13 Kasım 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
CMYB C M Y B HABERLER Ülkemizde kimsenin Cumhuriyet ile bir sorunu olduğunu sanmıyorum. Türkiye’de kaçıklar dışında kimse, Cumhuriyet dışında bir yönetim tarzını istemez. Başbakan da Cumhurbaşkanı da Cumhuriyet çocuklarıdır. Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyet, sorunlu da olsa demokratik niteliğiyle bu “çocukları” ve arkadaşlarını ülkenin doruklarına taşıdı. Ama, “bu çocukların”, Cumhuriyet’in ilkeleriyle sorunları var. O ilkeler ki, kendilerini iktidara getiren Cumhuriyet’le bütünleşiktir. Üç niteliği sayabiliriz: Laiklik, demokrasi, kuvvetler ayrılığına dayanan parlamenter rejim. Cumhuriyet, bu anlamda bir hukuk devleti ilkeleri üzerinde yükselir.. “Tanrı”yı, “Tanrı adına davranmayı” yönetime karıştırmaz. Bizim Cumhuriyetimiz bunlarla hayat bulmuştur. İktidarını, yarı veya tam, “Tanrı’ya dayandıran” yönetimleri “Cumhuriyet” olarak nitelendirmek yanlıştır. Onlar Cumhuriyet değildir! Şah-mah, kral- kraliçe ve benzeri, “başka bir sülale”, başka tür bir “hanedanlık” rejimleridir. Bizim Cumhuriyet, demokrasi ile bütünleşmiştir. Demokrasi, “halk içinde”, kısıtlamasız, tüm görüşlere ve yurttaşlara “oyun alanı” açar. “İslam Cumhuriyetleri” ise böyle değiller. Onlar ancak “İslami hanedanlık” rejimleridir. “İslam”ı, yani din ve inançları siyaset ve yönetimin merkezine oturtmayan kişi ve kuruluşlara hayat hakkı tanımazlar. Tıpkı İran’da, Libya’da ve başka yerlerdeki “cumhuriyetler” gibi. Bir “İslami Cumhuriyet”te ben bu yazıyı yazamam! Çünkü böyle bir “dini hanedanlığın” uyruğu-tebası değilim ve olamam. Bana, yazma hakkı tanımazlar, düşüncelerimi özgürce dile getirmemi engellerler. Ama bu “engelleme”, benim için böyle bir rejimde “en iyi seçenek”tir! Diğer seçenekler: Ülkemi terk etmek, hapiste olmak veya hayatta olmamaktır. Şüphesiz, Zaman ve Samanyolu gibi “dini güçlerin” kucaklarına oturarak manşetlere tırmanan bukalemun karı kocalar gibi “esnek” olabilenler için bir sorun yoktur! Onlar için cumhuriyet de demokrasi de her zaman çok çeşitli ve renklidir! İslamisi de Cumhuriyet ve demokrasidir! Bugün “demokratik cumhuriyet” sayesinde iktidar olanlar, Cumhuriyetimizin yukarıda saydığımız temel nitelikleriyle sorunludur. Cumhuriyet’e “İslami sıfat” kazandırmak istediklerine ilişkin yoğun şüphe altındalar. Seçmenin yarısından çoğu böyle düşünüyor! İktidar, Cumhuriyetimizin “demokrasi” özelliği ile sorunludur: Parlamenter demokrasinin bütün güç odaklarını kendilerine bağlamak istiyor. Parlamenter rejimin “kuvvetler ayrılığı” özelliği büyük ölçüde aşınmıştır; “dışarıda” kalan kuvvetler üzerinde de yoğun baskı uygulanıyor. “Hukuk devleti”, giderek tartışmalı hale geliyor. Medyada ve ekonomi dünyasında bile “İktidar Sesi”nden başka sesler duymak istemiyorlar ve “tekleştirdikleri” devlet güçleriyle, ses kısıyorlar, varlık sıfırlıyorlar! “İleri” ülkelerin eğilimi, dünyanın gelişimi, çevremizdeki coğrafi koşullar, geniş İslam coğrafyasının “ekonomik sömürge” niteliği ile, buna uygun demokrasi, kadın temel hak ve özgürlükleri alanındaki kabul edilemez gerilikleri, bize yol göstericidir. Demokrasi, Cumhuriyet’in vazgeçilmez niteliğidir. Laiklik ise bu ikilinin de başlıca teminatıdır. Demokratik Cumhuriyet, laiklik ve hukuk devleti ilkelerinden yararlanarak iktidar olanlar, şimdi “otoriter” rejim kuruyor. Bütün işaretler bunu göstermekte. Bu otoriter rejimin sınırlarını da kendileri çizecektir. Ama geçmiş nitelikleri ve İslami politik kimlikleri, Cumhuriyet’e nasıl ve neyin “otoritesi”ni takacakları konusunda da yeterli ipucunu vermektedir. Ama daha alacakları çoook yol var. Demokratik Cumhuriyet, hukuk devleti ve laiklik, kutlu olsun... Gemlik’te gergin günBURSA / İSTANBUL (Cumhuriyet) - Te- rör örgütü lideri Abdullah Öcalan’õn avukatla- rõnõn İmralõ’ya geçişi sõrasõnda bir protesto yü- rüyüşü gerçekleştirildi. Öcalan’õn ablasõ Fatma Öcalan, avukatlarõ Meral Atasoy, İbrahim Bilmez ve Asya Ülker, dün sabah erken saatlerde İmralõ adasõna geçmek için Gemlik’e geldiler. Fat- ma Öcalan ve avukatlar Gemlik-Bursa karayo- lu üzerindeki İlçe Jandarma Bölük Komutanlõ- ğõ’nda kimlik kontrolünden geçerken çok sayõ- da çevik kuvvet polisi ve jandarma ilçe girişin- de geniş güvenlik önlemleri aldõ. Avukatlar İmralõ yolundayken yaklaşõk bin kişi ilçe stadõ önünde toplanmaya başladõ. Ellerindeki bay- raklarla tekbir getirerek yürüyüşe başlayan şehit yakõnlarõ çeşitli sloganlar atarak terör örgütü li- deri ve demokratik açõlõm aleyhine sloganlarõn yazõlõ olduğu pankartlar taşõdõ. Şehit yakõnlarõ adõna konuşan Adem Kaya, PKK’li teröristlerin affedildiğini, Türk ve Tür- kiye isminden rahatsõz olanlarõn “Ergenekon” adõyla çok sayõda yurtseverin Silivri cezaevine konulduğunu ileri sürdü. Protestolar üzerine il- çede geniş güvenlik önlemleri alõnõrken protes- tocular Jandarma Bölük Komutanlõğõ binasõna yaklaştõrõlmadõ. Öte yandan, Küçükçekmece, Sefaköy Mey- danõ’nda toplanan grup, Türk bayraklarõ taşõya- rak, Silopi’de teslim olduktan sonra serbest bõ- rakõlan ve aralarõnda terör örgütü PKK üyeleri- nin de bulunduğu 34 kişi için karşõlama mitin- gi düzenlemesini protesto etti. Terör örgütü aleyhine slogan atan grup E-5 Karayolu’na çõ- karak yolu bir süre trafiğe kapattõ. Polisin uya- rõsõ üzerine Küçükçekmece Meydanõ’na yürüyen grup burada slogan attõktan sonra dağõldõ. KÜÇÜKÇEKMECE’DE BİR GRUP MİTİNGLE KARŞILANAN PKK’LİLERİ PROTESTO ETTİ BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI Cumhuriyet Bütündür obursali@cumhuriyet.com.tr
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle