Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
5 ARALIK 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 15
Küresel õsõnma ile artan çevre bi-
linci tüm dünyada yenilenebilir ener-
ji kaynaklarõna yönelişi de berabe-
rinde getirirken yeni meslekler de do-
ğuyor. Hatta bunlarõn bütününe “ye-
şil işler ya da yeşil meslekler” ta-
nõmõ getiriliyor.
Yenilenebilir enerji danış-
manı/uzmanı: Şirketler son za-
manlarda yenilenebilir enerji üreti-
mine büyük ilgi duymaya başladõlar.
Bu şirketler için hem PR ve pazar-
lama açõsõndan hem de
yeni enerji kaynaklarõnõ
kullanma açõsõndan önem-
li bir hamle olabilir.
Rüzgâr enerjisi uz-
manı: Birçok ülkede olduğu
gibi Türkiye’de de çok sayõda
şirket, rüzgâr türbini yapmaya
başladõ. Bu meslek alanõnda
da büyük açõk var. Gebze
Yüksek Teknoloji Enstitü-
sü Rüzgâr Enerjisi Araş-
tõrma Merkezi’nde halen rüzgâr
enerjisi, rüzgâr türbinleri ve tek-
nolojileri üzerine eğitimler veri-
liyor. Mezunlarõ iş bulma ko-
nusunda çok şanslõ görünüyor.
Yeşil Pazarlama (Green
Marketing) danışmanı: Şir-
ketlerin, çevre politikalarõ ve çevre
ile ilgili sosyal sorumluluk planlarõ-
nõ yürütmek, duyurmak, çevre du-
yarlõlõğõnõ arttõrmak ve bunu şirketin
pazarlama politikasõnõn merkezine
yerleştirmek. Ürü-
nün üretimin-
den tüketimi-
ne kadar
çevre ve do-
ğa dostu ol-
masõnõ ve
doğaya katkõ
yapmasõnõ sağ-
lamak gibi gö-
revleri yürütecek, pa-
zarlama, işletme, endüstri veya çev-
re mühendisliği vs. bölümlerden
mezun, kendini pazarlama odaklõ
yetiştirmiş kişiler “yeşil pazarlama
danışmanı ”olabilirler. Şirketler
çevre bilinci geliştikçe böyle danõş-
manlara çokça ihtiyaç duyacaklar.
(Yeşil İ.K.)Yeşil İnsan
Kaynakları Yönetmeni: Şir-
ketin personelinde çevre duyarlõlõğõ
yaratmak, onlarõn şirket kaynaklarõ-
nõ daha tasarruflu kullanmalarõnõ
sağlamak. Gereksiz kaynak tüketi-
mini engellemek, ortak araç uygu-
lamasõ, personelin çevre ile ilgili pro-
jelere katõlõmõ, ofis ve çevrenin do-
ğaya uygun ve doğaya
zarar vermeyecek şe-
kilde düzenlenmesi işlerini yapa-
cak, işletme, insan kaynaklarõ, çev-
re konusunda bilgili insan kaynaklarõ
yönetmenlerine/uzmanlarõna ilerle-
yen yõllarda daha çok ihtiyaç duyu-
lacak.
Çevre ve Enerji Hukuku
Uzmanı/Danışmanı: Şirketlerin
doğal kaynaklar ve enerji konularõ-
nõ, yasal mevzuata uygun şekilde ve
çevreyle uyumlu şekilde yönetecek
uzmanlara ihtiyaçlarõ var. Bu uz-
manlar, kamu ve özel sektör arasõn-
daki hukuksal konularõ çözecek,
ilerleyen yõllarda AB uyum kanun-
larõ çerçevesinde AB mevzuatõna
göre şirketlerin bu yasalara uygun ça-
lõşmasõnõ sağlayacaklar.
Organik Tarım
Mühendisi: Organik ürün yetişti-
riciliği giderek gelişiyor. Ziraat mü-
hendisleri kendilerini bu alanda uz-
manlaştõrõp geliştirirlerse önemli bir
iş imkânõna kavuşabilirler.
Doğal Yaşam Koçu: Doğal
yaşama, doğal ürünler ve doğal ha-
yata dönüş yaygõnlaşõyor. Bu noktada
devreye yön gösterecek “doğal ya-
şam koçları” girebilir. Kimler doğal
yaşam koçu olmalõ? Gõda mühen-
disliği, ziraat mühendisliği, çevre ve
ekoloji mühendisliği alanlarõndan
birinden mezun olup sosyoloji, ile-
tişim, psikoloji, sağlõk alanõnda da
kendini takviye eden meslek sahip-
leri doğal yaşam koçu olabilirler. Ki-
şinin yediği yemeklerden yaptõğõ
sporlara, tatil yapacağõ yere kadar her
şeyi planlayabilirler. İnsanlarõn da-
ha uzun ve kaliteli yaşamasõna kat-
kõda bulunabilirler.
Yeşil (Ekolojik) Tu-
rizm/Tatil Uzmanı: İnsanlar
tatillerinde sürekli denize gitmek
yerine, köylerde, tenha ve sessiz kõ-
yõlarda, yaylalarda, dağlarda, kaplõ-
ca ve şifalõ sularda tatillerini geçir-
meye ve doğa sporlarõyla ilgilenmeye
başladõlar. Var olan turizm olanak-
larõ bu alandaki açõğõ şu anda tam an-
lamõyla kapatamõyorlar. Önümüzdeki
yõllarda doğa ve ekolojik turizm ko-
nusunda uzmanlaşmõş, kendini ye-
tiştirmiş rehberlere/uzmanlara ve te-
sislere ihtiyaç olacak.
Ormancı: Yeni nesil orman-
cõlõk, uluslararasõ düzeydeki proje-
lerde hayat buluyor. Modern or-
mancõlar, ormanlardan geçimini sağ-
layan yerli halka ormanlarõ koruya-
rak kaynaklarõn daha verimli kulla-
nõlmasõnõ öğretiyor.
Enerji Verimliliği Müte-
ahhidi: Sadece ABD’de kamu bi-
nalarõ ve konutlardaki enerji verim-
liliği projeleri, yaklaşõk bir milyon is-
tihdam yaratacak.
Geri Dönüşümcü: Sadece
ABD’de 1 milyondan fazla geri dö-
nüşümcü olarak görev yapan insan
var. Özellikle ikincil çelik üreti-
minde dünya üzerinde 200 binden
fazla insan çalõşõyor.
Sürdürülebilir Sistem
Geliştiricisi: Yüksek teknolojik
özellikler gerektiren bir iş. Yeşil
ekonomi, özellikle enerji verimlili-
ği ve alternatif enerji için tasarlanmõş
bilgisayar bilgi sistemleri üreten,
tasarlayan, geliştiren beyinlere ihti-
yaç duyuyor.
Şehir Planlamacısı: Şehir
planlamacõlarõ, daha az karbon yoğun
hayat tarzlarõna dönüşümün gerçek-
leşmesi için büyük altyapõsal deği-
şiklikleri gerçekleştirecek.
Başbakan ve tüm bakanlar her fırsatta, bir
yandan küresel mali krizin ülkemiz ekonomisine
yansıyacak olumsuzluklarını en aza indirebilmek
amacıyla çaba gösterildiğini, önlem olarak da bir
dizi kararları yürürlüğe koyduklarını açıklarken
diğer yandan asıl sorunun moral olduğunu, bu
nedenle karamsarlığa, olumsuzluğa girmeye
gerek olmadığını sıkça dile getirirler...
Kesinlikle doğru. Bırakın ekonomiyi.. her işte,
yaşamın her alanında moral elbette çok önemli...
Moralin oluşmasında en önemli unsurlardan biri
de güven duygusu...
Bunu yaratacak olanlar başta ülkeyi
yönetenler olmalı.. Hukukun üstünlüğüne
inanarak yargıya güvenmek, demokrasinin tüm
kurul ve kurallarına işlerlik kazandırmak, ülkeyi
yönetenlere her açıdan (adalet duygusundan,
tarafsızlık, doğruluk ve yasalar ve uygulamalar
önünde eşitlik ilkelerinden sapmadan) inanarak
güvenmek, moral değerlerinin oluşmasında payı
olmazsa olmaz görülmeli ve kabul edilmeli..
Tüm bunlar güzel, ancak lafta kalmamalı...
Örneğin iş dünyası, son aylarda ilginç
uygulamalarla güven yitimi ve moral
değerlerinde düşüş içinde yaşıyor.
Bilindiği gibi iş dünyasında yer alan kurum,
kuruluş ve kişilerin tümü vergi mükellefidir.
Ülkenin kalkınmasında ve büyümesinde katkısı
asla yadsınamaz.
Bakın nasıl ve neler oluyor?..
Birileri ansızın karşınıza çıkar, “Seni
yakaladım.. ya paranı ya da canını” derse, bırakın
korkmayı, en azından irkilirsiniz, bir anda
kimyanız bozulur.. Mükellefin karşısına çıkan
Vergi İdaresi bir süredir ya canını ya paranı
dedirtecek biçimde davranıyor..
Haklı bir yasa, yeterince bilgilendirme
olmadığında veya zaman zaman kişilerin
iradesine bağlı uygulamalarla, bir anda en
sevimsiz hatta zorba denilecek türde olabiliyor..
Bu uygulamalar sonunda da deyim yerindeyse iş
dünyasında panik yaşanıyor.
Nasıl mı? Vergi İdaresi’nden mükellefe, “Sizi
vergi incelemesine alacağız.. Ayrıca sizi kod
listesine de dahil edeceğiz; sizden mal alanlar da
koda girecek ve onları da incelemeye
alabileceğiz. Bunlardan kurtulmak istiyorsanız,
aldığınız malın KDV’sini düzeltme beyannamesi
ile vergi dairesine bildirip faiziyle ödeyin,
istenilenleri yapmazsanız hapse de girebilirsiniz”
içerikli bir yazı gönderiliyor..
Sahte ya da kapsamı itibarıyla yanıltıcı belge
düzenleyen veya kullananların, hem para hem
de hapis cezası ile cezalandırılması elbette
doğru.. ancak, belgenin yanlış ya da yalan
olduğunu bilmeden kullanan ya da onlardan
mal alan mükellefleri mağdur etmemek
gerekiyor. Kurunun yanında ‘yaş’ın da yanması
gibi bir uygulamaya fırsat vermemek
gerekiyordu. Neyse ki İstanbul Vergi Dairesi
Başkanlığı, 16.11.2009 tarihindeki bir duyuru ile
sorunu bir ölçüde çözdü.. Duyuruda özetle,
“Haksız KDV iade ve indirim işlemlerinin
önlenmesi amacıyla bütün Türkiye’de olduğu
gibi Başkanlığımıza bağlı vergi dairelerince de
mükelleflerimizin KDV indirim ve iade işlemleri
yıllardır mutad olarak denetime tabi
tutulmaktadır. Öte yandan, 5811 sayılı Varlık
Barışı Kanunu ile mükelleflere, kanunda belirtilen
şartları yerine getirmeleri şartıyla Varlık
Barışı’ndan faydalanma hakkı getirilmiştir. Bu
itibarla, Varlık Barışı’ndan yararlanmak,
mükelleflere sağlanan bir hak olup,
mükelleflerimiz bu haktan yararlanıp
yararlanmamak konusunda serbesttir. Hiçbir
mükellefimizin bu haktan yararlanmaya
zorlanması mümkün değildir. Varlık Barışı’ndan
yararlanmaya zorlandıklarını düşünen
mükelleflerimizin Katma Değer Vergisi Grup
Müdürlüğü’ne posta, e-posta veya telefon ile
başvurmaları halinde, sorumlular hakkında
gerekli işlem yapılacaktır” ibareleriyle mükellefler
bir ölçüde rahatlatılmış oldu.. Kim akıl ettiyse
aklına sağlık.. Demek olabiliyormuş...
İstanbul’daki sorun şimdilik çözüldü, sıra
diğer illerimizde.. bunu da “Gelirler İdaresi
Başkanlığı” yapacak..
Suçlular elbette sorgulanmalı, hesap vermeli
ve de yaptıklarının bedelini ödemeliler.
Yaşananlara gelince.. beceriksizlik ve
basiretsizlikle yaratılan bu olumsuzluğu
sonlandırmak bu kadar basit ve kolayken neden
bunca zaman yitirtildi?..
Bunca geçen zamana, mükelleflere çektirilen
bu eziyete hatta işkenceye yazık değil mi?
Güvensizlik ve moral bozukluğunu yaratanlar
kimler?..
Vergisini veren iyi niyetli mükelleflere
dünyalarını zindan etmenin kime ne yararı
olmuş.. bilen varsa söylesin...
S A T I R A R A S I hilmideveli@hotmail.com
YAHYA ARIKAN malicozum@ismmmo.org.tr
YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM
5510sayılı Sosyal Sigortalar
Genel Sağlık Sigortalar
Kanunu’nun 18. maddesinde geçici iş
göremezlik ödeneğinin hangi
sigortalılara, hangi hallerde verileceği,
başlangıcı, ne süreyle verileceği ve
miktarı düzenleniyor.
Kısaca, geçici iş göremezlik; iş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve analık
hallerinde çalışma gücünün geçici olarak
kaybedilmesi anlamına gelir.
Geçici iş göremezlik ödeneği de geçici
iş göremezlik sürelerince verilen
ödenektir. Bu ödenek, hastalık
sigortasına tabi olanların hastalık
sebebiyle iş göremezliğe uğraması
halinde, iş göremezliğin başladığı
tarihten önceki bir yıl içinde en az
doksan gün kısa vadeli sigorta primi
bildirilmiş olması şartıyla geçici iş
göremezliğin üçüncü gününden
başlamak üzere her gün için
ödenecektir.
Bir sigortalıda iş kazası, meslek
hastalığı, hastalık ve analık hallerinden
birkaçı birleşirse, geçici iş göremezlik
ödeneklerinden en yükseği verilecektir.
İş Kanunu uyarınca, hastalık nedeni ile
çalışılmayan günlerde Sosyal Güvenlik
Kurumu tarafından ödenen geçici iş
göremezlik ödeneği aylık ücretli işçilerin
ücretlerinden mahsup edilebilir.
İşverenlerin işçilerin raporlu olduğu
sürelerde ne ilk iki gün için ne de tüm
istirahat süresince ücret ödeme ve
sigortalı bildirme zorunluluğu yoktur.
Ancak, işverenler isterse SGK’den alınan
istirahat parasını işçiden talep ederek
işçisinin ücretlerini çalışmamalarına
rağmen tam olarak ödeyebilirler.
SGK’den alınan istirahat parasının
işverene iade edilerek ücretin tam olarak
ödenmesi, geçici iş göremezlik ödeneği
alan sigortalılara istirahatlı bulundukları
devrede fark ücretlerin ödenmesi veya
bu devrede Sosyal Güvenlik Kurumu’nca
ödenen geçici iş göremezlik ödeneği
dikkate alınmadan ücretlerin tam olarak
ödenmesi durumunda mutlaka SGK
priminin de kesilmesi ve istirahatlı
sigortalının SGK’ye bildirimine devam
edilmesi gerekmektedir. Yani, raporlu
işçiye ücretinin ödenmesi durumunda
sigorta primi de yatırılır.
SGK tarafından yapılan yeni yasal
düzenlemeyle, geçici iş göremezlik
ödeneği bir iş sözleşmesiyle çalışan 4/a
sigortalılarıyla, bağımsız çalışan 4/b
sigortalılarına tanınan bir hak olmaktadır.
4/b sigortalılarından; muhtarlar, ticari
kazanç veya serbest meslek kazancı
nedeniyle gerçek veya basit usulde gelir
vergisi mükellefi olanlar, gelir
vergisinden muaf olup, esnaf ve
sanatkâr siciline kayıtlı olanlar ile
tarımsal faaliyette bulunanlar geçici iş
göremezlik ödeneğinden yararlanma
hakkını elde ederken, şirket ortaklarıyla
(anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi
olan ortakları, sermayesi paylara
bölünmüş komandit şirketlerin
komandite ortakları, diğer şirket ve
donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları)
yeni kanunla 4/c sigortalısı olarak
tanımlanan memur ve sözleşmeli
personel için geçici işgöremezlik
ödeneği gibi bir hakkı bulunmamaktadır.
5000 işgünü için ne kadar süre çalışmalıyım ya da isteğe bağlı bunu
kaç senede ödeyebilirim? Şu an 41 yaşındayım ve yaş haddinden
emekli oluyorum sanırım. Ama prim sayımı en kısa zamanda nasıl
tamamlayabilirim? Vaide Kayhan
1982 işe başlama tarihinizle, 20 yıl sigortalılık süresini, 40 yaşını ve 5.000
gün sayısını tamamlayarak emekli olabileceksiniz. Bu durumda sizin 5.000
gün sayısını tamamlayarak 4-1/a’lı (SSK’li) olarak emekli olmanız mümkün.
Eksik günlerinizi bir işyerinde SSK’li olarak çalışarak tamamlamanızı
öneririz. 5.000 gün, yaklaşık 14 yıla karşılık gelmektedir. Geçmiş yıllardaki gün
boşluklarının primlerinin ödenmesi suretiyle emekli olunması mümkün değil.
Yasada sadece doğum-askerlik-grev, lokavt- yurtdışı borçlanması gibi haklar
sayılıyor.
EKSİK GÜNLERİNİZİ BİR İŞYERİNDE
ÇALIŞARAK TAMAMLAYABİLİRSİNİZ
EVLİLİKTE ALDIĞINIZ DUL VE YETİM
AYLIĞI GERİ İSTENİR
Bir yakınım dul ve yetim maaşı alırken bir evlilik
yaptı. Ancak evlenmesine rağmen eski dul ve yetim
maaşını 3 yıl boyunca almaya devam etti. Birkaç
yıldır da alamıyor. SSK tarafından yapılacak işlem
ne olabilir? Yakınım şu an yine dul kaldı, bekâr. Bu
konuda bilgi alabilirsem memnun olacağım. Kazım
Şansal
Yetim aylığı ve dul aylığı evlilikle sona erer. Ayrıca,
evli olduğu dönemde aldığı dul-yetim aylıkları da
kendisinden geri istenir.
Şirket ortağõ kadõn,
analõk hakkõna bağlõ geçici
işgöremezlik ödeneği alamõyor
Sorularınız için
malicozum ism
mmo.org.tr ad-
resine mail ata-
bilirsiniz. Tüm
sorular e-posta
ile tek tek ce-
vaplanacaktır.
Doğa dostu üretim şart
‘Yeşil işler,
yeşil meslekler...’
Küresel õsõnma ile artan çevre bilinci tüm dünyada yenilenebilir enerji
kaynaklarõna yönelişi beraberinde getirirken yeni meslekler de doğuyor
HİLMİ DEVELİ
Basiretsizlik ve Beceriksizlik...
İlerleyen yõllarda yeşil işlere çokça yeni iş dalõ ve meslek
de katõlacak. Bir anlamda dünyanõn sürdürülebilir
geleceğinin masaya yatõrõlacağõ Kopenhag Zirvesi
öncesinde “yeşil işleri” ele aldõk.
T
ürkiye’de de birçok şirket
‘yeşil şirket’ olarak anõlmak
ve yaşadõklarõ dünyayõ ko-
rumak adõna çalõşmalarõnõ sürdürüyor.
Gelişmiş ülkelerde gerek duyarlõ-
lõğõn artmasõ gerekse tüketicilerin
şirketleri çevre dostu üretime zorla-
masõ dünya genelinde özel sektörün
iş stratejilerine yansõrken Türkiye’de
de çevreci projeler giderek sõklaşõyor.
Türkiye’de de özellikle son 10 yõldõr
şirketler önce sosyal sorumluluk, ar-
dõndan kurumsal itibar için çevreye
duyarlõ olmaya başladõlar. Türki-
ye’nin yerli ve çokuluslu pek çok şir-
keti “yeşil şirket” olarak anõlmak ve
yaşadõklarõ dünyayõ korumak adõna
çalõşmalarõnõ sürdürüyorlar.
Atõklarõ konusunda hassas davra-
nan, “doğa dostu” ürünler üretme-
ye özen gösteren şirketlerin bu uy-
gulamalarõ diğerlerine de örnek ol-
maya başladõ. Tetra Pak, Türkiye’de
geri dönüşümlü içecek ambalajõ üret-
meye başladõ. Şirket ayrõca enerji tü-
ketiminde yüzde 5, suda yüzde 15 ta-
sarruf sağladõ. Ülker Grubu şirketle-
rinden Polinas, Türkiye’de ilk defa
doğada yok olan biyobozunur plas-
tik ambalaj film üretimi gerçekleşti-
rerek çevre kirliliğini önleyecek
önemli bir adõm attõ. Ambalaj film-
leri toprakla temas ettiği anda kim-
yasal reaksiyona girerek 4 ay ile 2 yõl
arasõnda değişen süreler içinde par-
çalanõyor ve ekosisteme karõşõyor.
Banvit’in üretimden çõkan tüm or-
ganik atõklarõ yem olarak işleyen ve
biyolojik arõtma yapan atõk değer-
lendirme merkezinin maliyeti 11
milyon dolarõ buldu. Şirket günde 230
ton organik atõğõ üretime döndürüyor.
Garanti Bankasõ, WWF Türkiye’nin
(Doğal Hayatõ Koruma Vakfõ) ana
sponsoru ve Türkiye’nin doğasõnõn
korunmasõ ve sürdürülebilir kalkõn-
maya yönelik çalõşmalarõnõ destekli-
yor. Banka, kendi bünyesinde bu
amaç doğrultusunda ürünler de ge-
liştiriyor.
Garanti Bankasõ’nõn “Çevreye
duyarlı Bonus Card” projesi buna
örnek verilebilecek bir ürün. Bonus
Card, kart kullanõcõlarõnõn harcama tu-
tarõna ve kart çeşidine göre kazan-
dõklarõ bonusun yüzde 10’u ile 30’u
arasõnda WWF Türkiye’ye katkõda
bulunmalarõna imkân veriyor. Yeşim
Tekstil, üretim yaparken insan sağ-
lõğõna zarar vermeyen “Öko-Text”
belgeli ürünler kullanõyor. Ayrõca
atõklarõnõ kendi bünyesinde yaptõrdõğõ
arõtma tesisinde arõtarak belediyenin
kanalizasyonuna gönderiyor.
Şirket böylece atõk su dönüşü-
münden yõlda 1 milyon dolar tasar-
ruf ediyor. Yeşim Tekstil’in arõtma te-
sisi günlük 10 ton su arõtma kapasi-
tesine sahip ve sektördeki en büyük
arõtma tesislerinden biri...
Atıkları konusunda hassas davranan, doğa dostu üretim yapan
şirketlerin sayısı artmaya başladı.