Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
1 ARALIK 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Güle Güle Abdül Kardeş...
İnsan, akşamüstü bir deniz kıyısında kayalıkların
üzerine oturup yitip giden yılları sayarken ne dü-
şünür?
Gece yarısı çığlıkları, ışıklı titrek bir yolda nasıl
yankılanır?
Abdülkadir Yücelman, 10 gün önce Taksim’de
kalp krizi geçirdiğinin farkına vardı, otomobilini dur-
durdu. Orada bulunan bir polis memuru, durumu
anlayıp hemen ambulans çağırdı...
Aynı gün öğle saatlerinde küçüklerin “Abdül
ağabeyi”, benim “Abdül kardeş” dediğim Yü-
celman, odama gelmiş, bir süre geçmişe doğru
bir yolculuğa çıkmıştık.
Gözlerinin içi gülüyordu...
Yine takıldım:
“Her geçen yıl daha da yakışıklı oluyorsun Abdül!”
Kaç kişi kalmıştık Cumhuriyet’in dinozorları ola-
rak?
Orhan Erinç, Şükran Soner, Vehbi, Basri us-
talar, bir de ben...
Unuttuklarım varsa beni bağışlasınlar!
Yaşama sevincini, tüm suların çiçeklerinde
toplamış, bir ateşin parıltısını yansıtan gözlerin-
de “Cumhuriyet tutkusu” olan sevgili Abdülkadir’in
arkasından yazı yazmak gerçekten zor benim için...
Fenerbahçe’nin maçlarını Spor Servisi’nde İb-
rahim Yıldız, Abdülkadir Yücelman, Arif Kızılyalın,
Ali Edeoğlu’yla birlikte izlerken, takılırdık:
“Şöyle bir bahçeye in, uğurlu gelirsin!”
Kızardı!
En çok Ali kızdırırdı Abdül’ü...
Öfkelenir, yerinden kalkar, odasına gider, bir ku-
tu badem ezmesiyle dönerdi:
“Zıkkımlan ve konuşma.”
Ben takılırdım:
“Badem ezmeleri bayat, ne zaman aldın?”
Yüzüme bakardı, yine kızar ama belli etmezdi:
“Üç gün önce geldi...”
55 yılı aşkın süredir Cumhuriyet’teydi... Uzun
yıllar spor müdürü olarak görev yapmıştı...
Yetiştirdiği gazetecilerin sayısı saymakla bit-
mez...
Bizim kuşağı yetiştiren ağabeylerimizin bir sö-
zü vardır:
“Gazeteci olunmaz, doğulur!”
Cumhuriyet’in 77 yaşındaki delikanlısı Abdül-
kadir Yücelman spor basınının simgesiydi...
Gazeteci olarak doğmuştu...
Bizim “Gezi dergisi”ni yıllarca çıkardı...
Ekonomik kriz gelince dergi kaldırıldı.
Çok üzülmüştü...
Gezi dergisini çıkarırken, sık sık odama gelir “Bu
hafta yazsana” derdi. Bir iki kez atlattım. Sonra da-
yanamadım, üç dört sayı yazdım.
Gezi dergisine yeni yazarlar kazandırdı. Bun-
lardan birisi İzmir temsilcimiz Serdar Kızık’tı.
Dost, arkadaş canlısı ve yardımsever bir insandı
Abdül.
Haftanın her günü gazeteye gelir, akşam sa-
atlerinde çıkardı...
O akşam bir toplantıya gitmiş, otomobiliyle evi-
ne dönerken kalp krizi geçirmişti.
Benim pek çok anım var Abdül’le...
Kafasında hep projelerle dolaşan, gazetenin ti-
raj alması için çalışan basın emekçisiydi o...
Yaşam böyle işte...
İnsan yüreğini kökünden söken böyle acı ha-
berleri alıyoruz sık sık. İki ay önce Mehmet’i yi-
tirmiştik, dün sabah da Abdül’ü...
Güzel insanlar aramızdan ayrılıyor birer birer.
Saydam gövdesini açan günün ilk saatlerinde
Abdül’ün ölüm haberini aldım...
Uykunun sıvı karanlığından sıyrılıp, yılların ne
çabuk geçtiğini düşündüm. Güneş taşına bağ-
lanmış bir ışığın izlerinde yürüyor gibiydim.
Fenerbahçe’nin Kasımpaşa yenilgisini izlesey-
dik seninle Sevgili Abdül kardeş!
Seni yazmak için gazeteye geldiğimde, ikinci ka-
ta çıktım önce. Odana baktım, kapalıydı.
Eğer açık olsaydı, çekmeceni açıp, badem ez-
mesi kutusunu arayacaktım. Daha doğrusu bu-
lursam iki üç badem ezmesi çalacaktım.
Belki sen gelecektin o sırada ve beni suçüstü
yakalayacaktın...
Kapın kapalıydı dostum, kapalı...
Odama çıktım...
Ertin Akgüç ve Arif Kızılyalın geldi odama...
Ertin Akgüç seni şöyle tanımladı:
“Bir İstanbul efendisini kaybettik!”
Evet sevgili Abdül kardeş...
Seni bugün uğurluyoruz gökyüzüne...
Düşsüz uykularımız, yarım kalan düşlerimiz...
Anılarımızla baş başayız artık.
Işığa dolanmış bir düşünce, söylenmemiş şar-
kıları söylüyor.
Bir akçakavak yaprağı kış güneşinin altında üşü-
yor...
Güle güle Abdül kardeş, güle güle!
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Gül Ürdün’e
gidiyor
ANKARA (Cum-
huriyet) - Cumhurbaş-
kanõ Abdullah Gül, Ür-
dün Kralõ Abdullah’õn
davetine icabetle, bu-
gün Ürdün’e gidiyor.
Resmi ziyaret 3 Aralõk
2009 tarihine kadar sü-
recek. Ziyaret sõrasõn-
da iki ülke arasõndaki
ilişkiler ile bölgesel ve
uluslararasõ konularda-
ki gelişmelerin ele alõn-
masõ, ayrõca ekonomik
ve ticari ilişkilerin ge-
liştirilmesi üzerinde
durulmasõ öngörülüyor.
SHP: Hak arama
meşrudur
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Deniz Ça-
kõr, Başbakan Tayyip
Erdoğan ve AKP Ge-
nel Başkan Yardõmcõsõ
Hüseyin Çelik’in, bir
günlük uyarõ grevi ya-
pan KESK ve KAMU-
SEN’de örgütlü kamu
çalõşanlarõnõn eylemini
“yasaya aykõrõ” ilan et-
tiğini hatõrlatarak Er-
doğan ve Çelik’in eyle-
me katõlanlarõ halkõn
gözünde karalamaya
çalõştõğõnõ savundu.
Çakõr, “Başbakan ve
AKP sözcülerine ‘ya-
sanõz batsõn’ diyoruz.
Çünkü, meşruiyeti ol-
mayan yasa ‘adaleti’
ortadan kaldõrõr. Yüz
binlerce kamu çalõşanõ-
nõn hak arama eylemi
meşrudur” dedi.
Akyurt’ta
‘cemevi’ talebi
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - CHP
Genel Başkan Yardõm-
cõsõ Yõlmaz Ateş, Ak-
yurt ilçesi Saracalar
Mahallesi’nde Alevi va-
tandaşlarõn “cemevi”
inşasõ için belediyeye
başvurduklarõnõ belirte-
rek “Arkadaşlarõmõz
cemevi yapõlmasõ için
imza toplamõşlar. Bu
imzalarõ Başbakanlõk’a
ulaştõrmalarõnõ söyle-
dim. Bu taleplerinin ta-
kipçisi olacağõz” dedi.
Akyurt ilçesi Saracalar
Mahallesi’nde vatandaş-
larla bayramlaşan Ateş,
cami inşaatõ yapõlan ala-
nõn yakõnõnda düzenle-
diği basõn toplantõsõnda,
mahallede yaşayan va-
tandaşlarõn çoğunluğu-
nun Alevi olduğunu ve
bölgeye cemevi yapõl-
masõ için belediyeye
başvuruda bulunduklarõ-
nõ söyledi.
Öğretim üyesi
alınacak
GAZİANTEP
(AA) - Gaziantep Üni-
versitesi’ne, bazõ ana
bilim dallarõnda görev
yapacak öğretim üyele-
ri alõnacağõ bildirildi.
Alõnacak akademisyen-
lerin 2’sinin profesör
ve 13’ünün de yardõm-
cõ doçent olacağõ ifade
edilen açõklamada, ilan
edilen profesör kadro-
larõnõn daimi statüde
olduğu, adaylarõn baş-
vuracaklarõ ana bilim
dalõnõ belirten dilekçe-
lerini Rektörlüğe tes-
lim etmeleri gerektiği
kaydedildi.
Adalet Bakanlõğõ, dinleme tartõşmalarõnõn HSYK’nin yapõsõnõn değiştirilmesiyle sona ereceğini ileri sürdü
AKP’nin ‘dinleme’ oyunu
EMİNE KAPLAN
ANKARA - Hâkim ve savcõlarõn te-
lefonlarõnõn dinlenmesi tartõşmasõnõn
odağõnda yer alan Adalet Bakanlõğõ, so-
runun çözümü için Hâkimler ve Sav-
cõlar Yüksek Kurulu’nun (HSYK) ya-
põsõna işaret etti. Bakanlõğõn hazõrladõğõ
bilgi notunda, yaşanan tartõşmalarõn
Yargõ Reformu Strateji Taslağõ’nda be-
lirtilen amaç ve hedeflerin yaşama ge-
çirilmesi gerekliliğini bir kez daha or-
taya çõkardõğõ savunulurken; güven ve-
ren bir adalet sistemi için Teftiş Kurulu
Başkanlõğõ’nõn HSYK’ye bağlanmasõ,
hâkim ve savcõlarõn disiplin, inceleme
ve soruşturma işlemlerinin kurul bün-
yesinde yapõlmasõ önerildi. Bakanlõk,
aynõ taslakta HSYK’nin üye sayõsõnõ
arttõrarak üyelerin bir bölümünün
TBMM tarafõndan seçilmesini öngö-
rüyor. Telefonlarõ dinlenen hâkim ve
savcõlarõn yasalar çerçevesinde so-
ruşturulduğu belirtilen bilgi notunda
yer alan veriler, AKP hükümetleri
döneminde hâkim ve savcõlarla ilgili
şikâyetlerin yüzde 65 oranõnda arttõğõnõ
ortaya koydu.
Adalet Bakanlõğõ, son dönemde hâ-
kim ve savcõlarõn dinlenmesiyle artan
telefon dinleme tartõşmasõyla ilgili ola-
rak bir bilgi notu hazõrlayarak AKP’li
milletvekillerine sundu. Hâkim ve sav-
cõlarla ilgili soruşturmalarõn yasalar
çerçevesinde yapõldõğõ vurgulanan bil-
gi notunda, yargõ mensuplarõnõn gö-
revlerini yerine getirirken hukuk ku-
rallarõ içerisinde hareket etmek zorun-
da olduklarõ, bağõmsõzlõğõn hâkim ve
savcõlarõn kurallara uyma zorunlulu-
ğunu ortadan kaldõrmadõğõ kaydedildi.
Bilgi notunda, “Hâkim ve savcılarımız
genel olarak hukuk kurallarına uy-
ma noktasında gereken dikkat ve öze-
ni göstermekle birlikte bazı hâkim ve
savcılarımızın da zaman zaman hu-
kuk kurallarını ihlal ettikleri görül-
mektedir. Bu nedenle haklarında
mahkemelerce mahkûmiyet karar-
ları, HSYK tarafından da çeşitli di-
siplin cezaları verilmektedir” denil-
di.
Hâkim ve savcõlar üzerinde gerekli
gereksiz soruşturmalar yapõlarak yar-
gõnõn tedirgin edildiği, çok sayõda din-
leme kararlarõyla sindirilmeye çalõşõl-
dõğõ iddialarõnõn doğru
olmadõğõ savunulan bilgi
notunda, tartõşmalara çö-
züm önerisi olarak “Yar-
gı Reformu Stratejisi
Belgesi”ne işaret edildi.
Yaşanan tartõşmalarla
belgede belirtilen amaç
ve hedeflerin yaşama ge-
çirilmesinin gerekliliğinin
bir kez daha ortaya çõktõ-
ğõ savunulan bilgi no-
tunda, “yargının ba-
ğımsızlığını ve tarafsız-
lığını güçlendirmek, gü-
ven veren bir adalet sis-
temini oluşturmak” için
HSYK’nin yapõsõnõn de-
ğiştirilmesi önerildi.
Notta, şu görüşlere yer
verildi: “Önerdiğimiz
HSYK yapısında Teftiş
Kurulu Başkanlığı’nın
HSYK’ye bağlanması,
hâkim ve savcıların de-
netiminin kurul bünye-
sinde gerçekleştirilmesi,
halen Ceza İşleri Genel
Müdürlüğü’nce yürü-
tülen hâkim ve savcıla-
rın disiplin, inceleme
ve soruşturma işlemle-
rinin kurul bünyesin-
de yapılması, Personel
Genel Müdürlüğü ta-
rafından yürütülen se-
kreterya hizmetlerinin
kurula devredilmesi,
HSYK’nin müstakil bi-
nasının bulunması ve
kendi bağımsız bütçesi-
ni kullanması hedeflen-
mektedir.”
Aynõ taslakta,
HSYK’nin üye sayõsõnõn
arttõrõlmasõ, üyelerin bir
bölümünün TBMM ta-
rafõndan seçilmesi gibi
düzenlemeler de yer alõ-
yor. Üyelerin TBMM ta-
rafõndan seçilmesinin
yargõyõ daha da siyasal-
laştõracağõ, HSYK’yi hü-
kümetlere bağlõ bir hale
getireceği eleştirileri gün-
deme gelmişti.
Bilgi notunda, “Yar-
gının içinde bulunduğu
bugünkü durumdan şi-
kâyetçi olan, değişiklik
yapılmasını isteyen tüm
kurum ve kişileri bu
sürece katkı vermeye
davet ediyor ve destek-
lerini bekliyoruz” çağ-
rõsõ da yapõldõ.
HSYK’nin üye sayõsõnõ arttõrõp üyelerin bir bölümünün TBMM
tarafõndan seçilmesini hedefleyen bakanlõk, hâkim ve savcõlarõn
denetiminin kurul bünyesinde gerçekleştirilmesiyle ‘güven veren
bir adalet sistemi’nin sağlanabileceğini savundu. Bakanlõğõn
hazõrladõğõ bilgi notunda, AKP hükümetleri döneminde hâkim ve
savcõlarla ilgili şikâyetlerin yüzde 65 oranõnda arttõğõ ortaya çõktõ.
MHP’Lİ BAL
‘Başbakan
Erdoğan’ın
tavrı
ideolojik’
BARIŞ YAMAN
KONYA - MHP
Genel Başkan Yar-
dõmcõsõ Faruk Bal,
ABD’nin Irak’tan
çekilmesinin ardõn-
dan bölgede şidde-
tin daha da artacağõ-
nõ savunarak “Tür-
kiye de Barzani ve
Talabani’ye koru-
culuk yapacak. Bu
yüzyıl içerisinde
Türkiye’nin yapa-
bileceği en büyük
yanlıştır” dedi.
MHP Konya il ör-
gütünün Kurban
Bayramõ nedeniyle
Bera Otel’de düzen-
lediği bayramlaşma
töreninde konuşan
Bal, “Analar ağla-
masın şehit kanı
akmasın” sözleri-
nin milletin yüre-
ğinde oluşturduğu
sõcaklõkla bir ihane-
tin içine girildiğini
belirterk, “O iha-
net, meseleye yan-
lış bir teşhisle ka-
sıtlı olarak bir et-
nik unsur ilave
edilmek suretiyle
‘Kürt açõlõmõ’ adı-
nın verilmesidir”
diye konuştu.
Bal, Danõştay’õn
katsayõ kararõna da
değinerek şöyle de-
vam etti: “Sayın
Başbakan Danış-
tay’ın bu kararı-
nın ideolojik oldu-
ğunu söylüyor,
kendisinin tavrı
ideolojik değil mi?
Hatta ideolojiyi su-
iistimal etmek de-
ğil mi?”
‘Çingene denilmesin’
ABİDİN YAĞMUR
MERSİN - Kürt ve Alevi açõlõmõnõn ardõndan
Başbakan Erdoğan’õn “Roman açılımı” yapacak-
larõnõ açõklamasõ Romanlarõ umutlandõrdõ.
Mersin kent merkezinin ortasõnda kalmõş Turgut-
reis, Alsancak, Barõş ve Bahçe mahallelerinde, tek
göz evlerde, zor şartlarda yaşayan Romanlar, Erdo-
ğan’õn açõlõm açõklamalarõnõn ardõndan çalõşmalara
başladõ. 10 Aralõk’ta düzenlenecek Roman çalõşta-
yõnda, Mersinli Romanlarõ temsil edecek olan Ro-
manlar Sosyal Kültür Dostluk ve Dayanõşma Derne-
ği Başkanõ Cemal Moğultekin, “Romanların 3 so-
runu vardır: Eğitim, iş ve konut” diye konuştu.
Moğultekin, Romanlara yönelik ayrõmcõlõk nedeniy-
le hem eğitimden hem de iş olanaklarõndan geri kal-
dõklarõnõ anlattõ. Mahalle sakinlerinden Talip Mo-
ğultekin ise devletin kapalõ alanlarda sigara içilme-
sini yasakladõğõ gibi, Çingene sözünün hakaret için
kullanõlmasõnõ da yasaklamasõnõ istedi
CHP’nin ‘efsane gençliği’ toplandõ
MİYASE İLKNUR
CHP’nin, tarihindeki en görkemli dö-
nemini yaşadõğõ 1973-80 yõllarõ ara-
sõnda tüm siyasi partilerin gõpta ettiği
bir gençlik örgütlenmesi vardõ. Türki-
ye’yi hallaç pamuğu gibi atan, tarlada,
fabrikada, üniversitelerde, gecekon-
du bölgelerinde, grev çadõrlarõnda ey-
lem koyan, üye ve sempatizan ka-
zanma mücadelesi veren, bir günde
görkemli mitingler düzenleme reflek-
sine sahip olan, kongrelerde alternatif
aday ve liste çõkarõp başarõ kazanabi-
len bir gençlik örgütlenmesinden söz
ediyoruz.
12 Eylül 1980 darbesi olmasaydõ bel-
ki birçoğunu milletvekili, hatta bakan
olarak görebileceğimiz bu genç kad-
rolar, bir yandan cuntanõn estirdiği
terör, bir yandan da partinin yöneti-
ci kadrolarõnõn toparlayõcõ bir liderlik
anlayõşõ sergileyememesi nedeniyle
dağõldõ.. Sonuçta sosyal demokrat ce-
nahta geçmişin birikiminden ve dene-
yiminden habersiz kadrolar ve nesebi
belirsiz bir siyaset kültürü ortaya çõk-
tõ. Gençlik ve Kadõn Kollarõ ise sade-
ce yasadaki hükmü yerine getirmek ve
görüntüyü kurtarmak için vardõ.
Miting düzenlemek için artõk genç-
liğin sokak sokak dolaşmasõna, afişle-
me ve kilometrelerce yazõlama çalõş-
masõna ihtiyaç kalmamõştõ. İzleyici
toplamak için bedeli mukabilinde ün-
lü sanatçõlardan, afiş ve pankartlar
için profesyonel ajanslardan hizmet alõ-
nõyordu. CHP’nin 1980 öncesi genç-
lik örgütlenmesi artõk efsane olmuştu.
Kuşaktan kuşağa anlatõlan o nostaljik
anõlarõn kahramanlarõ, önceki gün
Güneş Otel’deki yemekte buluştu. Bir-
çoğu artõk emekli olup torun büyüten
efsane gençliğin temsilcileri, kapõdan
ilk girdiklerinde birbirlerini tanõmak-
ta zorlandõlar. “Ulan Apo sen misin?”,
“Ya şu kel kafalı şişko bizim Faik de-
ğil mi?”, “Oğlum Batur ayrı masa
kurup yine muhalif takılma”, “Üs-
küdar’ın delisi Tahir nerede?”, “ Sö-
zeri benim yerimi değiştir bunlar son
gençlik kolları seçiminde bize kazık
atmıştı”, “İlhan Biber’in yavruları
yine kafa kafaya vermiş bir plan çe-
viriyorlar”, “Zeki Alçın genel başkan
olarak bu duruma el koysun, yoksa
biz de kulise başlarız bak”, “Oğlum
biz Ali Topuz’un mektebinden ye-
tiştik, sizin kulisinizi yerim be” söz-
leri ve kahkahalar havada uçuştu o ge-
ce. Bu buluşmanõn tek amacõ “özlem
gidermek”ti. Ame bir gecelik buluşma
yetmedi. Katõlanlar bir geceliğine öz-
lem giderdi, gelemeyenlerle en kõsa sü-
rede buluşmanõn planlarõ yapõlarak
dağõlõndõ...
Romanlar konut, eğitim ve iş sorunlarõnõn çözülmesini istedi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP Ge-
nel Başkanõ Masum Türker, Hulki Cevizoğlu
başkanlõğõnda kurulan Demokratik Sol Halk Par-
tisi’ni (DSHP) Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’na şikâyet edeceklerini bildirdi.
DSP’den istifa ederek DSHP’nin kuruluşuna
öncülük eden Rahşan Ecevit ile eski partisi ara-
sõndaki ad ve amblem kavgasõ büyüyor. DSHP
Genel Başkanõ Hulki Cevizoğlu bu kavgayla il-
gili olarak “Ak güvercin yuvasına döndü” der-
ken, Rahşan Ecevit de “Güvercin çok eskiden
benim köylü derneğimin güverciniydi. Ben
DSP’ye vermiştim. Şimdi geri alabilirim” de-
di. Türker ise şöyle konuştu: “Sayın Bülent Ec-
evit’i sahiplenmiş olmalarından memnun olu-
ruz. Ancak partinin ismi ve logosunun marka
tescilini yaptırmıştık. İtirazımızı Yargıtay
Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapacağız.”
DSP, DSHP’Yİ ŞİKÂYET EDECEK
Ad ve amblem
kavgası büyüyor
36 yõldan sonra buluşan 80 öncesi CHP gençliği özlem giderip anõlarõnõ tazeledi
CHP’nin efsane gençliği, kadehlerini “Akgünlere” esprisiyle kaldırdı.