eylemciler, güvenlik güçleri tarafõndan durduruldu. Saat 12.00 su- larõnda araçlardan inen kalabalõk köye yaya ola- rak gitmek istedi. Ancak buna da izin veril- medi. Kalabalõk arasõndan ayrõlan 500 kişilik grup, tepelik bölgelere çõkarak buradan asker ve polislerin üzerine taş ve molotofkokteyli at- tõ. Güvenlik güçleri de tazyikli su ve biber ga- zõ ile müdahale ederek, birçoğunun yüzü bez- le kapalõ olan gruba müdahale etti. DTP mil- letvekili Ayla Akat Ata da tazyikli su sõkõlan grup arasõnda kaldõ. Çõkan olaylarda, yarala- nan Mahsum Karaoğlan (21) ve Mustafa Dağ (27) kaldõrõldõklarõ Birecik Devlet Has- tanesi’nde yaşamõnõ yitirdi. Olayda yaralanan 7 kişi ise hastanede tedavi altõna alõndõ. Şanlõurfa’da Abdullah Öcalan çatõşmasõ: 2 ölü Burdurlulardan Mustafa Balbay’a destek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Burdur- lu sivil toplum örgütleri, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan gazetemiz Ankara Tem- silcisi Mustafa Balbay’a destek açõklamasõ yaptõ. Burdur Araştõrmacõ Yazarlar ve Şairler Der- neği (BAYŞA-DER), Burdur Tüm Emekliler Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Burdur Şubesi ve Cumhuriyet Okurlarõ Burdur Temsilciliği adõna BAYŞA-DER Başkanõ Ah- met Ali Bilgen tarafõndan yapõlan ortak açõkla- mada, “Atatürk ilke ve devrimlerine yürekten bağlı, devrimci ve demokrat gazeteci, Bur- durlu hemşehrimiz Cumhuriyet gazetesi ya- zarı Mustafa Balbay’ın 31 günden beri tutuklu bulunduğu” belirtildi. Açõklamada, şöyle denildi: “Geçmiş yıllarda Abdi İpekçi, Çetin Emeç, Uğur Mumcu gibi halkın sözcüsü olan gazeteci ve ya- zarları susturan güçler, günümüzde yine iş- birliği içindedirler... Gladyonun yıllardan beri ülkemize verdiği zararların, yoksul hal- kımızın sırtına yüklediği felaketlerin hesabı sorulmazken son günlerde uydurma dediko- dularla, mesnetsiz fısıltılarla gerçek yurtse- verler, gerçek Atatürkçüler tutuklanmakta ve- ya susturulmak istenmektedir... Din adına kar- deşini domuz bağlarıyla katleden yobazlar, mezhep adına onlarca kardeşimizi ateşte ya- kan sapıklar ortalık yerlerde cirit atarken; İl- han Selçuk gibi, Mustafa Balbay gibi, ADD yö- neticileri gibi yurtseverlerin orada burada iti- lip kakılmaları yüreklerimizi dağlamaktadır.” İstanbul Haber Servisi - Aydõnlan- manõn õşõğõ Köy Enstitüleri 69. yaşõnõ bir dizi etkinlikle kutlayacak. Etkinlikler kapsamõnda Köy Enstitülerini Araştõrma ve Eğitimi Geliştirme Derneği (KA- VEG), Marmara Üniversitesi’nin (MÜ) Göztepe Yerleşkesi İbrahim Üzümcü Kültür Merkezi’nde yarõn düzenlenecek törenle Köy Enstitüleri Araştõrma Mer- kezi’nin açõlõşõnõ yapacak ve ardõndan sempozyum düzenleyecek. MÜ Göztepe Kampusu Bahçe Kafe’de saat 10.00’da başlayacak etkinlik, 10.30’da MÜ Köy Enstitüleri Araştõrma Merkez Binasõ’nõn açõlõşõnõn yapõlmasõy- la devam edecek. Köy Enstitüleri Araş- tõrma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Güler Yalçın’õn konuşmasõnõn ardõndan etkin- liklere geçilecek. Köy Enstitülü çõnarlar ile genç kuşağõ bir araya getirmeyi amaçlayan etkinlik- te, Hayrettin Karaca Köy Enstitülü Öğ- retmenler tarafõndan “Köy Enstitüle- rinde İnsan ve Doğa İlişkisi” üzerine bir söyleşi yapõlacak. Pazarören Köy Enstitülü öğretmen Selahattin Şim- şek’in yaşamõnõ anlatan sunumun da yapõlacağõ törende MÜ Halk Danslarõ Kulübü de halk oyunu gösterileri suna- cak. KAVEG tarafõndan düzenlenen “Köy Enstitüleri’nde Müzik Eğitimi Sergisi” ve KAVEG-Literatür yayõnõ olan “Eğitim Mirasımız Köy Enstitü- leri” sempozyum kitabõ ile Talip Apaydın, Fakir Baykurt ve Mahmut Makal’õn kitaplarõndan oluşan bir sergi de davetlilere sunulacak. Köy Enstitüleri 69 yaşında Şemdinli bölgesine askeri yõğõnak ? “Balbay’ın Yanı Başındayız!” Nöbetinde Buluşalım! Pazartesi - Perşembe saat 11.00 - 13.00’te Cumhuriyet Gazetesi’nin Bahçesinde Mal beyanõyla ilgili haberler yayõmlayan Taraf gazetesinden 250 bin TL’lik manevi tazminat istedi MÜ’DE ETKİNLİK Öcalan’ın köyü olan Ömerli’ye gitmek isteyen eylemciler köye 20 kilometre kala güvenlik güçleri tarafından durduruldu. (Fotoğraf: AA)