Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
[email protected]
CMYB
C M Y B
PARA-META-PARA
MUSTAFA SÖNMEZ
Hesapsız Dışa Açılmanın
Faturası Çok Ağır
Türkiye’nin “dışa açılması”, son 30 yılına damga-
sını vuran ana slogan oldu. Sadece ekonomide değil,
siyasal ve kültürel yapıda da “dışa açıldı” Türkiye. Bu-
nun dışa açılma mı, saçılma mı olduğu tartışmasını,
diğer boyutlarını bir tarafa bırakıp ekonomik açılmaya
yoğunlaşırsak ne görürüz? Bu açılmanın 1980-2000
dönemi, geriye dönüp bakıldığında uzun bir emek-
leme devridir, asıl sıçrama ise 2001 krizi sonrası
yaşandı. Dünyada yaşanan likidite bolluğunun yarattığı
lale devrinde dünya ekonomisi ile özellikle ihracat ve
ithalat üstünden bütünleşme büyük ivme kazandı. Öy-
le ki 2000’de 28 milyar dolar olan ve milli gelirin yüz-
de 10’u tutarındaki ihracat, 2007’ye gelindiğinde 132
milyar dolara ve milli gelirin yüzde 16’sına çıktı. Ay-
nı şey ithalatta da yaşandı. 2000’de 54 milyar olan
ithalat, 2007’de 201 milyar dolara; milli gelire oranı
da yüzde 20’den yüzde 26’ya çıktı. İhracatı, ithala-
tıyla birlikte Türkiye dış ticaret hacmi 82 milyar do-
lardan 2008’de 333 milyar dolara çıktı. Bu, 7 yılda yüz-
de 306 artış demekti!..
Dışarıdan akan sıcak para ve doğrudan yabancı
sermaye girişi, bu dışa açık büyümenin ana rüzgârı
oldu.
Dünyadan, özellikle AB’den gelen dış talebin
kamçıladığı bu dışa açık büyüme, otomotivden
elektroniğe, konfeksiyondan inşaata birçok sektörün
“ihracata dönük büyümesini” beraberinde getirdi. Bü-
yük bir gazla, dışa dönük yapılandırılan bu ekonomiyi
şimdi çok büyük tehlikeler bekliyor. Dış talebin hız-
la düştüğü son 6 ayda, ihracattan doğan boşluğu iç
pazarın telafi etmesi mümkün olamıyor. Peki, dışarı-
daki, özellikle AB’deki resesyon uzun sürerse -ki bu
yılın küçülmesi yüzde 3’ün üzerinde olacak- ihraca-
ta dönük bu kapasiteler nasıl kullanılacak?
Nitekim, krizin hissedildiği 2008’in son çeyreği ile
lale devri 2007’nin son çeyreğinin dış ticaret ve mil-
li gelir verileri sorunun çarpıcılığını yeterince ortaya
koyuyor. Üç aylık dolar kurları üstünden hesapladı-
ğımızda, milli gelirin 2007 son çeyreğinde 184.5 mil-
yar dolar iken 2008 son çeyreğinde yüzde 17’ye ge-
rilediğini görüyoruz. Yani, 1998 sabit fiyatlarıyla
yüzde 6.2 olarak açıklanan son çeyrek milli geliri, do-
larla hesaplandığında yüzde 17 gerilemeye tekabül
ediyor. Yine son çeyrekler itibarıyla dolar kuru kar-
şısında TL’nin yıllık yüzde 27 değer kaybına uğradı-
ğı görülüyor. 2008 Ekim’inden sonra yaşanan de-
valüasyon tutarına karşın ihracat, 2007 son çeyre-
ğindeki düzeyini yakalayamamış ve yüzde 13 geri-
lemiş. Bu alarm verici bir durum.
Bu kadar hesapsızca, dış talebe göre şekillendi-
rilmiş bir ekonomik yapı, dışarıdaki kuraklık uzadık-
ça ne olacaktır? Otomotivde yüzde 65, beyaz eşya,
elektronikte yüzde 70’e varan boyutlarda dış talebe
göre kurgulanmış sektör, açığını hangi iç taleple te-
lafi edebilir? Gelir dağılımının bu kadar bozuk olduğu
bir ülkede bu açık iç taleple telafi edilemez.
Türkiye, gerçekten de ürkütücü günlere gebedir.
Dayanıklı, dayanıksız tüketim sektörlerine yassı çe-
lik, petrokimya, petrol ürünleri veren Erdemir, Pet-
kim,Tüpraş gibi, henüz özelleştirilmiş dev firmaları
çok zor günler beklemektedir. Bu eski KİT’leri alan-
lar, çok ciddi dış borçlanmalar yapmışlardı ve ciro-
larının düşmesi ile borç taksitlerini ödemede güçlükler
söz konusu olabilecektir.
Bu hesapsız kitapsız dışa dönük büyümenin ge-
tirebileceği sıkıntıları öngöremeyen AKP iktidarının
yaşanacak bir çöküşte sorumluluğu büyük olacak-
tır. Bu “dışa saçılma”yı, yıllarca ucuz kur politikası iz-
leyerek körükleyen AKP iktidarı olmuştur. Ucuz kur
hem ithalatı hem dış borçlanmayı çekici duruma ge-
tirmiş, bu da bugün önümüze önemli bir cari açık ve
dış borç kamburu şeklinde dikilmiştir. İlerleyen her
ay, açıklanan her yeni gösterge nasıl bir felaketle bu-
run buruna geldiğimizi ortaya çıkarmaktadır. AB pa-
zarı en kısa zamanda açılmadığı takdirde, bu yangını
hiçbir IMF parası da söndürmeye yetmez ve korka-
rım koca koca sanayi devleri tek tek devletin kapı-
sının önüne konur. Bunlar felaket senaryoları değil,
yaşanması çok muhtemel gelişmelerdir. Bu olasılık-
ları dikkate alarak planlar üretmek gerekmektedir.
[email protected]
Zirvede buzları
eritme çabası
Dış Haberler Servisi - Küresel sis-
temin omurgasõnõ oluşturan ülkele-
rin liderlerini ve ekonomi kurmay-
larõnõ bir araya getiren G20 zirvesi,
ABD ile Çin ve Rusya’nõn ilişkile-
rinde yeni bir bahar havasõ başlattõ.
Londra’nõn en büyük fuar merke-
zi Excel’de yapõlan zirvede Türki-
ye’yi Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan temsil ederken, görevinin ilk
aylarõndaki ABD Başkanõ Barack
Obama Arjantin, Avustralya, Bre-
zilya, Kanada, Çin, Fransa, Alman-
ya, Hindistan, Endonezya, İtalya,
Japonya, Meksika, Hollanda, Güney
Kore, Rusya, Suudi Arabistan, Gü-
ney Afrika ve İspanya liderlerinden
birçoğu ile ilk defa yüz yüze geldi.
Rusya Dõşişleri Bakan Yardõmcõ-
sõ Sergey Rıyabkov, Londra’da ön-
ceki gün yapõlan Obama - Medvedev
görüşmesiyle, Washington - Mos-
kova ilişkilerinin “sıfırdan başla-
dığını” söyledi. Rus İtar-Tass ajan-
sõna konuşan Rõyabkov, “ABD yö-
netimi ve Başkan Obama’nın li-
derliğimizle diyaloğunda kullan-
dığı tonu olumlu şekilde değer-
lendiriyoruz” dedi.
Çin Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan ya-
põlan açõklamada da, Obama ile Çin
Devlet Başkanõ Hu Cintao arasõn-
daki görüşmenin işbirliğini arttõra-
cağõnõ vurguladõ. Liderlerin her yõl
stratejik diyalog görüşmelerinin dü-
zenli olarak yapõlmasõnda anlaştõğõ ve
Obama’nõn yõlõn ikinci yarõsõ için Çin
tarafõndan yapõlan davetten mem-
nuniyet duyduğu bildirildi.
Başbakan Erdoğan ise dün aile fo-
toğrafõnõn çekilmesinin ardõndan
ABD Başkanõ Obama, Almanya
Başbakanõ Angela Merkel, İspanya
Başbakanõ Jose Luis Rodrigez Za-
patero ve Hollanda Başbakanõ Jan
Peter Balkenende ile “ayaküstü”
görüştü. Görüşmede Obama’nõn Tür-
kiye’ye yapacağõ ziyaretin de gün-
deme geldiği belirtildi. Erdoğan ön-
ceki akşam İgiltere Kraliçesi II. Eli-
zabeth’in davetinde Suudi Arabistan
Kralõ Abdullah ile de sohbet ettiği,
ayrõca Başbakanlõk konutundaki ye-
mekte Brezilya Devlet Başkanõ Lu-
iz İnnacio Lula de Silva’dan davet
aldõğõ kaydedildi.
Söz artık kriz mağdurlarının
Ekonomi Servisi - Dünyanõn ge-
lişmiş ülkelerinin son 7 aydõr çare-
sizlik sõnavõ verdiği ve çözüm yolu
bulamadõğõ küresel kriz, muhalif
çevreleri birleştirdi.
Londra’da yapõlan G20 Zirvesi,
çevrecisinden küreselleşme karşõtõna,
sosyalistinden işçi ve işsizine kadar
on binlerce kişinin kriz protestolarõ-
na sahne oldu. Finansal kriz nedeniyle
işsiz kalan binlerce kişinin de katõl-
dõğõ Londra’daki gösterilerde, ‘kri-
zin faturasını krizi çıkaranların
ödemesi’ gerektiği çağrõsõ yapõldõ.
Obama’yı silahıyla vurdular
“G20’nin Çöküşü” (G20 Melt-
down) çatõsõ altõnda örgütlenen gös-
tericiler, ABD Başkanõ Barack
Obama’nõn başkanlõk seçimlerinde
kullandõğõ “Yes We Can (Evet Ya-
baliriz)” sloganõ ile küresel krizi
protesto ettiler. Uluslararasõ çapta
60’tan fazla örgütün katõlõmõyla dü-
zenlenen gösteriler, protestolarõn
hedefinde yer alan ve krizin so-
rumlusu olarak gösterilen onlarca
bankanõn Londra’daki bazõ şubele-
rini kapatmasõna neden oldu.
20 yõldõr ders verdiği Doğu Londra
Üniversitesi’ndeki işinden atõlma-
sõyla aslõnda kendisi de kriz mağdu-
ru olan ve ‘Kriz nedeniyle banka-
cılar asılabilir’ diyen Prof. Chris
Knight’õn kurucusu olduğu G20’nin
Çöküşü adlõ grubun internet sitesin-
de yer alan manifesto da finansal ka-
pitalizme karşõ emekten yana olan-
larõn ortak amacõnõ ortaya koydu:
Bankacõlarõ def edebiliriz.
Rüşvetçi politikacõlarõ başõmõz-
dan savabiliriz.
Herkese iş, ev ve gelecek garanti
edebiliriz.
Halk için halk ile ve halktan olu-
şan hükümeti kurabiliriz.
Tüm sõnõrlarõ ortadan kaldõrõp
dünya vatandaşõ olabiliriz.
Sürdürülebilir bir yaşam için kü-
resel kaos havasõna son verebiliriz.
Kapitalizmi tarihe gömebiliriz.
Evet yapabiliriz!..
Önceki gün savaş karşıtlarının
da katıldığı G20 protestolarında,
Londra sokakları savaş alanına
dönerken, dünkü protesto gösterileri sakin bir
havada geçti. Gösterilerin çatışmadan uzak geç-
mesinin nedenlerinden biri kentte çok yoğun gü-
venlik önlemlerinin alınması oldu. Polis zirve-
nin düzenlendiği ExCel binanın çevresindeki 800
metrelik alanda, merkeze girme izni bulun-
mayan herkesi geri çevirdi.
5 bin dolayında kişinin katıldığı önceki günkü
gösterilerde ise 1 kişi öldü, 7 protestocu ise has-
taneye kaldırıldı. “Krizin faturasını biz öde-
meyeceğiz” diyen protestocular Royal Bank of
Scotland’ın camlarını kırarak mevcut ekono-
mik düzenin değişmesini istedi.
Dün ise liderler çözüm için ExCel salonuna gel-
meden protesto gösterileri başladı. Sabahın er-
ken saatlerinde Londra borsası önünde bulu-
şan bir grup, Londra Borsası’nın günlük faa-
liyetlerini engelleme tehdidinde bulundu. Pro-
testocular yere serdikleri dev monopol oyunu-
nu oynayarak liderlere dünyayı “kumarhane”ye
çevirdiniz mesajı verdi.
Oyuncuları iflasa sürük-
leyerek kazanmanın amaç
olduğu monopol ile protestocular kapitalist
sistemin halkı iflasa uğrattığını savundu. Ken-
di çizdikleri dev monopolün üzerine “Asıl so-
ru bu oyunu kim kazanacak” yazan eylemciler,
G20 ülkelerini dünyayı küresel bir oyun alanına
çevirmekle suçladı. Dün gün içinde eylemler İn-
giltere Merkez Bankası önünde yoğunlaştı.
Protestocular” bankacıları yiyin” pankartlarıyla
zirveyi eleştirdi. Günlerdir süren gösterilerde
111 kişi gözaltına alındı.
Son Çeyrekler İtibarıyla Dış Ticaret ve Milli Gelir, Bin $
2007 2008 %
-
GSYİH 184.521 153.013 17,1
-
İhracat 30.938 26.809 13,3
-
İthalat 48.378 38.418 20,6
Dış ticaret hacmi 79.316 65.227 17,8
İhracat/GSYİH 16,8 17,5 4,5
İthalat/GSYİH 26,2 25,1 -4,2
Dış Tic. Hac/ GSYİH 43,0 42,6 -0,8
Ort. Kur ($/TL) 1,19 1,51 26,9
Gül maskesiyle
Erdoğan protestosu
Obamalar
kraliçeye
iPod
hediye etti
ABD Başkanõ Barack
Obama ve eşi İngiltere
Kraliçesi’ne iPod
hediye etti. Hediye
edilen iPod’da
Elizabeth’in, 2007’de
Washington ve
Virginia’ya yaptõğõ
gezilerin videosu ile “If
I Loved You”, “You’ll
Never Walk Alone” gibi
çoğunlukla Broadway
müzikallerine ait
şarkõlar yer aldõ.
Obamalar, kraliçeye
iPod’un yanõ sõra ünlü
Hollywood müzikal
bestecisi Richard
Rodgers imzalõ oldukça
ender bulunan bir şarkõ
kitabõ hediye ettiler.
G20, Endonezya’da da protesto-
cularõn gösterilerine sahne oldu.
G20 liderlerini, maskelerini gi-
yerek protesto eden göstericiler,
Başbakan Erdoğan yerine yan-
lõşlõkla Cumhurbaşkanõ Gül’ün
maskesini taktõ. Fotoğrafõ çeken
AP haber ajansõ da Gül’ün mas-
kesinin altõna Recep Tayyip Er-
doğan yazdõ. Benzer hatayõ önceki
gün Çinli sanatçõ Yu Chengsong
da yaptõ. Zirveye katõlan 20 lide-
rin karikatürünü çizen Cheng-
song protestocular gibi bir hatayla
hazõrladõğõ posterde Erdoğan ye-
rine Gül’ün resmine yer verdi.
Afiyetle yediler
Liderler
bir karede
buluşamadılar
Dünyayõ kurtarmak
için bir araya gelen
liderler, aynõ fotoğraf
karesinde buluşamadõ.
Zirvenin sonlanmasõnõn
ardõndan çekilecek aile
fotoğrafõnda Kanada
Başbakanõ Stephen
Harper’õn
bulunmadõğõnõn fark
edilmesi üzerine çekim
tekrarlandõ. Ancak bu
kez de İtalya Başbakanõ
Silvio Berlusconi
kareye giremedi. BBC,
Kanada Başbakanõ
Harper’õn tuvalete
gitmek zorunda kaldõğõ
için ilk çekime
yetişemediğini iddia
etti. Harper’õn sözcüsü
ise bu iddayõ yalanladõ.
1 Nisan akşamõ G20 liderleri ve eş-
lerine sunulan yemeğin maliyeti kişi
başõna sadece 11 sterline (26 lira) mal
oldu. Zirvedeki yemekleri genç ekibiyle
hazõrlayan ünlü aşçõ Jamie Oliver, ye-
mek izlenimlerini yazdõğõ sitesinde, ye-
mekleri Brown ve eşinin çok beğen-
diğini belirtti. 11 sterlinlik menüde or-
ganik somon yanõnda deniz börülce-
si, çeşitli sebzeler, İrlanda ekmeği, ku-
zu kol, patates, yabani mantar ve na-
ne sosuyla tatlõ olarak da bakewell tur-
tasõ ve krema yer aldõ.
Emine Erdoğan,
Michelle’le yan yana
Erdoğan
Brezilya’dan
davet aldı
Başbakan Erdoğan
Downing Sokağõ’ndaki
Başbakanlõk konutunda
verilen yemek sõrasõnda
da pek çok liderle
ayaküstü sohbet etti. Bu
sohbetler sõrasõnda
Brezilya Devlet Başkanõ
Luiz İnnacio Lula de
Silva Erdoğan’õ
Brezilya’ya davet etti.
Erdoğan, ayrõca zirve
öncesinde ABD Başkanõ
Obama ile Türkiye’ye
yapacağõ ziyaretle ilgili
kõsa bir konuşma yaptõ.
Önceki akşam Kraliçe ve
eşiyle de bir araya
gelen Erdoğan, davet
sõrasõnda Suudi
Arabistan Kralõ Abdullah
ile de sohbet etti.
Liderlerin yanõ sõra first ladyler de ön-
ceki akşam başkanlõk konutunda
bir araya geldi. Yemek öncesi çekilen
hatõra fotoğrafõnda Emine Erdoğan,
Michelle Obama’nõn yanõnda yer aldõ.
Dış Haberler Servisi - ABD Baş-
kanõ Barack Obama ve eşi Michel-
le Obama’nõn, İngiltere Kraliçesi 2.
Elizabeth ile tanõşmalarõ sõrasõndaki
“samimiyetleri” İngiliz basõnõnõn
dikkatini çekti.
Buckingham Sarayõ’ndaki 20 da-
kikalõk görüşmenin sonunda, Michelle
Obama’nõn kendisinden epey kõsa
boylu olan 82 yaşõndaki kraliçeye sa-
rõldõğõ belirtilen haberlerde, kraliçe-
nin ise buna kibarca gülümseyerek ya-
nõt verdiği kaydedildi.
Dönemin Avustralya Başbakanõ
Paul Keating 1992 yõlõnda kraliçeye
sarõldõğõ için büyük tepki almõştõ.
Sonraki Avustralya Başbakanõ John
Howard’õn sözcüsü ise görüşmele-
rinin ardõndan “hiçbir temas olma-
dığını” õsrarla vurgulamõştõ.
Obamalar
protokolü unuttu
Dünyayı “kumarhane”ye çevirdiniz
G20 zirvesinden çõkan so-
nuç dünya piyasalarõnõ da
hareketlendirdi. Piyasalar,
atõlacak adõmlarõ ekonomik to-
parlanma için olumlu geliş-
meler olarak değerlendirir-
ken, İngiltere Başbakanõ
Brown’un sonuç bildirgesini
açõkladõğõ dakikalardan iti-
baren hõzla yükselişe geçen
borsalarda alõm rüzgârõ esti.
ABD’de Dow Jones Endeksi
yüzde 3.3, Nasdaq Endeksi
yüzde 3.9’luk yükselişlerle
açõlõrken, Brown’un açõkla-
malarõnõn ardõndan Avrupa
borsalarõndaki artõşlar yüzde
6’larõ aştõ. İngiltere’de FTSE
Endeksi yüzde 4.3, Fransa’da
CAC 40 Endeksi yüzde 5.4,
Almanya’da DAX Endeksi ise
yüzde 6.1 değer kazandõ.
İMKB’de de hisse senetleri
yüzde 3.2 değer kazandõ.
Enerji piyasasõnda ise ABD
ham petrolünün varil fiyatõ bir
günde yüzde 8’lik artõşla 48
dolardan 52 dolara çõktõ.
PİYASALAR COŞTU
Dünya liderleri son 100 yılın
en kritik zirvesi için Londra’daki
G20 toplantılarında bir araya
geldi. IMF ve Dünya Bankası’na
1 trilyon dolarlık acil kaynak
aktarılmasını öngören zirveden,
“Denetimsiz kapitalizm dönemi
sona ermiştir” sonucu çıktı.
E k o n o m i
Servisi - Kapita-
lizmin kurucusu ola-
rak kabul edilen Adam
Smith’in 1775’te söyle-
diği ve serbest piyasa eko-
nomisinin temel direği olarak
görülen “Bırakınız yapsınlar, bıra-
kınız geçsinler” sloganõ rafa kalkõyor.
Londra’daki G20 toplantõlarõnda bir ara-
ya gelen dünya liderlerinin 7 saatlik küre-
sel ekonomiyi kurtarma zirvesinden “Dene-
timsiz kapitalizme
son” mesajõ çõktõ.
Bankacõlõk sõrlarõnõn
sona erdiğini ilan eden
zirvenin sonucuna göre
hem yeni oluşturulacak
bir yapõ eliyle hem de
Uluslararasõ Para Fonu’nun
(IMF) güçlendirilmesi yo-
luyla küresel finans siste-
minin düzenleme ve deneti-
mi sağlamlaştõrõlacak.
Fransa Cumhurbaşkanõ Ni-
colas Sarkozy, sonucu “Anglosakson tarzı kapitalizm
dönemi kapandı” diye yorumlarken, zirvenin ev sahip-
liğini yapan İngiltere Başbakanõ Gordon Brown’õn açõk-
ladõğõ sonuç bildirgesinde şu tarihi maddeler yer aldõ:
Acil önlem olarak IMF ve Dünya Bankasõ’na 1 tril-
yon dolar aktarõlacak. IMF’ye ayrõlan kaynaklar 3 kat art-
tõrõlarak 750 milyar dolara çõkarõlacak. Ekstra 250 milyar
dolarlõk kaynak ticaretin finasmanõ için harcanacak. 2010
sonuna kadar G20 ülkeleri krizle mücadele için 5 trilyon
dolar harcayacak.
IMF milyarlarca dolarlõk altõn rezervlerini yoksul ül-
kelere yardõm için satacak. Dünyanõn en yoksul ülkeleri-
ne 100 milyar dolar ek yardõm verilecek. Serbest ticare-
tin önündeki engellerin kaldõrõlmasõnõ amaçlayan “Doha
Round” acil olarak sonuçlandõrõlacak. Dõş ticarette koru-
macõlõk yapan ülkeler ifşa edilecek.
Hedge fonlar ve kredi derecelendirme kurumlarõ da-
ha sõkõ denetime tabi tutulacak. Bankalarõn toksik varlõk-
larõ temizlenecek. Üst
düzey bankacõlarõn ma-
aş ve primlerine sõkõ
kontroller getirilecek.
OECD üç ayrõ vergi
cenneti listesi hazõrla-
yacak ve bu merkezler
kara listeye alõnacak.
Önlemlerin etki-
lerini değerlendirmek
için G20 liderleri kasõm
ayõnda Washington’da
tekrar buluşacak.
3 NİSAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13
G20 zirvesi, kapitalizmin 233 yõllõk temelinin çöktüğünü ortaya koydu
õrakõnõzdenetlensin’‘B