17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 30 ARALIK 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kelepçeli Demokrasi... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Gidişin iyi olmadığı, toplumun ikiye ayrıldığı gün gibi ortada... Anayasal kurumların birbirlerine güvenmediği tarihi bir süreçten geçtiğimizi kaç kez yazdım, anımsamıyorum. İşsizliğin giderek arttığı, yoksulluğun bir yaşam biçimi olduğu, milyonlarca diplomalı-diplomasız gencin sokaklarda dolaştığı bir gerçek... Ağızlarda “demokrasi ve özgürlük” şarkıları var ama toplum giderek geriliyor, yaşananlar insanları yılgınlığa düşürüyor. Düşünceye, yazıya kelepçe vuruluyor... Artık yaşamımızda kelepçeli demokrasi var... Gazeteciler yazdıkları yazılardan, kitaplardan ötürü yargılanıyor... Tüm bunlar olurken kimi aklıevveller,Türkiye’nin demokratikleştiğini ve özgürleştiğini anlatıyorlar sabah akşam. Özellikle gençler karamsar... İşçiler, emekçiler çaresiz... 2010 yılı ABD’nin Irak’tan çekilme tarihi... ABD Irak’tan çekilince ne olacak? Irak’ın toprak tümlüğü korunacak mı? Güney Kafkasya’dan Basra’ya dek barış sağlanacak mı? ABD’nin İran’la ve Türkiye’yle ilişkileri olağan akışında kalacak mı? Türkiye’nin Irak’ta olup bitenlerden ders alması, bölge barışına katkıda bulunması zorunlu. Türkçülüğü ve Kürtçülüğü elimizin tersiyle itip birlikte yaşamı çoğaltmamız gerekiyor. Güneydoğu’da akan kan durmalı... Türk ve Kürt kardeşliği ivme kazanmalı... Diyarbakır’da BDP’li belediye başkanları, eski milletvekilleri ve parti yöneticilerinin sabaha karşı evlerinin kapıları kırılarak gözaltına alınmaları, elleri kelepçelenerek tek sıra halinde saatlerce ayakta bekletilmelerine ne demeli? Kelepçeli demokratik açılım! Birbirimize güvenmeliyiz, düşüncelerimiz ne olursa olsun, yaşadığımız bu ülkenin daha çağdaş ve demokratik olması için çaba göstermeliyiz. Çevremizde olup bitenleri iyi izlemeli ve değerlendirmeliyiz... Ortadoğu’ya barış gelir mi? İsrail-Filistin arasındaki ilişkilerin giderek gerildiğini ve çözümsüzlüğün egemen olduğunu görüyoruz. Bu çözümsüzlük kimin işine yarar? Radikal grupların! Türkiye’deki anayasal kurumların birbirlerine olan güvensizliği de radikal grupların, terör örgütlerinin ekmeğine yağ sürer. ABD dünyadaki etki gücünü arttırmak, enerji kaynaklarını ele geçirmek için “savaş tamtamları” çalarken, Rusya kendi sorunlarıyla uğraşıyor. Çözümsüzlük dünyanın her yerinde radikallerin işine yarar! Bugün Türkiye’nin içinde bulunduğu durum bu! Toz bulutu içinde terör örgütlerinin, dış kaynaklı istihbarat birimlerinin Türkiye’de bir kaos ortamı yaratmak için harekete geçmeleri. Ben bu yüzden kaygılı ve tedirginim! Ankara’daki istihbarat savaşları bitmeli, kurumlar arasında birliktelik sağlanmalı. Devletin derinlerinde örgütlü bir yapılanma varsa, kimileri umutlarını darbelere bağlamışsa bu çok yanlış bir yoldur. Yine birileri “darbe” ve “suikast” gibi senaryoları ortaya atıp, siyasal geleceklerini 2011 seçimlerinde görmek istiyorlarsa bu da tehlikeli bir süreçtir. Halkımızın büyük bir bölümü iş ve aş peşinde. Onların gündemi başka, biz gazetecilerin gündemi başka. Gece yarıları Mecidiyeköy’de, Beşiktaş’ta, Moda’da 10-12 yaşlarındaki kız ve erkek çocukları kâğıt mendil satıyor. Görüntüleri insanın içini acıtıyor... Siyasetçi siyasetini yapacak... Demokrasimizi ve özgürlükleri geliştirecek... Çağdaş, ayakları yere basan bir Türkiye yaratacak. Asker de askerliğini! Kışlaya, camiye ve okula siyaset girmemeli! Devletin anayasal kurumları çatışmamalı! Türk Silahlı Kuvvetleri’ni elbet eleştirebilirsiniz... Bugün yandaş, tarikatçı ve dinci medya TSK’yi eleştirmiyor... Ya ne yapıyor? Ona düşman gözüyle bakıyor! Yapılan yanlış bu! Ben, emperyalizmin sarmalında olan Türkiye’de oynanan oyunu dikkatle izlemenizi salık veririm... ‘Arınç’a suikast iddiası doğru mu?’ TBMM (AA) - Tunceli Bağõmsõz Milletvekili Kamer Genç, Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Bülent Arõnç’a “suikast yapõlacağõ” iddiasõnõn doğru olup olmadõğõnõ sordu. Genç, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle TBMM Başkanlõğõ’na sunduğu soru önergesinde, “Arõnç’õn evinin yakõnõnda bulunan subaylarõn, ikili davranan bir muhbir tarafõndan ihbar edildiğine” ilişkin, basõnda yer alan iddialara değindi. Bu iddialarõn doğru olup olmadõğõnõ öğrenmek isteyen Genç, “Doğru ise bu muhbir kimdir? Doğru değil ise olayõn esasõ nedir” diye sordu. Ufuk Uras: Demokrasi ayıbı ANKARA (ANKA) - BDP İstanbul Milletvekili Ufuk Uras, eski DTP’li milletvekillerini mahkemeye zorla götürme kararõna tepki göstererek “Neresinden bakõlõrsa bakõlsõn büyük bir demokrasi ve hukuk ayõbõdõr” dedi. Uras yaptõğõ yazõlõ açõklamada, TBMM’de bekleyen dokunulmazlõk dosyalarõna dikkat çekerek, birçok milletvekilinin sayõsõ 500’ü aşan adli suçlar kapsamõna giren dosyalarõ yõllardõr TBMM’de durduğu halde, siyasi konuşmalarõ nedeniyle, eski DTP’lilerin dokunulmazlõklarõ dikkate alõnmadan ifade vermeye zorlanmalarõnõ kabul edemediğini kaydetti. Türk’ün torununa hapis cezası DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Dicle Üniversitesi’ndeki izinsiz gösterilere katõldõğõ gerekçesiyle yargõlanan, kapatõlan DTP’nin Genel Başkanõ Ahmet Türk’ün torunu Ruken Türk, 9 yõl 7 ay hapis cezasõna çarptõrõldõ. Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya tutuksuz yargõlanan sanõk Ruken Türk katõlmazken, avukatõ Rehşan Bataray hazõr bulundu ve müvekkili hakkõnda beraat kararõ verilmesini istedi. Kõsa bir ara veren mahkeme, Mahsum Karaoğlan’õn ölümü nedeniyle Dicle Üniversitesi’nde düzenlenen izinsiz gösteriye katõldõğõ gerekçesiyle Türk’ün “Terör örgütü üyesi olmamakla birlikte örgüt adõna suç işlemek”, “Örgüt faaliyetleri kapsamõnda eğitim ve öğretimi engellemek” ve “Terör örgütünün propagandasõnõ yapmak” suçlarõndan toplam 9 yõl 7 ay hapis cezasõna çarptõrõlmasõna karar verdi. Gül’den emekli elçilere yemek ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, emekli büyükelçiler Sõtkõ Uğur Ziyal, Baki İlkin ve Osman Korutürk’e öğle yemeği verdi. Çankaya Köşkü’ndeki yemek basõna kapalõ gerçekleşti. Baykal, karargâhta yapõlan aramayla TSK’nin şüpheli konumuna düşürüldüğünü söyledi ‘Kurumlar arasõ çatõşma’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, Ankara Sefer- berlik Bölge Başkanlõğõ’ndaki aramayla ilgili gelişmeleri de- ğerlendirirken “TSK şüpheli konumuna düşürülmüştür. Sonuçta bir şey çıkmazsa çok vahim olur, bir şey çıkarsa da deprem olur” dedi. CHP Merkez Yönetim Ku- rulu’nun dünkü toplantõsõnda son gelişmeler değerlendirildi. Edinilen bilgiye göre CHP li- deri Baykal, “2009 kötü bir yıl oldu. Umutlarımızı koruya- lım. Gelecek yıl için iç ka- rartıcı karamsar bir tablo çizmeyelim. Bir yenilenmeye, tazelenmeye ihtiyaç var” de- di. Baykal, karargâhtaki ara- mayla ilgili olarak da şu gö- rüşleri dile getirdi: “İlk kez bir kurum şüphe- li konumuna düşürülmüştür. Suç işlediği düşünülen kişiler ve onların irtibatlı olduğu kişilerle ilgili inceleme, so- ruşturma yapılmıyor. Bir ku- rumla ilgili yapılıyor. TSK şüpheli konumuna düşü- rülmüştür. TSK’ye tam bir şüpheli muamelesi yapılıyor. Sadece suç işlediği düşünülen kişiler ve onların bağlantıda olduğu kişileri hedef alan bir soruşturma değil, bir kurumu hedef alan bir soruşturmay- la karşı karşıyayız. Ne çıka- cağını göreceğiz: Yargı orta- ya çıkaracaktır. Ama bir şey çıkmazsa bu kadar şüphe bu kadar kuşku ne oluyor? Araş- tırmalar sonuçlandığında bir şey çıkmazsa çok vahim olur. Bir şey çıkarsa da deprem olur. TSK’de birilerinin sui- kast, darbe arayışları içinde olduğuna ilişkin bilgi, belge ortaya çıkarsa deprem olur. Genelkurmay Başkanı çeşit- li vesilelerle bu tür kişileri iç- lerinde barındırmayacakla- rını ifade etmiştir. Bu gü- venceye rağmen oradan sui- kast, darbe planlarına dair bilgi, belge çıkarsa deprem olur.” Baykal, “Sükûnetle başla- mış olan sürecin sonuçlan- masını beklediklerini, kısa sürede gerçeklerin ortaya çıkması ve TSK’nin bu şüp- helerden, şaibelerden kurta- rılması gerektiğini” söyledi. Bu süreçte kurumlar arasõ ça- tõşmanõn çok açõk olarak orta- ya çõktõğõnõn altõnõ çizen Bay- kal, “Kurumlar arasında uyum olsaydı olaylar bu nok- taya gelmezdi. Darbe iddia- larıyla ilgili duyumlar, bel- geler varsa konuşulur ortaya çıkarılırdı. Yargı, medya, ha- rekete geçiriliyor. Kurumlar birbirine giriyor. Başbakan kurumlar arasında çatışma yok, diyor. Bu inandırıcı de- ğil. AKP hukuka saygılı ol- saydı bu karmaşayı yaşa- mazdık” görüşünü dile getirdi. Türk-İş’ten ziyaret Türk-İş Genel Başkanõ Mus- tafa Kumlu ve beraberindeki Başkanlar Kurulu üyeleri, 16 gündür Ankara’da eylem yapan TEKEL işçilerinin sorunlarõna dikkat çekmek amacõyla dün parlamentoda CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal’õ ziyaret et- ti. Baykal, “Çok uzun bir sü- reden beri sendikal yaşamda tahribat yaşandığını ve ikti- darın tutumunun kaygı veri- ci olduğunu” söyledi. Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn eylem yapan işçilere karşõ “saldırgan, suçlayıcı bir yaklaşım içinde oldu- ğunu” vurgulayan Baykal, “İşçiler yan gelip yatmayı talep ediyormuş gibi konu- şuyor. ‘Yetimin hakkõnõ ye- dirmem’ diyor. Sanki Tür- kiye’de yetimin hakkını ye- mesi söz konusu olan kesim TEKEL işçileri” dedi. Baykal, sözlerini şöyle sür- dürdü: “Bu insanlar, bahsettiği yetimlerin kendisi, mağdur olan, hakkı korunması gere- kenler onlar. Onlar, kimsenin hakkını yemeye çalışmıyor, bu insanlar, çalışmak, üretmek, emeğinin karşılığını almak istiyor. Yetimin hakkını önce sana karşı korumak lazım. Sen, devlet bankasından 750 milyon dolarlık krediyi, da- madının başında bulunduğu Deniz Baykal, Seferberlik Bölge Başkanlõğõ’ndaki arama ile ilgili olarak CHP MYK’de yaptõğõ değerlendirmede, “TSK’ye tam bir şüpheli muamelesi yapõlõyor. Sadece suç işlediği düşünülen kişiler ve onlarõn bağlantõda olduğu kişileri hedef alan bir soruşturma değil, bir kurumu hedef alan bir soruşturmayla karşõ karşõyayõz. Araştõrmalar sonuçlandõğõnda bir şey çõkmazsa çok vahim olur. Bir şey çõkarsa da deprem olur” diye konuştu. şirkete, yeterli teminatlar ol- madan intikal ettirirken, ye- timin hakkını yemiyor mu- sun? TEKEL’in içki bölü- münü 292 milyon dolara sat- tın, alanlar kısa bir süre son- ra 900 milyon dolara devret- ti. Nerede o yetimin hakkı, ye- diğin yetim hakkının hesabı- nı sen bir versene önce.” “Başbakan Türkiye’yi bir- birine kattı” diyen CHP lide- ri, şu değerlendirmeleri yaptõ: “Eczacılarla kavgası var. Türkiye’yi Kürt açılımı ya- pacağız diye allak bullak et- ti. İşadamlarına Kürt açılı- mına destek vermedikleri için sitem etmiş. Başbakan, bu işin kârı söz konusu ol- saydı, işadamlarına bunu söylemezdi. Şimdi zarar or- tada, zararı paylaşmaya, za- rara ortak etmeye çalışıyor. İşadamları akıllı, onlar za- rara ortak olurlar mı? İşin şaka tarafı bir yana, bu va- him bir konudur. AKP grup başkanvekili, Türklük sözü- nün anayasadan çıkarılma- sını teklif ediyor. Şantajların, tehditlerin, küfürlerin bini bir para. Bir ülkede huzur, is- tikrar sadece hükümetin ken- dine özgü tercihleriyle tesis edilemez. Hele hükümetin kafası karışıksa, o karışık kafa ülkeyi büyük sıkıntı- larla karşı karşıya bırakır” Türk-İş Genel Başkanõ Kum- lu da, parlamentoda grubu bu- lunan 3 siyasi partiden rande- vu istediklerini ancak AKP’den yanõt alamadõklarõnõ anlattõ. Kumlu, mücadelelerinin, ideo- lojik olarak değerlendirilmesi- nin kendilerini üzdüğünü, sağ- duyulu hareket etmeye çalõş- tõklarõnõ ancak, Başbakan Er- doğan’õn konuşmalarõnõn orta- mõ gerdiğini sözlerine ekledi. Deniz Baykal, dün CHP Genel Merkezi’nde bazı Alevi kuruluşlarının temsilcileri ile yurttaşlara aşure dağıttı. Baykal, “Aşure bir anlamda beraberliktir, dayanışmadır, berekettir, azdan çoğu üretmektir, yetersizi yeterli yapmaktır ve yaptığını da paylaşmaktır” dedi. (Fotoğraf: AA) Açılımda ‘yaklaşım’ değişti BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Kürt açõlõmõ çerçevesinde daha önce Kandil Dağõ’nda terör örgütü militan- larõnõn silah bõrakmasõ ve söz konusu militanlarõn TCY’nin etkin pişmanlõğõ da düzenleyen 221. maddesinden yararlanarak eve dönmesi için çaba gösteren hükümet, DTP’nin kapatõlma- sõnõn ardõndan bu yaklaşõmõnõ geri plana attõ. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn Washington’daki te- maslarõ sonrasõnda da bu ko- nuda farklõ bir yaklaşõm gün- deme geldi. Hükümetin Kürt açõlõmõnõn Irak ayağõna ilişkin yapõlan bu değişiklik, İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn Er- bil’de yaptõğõ üçlü mekanizma toplantõsõnda alõnan kararla net- leşti. Toplantõda, terör örgütü- nün hem fiziksel hem de fi- nansal kaynaklarõnõn kurutul- masõ, PKK’ye destek sağlayan unsurlarõn ortadan kaldõrõlma- sõ, terör örgütünü ayakta tutan yapõlarõn çökertilmesi için ye- niden “etkin ve operasyonel önlemler” alõnmasõ gündeme geldi. Bu bağlamda toplantõda özellikle, sõnõrõn korunmasõ üzerinde yeni formüller ele alõndõ. Bu çerçevede Türk yet- kililer, Irak’õn kuzeyinde terör örgütünün sõzmalarõnõ önleye- cek şekilde ve Kürt yönetimi- ne bağlõ peşmergelerin de dahil olacağõ kolluk kuvvetlerinin oluşturulmasõ önerisini günde- me getirdiler. Ancak, bölgesel Kürt yö- netimi yetkilileri bu öneriye yeterli sayõda peşmergelerinin olmadõğõ gerekçesiyle olum- lu yaklaşmadõ. Toplantõda, Mahmur Kampõ boşaltõlmadan terör örgütünün Kandil Dağõ’ndaki merkezine yönelik desteğin tam olarak ortadan kaldõrõlamayacağõ gö- rüşü gündeme geldi. Bu çerçevede, Mahmur Kampõ’ndaki 11 bin kişiden Türkiye’ye dönmesi öngörülen yaklaşõk 5 bin kişiye ilişkin işlemlerin tamamlanmasõnõn ardõndan kalan diğer mülteci- lerin, Kandil Dağõ için lojistik istasyon olma özelliği taşõma- yacak bir bölgeye yerleştiril- meleri gündeme geldi. MUHALEFETİN TAVRI ETKİLİ OLDU FIRAT KOZOK ANKARA - Açõlõm tartõşmalarõyla başlayan gerilimi hafifletmek için Çankaya Köşkü’nde liderler zirvesi toplamayõ planlayan Cumhurbaşka- nõ Abdullah Gül, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve muhalefetten gelen olumsuz tepkiler üzerine bu planõndan vazgeçti. Cumhurbaşkanõ bir süre ön- ce Arnavutluk’a hareketinde gazetecilerin “Cumhurbaş- kanı olarak siz parti lider- lerini yuvarlak masa etra- fında toplamayı düşünüyor musunuz” sorusu üzerine, “Ben bunu düşünüyorum. Yalnız bun- dan önce tabii ki bir ön çalışma ya- pacağım. Bunun olabilirliğini gör- mem lazım” demişti. Ancak Gül’ün bu açõklamalarõnõn hemen sonrasõn- da iktidardan ve muhalefetten olum- suz yanõtlar gelmişti. MHP Genel Başkanõ Devlet Bah- çeli Gül’den kendilerine bir davet gel- mediğini belirterek, “Olması ha- linde de ilk görüşmede verim alın- madığı için ikinci görüşmeye de ge- rek görmüyoruz” demişti. CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol ise partisinin liderler zirvesine sõcak bakmadõğõnõ ifade ederek, “Ne için toplayacakmış Abdullah Gül li- derleri? İktidar dışındaki liderler mi Habur’daki skandalı ya- rattı?” diye konuşmuştu. Tüm bu açõklamalar sonra- sõnda Cumhurbaşkanõ Ab- dullah Gül, liderleri Köşk’e davet etmekten vazgeçti. Gül’ün “Liderleri davet ede- ceğim” demediğini, “ön çalışma yaptıktan sonra buna karar vere- ceğini” söylediğine işaret eden Köşk kaynaklarõ, “Siyasilerden art arda gelen açıklamalar, zirvenin şu aşamada beklenileni veremeye- ceğini gösterdi. Dolayısıyla şu an için Cumhurbaşkanı’nın günde- minde böyle bir plan yok” görü- şünü dile getirdi. ANKARA’DAKİ GERİLİM PARTİYE YANSIDI ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP’de Kürt açõlõmõyla başlayan rahatsõzlõk, Özel Kuvvetler Komu- tanlõğõ’ndaki arama, Ergenekon da- vasõndaki gelişmeler nedeniyle daha da arttõ. Bir milletvekili, asker ve hü- kümet arasõnda ortaya çõkan çatõşma görüntüsünden rahatsõz olduğunu dile getirirken “Devletin bağırsak- ları çıkarılıyor” niteleme- sinde bulundu. Bir millet- vekili de, Ergenekon dava- sõnda sanõklarõn aylar- dõr tutuklu kalmasõnõ eleştirdi. AKP’de Kõzõlcahamam Kampõ’nda Kürt açõlõmõyla il- gili görüş ayrõlõklarõ su yüzüne çõ- karken; son dönemde Başbakan Yar- dõmcõsõ Bülent Arınç’a suikast id- diasõyla başlayan ve Özel Kuvvetler Komutanlõğõ’nda aramayla süren tartõşmalar da bazõ milletvekilleri arasõnda endişe yarattõ. Bir millet- vekili, yaşanan gelişmelerin hükümet ile asker arasõnda bir çatõşma gö- rüntüsü yarattõğõnõ belirterek, “Top- lumda büyük bir endişe var. Mil- let, kime inanacağına şaşırmış du- rumda” dedi. Aynõ milletvekili, kozmik bilgilerin yer aldõğõ bürola- rõn aranmasõyla ilgili olarak “Dev- letin bağırsakları yerinden çıka- rılıyor” nitelemesinde bulundu. Kürt açõlõmõyla ilgili olarak birçok mil- letvekilinin rahatsõz olduğu- nu belirten milletvekili, istifa eden Elazõğ Milletvekili Fey- zi İşbaşaran’õn ardõndan Zekai Özcan’õn açõlõmla ilgili eleştirilerini gündeme getirdiğine dikkat çekerek, “Bu açıklamaların gerisi gelebilir” dedi. Parti içinde bir başka milletveki- li ise Ergenekon davasõnda gelinen süreci eleştirdi. Milletvekili, sanõk- larõn aylardõr tutuklu olarak yargõ- landõklarõnõ belirterek, “Bu insan haklarına aykırı bir durum. Kaç- ma şüphesi olmayan kişiler, içer- de tutuluyor” diye konuştu. AKP’li vekillerde rahatsızlık artıyor Abdullah Gül zirveden vazgeçti Silah bõrakmada ve dağdan inmede beklentiler gerçekleşmeyince AKP hükümeti, yeniden terörle ‘etkin mücadele’yi gündeme aldõ Baykal aşure dağõttõ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle