Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
SAYFA CUMHURİYET 1 ARALIK 2009 SALI
10 DIŞ HABERLER dishab@cumhuriyet.com.tr
CMYB
C M Y B
KAVŞAK
ÖZGEN ACAR
AB’nin Yeni Yapılanması Bugün!
Avrupa Birliği (AB) bugün yeni
bir yasal yapıya kavuşurken,
Avrupa Parlamentosu da (AP) yarın
“Türkiye Raporunu” görüşmeye
başlayacak!
Hazırlıkları 2003’ten bu yana
süregelen, 2005’te Hollanda ve
Fransa’nın, geçen yıl İrlanda’nın
“hayır” dediğinde çıkmaz sokaklara
dalan “Lizbon Anlaşması” sonuçta 1
Aralık’ta yürürlüğe giriyor.
Bugüne değin “başbakanı” olan,
“cumhurbaşkanı” olmayan “eyaletler
topluluğu” görünümündeki AB’nin
de artık bir “cumhurbaşkanı” var.
Ama adı “cumhurbaşkanı” değil,
“Konsey Başkanı”…
“United States of America
(Amerika Birleşik Devletleri)”nin
adında yer alan “united (birleşik)”
yerine, adına “union (Birlik)”
sözcüğünü özenle yerleştiren AB,
şimdi de aynı nedenle “başkan” ya
da “cumhurbaşkanı” sözcüğünü yeni
yapılanmada kullanmamaya özen
gösterdi.
19 Kasım’da bu göreve, değil
dünyada, AB’de bile pek
tanınamayan, Belçika Başbakanı
Herman van Rompuy (62)
getirildi. Aralarında İngiltere
Başbakanlığından ayrıldıktan
sonra Katolikliği kabul eden
Tony Blair’in de bulunduğu
10’dan fazla aday içinden
“Almanya-Fransa koalisyonu” ile
Van Rompuy AB
Cumhurbaşkanı, pardon “AB
Konsey Başkanı” oldu.
Eşinin “Rambo”; solcu kız
kardeşinin kırmızı burunlu “gafçı
palyaço” olarak resmini çizdiği;
halkın “rumpypumpy” dediği
Rompuy, Avrupa kültürünün
“antik Yunan ve Hıristiyan
uygarlığına dayandığı”
görüşünde…
Rompuy’nun Türkiye’nin AB
üyeliği görüşü ise şöyle:
“Türkiye, Avrupa’nın parçası
değildir ve asla olmayacaktır.
Avrupa’da yürürlükte olan ve
aynı zamanda Hıristiyanlığın
temellerini oluşturan evrensel
değerler, Türkiye gibi büyük bir
İslami ülkenin katılımıyla gücünü
yitirir.”
Rompuy’nun bu sözleri bile Kıta
Avrupa’sının baş patronları
“vantrolog” rolündeki Angela
Merkel ile Nicolas Sarkozy’nin
kucağında oturarak, ağzını oynatan
bir kukladan farksız olduğunu, bu
göreve nasıl seçildiğini çok iyi
anlatıyor!
“Avro” ya geçmeyip hâlâ “sterlin”
kullanan İngiltere’ye “teselli
ikramiyesi” olarak birliğin “dışişleri
bakanlığına” bir soylu, Barones
Catherine Ashton oturtuldu.
Barones, AB’nin “başbakanı”
konumundaki “Komisyon Başkanı”
Portekizli Jose (hose okunur)
Manuel Barroso’nun “Başbakan
Yardımcılığını” da yüklenecek.
Geleneksel Paris-Londra
rekabetindeki bu doruk savaşının
ardından Sarkozy ağzındaki baklayı
çıkardı! Sarkozy, AB kabinesinde
sonucun (2-1) kazanıldığını önceki
gün şöyle açıkladı:
“Fransa Eski Dışişleri Bakanı
Michel Barnier’nin ‘AB İç Pazar
Komiserliğine (bakanlığına)’ atanması
ile İngilizleri büyük yenilgiye uğrattık!
Barnier, AB’nin en önemli finans
merkezi olan Londra ekonomisine
hükmedecek… Ashton’un atanması
o kadar önemli değil!”
AB’deki altışar aylık “dönem
başkanlığı” ise yetkileri azaltılmış
olarak sürecek. Parlamento
Başkanlığı korunuyor. Böylece AB,
yılbaşından itibaren “dar sahadaki
paslaşmalardan” kaynaklanan
değişik rüzgârların yaratacağı bir
yetki karmaşasına doğru yelken
açacak!
23 dilin konuşulduğu, 27 üyeli
AB’de yeni oy yöntemi 2017’de
uygulanacak. Oylamalarda “kabul”
için ülkelerin yüzde 55’lik oyu
yetmeyecek, “nüfusların yüzde
65’inin temsili” koşulu da aranacak.
“Komisyonda (hükümet) üye
(bakan)” sayısı azaltılacak. Yeni üye
alımında temel koşul “oybirliği”
sürecek!
Şimdi, aşağıdaki tabloya
baktığımız zaman Türkiye’nin neden
AB’ye alınmadığı bir kez daha
anlaşılıyor! Bu köşede birkaç kez
yazmıştık. Türkiye tam üye
olduğunda “nüfus” ölçütüne göre
Almanya’dan sonra AB’de “2. güç”
olarak İngiltere ve Fransa’nın önüne
geçecek. Böyle olunca, bırakın AB
karargâhında görevli personel
sayısında Türklerin ikinciliği almasını;
Almanya ve Fransa’nın birlik içinde
istedikleri gibi at oynatmalarına karşı
da söz sahibi olacak! Palyaçolar
başkan olamayabilecek!
Garip bir rastlantı AB üyelerinden
İngiltere, İtalya, İspanya, İsveç,
İrlanda genelde Türkiye’yi
destekliyorlar. Türkiye, üyesi olsaydı,
bu oylamalarda AB’nin yazgısını
Almanya-Fransa koalisyonunun
karşısında Türkiye’nin katıldığı öteki
koalisyon belirleyecekti! Fantezi de
olsa söylemek zorundayım...
Almanya’nın, Fransa’nın, Belçika’nın
baş harflerini “İ” yapmadıkça
Türkiye, AB üyeliğine asla ama asla
heveslenmemelidir!
Fransa’nın adını koyduğu
“ayrıcalıklı ortak” olgusunu
Almanya da destekliyor.
Bu oluşumu AKP Hükümeti de
algılamış olmalı ki gözlerini Batı’dan
Ortadoğu’ya çevirdi!
Haziran’da “tam üyelik” yerine
“ayrıcalıklı ortak” kararını pekiştiren
bir başka kararı da Avrupa
Parlamentosu (AP) 26 Kasım
Perşembe günü aldı. Türkiye’nin
“tam üyelik” hedefini vurgulayan
“üyelik perspektifi” ifadesinin
kararda yer alması 253’e karşı 338
oyla önlendi.
“Hayır” diyenlerden biri de
hazırladığı “Türkiye Raporu” yarın
AP’de görüşülecek olan Hollandalı
Hıristiyan Demokrat Bayan Ria
Oomen-Ruijten idi. Dolayısıyla
raporunun ne yönde olduğu
önceden biliniyor!
Ollie Rehn’in yerine
“genişlemeden sorumlu komiserliğe
(bakanlığa)” getirildiği gün, daha
koltuğuna oturmadan; eski
komünist, NATO’da Çek Büyükelçisi
Stefan Füle ise Türkiye’nin üyeliği
hakkında “Türkiye’nin, AB katılım
müzakerelerinin devam etmesi
gerekir” dedi. Bu sözlerin tam
Türkçesi “Oğlum Ahmet, bu yolda
devam et!” değil mi?
Erol Manisalı’nın son yazısında
vurguladığı gibi AB ile “Gümrük
Birliği” anlaşması ve sonraki
gelişmeler ile Türkiye, zaten AB
nezdinde “hiçbir yetkisi olmayan,
ama yükümlülükler altına sokulmuş
bir ülke” konumunda… Bunun da
hukuktaki adı “vesayet altında”
olmak değil mi? Sonra da Türkiye
Cumhuriyeti’nin “bağımsız” bir
devlet oluşu ile övünüyoruz!
“Ucu açık” ya da “tünelin ucunda
ışık görünmeyen” Türkiye’nin tam
üyeliği konusunda Ankara’da
diplomatik çevrelerde ilginç bir
söylenti dolaşıyor. Söylentinin çıkış
yeri Paris’teki İngiltere
Büyükelçiliği… O makamda,
Türkiye’nin AB üyeliğini daima
desteklemiş, bu konudaki
görüşmelerde arabuluculuk yapmış
olan İngiltere’nin Ankara’daki eski
büyükelçisi Sir Peter Vestmacott
oturuyor!
Söylendiğine göre İngiliz
Büyükelçisi üzüntülüymüş! Çünkü
Ankara, Fransa’nın “ayrıcalıklı
ortaklık” önerisini benimsemeye
başlamış... AKP’nin Başbakanlık
kadrosunda müsteşar yardımcılığına
getirdiği Dr. Hakan Fidan Paris’te
bu amaçla yüksek düzeyde bazı
görüşmeler yapmış…
Astsubaylıktan ayrıldıktan sonra
ABD’de siyasal bilimler eğitimi
gören, Bilkent Üniversitesi’nde
lisansüstü ve doktora yapan Fidan
çeşitli uluslararası görevlerde de
bulunmuş…
Bu arada KKTC’nin 26. Kuruluş
yıldönümünde Lefkoşe’de konuşan
Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek,
“Kıbrıs sorununu Türkiye’nin AB
siyasasının önüne koyarak, eğer
birileri ‘Ya Kıbrıs ya AB’ diye
düşünüyorlarsa Türkiye’nin seçimi,
sonsuza kadar Kıbrıs Türk’ünün
yanında olacaktır. Bunu herkes iyi
anlamalı!” diyerek AB’nin gözden
çıkarıldığını da vurgulamadı mı?
Aynı günlerde basında bir başka
ilginç haber vardı! Türkiye’deki
büyükbaş hayvanların kulaklarına
kimlik zımbalanacakmış. Bu kimlik
bu hayvanların AB’ye “serbest giriş
pasaportu” olacakmış... Öküzlerin
serbestçe alındığı AB’ye Türklere
“ayrıcalıklı ortaklık” layık görülüyor.
Kanuni Sultan Süleyman’ın
“kapitülasyon (ayrıcalıklılık)” verdiği
Fransa, bugün AB’ye Türklerin
yerine öküzleri serbestçe alıyor!
Hayırlısı olsun!
Öküzlere AB Pasaportu!
Elmek: oacar@superonline.com Faks: 0312. 442 79 90
T.C. ADANA SULH HUKUK MAHKEMELERİ SATIŞ
MEMURLUĞU’NDAN GAYRİMENKULÜN AÇIK
ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2009/45
Satõşõna karar verilen gayrimenkulün cinsi kõymeti adedi:
Adana ili Çukurova ilçesi Karalarbucağõ Mahallesi’nde tapunun cilt 24 sayfa 2614 ada
7335 Parsel 2’de kayõtlõ 249,00 m2’lik taşõnmaz izalei şüyu kararõna istinaden satõlacak-
tõr. Taşõnmaz Çukurova ilçesi Beyazevler Mahallesi 80004 Sokak ile 80006 Sokak’õn
kesiştiği köşebaşõnda boş ARSA durumundadõr. Taşõnmaz Baraj yoluna takriben 400
metre doğusundadõr. Otobanõn kuzeyinde, parkõn batõsõnda bulunmaktadõr. Taşõnmazõn et-
rafõ çok katlõ yapõlar bulunmakta şehir merkezine kõsmen yakõn belediyenin tüm hiz-
metleri mevcuttur.
Taşõnmazõn bulunduğu yer kullanõm şekli ve imar durumu göz önüne alõndõğõnda 1
m2’sinin 400.00 TL değerinde olduğu, taşõnmazõn tamamõ 99.600,00 TL muhammen be-
del üzerinden aşağõdaki şartlarda satõlacaktõr.
İMAR DURUMU: AYRIK DÖRT KATLI MESKEN
Satõş Şartlarõ:
I- Satõş 12 /01 /2010 SALI günü saat 10,00’dan 10,15’e kadar Adana adliye binasõnõn
5. katõnda 408 nolu odada açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edi-
len kõymetin % 60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecnunu ve satõş masraf-
larõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok artõranõn ta-
ahhüdü baki kalmak şartõ ile 22/01/2010 CUMA günü adliye binasõ 5. katta 408 Nolu
odada aynõ saatlerde de ikinci artõrmaya çõkartõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde
edilmemişse gayrimenkul en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma en çok ar-
tõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %
40’nõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla ol-
masõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böy-
le fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir.
2- Artõrmaya iştirak edeceklerin tahmin edilen kõymetin % 20’si nispetinde pey akçe-
si veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş
peşin para iledir. Alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Katma De-
ğer Vergisi, ihale pulu, tapu harcõ ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş be-
delinden ödenir 2464 Sayõlõ Kanun’un 68. maddesi gereğince Tellaliye harcõ satõş bede-
linden ödenir.
3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hu-
susiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarõn dayanağõ belgeler ile ON BEŞ gün içinde dai-
remize bildirmeleri lazõmdõr aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaş-
madan hariç bõrakõlacaklardõr.
4- İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine se-
bep olan tüm alõcõlar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki fark-
tan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr.
İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak
bu fark varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr.
5- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup mas-
rafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya örneği gönderilebilir.
6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõla-
caklarõ başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/ 45 Sayõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğü-
müze başvurmalarõ ilan olunur.
İcra. İflas Kanunun 126 ilgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir.
Basõn: 68965
Türkiye İşçi Partisi’nin yürekli,
coşkulu, sevgi dolu üyeleri
1 Aralık 1975, Şişli’de faşistlerce katledildiler.
Ölümlerinin 34. yılında saygıyla anıyoruz.
“Halil Pelitözü ve Cezmi Yılmaz bağımsızlık, demokrasi ve
sosyalizm mücadelesinin verdiği iki şehittir.
Uğruna can verdikleri dava ile birlikte onların bu davaya
katkıları ve anıları da yaşayacaktır.”
Behice Boran
Türkiye İşçi Partili Arkadaşları
Cezmi YILMAZ Halil PELİTÖZÜ
3 ARALIK 2009 PERŞEMBE SAAT: 18.00
(EROL GEYRAN’IN ANISINA)
BİR ARAYA GELİŞİMİZİN 14. YILDÖNÜMÜNDE KERAHAT VAKTİ
BÜTÜN CUMOK’LARI GAZETELERİ İLE BİRLİKTE İLK BULUŞMA YERİMİZ
ROMANTİKA’YA
BEKLİYORUZ. GAZETEMİZ YAZAR VE ÇALIŞANLARI DA DAVETLİDİR.
Program
18.30: Türkan Erkin açılış konuşması
19.00: Müzik grubu dinletisi
19.30: Yazarlarımızın konuşmaları
20.00: Müzik grubu dinletisi
20.30: Misafir Cumok konuşmaları
21.00: Müzik grubu dinletisi
YAZARLARIMIZ ETKİNLİK SÜRESİNCE KİTAPLARINI İMZALAYACAKLAR
YER: ROMANTİKA (Fenerbahçe Parkı içi-Kadıköy)
TARİH: 3 ARALIK 2009 PERŞEMBE
SAAT: 18.00 - 21.30 LÜTFEN YERİNİZİ AYIRTINIZ
İLETİŞİM: 0216 337 57 97 - 0533 438 50 22 0537 871 82 34 - 0532 275 21 42
İSTANBUL CUMOK DAVETİ
Eski gerilla
devlet başkanõ oldu
Dış Haberler Servisi - Urugu-
ay’da eski gerilla liderlerinden sol-
cu Geniş Cephe adayõ José Mu-
jica (74), önceki gün düzenlenen
ikinci tur seçimlerde oylarõn yüz-
de 50’sinden fazlasõnõ alarak dev-
let başkanõ seçildi. Merkez sağdaki
Milliyetçi Parti’nin adayõ olan
eski devlet başkanlarõndan Luis A.
Lacalle ise oylarõn yaklaşõk yüz-
de 45’ini aldõ.
Seçim sonuçlarõnõ kutlamak
üzere önceki gece başkent Mont-
evideo’da yağmura rağmen top-
lanan binlerce destekçisine sesle-
nen Mujica, gerilla lideri olduğu
dönemde çeşitli hatalar yaptõğõnõ,
artõk uzlaşmadan yana olduğunu
ve ileriye baktõğõnõ söyledi.
Küba Devrimi’nden esinlenerek
kurulan, 1960’lõ ve 70’li yõllarda
sağcõ hükümetleri hedef alan sal-
dõrõlar düzenleyen gerilla örgütü
Tupamaros’un liderlerinden “Pe-
pe” takma adlõ Mujica, 1973-
1985 arasõndaki askeri diktatörlük
döneminde polis öldürdüğü suç-
lamasõyla hapis yatmõştõ. Tupa-
maros’un siyasi bir harekete dö-
nüşmesine de öncülük eden Mu-
jica’nõn, 2005’te yine Geniş Cep-
he’den seçilerek sağõn yüz yõllõk
iktidarõnõ sona erdiren önceki
Devlet Başkanõ Tabaré Vaz-
quez’in politikalarõnõ sürdürmesi
bekleniyor.
Anayasa uyarõnca tekrar aday ol-
mayan Vazquez döneminde, ülke-
de ekonomi yüzde 7 oranõnda bü-
yürken, işsizlik ülke tarihinin en dü-
şük seviyesine inmişti. Mujica da,
Vazquez’in Ekonomi Bakanõ Da-
nilo Astori’yi bu görevde tutaca-
ğõnõ açõklamõştõ.
Muhalifleri eski gerilla liderinin Ve-
nezüella Devlet Başkanõ Hugo Cha-
vez’in politikalarõnõ benimseyerek
Uruguay’õ sosyalist bir devlete dön-
üştüreceğini ileri sürse de, Mujica se-
çim öncesinde Chavez’i değil Brezilya
Devlet Başkanõ Luiz Inacio Lula da
Silva’yõ örnek aldõğõnõ söylemişti. Ya-
põlan kamuoyu araştõrmalarõ da seç-
menin, uzlaşmacõ bir lider profili çi-
zen Mujica’nõn merkez politikalarõ iz-
leyeceğine inandõğõnõ ortaya koydu.
Uruguay’da devlet başkanlığı seçimlerinin galibi Mujica (solda)
zaferini, şimdiki Devlet Başkanı, kendisi gibi Geniş Cephe üyesi
Tabare Vazquez’le birlikte kutladı. (Fotoğraf: AFP)
Başkent Montevideo’da
binlerce destekçisine
seslenen Mujica, gerilla lideri
olduğu dönemde çeşitli
hatalar yaptõğõnõ, artõk
uzlaşmadan yana olduğunu
söyledi. Muhalifleri eski
gerilla liderinin Uruguay’õ
sosyalist bir devlete
dönüştüreceğini ileri sürüyor.
İran’a yeni yaptırım uyarısı
Dış Haberler Servisi - İran yönetiminin, Uluslar-
arasõ Atom Enerjisi Kurumu’nun (UAEK) uranyum
zenginleştirme faaliyetlerini durdurmasõna, yeni te-
sis inşa planõ olmadõğõnõ teyit etmesine yönelik kararõna
“10 nükleer tesis daha yapacağız” cevabõnõ ver-
mesinin yankõlarõ sürüyor.
İngiltere Dõşişleri Bakanõ David Miliband, “İran,
bizimle çalışmak yerine kışkırtmayı tercih ediyor”
derken ABD yönetiminden yapõlan açõklamada da
Tahran yönetiminin nükleer programõyla ilgili ulus-
lararasõ kaygõlara bir yanõt vermek için zamanõnõn azal-
dõğõ belirtildi. Almanya da İran’õn UAEK ile işbirli-
ği yapmamasõ durumunda bu ülkeye yeni yaptõrõm-
larõn uygulanabileceğini duyurdu. Almanya Dõşişle-
ri Bakanõ Guido Westerwelle, İran’õn uranyum zen-
ginleştirmeyi sürdüreceği yönündeki açõklamasõnõ
“yanlış bir yöne gidiş”olarak değerlendirerek,
“İran’ın uluslararası topluluğun sabrının sınırsız
olmadığını bilmesi lazım” ifadesini kullandõ. Fran-
sa Dõşişleri Bakanõ Bernard Kouchner ise İran’õn
“çok tehlikeli bir oyun oynadığını” belirtirken so-
runun diplomasi yoluyla çözümünde Tahran yöneti-
mine “son bir şans tanınması” gerektiğini de ifade
etti. Rusya Dõşişleri Bakanlõğõ’ndan bir yetkili,
İran’õn uranyum zenginleştirme programõnõ geliştir-
me planõndan kaygõ duyduklarõnõ belirtti. Öte yandan
Rusya’nõn, İran’õn Buşehr kentinde inşa ettiği nükleer
santralõ İran’õn yeni yõlõna denk gelen, gelecek yõl mart
ayõnda faaliyete geçirmeyi planladõğõ öne sürüldü.
İran meclis Başkanõ Ali Laricani ise dün yaptõğõ
açõklamada hâlâ diplomatik çözüm olasõlõğõnõn bu-
lunduğunu söyledi.
AVRUPA BİRLİĞİ’NDE OY
ÜLKE Nüfus Kons. AP’de
(ml.) oyu koltuk
Almanya 82.0 29 99
İngiltere 59.2 29 72
Fransa 59.0 29 72
İtalya 57.6 29 72
İspanya 39.4 27 50
Polonya 38.7 27 50
Romanya 22.5 14 33
Hollanda 15.8 13 25
Yunanistan 10.5 12 22
Çek Cum. 10.3 12 20
Belçika 10.2 12 22
Macaristan 10.1 12 20
Portekiz 10.0 12 22
İsveç 8.9 10 18
Bulgaristan 8.2 10 17
Avusturya 8.1 10 17
Slovakya 5.4 7 13
Danimarka 5.3 7 13
Finlandiya 5.2 7 13
İrlanda 3.7 7 12
Litvanya 3.7 7 12
Letonya 2.4 4 8
Slovenya 2.0 4 7
Estonya 1.4 4 6
Kıbrıs Rum 0.8 4 6
Lüksemburg 0.4 4 6
Malta 0.4 3 5
TOPLAM 481.2 345 73
Uruguay’da yapõlan seçimlerde
solcu lider Mujica yüzde
50’den fazla oy topladõ
Dış Haberler Servisi - Honduras’ta darbe
yönetiminin önceki gün düzenlediği
seçimlerde sağcõ toprak ağasõ Porfirio Lobo
birinci olurken, seçimi tanõmayacağõnõ
açõklayan devrik Devlet Başkanõ Manuel
Zelaya, katõlõmõn düşük olmasõ nedeniyle
seçimlerin iptal edilmesi çağrõsõ yaptõ.
Oylarõn yaklaşõk yüzde 56’sõnõ alan
muhalefetteki Ulusal Parti adayõ Lobo
zaferini ilan ederken, iktidardaki Liberal
Parti adayõ Elvin Santo yenilgiyi kabul
ederek artõk birlik olma zamanõnõn geldiğini
söyledi. Seçim kurulu katõlõmõn yüzde 60’õ
geçtiğini savunurken, Zelaya katõlõmõn
yüzde 35 civarõnda kaldõğõna dair ellerinde
veri olduğunu ve seçimin meşru olmadõğõnõ
belirtti. 28 Haziran’da askerler tarafõndan
evinden kaçõrõlarak yurtdõşõna gönderilen,
ancak eylülde gizlice ülkesine dönerek
Brezilya Büyükelçiliği’ne sõğõnan Zelaya,
seçimlere destek veren ABD’yi de eleştirdi
ve diktatörlüğe karşõ mücadele etmeyi
sürdüreceklerini kaydetti. Zelaya’yõ
destekleyen Ulusal Direniş Cephesi üyesi
Tomas Andino da, El Cezire’ye yaptõğõ
açõklamada “Başkent Tegucigalpa’da
dolaşan herhangi biri de katılımın düşük
olduğunu anlamıştır” dedi. Ülkenin yoksul
bölgelerinde sandõğa gitme oranõnõn düşük,
Zelaya karşõtõ zengin kesimin yoğun olduğu
semtlerde ise yüksek olduğu bildirildi. San
Perdo Sula kentinde ise Zelaya yanlõsõ
yüzlerce kişiye polisin göz yaşartõcõ gazla
müdahalesi sonucu bir kişi yaralandõ.
Liderler seçimi kınadı
Brezilya Devlet Başkanõ Luiz Inacio Lula
da Silva, El Salvador Devlet Başkanõ
Mauricio Funes ve Venezüella Devlet
Başkanõ Hugo Chavez seçimleri protesto
ederek Zelaya’nõn göreve iadesini istediler.
Dış Haberler Servisi - Venezüella
Devlet Başkanõ Hugo Chavez, özel
bankalarõ, anayasa ve kanunlara
uymamalarõ, yoksullara borç vermeyi
reddetmeleri ve ülkenin ekonomik
gelişimine katkõ sağlamada etkisiz
olmalarõndan dolayõ millileştireceği
uyarõsõnda bulundu.
Chavez, “Bankaların amacının küçük
bir grubu zenginleştirmek değil
ülkenin gelişimine yardımcı olmak”
olduğunu belirtti. Venezüella’daki
ekonomistler, geçen seneye oranla petrol
fiyatlarõndaki artõşa rağmen Venezüella
ekonomisinin üçüncü çeyrekte yüzde 4.5
daraldõğõnõ açõkladõlar. On yõldõr
yönetimde bulunan sosyalist lider Hugo
Chavez, 2007 yõlõnda ülkenin büyük
çaplõ elektrik ve telefon şirketlerini
millileştirmiş ve yakõn zamanda da
Venezüella’daki İspanyol bankalarõnõ
millileştireceğine dair tehdit etmişti.
Hükümet, kasõm ayõnda da dört küçük
çaplõ özel bankaya müdahalede
bulunmuştu.
HONDURAS’TA SEÇİMLER
BİTTİ, KRİZ SÜRÜYOR
CHAVEZ’DEN BANKALARI
MİLLİLEŞTİRME UYARISI