19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 3 MART 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Erdoğan ‘Dünya Lideri!’ AKP örgütünden genel başkanlarına verilen ye- ni kimlik, dün sabah evimden işime gelirken Bağ- dat Caddesi’ndeki Caddebostan kavşağına asılmış kocaman bez tanıtım duyurusunda karşıma çıktı. Bugün Söğütlüçeşme’de düzenlenen bir açılış törenini duyurmak amacıyla hazırlanan o döviz- de, töreni “onurlandıracağı” bildirilen başbakan için “Dünya Lideri Erdoğan” sözü kullanılmış!.. Bir süreden beri, Erdoğan’ın kendi vatandaş- larına seslenirken “Ben Türkiye Cumhuriyeti Baş- bakanı” kimliğini sık ve üstüne basarak yinelemeye dikkat ettiğine tanık oluyoruz. Eski basın danışmanı Akif Beki, bir süre önce CNN Türk’teki bir söyleşi sırasında Erdoğan’ın özel- likle son genel seçimlerde sağlanan yüzde 47’lik oy desteğinden sonra, “yandaş“ olarak niteledi- ği medyadan kendisine yönelik eleştirileri, başa- rısını içlerine sindiremeyenlerden kaynaklanmış ola- rak gördüğünü ima eden bir söylem kullanmıştı. Onun bu sezgisinin en yakın tanığı olan çalış- ma arkadaşlarının, Erdoğan’a sürekli doping ya- parak bu gizlenen tepkiyi törpülemek istedikleri anlaşılıyor. Her lider Doğu’ya özgü bu tür pohpohlamalar- dan hoşlanır mı, bilmiyorum. Pohpohtan hoşlanan liderler.. Ben politik yaşamımda iki lider ile çalışma ola- nağı buldum. İsmet İnönü gibi, uzun politik ya- şamında övgünün bin bir çeşidine muhatap olmuş, ama nikbetin yani bulunduğu o yüksek görevler- den aşağılara inmenin de ne olduğunu yaşayarak öğrenmiş birisinin o tür pohpohlamalardan hoş- lanmak şöyle dursun, sıkıldığının da yakın tanık- ları arasındayım. Atatürk’ün başbakanlığını 1937’de bıraktığı zaman, birden yanından kaybolan etrafın bırak- tığı o büyük sessizliği, bir futbol karşılaşmasına gittiği Ankara 19 Mayıs Stadyumu’ndaki va- tandaşlar korosundan gelen övgü sesleri doldu- runca “Adeta yeniden gençleştim” dediğini yine kendisinden dinlemiştim. Benzer bir gözlemim, 1974 Temmuzu’nda, “Kıbrıs Fatihi” olarak posteri Hürriyet gazetesi ta- rafından yayımlanınca Başbakan Ecevit’ten al- dığım tepkiye dayanıyor. Basından sorumlu bakan olarak bana, “Lütfen Nezih Demirkent’ten benim adıma rica et, bu ge- reksiz yakıştırmayı tekrarlamasınlar” demiş, dö- nemin İstanbul Valisi Namık Kemal Şentürk’e de telefon ederek benzer bir posteri basan özel bir yayınevinden, o baskıları imha etmelerinin sağ- lanmasını istemişti. Davos’ta, İsrail Cumhur- başkanı ile katıldığı açık oturumu yöneten mo- deratöre yönelik çıkışını görülmemiş bir diplomatik zafer olarak değerlendiren yakın çevrenin Davos Fatihi yakıştırmalarını Erdoğan’ın nasıl mem- nunlukla karşıladığı biliniyor.. Başbakan, konuk ya da ev sahibi olarak görüştüğü yabancı devlet ve hükümet başkanla- rının yanında, bizim geleneksel alışkanlığımızın ak- sine hareket etmeyi özellikle sevdiğini gösteren tavırlara da önem veriyor. O tür Amerikanvari otu- ruşlarını göremediği için haleflerini de eleştiriyor. Koyu bir narsisist Ama aynı Amerikanvari uygulamaların kayna- ğı olan ülkelerde “seçilmiş liderler”e tabandan yö- nelen seslenme biçimlerine ya da eleştirilere karşı gösterilen hoşgörünün zerresi bizim baş- bakanın yanına uğramamış. Tam aksine. Başbakan, kendisine yapılmasın- dan hoşlanmadığı şeyleri muhataplarından esir- gemeyen bir yapıya sahip. Bugün katılacağı o otobüs seferi törenini du- yuran parti örgütünün kendisine biçtiği Dünya Li- deri unvanı için arkadaşlarına, “Sahi ben ne yap- mışım da haberim olmadı. Niçin ve nasıl bir an- da bu sıfatı hak ettim” sorgulamasını yapmasını beklemeyin. Tam aksine Erdoğan, giderek artan bir narsi- sizmin etkisi altına giriyor. Hani o, “Söyle tatar ağası. Yalan da olsa hoşu- ma gidiyor” diyen padişah efendimiz gibi. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] ENTERNET / MEHMET SUCU Hollanda’da düşen THY uçağı ay- nı zamanda Ankara’da bir iletişim ka- zasına yol açtı. Kazanın birkaç saat sonrasında iletişimden de sorumlu Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Hamd olsun ölen yok” açıklaması- nı yaptı. Bu açıklamadan iki saat ka- dar önce ajanslar uçak enkazının he- men yanında üzeri örtülmüş cansız in- san bedenlerinin fotoğrafını geçmiş- ti bile. Uçak kazasına karşın Sayın Bakan seçim mitinglerinde konuş- maya devam etti. Oysa olay duyulur duyulmaz seçim gezilerini iptal edip, bir kriz masası kurup başına oturması gerekmez miydi? Hayır onun yerine “Hamd olsun ölen yok” deyip miting alanına koşarsınız… Sadece Bakan değil, havaalanı pistlerinde deve kesilen Türkiye’nin ulusal havayolu şirketinin başındaki Temel Kotil de haberler kesinleş- meden ölen olmadığını açıkladı. Oysa Hollandalı yetkililer açıklama yapmadan önce tüm bilgileri bir ara- ya getirmenin gerektiğini çok iyi bi- liyordu. Hollandalı yetkililer, uçakta yaşamını kaybedenlerin adlarını ai- lelerinin izni olmadan yayımlayacak- larını söylüyordu. Hatta kazanın ar- dından yas ilan edip bayrakları yarı- ya indirmişlerdi bile. Türkiye’deki yetkililer ise Hollandalılar acaba niye böyle yaptılar diye düşündüler mi? Hiç sanmıyorum. Onlar herhalde ya- şananları nasıl oya tahvil edecekle- rini hesaplamakla meşguldüler. Yok- sa Bakan kazanın hemen ardından ni- ye mitinglerde konuşmaya devam et- sin ki. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım bu iletişim kazasını ilk kez yapmıyor. Ha- ziran 2004’te hesapsız kitapsız hız- landırılmış treni sefere koydu. Bilim insanları bu raylarda böylesi bir uy- gulamanın kazaya neden olacağını söylemesine karşın Yıldırım bunlara kulak asmadı. 22 Temmuz 2004’te meydana gelen kazada 38 kişi ya- şamını yitirdi. Bakan Binali Yıldırım kendini savundu; hızlandırılmış trenin hızlı gittiği için raydan çıktığını söy- ledi. Yıldırım böyle yaparak TCDD ge- nel müdürü olan halasının oğlu Hay- rettin Karaman’ı da korumuş oldu. Yine anımsamakta yarar var. Video paylaşım sitesi YouTube ve Blog- ger’ın kapatılmasına ilişkin Bakan Yıldırım, bakanlık olarak internetten toplumun olumsuz etkilenmemesi için hassasiyet göstermek zorunda olduklarını söylemişti. Yani bir an- lamda internet yasaklarını savun- muş ve interneti denetleme isteğini açık açık dile getirmişti. Bir bilişim toplantısının açılışında da konuşurken “İnternet çıktı mertlik bozuldu” sözleri ağzından dökülü- vermişti. Bakan Yıldırım’ın ne demek istediğini sonra anlamıştık. Meğer Sa- yın Yıldırım, yanlış bilgi verdikleri zaman anında düzeltilmekten rahat- sızmış. Bir toplantıda salonda oturan izleyicilerden birisinin kucağındaki dizüstü bilgisayardan konuşmacıyı düzelttiğini görünce bu kanıya sahip olmuş. Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım ay- rıca İstanbul Boğazı’na üçüncü köp- rüyü yapmakta kararlı bir isim. Or- manlar kesilecekmiş, yeni rant alan- ları açılacakmış, yok çevreymiş, yok trafikmiş hiç umurunda değil. Bilim in- sanlarının tüm karşı çıkmalarına kar- şın üçüncü köprü yapmak için elin- den geleni ardına koymuyor. Bütün bunları aklınızda tutun. Şim- di dünyadan birkaç örneğe birlikte bakalım: 10 Mayıs 2002’de İngilte- re’de Potters Bar kasabasında bir tre- nin dört vagonu raydan çıktı. Yedi ki- şi öldü. Köprünün hatalı inşa edildi- ği ortaya çıkınca Ulaştırma Bakanı Stepnen Byers istifa etti. Fransa’da da 1998’de benzer bir tren kazası ol- du. 56 kişinin öldüğü kazanın ardın- dan Devlet Demiryolları Müdürü Phi- lippe Rouvillois istifasını sundu. Hindistan’da 2 Ağustos 1998’de iki tren ışıklandırma hatası nedeniyle çar- pıştı. Demiryolları Bakanı Nitish Ku- mar ise henüz soruşturma bile açıl- madan istifa etti. Yorum yapmaya gerek var mı bil- miyorum. Bizim Bakan Yıldırım ile Te- mel Kotil hâlâ görevde. [email protected] İletişim Nedir Bilmeyen İletişimden Sorumlu Bakan Kararları halka soracak İSTANBUL (AA) - Saadet Parti- si’nin İstanbul bü- yükşehir belediye başkan adayõ Meh- met Bekaroğlu, dün Anadolu Ajansõ İs- tanbul Bölge Müdür- lüğü’nü ziyaret etti. İstanbul’un ciddi so- runlarõ olduğuna dik- kat çeken Bekaroğlu, “Büyük kararlarõ halkla vereceğim. Soracağõm onlara; 3. köprü istiyorlar mõ?” diye konuştu. Özür kampanyası ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi, “Erme- nilerden özür dile- me” kampanyasõyla ilgili Ankara Cumhu- riyet Başsavcõlõğõ’nõn verdiği takipsizlik kararõnõ kaldõrdõ. Ko- nuyla ilgili suç duyu- rularõ üzerine soruş- turma başlatan Anka- ra Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ, bir grup ta- rafõndan düzenlenen “Ermenilerden özür dileme” kampanyasõ ile ilgili takipsizlik kararõ vermişti. Bu karşõ Sincan Ağõr Ceza Mahkemesi’ne itirazda bulunuldu. Sincan 1. Ağõr Ceza Mahkemesi itirazõ kabul eti. Soruşturma nedeni: Islık ANTALYA (Cumhuriyet Büro- su) - Akdeniz Üni- versitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakül- tesi (İİBF) İşletme Bölümü öğretim üye- si Prof. Orhan Kuruü- züm hakkõnda, kori- dorda elinde çay bar- dağõ ile yürürken Bo- lu-Mengen türküsünü õslõkla çaldõğõ gerek- çesiyle soruşturma açõldõ. Böylece, İİBF’de 15 yõldõr gö- rev yapan Kuruüzüm hakkõnda yeni rektör döneminde açõlan so- ruşturma sayõsõ 4’e yükseldi. Karaüzüm yaptõğõ açõklamada, “Islõkla bir sürü şarkõ söylerim” dedi. Sinan Aygün ifade verdi ANKARA (AA) - Ankara Ticaret Odasõ (ATO) Baş- kanõ Sinan Aygün, tehdit içerikli elek- tronik posta (e-pos- ta) gönderdiği iddia- sõyla yargõlanan Le- vent Erkaplan’õn da- vasõnda müşteki sõ- fatõyla ifade verdi. Duruşma ertelendi. Gürtuna, faturanõn seçim sonrasõ halkõn sõrtõna bindirileceğini belirtti ‘İBB borç batağõnda’ Süleyman Demirel Lisesi’nin 2007 yõlõndaki raporda depreme dayanõklõ olmadõğõ belirtilmişti Yõkõmkararõhiçesayõlõyor Büyükşehir Belediyesi, ‘gõda alõmõ’ ihalesini ‘ivedi’ sõrasõna soktu Seçim ihalesine ‘doğal afet’ kõlõfõ MURAT KIŞLALI ANKARA - Kadir Top- baş’õn başõnda bulunduğu İs- tanbul Büyükşehir Beledi- yesi, yerel seçimlere yönelik çõktõğõ “Muhtelif Gıda Alı- mı” ihalesini, Kamu İhale Yasasõ’nõn “doğal afetler, salgın hastalıklar, can ve- ya mal kaybı tehlikesi” kapsamõnda “ivedi” olarak yapõlmasõ gereken ihaleler arasõna soktu. Kamu İhale Kurulu bel- gelerine göre, İstanbul Bü- yükşehir Belediyesi, “Muh- telif Gıda Alımı” İşi İhale- si’ne 27 Kasõm 2008 tarihin- de Kamu İhale Yasasõ’nõn 21/b maddesindeki “Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından ön- ceden öngörülemeyen olay- ların ortaya çıkması üzeri- ne ihalenin ivedi olarak ya- pılmasının zorunlu olması” kapsamõnda pazarlõk usulüy- le çõktõ. Genel sekreter yar- dõmcõsõ tarafõndan 26 Ocak 2009’da onaylanan ihaleyi Akyüz Gõda’nõn kazandõğõ, 3 Şubat 2009’da teyit edildi. Kurul reddetti İhaleye 10 Şubat 2009 ta- rihinde itiraz eden Özgür Gõda Sanayi Limited Şirke- ti ve Nazlı Ayşe Ceren Ak- başoğlu’nun dilekçesinde, “muhtelif kuru gıda alımı işinin pazarlık usulü iha- leye çıkarıldığı, ancak da- ha önce ihaleye davet edi- leceklerin sözlü olarak bil- dirilmesine rağmen son- radan yapılan ihaleye da- vet edilmedikleri, ihaleye faaliyet konusu kuru gıda olmayan, peynir ve don- durulmuş gıda olan dört firmanın davet edildiği, İdare’nin ihalede rekabet, eşit muamele ve güveni- lirlik ilkelerini zedelediği, ayrıca ihalenin pazarlık usulü yapılmasının şartla- rının oluşmadığı” iddiala- rõna yer verildi. Buna karşõn kurul, Özgür Gõda ve Akbaşoğlu’nun şi- kâyet başvurusunu reddetti. NİHAN İNAL İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafõn- dan 2007’de depreme dayanõklõ olmadõğõ ge- rekçesiyle yõkõm kararõ verilen Kartal Süley- man Demirel Lisesi’nde eğitim sürdürülüyor. Okulun tahliye edilmesi için yapõlan yeni Kar- tal Süleyman Demirel Lisesi’ndeyse hakkõnda yõkõm kararõ verilen okulun değil, güçlendirme çalõşmalarõ sürdürülen çeşitli okullarõn öğren- cilerine eğitim veriliyor. CHP İstanbul büyük- şehir belediye başkan adayõ Kemal Kılıçda- roğlu konuyla ilgili dosyanõn kendisine de ulaştõğõnõ belirterek “Bu anlayış AKP’nin depreme yaklaşımının ve gençlerin yaşamı- nı önemsemediğinin somut bir göstergesi- dir. 29 Mart’ta ettiklerini bulacaklar” dedi. Süleyman Demirel Lisesi’nde okuyan öğren- cilerin ailelerinin şikâyetleri üzerine Kartal’da iki Süleyman Demirel Lisesi olduğu ortaya çõktõ. Veliler, 2007’de yõkõlarak yeniden inşa edilmesi gereken binada çocuklarõnõn halen eğitim gördüğünü belirterek “Çocuklarımız için Kartal’da lise yapıldı. Adı da kondu ve şu an eğitim görülüyor. Bizim çocuklarımız hasarlı okulda eğitimlerine devam ederken yapılmış olan lisemizde, Zekeriya Göçer İlköğretim Okulu, Yakacık Meslek Lisesi bugüne kadar eğitim gördü. Şu an Mahmut Kemal İnal İlköğretim Okulu, bu okuldan sonra ise Gürbüz Bora İlköğretim Okulu eğitim görecek” dediler. ‘AKP depremi umursamıyor’ CHP’li Kemal Kõlõçdaroğlu ise “Öğrencile- rin deprem riski olan ve yıkılmasına karar verilen okulda eğitimlerine devam etmesi hayret vericidir. Kartal’daki partililerimiz durumu tarafımıza iletti. Bu anlayış AKP iktidarının depreme yaklaşımının ve gençle- rin yaşamını ne kadar dikkate aldığının so- mut bir göstergesidir...” diye konuştu. İhaleye itiraz eden Özgür Gõda firmasõ “kendilerine söz verildiği halde çağrõlmadõklarõ kuru gõda ihalesine peynir gõda şirketlerinin alõndõğõnõ” iddia etti. Murat Karayalçın: Gökçek’in yeşilalan hesabıdayanlış ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Ankara Anakent Bele- diye Başkan Adayõ Murat Kara- yalçın, “Gökçek’in kişi başına düşen yeşil alan hesabı da yan- lış. Gökçek rakamları saptır- makta sınır tanımıyor” dedi. Karayalçõn yaptõğõ açõklamada, Anakent Belediye Başkanõ AKP’li Melih Gökçek’in Ankara’da son 15 yõlda kişi başõna düşen yeşil alanõn 2’den 17 metrekareye çõktõ- ğõ açõklamasõnõ “yanlış alan hesa- bı” olarak nitelendirdi. Karayalçõn, “Ankaralı- lar merak içinde yeni yeşil alanları bulmaya çalışıyor. Bu Gök- çek’in yeni kurnazlığı. 15 yıl önce Anka- ra’nın alanı 85 bin hektardı. AKP’nin çı- kardığı 5216 sayılı Bü- yükşehir Belediyesi Kanunu uyarınca, Ankara’nın sınırları 50 kilometre yarıçapın- da bir alana ulaştı. Yani Anka- ra’nın alanı 850 bin hektar ka- dar genişletildi. Alan on kat art- tı, Beynam Ormanları bile Bü- yükşehir sınırlarına girdi. Daha önce şehir dışı sayılan çayır, çi- men, çalılılık, ağaçlık Büyükşe- hir Belediyesi sınırları içinde kaldı. Bari hükümet yeni bir ya- sa çıkarıp Kızılcahamam’ı da Büyükşehir’e katsın, yeşil alanı- mız daha da artsın” dedi. Kemal Kılıçdaroğlu. DENİZ TATARER Eski İstanbul Büyükşehir Be- lediyesi (İBB) Başkanõ ve Tur- kuaz Hareketi lideri Ali Müfit Gürtuna, AKP’li İBB Başkanõ Kadir Topbaş’õn 5 yõl içinde ser- gilediği başarõsõz yönetim ile belediyenin borç batağõna sü- rüklendiğini belirterek, İstan- bullarõ seçim sonrasõ gelecek zamlar konusunda uyardõ. Gür- tuna, “Sayın Topbaş ‘İETT ara- zisini satamadõğõmõz için maaş ödeyemiyoruz’ diyor. Bu su- çun itirafı, iflasın ilanıdır. Baş- ka delillere gerek yok. Bece- riksiz yönetim seçim sonrası fa- turayı İstanbulluların sırtına zam olarak bindirecek” dedi. Gürtuna, 2004 yerel seçimleri- nin ardõndan İBB’yi borçsuz ola- rak devrettiklerini, buna karşõn 5 yõl içinde İBB’nin ve bağlõ şir- ketlerin 5 milyar dolar borçlu hale getirilmesini “iflas” olarak nitelendirdi. Belediyenin imar, su, ulaşõm, deprem gibi kentin te- mel sorunlarõnõn çözümünde de başarõsõz olduğunu belirten Gür- tuna, “Ekonomik başarısızlık, yönetimin başarısızlığının yan- sıdığı tek alandır” uyarõsõnda bu- lundu. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan İBB’yi devraldõ- ğõnda belediyenin 1.5 milyon li- ra borcu olduğunu da anõmsatan Gürtuna, “2004’ten sonra İs- tanbul, deprem ve ekonomik kriz gördü. Belediyenin kay- naklarının yüzde 80’i kesintiye uğradı. Şimdi ise belediyeye kaynak akmasına karşın parti- zanlık, adam kayırma, benden olsun, oğlumun arkadaşı olsun diye şirketleri felç ettiler. İETT iflas etti. Özel Halk Otobüsle- ri’ne akbil paralarını, perso- neline maaşını ödeyemez hale geldi. Müteahhitler sıraya gir- di. Topbaş ise ‘İETT arazisini sa- tamadõğõmõz için maaş ödeyemi- yoruz’ diyor. Bu suçun itirafı, if- lasın ilanıdır. Beceriksiz yöne- tim seçim sonrası iflas bayrağını çekecektir” dedi. Kentin sorun- larõnõn hõzla büyümesine karşõn kaynaklarõn yok edildiğini de be- lirten Gürtuna, İBB’nin kredi li- mitinin de tükendiğini söyledi. AKP’yi Haçlılara benzetti Gürtuna, İstanbul’un 1204’te Haçlõ saldõrõlarõyla ciddi tahriba- ta uğradõğõnõ, kentin ancak 150 yõl sonra yeniden toparlandõğõnõ da belirterek, “O dönemde İstan- bul’un ganimeti yağmalandı. Bugün ise kentin hem menku- lü hem de gayrimenkulü yağ- malanıyor. İstanbul, bu dö- nemde gördüğü tahribatı tari- hi boyunca görmedi” dedi. Abi- de-i Hürriyet Tepesi’nde inşaa edilen Avrupa Yakasõ Adliye Sa- rayõ projesini de eleştiren Gür- tuna, “Abide-i Hürriyet Te- pesi o bölgedeki tek yeşil alandı. Şimdi ‘Avrupa’nõn en büyük Adliye Sarayõ’nõ yapõyoruz’ diyorlar. Adalet gibi yüce bir kavramı getirip şehir dokusunun en prob- lemli olduğu yere kondurma- yın. Çok yazık! İstan- bul halen deprem riskine karşı Al- lah’a emanet. Kentsel dönüşüm projeleri rantsal dönüşüm ol- du” eleştiri- sinde bu- lundu. Eski İBB Başkanõ ve Turkuaz Hareketi lideri Ali Müfit Gürtuna, AKP’li yönetimin İBB’yi 5 yõlda 5 milyar dolar borca sürüklemesini ‘iflas’ olarak nitelendirdi. Karayalçın. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Sa- nayicileri ve İşadamlarõ Derneği (TÜSİAD) Baş- kanõ Arzuhan Doğan Yalçındağ, IMF ile anlaş- ma yapõlamamasõnõn maliyetinin büyük olacağõ- nõ savunarak “Ekonomik krizin olduğu, işsizli- ğin bu kadar alıp yürüdüğü, iş dünyasının sı- kıntıda olduğu bir durumda, iktidarın yerel seçimlere bu kadar odaklanmasına bir anlam veremiyoruz” dedi. Beraberindeki heyetle MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli’yi ziyaret eden Yalçõndağ, ziya- retin ardõndan gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Yalçõndağ, Başbakan Tayyip Erdoğan ile iki hafta önce yaptõklarõ görüşmede, IMF ile anlaşõ- lamayan noktalarõ öğrendiklerinde umutlandõkla- rõnõ ifade ederek “Bu anlamda çok umutluy- duk. Geldiğimiz noktada Meclis kapandı. Ga- liba seçimlerden sonraya kalıyor, bu da çok üzücü” dedi. Yalçõndağ, “IMF ile anlaşmanın uzamasının seçim kaygısından” olup olmadõğõ yönündeki soru üzerine, o yönde bir siyasi analiz yapamayacağõnõ ifade ederek “Neden etkilesin. Bana göre asıl işsizliktir seçim sonucunu etki- leyecek” şeklinde konuştu. IMF ile anlaşma ya- põlmamasõnõn maliyetinin büyük olacağõnõ kay- deden Yalçõndağ, ekonominin soğuduğuna ve iş- sizliğin yüzde 12’ye ulaştõğõna dikkat çekti. Yal- çõndağ, “İhracat daraldı, ihracat kanallarının değil 2009, 2010’da bile ne kadar açılacağını henüz bugünden öngöremiyoruz” dedi. HÜKÜMETE IMF ELEŞTİRİSİ Yalçındağ:İşsizlik seçimsonucunuetkiler
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle