17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 1 ARALIK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 CÜNEYT GÖKSU Nancy Morejón, Küba’nõn ulusal li- deri, edebiyatçõ, şair, Jose Marti’yi ye- tiştiren topraklarda, Küba’da, 1944 Ağustosu’nda dünyaya geldi. Küba’da devrimin olduğu yõl henüz 14 yaşõn- daydõ. Devrimden iki yõl sonra da ilk şi- ir antolojisi yayõmlandõ. Karayipler’in ilk siyahi kadõn edebiyatçõsõ olduğunu vurgulayan Morejón, bunun devrimle gelen önemli bir fõrsat olduğunun da al- tõnõ çiziyor. Şanslõyõz ki, Morejón’un bu özellikleri onu İstanbul’a TÜYAP Ki- tap Fuarõ’na kadar getirdi. Morejón, tütün işçisi bir babanõn ve terzi annenin tek çocuğu olarak Hava- na’da dünyaya geldi. Anne tarafõ kök- lerinin Çin ve Avrupa’ya kadar uzan- masõ, babasõnõn da Afrika kökenli ol- masõnõn getirdiği çokkültürlülük onun bütün edebi eserlerine, özellikle şiir- lerine yansõdõ. 14 yaşõnda tanõştõğõ devrim, ona daha önce hiç ulaşamadõ- ğõ ve onun gibilerin dõşlandõğõ, eğitim, kültür ve sanatsal faaliyetlerin kapõsõ- nõ araladõ. Havana Üniversitesi’nde Fransõz Dili ve Edebiyatõ eğitimi aldõ. Arthur Rimbaud, Paul Éluard, Re- né Depestre gibi birçok Fransõz ede- biyatçõnõn eserlerini Küba’ya kazan- dõrdõ. Küba Komünist Partisi’nin aktif bir üyesi olmamasõna rağmen, hem dev- rimin onun entelektüel hayatõna kat- tõklarõnõn hem de kendisinin ülkenin en- telektüel birikimine yapacağõ katkõla- rõn farkõndaydõ. Küba’yõ terk eden meslektaşlarõnõn aksine, o köklerine, özellikle de Afrikalõ geçmişine bağlõ kaldõ. Bugün gelinen noktadaki durumu “Yeni Dünya’da artık öz İspanyol ya da Afrikalı denilen bir şey yok; bi- yolojik ve kültürel olarak yaşanan birleşmenin sonucu her ikisinin de özelliklerini taşıyan yeni Afro-His- panik kültürden bahsedilebilir” di- yerek anlatan Morejón’a göre, ken- dinden önceki dönemde, Afro-Hispa- nik kadõnlar õrk, cinsiyet ve sosyal sõ- nõflarõ nedeniyle zaten yokmuşçasõna yaşõyorlardõ, edebiyat alanõnda olabil- meleri de söz konusu bile olamazdõ. Devrimin Karayipler’e yayõlmasõyla seslerini duyurmaya başlayan kadõnlar, Morejón’un öncülüğünde ilk edebi- yat ürünlerini de vermeye başladõlar. İlk kitabõ 1962’de yayõmlandõ. Bunu 12 ko- leksiyondan oluşan bir şiir serisi, 3 mo- nografi, 1 oyun ve 4 ciltlik Küba ve Ka- rayipler tarih ve şiir antolojisi izledi. Yazdõğõ birçok şiir antolojilerde, ede- bi dergilerde ve medyada yer aldõ. Eserleri 10 dile çevrildi. Morejón 7 yõl boyunca Latin Ame- rika Edebiyat Birliği - Karayipler Bö- lümü’nün yöneticiliğini yaptõ. Küba ve ABD arasõndaki seyahat olanaklarõnõ neredeyse imkânsõzlaştõran Bush yö- netimine kadar da ABD’ye sõk sõk gi- derek üniversite ve enstitülerde ders ve seminerler verdi. Çalõşmalarõnõn büyük bölümü 2003 yõlõnda, ABD’de “Way- ne State Üniversite Yayınları” adlõ ya- yõnevince basõldõ. Nâzım kültür bağı Halen “Küba Yazarlar Birliği Baş- kanı” olan Morejón ile Jose Marti Kü- ba Dostluk Derneği’nde buluşup ko- nuştuk. İstanbul’a yaptõğõ bu ziyaretin ona Nâzım Hikmet’i hatõrlattõğõnõ söy- leyen Morejón’a göre, Küba ve Türki- ye arasõndaki ilk kültür bağõ Nâzõm. Nâ- zõm’la hem Küba’da, hem de Arjan- tin’de karşõlaşma fõrsatõ bulmuş. Mo- rejón’un Türkiye ile ilgili ilk düşün- celeri de bu dönemde ortaya çõkmõş. Türkçede ilk duyduğu kelime “Memet” olmuş, Nâzõm’õn oğlunun ismi! Devrimle gelen fõrsatõ değerlendirdi Karayipler’in ilk siyahi kadõn edebiyatçõsõ Küba Yazarlar Birliği Başkanõ Nancy Morejón ile Küba edebiyatõ üzerine bir söyleşi... ‘Şiir bir ateştir’ -Şiir sizin için nedir? Bir ateştir. İlhama çok inanõyorum ama sezgilerime de güveniyorum. Şiir sözcüklerle yazõlõr. Öte yandan şiir yazmak için felsefeden, günlük olaylara kadar çok şeyin okunmasõ gerekir. Tam o yaratõm anõnda, sadece beyaz bir sayfa vardõr ve o beyaz sayfa korkusunu yenmek gerekir. Birkaç satõr yazdõktan sonra şiiri biraz bekletmek ve geri döndüğünüzde kelimelerle dolu olan sayfada tekniğinizi konuşturmak gerekir. Hiçbir zaman programlõ olarak şiir yazõlabileceğine inanmõyorum. O yüzden sone yazmak için belli bir maaşõn verildiğini tahmin etmiyorum. Her gün şiir yazamazsõnõz. Şiir ya oluşur ya da oluşmaz, bunun bir zamanõ olamaz. Yazarken kendinizi küçük bir tanrõ gibi görmeniz de yersizdir; şiiri her yerde yazabilirsiniz. Gördüğünüz her şeyden bir şiir çõkartabilirsiniz. Duygusallõğõn ve düşüncenin şiirin oluşmasõnda ayrõlmaz iki bileşen olduğunu düşünüyorum. ‘Obama, Bush’tan farklı olduğunu göstermeli’ - Babanız gemici olduğundan ABD’ye gidip gelirmiş ve caz mü- ziği çok severmiş. Cazın yaptığı- nız edebiyata etkisi oldu mu? (Gülüşmeler) Hayõr hayõr olma- dõ… Babam bir zamanlar Luis Armstrong’la çaldõğõnõ da söyler- di. Nat King Cole da dinlerdi ama cazõn edebiyatõma etkisi olduğunu söyleyemem. Küba kültürünün özü- nü Küba müziği belirler. Küba mü- ziği, cazõ etkilemiş olabilir. Örneğin; ABD’de kullanõlan konga vurmalõ çalgõsõnõn da, Küba tamburundan geldiği söylenebilir. O enstrüman da Afrikalõ kölelerle Küba’ya ulaş- mõştõ. Gianni’nin şiirlerinde sokak çalgõlarõnõn motiflerini görüyoruz. Aslõnda “Kübanidad” denilen bir bileşimden söz edilebilir, tambur Af- rika’dan, gitar İspanyollardan, ut Araplardan… Bunlarõn tamamõnõn çalõndõğõ bir ülke düşünün. - Jose Marti ve Maceo’nun 19. yy edebiyatına etkisini görüyoruz. Peki Che, Fidel gibi çağdaş lider- lerin edebiyata etkileri nedir? Küba edebiyatõnõn da bugünkü çağdaş yaşamõ yansõtan bir edebiyat olduğunu düşünüyorum. Hikâyeci- lerimizin Hemingway’den ve Mar- quez’den etkilendiğini söylemek mümkün. Casa De La America’nõn (Amerikan Evi) bu konuda oldukça fazla çalõşmasõ var. Buradaki bel- gelerde ve kolajlarda Küba edebi- yatõnõn etkilendiği olgularõ görmek mümkün. Che ve Fidel sadece ede- biyatõmõzõ değil bütün hayatlarõmõ- zõ etkilemiştir. Che bir efsanedir ve bugün bile dünya için yaşamasõna ih- tiyaç vardõr. Edebiyat ve resim sa- natõnda 1960’lardan beri, Che ve Ca- millio konulu çok fazla eser verildi, veriliyor. Onlar birçok sanatçõya esin kaynağõ oldular, olmayõ da sürdürüyorlar. Örneğin, ben Ca- millio’nun bağõmsõzlõk savaşõnda Pinar Del Rio’da bulunmasõndan ol- dukça etkilenmiştim. Bu nedenle, anma etkinliklerinde onun şiirlerini okumayõ hâlâ sürdürüyorum. Barış ödülü aldı ama... -Bush yönetimine kadar ABD’ye kültürel etkinlikler için gidip geliyordunuz. Fakat Bush’un seyahat yasaklarından sonra bu yolculuklara önemli sı- nırlamalar getirildi. Yeni Başkan Obama’nın Afro-Amerikan kö- kenli olmasının Kübalı edebiyat- çıların ABD’ye yapacakları yol- culuklara bir kolaylık getireceği- ni düşünüyor musunuz? Irak savaşõ süreci neo-faşist bir sü- reçti. Bush diyolog için bütün ola- naklarõ yõktõ. Irak savaşõnda zaferi- ni ilan ettiği tarihte Teksas’taydõm. Savaş ilan edildiğinde ve Bağdat’a bombalar yağmaya başladõğõnda, Miami’de sokaklarda “Bağdat - Havana - Bağdat - Havana...” sloganlarõ atõldõ. Bu sloganlarõ atan- lar, Bağdat’a atõlan bombalardan Ha- vana’ya da atõlmasõnõ istiyordu. 2003’te yaşanan bu olay, Bush’un neleri yõktõğõnõ gösteren güzel bir ör- nektir. Barõş ödülü alan Obama’nõn Bush’dan bir farkõ olmasõ için, fark- lõ bir şey yapmasõ gerekir, ablukanõn hafifletilmesi, Guantanamo hak- kõndaki düzenlemeler gibi… Ama henüz böyle bir şey yok! Ne olaca- ğõnõ da sadece Tanrõ bilir. Kolomb, aslõnda bir turist- Küba kültürü nedir, nasıl tarif- lersiniz? Nasıl ortaya çıkmıştır, ta- rihçesi nedir? Bu kültürün oluşumu ve gelişiminin sizin üzerinizdeki et- kileri neler? Küba kültürü, çokkültürlü olarak ta- nõmlanabilecek Karayipler kültürünün bir parçasõ. Nikolas Gianni’de bu kök- lü kültürün en güzel temsilcilerinden bi- ri. Çokkültürlü olunmasõnõn bir temel ne- deni bu bölgenin yüzyõllar boyunca, İs- panyollar ve Batõlõlar tarafõndan sömür- ge olarak kullanõlmõş olmasõ. Sadece İs- panyol kâşif Kristof Kolomb’un değil, Fernando Ortiz ve Alman Alexsandar Rumbo’nun da bu çokkültürlülüğe kat- kõlarõ büyük. Kolomb’un bu bölgeyi, Küba topraklarõnõ, keşfedip keşfetmedi- ğine dair Küba’da, 1992’de büyük bir tar- tõşma oldu, öyle ki sonuçta, Kolomb’un aslõnda adayõ ziyaret eden bir turist ol- duğuna karar verdik. Şimdi İstanbul’da bulunduğum için kendimi kentinizi keş- fetmiş biri sayabilir miyim? Ya da İs- tanbul’un hepsi benim dersem mantõklõ olur mu? Bir yeri keşfetmekle, işgal et- mek arasõnda önemli bir fark var. Kolomb yalnõzca bir kâşifti ve işgalcilerden biri de- ğildi. Zaten öldüğünde de çok fakirdi. Ko- lomb’dan sonra adaya vali olarak gön- derilen Velasquez gerçek bir işgalciydi. Küba kültürü, İspanya ve Afrika kül- türlerinin bir arada olduğu çok güçlü bir birleşimdir ve melezdir. İşin özü ise, Kü- ba’da doğan herkes Kübalõdõr; ikinci, üçüncü nesil gibi ayrõmlar yoktur. Bu yüz- den Latin Amerika edebiyatõyla doğrudan ilgimiz var çünkü aynõ dili konuşuyoruz. Jose Marti’nin sözü Küba kültürü tarihine yakõndan baktõ- ğõmõzda, 19. yüzyõlõn kölelikten kurtuluş ve ulusal mücadele için harcandõğõnõ gö- rürüz. Babasõ Kanarya Adalarõ’ndan ge- len bir polis olan Jose Marti adaya gel- diğinde henüz 8 yaşõnda bir çocuktu. İlk gördüğü şey kamçõlanan siyahlar oldu ve bu gördüklerini hiç unutmadõ. Zaten ilk kitabõ da bununla ilgili. 1800’lerin so- nundaki savaş dönemi Küba ulusunun te- mellerinin atõldõğõ dönem olarak adlan- dõrõlõr. Jose Marti ve Antonio Maceo bu dönemi niteleyen iki önemli figürdür. O dönemde görülen birçok karşõ hareket kö- lelik düzenine değil, aslõnda kölelerin ge- tirilişine karşõ çõkmak üzere yapõlõyordu. Asõl devrimci hareket köleliğe topyekûn çõkanlar tarafõndan başlatõldõ. Jose Mar- ti’nin bir sözü bu hareketin tam anlamõ- nõ ortaya koyar: “Bir Kübalı, bir be- yazdan, siyahtan ve melezden daha üs- tündür.” İşte tüm bunlar Küba ulusu ve kültürünün de oluşum temelleridir. Geçen yõl Küba edebiyatõnõn 400. yõlõ kutlandõ. Bu süreçte Jose Marti’nin, Ni- kolas Gianni’nin, komünist birçok şairin bugünkü beni oluşturduğunu söylemek mümkün. Şiir bizim için bir bayrak gi- bidir. Örneğin Marti’nin şiirleri Monca- da Kõşla Baskõnõ’nõn tetikçisidir. ‘PROGRAMLI YAZILMAZ’ ABLUKA VE GUANTANAMO KONULARI Morejón, Fidel ve Che’nin Küba’ya büyük katkısı olduğunu söyledi. BEYOĞLU 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKULUN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2009/977 Tal. SATILMASINA KARAR VERİLEN GAYRİMENKULUN CİNSİ, KIYMETİ, ADEDİ, EVSAFI; Bir borçtan dolayõ satõlmasõna karar verilen ipotekli taşõnmazõn işbu satõş ilanõnõn tapuda adresi bulunmayan ilgililere ve tebligat yapõlamayan ilgililere İİK’nõn 127. maddesi uyarõnca tebligat yerine kain olacağõ ilan olunur. TAPU KAYDI: İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, Gümüşsuyu Mahallesi,79 Pafta, 750 Ada, 7 parsel numarada kayõtlõ beş katlõ dört daireli dükkanõ olan kargir apartman vasõflõ taşõnmazda, 50/450 arsa paylõ, zemin kat, l bağõmsõz bölüm numaralõ taşõnmazõn tamamõ borçlu adõna kayõtlõdõr. İMAR DURUMU: İstanbul İli, Beyoğlu İlçesi, Gümüşsuyu Mahallesi, 79 Pafta,750 Ada, 7 Parsel sayõlõ, 168.50 m2 yüz ölçümlü ana taşõnmazõ olan kargir apartman niteliğindeki taşõnmaz 07.07.1993 tarih, 4720 sayõlõ kurul karan “Kentsel Sit Alanõ“ ilan edilen bölgede kalmakta olup, parseldeki mevcut yapõ 11.02.2009/2386 sayõlõ Anõtlar Kurulu kararõ ile tescilli II. GRUP eski eserdir. GAYRİMENKULUN HALİHAZIR DURUMU: Satõşa konu taşõnmaz Gümüşsüyü Mahallesi İnönü Caddesi, Gümüş Apt. N:49-A Beyoğlu/İstanbul adresinde bulunmaktadõr. Bulunduğu cadde oldukça geniş ve nezih bir yer- dedir. Bina zemin+4 normal kat olarak yapõlmõştõr. Kargir apartman vasõflõ olan bina bitişik nizam bir yapõdõr. Eski olmasõna rağmen oldukça sağlamdõr ve üst katlar konut olarak kuIlanõlmaktadõr. Taşõnmaz İstanbul’un en önemli yerlerinden olan Taksim Meydanõ‘na, çeşitli konsolosluklara, önemli tarihi ve kültürel merkezlere, gerek alõşveriş ve eğlence mekanlarõna, gerekse bankalar, PTT, eğitim kurumlarõna çok yakõndõr. Toplu taşõm araçla- rõna kolay ulaşõlacak bir noktadadõr. 1 numaralõ dükkan zemin katta bulunmaktadõr. Apartman ana giriş kapõsõ ve dükkan giriş kapõsõnõn İnönü Caddesi üzerinde olduğu, dükkanõn ön cephesinde vitrin bulunduğu, dükkan ala- nõnõn yaklaşõk 20 m2 olduğu, ayrõca içerisinde bir asma katõn olduğu,zeminde ayrõca küçük bir wc nin bulunduğu, duvarlarõn alçõ sõva ve çini ile dekore edildiği, ancak uzun süre bakõm yapõlmadõğõndan duvarlarõn rutubetli ve boyalarõn dökülmüş olduğu, giriş kapõsõnõn alüminyum, yerleri karo mozaik taş ve yer yer çini döşenmiş olduğu, üst asma kata demir merdivenle çõkõldõğõ, bu katõn yaklaşõk 8 m2 olduğu, dükkanda kitap,çeşitli çini ve eski eserlerin satõldõğõ görülmüştür. MUHAMMEN DEĞERİ: Taşõnmazõn tamamõna bilirkişice 04.08.2009 tarihi itibariyle 750,000.00 (Yedi yüz eli bin) TL kõymet taktir edilmiştir. SATIŞ ŞARTLARI: 1-Satõşa konu yerin birinci satõşõ 04/01/2010 Pazartesi günü saat: 14.30-14.40 saatleri arasõnda Beyoğlu Adliye Binasõnda bulunan l.İcra Müdürlüğünde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla İkinci satõş 14/01/2010 Perşembe günü saat: 14.30-14.40 saatleri arasõnda Beyoğlu Adliye Binasõnda bulunan l.İcra Müdürlüğünde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2-Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetinin %20’si nispetinde nakit Türk Lirasõ ya da bu miktar kadar bir bankanõn “kesin, şartsõz ve süresiz” teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Günlük kur değişiklikleri ve 805 sayõlõ kanunun 1.maddesi uyarõnca döviz teminat olarak kabul edilmez. Satõş peşin para iledir,ahcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, ihale pulu,tapu alõm harç ve masraflan,taşõnma- zõn ihale satõş bedelinin %18’i oranõnda hesap edilecek KDV ile tahliye masraflarõ alõcõya aittir.Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3-İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir.) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dai- remize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4-İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi aynca hükme hacet kalmaksõzõn Dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5-Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmalarõ ile satõş ilanõnõn tebliğ edilemeyen alakadarlara tebliğ yerine kâim olacağõ ilan olunur. 16.11.2009 (İİK.126.Mad.) (Basõn: 68050)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle