Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
ABD, tezkerenin Meclis’ten geçeceğine duydu-
ğu sonsuz güvenle 2003 Şubat ortasından itiba-
ren İskenderun Limanı’na demir attı. Tüm askeri
malzemelerini yığdı. Bir kısmını yola bile çıkardı.
28 Şubat 2003’teki Milli Güvenlik Kurulu’ndan
(MGK) tezkerenin geçmesi konusunda “tavsiye ka-
rarı” beklendi. Çıkmadı. Top Meclis’teydi. 1 Mart
Cumartesi günü 533 milletvekilinden 264’ü kabul,
250’si ret, 19’u çekimser oy kullandı. Kabul oyla-
rının çokluğu “tezkere geçti” diye yorumlandı ama,
çekimserlerin hesaba katılmasıyla, salt çoğunlu-
ğun sağlanamadığı kısa sürede anlaşıldı. Muhale-
fet “hayır” derken AKP de tam 97 fire verdi.
Dönemin Başbakanı Abdullah Gül telaşla he-
men ikinci bir tezkerenin çıkması için çabaladı, ol-
madı. Aradan 6 yıl geçti, tartışması devam ediyor.
Şu sorunun yanıtı durumu netleştirebilir: Bugün
ABD’nin asker soktuğu ülkelerden hangisinde hu-
zur var?
Kaderin cilvesine bakın ki, 1 Mart’ın yıldönü-
münde ABD Irak’tan çekilme planını açıkladı. Baş-
kan Obama geçen hafta takvimi şöyle duyurdu:
- 31 Ağustos 2010’a kadar Irak’taki tüm muha-
rip güçler çekilecek.
- Geride 35-50 bin kadar güç kalacak.
- Bu güç Irak askerlerinin eğitimi ve imar proje-
lerinde görev alacak.
- 2011 sonuna kadar tüm askerler çekilmiş ola-
cak.
ABD’nin takvimi böyle, bilançosu şöyle:
- Yaklaşık 700 milyar dolar harcadı.
- 4 bin 253 askeri yaşamını yitirdi.
- 31 binden fazla asker yaralandı.
Bunun karşılığında elde ettikleri başka yazı ko-
nusu.
Irak’ta bugünkü durum ne?
Halkın büyük bölümü ABD işgalinin bitmesini is-
tiyor. Barzani-Talabani dışında ABD’nin kayıtsız
şartsız Irak’ta kalmaya devam etmesinden yana
olan kesim yok. Son yerel seçimlerden Irak’ın bü-
tünlüğünden yana olan partiler ve hareketler ka-
zançlı çıktı. Artık gündemde Irak’ın kaça bölüne-
ceği sorusundan çok şu var:
Bütün Irak nasıl biçimlenecek?
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ikinci dış
gezisine başladı. Güzergâhı şöyle:
Mısır, İsrail, Filistin, Belçika, İsviçre, Türkiye.
Clinton’ın bu hafta sonunda Türkiye’de olması
bekleniyor. Çantasındaki konular tanıdık:
Irak’tan asker çekme, Afganistan’a ek asker
gönderme, Kafkaslar’daki dengeyi ABD lehine çe-
virme, İran’a ilişkin seçenekli planları masaya ya-
tırma.
Son konu masaya yatırılır ama, masadan kaldı-
rılamaz. Kafkaslar’da Rusya ağırlığını daha da his-
settirmeye başladı. Afganistan işi kucağımıza ko-
nacak gibi görünüyor. Irak’tan çekilmenin de en
sağlıklı yolunun şu olduğu konuşuluyor:
Türkiye üzerinden!
İncirlik Hava Üssü kullanılırsa, konu havada ka-
lır ve fazla tartışılmaz. Ağır askeri malzemeler de
dikkate alınarak karayoluyla Türkiye’ye gelip İs-
kenderun’dan çıkış düşünülürse tezkere gündeme
gelebilir.
Masadaki konuların tümü Türkiye’nin yaşamsal
çıkarları açısından da önemli. Ancak Erdoğan,
gündemin ilk maddesini şimdiden saptamış görü-
nüyor:
Hillary, nasıl olur da benim medyaya baskı yap-
tığımı iddia eden bir rapor yayımlatır?
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
leşen eleştirilere eklenen örneğin ABD İnsan Hak-
ları Raporu’ndaki olumsuz saptamalara tepki gös-
termesi doğal.
Oysa daha önce Washington Institute’nin ya-
yımladığı rapor, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın raporu-
nun öncüsüydü.
Ankara’da büyükelçilik yapan, emekli olduktan
sonra başkenti sık sık ziyaret ederek sıkı dostluk-
lar kuran Mark Parris’in bu rapordaki yazısı RTE’nin
ya dikkatini çekmedi ya da yazarın resmi bir kimli-
ği olmadığı için önemsemeye değer bulmadı.
Mark Parris, zehir zemberek saptamalarında;
RTE’nin kimliğini sergiliyor.
Başbakan’ı “…bürokrasiyi kendi dünya görüşün-
deki insanlarla doldurmaya çalışan, basına parano-
ya duyan, bütün vizyonu bir sonraki seçimlerle sınırlı,
ABD ve AB ile ilişkilere sadece ‘Bana ne verebilir-
ler’ duygusuyla davranan bir kişi olarak” görüyor.
Washington yönetimi ise RTE’nin medya para-
noyasını daha nazik sözcüklerle ifade ediyor, ama
ediyor.
Ne ki, miting alanlarında medyaya ağır biçimde
yüklenen RTE, her iki raporda altı çizilen saptama-
ları yalanlayacak davranış ve söylemlerde buluna-
cağı yerde, medyaya daha ağır cezalandırma yön-
temleri uygulayacağını çağrıştıran konuşmalar ya-
pıyor.
TEPAV adındaki araştırma kurumunun yaptığı an-
kette hükümete güven yüzde 6.4’ten 6.2’ye gerile-
miş; ne umuruna.
Bir dünya lideri olduğuna kendini inandıran RTE,
canını dişine takmış, medyayla uğraşıyor.
Dış medyaya ne zaman sıra gelecek acaba?
Gece medya ile yatıyor, düşlerinde medya kâbusu,
sabah medya ile uyanıyor.
Medya, egemen olduğu bürokrasinin bir parçası
değil. Devlet olanaklarının yeşil sermayeye peşkeş
çekilmesine veya ulusal yararları zedeleyecek po-
litikalara karşı çıkan bir bürokrat gibi, örneğin Hür-
riyet’i alsın İstanbul’dan Hakkâri’ye sürgün etsin!..
Olasılığı bile yok!
RTE iktidarındaki A’dan Z’ye bütün yalanları,
yanlışları hemen her gün teşhir eden haber ve yo-
rumlarıyla Cumhuriyet’i kapatsın... Olanaksız!
Sinirden yerinde duramamasında, kızgın damdaki
kedi gibi her gittiği yerde medyaya yüklenmesindeki
tek neden; kimi saçma sapan ağır vergi cezaları gi-
bi yaptırım veya saldırılardan başka elinde medya-
yı kendine çevireceğine inandığı olanakların olma-
ması…
Eleştiriye, kendinden olmayan gazete veya ga-
zetecilerden o kadar, o denli kayıtsız ki; Çanka-
ya’dakine yakın olduğu, ya da devlet yönetiminde
Çankaya’dakini RTE’ye yeğlediğine inandığı Fehmi
Koru ile arası limoni…
Aylardır benden olanlar-olmayanlar gibi ilkel bir ku-
ralla kafası yoğrulan bir siyaset adamının sergiledi-
ği davranışlar izleniyor.
On parmağında on kara ve lâkin.. ana muhalefet
lideri Baykal’ın “RTE başbakan oldu ama adam ola-
madı” sözünden alınmış.
Medyaya yüklenirken kullandığı üslubu “magan-
da (sözlük anlamı: giyim kuşamı yerinde; ama ka-
ba, görgüsüz erkek) üslubu Başbakan’a yakışmıyor”
deyişine de çok kızmış.
Oysa ha maganda, ha Kasımpaşalı!
Aynı kapıya çıkan iki sözcük değil mi?
Sanki herkes RTE’ye adam olduğunu söylemek,
RTE’nin adam olduğunu kabul etmek zorundaymış
gibi…
Baykal’ı mahkemeye verecekmiş.
Kim, kimi mahkemeye veriyor? Halkım halkım der
durur ya, argo sözcük ve davranışla “ananı da al git”
diye masum çiftçiyi kovan, kovalayan, “şimdi bana
küfrettireceksiniz” diye ilgilileri azarlayan, saymak-
la bitmez benzeri hakaretler içeren örneklerle Cum-
huriyet tarihine geçen RTE!
[email protected]
SAYFA 3 MART 2009 SALICUMHURİYET
18 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 9
Edirne B 11
Kocaeli B 12
Çanakkale B 14
İzmir B 17
Manisa Y 13
Aydın Y 15
Denizli Y 12
Zonguldak B 8
Sinop B 7
Samsun B 8
Trabzon Y 8
Giresun Y 7
Ankara K 5
Eskişehir K 4
Konya K 5
Sıvas K 3
Antalya B 17
Adana B 18
Mersin B 18
Diyarbakır Y 9
Şanlıurfa Y 12
Mardin Y 8
Siirt Y 8
Hakkâri K - 1
Van K 2
Kars K - 4
Oslo K 0
Helsinki K - 2
Stockholm K 2
Londra PB 10
Amsterdam PB 6
Brüksel PB 10
Paris PB 8
Bonn Y 9
Münih Y 8
Berlin Y 13
Budapeşte PB 12
Madrid Y 16
Viyana Y 10
Belgrad Y 15
Sofya Y 10
Roma Y 14
Atina Y 17
Zürih Y 8
Moskova K 0
Aşkabat Y 8
Astana B -3
Taşkent Y 17
Bakû Y 10
Bişkek B 14
Tiflis PB 9
Kahire PB 18
Şam B 14
Ülke geneli çok bulutlu,
Marmara’nın güneydoğu-
su ve İç Ege, Akdeniz’in iç
kesimleri, İç Anadolu, Do-
ğu Karadeniz ile Adana
Hatay Tokat çevreleri ya-
ğışlı geçecek. Yağışlar
Güney Ege, Karadeniz kı-
yıları, Balıkesir, Bursa çev-
relerinde yağmur ve sa-
ğanak, diğer yerlerde kar-
la karışık yağmur ve kar
şeklinde olacak.
Cumhuriyet’in protestosuna medya desteği
İstanbul Haber Servisi - Ga-
zetemizin AKP iktidarõnõn basõ-
na yönelik “sansür uygulama-
larına” dikkat çekmek amacõy-
la önceki gün ön ve arka kapa-
ğõnõn boş çõkmasõ ses getirdi.
Cumhuriyet’in protesto yönte-
mi, gazetelerin dünkü sayõlarõn-
da yer aldõ ve sansür protestosu-
nun basõn tarihine geçtiğine dik-
kat çekildi.
Hürriyet gazetesi 4. sayfasõnõn
manşetini “Cumhuriyet dün 4
sayfa beyaz çıktı” diye attõ. Ha-
berde, Cumhuriyet gazetesinin
“yazıdan daha etkili bir yön-
tem” olduğu için bu yola baş-
vurduğuna dikkat çekilerek meş-
rutiyet ve Cumhuriyet dönemin-
de özellikle Demokrat Parti’nin
uyguladõğõ sansür ve baskõya
ilişkin örnekler verildi.
Cumhuriyet’in beyaz sayfala-
rõnõn AKP ve Recep Tayyip Er-
doğan döneminin bir özeti olarak
basõn tarihine geçtiği vurgulandõ.
Milliyet gazetesinin 11. sayfa-
sõnda “Cumhuriyet’ten boş say-
fa tepkisi” başlõğõ ile verilen
haberde Cumhuriyet’in basõna
uygulanan baskõyõ ilginç bir yön-
temle protesto ettiği belirtildi.
Haberde, birinci sayfada yer alan
Cumhuriyet imzalõ yazõdan alõn-
tõlar yapõldõ.
Vatan gazetesi ise, “Cumhu-
riyet: Biz susarsak kim konu-
şacak” başlõğõnõ kullandõ. Akşam
gazetesi de 12. sayfadan “Cum-
huriyet beyaz çıktı” başlõğõ ile
verdiği haberde Cumhuriyet’in
basõna sansüre dikkat çekmek
için okuyucularõn karşõsõna bem-
beyaz kapakla çõktõğõ ifade edil-
di. CHP Genel Başkanõ Deniz
Baykal’õn da gazetemiz imtiyaz
sahibi İlhan Selçuk’u arayarak
kutladõğõ kaydedildi.
Referans gazetesi de Cumhu-
riyet gazetesinin sansürü ve Baş-
bakan Erdoğan’õn medyayõ hedef
alan açõklamalarõnõ, birinci say-
fasõnõn görseli ile birlikte, “beyaz
eylem”le protesto ettiğini yazdõ.
Anadolu’da Vakit gazetesi
ise, “Yerli Pravda’dan son tez-
gâh” başlõğõyla verdiği haberde
“birilerine çağrı yapıldığı, tah-
rik edici bir taktik kullanıldığı”
öne sürüldü.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn “teğet” geçeceğini belirttiği
ekonomik kriz Başbakanlõk’õn kapõsõna dayandõ.
Borçlarõnõ ödeyemeyen ve maaşõyla geçinemedi-
ğini söyleyen Tuncer A. adlõ emekli polis memu-
ru, Başbakanlõk Merkez Bina önünde kafasõna ve
göğsüne silah dayayarak isyanõnõ dile getirdi. Ee-
lindeki dilekçeyi güvenlik güçlerine iletmesinin
ardõndan teslim olan emekli polis memuru ifade-
sinin alõnmasõnõn ardõndan serbest bõrakõldõ.
Bakanlar Kurulu toplantõsõ için Erdoğan’õn
Başbakanlõk Merkez Bina’ya gelişinin beklendiği
sõralarda, Tuncer A, bina önüne gelerek, yetkili-
lerle görüşmek istediğini söyledi. Ardahan do-
ğumlu 50 yaşõndaki emekli polis memuru, üzerin-
deki iki tabancadan birini kafasõna, diğerini de
göğsüne dayadõ. Kendisine yaklaşan Başbakanlõk
korumalarõna isteğini aktaran Tuncer A, eylemini
bir süre devam ettirdi. Korumalarla konuşan Tun-
cer A. elindeki dilekçeyi verdikten sonra silahla-
rõnõ indirerek eylemine son verdi. Emekli polis ile
korumalar birlikte Başbakanlõk’a girdi.
Borçlarını ödeyemedi
Başbakanlõk Güvenlik Amirliği’nde ifadesi alõ-
nan Tuncer A’nõn “emekli maaşıyla geçineme-
diğini, icra takibine düşen borçları bulundu-
ğunu, borçlarının ödenmesini istediğini söyle-
diği” öğrenildi. Ankara Emniyet Müdürlüğü’ne
gönderilen Tuncer A. serbest bõrakõldõ.
CHP’li Akif Ekici de, Erdoğan’õn yanõtlamasõ
istemiyle TBMM’ye sunduğu soru önergesinde,
“Türkiye’de son 5 yılda kapanan işyeri ve işini
kaybedenlerin sayısı kaçtır? Kaç kişi işsizlik
ödeneğinden yararlandı” diye sordu.
THY pilotları hata yapmadı
Dış Haberler Servisi - Hollanda basõnõn-
da çõkan haberlere göre, geçen hafta THY
yolcu uçağõnõn Amsterdam’da iniş sõrasõnda
yere çakõlmasõnda pilot hatasõ yok.
Hollanda basõnõna konuşan uzmanlar,
uçağõn, iniş pistine kusursuz biçimde yak-
laştõğõnõ söylediler. Haberlerde, 270 metre-
ye kadar uçağõn normal hõzda alçaldõğõ, an-
cak daha sonra hõzla irtifa kaybederek düş-
tüğü belirtildi.
Kazayla ilgili bir başka iddia araştõrõlõyor.
Bu iddiaya göre kazaya, aynõ piste iki daki-
ka önce inen başka bir uçağõn yarattõõğõ tür-
bülans neden oldu.THY yolcu uçağõnõn
Amsterdam’õn Schiphol Havaalanõ’na inişe
geçtiği sõrada tarlaya çakõlmasõ sonucu 5’i
Türk, 9 kişi hayatõnõ kaybetmiş, yaklaşõk
100 yolcu yaralanmõştõ.
Bu arada kazada ölen Amerikalõlarõn
cenazeleri ABD’ye gönderildi. Lahey’de-
ki ABD Büyükelçiliği sözcüsü tarafõndan
yapõlan açõklamada, ölen Amerikalõlar
hakkõnda özel nedenlerle daha fazla bilgi
verilemeyeceği duyuruldu.
‘AKP adaylarõ kandõrdõ’
ANTALYA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - MHP Antalya İl Başkanõ
Aydın Yeşilyurt, eğilim yokla-
masõnõ ocak ayõnda yapan
AKP’nin Antalya Büyükşehir,
ilçe ve belde adaylarõnõ aralõk
ayõnda belirlediğini iddia eden bir
belge dağõttõ. Yeşilyurt, “Bu bel-
ge doğruysa, aday adayları kan-
dırılmışlardır. AKP de aday
adaylarından haksız yere para
toplamıştır. Bu nitelikli dolan-
dırıcılıktır” dedi.
Basõn toplantõsõ düzenleyen
Yeşilyurt, AKP Kemer İlçe Baş-
kanõ Zafer Yaman’õn, partiden
ayrõlõp MHP’den meclis üyeliği
için başvuran Turhan Ana-
türk’ün adaylõğõna itiraz ettiğini
anlattõ. İtiraz nedeniyle AKP il ör-
gütü tarafõndan Kemer İlçe Seçim
Kurulu’na gönderilen yazõda AKP
Merkez Yürütme Kurulu kararõ-
nõn yer aldõğõna dikkat çeken
Yeşilyurt, “Genel Başkan Yar-
dımcısı Bülent Gedikli’nin im-
zasını taşıyan belgede, parti
merkez yürütme kurulunun 16
Aralık 2008 tarihli toplantısın-
da alınan karara yer veriliyor.
Kararın altında Antalya Bü-
yükşehir, 5’i merkez toplam
19 ilçe ile bu ilçelere bağlı bel-
de başkan adaylarının adları
yer alıyor” dedi.
AKP’nin Antalya’da 3 Ocak
günü belediye başkan adaylarõnõn
belirlenmesi için eğilim yoklamasõ
yaptõğõnõ belirten Yeşilyurt, “Eğer
itiraz dosyasına iliştirdikleri
bu belge doğruysa, adında
adalet olan bir parti, kendi
partililerini, AKP’ye gönül ver-
miş kişileri kandırmamış mıdır,
aldatmamış mıdır?” dedi.
Belgenin doğru olmasõ halinde,
16 Aralõk’tan sonra belediye baş-
kan adayõ olmak için partiye baş-
vuranlardan alõnan bağõşlar ne-
deniyle AKP’nin nitelikli dolan-
dõrõcõlõk suçu işlemiş olacağõnõ id-
dia eden Yeşilyurt, şöyle devam
etti: “Hadi belgenin sahte oldu-
ğunu kabul edelim, adaylar 16
Aralık’ta belirlenmemiş olsun;
işte o zaman da MHP’nin An-
talya adaylarına yönelik bu sal-
dırıda Yüksek Seçim Kurulu
sahte belgelerle yanıltılmak is-
tenmiştir.”
AKP Muratpaşa belediye baş-
kan aday adayõ iken istifa ederek
MHP’ye geçen Muratpaşa bele-
diye başkan adayõ İsmail Erten
hakkõnda da adaylõktan düşürül-
mesi için itirazda bulunulduğunu
anõmsatan Yeşilyurt, “Korkute-
li, Manavgat, Kemer ve Mu-
ratpaşa’da yapılan itirazlarda
aynı evrak kullanılmıştır. Zan-
nediyorum, AKP tüm Türki-
ye’de aynı belgeyle adaylara
itiraz etmektedir” dedi.
Her başvuruda 2.25 bin TL
AKP Antalya İl Örgütü, bü-
yükşehir hariç ilçe ve beldelerin
tamamõna yakõnõnda temayül yok-
lamasõnõ 3 Ocak’ta yaptõ. 18 ilçe
belediyesi için 57 belediye başkan
aday adayõ yoklamaya katõldõ.
Yoklamada 3 binin üzerinde par-
tinin çeşitli kademelerinde görev
alan üye ve yönetici oy kullandõ.
AKP, 11 Ocak’ta ilçe belediye
başkan adaylarõnõ açõkladõ.
AKP’de 74 belde belediyesinin
belediye başkan adaylarõ ise 29
Ocak’ta açõklandõ. AKP’nin mer-
kez ilçe belediye başkan aday-
lõklarõ için her başvurandan 2
bin 250 TL aldõğõ öğrenildi.
Nedense bugünlerde
ünlü İtalyan yönetmen
Luchino Visconti’nin
“Lanetliler” adlõ filmini
sõk sõk hatõrlõyorum. Yö-
netmen Visconti, İtal-
ya’nõn soylu bir ailesinden
gelir ve bir anarşisttir. Üç
saatlik “Lanetliler” filmi
Almanya’da geçer. Yö-
netmen bu filminde deği-
şik inançlara ve kişiliklere
sahip çok zengin sanayi-
ci bir ailenin Naziler ta-
rafõndan nasõl ele geçiril-
diğini anlatõr. Film gerçek
bir çürümüşlüğü, Hitler
ve Alman kapitalizminin
buluştuğu noktalarõ öyle-
sine çarpõcõ bir biçimde
anlatõr ki, filmden çõktõ-
ğõnõzda her şeyin, her tür-
lü kötülüğün olabileceği-
ne inanõrsõnõz.
Ve film çok şõk bir me-
kânda, rüşvet yoluyla ele
geçirilmiş, uyuşturucu
kullanan bir aile ferdinin
Nazi selamõ vermesiyle
biter.
Bilemiyorum neden bu-
günlerde sõk sõk bu filmi
anõmsõyorum...
Tabii insanoğlu sürekli
karamsar olmayõ sevmez,
ben de öyle. Şimdi canõm
gülmek ve bu güzel ülke-
de her dem var olmuş
hoşgörüyü yeniden anõm-
samak istediğimde iki gö-
rüntü gelip beni buluyor.
Birincisi Diyarbakõr’da
yapõlan bir mitingde taş at-
maya gelmiş çocuklarõn
yanõna birdenbire gelen
polisler. Ve bu polislerin
elinde silah yok, cop yok,
ellerinde futbol topu var ve
toplarõ çocuklara gönde-
riveriyorlar, hayda.. miting
filan unutuluyor, polisler-
le çocuklar çift kale maç
yapmaya başlõyorlar.
İkinci görüntü daha da
güzel.. üç polis, birinde gi-
tar, birinde saz, birinde de
darbuka var, gene Gü-
neydoğu’nun yoksul so-
kaklarõ ve yoksul çocuk-
larõ, onlara konser veren
polis ağabeylerini izli-
yorlar.. yeri gelince tür-
külere katõlõyorlar, polis
polisliğini unutmuş, ço-
cuklar çocukluklarõnõ ya-
şõyorlar; işte benim ül-
kem.. bütün yok edilme
çabalarõna karşõ yaşamayõ
başaran ülkem.
Düşünüyorum da, bu
topraklarda 42 uygarlõğõn
yaşamasõ belki de bun-
dan. Bu ülkenin huyundan
ve suyundan... Ama ne
yazõk ki, ülkenin büyük
çoğunluğu bundan haber-
dar değil; ama genler ba-
zõ güzel şeyleri hiç unut-
mazmõş, ben de en çok bu
genlere güveniyorum.
Not: “İlk Tokat” adlõ
film projemiz için çok
güzel hikâyeler yolladõnõz.
Bunlarõn içinden birini
seçip, sizin için de kõsa bir
film yapacağõz. Bu hafta
son.. gelecek pazar gü-
nünden sonra gönderilen
hikâyeler ne yazõk ki, dik-
kate alõnmayacak. Son bir
hafta, hadi biraz çalõşõn...
SeninleOnurDuydumCumhuriyet!
Baştarafı Arka Sayfada
Antalya büyükşehir ilçe ve belde adaylarõnõn aralõk ayõnda belirlendiği ancak
aday adaylarõndan haksõz yere para toplanmaya devam edildiği ileri sürüldü
OZAN YAYMAN
İZMİR - Dikili Belediyesi’nin işlettiği
jeotermal enerji kaynağõndan altõn cev-
heri akõyor. İzmir Yüksek Teknoloji Ens-
titüsü Çevre Geliştirme Uygulama ve
Araştõrma Merkezi tarafõndan yapõlan in-
celemeye göre, Kaynarca bölgesindeki
jeotermal su kuyularõnda bulunan suyun 1
litresinde 4.9 miligram altõn bulunuyor.
Uluslararasõ bilim çevreleri jeotermal
akõşkandan biyolojik yöntemlerle, siyanür
kullanmadan altõn elde edilebildiğini orta-
ya koyuyor. Kaynarca bölgesi Türkiye’nin
en büyük jeotermal enerji sahalarõndan bi-
risi olarak kabul ediliyor. Önceki dene-
yimler ABD ve Japonya’da, Dikili’dekine
benzer gelişmelerin yaşandõğõnõ gösteri-
yor. ABD Nevada’da ve Japonya’da göl-
lerden, denizden, jeotermal sahalardaki su
kaynaklarõndan siyanür kullanmadan altõn
elde edildiğine ilişkin örnekler bulunuyor.
Belediye değerlendirecek
Dikili Belediye Başkanõ Osman Özgü-
ven gelişmeleri, “Demek ki, siyanür liçi
yöntemi kullanmadan, çevreyi ve canlı
sağlığını tehdit etmeden de altına ulaşı-
labiliyormuş” sözleriyle değerlendirdi.
Özgüven, Kaynarca bölgesinde yer alan
jeotermal kuyulardan aldõklarõ su örnekle-
rini analiz ettirdiklerini belirterek “Diki-
li’deki jeotermal kuyulardan altın çıkı-
yor. Şimdi biz Koza Altın AŞ’ye diyo-
ruz ki, siyanür kullanmadan da altın el-
de edilebiliyormuş. Hiç kimseyi zehirle-
meden de altına ulaşılabiliyormuş. Bi-
lim insanlarıyla görüşeceğiz ve Diki-
li’de, cazibe kaynağıyla ulaşılan altını
ekonomimize kazandırmanın yollarını
arayacağız” dedi. Özgüven, jeotermal
kaynaktan elde elde edilen altõnõn binlerce
ton kayayõ parçalamadan, siyanür liçi kul-
lanmadan, zehirli atõk havuzlarõ oluştur-
madan, ağaçlarõ kesmeden doğada kendi-
sini gösterdiğini vurgulayarak “Dikili’de-
ki jeotermal kaynakta, bir litrede bulu-
nan altın oranı adı geçen ülkelerdekin-
den fazla. Amaç çevre ve insan sağlığı-
na zarar vermeden, geriye zehirli atık
depoları, siyanür barajları bırakmadan
altın çıkarmak ve halkın zenginliği ola-
rak kullanmak” diye konuştu.
‘KRİZ’ BAŞBAKANLIK’TA
Emekli polisten
silahlı eylem
JEOTERMAL ENERJİ KUYULARI
1 litre suda
5 mg altın
Gazeteler, ‘beyaz sayfa’ uygulamasõnõn tarihe geçtiğine dikkat çekti
Çalõşana ‘törene katõl’ baskõsõ
Başbakan Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla
Ankara Etimesgut’ta düzenlenen Anka-
ra-İstanbul otoyolu ağaçlandırma töre-
nine Çevre ve Orman Bakanlığı ile Or-
man Genel Müdürlüğü çalışanlarının
“zorla” getirildiği ileri sürüldü. Tarım
Orkam-Sen’den yapılan açıklamada, iş-
yerlerine “müsteşar” imzasıyla asılan
duyurularda “tüm personel katılacak-
tır” ibaresinin bulunduğu ifade edildi.
Açıklamada ilgili yazının tüm çalışanla-
ra imza karşılığı tebliğ edildiği ve birim
amirlerince etkinliğe katılımın zorunlu-
olduğunun bildirildiği kaydedildi. Sendi-
ka açıklamasında ayrıca, kullanılmakta
olan tüm servis araçlarının seferber edil-
diğini ve çalışanların etkinlik alanına ta-
şındığını belirtti. Açıklamada şöyle de-
nildi: “Kamu çalışanlarının iradeleri dı-
şında, ‘zorla’ böylesi bir etkinliğe sürük-
lenmelerini idarenin keyfi tutumu ola-
rak görüyoruz. Kamu çalışanlarının
AKP bayrakları altında ‘kalabalık’ et-
mek üzere kullanılmasını ilkel bir siyasi
propaganda biçimi olarak değerlendiri-
yor, şiddetle kınıyoruz.” (Fotoğraf: AA)
Hollanda basõnõna göre uzmanlar, Amsterdam’da 9 kişinin öldüğü
kazada, uçağõn iniş pistine kusursuz yaklaştõğõnõ açõkladõlar