19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada ABD, tezkerenin Meclis’ten geçeceğine duydu- ğu sonsuz güvenle 2003 Şubat ortasından itiba- ren İskenderun Limanı’na demir attı. Tüm askeri malzemelerini yığdı. Bir kısmını yola bile çıkardı. 28 Şubat 2003’teki Milli Güvenlik Kurulu’ndan (MGK) tezkerenin geçmesi konusunda “tavsiye ka- rarı” beklendi. Çıkmadı. Top Meclis’teydi. 1 Mart Cumartesi günü 533 milletvekilinden 264’ü kabul, 250’si ret, 19’u çekimser oy kullandı. Kabul oyla- rının çokluğu “tezkere geçti” diye yorumlandı ama, çekimserlerin hesaba katılmasıyla, salt çoğunlu- ğun sağlanamadığı kısa sürede anlaşıldı. Muhale- fet “hayır” derken AKP de tam 97 fire verdi. Dönemin Başbakanı Abdullah Gül telaşla he- men ikinci bir tezkerenin çıkması için çabaladı, ol- madı. Aradan 6 yıl geçti, tartışması devam ediyor. Şu sorunun yanıtı durumu netleştirebilir: Bugün ABD’nin asker soktuğu ülkelerden hangisinde hu- zur var? Kaderin cilvesine bakın ki, 1 Mart’ın yıldönü- münde ABD Irak’tan çekilme planını açıkladı. Baş- kan Obama geçen hafta takvimi şöyle duyurdu: - 31 Ağustos 2010’a kadar Irak’taki tüm muha- rip güçler çekilecek. - Geride 35-50 bin kadar güç kalacak. - Bu güç Irak askerlerinin eğitimi ve imar proje- lerinde görev alacak. - 2011 sonuna kadar tüm askerler çekilmiş ola- cak. ABD’nin takvimi böyle, bilançosu şöyle: - Yaklaşık 700 milyar dolar harcadı. - 4 bin 253 askeri yaşamını yitirdi. - 31 binden fazla asker yaralandı. Bunun karşılığında elde ettikleri başka yazı ko- nusu. Irak’ta bugünkü durum ne? Halkın büyük bölümü ABD işgalinin bitmesini is- tiyor. Barzani-Talabani dışında ABD’nin kayıtsız şartsız Irak’ta kalmaya devam etmesinden yana olan kesim yok. Son yerel seçimlerden Irak’ın bü- tünlüğünden yana olan partiler ve hareketler ka- zançlı çıktı. Artık gündemde Irak’ın kaça bölüne- ceği sorusundan çok şu var: Bütün Irak nasıl biçimlenecek? ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ikinci dış gezisine başladı. Güzergâhı şöyle: Mısır, İsrail, Filistin, Belçika, İsviçre, Türkiye. Clinton’ın bu hafta sonunda Türkiye’de olması bekleniyor. Çantasındaki konular tanıdık: Irak’tan asker çekme, Afganistan’a ek asker gönderme, Kafkaslar’daki dengeyi ABD lehine çe- virme, İran’a ilişkin seçenekli planları masaya ya- tırma. Son konu masaya yatırılır ama, masadan kaldı- rılamaz. Kafkaslar’da Rusya ağırlığını daha da his- settirmeye başladı. Afganistan işi kucağımıza ko- nacak gibi görünüyor. Irak’tan çekilmenin de en sağlıklı yolunun şu olduğu konuşuluyor: Türkiye üzerinden! İncirlik Hava Üssü kullanılırsa, konu havada ka- lır ve fazla tartışılmaz. Ağır askeri malzemeler de dikkate alınarak karayoluyla Türkiye’ye gelip İs- kenderun’dan çıkış düşünülürse tezkere gündeme gelebilir. Masadaki konuların tümü Türkiye’nin yaşamsal çıkarları açısından da önemli. Ancak Erdoğan, gündemin ilk maddesini şimdiden saptamış görü- nüyor: Hillary, nasıl olur da benim medyaya baskı yap- tığımı iddia eden bir rapor yayımlatır? GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada leşen eleştirilere eklenen örneğin ABD İnsan Hak- ları Raporu’ndaki olumsuz saptamalara tepki gös- termesi doğal. Oysa daha önce Washington Institute’nin ya- yımladığı rapor, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporu- nun öncüsüydü. Ankara’da büyükelçilik yapan, emekli olduktan sonra başkenti sık sık ziyaret ederek sıkı dostluk- lar kuran Mark Parris’in bu rapordaki yazısı RTE’nin ya dikkatini çekmedi ya da yazarın resmi bir kimli- ği olmadığı için önemsemeye değer bulmadı. Mark Parris, zehir zemberek saptamalarında; RTE’nin kimliğini sergiliyor. Başbakan’ı “…bürokrasiyi kendi dünya görüşün- deki insanlarla doldurmaya çalışan, basına parano- ya duyan, bütün vizyonu bir sonraki seçimlerle sınırlı, ABD ve AB ile ilişkilere sadece ‘Bana ne verebilir- ler’ duygusuyla davranan bir kişi olarak” görüyor. Washington yönetimi ise RTE’nin medya para- noyasını daha nazik sözcüklerle ifade ediyor, ama ediyor. Ne ki, miting alanlarında medyaya ağır biçimde yüklenen RTE, her iki raporda altı çizilen saptama- ları yalanlayacak davranış ve söylemlerde buluna- cağı yerde, medyaya daha ağır cezalandırma yön- temleri uygulayacağını çağrıştıran konuşmalar ya- pıyor. TEPAV adındaki araştırma kurumunun yaptığı an- kette hükümete güven yüzde 6.4’ten 6.2’ye gerile- miş; ne umuruna. Bir dünya lideri olduğuna kendini inandıran RTE, canını dişine takmış, medyayla uğraşıyor. Dış medyaya ne zaman sıra gelecek acaba? Gece medya ile yatıyor, düşlerinde medya kâbusu, sabah medya ile uyanıyor. Medya, egemen olduğu bürokrasinin bir parçası değil. Devlet olanaklarının yeşil sermayeye peşkeş çekilmesine veya ulusal yararları zedeleyecek po- litikalara karşı çıkan bir bürokrat gibi, örneğin Hür- riyet’i alsın İstanbul’dan Hakkâri’ye sürgün etsin!.. Olasılığı bile yok! RTE iktidarındaki A’dan Z’ye bütün yalanları, yanlışları hemen her gün teşhir eden haber ve yo- rumlarıyla Cumhuriyet’i kapatsın... Olanaksız! Sinirden yerinde duramamasında, kızgın damdaki kedi gibi her gittiği yerde medyaya yüklenmesindeki tek neden; kimi saçma sapan ağır vergi cezaları gi- bi yaptırım veya saldırılardan başka elinde medya- yı kendine çevireceğine inandığı olanakların olma- ması… Eleştiriye, kendinden olmayan gazete veya ga- zetecilerden o kadar, o denli kayıtsız ki; Çanka- ya’dakine yakın olduğu, ya da devlet yönetiminde Çankaya’dakini RTE’ye yeğlediğine inandığı Fehmi Koru ile arası limoni… Aylardır benden olanlar-olmayanlar gibi ilkel bir ku- ralla kafası yoğrulan bir siyaset adamının sergiledi- ği davranışlar izleniyor. On parmağında on kara ve lâkin.. ana muhalefet lideri Baykal’ın “RTE başbakan oldu ama adam ola- madı” sözünden alınmış. Medyaya yüklenirken kullandığı üslubu “magan- da (sözlük anlamı: giyim kuşamı yerinde; ama ka- ba, görgüsüz erkek) üslubu Başbakan’a yakışmıyor” deyişine de çok kızmış. Oysa ha maganda, ha Kasımpaşalı! Aynı kapıya çıkan iki sözcük değil mi? Sanki herkes RTE’ye adam olduğunu söylemek, RTE’nin adam olduğunu kabul etmek zorundaymış gibi… Baykal’ı mahkemeye verecekmiş. Kim, kimi mahkemeye veriyor? Halkım halkım der durur ya, argo sözcük ve davranışla “ananı da al git” diye masum çiftçiyi kovan, kovalayan, “şimdi bana küfrettireceksiniz” diye ilgilileri azarlayan, saymak- la bitmez benzeri hakaretler içeren örneklerle Cum- huriyet tarihine geçen RTE! [email protected] SAYFA 3 MART 2009 SALICUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 9 Edirne B 11 Kocaeli B 12 Çanakkale B 14 İzmir B 17 Manisa Y 13 Aydın Y 15 Denizli Y 12 Zonguldak B 8 Sinop B 7 Samsun B 8 Trabzon Y 8 Giresun Y 7 Ankara K 5 Eskişehir K 4 Konya K 5 Sıvas K 3 Antalya B 17 Adana B 18 Mersin B 18 Diyarbakır Y 9 Şanlıurfa Y 12 Mardin Y 8 Siirt Y 8 Hakkâri K - 1 Van K 2 Kars K - 4 Oslo K 0 Helsinki K - 2 Stockholm K 2 Londra PB 10 Amsterdam PB 6 Brüksel PB 10 Paris PB 8 Bonn Y 9 Münih Y 8 Berlin Y 13 Budapeşte PB 12 Madrid Y 16 Viyana Y 10 Belgrad Y 15 Sofya Y 10 Roma Y 14 Atina Y 17 Zürih Y 8 Moskova K 0 Aşkabat Y 8 Astana B -3 Taşkent Y 17 Bakû Y 10 Bişkek B 14 Tiflis PB 9 Kahire PB 18 Şam B 14 Ülke geneli çok bulutlu, Marmara’nın güneydoğu- su ve İç Ege, Akdeniz’in iç kesimleri, İç Anadolu, Do- ğu Karadeniz ile Adana Hatay Tokat çevreleri ya- ğışlı geçecek. Yağışlar Güney Ege, Karadeniz kı- yıları, Balıkesir, Bursa çev- relerinde yağmur ve sa- ğanak, diğer yerlerde kar- la karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Cumhuriyet’in protestosuna medya desteği İstanbul Haber Servisi - Ga- zetemizin AKP iktidarõnõn basõ- na yönelik “sansür uygulama- larına” dikkat çekmek amacõy- la önceki gün ön ve arka kapa- ğõnõn boş çõkmasõ ses getirdi. Cumhuriyet’in protesto yönte- mi, gazetelerin dünkü sayõlarõn- da yer aldõ ve sansür protestosu- nun basõn tarihine geçtiğine dik- kat çekildi. Hürriyet gazetesi 4. sayfasõnõn manşetini “Cumhuriyet dün 4 sayfa beyaz çıktı” diye attõ. Ha- berde, Cumhuriyet gazetesinin “yazıdan daha etkili bir yön- tem” olduğu için bu yola baş- vurduğuna dikkat çekilerek meş- rutiyet ve Cumhuriyet dönemin- de özellikle Demokrat Parti’nin uyguladõğõ sansür ve baskõya ilişkin örnekler verildi. Cumhuriyet’in beyaz sayfala- rõnõn AKP ve Recep Tayyip Er- doğan döneminin bir özeti olarak basõn tarihine geçtiği vurgulandõ. Milliyet gazetesinin 11. sayfa- sõnda “Cumhuriyet’ten boş say- fa tepkisi” başlõğõ ile verilen haberde Cumhuriyet’in basõna uygulanan baskõyõ ilginç bir yön- temle protesto ettiği belirtildi. Haberde, birinci sayfada yer alan Cumhuriyet imzalõ yazõdan alõn- tõlar yapõldõ. Vatan gazetesi ise, “Cumhu- riyet: Biz susarsak kim konu- şacak” başlõğõnõ kullandõ. Akşam gazetesi de 12. sayfadan “Cum- huriyet beyaz çıktı” başlõğõ ile verdiği haberde Cumhuriyet’in basõna sansüre dikkat çekmek için okuyucularõn karşõsõna bem- beyaz kapakla çõktõğõ ifade edil- di. CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal’õn da gazetemiz imtiyaz sahibi İlhan Selçuk’u arayarak kutladõğõ kaydedildi. Referans gazetesi de Cumhu- riyet gazetesinin sansürü ve Baş- bakan Erdoğan’õn medyayõ hedef alan açõklamalarõnõ, birinci say- fasõnõn görseli ile birlikte, “beyaz eylem”le protesto ettiğini yazdõ. Anadolu’da Vakit gazetesi ise, “Yerli Pravda’dan son tez- gâh” başlõğõyla verdiği haberde “birilerine çağrı yapıldığı, tah- rik edici bir taktik kullanıldığı” öne sürüldü. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “teğet” geçeceğini belirttiği ekonomik kriz Başbakanlõk’õn kapõsõna dayandõ. Borçlarõnõ ödeyemeyen ve maaşõyla geçinemedi- ğini söyleyen Tuncer A. adlõ emekli polis memu- ru, Başbakanlõk Merkez Bina önünde kafasõna ve göğsüne silah dayayarak isyanõnõ dile getirdi. Ee- lindeki dilekçeyi güvenlik güçlerine iletmesinin ardõndan teslim olan emekli polis memuru ifade- sinin alõnmasõnõn ardõndan serbest bõrakõldõ. Bakanlar Kurulu toplantõsõ için Erdoğan’õn Başbakanlõk Merkez Bina’ya gelişinin beklendiği sõralarda, Tuncer A, bina önüne gelerek, yetkili- lerle görüşmek istediğini söyledi. Ardahan do- ğumlu 50 yaşõndaki emekli polis memuru, üzerin- deki iki tabancadan birini kafasõna, diğerini de göğsüne dayadõ. Kendisine yaklaşan Başbakanlõk korumalarõna isteğini aktaran Tuncer A, eylemini bir süre devam ettirdi. Korumalarla konuşan Tun- cer A. elindeki dilekçeyi verdikten sonra silahla- rõnõ indirerek eylemine son verdi. Emekli polis ile korumalar birlikte Başbakanlõk’a girdi. Borçlarını ödeyemedi Başbakanlõk Güvenlik Amirliği’nde ifadesi alõ- nan Tuncer A’nõn “emekli maaşıyla geçineme- diğini, icra takibine düşen borçları bulundu- ğunu, borçlarının ödenmesini istediğini söyle- diği” öğrenildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne gönderilen Tuncer A. serbest bõrakõldõ. CHP’li Akif Ekici de, Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde, “Türkiye’de son 5 yılda kapanan işyeri ve işini kaybedenlerin sayısı kaçtır? Kaç kişi işsizlik ödeneğinden yararlandı” diye sordu. THY pilotları hata yapmadı Dış Haberler Servisi - Hollanda basõnõn- da çõkan haberlere göre, geçen hafta THY yolcu uçağõnõn Amsterdam’da iniş sõrasõnda yere çakõlmasõnda pilot hatasõ yok. Hollanda basõnõna konuşan uzmanlar, uçağõn, iniş pistine kusursuz biçimde yak- laştõğõnõ söylediler. Haberlerde, 270 metre- ye kadar uçağõn normal hõzda alçaldõğõ, an- cak daha sonra hõzla irtifa kaybederek düş- tüğü belirtildi. Kazayla ilgili bir başka iddia araştõrõlõyor. Bu iddiaya göre kazaya, aynõ piste iki daki- ka önce inen başka bir uçağõn yarattõõğõ tür- bülans neden oldu.THY yolcu uçağõnõn Amsterdam’õn Schiphol Havaalanõ’na inişe geçtiği sõrada tarlaya çakõlmasõ sonucu 5’i Türk, 9 kişi hayatõnõ kaybetmiş, yaklaşõk 100 yolcu yaralanmõştõ. Bu arada kazada ölen Amerikalõlarõn cenazeleri ABD’ye gönderildi. Lahey’de- ki ABD Büyükelçiliği sözcüsü tarafõndan yapõlan açõklamada, ölen Amerikalõlar hakkõnda özel nedenlerle daha fazla bilgi verilemeyeceği duyuruldu. ‘AKP adaylarõ kandõrdõ’ ANTALYA (Cumhuriyet Bü- rosu) - MHP Antalya İl Başkanõ Aydın Yeşilyurt, eğilim yokla- masõnõ ocak ayõnda yapan AKP’nin Antalya Büyükşehir, ilçe ve belde adaylarõnõ aralõk ayõnda belirlediğini iddia eden bir belge dağõttõ. Yeşilyurt, “Bu bel- ge doğruysa, aday adayları kan- dırılmışlardır. AKP de aday adaylarından haksız yere para toplamıştır. Bu nitelikli dolan- dırıcılıktır” dedi. Basõn toplantõsõ düzenleyen Yeşilyurt, AKP Kemer İlçe Baş- kanõ Zafer Yaman’õn, partiden ayrõlõp MHP’den meclis üyeliği için başvuran Turhan Ana- türk’ün adaylõğõna itiraz ettiğini anlattõ. İtiraz nedeniyle AKP il ör- gütü tarafõndan Kemer İlçe Seçim Kurulu’na gönderilen yazõda AKP Merkez Yürütme Kurulu kararõ- nõn yer aldõğõna dikkat çeken Yeşilyurt, “Genel Başkan Yar- dımcısı Bülent Gedikli’nin im- zasını taşıyan belgede, parti merkez yürütme kurulunun 16 Aralık 2008 tarihli toplantısın- da alınan karara yer veriliyor. Kararın altında Antalya Bü- yükşehir, 5’i merkez toplam 19 ilçe ile bu ilçelere bağlı bel- de başkan adaylarının adları yer alıyor” dedi. AKP’nin Antalya’da 3 Ocak günü belediye başkan adaylarõnõn belirlenmesi için eğilim yoklamasõ yaptõğõnõ belirten Yeşilyurt, “Eğer itiraz dosyasına iliştirdikleri bu belge doğruysa, adında adalet olan bir parti, kendi partililerini, AKP’ye gönül ver- miş kişileri kandırmamış mıdır, aldatmamış mıdır?” dedi. Belgenin doğru olmasõ halinde, 16 Aralõk’tan sonra belediye baş- kan adayõ olmak için partiye baş- vuranlardan alõnan bağõşlar ne- deniyle AKP’nin nitelikli dolan- dõrõcõlõk suçu işlemiş olacağõnõ id- dia eden Yeşilyurt, şöyle devam etti: “Hadi belgenin sahte oldu- ğunu kabul edelim, adaylar 16 Aralık’ta belirlenmemiş olsun; işte o zaman da MHP’nin An- talya adaylarına yönelik bu sal- dırıda Yüksek Seçim Kurulu sahte belgelerle yanıltılmak is- tenmiştir.” AKP Muratpaşa belediye baş- kan aday adayõ iken istifa ederek MHP’ye geçen Muratpaşa bele- diye başkan adayõ İsmail Erten hakkõnda da adaylõktan düşürül- mesi için itirazda bulunulduğunu anõmsatan Yeşilyurt, “Korkute- li, Manavgat, Kemer ve Mu- ratpaşa’da yapılan itirazlarda aynı evrak kullanılmıştır. Zan- nediyorum, AKP tüm Türki- ye’de aynı belgeyle adaylara itiraz etmektedir” dedi. Her başvuruda 2.25 bin TL AKP Antalya İl Örgütü, bü- yükşehir hariç ilçe ve beldelerin tamamõna yakõnõnda temayül yok- lamasõnõ 3 Ocak’ta yaptõ. 18 ilçe belediyesi için 57 belediye başkan aday adayõ yoklamaya katõldõ. Yoklamada 3 binin üzerinde par- tinin çeşitli kademelerinde görev alan üye ve yönetici oy kullandõ. AKP, 11 Ocak’ta ilçe belediye başkan adaylarõnõ açõkladõ. AKP’de 74 belde belediyesinin belediye başkan adaylarõ ise 29 Ocak’ta açõklandõ. AKP’nin mer- kez ilçe belediye başkan aday- lõklarõ için her başvurandan 2 bin 250 TL aldõğõ öğrenildi. Nedense bugünlerde ünlü İtalyan yönetmen Luchino Visconti’nin “Lanetliler” adlõ filmini sõk sõk hatõrlõyorum. Yö- netmen Visconti, İtal- ya’nõn soylu bir ailesinden gelir ve bir anarşisttir. Üç saatlik “Lanetliler” filmi Almanya’da geçer. Yö- netmen bu filminde deği- şik inançlara ve kişiliklere sahip çok zengin sanayi- ci bir ailenin Naziler ta- rafõndan nasõl ele geçiril- diğini anlatõr. Film gerçek bir çürümüşlüğü, Hitler ve Alman kapitalizminin buluştuğu noktalarõ öyle- sine çarpõcõ bir biçimde anlatõr ki, filmden çõktõ- ğõnõzda her şeyin, her tür- lü kötülüğün olabileceği- ne inanõrsõnõz. Ve film çok şõk bir me- kânda, rüşvet yoluyla ele geçirilmiş, uyuşturucu kullanan bir aile ferdinin Nazi selamõ vermesiyle biter. Bilemiyorum neden bu- günlerde sõk sõk bu filmi anõmsõyorum... Tabii insanoğlu sürekli karamsar olmayõ sevmez, ben de öyle. Şimdi canõm gülmek ve bu güzel ülke- de her dem var olmuş hoşgörüyü yeniden anõm- samak istediğimde iki gö- rüntü gelip beni buluyor. Birincisi Diyarbakõr’da yapõlan bir mitingde taş at- maya gelmiş çocuklarõn yanõna birdenbire gelen polisler. Ve bu polislerin elinde silah yok, cop yok, ellerinde futbol topu var ve toplarõ çocuklara gönde- riveriyorlar, hayda.. miting filan unutuluyor, polisler- le çocuklar çift kale maç yapmaya başlõyorlar. İkinci görüntü daha da güzel.. üç polis, birinde gi- tar, birinde saz, birinde de darbuka var, gene Gü- neydoğu’nun yoksul so- kaklarõ ve yoksul çocuk- larõ, onlara konser veren polis ağabeylerini izli- yorlar.. yeri gelince tür- külere katõlõyorlar, polis polisliğini unutmuş, ço- cuklar çocukluklarõnõ ya- şõyorlar; işte benim ül- kem.. bütün yok edilme çabalarõna karşõ yaşamayõ başaran ülkem. Düşünüyorum da, bu topraklarda 42 uygarlõğõn yaşamasõ belki de bun- dan. Bu ülkenin huyundan ve suyundan... Ama ne yazõk ki, ülkenin büyük çoğunluğu bundan haber- dar değil; ama genler ba- zõ güzel şeyleri hiç unut- mazmõş, ben de en çok bu genlere güveniyorum. Not: “İlk Tokat” adlõ film projemiz için çok güzel hikâyeler yolladõnõz. Bunlarõn içinden birini seçip, sizin için de kõsa bir film yapacağõz. Bu hafta son.. gelecek pazar gü- nünden sonra gönderilen hikâyeler ne yazõk ki, dik- kate alõnmayacak. Son bir hafta, hadi biraz çalõşõn... SeninleOnurDuydumCumhuriyet! Baştarafı Arka Sayfada Antalya büyükşehir ilçe ve belde adaylarõnõn aralõk ayõnda belirlendiği ancak aday adaylarõndan haksõz yere para toplanmaya devam edildiği ileri sürüldü OZAN YAYMAN İZMİR - Dikili Belediyesi’nin işlettiği jeotermal enerji kaynağõndan altõn cev- heri akõyor. İzmir Yüksek Teknoloji Ens- titüsü Çevre Geliştirme Uygulama ve Araştõrma Merkezi tarafõndan yapõlan in- celemeye göre, Kaynarca bölgesindeki jeotermal su kuyularõnda bulunan suyun 1 litresinde 4.9 miligram altõn bulunuyor. Uluslararasõ bilim çevreleri jeotermal akõşkandan biyolojik yöntemlerle, siyanür kullanmadan altõn elde edilebildiğini orta- ya koyuyor. Kaynarca bölgesi Türkiye’nin en büyük jeotermal enerji sahalarõndan bi- risi olarak kabul ediliyor. Önceki dene- yimler ABD ve Japonya’da, Dikili’dekine benzer gelişmelerin yaşandõğõnõ gösteri- yor. ABD Nevada’da ve Japonya’da göl- lerden, denizden, jeotermal sahalardaki su kaynaklarõndan siyanür kullanmadan altõn elde edildiğine ilişkin örnekler bulunuyor. Belediye değerlendirecek Dikili Belediye Başkanõ Osman Özgü- ven gelişmeleri, “Demek ki, siyanür liçi yöntemi kullanmadan, çevreyi ve canlı sağlığını tehdit etmeden de altına ulaşı- labiliyormuş” sözleriyle değerlendirdi. Özgüven, Kaynarca bölgesinde yer alan jeotermal kuyulardan aldõklarõ su örnekle- rini analiz ettirdiklerini belirterek “Diki- li’deki jeotermal kuyulardan altın çıkı- yor. Şimdi biz Koza Altın AŞ’ye diyo- ruz ki, siyanür kullanmadan da altın el- de edilebiliyormuş. Hiç kimseyi zehirle- meden de altına ulaşılabiliyormuş. Bi- lim insanlarıyla görüşeceğiz ve Diki- li’de, cazibe kaynağıyla ulaşılan altını ekonomimize kazandırmanın yollarını arayacağız” dedi. Özgüven, jeotermal kaynaktan elde elde edilen altõnõn binlerce ton kayayõ parçalamadan, siyanür liçi kul- lanmadan, zehirli atõk havuzlarõ oluştur- madan, ağaçlarõ kesmeden doğada kendi- sini gösterdiğini vurgulayarak “Dikili’de- ki jeotermal kaynakta, bir litrede bulu- nan altın oranı adı geçen ülkelerdekin- den fazla. Amaç çevre ve insan sağlığı- na zarar vermeden, geriye zehirli atık depoları, siyanür barajları bırakmadan altın çıkarmak ve halkın zenginliği ola- rak kullanmak” diye konuştu. ‘KRİZ’ BAŞBAKANLIK’TA Emekli polisten silahlı eylem JEOTERMAL ENERJİ KUYULARI 1 litre suda 5 mg altın Gazeteler, ‘beyaz sayfa’ uygulamasõnõn tarihe geçtiğine dikkat çekti Çalõşana ‘törene katõl’ baskõsõ Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla Ankara Etimesgut’ta düzenlenen Anka- ra-İstanbul otoyolu ağaçlandırma töre- nine Çevre ve Orman Bakanlığı ile Or- man Genel Müdürlüğü çalışanlarının “zorla” getirildiği ileri sürüldü. Tarım Orkam-Sen’den yapılan açıklamada, iş- yerlerine “müsteşar” imzasıyla asılan duyurularda “tüm personel katılacak- tır” ibaresinin bulunduğu ifade edildi. Açıklamada ilgili yazının tüm çalışanla- ra imza karşılığı tebliğ edildiği ve birim amirlerince etkinliğe katılımın zorunlu- olduğunun bildirildiği kaydedildi. Sendi- ka açıklamasında ayrıca, kullanılmakta olan tüm servis araçlarının seferber edil- diğini ve çalışanların etkinlik alanına ta- şındığını belirtti. Açıklamada şöyle de- nildi: “Kamu çalışanlarının iradeleri dı- şında, ‘zorla’ böylesi bir etkinliğe sürük- lenmelerini idarenin keyfi tutumu ola- rak görüyoruz. Kamu çalışanlarının AKP bayrakları altında ‘kalabalık’ et- mek üzere kullanılmasını ilkel bir siyasi propaganda biçimi olarak değerlendiri- yor, şiddetle kınıyoruz.” (Fotoğraf: AA) Hollanda basõnõna göre uzmanlar, Amsterdam’da 9 kişinin öldüğü kazada, uçağõn iniş pistine kusursuz yaklaştõğõnõ açõkladõlar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle