Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 3 NİSAN 2009 CUMA
18 SPOR
BASKET YORUM / AHMET KURT
Rakamlarla Terim!
Yemezler Bay Fatih Terim! Dilediğin kadar aldatmaya
çalış kamuoyunu. Bizce.. Futbolda işler kötü! Ve.. Bunun
da (iddia ettiğin gibi) tek sorumlusu sen değilsin. (Olamazsın
da..) Tabloya bakalım: Ulusal takımımız ülke puanı olarak
kendisinden 47 (yazıyla kırk yedi) sıra aşağıda olan Bos-
na Hersek’in ardında kalıp, Dünya Kupası Finalleri’ne ka-
tılma hakkını şansa bırakmış; biz ise “Koskoca İspanya’yı
nasıl elimizden kaçırdık?” hikâyeleriyle avunuyoruz... Bilir-
sin Bay Terim: Bu işler Nasreddin Hoca’nın kazan hikâ-
yesine benzer. İki maçta da yenildiğin İspanya’nın dünya
futbolundaki yerini defalarca vurgulayıp, işleri ‘şerefli ye-
nilgiler’ boyutuna taşırsan, Bosna Hersek ile arandaki pu-
an farkının hesabını kimseye veremezsin. İspanyol takımın
değerini bizimkilerle kıyaslayıp yenilgileri ‘şık’ olarak gös-
terirsen, yalnızca bizim Arda ve Tuncay değerindeki
Bosna Hersek takımının ardında kalıp elendiğin zaman ‘ka-
zan öldü’ diyemezsin. Bu işi hemen bırakman gerekir...
Ah! Elbette kalan maçlarda Bosna’yı alaşağı ederek fi-
nallere kalma hakkını elde edersen en çok biz sevinir; tü-
kürdüğümüzü yalarız. Hatta.. 21 Kasım 2007’deki taktik-
le (!) bile olsa Bosna maçlarını kazanıp, finallere gidersek,
‘futbolumuz uçuyor’ diye başlık atar, gelip elinizi sıkarız.
Ama.. Şu sıralar bizi aldatmaya çalışmayın Bay Terim, çün-
kü rakamlar yalan söylemez! Durumumuz kötü...
Ah! “Rakamlar yalan söylemez” dedik ama hepimiz çok
iyi biliriz ki en iyi yalanlar da rakamlarla söylenir. Örneğin:
Fatih Terim’in karnesine bir bakalım. Ne diyordu televiz-
yondaki yorumcu? “Fatih Terim’li ulusal takım 85 maçta
39 galibiyet, 25 beraberlik ve 21 yenilgi almış.” (1.67 pu-
an/maç. Bilgi için Guus Hiddink ile Rusya 2 puan/maç)
Eh! İdare eder.. diye düşünebilirsiniz ama bu rakamların
içerisinde hazırlık maçları da vardı. Attık onları, bakın or-
taya ne çıktı: Terim ile ulusal takımımız 29 ciddi maç oy-
namış. 15 galibiyet, 6 beraberlik ve 8 yenilgisi var. (1.75
puan/maç. Bilgi için Şenol Güneş 1.97 puan/maç) Adil
olmak adına klasmanda bizim altımızda olan ülkelerle oy-
nanan maçlarla, bizden yukarıda olan ülkelerin istatistik-
lerini de ayırdık. Ortaya çıkan sonuç şu: Terim’in Şenol Gü-
neş’ten üstün olduğu tek yer 8 maçta 2 galibiyet aldığı güç-
lüler ligi. (Hırvatistan ve Çek Cumhuriyeti galibiyetleri.) Evet!
İlginç ama Şenol Güneş’in karnesinde dünya üçüncülü-
ğüne rağmen klasmanda üzerimizde olan takımlara kar-
şı tek bir galibiyet bile yok ama rakamlar diyor ki: “Bö-
bürlenme Terim, yok senin Güneş’ten bir farkın...”
İşte böyle Mr. Terim! Bütün havana karşın diğerlerinden
bir parmak bile farkın yok. Eğer üşenmez, istatistiklerini di-
ğer Avrupalı rakiplerinle de kıyaslayabilirsem yüzünün kı-
zaracağına eminim ama bana ne!
Biz basketbola geri dönüp, basketbolseverlere Euro-
league’in son sekiz maçını izlemelerini önerelim. Finale ka-
lan sekiz takımın kendi aralarında oynadıkları maçların sert-
lik düzeyini bizim ligimizin ve ulusal takımımızın sertlik dü-
zeyi ile kıyaslarsanız, bizim neden oralarda olmadığımızı çok
iyi anlarsınız. Bu gerçeği ne Bay Tanjevic’in ‘2010 havu-
cu’ ne de Efes Pilsen’in nostaljik söylemleri değiştirebilir:
Yerimiz dörtlü finaller değilmiş! Ve.. Bunun sorumluları da
yalnızca teknik direktörler olamaz. (Capichi Sinyor Terim?)
Aynı kadroları, aynı teknik adamlarla getirin ülkemize: Giy-
dirin onlara Efes veya Fenerbahçe Ülker formalarını. İddia
ediyorum: Bu basketbolu oynatamazsınız onlara...
e-posta: info@basketdergisi.com
Ulusal takõmõ 3 büyükler yaktõSAMİ GÜREL
2010 Dünya Kupasõ Elemeleri’nde 3
gün arayla İspanya’ya iki kez
yenilerek Afrika umudunu, grup
ikincisi Bosna Hersek’in kaybedeceği
olasõ puanlara bõrakan ulusal futbol
takõmõmõzda ‘düşüş’ün nedenleri
aranõyor. Futbol dünyasõ, 2008 yaz
aylarõnda tüm Avrupa’nõn beğenisini
kazanan Türkiye’nin 5 aylõk süre
içinde nasõl bu denli performans
kaybõna uğradõğõ sorusuna yanõt
bulamazken, iskelet kadronun,
tarihinin en kötü
performansõna imza atan 3
büyüklerden oluşturulmasõnõn,
İspanya yenilgilerine neden
olduğu görüşü ağõrlõk kazandõ. İki
İspanya maçõnda yaşanan savunma
yanlõşlarõnõn Galatasaray, Fenerbahçe
ve Beşiktaş’ta kronikleşen hatalarõn
birer benzeri biçiminde
gerçekleşmesi ulusal takõmõn belini
büktü. Galatasaray’õn Hamburg ve
Eskişehir maçlarõnda yediği golerin
benzerini İspanya atarken savunmada
Emre Aşık, Hakan Balta ikilisinin
görev almasõ ve bu ikilinin benzeri
pozisyon hatalarõnõ yinelemesi dikkat
çekti. Özellikle sol bekte çok başarõlõ
olan Hakan’õn savunmanõn göbeğinde
açõk vermesi ulusal takõmõn da
savunmasõnõ çökertti. 2 sezondur
Beşiktaş ve Fenerbahçe savunmasõnõn
başõnõ ağrõtan ölü top zaafiyetinin
ulusal takõma da yansõmasõ ise
Bernabeu ve Ali Sami Yen’de yenen
gollere damgasõnõ vurdu. Volkan’õn
yan toplardaki boşa çõkõşlarõ,
İbrahim Üzülmez’in köşe atõşlarda
yerini kaybedip hata yapmasõ,
İspanya yenilgilerine neden oldu.
Formsuzlarda ısrar
Ulusal futbol takõmõmõzõn
Dünya Kupasõ elemelerinde 3.
sõraya düşmesindeki en önemli
etken ise, teknik direktör Terim’in
formsuz isimlerdeki õsrarõ.
Fenerbahçeli Emre Belözoğlu,
Kâzım, Galatasaraylõ Sabri,
Beşiktaşlõ İbrahim
Üzülmez,Villarealli Nihat, kendi
takõmlarõnda yedek beklerlerken,
sürekli ulusal takõma çağrõldõlar.
Kayserisporlu Mehmet Topuz
gibi, Kocaelili Taner Gülleri gibi,
Beşiktaşlõ İbrahim Toraman,
Sõvaslõ Mehmet Yıldız gibi
futbolcularõn da küstürülmesi
sõkõntõ yarattõ.
G.Saray, F.Bahçe ve Beşiktaş’ın formsuz isimleri, Fatih Terim’in hesaplarını bozdu
Teknik Direktör Fatih
Terim, İspanya’ya
yenilerek Türk spor
tarihinde devrim
niteliğindeki bir geceyi
kaçõrdõklarõnõ söyledi. Terim,
“Spor tarihimizin gecesi
olabilirdi. İspanya’ya karşõ hiç
kimse bu kadar pozisyona
giremez. Sebep aranacaksa,
seçimi ben yaptõğõma göre hata
benimdir. Umutsuz değilim, bu
iş bitmedi” diye konuştu. Basõn
toplantõsõnda Terim, daha
önceden mahkemelik olduğu
spor yorumcusu Osman
Tanburacõ ile de tartõştõ,
Tamburacõ’nõn “Konuş, konuş
seni çok dinledik” sözlerine
ünlü çalõştõrõcõ, “Bu bir basõn
toplantõsõ elbette
dinleyeceksiniz” karşõlõğõnõ
verdi.
Efes Pilsen Basketbol
Takõmõ, önceki akşam 2010
Dünya Kupasõ Avrupa
Elemeleri Beşinci Grup
maçõnda İspanya ile
karşõlaşan A Ulusal Futbol
Takõmõ’nõ desteklemek için
tribünlerde yerini aldõ.
Lacivert - Beyazlõlar, Ay -
Yõldõzlõlarõn mağlup
olmasõyla hüzünlü bir şekilde
stattan ayrõldõ.
N E Y M İ Ş
ABDÜLKADİR YÜCELMAN
Futbolda Arabesk
Şarkõlara Devam
Ah’larla Of’larla geçen yıllarımız. Ya hakem
hakkımızı yemiştir, ya şansımız yoktur... Oysa
bize kim karşı koyabilir ki.. Olimpiyat stadın var,
UEFA’nın da beğendiği Fenerbahçe stadın var,
ama Ali Sami Yen uğuru(!) var ya.. Bir ara İz-
mir de uğurlu sayılırdı, sonra art arda yenilgi-
lerle unutuldu. Eğer futbol oynamak istersen yer
kürenin neresinde oynarsan oyna fark etmez.
Olimpik Atatürk Stadı’nda rüzgâr varmış.. o rüz-
gâr sadece bize mi?.. Adamlar “O statta rüz-
gâr var, orada oynamam” diyebilir mi? Kaç dep-
lasman maçımızı tarla gibi sahalarda oynadı-
ğımızı unuttuk mu yoksa!.. Türkiye Futbol Fe-
derasyonu ya da Fatih Terim, koskoca Türki-
ye’de bula bula Ali Sami Yen’i mi buldu?
Önce burdan girdim söze; çünkü Türkiye bir
imajdır ve Türkiye turizmde İspanya’nın bir nu-
maralı rakibidir. Gelen İspanyollar, tribünde yer
alan İspanyalı seyirciler ülkelerine dönünce kim-
bilir ne anlatacaklar!.. maçı mı, hiç sanmıyorum;
zaten maçı dünya gördü. Hiç kuşkunuz olma-
sın İstanbul’u, Mecidiyeköy trafiğini, Ali Sami
Yen mezbeleliğini anlatacaklardır. Daha maç
başlarken düşüncelerimiz böyleydi.
Maça ulusal takımımız 4 gün önceki Mad-
rid kadrosu ile başladı. Belki o maçtaki hata-
larımızı yinelemeyiz, belki Fatih Terim gerekli
uyarıyı ve düzeltmeyi yapmıştır dedik.
Aaa.. o da ne? İspanya Ulusal Marşı çalı-
nırken stat ‘yuh’larla ‘ıslık’larla çınladı. Üstüne
üstlük bir ayıp.. Dünyanın gözü önündeki bu re-
zalet ne yazık ki hemen hemen her ulusal maç-
ta oluyor. Önlenemez bir durum, ne yazık ki bir
eğitim sorunu...
Beraberliğe gelmişlerdi ama!
İspanya beraberliğe gelmiş, belli.. topu do-
laştırıyorlar, biz de onlara uyduk, maç bir an-
da al gülüm ver gülüme döndü. Ta ki uzaktan
bir şutun kaleci Volkan’ın 90’dan çıkarmasına
dek... İspanya’dan puan almamız gerektiğini an-
ladık neyse ve oynamaya başladık. Ama oy-
nuyoruz da ne oynuyoruz.. tempomuz yüksek,
ama telaşımız panik havası gibi.. Arda’nın
pasına, ofsayttan fırlayan Tuncay’ın zor da ol-
sa uzattığı topu Semih gole çevirince coşma-
mız gerekirdi. Coştuk da.. ama Nihat.. Madrid’de
düş kırıklığımız Nihat bizi bir kez daha yıktı.
Devre arası düşünüyorum, Madrid maçının
fotokopisi olur mu? Belki adamların istediği tek
golle beraberlik.. gelir, diyorum ama, yenilgiyi
düşünmedim doğrusu. Ne de olsa Volkan iyi bir
gününde yine. İbrahim o sıralarda topu elle dü-
zeltince ve gelen penaltı ile durum berabere
olunca bu maç böyle biter dedim yine..
Hem maçı izliyorum hem de Torres’i. 50 mil-
yon Avro’luk bu futbolcunun tek özelliği hızlı ol-
ması, hızlı ama hızlı düşünemiyor.. ayrıca top-
tan da hızlı, adeta kendine çalım atıyor. Del Bos-
que Torres’in aldığı topları değerlendiremedi-
ğini görünce kulübedeki Güiza’yı soktu oyuna..
Ve kadere bakın ki, Ulusal Takım, Güiza’nın mü-
kemmel asisti ile sahadan yenik ayrıldı.
Fatih Terim, Madrid maçındaki hatasını yi-
neledi. Son dakikalarda yine takımda değişik-
likler yaptı, Takımın en iyi oyuncusu Arda’yı çı-
kardı, İspanyanın çok iyi tanıdığı, iki savun-
macının bekçilik yaptığı Semih’i oyundan aldı.
İyi gününde olmasa da Nihat’ı kenara çekti..
Nuri, Batuhan ve Sabri’den ne bekliyordu aca-
ba Fatih Terim?.. Bir makine çalışırken içine ço-
mak sokulmaz.. Bence bu üç golcü birden har-
canmazdı. Terim’in amacı belki beraberlikti ama,
medyamızın maç sonrası manşetlerine bak-
mayın.. bir puan da bir şey değiştiremezdi za-
ten...
Yani kısaca, ‘ah’larla ‘of’larla arabesk şarkı
söylemeye devam..
e-posta: ayucelman@cumhuriyet.com.tr
Fatih Terim’i severim; halen de öyle. Ama ba-
na göre ulusal takımdaki misyonunu artık ta-
mamladı. En zor günlerinde herkes kendisini yer-
den yere vururken yazılarımla yanında olmaya
çalışmıştım. Biliyorum ki bugünler de geçmiş-
te yaşadıkları kötü günlerin benzeri. Keşke İs-
panya’yı yenseydik de Bosna da Belçika’ya en
az bir maçta yenilmiş olsaydı. Aklımdan başka
da bir şeyler geçmiyor ki. Bugüne kadar yanı-
mızda olan şans da yoktu artık. Rövanştan ümit-
liydim, hatta grup liderliğini garantileyen İs-
panyollar için dergideki yazımda “İşimizi zor-
laştırmazlar” diye bir ifade kullanmıştım. Yanıl-
dığımı gördüm. 2010 mucizelere kaldı. Zor
hem de çok zor. Bir sihirli değnek lazım. İspanya
ile oynanan iki maça baktım. İkisinde de iyi fut-
bol oynadığımız söylenemez. İlk karşılaşmada
sahada kaldığımız 30 dakika vardı, Ali Sami
Yen’de de yine bir o kadar.
Fatih hocanın ulusal takıma çağırdıklarına ba-
kıyorum, bir de çağırmadıklarına. Şu anda oy-
nadıkları takımları başarıdan başarıya koşturan
isimler ulusal takımda yoklar. Bir Sıvasspor, bir
Kayserispor bir Gençlerbirliği veya başka başka
takıımlardan hiçbir futbolcu bu ulusal takımda oy-
namazlar mı? Yok böyle bir şey. O kadar çok ha-
zır isim var ki... Şahsen Kayseri’den Mehmet To-
puz’u, Eskişehir’den Engin’i, Beşiktaş’tan İbra-
him Toraman’ı ve onlar gibilerini burada görmek
isterdim. Fatih Terim’in kafasında bir şablon
oluşmuş, bu şablonla devam ediyor. Bu şablo-
nun içindekiler artık yetersiz kalıyorlar. İki kritik
maçta ne yaptılar, neler verdiler 70 milyona. Ni-
hat’ı, Tuncay’ı, iki Emre’si tel tel döküldüler. Au-
relio da yoklar arasındaydı. Nerede Fenerbah-
çe’deyken 3 kişilik oyununa alışık olduğumuz o
Aurelio. İbrahim Üzülmez’in işi ne burada? Ka-
lede kurtarışlarıyla Volkan oyunuyla da Arda. Ge-
risi benim için yalandı. Sahada olup da görün-
meyenlerin sayısı çokken bir de kenardan yapı-
lan yanlışlar ortaya çıktı. Semih’in yerine Sabri’yi,
Arda’nın yerine de Nuri’yi almak neyin nesi. Hem
de bitime iki dakika kala Sabri mi, yoksa Nuri mi
skoru değiştirecekti... Hem saha içinde hem de
kenarda yanlışlar olur, ama bu kadarı olmaz. Gö-
rüyorum ki Fatih Terim de artık eski Terim değil.
Alıştığımız inancı, hırsı kalmamış. “Aslanlarım, koç-
larım” demek de artık skora yansımıyor. Kalan
maçlarda Bosna’nın puan kayıplarını beklemek-
ten başka çaremiz yok.
Unutmayalım ki bizim de hiç fire vermememiz
gerekiyor. Bu nedenle de yeniden yapılanma şart.
Terim şu süreçte ne yapıp edip bazı inatçılıkla-
rından vazgeçmelidir. Bugünkü faturanın ağır olu-
şu Terim’in çok sayıdaki formda oyuncuları gör-
mezden gelmesi ile birlikte inatçılığındandır. Gü-
ney Afrika’ya gitmezsek üzülür müyüz? Hayır. Ni-
ye üzülelim? Çok şey yapıp da başarılı olamayan
üzülür. Biz şu ana kadar üzülecek ne yaptık ki?
G Ö R Ü Ş
HİLMİ TÜRKAY
Terim’in İnadõ!
TERİM: HER
ŞEY BİTMEDİ
ULUSALLARA EFES PİLSEN’Lİ
BASKETÇİLERDEN DESTEK
DIŞ BASIN: İSPANYA TÜRK
CEHENNEMİNDEN ÇIKTI
Spor Servisi - 2010 Dünya Kupasõ elemelerinde İspanya’nõn
Türkiye’yi 2-1 yenmesinin ardõndan, İspanyol basõnõ “Dünya
Kupası’na!” ifadesini başlõğõna çõkartarak, İspanya’nõn
gelecek maçta Bosna Hersek’i yenmesi halinde Güney
Afrika’ya gitmeyi garantileyeceği belirtildi.
“Bir olgunluk dersi. Türk cehenneminde yenik
durumdan galibiyete kavuştuk. Del Bosque, Clemente’nin
31 maçlõk yenilmezlik rekorunu eşitledi. Türkiye
deplasmanõnda tarihte ilk kez alõnan galibiyet, İspanya’yõ
Dünya Kupasõ kapõsõndan 1.5 adõm içeri soktu.”
El Pais: “İspanya, İstanbul’daki zor maçõ kazanõyor ve
Dünya Kupasõ’na frensiz gidiyor. Türkiye, İspanya’dan sabõr,
daha fazla mücadele ve konsantrasyon istedi.”
ABC: “İspanya, zorluklara daha dayanõklõ olduğunu
gösterdi. Asla inancõnõ kaybetmeyen İspanya vizeyi aldõ.”
AS: “Güiza’ya 10 dakika yetiyor. Son dakikalarda oyuna
giren bir futbolcuyu çok az kez en iyi seçtik, ama bu olayda
hak etti.”
“Maksimum güven. Gol sonrasõ tüm futbolcular
Güiza’ya koştu.”
UEFA: “Riera, Türkiye’nin öfkesini yatõştõrdõ. İspanyol
oyuncu eşitliği bozarak Türkiye’nin kalbini kõrdõ”
Fatih
Terim.
P U A N D U R U M U
TAKIMLAR O G B M A Y P AVJ.
İspanya 6 6 - - 13 2 18 +11
Bosna-Hersek 6 4 - 2 18 7 12 +11
TÜRKİYE 6 2 2 2 6 5 8 +1
Belçika 6 2 1 3 10 11 7 -1
Estonya 6 1 2 3 5 15 5 -10
Ermenistan 6 - 1 5 3 15 1 -12
PODOLSKİ’DEN
KAPTANA TOKAT
BAŞKAN UYARDI, LİNCOLN KOŞTU!
Spor Servisi - Galatasaray’õn ‘so-
runlu’ oyuncusu Lincoln, başkan Ad-
nan Polat tarafõndan uyarõldõktan son-
ra teknik direktör Bülent Korkmaz’a,
“İsterseniz oynarõm” mesajõ verdi. Lin-
coln’ün antrenman sonrasõ fazladan ça-
lõşmasõ da dikkat çekti.
Geçtiğimiz günlerde izinsiz olarak ül-
kesine dönen Brezilyalõ oyuncuya pa-
ra cezasõ veren yönetim bu kez Lincoln
ile kapalõ kapõlar ardõnda görüştü. Fut-
bol şubesinin başõna geçen başkan Po-
lat, yõldõz oyuncuya “Kendine çeki dü-
zen ver” dedi. Adnan Polat’õn Brezil-
yalõya, “Sana yaptığımız yatırımlar
ve verdiğimiz değer ortada. Birçok
hatan oldu fakat biz sen ne istediy-
sen yaptık, Hamburg maçında tek-
nik direktörümüze karşı yaptığın
saygısızlığa rağmen arkanda durduk.
Son olarak izin vermediğimiz halde
ülkene gitmen de bizi zor durumda
bıraktı. G.Saray’dan ayrılmak isti-
yorsan söyle” dediği öğrenildi.
Galatasaray Teknik Direktörü Bülent
Korkmaz ise Lincoln’ün fiziki açõğõ-
nõ ekstra idmanlarla kapatmaya çalõşõ-
yor. Korkmaz, takõm arkadaşlarõndan fi-
zik olarak geride kalan oyuncu için faz-
ladan antrenman koyarken, diğer oyun-
cular dinlenirken Lincoln çalõştõ.
Spor Servisi - Almanya Ulusal
Takõmõ’nõn deplasmanda Galler’i 2-0
yendiği maçta kaptan Michael
Ballack ile takõm arkadaşõ Lukas
Podolski arasõnda çõkan
olay maça damgasõnõ vurdu.
Maçõn 2. yarõsõnda takõm
arkadaşõnõ uyaran Ballack
hiç beklemediği bir tepkiyle
karşõlaşarak Podolski’den tokat yedi.
Olayõn ardõndan kõsa süreli şaşkõnlõk
yaşayan Ballack daha sonra
Podolski’nin üzerine yürüdü, kavga
büyümeden önlendi.
‘BEŞİKTAŞ OYNAYIP
ŞAMPİYON OLACAK’
Spor Servisi - Beşiktaş Kulübü Genel
Sekreteri Kenan Öner, Turkcell Süper
Lig’de hak ederek şampiyon olmak
istediklerini söyledi. Öner, Bağdat
Caddesi’ndeki “Kartal Yuvası”
mağazasõnõn açõlõş töreni sonrasõ basõn
mensuplarõna yaptõğõ açõklamada,
camianõn şampiyonluğa ihtiyacõ
bulunduğunu ifade ederek, “Hak
ederek, iyi top oynayarak şampiyon
olmak istiyoruz” dedi. Öner “Nobre
kalacak” diye konuştu.
ALEX’İ DERBİYE
SAKLIYORLAR
Spor Servisi - Turkcell
Süper Lig’de pazar günü
Eskişehirspor ile Şükrü
Saracoğlu’nda karşõlaşacak
Fenerbahçe’de kaptan
Alex’in riske edilmeyeceği
öğrenildi. Önceki günkü
antrenmanda sakatlõğõ
nükseden Brezilyalõ yõldõz
gelecek hafta oynanacak
Galatasaray derbisi
düşünülerek
dinlendirilecek. Alex’in
aynõ zamanda sarõ kart
sõnõrõnda bulunmasõ
Aragones’i böyle
düşünmeye itti. Bu arada
Fenerbahçe’nin
Eskişehirspor maçõ
öncesinde Avea tarafõndan
Sarõ - Lacivertliler için
üretilen ‘dünyanın en
büyüğü’ olma niteliği
taşõyan formasõ açõlacak.
Forma Guiness hakemi
Paul Kenny tarafõndan
tescillenecek.
Lincoln.
Ulusal takım İspanya’ya karşı
alınan 2-1’lik yenilginin
ardından Dünya Kupası
umutlarını zora soktu.