21 Eylül 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
[email protected] SAYFA CUMHURİYET 29 EKİM 2009 PERŞEMBE 14 EKONOMİ CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Neyi Tartışıyoruz? Herkesin ağzından düşürmediği “demokrasimizin sağlığı adına” gerçekten neleri tartışıyor, neleri tartışamıyoruz? Medya, bilimsel teknolojik devrim çağında, kimi yasaklı yasalar sorun olsa da, her şeyi tartışabiliyor gibiyiz. Sanal görüntüye bakılırsa doğru bilgilenme, bilinçlenme haklarımızı sonuna kadar kullanabiliyoruz. Öyle ise toplumsal gelişimimiz barış, hoşgörü, demokratik haklar kullanımının gelişiminden yana olmalı. Nasıl oluyor da yaşamın her alanında hak-hukuk düzeninin işlemediği önyargımız, korkularımız, kaygılarımız, kontrol edilemeyen öfkemiz katlanıyor?.. Bireysel, toplumsal tepkilerimizin şiddet dozunda patlama yaşanıyor.. Islak imzalı belge üzerinden yapılan tartışmalara bir bakın; “darbe belgesi” sözcüğü ile söze giriyor, mezhebimize göre, AKP iktidarı icraatlarının, Gülen tarikatının yanında, karşısında olma önyargılarımıza göre sorular yöneltiyor, sonuçlar çıkarıyoruz. Üzerinde tepindiğimiz sonuçta, öyle ya da böyle Ergenekon davası kapsamında yargılama konusu olacak bu belgenin, suç-ceza-hukuk ilişkileri içinde yeri, anlamı ne? Gerçek olduğu kanıtlanırsa başarıya ulaşılamamış, ihbar edilmiş, yarım kalmış bir askeri darbe girişiminin belgesi mi? Öyle ise hukuk diliyle nakıs teşebbüs olarak kalmış bir suç, eylem girişiminin çerçevesi içinde kanıtlanabilirse failleri, suçluları cezalandırılacaklar. Şimdilerde bol keseden herkes, yine mezhebine göre, TSK’nin yönetim kadroları, belgenin hazırlayıcıları kapsamında cezalandırılmalarını bekliyor, istiyorlar. Elbette nakıs teşebbüs olarak kalmış olsa bile askeri darbe, demokrasiye inanan her birey ve kurumun şiddetle karşı çıkması gereken bir eylem. Hele de 12 Mart, 12 Eylül’ün ağır bedellerini ödemiş bir ülke vatandaşı olarak bu konuda duyarlılığımızın, tepkilerimizin şiddetli olması kaçınılmaz.. Dürüstlük, hak bilirlik adına, AKP iktidarı, icraatlarını, Fethullah cemaatini ülkemiz, demokrasimizin geleceği adına tehdit olarak görsek de... Dahası birey, örgütlenmeler olarak demokratik yollardan, sivil örgütlenmelerin katkılarıyla, iktidardan düşürülmeleri, laiklik, Cumhuriyet karşıtı, ülkemizin geleceği için tehdit oluşturdukları algılamamız olsa bile, askeri darbe girişimlerini, nakıs teşebbüs içeriğinde kalmış olsalar dahi savunmamalıyız Bir adım ilerisi aslında ülkemizde sivil darbenin adım adım yol aldığı tehdit algılamamızı da bastırarak, korkularımızı, kaygılarımızı, öfkemizi denetim altına alarak askeri darbe girişimi yanında durmamalıyız... Parolamız “Ne kadar demokrat geçiniyorsak o kadar bağırabiliriz..” olabilir mi? İyi güzel de bu ıslak belge yüzde yüz gerçek olsa, TSK içinde emir komuta kademesine bağlı hazırlanmış olsa dahi, ortada darbe girşimini unutun, hukuksal niteliği ile nakıs teşebbüs içeriğinde bir darbe girişiminin belgesi bile yok ki. Ne var? DTP’nin uzun adının yanlış yazılmış olması uydurukluğu gibi durumları da yok sayalım. 12 Mart, 12 Eylül askeri darbelerinden bir biçimde ders almış, günümüz dünyasında darbe yapamayacağı gerçeğini kabul etmiş kadroların dolaylı yollardan etkili olma çabaları var.. İster emir komuta zinciri içinde, isterse çok dar maceracı ölçeklerde, Cumhuriyet, rejim, Atatürk devrimleri, laiklik için tehdit olarak algıladıkları iktidarı devirmeye, icraatlarını durdurmaya, başta Gülen tarikatı ve cemaatlere karşı siyaseten durmalarının, darbe yapmalarının hadleri olmadığını görmüş olarak TSK’nin moral gücü ile toplumu harekete geçirmeye, haydi daha açık söyleyelim tahrik etmeye çalışmışlar. Yani belge yüzde yüz doğru ise, yargılama sonunda suçluları saptanabilirse, ortadaki suç kanıtı olsa olsa, çok moda deyimi ile postmodern darbe girişimi olacak.. 28 Şubat’ın bir başka senaryosu TSK moral gücü kullanılarak sahneye konmak istenmiş. O da gerçekleştirilememiş, amaçlanan kışkırtmalarda başarılı olunamamış, nakıs teşebbüs olarak ortada kalmış. Tabii ki TSK’nin siyasete bulaşması üzerinden konuyu tartışma, insan hakları, demokrasi adına eleştirme hakkımız sonuna kadar saklı, haklı.. İşte tam da bu noktada dünya çapında çok önemli bir gerçeğin altını çizmek gerekiyor. Emperyal çıkarlar adına da artık askeri darbeler dönemleri, yöntemleri geçerli, gündemde değil (out), sivil darbe yöntemleri çok yaygın uygulanmakta (in). Bir önceki yaz İstanbul’da emperyal fonların ayakta tuttuğu demokrasi gruplarının gözümüzün önünde yapılan toplantılarını anımsayın. Milyonları sokaklara dökerek gerçekleştirilen, Soros, Fethullah... simgeli demokrasi fonlarının desteklediği demokrasi gruplarının kırmızı, turuncu karanfil darbeleri ile başarıları da meydanda.. Yani emperyal çıkarlar desteğinde Türkiye’de bir 12 Mart, 12 Eylül benzeri askeri darbelerin gündeme gelmesi sanki uzak bir olasılık. Günümüzde emperyal çıkarlar güdümlemesi, sivil darbeler, sandık demokrasisi iktidarları eliyle daha kolay gerçekleştiriliyor. [email protected] ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Emlak ver- gisine esas olmak üzere 2010’da uygulanacak “bi- na metrekare normal inşaat maliyet bedelleri”, geçen yõla göre yüzde 12-25 arasõnda arttõrõldõ. Maliye Bakanlõğõ ile Bayõndõrlõk ve İskân Ba- kanlõğõ’nõn Emlak Vergisi Kanunu Genel Tebliği, Resmi Gazete’nin dünkü sayõsõnda ya- yõmlandõ. Tebliğe göre, emlak vergisine esas alõnacak fab- rika, otel binalarõnõn metrekare inşaat maliyetleri yüzde 12, sinema ve tiyatro binalarõ ile meskenlerinki yüzde 25 arttõrõldõ. Buna göre, bu yõl için 1151.24 lira olan mes- kene uygulanan lüks inşa edilen çelik karkas binalarda ortalama maliyet, 2010 için 1439.05 liraya, betonarme karkas binalarda 876.70 liraya, yõğma kâgir binalarda 688.16 liraya yükseltildi. Tebliğ uyarõnca, özellik arz eden binalarõn vergi de- ğerinin hesaplanmasõnda, otel, sinema, tiyatro, işyeri gi- bi kullanõş amacõna göre, varsa bir üst inşaat değerinin ortalama rakamõ esas alõnacak. Bir üst sõnõfa ait inşaat de- ğeri yoksa tespit edilen inşaat sõnõfõndaki ortalama değer yüzde 50 arttõrõlarak değerlendirme yapõlacak. İnşaat tü- rü için metrekare normal maliyet bedeli belirlenmemiş- se bu sõnõfõn altõnda belirleme yapõlmõş ilk sõnõfa ait or- talama rakam yüzde 50 arttõrõlarak uygulanacak. Emlak vergilerine yüzde 25’e varan zam geliyor Aviva, Avrupa’da yeniden yapõlanõyor Akbank’ın kârı 2 milyar lirayı geçti Akbank yõlõn ilk dokuz aylõk döneminde 2 milyar 13 milyon TL net kâr açõkladõ. Brüt kârõ 2 milyar 505 mil- yon TL olan Akbank’õn brüt kâr üzerinden ayrõlan ver- gi karşõlõğõ da 492 milyon TL oldu. Anel TTNet’in ihalesini aldı Anel Telekomünikasyon Elektronik Sistemleri Sana- yi ve Ticaret AŞ’nin, TTNet AŞ’nin açtõğõ kablosuz ADSL modem alõm ihalesinin 6.5 milyon dolarlõk kõsmõnõ kazandõ. Konuya ilişkin sözleşme 26 Ekim 2009 tarihinde imzalandõ. CardFinans’tan mağazacılık akademisi Finansbank, kasa sorumlusu ve mağaza yöneticilerine yönelik “CardFinans Mağazacõlõk Akademisi” adõyla özel bir eğitim programõ başlattõ. 1200 kasa sorumlusu ve 400 mağaza yöneticisinin eğitim alacağõ program ile mağaza çalõşanlarõnõn mesleki ve kişisel gelişimlerine katkõda bulunmak hedefleniyor. Ekonomi Servisi - AvivaSA Emeklilik ve Hayat’õn yüzde 49.7 ortağõ ve dünyanõn beşinci büyük sigorta grubu Aviva, bü- yüme fõrsatõ gördüğü Avrupa operasyonlarõnõ tek çatõ altõnda top- layarak yeni bir strateji ve yönetim yapõlanmasõna gideceğini açõkladõ. Aviva Üst Yöneticisi Andrew Moss ve Aviva Av- rupa Üst Yöneticisi Andrea Moneta’nõn İngiltere’deki genel merkezde yatõrõmcõ ve analistlere yaptõklarõ açõklamada; Tür- kiye’nin, Polonya ve İtalya’yla birlikte Avrupa’nõn en çok bü- yüyen üç pazardan biri olduğuna dikkat çekildi. 9 milyon müşterisiyle önemli bir pazar payõ olan Avrupa’daki 12 ülke operasyonunu bir yönetim ekibi altõnda toplayacak Avi- va, Avrupa’nõn en büyük bankasürans kanalõna sahip olacak. Aviva Grubu’nun uzun vadeli tasarruf ürünü satõşlarõnda yüz- de 50 kârlõlõk sağlayan bu işletmeler arasõnda Türkiye’nin ya- nõ sõra Fransa, İrlanda, İspanya, İtalya, Polonya, Romanya, Çek Cumhuriyeti, Macaristan, Rusya, Litvanya ve Slovakya yer alõ- yor. Londra’da yapõlan toplantõya katõlan AvivaSA Emeklilik ve Hayat Üst Yöneticisi Meral Egemen “Avrupa stratejisi, Türkiye olarak bizim de hayatımızı olumlu yönde etkile- yecek” dedi. Aviva, “Tek Aviva, iki katı değer” hedefiyle 2012’de his- se başõna toplam getirilerinin ikiye katlanmasõnõ da hedefliyor. Avrupa’da 46 banka ve 20 bin banka şubesi ile işbirliği yapan Aviva, Hollanda’daki Delta Lloyd şirketini halka açma kararõ da aldõ. Bu kararla önümüzdeki dönemde fazladan 1 milyar po- und’luk nakit yaratõlmasõ bekleniyor. Meral Egemen Andrea Moneta
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle