Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
5 ARALIK 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çözüm Yolu...
Türkiye’de etnik ve dini bir ayrışma ivme
kazanıyor...
Ülkeyi yönetenler acaba ayrışmanın ayrımında
mı?
Kurban Bayramı’nda ünlü tarikat şeyhinin
“işadamı müritleri” Diyarbakır’dan Batman’a;
Van’dan Hakkâri’ye değin “Kurban Bayramı”
ziyareti yapıp, yoksul insanların kapılarını çalıp,
gıda ve para yardımında bulundular...
İşadamları Güneydoğu’da iki yıldır dini
bayramlarda kapı kapı dolaşırlarken, ulusal
bayramlarda ortalıkta gözükmüyorlar.
AKP’nin “Kürt açılımı” fos çıktı!
Peki, Güneydoğu ve Doğu’daki “ekonomik
açılım” ne oldu?
Hikâye!
Güneydoğu ve Doğu Anadolu’nun ivedi
kalkındırılmasına yönelik “yatırım teşvik
belgeleri”nin yüzde 12.6’sını oluşturan 334
milyon liralık dilimiyle ne yapıldı?
Hiçbir şey!
Güneydoğu ve Doğu yatırım teşviklerinde
dördüncü bölge...
Üçüncü bölge ise Kütahya, Manisa, Uşak gibi
kentleri kapsıyor.
Üçüncü bölge 2 milyar 672 milyon lira olan
yatırım tutarının yüzde 40.3’ünü aldı.
AKP iktidarı Türkiye’de “sadaka toplumu”
yarattı. Devlet son otuz yılda Güneydoğu ve Doğu
Anadolu’ya yatırım yapmayıp, iş alanları açmadı.
Yoksulluk arttı!
Ülke tedirgin ve endişeli bir dönemden
geçiyor...
Türkiye hiçbir dönem Türk-Kürt, Alevi-Sünni
tartışmasının odak noktası olmamıştı...
AKP’nin 2002 seçimlerinde iktidara
gelmesinden sonra etnik ve dinsel kimlik
üzerinden yapılan siyaset zirve yaptı, emek-
sermaye çelişkisi tarihin çöplüğüne atıldı.
Sadaka toplumu yaratıldı!
Ramazan ayında kurulan iftar çadırları, büyük
kentlerin varoşlarında, kırsal kesimde dağıtılan
gıda ve kömür torbaları işsiz ve yoksul insanları
mutlu etti...
Elbet siyasal iktidar bunları kendi cebinden
karşılamıyor, belediyeler ve fonlarla yardımları
yürütüyordu...
Yani benim, sizin, hepimizin ödediği vergilerle.
Din eksenli siyasetle, etnik kökene dayalı
siyaset Güneydoğu’da iki partinin güç gösterisine
dönüştü...
Bölgede AKP ve DTP vardı, öteki partilerin adı
sanı duyulmuyordu...
Türk ve Kürt sosyalistleri darmadağın oldukları
için, İslamcılığı ve etnik kimliği öne çıkaran
partiler, tarikatların, hatta köktendinci
örgütlerin de desteğiyle Güneydoğu’da taban
buldu.
Irak’ın kuzeyindeki bölgede MHP kökenli
müteahhit ve işadamları dolarları çuvallara
doldurup Habur’dan geçirince topluca AKP’yi
desteklemeye başladılar.
Bu bir ABD operasyonuydu ve başarıyla
tamamlanmıştı!
Türkiye’nin yaşadığımız karmaşadan kurtulması
“sosyalistlerin” yeni bir çatı altında toplanıp
dinsel ve etnik ayrımcılık yapmadan
örgütlenmesiyle gerçekleşir.
Kürt nüfusun yüzde 60’ı Ankara’nın batısında
yaşıyor...
Kürtlerin temsilcisi salt DTP değil.
Öyle olsa Kürt nüfusun çoğunluğunun yaşadığı
İstanbul, İzmir, Antalya, Adana gibi kentlerde hiç
olmazsa ikinci parti olurdu...
Sınıfsal temele dayalı bir “sosyalist parti”
Türkiye’yi karmaşadan kurtarabilir...
Türk’üyle Kürt’üyle, Alevisi ve Sünnisiyle
emekçiler, sosyalist aydınlar yeni bir siyasal
oluşumun öncüsü olabilir.
Varsılla yoksul arasında büyüyen uçurum
genişlerken, dinsel ve etnik temele dayalı
siyaset Türkiye’nin demokratikleşmesi önünde en
büyük engeldir.
AKP “Kürt açılımı” ve “Alevi açılımı” gibi
söylemlerle topluma masal anlatıyor...
Temel hak ve özgürlükler salt Kürtlerin değil,
yaşadığımız coğrafyada herkesin hakkıdır.
Türkiye için en büyük tehlike, toplumun “Türk-
Kürt” çatışmasına sürüklenmesi. Olası bir
çatışmaya karşı herkesin sağduyulu davranıp,
tuzağa düşmemesi gerekir.
Etnik ve dinsel ayrışmayı derinleştirerek
yaşamları boyunca iktidarda kalmak ya da
muhalefet partisi olarak Meclis’e girmek isteyen
liderler toplumu geriyor!
Daha doğrusu din eksenli ve kaba milliyetçi
siyaset insanımızı yoruyor... Çözüm toplumsal,
ekonomik ve sınıfsal koşulların kavranmasından
geçiyor...
Başarabiliriz!
[email protected]
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Yanıtlanamayan bir soru: Tavuk mu yumurtadan, yumurta mı tavuktan çıkar?
Selvi’den
tatbikat sorusu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Kocaeli Milletvekili
Cevdet Selvi, Başbakan
Recep Tayyip Erdoğan’õn
yanõtlamasõ istemiyle
TBMM Başkanlõğõ’na
sunduğu soru
önergesinde, TSK’nin
yõllõk planlõ
tatbikatlarõndan olan
Anadolu Kartalõ
Tatbikatõ’nõn, 10-23 Ekim
2009 tarihleri arasõnda,
uluslararasõ katõlõm
ertelenmiş olarak
Konya’da yapõlacağõnõn
Genelkurmay Başkanlõğõ
tarafõndan duyurulduğunu
anõmsatarak, tatbikatõn
uluslararasõ katõlõmsõz
gerçekleştirilip
gerçekleştirilmediğini
sordu.
Mülkiye
150 yaşında
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Mülkiye’nin kuruluşunun
150. yõldönümü
dolayõsõyla Ankara
Üniversitesi Siyasal
Bilgiler Fakültesi Dekanõ
Prof. Dr. Celal Göle,
Mülkiyeliler Birliği
Başkanõ Ali Solak ve
beraberindeki mülkiyeliler
Anõtkabir’i ziyaret etti.
Mülkiyeliler, Atatürk’ün
mozolesine çelenk
konulmasõnõn ardõndan
saygõ duruşunda bulundu.
Mülkiyeliler adõna Prof.
Dr. Göle, Anõtkabir Özel
Defteri’ne şunlarõ yazdõ:
“Aziz Atam, ulusumuza
emanet ettiğiniz
Cumhuriyetin temel
değerlerine daima bağlõ
kalarak, laik ve
demokratik
Cumhuriyetimizin
korunmasõnda ve
güçlendirilmesinde biz
mülkiyeliler hiçbir
engelden yõlmadõk,
bundan sonra da
yõlmayacağõz.”
Ahlat, Gül’ün
himayesinde
Yurt Haberler Servisi
- Tarihi eser zenginliğiyle
bilinen Bitlis’in Ahlat
ilçesinde, bu değerlerin
korunmasõ ve kazõlarla
gün yüzüne çõkarõlmasõ
çalõşmalarõ
Cumhurbaşkanlõğõ’nõn
himayesinde yürütülecek.
Ahlat Belediyesi’nden
konuya ilişkin yapõlan
açõklamada, Bitlis’in
düşman işgalinden
kurtuluşunun 93.
yõldönümü kutlamalarõna
katõlmak üzere 8 Ağustos
tarihinde Bitlis’e gelen
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün, Ahlat’a yaptõğõ
ziyaret sonrasõ, ilçeyi
himayesine alacağõna
ilişkin verdiği sözü yerine
getirdiği bildirildi.
Erçelebi’den
Danıştay uyarısı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Danõştay’õn YÖK’ün
üniversiteye girişte
katsayõ farkõnõ kaldõran
kararõnõn yürütmesini
durdurmasõna ilişkin
değerlendirmelerde
bulunan DSP Genel
Sekreteri Hasan Erçelebi,
“Laikliğe karşõ odak
görünümünde olan bir
partinin dikkatli
davranmasõ gerekir” dedi.
Danõştayõn yürütmeyi
durdurma kararõnõn,
“hükümet ve YÖK
cephesinde yeni arayõşlarõ
gündeme getirdiğini”
ifade eden Erçelebi,
“Yargõ ile çatõşmak,
hükümete de YÖK’e de
hayõr getirmez”
görüşünü bildirdi.
AKP hükümetinin antidemokratik uygulamalarõ ABD Temsilciler Meclisi kayõtlarõna girdi
‘Özgürlüğe saldõrõ var’Dış Haberler Servisi - AKP
hükümetinin basõn üzerindeki
baskõsõ ABD Temsilciler Mec-
lisi’nin resmi kayõtlarõna girdi.
ABD Temsilciler Meclisi De-
mokrat Parti Maryland Millet-
vekili ve Tom Lantos İnsan
Haklarõ Komisyonu üyesi Don-
na Edwards, “Türkiye’de ba-
sın ve ifade özgürlüğüne kar-
şı saldırılar olduğunu, hükü-
meti eleştiren gazete ve gaze-
tecilerin, olağanüstü ekono-
mik ve adli baskı altına alın-
dığını” söyledi.
Temsilciler Meclisi Tom
Lantos İnsan Haklarõ Komis-
yonu’nun düzenlediği otu-
rumda, Türkiye’deki insan
haklarõ, basõn özgürlüğü ve
demokrasinin durumu tartõşõl-
dõ. Kamuya açõk olarak dü-
zenlenen ve konuşmalarõn
Kongre’nin resmi kayõtlarõna
girdiği oturumu yöneten De-
mokrat Parti Maryland Mil-
letvekili ve komisyon üyesi
Donna Edwards, Türkiye’nin
“AB üyelerinin masasındaki
haklı yerini” almasõ gerekti-
ğine işaret etti. Edwards, Baş-
bakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn iktidara geldikten son-
ra, sivil-asker ilişkileri de da-
hil olmak üzere önemli re-
formlar başlattõğõnõ, ancak bu
sürecin zamanla yavaşladõğõnõ
ve çok sayõda gözlemcinin son
yõllarda Türkiye’nin insan hak-
larõ karnesinin kötüye gittiği-
ni söylediğini bildirdi.
‘Gazeteciler korktu’
Türkiye’de bugün özellikle
basõn ve ifade özgürlüğüne
karşõ “saldırılar” olduğunu
belirten Edwards, “hüküme-
ti eleştiren gazete ve gazete-
cilerin, olağanüstü ekono-
mik ve adli baskı altına alın-
dığını” ifade ederek Doğan
medya grubuna kesilen vergi
cezasõnõ anõmsattõ. Edwars,
grubun yayõnlarõnõ hükümetle
daha dostça ilişkileri olan şir-
ketlere satmaya zorlandõğõnõ
vurguladõ. Hükümet tarafõn-
dan son 3 yõlda gazeteciler,
önemli savcõ ve hâkimlerin de
içinde olduğu 113 bin civarõn-
da kişinin telefonlarõnõn din-
lendiğini belirten Edwards,
“Buraya davet edilen bazı ga-
zeteciler, hükümetin misille-
mesinden çekinerek gelmeyi
reddetti” dedi. Gazeteciler,
yayõmcõ ve muhaliflere yöne-
lik davalara da dikkat çeken
Edwards, Hrant Dink cina-
yetini araştõran gazeteci Nedim
Şener hakkõnda 32 yõl hapis
cezasõ istendiğini Ergenekon
davasõ ile laik ve dini kamplar
arasõndaki bölünmelerin du-
rumu daha da karmaşõk hale
getirdiğini anlattõ.
Oturumda konuşan eski
AHİM Yargõcõ Rıza Türmen
de, “Türkiye’de toplumun
İslamileştirilmesi yönünde
gidişat olduğunu, bu geliş-
melerin hükümetin politi-
kalarıyla bağlantısı bulun-
duğunu” söyledi. Ahlaki se-
çimlerin devletler tarafõndan
dayatõlmamasõ gerektiğini ifa-
de eden Türmen, Ergenekon
davasõnõn da amacõndan sap-
tõğõnõ ve muhalefeti susturma
amacõna dönüştüğünü anlattõ.
Gözaltõ sürelerinin çok uzun
olduğunu belirten Türmen,
telefon dinlemelerinin de ge-
rekçelerinin belirtilmediğini
kaydetti.
Avrupa Kadõn Lobisi Yöne-
tim Kurulu üyesi Selma Acu-
ner de Türkiye’de güçlü bir
kadõn hareketi olduğuna, ancak
parlamentoda kadõn milletve-
kili oranõnõn yüzde 9 civarõn-
da kaldõğõna dikkati çekerek,
bunun kadõna karar alma me-
kanizmalarõnda yer verilme-
diğini gösterdiğini söyledi.
Uluslararasõ Af Örgütü ve Sõ-
nõr Tanõmayan Gazeteciler Ör-
gütü’nden temscilciler de top-
lantõda Türkiye’deki basõn ve
ifade özgürlüğü ve insan hak-
larõ konularõndaki kaygõlarõnõ
dile getiren birer sunum yaptõ.
Zaman yazarından
hükümet savunması
Oturum konuşmacõlarõndan
Zaman gazetesi yazarõ İhsan
Dağı, Türkiye’de insan hakla-
rõnõn 5-10 yõl öncesiyle karşõ-
laştõrõldõğõnda ileriye gittiğini,
Hrant Dink davasõnõn hükü-
metle ilgisi bulunmadõğõnõ ve
yasal süreç olduğunu ifade
ederek bu davalarõn Ergenekon
sanõklarõna yönelik davalarla
bir şekilde bağlantõlõ olduğunu
öne sürdü. Hürriyet gazetesi
yazarõ Sedat Ergin de demo-
kratik açõlõmõn Türk tarihindeki
en cesur adõmlardan biri oldu-
ğunu, ancak bu açõlõmõn henüz
kapsamlõ ve spesifik adõmlara
dönüşmediğini söyledi.
ABD Temsilciler Meclisi Tom Lantos İnsan Haklarõ Komisyonu’nun düzenlediği
oturumda, Türkiye’deki insan haklarõ tartõşõldõ. Komisyon üyesi Edwards,
Türkiye’de özellikle basõn ve ifade özgürlüğüne karşõ “saldõrõlar” olduğunu
belirterek, “hükümeti eleştiren gazete ve gazetecilerin, olağanüstü ekonomik ve adli
baskõ altõna alõndõğõnõ” ifade etti. AKP tarafõndan son 3 yõlda gazeteciler, önemli
savcõ ve hâkimlerin de içinde olduğu 113 bin civarõnda kişinin dinlendiğini belirten
Edwards, “Davet edilen bazõ gazeteciler, çekinerek gelmeyi reddetti” dedi.
CHP LİDERİ BAYKAL
‘Açılım
ayrıştırma
doğurdu’
CHP Genel Başkanõ Baykal, ‘baştan
aşağõya fiyasko’ olarak nitelendirdiği Kürt
açõlõmõnõn sonucunda “terörün
toplumsallaşmakta” olduğunu vurguladõ.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Genel
Başkanõ Deniz Baykal,
Kürt açõlõmõnõn “baştan
aşağıya bir fiyasko” ol-
duğunu belirterek, “So-
nuç nedir? Terör top-
lumsallaşmaktadır. Açı-
lım Türkiye’yi ayrıştır-
ma sonucunu doğur-
muştur” dedi.
Mülkiye’nin 150. ku-
ruluş yõldönümü dolayõ-
sõyla Ankara Üniversitesi
Siyasal Bilgiler Fakülte-
si’nde düzenlenen tören
öncesi gazetecilerin so-
rularõnõ yanõtlayan Baykal,
bir soru üzerine kendisinin
siyasi mücadelenin bede-
lini ödemiş bir insan ol-
duğunu belirterek, siyasi
yasaklõ olduğunu, gözal-
tõnda kaldõğõnõ ve Zircir-
bozan’a sürgün edildiğini
anlattõ. “Bunları yaşar-
ken ne elimi teröre bu-
laştırdım ne de terör ya-
panlara sahip çıktım”
diyen Baykal, Diyarbakõr
Belediye Başkanõ Osman
Baydemir’in, “Başba-
kan, Bahçeli ve Baykal
11 yıl değil, 11 gün kal-
sın görelim” açõklamasõ-
na “Elinde 30 bin kişinin
kanı olan bir insanla
hiçbir hukuk dışı olaya
karışmamış insanların
mukayese edilmesi çok
derin bir kafa karışıklı-
ğına işaret eder” diyerek
tepki gösterdi.
Açılım bitti mi?
Baykal, bir gazetecinin
“DTP açılımın bittiğini
ifade ediyor. Sizce bitti
mi?” sorusuna da “Benim
için hiç şaşırtıcı bir tarafı
yok. Bu açılım, baştan
aşağıya bir fiyaskodur.
Temelinde de PKK’nin
ve PKK’nin liderinin
muhatap alınması yat-
maktadır. Bu, Kürt kö-
kenli insanların sorun-
larına sahip çıkma an-
layışında ortaya konan
bir açılım değildir. Bu,
terörü meşrulaştırmaya
yönelik, terörü olağan-
laştırmaya yönelik bir
yaklaşımdır. Terör top-
lumsallaşmaktadır” ya-
nõtõnõ verdi.
Öymen’e protesto
Bu arada Baykal ile
CHP Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Onur Öymen de
kutlamalar için Mülki-
ye’ye geldi. Öymen’in
salona girişinde bazõ öğ-
renciler, üzerinde Öy-
men’in fotoğrafõnõn bu-
lunduğu “Kan var bütün
kelimelerinin altında”
yazõlõ pankart açtõ, slogan
attõ. Başka bir grup da
Mülkiyeliler Marşõ’nõ
okumaya başladõ. Bu iki
grup arasõnda sözlü sa-
taşmalar yaşandõ.
‘Dostu, düşmanı biliriz’
CHP yöneticileri ile birlikte basõn toplantõsõ düzenleyen bazõ Alevi örgütü
temsilcileri, ‘Kimse bizim üstümüzden siyasi rant yaratmaya çalõşmasõn’ dedi
İstanbul Haber Servisi - Al-
evi Vakõflarõ Federasyonu (AVF)
Genel Sekreteri Muhittin Çala-
ğan, CHP ve Aleviler üzerinden
AKP’yi kurtarma projesinin uy-
gulandõğõnõ belirterek “Bir sü-
redir Alevi toplumu üzerin-
den CHP yıpratılıyor. Kimse
bizim üzerimizden siyasi rant
devşirmeye kalkışmasın” dedi.
CHP İstanbul İl Başkanõ Gür-
sel Tekin, CHP İstanbul Millet-
vekili Mehmet Sevigen, CHP
Merkez Yönetim Kurulu, parti
meclisi üyeleri, CHP’den seçil-
miş Alevi kökenli İstanbul Bü-
yükşehir Belediyesi ve ilçe mec-
lis üyeleri ile çok sayõda Alevi
dernekleri temsilcileri, CHP İs-
tanbul İl Binasõ’nda bir araya ge-
lerek basõn toplantõsõ düzenledi-
ler. AVF Genel Sekreteri Çala-
ğan, CHP’nin; Alevi kesiminin
oylarõnõ alan ancak Alevilerin
gerçek taleplerini politikalarõna
yansõtmayan bir parti olarak gös-
terilmek istendiğini vurgulayarak
“Toplumun ilerici ve demo-
kratik kesimleriyle CHP’nin
bağları koparılmaya çalışılıyor.
Bu yaklaşım AKP karşısında-
ki sol, demokrat, aydınlanma-
cı, ilerici cepheyi dağıtmaya
hizmet etmektedir” dedi.
CHP’nin tarihinin Alevilere yö-
nelik zalimliklerle mücadele ile
geçtiğini anõmsatan Çalağan,
“Ne acıdır ki son günlerde bu
zalimler Alevi dostu, CHP de
Alevi düşmanı gibi sunulmak-
tadır. Bu temel felsefemize ha-
karettir. Yıllardır CHP’de çe-
şitli kademelerde görev yapan
Alevi kökenliler olarak, dos-
tumuzu da düşmanımızı da
iyi biliyoruz” diye konuştu.
Toplantõnõn ardõndan sorularõ
yanõtlayan Gürsel Tekin, “Alevi
Bektaşi Federasyonu (ABF)
Başkanı Ali Balkõz’ın ‘Alevi-
lerin de içinde olacağõ yeni bir
parti’ hazırlıkları ve CHP’nin
artık bir sol parti olmadığını
vurgulamasını nasıl değerlen-
diriyorsunuz” sorusu üzerine,
“Hiçbirisi bizden daha fazla
solcu değildir” yanõtõnõ verdi.
Şahkulu Sultan Dergâhõ Vak-
fõ Başkanõ Mehmet Çamur
ise Balkõz’õn siyasi parti kur-
masõnõ eleştirerek “Balkız si-
yasi bir oluşumun içinde yer
alacaksa federasyondan isti-
fa etmelidir” dedi.
Yargıtay’dan
Alevi
örgütlenmesi
iddiasına
sert tepki
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõ-
tay Birinci Başkanlõğõ, son günlerde “yüksek
yargıda Alevi örgütlenmesi olduğunu” id-
dia eden dinci basõna sert tepki gösterdi. “Ya-
zılanların gerçekle uzaktan yakından ilgisi-
nin olmadığının” vurgulandõğõ açõklamada
şöyle denildi: “Kimse kimsenin ne etnik kö-
kenini ne de siyasi, ideolojik, dini inancını
sorgulama yetkisine sahiptir. Önemli olan,
görevin gereğinin tam bir tarafsızlık ve so-
rumluluk anlayışı içinde yerine getirilmesi-
dir... Atatürk ilkelerine, Cumhuriyetin te-
mel değerlerine, demokratik, laik, sosyal
hukuk devleti olmanın gereklerine gönül-
den bağlı Türk yargıçları olarak bu isnat-
lar bizi derinden incitmekle birlikte, tam
bir tarafsızlık içinde görevimizi yapmamı-
za engel oluşturmayacaktır. Bu ilkeleri ve
yargı bağımsızlığını özümseyemeyenlerin
yargıyı sindirme, yıldırma ve yıpratma
stratejisinin ürünü olan bu saldırılarının
ülkeyi bölmeye, halkı birbirine karşı düş-
manlığa, kin ve nefret beslemeye yönelik
tahrik niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Bu
tür yayınları yapanların kime, neye hizmet
ettiklerini çok iyi bilmeleri gerekir.”