Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2009 CUMA
6 HABERLER
BİR BAKIMA
SERVER TANİLLİ
29 Mart’ın Ertesinde...
29 Mart gecesi bir soluklandık...
Ertesi günden başlayan yorumlar da, bir kırıl-
madan, bir erimeden, bir dönüm noktasından bah-
sediyorlardı. Yorumlar, bitmeyip bir süre devam
edecek; 29 Mart’ta yaşanan olay gerçek anlamı-
nı bulacaktır.
Nitekim, gazetemizin 1 Nisan’daki nüshasında,
manşette, politikacılar ve siyaset bilimciler,
AKP’nin “erime süreci”ni yeni bir dönüm nokta-
sı olarak değerlendiriyorlardı.
Şöyle:
CHP lideri Deniz Baykal, yerel seçim sonuç-
larını değerlendirirken, “Siyasette anlamlı bir kırılma
olduğunu, muhalefetin kabardığını, iktidarın artık
gidici olduğu gerçeğini içine sindirmesi gerekti-
ğini” söylüyordu. Baykal, “Türkiye’nin siyasi ez-
berini bozan bir yeni döneminin işareti verildi, önü-
müzdeki seçim tespit değil, değişim seçimi ola-
cak” diyordu.
AKP’lilerin laiklik karşıtı söylemlerinin oy getir-
mediğinin görüldüğünü belirten eski TBMM Baş-
kanı Hüsamettin Cindoruk, “Yurttaş Cumhuriyetin
temel karakterini korudu” diye konuşuyordu.
AKP’deki farklı grupların bu süreçten sonra da-
ğılacağını savunan Cindoruk, “AKP bugünkü
kavram karmaşasıyla ayağa kalkamaz” diyordu.
Profesör Hasan Köni, AKP’nin gerilemesini yıp-
ranmasına bağlıyordu. Köni, bu durumun, AB mü-
zakereleri, demokratikleşme, modernleşme gibi
hamlelerle kendini yenileyecek stratejiler ortaya
koymamasından kaynaklandığını söylüyordu.
Prof. Köni, “AKP trendi düşüş gösterdikçe yıp-
ranıyor. Yıprandıkça da hırçınlaşıyor ve oy kay-
bediyor” diye konuşuyordu.
Siyaset bilimci Prof. Doğu Ergil, AKP iktidarı dö-
neminde Türkiye’deki kültürel farklılıkların belir-
ginleştiğini, ülkenin iki tarafında kültürel kırılma ol-
duğunu belirterek, “Sahil şeridinde geleneksel ba-
kış açısını kabul etmeyen, modern yaşam tarzına
sahip kitle, AKP iktidarında kendilerine uygun bir
kültürel yakınlık göremedi” diyordu.
Bir de şu konu: Erdoğan’ı kim itti?
Milliyet’te Metin Münir’in bu başlıklı -nefis- ya-
zısından şu satırlar:
“Karşımızda süngüsü düşmüş, karizması çizil-
miş bir Erdoğan var.
Düşüşü geri çevirmek kolay olmayacak. Eko-
nomik kriz derinleştikçe AKP hükümetinin bece-
riksizliği, yetersizliği, çağ gerisinde olması daha da
ortaya çıkacak. Düşüş devam edecek.
Türkiye demokratikleşme yolunda düşe kalka iler-
lerken çok parti gördü ve görecek. Demokrat Par-
ti’den Adalet Partisi’ne, Milli Selamet Partisi’nden
ANAVATAN’a birçok parti zafer çelengini başına
geçirdi, ölümsüzleştiğini sandı ve maytap gibi ar-
kasında pis bir koku bırakarak kayboldu.
Çünkü hepsi düşüncelerden çok kişilere daya-
nıyordu. Derinliğin yerinde sığlık, dürüstlüğün
yerinde yolsuzluk, rasyonelliğin yerinde laçkalık var-
dı.
Değişmezse AKP de aynı yolun yolcusudur.
Erdoğan’ın beni kim itti diye sormasına gerek
yok. Erdoğan’ı Erdoğan itti.” (Milliyet, 1.4.2009)
Partilerin aldıkları oy, yüzde olarak şöyle: AKP
38.87; CHP 23.16; MHP 16.12; DTP 5.56; DP 3.72;
DSP 2.76; BBP 2.23.
AKP’nin dışında hepsi oylarını arttırmış.
Bu seçimin en büyük galibi, herhalde MHP’dir.
Demokrasiye katacağı ise, geleneksel muhafa-
zakâr tutumunun yanı sıra, liderinin kavgacı üs-
lubu ile bir meçhul.
DTP, seçimin ikinci bir galibi. Onu yok saymak
mümkün değil. Ancak, ilk bakışta “Kürtlerin par-
tisi” olduğu belli oluyor. Ülkenin “etnik partisi” ni-
teliğini silmek de ona ait ve mümkün de...
CHP’nin kazandığı 23.16 oy oranı, bir önceki se-
çimde aldığına bakarak, çarpıcı değil ve oynadı-
ğı role yakışmıyor. Partinin bu durumu da, ba-
şındakinden kaynaklanıyor: CHP, bir tek adam
partisi olup çıkmıştır ve halkın bu lidere sempa-
tisi de pek düşük. CHP’nin iktidar alternatifi ha-
line gelebilmesi de, Baykal’ın çekilmesi ile müm-
kün olacak.
Bu konuya, ilk fırsatta döneceğiz...
İzmit’te AKP’nin müşahit olarak görevlendirdiği Yüksel Akçay, 100 TL aldõklarõnõ ileri sürdü
‘CHP’ninoylarõnõyaktõk’
KOCAELİ (Cumhuriyet) - Kocaeli’nin
merkez ilçesi İzmit’te Belediye Başkanlõğõ se-
çimine CHP’nin yaptõğõ itiraz İlçe Seçim Ku-
rulu’nca reddedilmesinin ardõndan Yüksel
Akçay adlõ bir şahõs, CHP’nin oylarõnõ 100 TL
karşõlõğõnda yaktõklarõnõ iddia etti.
Gazetecilere Turgut Mahallesi’ndeki huzur-
evine yakõn bir bölgede açõklama yapan ve
adõnõn Yüksel Akçay olduğunu söyleyen kişi,
AKP’nin kendisini seçimde müşahit olarak
görevlendirdiğini belirterek üstünde adõ yazõlõ
kartõ gösterdi. Sayõmlar devam ederken başõ
açõk hafif sarõşõn bir kadõnõn yanlarõna geldiği-
ni ve “İzmit’i kaybediyoruz. CHP önde. Ge-
rekeni yapın” dediğini savunan Akçay, “İn-
kılap Lisesi’ndeki oy pusulalarını alıp bu-
raya getirdik. Gece saat 01.00’de burada
CHP’nin oylarını yaktık. Bunlar yakılacak
denildi, yaktık. Bana bunun için 100 lira
verdiler. Vicdanım elvermedi” diyerek oyla-
rõn yakõldõğõ yeri ve yanmõş kâğõt parçalarõnõ
gösterdi. Açõklamasõnda, yakõlanlarõn hepsinin
de CHP oylarõ olduğunu iddia eden Yüksel
Akçay, oylarõ yakmaya 2 kişi geldiklerini, di-
ğer kişinin de AKP’li olduğunu ancak ismini
veremeyeceğini söyledi.
İstanbul Haber
Servisi- İstan-
bul’da yerel seçim
sonuçlarõna itiraz-
lara hergün bir ye-
nisi ekleniyor.
CHP; Beyoğlu,
Tuzla, Çekmeköy,
Bahçelievler, Bay-
rampaşa, Sultan-
gazi, Beykoz ve
Arnavutköy’de il-
çe kurullarõndaki
itirazlarõ reddedi-
lince İl Seçim Ku-
rulu’na başvurdu.
İl Seçim Kurulu
Çekmeköy’deki
oylarõn yeniden sa-
yõlmasõna, Beylik-
düzü’ne ilişkin iti-
razõn ise reddine
karar verdi. AKP
ise Kartal’da so-
nuçlara yönelik iti-
razõnõ İl Seçim
Kurulu’na sundu.
CHP’nin Çek-
meköy’de ilçe se-
çim kuruluna yap-
tõğõ itiraz sonucu
16 sandõkta tekrar
sayõm yapõldõ ve
CHP 9 oy fazla,
AKP 5 oy az çõktõ.
CHP bunun üzeri-
ne diğer sandõkla-
rõn da sayõlmasõnõ
istedi ancak olum-
lu karar çõkmayõnca tutanaklardaki ha-
talar nedeniyle il seçim kuruluna baş-
vuruldu. CHP’ye gelen tutanaklara gö-
re AKP’den 124 oy fazla alõndõğõnõ be-
lirten ilçe yöneti-
cileri, AKP’ye
göre farkõn 180,
ilçe seçim kuru-
luna giden tuta-
kanlara göre de
343 olduğuna
dikkat çekti. 3
farklõ sonucun
bulunmasõ nede-
niyle CHP’liler İl
Seçim Kurulu’na
başvurdu. Kurul,
oylarõn yeniden
sayõlmasõnõ ka-
rarlaştõrdõ.
Beylikdüzü’nde
CHP, İl Seçim
Kurulu’na seçi-
min iptali için
başvurdu. CHP’li-
ler 6 bin oylarõnõn
kayõp olduğunu,
çöplerde hem
kendi ilçelerine
hem de Esenyurt
ve büyükşehir be-
lediyesine ait oy-
lar bulunduklarõnõ
belirtti. Ancak ku-
rul başvuruyu red-
detti.
B a h ç e l i e v -
ler’de CHP örgü-
tü seçimin iptali
istemi ile İl Seçim
Kurulu’na başvu-
ruda bulundu.
BTP, oy pusu-
lasõnda parti amblemine yer verilmediği
iddiasõyla Ataşehir’de belediye baş-
kanlõğõ seçimlerinin iptali için Yüksek
Seçim Kurulu’na gitti.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başkentin bazõ bölgele-
rinde, seçim gecesi meydana ge-
len elektrik kesintileri sabotaj
kuşkusu yarattõ. TEDAŞ, Baş-
kent Elektrik Dağõtõm AŞ iddialarõ
yalanlarken Ankara İl Seçim Ku-
rulu Başkanõ Mustafa Danışman
de kendilerine bu yönde bir baş-
vuru gelmediğini ve işlem yap-
madõklarõnõ bildirdi.
ANKA’nõn, yerel seçimde, An-
kara’nõn Dikmen semtinde bir
okulda elektrik kesintisi sõrasõnda
mükerrer oylarõ sandõktakilerle
değiştirmek isteyen bir kişinin
yakalanmasõnõn ardõndan Ankara
İl Seçim Kurulu’nun soruşturma
başlattõğõnõ bildirdi. Habere göre,
seçim kuruluna bilgi gönderen
TEDAŞ, Ankara’da meydana ge-
len elektrik kesintilerinin kendi-
lerinden kaynaklanmadõğõnõ, tra-
folarõn bilerek bozulduğu yönün-
de bulgulara rastlandõğõnõ belirtti.
TEDAŞ’tan yalanlama
TEDAŞ Genel Müdürü Haşim
Keklik ise elektrik kesintilerinin
kablo arõzasõndan kaynaklandõ-
ğõnõ ileri sürerek, sabotoj yönün-
deki iddialarõn gerçekdõşõ oldu-
ğunu iddia etti. Keklik, olay yeri
inceleme polisi ile TEDAŞ yetki-
lilerinin bu yönde bir incelemesi-
nin bulunmadõğõnõ söyledi. Baş-
kent Elektrik Dağõtõm AŞ tara-
fõndan yapõlan açõklamada da “Se-
çim günü Çankaya bölgesinde
meydana gelen elektrik kesinti-
lerinin, elektrik dağıtım sistemi
yüksek gerilim şebekesindeki
yeraltı kablosunda meydana ge-
len arızalardan kaynaklandı-
ğı” iddia edildi.
Ankara İl Seçim Kurulu Baş-
kanõ Mustafa Danõşman ise Ana-
dolu Ajansõ’na yaptõğõ açõkla-
mada, seçim günü yaşanan
elektrik kesintilerinin şebeke-
nin sabote edilmesi sonucu ya-
şandõğõ yönünde Emniyet ve
TEDAŞ’tan İl Seçim Kurulu’na
yazõlõ veya sözlü herhangi bir şey
gelmediğini söyledi.
Sabotaj kuşkusu
Ankara’da oy sayõmõ sõrasõnda yaşanan elektrik kesintisi
O Y L A R Ç Ö P L Ü K T E N Ç I K T I
İtirazlarõn ardõ
arkasõ kesilmiyor
İPTAL İSTEMİ - DTP Mardin İl Başkanlığı, Abdulhamit İnci İlköğretim Okulu’nda
kullanılan oyların yakılarak çöplüğe atıldığını iddia ederek seçimin iptalini istedi
(üstte). Adana’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda yaşanan belirsizliğin bugün
sona ermesi bekleniyor. Bingöl’ün Kiğı ilçesinde ise seçimlerin iptaline karar verildi.
TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ mfarac@cumhuriyet.com.tr - www.mehmetfarac.com
“Yağma, aşiretler diyetince bir haktır!.. Bu-
na, ‘Kan Tuzu’ adı verilir!..”
Bu satırlar Urfa Valiliği’nin 1927’de yayım-
ladığı “Salname”den alındı... Urfa’nın “konuk-
sever”liğiyle ünlü bir köyünde, öfkenin terli par-
makları töre kitabının sayfalarını tam 82 yıl son-
ra yeniden açtı. Peki, sonunda ne oldu?..
Törenin yalnızca kadına yönelik şiddetle
değil, öfkenin her türlüsüyle egemenliğini ko-
ruduğu Urfa’da, toplumsal terör gün geçmiyor
ki yeni bir örnekle gündeme gelmesin! Urfa’nın
Bozova ilçesine bağlı Konuksever köyünde ak-
raba olan iki ailenin bireyleri, aynı arsa üzerinde
ev yapılması nedeniyle 4 gün önce tartışır. Pay-
laşılamayan, ancak üç mezarın sığabileceği, 3
metre genişliğindeki bir toprak parçasıdır!..
Gerginlik önce kavgaya dönüşür. Öfke bir sü-
re sonra silahlarını çeker ve çevre insafsız kur-
şunların pervasızlığına terk edilir! Doğanın
kuralları zıvanadan çıkmış bir saldırganlığa dar
alanda kısa paslar attırır!.. Kurşunlar ancak ka-
birlere mekân olacak o kahrolası toprak par-
çasının üzerinde ölümün en hızlı manevraları-
nı yapar! Az sonra üç kardeşin cansız beden-
leri toprağa düşer!.. 41 yaşındaki Kadir, 39 ya-
şındaki Bekir ve 30 yaşındaki Müslüm Taş...
Çatışmada 8 kişi de yaralanır.
Kardeşlerin cenazeleri bir gün sonra Ko-
nuksever’de mezarlık olmadığı için komşu
Kılıçören köyüne götürülerek toprağa verilir...
Mermilerin akşam karanlığında ölümün rota-
sını çizercesine yaydığı ateş, üç kardeşin be-
deninde mezara gider... Gitmesine gider ama,
asıl ateş bir kibrit çöpünün boyutu kadar ölü-
me yakındır!.. İntikam ateşi çok hızlı yakılır ve
karanlık yollarda meşalelere dönüştürülür!..
Taziye evinde kadınlar ağıt yakarken 300 ki-
şilik bir grup silahlarını kuşanır. Kalaşnikoflar,
pompalılar, tabancalar... Kazma ve kürek
sapları, taşlar ve sopalar... Gönülden gönüle
yol olan kardeşlik, yerini çılgınlığın en keskin
virajında düşmanlığa terk eder. Burunlarından
soluyan kitle “Kana kan” naralarıyla Kılıçö-
ren’den Konuksever’e giden patikaya inti-
kam tohumları eker... Gelenler hiç de mi-
safir değildir!..
Öfkenin yaktığı canlar!..
Kalabalık kısa süre sonra Konuksever’e
ulaşır. Akşam saatleridir... Taş kardeşleri öl-
dürenlerin yakınlarının bir bölümü köyü terk
etmiş, diğerleri ise kapılarını kapatmış,
ışıklarını söndürmüş ve olacakları bekle-
mektedir. Saldırgan grup, cinayetlerle ilgili
gözaltına alınan 2 şüpheli ile diğer akra-
balarının oturduğu evleri basar. Evler kur-
şun yağmuruna tutulur. Öfke dinmez, 7 ev,
3 otomobil, 2 traktör, 1 biçerdöver ile 1 mo-
tosikletin üzerine benzin dökülerek ateşe
verilir. Köy cehennem yerine döner. Alevlerin
yükselmesiyle kendilerini dışarı atanlar bu
kez kalabalığın saldırısına uğrar. Bölgeye sevk
edilen jandarma birlikleri bir katliamı güçlük-
le önler. Bu barbarca saldırıda şans eseri can
kaybı olmaz, 5 itfaiye ekibinin kurtardıkları ara-
sında yanan bir evin arkasına bağlanmış bir kö-
pek de vardır!..
Yağmayı hak sayan töresel zihniyetin ilk ey-
lemi değildi bu!.. Feodal yasaların salt yaşam
hakkını ortadan kaldırmayı değil, yuvaları da ha-
ritadan silme görevi verdiği bağnaz kültür, da-
ha önce de Urfa’da vahşete varan eylemlere
imza atmıştı!..
Yıllar önce Urfa’nın Viranşehir ilçesi, Eyüp-
neyi köyü, Canlı mezrasında kan davası ne-
deniyle bir köyü basarak hasımlarından 16 ki-
şiyi katledenler, hırslarını alamayınca, ceset-
leri yakmayı tercih etmişti!.. İyisi mi o kara gü-
nü jandarma raporundan yansıtmak:
“13 Temmuz 1992 günü Canlı mezrasında
Gürüz aileleri ile hasımları Kara, Tuncer, Per-
ne ve Şengün aileleri arasında çıkan silahlı ça-
tışmada, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 16
vatandaşımız hayatlarını kaybetmiş, 5 vatan-
daşımız da yaralanmıştır. Ayrıca bazı evler, sa-
manlık ve ekinler ateşe verilmiş, bir kısım ce-
setler de yakılmıştır. Bu olay üzerine faillerin ya-
kalanması ve tarafların birbirine yönelik ey-
lemlerinin önlenmesi için tedbir alınmıştır. Ni-
tekim 21 Temmuz 1992 günü saat 16.00 sıra-
larında Viranşehir ilçesi Altınbaşak köyü, Kıran
mezrası ile Nohut köyü arasındaki arazide ta-
kip görevini yürüten jandarma timi, 9 kişilik si-
lahlı bir grupla karşılaşmış, arazide 2 sa-
at devam eden çatışma sonucunda sa-
nıklar ele geçirilmiştir. 9 kişilik bu grubun
Kıran mezrasındaki Kara ailelerine gece
baskın düzenleme hazırlığı içinde olduk-
ları tespit edilmiş ve bir öncekine benzer
olay jandarma tarafından engellenmiştir.
Olayla ilgili 21 kişi, 9 adet Kalaşnikof, 3
adet G-1 piyade tüfeği ve 3 adet mavzer
ile birlikte yakalanarak adli makamlara sevk
edilmiştir.”
Kasap, bülbül ve inat!
Bültenin altında imzası olan jandarma
yetkilisine 13 yıl sonra bu acı olayın de-
taylarını sormuştum. Komutan vahşetle ilgili yal-
nızca şunları söyleyebilmişti:
“Köye gittik, korkunç bir manzarayla karşı-
laştık. Kapının önünde yaşlı birinin cesedi var-
dı, kadın mı erkek mi belli değildi. Ama bir tek
gerçek vardı, o ceset yakılmış ve bir el çanta-
sı kadar küçülmüştü. Köydeki cesetlerin tamamı
yanmıştı. Meslek hayatımın en acı olaylarından
biridir. Ancak Güneydoğu’nun kalkınamama-
sının üç nedeni vardır; ağa, siyasetçi ve şıh!..”
Peki, kültürlerin harman olduğu, insanlık ta-
rihinin ilk mabedinin bulunduğu, “Peygamberler
Diyarı” diye nitelendirilen bir kentte vahşeti an-
dıran bu olaylar hangi gerekçelere dayanıyor-
du? Sorunun yanıtı törenin katı kurallarının bir
araya getirildiği “Salname” adlı kitapta yazı-
yordu. Urfa Valiliği’nin 1927 yılında yayımladığı
kitabın “Aşiretlerin örf ve âdetleri” bölümünde
arazi, mal, mülk gibi konulardaki anlaşmaz-
lıklara da şöyle değinilmişti:
“Aşirete mensup iki şahıstan biri diğerini kat-
lettiği takdirde katil taraf, maktulün akrabasına
aşiret örf ve âdeti gereğince diyetini vermedik-
çe, katil ya da en yakın akrabasından herhangi
biri derhal katledilir!.. Cinayet anı ve sonrasında
maktulün akraba ve oymağı katilin ve akrabası-
nın eşyasını yağma eder!.. Buna ‘kan tuzu’ ismi
verilir!.. Yağma, aşiretler diyetince bir haktır!..”
Dicle ile Fırat’ın, öfkenin deli ateşini yüzyıl-
lardır söndüremediği Mezopotamya... Bölge-
nin en eski uygarlıklarını gerdanlık yapan Ur-
fa... Aynı dağlarda ceylanların merhamet, ça-
kalların fitne taşıdığı topraklar!.. Nemrut, Hz.
Eyüp kadar sabırlı değildi orada!... Hz. İbra-
him’i bu yüzden atmıştı ateşe!.. Peki, bu
Nemrudi öfke niçin bu kadar apansız, insafsız
ve sonsuzdu?..
Sorunun yanıtı İbrahim Tezölmez’in adeta
yöre insanını analiz ettiği “Urfalıya Kaside” ad-
lı şu dizelerinde gizli değil mi:
“Külhanda gül yetiştirir... Kasap dükkânında
bülbül, Satıra inat!.. Merkebe biner bağ yolla-
rında, Katıra inat...”
Mezarsız Köyün Ölüleri!..
DTP’lilerden
Ağrı’ya akın
Yurt Haberleri Servisi -
DTP’nin seçim sonuçlarõna itiraz et-
tiği Ağrõ’da karar açõklanmamõşken,
Van, Bitlis, Iğdõr, Kars, Ardahan ve
Muş’tan yüzlerce kişi DTP’lilere
destek vermek amacõyla kente gitti.
Ağrõ’da seçimlere hile karõştõrõldõ-
ğõ gerekçesiyle DTP’nin yaptõğõ iti-
razõn karara bağlanmasõ beklenir-
ken, DTP’liler tepkilerini 4 gündür
sokağa çõkarak gösterdi. Van, Bitlis,
Iğdõr, Kars, Ardahan ve Muş gibi
çevre kent ve ilçelerden yüzlerce
partili Ağrõ’ya gitti. Van Kültür Sa-
rayõ önünde bir araya gelen ve ara-
larõnda Belediye Başkanõ Bekir Ka-
ya, DTP İl Başkanõ Selim Ertaş,
Merkez İlçe Başkanõ Salahattin
Endakçı, seçilen il ve belediye
meclis üyelerinin de bulunduğu
yüzlerce kişi, 3 otobüs ve çok sayõ-
da özel araçla birlikte yola çõktõ.
DTP Bitlis Milletvekili Nezir Ka-
rabaş, DTP İl Başkanõ Hüsamettin
Zenderlioğlu ve DTP ilçe başkan-
larõnõn da bulunduğu çok sayõda
partili de 20 araçlõk konvoyla Ağ-
rõ’ya gitti. Kentte çevre il ve ilçeler-
den de çok sayõda polis ekibinin
takviye edildiği ifade edildi.
İstanbul Haber
Servisi - Kadõköy, Be-
şiktaş, Maltepe, Zey-
tinburnu, Büyükçek-
mece’de yerel seçim-
leri kazanan belediye
başkanlarõ mazbatala-
rõnõ alarak resmen gö-
rev başõ yaptõlar.
Kadõköy Belediye
Başkanõ CHP’li Se-
lami Öztürk, Kadõ-
köy’de dördüncü kez
belediye başkanõ se-
çilmesini Kadõköy Meydanõ’nda
dün düzenlenen törenle kutladõ.
CHP İstanbul Milletvekili Kemal
Kılıçdaroğlu ile CHP Eski İl
Başkanõ Gürsel Tekin’in de ka-
tõldõğõ törende konuşan Öztürk,
kapatõlan belde belediyelerine
işaret ederek “Seçim hileleri ol-
masaydı beş belediyemiz daha
olacaktı” dedi. Kõlõçdaroğlu,
yalnõzca Kadir Topbaş’õn değil,
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn da
artõk CHP’den korkmasõ gerek-
tiğini belirterek “İstanbul nasıl
yönetilir onlara elimizdeki 12
belediyeyle gösterecek, deva-
mında da yakalarına yapışa-
cağız” diye konuştu.
Beşiktaş’ta 2. kez CHP’den be-
lediye başkanõ seçilen İsmail
Ünal da dün görevine resmen
başladõ. Ünal, Beşiktaşlõlara se-
çimlerde verdikleri destek nede-
niyle teşekkür etti.
Maltepe’nin yeni belediye baş-
kanõ CHP’li Mustafa Zengin
de mazbatasõnõ alarak görevine
resmen başladõ.
Göreve başladõlar
Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk, Kılıçdaroğlu ve Tekin’in de ka-
tıldığı törenle 4. kez seçilmesini kutladı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ)
İsmail Ünal, Beşiktaşlılara kendisine
verdikleri destek için teşekkür etti.