16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2009 CUMA 6 HABERLER BİR BAKIMA SERVER TANİLLİ 29 Mart’ın Ertesinde... 29 Mart gecesi bir soluklandık... Ertesi günden başlayan yorumlar da, bir kırıl- madan, bir erimeden, bir dönüm noktasından bah- sediyorlardı. Yorumlar, bitmeyip bir süre devam edecek; 29 Mart’ta yaşanan olay gerçek anlamı- nı bulacaktır. Nitekim, gazetemizin 1 Nisan’daki nüshasında, manşette, politikacılar ve siyaset bilimciler, AKP’nin “erime süreci”ni yeni bir dönüm nokta- sı olarak değerlendiriyorlardı. Şöyle: CHP lideri Deniz Baykal, yerel seçim sonuç- larını değerlendirirken, “Siyasette anlamlı bir kırılma olduğunu, muhalefetin kabardığını, iktidarın artık gidici olduğu gerçeğini içine sindirmesi gerekti- ğini” söylüyordu. Baykal, “Türkiye’nin siyasi ez- berini bozan bir yeni döneminin işareti verildi, önü- müzdeki seçim tespit değil, değişim seçimi ola- cak” diyordu. AKP’lilerin laiklik karşıtı söylemlerinin oy getir- mediğinin görüldüğünü belirten eski TBMM Baş- kanı Hüsamettin Cindoruk, “Yurttaş Cumhuriyetin temel karakterini korudu” diye konuşuyordu. AKP’deki farklı grupların bu süreçten sonra da- ğılacağını savunan Cindoruk, “AKP bugünkü kavram karmaşasıyla ayağa kalkamaz” diyordu. Profesör Hasan Köni, AKP’nin gerilemesini yıp- ranmasına bağlıyordu. Köni, bu durumun, AB mü- zakereleri, demokratikleşme, modernleşme gibi hamlelerle kendini yenileyecek stratejiler ortaya koymamasından kaynaklandığını söylüyordu. Prof. Köni, “AKP trendi düşüş gösterdikçe yıp- ranıyor. Yıprandıkça da hırçınlaşıyor ve oy kay- bediyor” diye konuşuyordu. Siyaset bilimci Prof. Doğu Ergil, AKP iktidarı dö- neminde Türkiye’deki kültürel farklılıkların belir- ginleştiğini, ülkenin iki tarafında kültürel kırılma ol- duğunu belirterek, “Sahil şeridinde geleneksel ba- kış açısını kabul etmeyen, modern yaşam tarzına sahip kitle, AKP iktidarında kendilerine uygun bir kültürel yakınlık göremedi” diyordu. Bir de şu konu: Erdoğan’ı kim itti? Milliyet’te Metin Münir’in bu başlıklı -nefis- ya- zısından şu satırlar: “Karşımızda süngüsü düşmüş, karizması çizil- miş bir Erdoğan var. Düşüşü geri çevirmek kolay olmayacak. Eko- nomik kriz derinleştikçe AKP hükümetinin bece- riksizliği, yetersizliği, çağ gerisinde olması daha da ortaya çıkacak. Düşüş devam edecek. Türkiye demokratikleşme yolunda düşe kalka iler- lerken çok parti gördü ve görecek. Demokrat Par- ti’den Adalet Partisi’ne, Milli Selamet Partisi’nden ANAVATAN’a birçok parti zafer çelengini başına geçirdi, ölümsüzleştiğini sandı ve maytap gibi ar- kasında pis bir koku bırakarak kayboldu. Çünkü hepsi düşüncelerden çok kişilere daya- nıyordu. Derinliğin yerinde sığlık, dürüstlüğün yerinde yolsuzluk, rasyonelliğin yerinde laçkalık var- dı. Değişmezse AKP de aynı yolun yolcusudur. Erdoğan’ın beni kim itti diye sormasına gerek yok. Erdoğan’ı Erdoğan itti.” (Milliyet, 1.4.2009) Partilerin aldıkları oy, yüzde olarak şöyle: AKP 38.87; CHP 23.16; MHP 16.12; DTP 5.56; DP 3.72; DSP 2.76; BBP 2.23. AKP’nin dışında hepsi oylarını arttırmış. Bu seçimin en büyük galibi, herhalde MHP’dir. Demokrasiye katacağı ise, geleneksel muhafa- zakâr tutumunun yanı sıra, liderinin kavgacı üs- lubu ile bir meçhul. DTP, seçimin ikinci bir galibi. Onu yok saymak mümkün değil. Ancak, ilk bakışta “Kürtlerin par- tisi” olduğu belli oluyor. Ülkenin “etnik partisi” ni- teliğini silmek de ona ait ve mümkün de... CHP’nin kazandığı 23.16 oy oranı, bir önceki se- çimde aldığına bakarak, çarpıcı değil ve oynadı- ğı role yakışmıyor. Partinin bu durumu da, ba- şındakinden kaynaklanıyor: CHP, bir tek adam partisi olup çıkmıştır ve halkın bu lidere sempa- tisi de pek düşük. CHP’nin iktidar alternatifi ha- line gelebilmesi de, Baykal’ın çekilmesi ile müm- kün olacak. Bu konuya, ilk fırsatta döneceğiz... İzmit’te AKP’nin müşahit olarak görevlendirdiği Yüksel Akçay, 100 TL aldõklarõnõ ileri sürdü ‘CHP’ninoylarõnõyaktõk’ KOCAELİ (Cumhuriyet) - Kocaeli’nin merkez ilçesi İzmit’te Belediye Başkanlõğõ se- çimine CHP’nin yaptõğõ itiraz İlçe Seçim Ku- rulu’nca reddedilmesinin ardõndan Yüksel Akçay adlõ bir şahõs, CHP’nin oylarõnõ 100 TL karşõlõğõnda yaktõklarõnõ iddia etti. Gazetecilere Turgut Mahallesi’ndeki huzur- evine yakõn bir bölgede açõklama yapan ve adõnõn Yüksel Akçay olduğunu söyleyen kişi, AKP’nin kendisini seçimde müşahit olarak görevlendirdiğini belirterek üstünde adõ yazõlõ kartõ gösterdi. Sayõmlar devam ederken başõ açõk hafif sarõşõn bir kadõnõn yanlarõna geldiği- ni ve “İzmit’i kaybediyoruz. CHP önde. Ge- rekeni yapın” dediğini savunan Akçay, “İn- kılap Lisesi’ndeki oy pusulalarını alıp bu- raya getirdik. Gece saat 01.00’de burada CHP’nin oylarını yaktık. Bunlar yakılacak denildi, yaktık. Bana bunun için 100 lira verdiler. Vicdanım elvermedi” diyerek oyla- rõn yakõldõğõ yeri ve yanmõş kâğõt parçalarõnõ gösterdi. Açõklamasõnda, yakõlanlarõn hepsinin de CHP oylarõ olduğunu iddia eden Yüksel Akçay, oylarõ yakmaya 2 kişi geldiklerini, di- ğer kişinin de AKP’li olduğunu ancak ismini veremeyeceğini söyledi. İstanbul Haber Servisi- İstan- bul’da yerel seçim sonuçlarõna itiraz- lara hergün bir ye- nisi ekleniyor. CHP; Beyoğlu, Tuzla, Çekmeköy, Bahçelievler, Bay- rampaşa, Sultan- gazi, Beykoz ve Arnavutköy’de il- çe kurullarõndaki itirazlarõ reddedi- lince İl Seçim Ku- rulu’na başvurdu. İl Seçim Kurulu Çekmeköy’deki oylarõn yeniden sa- yõlmasõna, Beylik- düzü’ne ilişkin iti- razõn ise reddine karar verdi. AKP ise Kartal’da so- nuçlara yönelik iti- razõnõ İl Seçim Kurulu’na sundu. CHP’nin Çek- meköy’de ilçe se- çim kuruluna yap- tõğõ itiraz sonucu 16 sandõkta tekrar sayõm yapõldõ ve CHP 9 oy fazla, AKP 5 oy az çõktõ. CHP bunun üzeri- ne diğer sandõkla- rõn da sayõlmasõnõ istedi ancak olum- lu karar çõkmayõnca tutanaklardaki ha- talar nedeniyle il seçim kuruluna baş- vuruldu. CHP’ye gelen tutanaklara gö- re AKP’den 124 oy fazla alõndõğõnõ be- lirten ilçe yöneti- cileri, AKP’ye göre farkõn 180, ilçe seçim kuru- luna giden tuta- kanlara göre de 343 olduğuna dikkat çekti. 3 farklõ sonucun bulunmasõ nede- niyle CHP’liler İl Seçim Kurulu’na başvurdu. Kurul, oylarõn yeniden sayõlmasõnõ ka- rarlaştõrdõ. Beylikdüzü’nde CHP, İl Seçim Kurulu’na seçi- min iptali için başvurdu. CHP’li- ler 6 bin oylarõnõn kayõp olduğunu, çöplerde hem kendi ilçelerine hem de Esenyurt ve büyükşehir be- lediyesine ait oy- lar bulunduklarõnõ belirtti. Ancak ku- rul başvuruyu red- detti. B a h ç e l i e v - ler’de CHP örgü- tü seçimin iptali istemi ile İl Seçim Kurulu’na başvu- ruda bulundu. BTP, oy pusu- lasõnda parti amblemine yer verilmediği iddiasõyla Ataşehir’de belediye baş- kanlõğõ seçimlerinin iptali için Yüksek Seçim Kurulu’na gitti. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başkentin bazõ bölgele- rinde, seçim gecesi meydana ge- len elektrik kesintileri sabotaj kuşkusu yarattõ. TEDAŞ, Baş- kent Elektrik Dağõtõm AŞ iddialarõ yalanlarken Ankara İl Seçim Ku- rulu Başkanõ Mustafa Danışman de kendilerine bu yönde bir baş- vuru gelmediğini ve işlem yap- madõklarõnõ bildirdi. ANKA’nõn, yerel seçimde, An- kara’nõn Dikmen semtinde bir okulda elektrik kesintisi sõrasõnda mükerrer oylarõ sandõktakilerle değiştirmek isteyen bir kişinin yakalanmasõnõn ardõndan Ankara İl Seçim Kurulu’nun soruşturma başlattõğõnõ bildirdi. Habere göre, seçim kuruluna bilgi gönderen TEDAŞ, Ankara’da meydana ge- len elektrik kesintilerinin kendi- lerinden kaynaklanmadõğõnõ, tra- folarõn bilerek bozulduğu yönün- de bulgulara rastlandõğõnõ belirtti. TEDAŞ’tan yalanlama TEDAŞ Genel Müdürü Haşim Keklik ise elektrik kesintilerinin kablo arõzasõndan kaynaklandõ- ğõnõ ileri sürerek, sabotoj yönün- deki iddialarõn gerçekdõşõ oldu- ğunu iddia etti. Keklik, olay yeri inceleme polisi ile TEDAŞ yetki- lilerinin bu yönde bir incelemesi- nin bulunmadõğõnõ söyledi. Baş- kent Elektrik Dağõtõm AŞ tara- fõndan yapõlan açõklamada da “Se- çim günü Çankaya bölgesinde meydana gelen elektrik kesinti- lerinin, elektrik dağıtım sistemi yüksek gerilim şebekesindeki yeraltı kablosunda meydana ge- len arızalardan kaynaklandı- ğı” iddia edildi. Ankara İl Seçim Kurulu Baş- kanõ Mustafa Danõşman ise Ana- dolu Ajansõ’na yaptõğõ açõkla- mada, seçim günü yaşanan elektrik kesintilerinin şebeke- nin sabote edilmesi sonucu ya- şandõğõ yönünde Emniyet ve TEDAŞ’tan İl Seçim Kurulu’na yazõlõ veya sözlü herhangi bir şey gelmediğini söyledi. Sabotaj kuşkusu Ankara’da oy sayõmõ sõrasõnda yaşanan elektrik kesintisi O Y L A R Ç Ö P L Ü K T E N Ç I K T I İtirazlarõn ardõ arkasõ kesilmiyor İPTAL İSTEMİ - DTP Mardin İl Başkanlığı, Abdulhamit İnci İlköğretim Okulu’nda kullanılan oyların yakılarak çöplüğe atıldığını iddia ederek seçimin iptalini istedi (üstte). Adana’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda yaşanan belirsizliğin bugün sona ermesi bekleniyor. Bingöl’ün Kiğı ilçesinde ise seçimlerin iptaline karar verildi. TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com “Yağma, aşiretler diyetince bir haktır!.. Bu- na, ‘Kan Tuzu’ adı verilir!..” Bu satırlar Urfa Valiliği’nin 1927’de yayım- ladığı “Salname”den alındı... Urfa’nın “konuk- sever”liğiyle ünlü bir köyünde, öfkenin terli par- makları töre kitabının sayfalarını tam 82 yıl son- ra yeniden açtı. Peki, sonunda ne oldu?.. Törenin yalnızca kadına yönelik şiddetle değil, öfkenin her türlüsüyle egemenliğini ko- ruduğu Urfa’da, toplumsal terör gün geçmiyor ki yeni bir örnekle gündeme gelmesin! Urfa’nın Bozova ilçesine bağlı Konuksever köyünde ak- raba olan iki ailenin bireyleri, aynı arsa üzerinde ev yapılması nedeniyle 4 gün önce tartışır. Pay- laşılamayan, ancak üç mezarın sığabileceği, 3 metre genişliğindeki bir toprak parçasıdır!.. Gerginlik önce kavgaya dönüşür. Öfke bir sü- re sonra silahlarını çeker ve çevre insafsız kur- şunların pervasızlığına terk edilir! Doğanın kuralları zıvanadan çıkmış bir saldırganlığa dar alanda kısa paslar attırır!.. Kurşunlar ancak ka- birlere mekân olacak o kahrolası toprak par- çasının üzerinde ölümün en hızlı manevraları- nı yapar! Az sonra üç kardeşin cansız beden- leri toprağa düşer!.. 41 yaşındaki Kadir, 39 ya- şındaki Bekir ve 30 yaşındaki Müslüm Taş... Çatışmada 8 kişi de yaralanır. Kardeşlerin cenazeleri bir gün sonra Ko- nuksever’de mezarlık olmadığı için komşu Kılıçören köyüne götürülerek toprağa verilir... Mermilerin akşam karanlığında ölümün rota- sını çizercesine yaydığı ateş, üç kardeşin be- deninde mezara gider... Gitmesine gider ama, asıl ateş bir kibrit çöpünün boyutu kadar ölü- me yakındır!.. İntikam ateşi çok hızlı yakılır ve karanlık yollarda meşalelere dönüştürülür!.. Taziye evinde kadınlar ağıt yakarken 300 ki- şilik bir grup silahlarını kuşanır. Kalaşnikoflar, pompalılar, tabancalar... Kazma ve kürek sapları, taşlar ve sopalar... Gönülden gönüle yol olan kardeşlik, yerini çılgınlığın en keskin virajında düşmanlığa terk eder. Burunlarından soluyan kitle “Kana kan” naralarıyla Kılıçö- ren’den Konuksever’e giden patikaya inti- kam tohumları eker... Gelenler hiç de mi- safir değildir!.. Öfkenin yaktığı canlar!.. Kalabalık kısa süre sonra Konuksever’e ulaşır. Akşam saatleridir... Taş kardeşleri öl- dürenlerin yakınlarının bir bölümü köyü terk etmiş, diğerleri ise kapılarını kapatmış, ışıklarını söndürmüş ve olacakları bekle- mektedir. Saldırgan grup, cinayetlerle ilgili gözaltına alınan 2 şüpheli ile diğer akra- balarının oturduğu evleri basar. Evler kur- şun yağmuruna tutulur. Öfke dinmez, 7 ev, 3 otomobil, 2 traktör, 1 biçerdöver ile 1 mo- tosikletin üzerine benzin dökülerek ateşe verilir. Köy cehennem yerine döner. Alevlerin yükselmesiyle kendilerini dışarı atanlar bu kez kalabalığın saldırısına uğrar. Bölgeye sevk edilen jandarma birlikleri bir katliamı güçlük- le önler. Bu barbarca saldırıda şans eseri can kaybı olmaz, 5 itfaiye ekibinin kurtardıkları ara- sında yanan bir evin arkasına bağlanmış bir kö- pek de vardır!.. Yağmayı hak sayan töresel zihniyetin ilk ey- lemi değildi bu!.. Feodal yasaların salt yaşam hakkını ortadan kaldırmayı değil, yuvaları da ha- ritadan silme görevi verdiği bağnaz kültür, da- ha önce de Urfa’da vahşete varan eylemlere imza atmıştı!.. Yıllar önce Urfa’nın Viranşehir ilçesi, Eyüp- neyi köyü, Canlı mezrasında kan davası ne- deniyle bir köyü basarak hasımlarından 16 ki- şiyi katledenler, hırslarını alamayınca, ceset- leri yakmayı tercih etmişti!.. İyisi mi o kara gü- nü jandarma raporundan yansıtmak: “13 Temmuz 1992 günü Canlı mezrasında Gürüz aileleri ile hasımları Kara, Tuncer, Per- ne ve Şengün aileleri arasında çıkan silahlı ça- tışmada, çoğu çocuk ve kadın olmak üzere 16 vatandaşımız hayatlarını kaybetmiş, 5 vatan- daşımız da yaralanmıştır. Ayrıca bazı evler, sa- manlık ve ekinler ateşe verilmiş, bir kısım ce- setler de yakılmıştır. Bu olay üzerine faillerin ya- kalanması ve tarafların birbirine yönelik ey- lemlerinin önlenmesi için tedbir alınmıştır. Ni- tekim 21 Temmuz 1992 günü saat 16.00 sıra- larında Viranşehir ilçesi Altınbaşak köyü, Kıran mezrası ile Nohut köyü arasındaki arazide ta- kip görevini yürüten jandarma timi, 9 kişilik si- lahlı bir grupla karşılaşmış, arazide 2 sa- at devam eden çatışma sonucunda sa- nıklar ele geçirilmiştir. 9 kişilik bu grubun Kıran mezrasındaki Kara ailelerine gece baskın düzenleme hazırlığı içinde olduk- ları tespit edilmiş ve bir öncekine benzer olay jandarma tarafından engellenmiştir. Olayla ilgili 21 kişi, 9 adet Kalaşnikof, 3 adet G-1 piyade tüfeği ve 3 adet mavzer ile birlikte yakalanarak adli makamlara sevk edilmiştir.” Kasap, bülbül ve inat! Bültenin altında imzası olan jandarma yetkilisine 13 yıl sonra bu acı olayın de- taylarını sormuştum. Komutan vahşetle ilgili yal- nızca şunları söyleyebilmişti: “Köye gittik, korkunç bir manzarayla karşı- laştık. Kapının önünde yaşlı birinin cesedi var- dı, kadın mı erkek mi belli değildi. Ama bir tek gerçek vardı, o ceset yakılmış ve bir el çanta- sı kadar küçülmüştü. Köydeki cesetlerin tamamı yanmıştı. Meslek hayatımın en acı olaylarından biridir. Ancak Güneydoğu’nun kalkınamama- sının üç nedeni vardır; ağa, siyasetçi ve şıh!..” Peki, kültürlerin harman olduğu, insanlık ta- rihinin ilk mabedinin bulunduğu, “Peygamberler Diyarı” diye nitelendirilen bir kentte vahşeti an- dıran bu olaylar hangi gerekçelere dayanıyor- du? Sorunun yanıtı törenin katı kurallarının bir araya getirildiği “Salname” adlı kitapta yazı- yordu. Urfa Valiliği’nin 1927 yılında yayımladığı kitabın “Aşiretlerin örf ve âdetleri” bölümünde arazi, mal, mülk gibi konulardaki anlaşmaz- lıklara da şöyle değinilmişti: “Aşirete mensup iki şahıstan biri diğerini kat- lettiği takdirde katil taraf, maktulün akrabasına aşiret örf ve âdeti gereğince diyetini vermedik- çe, katil ya da en yakın akrabasından herhangi biri derhal katledilir!.. Cinayet anı ve sonrasında maktulün akraba ve oymağı katilin ve akrabası- nın eşyasını yağma eder!.. Buna ‘kan tuzu’ ismi verilir!.. Yağma, aşiretler diyetince bir haktır!..” Dicle ile Fırat’ın, öfkenin deli ateşini yüzyıl- lardır söndüremediği Mezopotamya... Bölge- nin en eski uygarlıklarını gerdanlık yapan Ur- fa... Aynı dağlarda ceylanların merhamet, ça- kalların fitne taşıdığı topraklar!.. Nemrut, Hz. Eyüp kadar sabırlı değildi orada!... Hz. İbra- him’i bu yüzden atmıştı ateşe!.. Peki, bu Nemrudi öfke niçin bu kadar apansız, insafsız ve sonsuzdu?.. Sorunun yanıtı İbrahim Tezölmez’in adeta yöre insanını analiz ettiği “Urfalıya Kaside” ad- lı şu dizelerinde gizli değil mi: “Külhanda gül yetiştirir... Kasap dükkânında bülbül, Satıra inat!.. Merkebe biner bağ yolla- rında, Katıra inat...” Mezarsız Köyün Ölüleri!.. DTP’lilerden Ağrı’ya akın Yurt Haberleri Servisi - DTP’nin seçim sonuçlarõna itiraz et- tiği Ağrõ’da karar açõklanmamõşken, Van, Bitlis, Iğdõr, Kars, Ardahan ve Muş’tan yüzlerce kişi DTP’lilere destek vermek amacõyla kente gitti. Ağrõ’da seçimlere hile karõştõrõldõ- ğõ gerekçesiyle DTP’nin yaptõğõ iti- razõn karara bağlanmasõ beklenir- ken, DTP’liler tepkilerini 4 gündür sokağa çõkarak gösterdi. Van, Bitlis, Iğdõr, Kars, Ardahan ve Muş gibi çevre kent ve ilçelerden yüzlerce partili Ağrõ’ya gitti. Van Kültür Sa- rayõ önünde bir araya gelen ve ara- larõnda Belediye Başkanõ Bekir Ka- ya, DTP İl Başkanõ Selim Ertaş, Merkez İlçe Başkanõ Salahattin Endakçı, seçilen il ve belediye meclis üyelerinin de bulunduğu yüzlerce kişi, 3 otobüs ve çok sayõ- da özel araçla birlikte yola çõktõ. DTP Bitlis Milletvekili Nezir Ka- rabaş, DTP İl Başkanõ Hüsamettin Zenderlioğlu ve DTP ilçe başkan- larõnõn da bulunduğu çok sayõda partili de 20 araçlõk konvoyla Ağ- rõ’ya gitti. Kentte çevre il ve ilçeler- den de çok sayõda polis ekibinin takviye edildiği ifade edildi. İstanbul Haber Servisi - Kadõköy, Be- şiktaş, Maltepe, Zey- tinburnu, Büyükçek- mece’de yerel seçim- leri kazanan belediye başkanlarõ mazbatala- rõnõ alarak resmen gö- rev başõ yaptõlar. Kadõköy Belediye Başkanõ CHP’li Se- lami Öztürk, Kadõ- köy’de dördüncü kez belediye başkanõ se- çilmesini Kadõköy Meydanõ’nda dün düzenlenen törenle kutladõ. CHP İstanbul Milletvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile CHP Eski İl Başkanõ Gürsel Tekin’in de ka- tõldõğõ törende konuşan Öztürk, kapatõlan belde belediyelerine işaret ederek “Seçim hileleri ol- masaydı beş belediyemiz daha olacaktı” dedi. Kõlõçdaroğlu, yalnõzca Kadir Topbaş’õn değil, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn da artõk CHP’den korkmasõ gerek- tiğini belirterek “İstanbul nasıl yönetilir onlara elimizdeki 12 belediyeyle gösterecek, deva- mında da yakalarına yapışa- cağız” diye konuştu. Beşiktaş’ta 2. kez CHP’den be- lediye başkanõ seçilen İsmail Ünal da dün görevine resmen başladõ. Ünal, Beşiktaşlõlara se- çimlerde verdikleri destek nede- niyle teşekkür etti. Maltepe’nin yeni belediye baş- kanõ CHP’li Mustafa Zengin de mazbatasõnõ alarak görevine resmen başladõ. Göreve başladõlar Kadıköy Belediye Başkanı Öztürk, Kılıçdaroğlu ve Tekin’in de ka- tıldığı törenle 4. kez seçilmesini kutladı. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) İsmail Ünal, Beşiktaşlılara kendisine verdikleri destek için teşekkür etti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle