19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 3 MART 2009 SALI 10 DIŞ HABERLER [email protected] CMYB C M Y B KAVŞAK ÖZGEN ACAR Hillary Rodham Clinton Ankara’da! (1) ABD’nin 2. kadın ve 67. Dışişleri Bakanı olan Hillary Rodham Clinton (62) cumartesi günü Anka- ra’ya geliyor. Bayan Clinton, 10 yıl önce de Ankara’ya eşi Başkan Bill ile Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel’in konuğu olarak resmi ziyaret için gelmişti. O ziyaret, bir ABD başkanının bir yabancı ülkede 5.5 gün kalma rekorunu da yaratmıştı. Bayan Clinton’un çağrılısı olarak Antalya’ya giderek Aspendos Ti- yatrosu’nda tarihsel ve kültürel mi- rasın korunması konusundaki ko- nuşmasını dinlemiştim. Bayan Clinton, Dışişleri Bakanı olarak ilk gezisi Uzakdoğu’dan son- ra, ikinci ziyaretini 1-7 Mart’ta böl- gemize yapıyor. Uluslararası eko- nomik bunalımla gölgelenen bir or- tamda; Mısır’da, Gazze’nin kalkın- dırılması amacıyla çeşitli ülkelerden beklenen 2.8 milyar dolarlık bağış toplantısında dün Türk mevkidaşı Ali Babacan ile birlikte oldu. Salı-çarşamba günleri İsrail-Ba- tı Şeria’dan sonra 5 Mart Per- şembe günü Brüksel’de NATO Dışişleri Bakanları toplantısında yine Babacan’la ayaküstü görü- şecek. Cuma günü “tarafsız” Ce- nevre’de Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile tanışacak. Cumartesi günü ise son durağı Ankara’ya gelecek olan Bayan Clinton, Babacan, Başbakan Re- cep Tayyip Erdoğan ve Cumhur- başkanı Abdullah Gül ile ikili ve uluslararası konularda görüş alış- verişinde bulunacak. Ziyaret programı ile ilgili olarak kafamda iki soru var! Birincisi, eşinin “akil adam” dediği Demirel’i ziyaret edip kendisine se- lam getirecek mi? İkincisi… Eskiden ABD’den bu tür ziyaretler- de Ankara ile Atina ayrıl- maz iki durak olurdu. Ba- yan Clinton’un bu gezisin- de Atina’nın yer almayışı, eşinin on yıl önce Türki- ye’den sonra gittiği Yuna- nistan’da yuhalanması mı, yoksa Türkiye’nin bölgede artan önemi mi etkili oldu? İslam dünyasından ayak- kabı atılarak uğurlanan Ge- orge V. Bush hazretlerinin bölgedeki tek “laik-demo- kratik” Türkiye’yi “ılımlı İs- lam cumhuriyetine” dön- üştürme yanılgısından son- ra Barack Husein Obama yönetimiyle Vaşington’un yavaş yavaş aklı başına geliyor gibi! Bayan Clinton’un Anka- ra ziyaretinden önceye rastlayan Vaşington çıkış- lı bazı açıklamalar, Anka- ra hükümeti ve Türk ka- muoyu için ilginç oldu. ABD, genelde bu tür resmi görüşmelerden önce “Kı- zım sana söylüyorum geli- nim sen anla” gibilerden, Amerikan düşünce kuru- luşlarının sözcüleri konuş- turulur ya da basın aracılı- ğı ile iletiler gönderilir. İşadamlarının katıldığı bir toplantıda konuşan Clinton’un Türkiye’de rekor kırdığı ziyaretinde Anka- ra’da büyükelçi olan Mark Parris, “Son sekiz yılda Türkiye-ABD ilişkileri riskli oldu. Ben, Bush yönetimini suçlu- yorum. Çünkü Bush yönetimi, ilişki- leri bulduğundan daha kötü bir du- rumda bıraktı” dedi. Vashington Enstitüsü’nün Türkiye masasından Türk kökenli Amerikan Soner Çağaptay, Nevsveek dergi- sinde “Türkiye İslamcıların eline ge- çiyor” diye yazdı. Hudson Enstitüsü’nden, Dışişleri Bakanlığı’nın 10 önemli diploma- tından biriyle evli Zeyno Baran ise Senato’nun bir hafta önceki Dış İliş- kiler Komitesi’nin “Müslüman top- lumlarla ilişkiler” konulu toplantısın- da yaptığı konuşmada şöyle dedi: “ABD, Türkiye’deki laik çevreleri ılımlı İslam dayatması nedeniyle yi- tirdi. Müslümanlar demokratik olabilir. İslamcılık demokratik olamaz.” ABD Dışişleri Bakanlığı’nın “İnsan Hakları Raporunu” Bayan Clinton açıkladı. Raporun Türkiye bölü- münde, üstelik Başbakan Erdo- ğan’ın adı verilerek Türkiye’de artan yolsuzluğa dikkat çekildikten sonra, hükümetin basına yaptığı baskı vur- gulandı. Yabancı basına verdiği de- meçten öğrendiğimize göre Erdoğan, Bayan Clinton’a “Bu nasıl bir rapor?” diye hesap soracakmış! ABD’de açıklanan “uyuşturucu raporunda”, “Türkiye’nin eroin ka- çakçılığında transit ülke rolü oynadığı” tekrarlanırken, “uyuşturucunun PKK terörünü desteklediği” de nihayet ka- bul ediliyor! Bayan Clinton’un Ankara görüş- melerinde Irak, İran, İsrail-Hamas, Af- ganistan, Karadeniz-Montrö, Kıb- rıs sorunu gibi konular önemli gün- dem oluşturacak. Bayan Clinton’un ziyaretini hazır- lama amacıyla Ankara’ya bazı önem- li görevliler geldiler. Dünyanın en bü- yük “telekulağı” olan “National Se- curity Agency (Ulusal Güvenlik Ajan- sı (UGA)” Başkanı Keith Alexan- der’ın ardından Obama’nın Ortado- ğu Özel Temsilcisi George Mitchell, Clinton’un görüşeceği tüm Türk bü- yükleri ile konuştu. Bu konulara cu- ma günü değineceğiz. Bugün yalnızca ABD’nin 1984’ten bu yana, tam çeyrek yüzyıldır, Türk hükümetleri üzerinde baskı amaçlı olarak kullandığı “soykırım tasarısı” denilen “Demokles’in kılıcına” de- ğinmekle yetineceğiz. İÖ 4. yy’da Sicilya Adası’ndaki Si- racusa Kralı Dionysos, has adamı Demokles ile söyleşmekten hoşla- nırmış. Demokles, krallığın görke- minden, kralın mutluluğundan söz eder dururmuş. Bir gün bu yalaka- lıktan bıkan Kral, giysilerini, tacını De- mokles’e vermiş, “Hadi bugün sen kralsın!” demiş. Zevkten dört köşe olan Demokles, akşam yemekte ne görsün? Başının tam üzerinde at kı- lına bağlı bir kılıç sarkıyormuş. At kı- lına bağlı bir kılıç; krallığın, görkemin, mutluluğun göreceli olduğu konu- sunda Demokles’e güzel bir ders vermişti! Özellikle Türk diplomatlarını, ku- rumlarını hedef alan Yunanistan ile Fransa’nın yataklık yaptığı Ermeni te- rör örgütü ASALA, 89 olayda 46 ki- şiyi öldürmüş, 299 kişiyi de yarala- mıştı. 1983’te Paris’te Orly Havaala- nı’nda THY’ye yönelik bombalı terör girişiminde masum Fransızlar da ölmüştü. ASALA önce ikiye bölün- müş, sonra da tümden dağılmıştı. ASALA’nın yerini kim aldı? ABD’deki bir eli yağda, bir eli bal- da olan zengin Ermenilerin Türkiye karşıtı lobisi, Orly katliamından bir yıl sonra 1984’te ABD’de sahneye çıktı. Böylece ASALA’nın “terörü” yerini “demokratik” mücadeleye bıraktı. ABD başkan adayları seçimlerden önce hep “soykırım tasarısını” Kon- greden geçireceklerine söz vererek oy topladılar. Beyaz Saray’a girin- ce bunun hiç de kolay olmayaca- ğını anladılar. Üstelik Türk hükü- metlerine isteklerini kabul ettirmek için bu olguyu “Demokles’in kılıcı” gibi koz olarak kullanmanın yararı- nı algıladılar! “Eğer isteğimi yap- mazsan, ben de kongrede tasarıyı geçirmekte etkin olamam!” iletileri birbirini kovaladı. Şimdi 24 Nisan geliyor! Bakalım 25. yılda Ermeni soykırım tasarına seçim öncesinde destek çıkmış Obama, yardımcısı John Biden, Bayan Clinton ne yapacaklar? Oba- ma göreve geldikten sonra Erdo- ğan’la telefonda “soykırım tasarısı- nı” görüştü. Ermeni lobisi, Erdo- ğan’ın Davos’ta “van minüt” sözleri ile kızdırdığı, üstelik en yüksek ni- şan ile ödüllendirildiği Yahudi lobi- sini küstürmenin keyfiyle Kongreye yükleniyor. Her partiden Türk milletvekilleri “lobi” yapmak için, her yıl olduğu gi- bi Vaşington’a uçuyorlar. Bana ka- lırsa, ABD Kongresi günümüz ulus- lararası sorunlarla yoğunlaştığı şu günlerde, sıkıysa Türkiye’yi karşısına alsınlar da TC-ABD ilişkilerinin at kı- lına bağlı olmadığını, Hanya ile Konya’yı görsünler derim! Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 İtalya’da her ay 70 bin kişinin işsiz kalmasõ beklenirken sendikalar dev gösteriler düzenliyor ASLI KAYABAL MİLANO - İtalya’nõn Torino ken- tinde geçen hafta sonu 70 bin kişinin katõldõğõ gösteride, ekonomik krizin en çok etkilediği bölge olan Piemon- te’de çalõşanlar gelecekle ilgili kaygõ- larõnõ dile getirdi. Aralarõnda elektro- nik ve beyaz eşya üreticisi Indesit, Fi- at, Bertone, De Agostini, Zegna gibi ünlü firmalarõn çalõşanlarõnõn katõldõ- ğõ gösteride, Cgil sendikasõndan ya- põlan açõklamada, Piemonte bölge- sinde 200 bin kişinin işsiz kalma teh- likesiyle karşõ karşõya olduğu vurgu- landõ. Krizden duyulan kaygõlara dik- kat çekilen Torino’daki gösteriye çok sayõda emekli ve öğrenci de katõldõ. Muhalefetteki Demokrat Parti’den yapõlan açõklamadaysa 2009 yõlõ bo- yunca her ay 70 bin sözleşmeli çalõ- şanõn işini kaybedeceğine dikkat çe- kilerek Berlusconi hükümetinin krize karşõ hiçbir önlem almamasõ eleştiril- di. Walter Veltroni’nin Demokrat Parti liderliğinden ayrõlmasõnõn ar- dõndan partinin liderliğini üstlenen Franceschini, hükümetin işini kay- beden her çalõşana sosyal yardõm çe- ki vermesini önerdi, ama Başbakan Berlusconi bu öneriyi reddetti. Geçen hafta sonu krizin etkisinin his- sedilmeye başladõğõ Çizme’de bir baş- ka önemli gösteri Toskana bölgesindeki moda başkenti Prato’da düzenlendi. Prato’da 8 bin kişi yürüdü Piazza Mercatale’de (Mercatale Meydanõ) toplanan, aralarõnda yatõ- rõmcõ, tekstil işçisi, emekli ve öğren- ci bulunan 8 bin kişi Prato’daki teks- til fabrikalarõnõ etkilemekte olan teh- likeye dikkat çekti. Gösteride bir ki- lometrelik bir bez afiş taşõndõ. Tekstil sektörünün 2000 yõlõndan bu yana büyük kayõp verdiği, son 9 yõllõk dönemde 2 bin dolayõnda firmanõn ka- põlarõna kilit vurduğu ve ekmek para- sõnõ tekstil sektöründen çõkaran 9 bin çalõşanõn da işini kaybettiği belirtiliyor. Krizin bir tek tekstil başkenti Prato ile sõnõrlõ olmadõğõ İtalya’da moda sektörüne hizmet veren fabrikalarõn yer aldõğõ Biella, Carpi ve Pistoia’nõn da krizden payõnõ aldõğõ ve üretimin dur- ma aşamasõna geldiği vurgulandõ. Prato’da konuşan Cgil sendikasõ sözcüsü hükümetin olağanüstü bir kriz karşõsõnda olağanüstü çözümler bulmasõ gerektiğini söyledi. Prato’nun geçmişte birçok vatandaşa iş sağladõ- ğõ ve ülke ekonomisine büyük katkõ- da bulunduğu vurgulanarak moda sek- törünü çökme noktasõna getiren krize karşõ şimdi hükümetin Prato’ya destek vermesi talep edildi. Önceki gece Rai 3 kanalõnda yayõm- lanan haber programõ Impresa Diretta’da krizin İtalya’da artõk çağrõ merkezlerinde güvencesiz çalõştõrõlan gençler bir yana, hekimler ve mühendisler gibi uzmanlõk gerektiren işkollarõndaki personeli de et- kilediği ortaya konuldu. Ülkede 15 bin hekimin sözleşmeli eleman olarak, geçici hekim statü- sünde çalõştõğõ vurgulandõ. Programda ayrõca Motorola’da işten çõkarõlan mühendislerle yapõlan söyleşilerde durumun ne kadar dramatik noktalara ulaştõğõ aktarõldõ. Programda bankalara olan borçlarõnõ ödeyemedikleri ge- rekçesiyle evlerine el konulan ve so- kakta yaşamak zorunda kalan bazõ kişilerin durumu da konu edildi. Dış Haberler Servisi - Rusya’da önceki gün yapõlan yerel seçimlerin ilk sonuçlarõna göre Başbakan Vladimir Putin’in partisinin açõk arayla önde gittiği bildirildi. Yerel parlamento seçimlerinin yapõldõğõ 9 bölgede de büyük başarõ elde eden Birleşik Rusya Partisi’nin kentlerin çoğunda belediye başkanlõklarõnõ kazandõğõ kaydedildi. İlk resmi sonuçlara göre eski Devlet Başkanõ Putin’in partisi, Kutup Denizi yakõnõndaki Nenets’te yüzde 42 civarõnda kalõrken, nüfusunun çoğunluğu Müslüman olan Tataristan’da oyunu yüzde 79.5’e taşõdõ. Seçimlere katõlõm ise yüzde 55 düzeyinde kaldõ. Rus basõnõ, 2 milyon kişinin işini kaybetmesine yol açan ekonomik krizle birlikte destek kaybeden Birleşik Rusya Partisi’nin, Moskova’nõn 200 kilometre doğusundaki Vladimir bölgesi ile Kutup Denizi yakõnlarõndaki Nenets bölgelerinde salt çoğunluğu elde edemeyebileceğini yazdõ. Gazeteler, ekonomik koşullara rağmen, devlet kaynaklarõnõ ve Putin’in kamuoyu üzerindeki etkisini kullanan Birleşik Rusya’nõn karşõsõnda ciddi bir rakip bulunmadõğõna vurgu yaptõ. Seçimlerden ikinci büyük güç olarak çõkan Komünist Parti sözcüsü İvan Melnikov ise büyük usulsüzlükler tespit ettiklerini belirterek, “Yasadışı kampanya yapıldığını ve seçmenler üzerinde baskı girişimlerini tespit ettik; sonuçlar seçmenlere başvurularak değil, erken oy verme mekanizmaları üzerinden oy verilerek belirlendi” dedi. Partinin merkez komitesinden Sergey Obukov da bazõ bölgelerde işçilerin pazar günü çalõştõrõlarak yetkililerin gözetiminde oy vermeye zorlandõklarõnõ anlattõ. Milliyetçi partiler ilk kez tek başlarõna hükümet kuramayacak Bask milliyetçilerine darbe Dış Haberler Servisi - İspan- ya’nõn kuzeyindeki Bask özerk bölgesinde önceki gün yapõlan ye- rel seçimler sonucunda ilk kez Bask milliyetçisi olmayan partiler çoğunluğu elde etti. Bask Milliyetçi Partisi (PNV), 75 sandalyeli özerk yönetim parlamentosunda 30 san- dalye kazanõrken, diğer Bask mil- liyetçi partileriyle birlikte toplam sandalye sayõsõ 36 oldu. Sosyalist İşçi Partisi’nin Bask bölgesindeki kolu sandalye sayõsõ- nõ 18’den 25’e çõkardõ. Halk Parti- si 13, Birlik İlerleme ve Demokra- si 1 sandalye aldõ. Çoğunluğu ya- kalayan üç partinin koalisyon hükümeti kurma eğiliminde olduğu, böylece böl- gede 30 yõldan sonra ilk kez milliyetçi partilerin hükümet kuramayabileceği be- lirtiliyor. Bask seçimlerine, ilk kez ayrõlõk- çõ ETA örgütünün siyasal kolu olan partilerin katõlmasõ yasaklanmõştõ. Milliyetçi partilerin oy kaybõnda Bask bölgesinde imar yolsuzlukla- rõnõn ve süregiden şiddet olaylarõnõn etkisi olduğu yorumlarõ yapõlõyor. Galisya özerk bölgesinde yapõlan seçimlerde ise iktidarda olan Halk Partisi, parlamentodaki 75 sandal- yenin 39’unu kazanarak tek başõ- na iktidarõ garantiledi. Halk Parti- si’nin zaferinin ardõndan Sosyalist İş- çi Partisi’nin Galisya’daki kolunun lideri Perez Tourino dün istifa et- tiğini açõkladõ. İran, bir şişe şarap alan ABD’li gazeteciyi tutukladı Dış Haberler Servisi - İran asõllõ ABD’li kadõn gazeteci Roxana Sabiri İran’da tutuklandõ. Sabiri, babasõyla yaptõğõ kõsa bir telefon görüşmesinde, bir şişe şarap aldõktan sonra tutuklandõğõnõ söyledi. 31 yaşõndaki Sabiri’nin babasõ Rıza Sabiri, kõzõyla söz konusu görüş- meyi 10 Şubat’ta yaptõklarõnõ ve kendi- sinden bir daha haber alamadõklarõnõ, ar- dõndan olayõ kamuoyuna duyurma ka- rarõ aldõklarõnõ bildirdi. ABD Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan yapõlan açõklamada da Amerikan Associated Press (AP) haber ajansõnõn yaptõğõ başvuru üzerine konunun incelemeye alõndõğõ be- lirtildi. Amerikan Ulusal Halk Radyosu ve Fox News televizyonu, Sabiri’nin ba- basõna dayanarak gazetecinin 31 Ocak’ta tutuklandõğõnõ duyurmuşlardõ. İran Dõşişleri Bakanlõğõ Sözcüsü Ha- san Gaşgavi ise Sabiri’nin tutuklandõğõ haberini doğrulamadõ, ancak ABD’li gazetecinin akreditasyonunun ve basõn kartõnõn yaklaşõk 2 yõl önce iptal edildi- ğini, bu nedenle o tarihten beri “yasadışı” faaliyetler içinde olduğunu söyledi. Rõza Sabiri de kõzõnõn akreditasyonu- nun kaldõrõldõğõnõ doğruladõ, ancak kõzõ- nõn Tahran’da master yapmak için kal- dõğõnõ ve İran toplumu hakkõnda bir ki- tap için araştõrma yaptõğõnõ bildirdi. İran’da, geçen birkaç yõl içinde çok sa- yõda İran asõllõ Amerikalõ gazeteci, ül- kedeki “İslami rejimi değiştirmek amacıyla faaliyet gösterdikleri” ge- rekçesiyle tutuklandõ. 1 kilometrelik afişle protesto Fiat’õn binlerce işçiye ekmek kapõsõ olduğu Piemonte bölgesinde 200 bin kişi işsiz kalma tehlikesiyle karşõ karşõya. Kriz İtalya’da moda sektörünü de durdurdu. Prato bölgesinde birçok tekstil fabrikasõ kapõsõna kilit vurdu. İtalya’da her ay 70 bin sözleşmeli personelin işsiz kalacağõ öngörülüyor. YEREL SEÇİMLER Putin’in partisine rakip yokBask Milliyetçi Partisi’nin (PNV) lideri Juan Jose Ibarretxe, seçimle- ri kazanmalarının ardından Bil- bao’da yandaşla- rına seslendi, an- cak PNV’nin 30 yıldır sürdürdüğü mutlak egemenli- ğin sonu gelmiş gi- bi görünüyor. (Fotoğraf: AP) Babası, 31 yaşındaki Roxana Sa- biri’nden 10 Şubat’tan beri haber alamadığını söylüyor. (AFP) ACI KAYBIMIZ Cumhuriyet Gazetesi Yazıişleri Müdürü Mehmet Sucu’nun kayınpederi, merhum Sabiha Keskincan’ın eşi Canan Sucu ve Sedef Aytekin’in babası, Ceren Kısayol ile Fıratcan Sucu’nun dedesi CANİP KESKİNCAN’ı yitirdik. Işıklar içinde yatsın. AİLESİ BAŞSAĞLIĞI Gazetemiz Yazıişleri Müdürü Mehmet Sucu’nun kayınpederi CANİP KESKİNCAN’ı kaybettik. Arkadaşımızın acısını paylaşıyor ailesine ve sevenlerine başsağlığı diliyoruz. C Çalışanları
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle