25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
HATİCE TUNCER Birinci Ergenekon da- vasõnda gündeme Kuzey Irak’tan gelen 34 PKK’li- nin Silopi’de serbest bõ- rakõlmasõna tepkiler oluş- turdu. Tutuklu sanõk İşçi Partisi Genel Başkanõ Do- ğu Perinçek, Süper NA- TO’nun Silopi ve Siliv- ri’de çadõr kurduğunu sa- vunarak “Türk yargısını çadırlardan kurtara- lım” dedi. Perinçek, eski MİT Müsteşarõ Şenkal Atasagun’a yazõ yazõla- rak Ergenekon şemasõnõ hangi bilgilerle hazõrladõ- ğõnõn sorulmasõnõ istedi. Birinci Ergenekon dava- sõnõn dün 119. duruşmasõ gerçekleştirildi. Danõştay dosyasõnõn diğer sanõkla- rõna avukat atanmadõğõ için mahkeme başkanõ Köksal Şengün, sanõk ve avukatlarõnõn taleplerinin alõnmasõna geçti. ‘Fogg örgüt kurdu’ Perinçek, soruşturma ve yargõlamalarõna dayana- ğõn, eski MİT Müsteşarõ Atasagun’un kendisine bir yõl önce gelen Tuncay Güney mülakatõndan ya- rarlanarak hazõrladõğõ ra- por ve şema olduğunu anõmsatarak “Bu dava- nın temeli Atasagun’un hazırladığı rapor ve şe- madır” dedi. Perinçek, 20 Ekim’deki duruşmada AB’nin eski Türkiye tem- silcisi Karen Fogg’un 2001 yõlõnda ortaya çõ- kan ve kendisinin de yar- gõlanmasõna neden olan elektronik postalarõnda Ergenekon soruşturmala- rõnõn ipucunun verildiği- ne ilişkin bir açõklamada bulunduğunu anõmsattõ. Savcõ Mehmet Ali Pek- güzel’in aynõ duruşma- da bu bağlantõnõn kurul- madõğõna ilişkin açõkla- mada bulunduğunu anõm- satan Perinçek şunlarõ söyledi: “Karen Fogg 5 bin 400 adet e-postasında ‘Ada- let Bakanlõğõ içerisinde bir örgüt kurdum’ diyor. Türk ordusu Kıbrıs’tan çekilecek, bugünkü gibi Güneydoğu’da yarı bir Kürt devleti olacak. PKK’nin silahlara veda ettiği bir yalandır.” Mahkemenin Türk mil- letinin içini ferahlatacak kararlar almasõnõn önem- li olduğunu belirten Pe- rinçek şöyle devam etti: “Millete ‘Silivri’de de yargõçlar var’ dedirtecek beklenti var. Silopi’de çadır kuruldu. Biri Sü- per NATO’nun Kürdis- tan için kurduğu çadır, diğeri yine Süper NA- TO’nun yurtseverlere karşı kurduğu çadır. Türk yargısını çadırlar- dan kurtaralım.” ‘Notlarım yok’ Sanõk emekli Tuğge- neral Veli Küçük, “Kan- dil’den gelen PKK’li- lerin davul zurna ile karşılandığını, Avru- pa’dan gelenlerin de BOP eşbaşkanı tara- fından müjdelendiğini” ifade etti. Küçük “Çadır mahkemesinde yargı- lanmak istemiyorum” diye konuştu. Savcõ Pekgüzel, Perin- çek’in talebinin kõsmen kabul edilerek, 2003 yõ- lõnda Genelkurmay Baş- kanõ ve Başbakanlõk’a gönderilen Ergenekon şe- masõnõn altõna imzasõ olan eski MİT Müsteşarõ Ata- sagun’un tanõk olarak dinlenebileceği konu- sunda görüş bildirdi. Baş- kan Şengün, tutuklu sanõk Hayrettin Ertekin’e, “Gizli oturum olursa bazı şeyler anlatacağım” sözlerini anõmsaratak “Salonu boşaltayım mı” diye sordu. Ertekin ise notlarõnõn yanõnda olma- dõğõnõ söyledi. CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Ülke üzerinde kuş uçsa haberi olduğuna inanan bir Başbakan’a yakışıyor mu bu sözler? Devletin bütün istihbarat kurumları; MİT, Emniyet, hatta Jandarma haberalma servisleri emrinde. İstihbarat servislerinin kendisine verdikleri bilgiler bir yana: medyada, günlerce dağdan gelenler için Demokratik Toplum Partisi öncülüğünde yapılan hazırlıkları içeren haberleri de mi görmedi? Kandil’den dönenler 19 Ekim Pazartesi geldiler. Başbakan 17-18 Ekim’de başta DTP’yi, Kürtçü çevreleri uyaran, aldığı bilgiler doğrultusunda hazırlanan görkemli törensel gösteriler yapılırsa; “Kendinize gelin. Bu son şanstır. Şayet dağdan dönüş PKK-İmralı ekseninde Türk-Kürt ayrımını kışkırtacak ve toplumu rahatsız edecek olursa, arzulamayız ama sil baştan yaparız” diye neden uyarılarda bulunmadı? Son adı demokratik aslında Kürt açılımından vazgeçebileceklerini duyuruyor. Lakin DTP’lilerin bütün yurtta kutlama törenleri yapacaklarını ilan ettiklerini içeren… Habur’dan sonra İstanbul’da Avrupa’dan gelen teröristler için de aşırıya kaçan törenler yapılacağından kaygı duyan bir soruya verdiği yanıt; Güneydoğu’da yaşananları önceden bildiği halde ve… ne çare, sorumlu bir başbakan olarak, bugün yakındığı olayları önlemek için gerekli uyarıyı yapmadığının kanıtı! İşte soru: “İstanbul’a gelip benzeri gösterileri yaparlarsa?” İşte yanıt: “Orada kendimize göre mekanizmalarımız var. Araştırıyoruz, çalışacağız. Uyarılarımızı yapıyoruz, yapacağız.” Olası olayları daha önceden öğrendiğini açıklıyor bu sözler. Oysa bugünkü uyarılar geç kalan uyarılar. Olaylar genelde; devlet, PKK ile İmralı’nın peşine takıldı diye algılanıyor. Uçak muhabbetinde; Başbakan Habur’a özel savcılar, -hatta muhalefetin iddiasına göre- helikopterle yargıç göndermekteki amacı… …Dağdan inenlere TCY’nin emrettiği sorgulamanın yapılmamasındaki gerekçeyi açıklamıyor… yargının siyasal amaçlarla kullanıldığına ilişkin saptamalara ne diyeceğini soran yok! Bir diğer açıklamasında RTE; “Dağdan dönüşün devamını bekliyoruz, gelmezse yapacak bir şey yok” diyor. Bu, RTE’nin terör örgütünün dağdan ineceğine fazlasıyla bel bağladığını gösteriyor. Yeni Şafak gibi AKP’ye bağımlı, yandaş bir gazetenin geçen çarşamba yayımladığı manşet haber: Hükümetin ayrıntılı bir açılım projesi hazırladığını, bu projenin yaşama geçeceğine inandığını gösteriyor. Gazeteye göre, hükümetin gerçekleşmesini beklediği proje şöyle: “Habur’da 34 kişinin salıverilmesiyle ilk adımı gerçekleşen ‘açılım’ın asıl hedefi Kandil. 4 bin PKK’liden suça bulaşmamış olanlar hemen serbest bırakılacak. 700 militan Suriye’ye, 225 elebaşı İsveç ve Norveç’e gönderilecek.” Bugün ise Başbakan RTE; ancak “umut” açıklıyor: “Devamını bekliyoruz” diyor. Ya gelmezlerse? “Yapacağımız bir şey yok!” Gerçekleşmeyen düşler bu! Terör örgütü ve buradaki siyasal uzantıları Kürt sorununda kısa, orta ve uzun vadeli oyunun ilk perdesini açtılar. RTE’nin DTP Genel Başkanı Ahmet (Kürt) Türk’e söylediği gibi; Kürt açılımına “kimse AKP iktidarı gibi cesaret edemez”. Gerçekten, AKP dışında hiçbir iktidar, ülkede ayrışmaya ve sonunda bölünmeye giden yolda bir girişimde bulunmamıştır, bulunmaz da… Demokratik açılım isteklerini içeren açıklamaları; kısa, orta, uzun vadeli kararlılığı gösteriyor. Kısa vadeyi geçtik, geçmek üzereyiz. Orta vadede kimi yasal değişikliklerin istedikleri biçimde çıkarılmasını dayatacaklar. Uzun vadede anayasada Türk ve Kürt uluslarının yer almasını sağlayarak ya Türkiye’yi teslim alacaklar; olmazsa Türkiye’yi bölmeye çalışacaklar. Amaçlarına uygun koşullar gerçekleşmedikçe ne PKK dağdan iner ne de içeridekiler temel amaçlarından vazgeçerler! SAYFA 24 EKİM 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul S 22 Edirne B 23 Kocaeli S 27 Çanakkale Y 23 İzmir Y 25 Manisa B 27 Aydın Y 27 Denizli PB 26 Zonguldak B 24 Sinop B 22 Samsun PB 25 Trabzon B 24 Giresun B 24 Ankara S 25 Eskişehir S 23 Konya B 24 Sıvas B 23 Antalya PB 28 Adana PB 33 Mersin PB 32 Diyarbakır B 27 Şanlıurfa B 30 Mardin B 25 Siirt B 28 Hakkâri B 18 Van B 16 Kars B 18 Oslo K 3 Helsinki Y 8 Stockholm Y 8 Londra Y 17 Amsterdam Y 15 Brüksel Y 13 Paris Y 17 Bonn B 17 Münih B 16 Berlin B 13 Budapeşte Y 14 Madrid B 24 Viyana Y 13 Belgrad Y 19 Sofya Y 19 Roma Y 21 Atina Y 22 Zürih B 16 Moskova K 9 Aşkabat B 23 Astana PB 6 Taşkent PB 26 Bakû PB 21 Bişkek PB 18 Tiflis PB 23 Kahire Y 26 Şam Y 26 Ülkemizin batı kesim- leri ile kuzeydoğu böl- geleri parçalı bulutlu, Kıyı Ege, Çanakkale, Gümüşhane, Bayburt, Erzincan ve Erzurum çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağmurlu diğer yerler az bulutlu geçecek. Ha- va sıcaklığında 1 ila 3 derecelik artış olacak. Baştarafı 1. Sayfada 1-) 14.08.20O9 tarihli manşeti- nizde kullanmõş olduğunuz ve Cum- huriyet Başsavcõlõğõmõzca Erzincan Valiliği’ne gönderilmiş bulunan ya- zõmõzõn, haberinize konu olan ve ka- muoyunda “İsmailağa” cemaati di- ye bilinen dosya ile hiçbir şekilde il- gisi bulunmamakta, genel olarak CMK’nun 250. maddesine giren suç/suçlarla ilgili olarak Erzincan ilinde ve ilçelerinde meydana gele- bilecek olaylar hakkõnda Özel Yet- kili Cumhuriyet Başsavcõlõğõmõzca soruşturmalarõn bizzat yürütüleceği konusuyla ilgili bulunmaktadõr. 2-) Ayrõca 14.08.2009 tarihli gaze- teniz manşetinde kullanmõş olduğunuz Özel Yetkili Cumhuriyet Savcõsõ Os- man ŞANAL imzalõ ve Erzincan Va- liliği’ne yönelik yazõlan yazõmõz yak- laşõk 2 sayfadan fazla olmasõna, man- şetinizde kullandõğõnõz paragraf da yazõmõzõn son paragrafõ olmasõna rağ- men, gazetenizce tamamen kötü niyetli bir şekilde yazõmõzõn kopyala-kes- yapõştõr mantõğõ ile kõrpõlarak verilmek suretiyle, tarafsõz gazeteciliğinizi(!) ne ölçüde icra ettiğinizi tüm Türkiye’ye göstermiş bulunmaktasõnõz. 3-) Yine manşetinizin hemen üs- tünde “Erzurum Başsavcõlõğõ İsmailağa dosyasõnõ almak için uğraşmõş” spot cümlesi ile haksõz ve hukuka aykõrõ olarak Cumhuriyet Başsavcõlõğõmõzõ töhmet altõnda bõrakma amacõ güttü- ğünüz üzüntüyle müşahade edilmiştir. Zira, bu spot cümle ile gerçekte “Er- zincan Cumhuriyet Başsavcõlõğõnõn görev ve yetki alanõna giren bir so- ruşturma dosyasõnõn hukuka aykõrõ ola- rak istenmesi” anlamõna gelecek ifa- deler ile verilmiştir. Halbuki Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcõlõğõmõzca Erzincan Valili- ği’ne 05/05/2009 tarihinde gönderilen yazõdan çok daha önce, aynõ içerikli yazõnõn 18/03/2009 tarihinde Erzincan Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na da gön- derildiği ve bu yazõmõz ile CMK’nun 250. maddesi kapsamõnda bulunan suçlarõn soruşturulmasõnõn bizatihi Özel Yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nca yürütüleceği belir- tilmiştir. Bu kapsamda bulunan İs- mailağa dosyasõnõn istenmesi konusu ile ilgili olarak; Erzincan Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’nõn işbu dosyayõ ver- memekte direnmesini sorgulamak gerekirken hukuken yetkili ve görevli Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõmõzõn sorgulanmasõ oldukça dü- şündürücü olmuştur. 4-) Özel Yetkili Cumhuriyet Baş- savcõlõğõmõzca dosya üzerinde gerek- li araştõrma ve soruşturma (çevre il ve ilçelerde gerekli yer ve kişilere yöne- lik operasyonlar) yapõlmõş ve netice- ten suç işlediği yönünde haklarõnda kuvvetli şüphe bulunan şüpheliler hakkõnda kamu davasõ açõlmõştõr. Bir başka ifade ile; manşetinizde “Erzin- can Savcõsõ Operasyon Yapamadõ” şeklindeki haberiniz de bir çarpõtma- dan ibarettir. 5-) Gazeteniz manşet haberinin 8. sayfadaki devamõnda da önemli ki- şiler üzerinde Erzincan Cumhuriyet Başsavcõsõ tarafõndan gözaltõ işlemi yapõlacağõ ve fakat dosyanõn elinden alõndõ, şeklindeki görüş ve yazõnõz da gerçeği yansõtmamaktadõr. Zira, bir Cumhuriyet Savcõsõnõn görevi ne- denli-nedensiz şekilde kişilere yö- nelik gözaltõ işlemi yapmasõ değildir. Özellikle gözaltõna alma gibi insan hak ve özgürlüklerinin en önemlile- rinden olan ve anayasal teminat al- tõnda bulunan “kişilerin hürriyeti”, “mesken masuniyeti” ilkelerine bel- ki herkesten fazla Cumhuriyet Sav- cõlarõ dikkat etmelidir. Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcõlõğõmõzca her soruşturmada olduğu gibi “İsmaila- ğa” dosyasõnda da bu titizlik sergi- lenmiş ve gerekli olmayan kişiler üzerinde gözaltõna alma ve sorguya sevk etme işlemleri uygulanmamõş, ancak suç işlediği yönünde hakkõn- da kuvvetli suç şüphesi oluşturan ol- gular bulunan kişiler üzerinde bu iş- lemler icra edilmiştir. Erzincan Valilik makamõna gön- derilen yazõmõzõn ne ifade ettiği her- kesin anlayabileceği açõklõkta olma- sõna, haberinize konu “İsmailağa” cemaati ile hiçbir ilgisinin bulunma- masõna, ne bu cemaatin ve ne de her- hangi başka bir suçun yazõmõzda so- mut olarak belirtilmemesine rağmen gazeteniz tarafõndan bu yazõmõz açõk çarpõtma ile manşetinize alõnmõş ve Valilik Makamõna yazõlan yazõmõz ile adõ geçen cemaat hakkõnda bağ ku- rularak, yine açõk çarpõtma ile “Sumen Altõnõn Öyküsü Belgeli” şeklinde manşet atõp yanõna da yazõmõzõ ilave etmek suretiyle çarpõtma habercilik yapõlmõştõr. Kamuoyuna saygõyla duyurulur. Birinci Ergenekon davasõnda sanõklar 34 PKK’linin serbest bõrakõlmasõna tepki gösterdi: Süper NATO ‘Çadır mahkemesi istemiyoruz’ İBRAHİM HASGÜR Şimdi de Nursi açõlõmõ! HAKAN DİRİK İZMİR - AKP’liler, şimdi de Saidi Nursi için açõlõmõ gündeme getiriyor. AKP İzmir Milletvekili İbrahim Hasgür, Saidi Nur- si’nin itibarõnõn iade edilmesini istedi. Hasgür, 27 Mayõs’õ yapan- lardan halen yaşamõnõ sürdüren- ler olduğunu anõmsatarak, bunlar aracõlõğõyla Nursi’nin mezarõnõn yerinin tespit edilmesini ve adõna anõt mezar yapõlmasõnõ önerdi. Daha önce İzmir’de Yunan dili ve edebiyatõna ilişkin fakülte açõlmasõnõ teklif eden Hasgür’ün, yeni önerisini İzmir merkezli ya- yõn yapan Yeni Asõr gazetesine önceki hafta yaptõğõ ziyaret sõra- sõnda dillendirdiği kaydedildi. Ziyaret etmek istiyorlar Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn, “Seversiniz sevmezsi- niz ama Saidi Nursi’siz bir Türkiye’nin maneviyatı noksan kalır” sözlerini ileriye taşõyan Hasgür’ün, Nursi önerisi ise şöy- le: “Saidi Nursi, fikirleriyle milyonlarca insanı etkilemiş, eserleri 170 dile çevrilmiştir. Böyle bir fikir adamının meza- rının nerede olduğu bile belli değil. Saidi Nursi’yi mezarında bile rahat bırakmayan 27 Ma- yıs 1960 cuntasından hâlâ ha- yatta olanlar var. Kültür Ba- kanlığı derhal harekete geçmeli ve mezarının nerede olduğunu ortaya çıkarmalı. Tıpkı Adnan Menderes ve Turgut Özal gibi Saidi Nursi için de bir anıt me- zar yapılmalı. Nasıl onların me- zarlarını ziyaret edebiliyorsak Saidi Nursi’nin mezarını da zi- yaret edebilelim. Aynı şekilde ailesi isterse Nâzõm Hikmet için de bir anıt mezar yapalım.” Cevap Engin: Bilgimiz yok, soruşturma gizli İstanbul Haber Servisi - Kamuoyunun 12 Haziran’dan bu yana tartõştõğõ, altõnda Al- bay Dursun Çiçek’in imza- sõnõn bulunduğu öne sürülen “İrticayla Mücadele Pla- nı”nõn orijinalinin õslak imzalõ haliyle savcõlõğa yollandõğõ ve belgeyi bir subayõn yolla- dõğõ öne sürüldü. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Aykut Cengiz Engin ise kendilerine böyle bir bilginin ulaşmadõğõnõ söyledi. “Ergenekon” soruştur- masõnõ yürüten savcõlar Ze- keriya Öz ve Fikret Seçen ile başsavcõ vekilleri Turan Çolakkadı ve Olcay Seç- kin, İstanbul Cumhuriyet Başsavcõsõ Engin ile görüştü. ‘Mutat görüşme’ Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi çõkõşõnda gazeteci- lerin sorularõnõ yanõtlayan İs- tanbul Cumhuriyet Başsavcõ Vekili Çolakkadõ, “Olağan haftalık görüşmemizi yap- tık” dedi. “Albay Dursun Çiçek’in hazırladığı iddia edilen irtica ile mücadele eylem planının orijinal bel- gesini ihbar mektubu ile bir subayın Ergenekon savcıla- rına gönderdiği öne sürülü- yor. Bunlar hakkında ne di- yeceksiniz” diye sorulan Ço- lakkadõ, bu konu hakkõnda herhangi bir bilgisinin olma- dõğõnõ söyledi. İstanbul Cum- huriyet Başsavcõsõ Engin ise savcõlarla “mutat bir görüş- me” yaptõklarõnõ söyledi. En- gin aynõ soruyu, “Soruşturma gizli. Bende öyle bir bilgi yok” sözleriyle yanõtladõ. Sanatçılardan Lice savcısı hakkında suç duyurusu Sanatçõ İlkay Akkaya, Lale Mansur, Zey- nep Tanbay ve avukat Eren Keskin’in de aralarõnda bulunduğu aydõn ve sanatçõlardan oluşan bir grup, Diyarbakõr’õn Lice ilçesinde askeri alandan atõlan havan topuyla hayatõnõ kaybeden Ceylan Önkol (14) olayõnda, “can güvenliği” gerekçesiyle olay yerine gitmeyen Lice Cumhuriyet Başsavcõsõ ve söz konusu ka- rakol yetkilileri hakkõnda suç duyurusunda bulundu. Sultanahmet’teki İstanbul Adliyesi önünde toplanan sanatçõ ve aydõnlar adõna yapõlan ortak basõn açõklamasõnõ okuyan Tan- bay, şunlarõ söyledi: “Can güvenliğim yok di- yerek olay yerine gitmeyen, otopsinin bilgisiz kişiler tarafõndan karakolda yapõlmasõna izin veren, gitmediği yerden delil getirmeleri için Ceylan’õn ailesine talimat veren, Ceylan’õn kanõnõn aktõğõ yerden yeteri kadar toprak ge- tirmediler diye, etleri asõlõ kaldõğõ dallardan koparõp getirmediler diye aileyi azarlayan, günlerce dava dosyasõnõ avukatlardan gizle- yen, en önemli delile el koymayan savcõ hak- kõnda suç duyurusunda bulunuyoruz.” Zeynep Tanbay, İçişleri Bakanlõğõ ve Genel- kurmay yetkilileri hakkõnda da suç duyurusun- da bulunacaklarõnõ kaydetti. Ümraniye Cezaevi müdahalesinde birçok tutuklu ve hükümlü ölmüştü ‘Hayata Dönüş’ operasyonu davası İstanbul Haber Servisi - Hayata Dö- nüş operasyonu sõrasõnda, 267 jandarma hakkõnda “faili belli olmayak şekilde adam öldürme”, “birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme”, “yarala- ma” ve “kötü muamele” suçlarõndan açõlan davaya devam edildi. Mahkeme önceki celselerde dava dos- yasõna ulaşan operasyonla ilgili görün- tülerin dõşõnda başka kayõt olup olmadõ- ğõna dair ilgili birimlere yazõ yazõlmasõ- na karar vererek duruşmayõ erteledi. Üsküdar 2. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada müdahil avukatlarõ ve sanõk avukatlarõ hazõr bulunurken ope- rasyon sõrasõnda Ümraniye Cezaevi’nde öldürülen Alp Ata Akçayöz’ün ailesin- den anne Günay Akçayöz ile eşi Güler Akçayöz de katõldõ. Mahkeme haklarõn- da arama emri çõkarõlarak duruşmaya ge- tirilmesi için yazõ yazõlan 13 sanõk hak- kõnda yazõlan yazõya cevap gelmediğini bildirdi. ‘Görüntüler izlensin’ Duruşmada söz alan müdahil avukatõ Oya Aslan önceki oturumlardaki talep- lerini yinelediklerini belirterek, “Mah- kemeye ulaşan görüntülerin bilirkişi ta- rafından incelenmesini ve bu görün- tüler hakkında bir rapor hazırlanma- sını istiyoruz. Ayrıca görüntülerin önemli yerlerinin duruşma salonunda izlensin talep ediyoruz. Yüzleri görü- nen kişilerin kimliklerinin tespit edil- mesini de istiyoruz” dedi. Müdahil avukatlarõ ayrõca operasyon sõrasõnda Ümraniye Cezaevi’nde gardiyan olarak çalõşan Yıldız Ercan’õn adresinin tespit edilerek duruşmada tanõk olarak din- lenmesini talep ettiler. Mahkeme ise da- va dosyasõna ulaşan görüntülerin dõşõn- da başka kayõtlarõn olup olmadõğõna da- ir Jandarma Personel İşleri Genel Mü- dürlüğü’ne yazõ yazõlmasõna ve bu gö- rüntülerin istenmesine karar vererek du- ruşmayõ 8 Şubat 2009 tarihine erteledi. Günersel: Hapisteki aydõnlarla iyi bir üniversite açõlabilir İstanbul Haber Servisi - Dünya Ya- zarlar Birliği (PEN) Kongresi’nde ko- nuşan edebiyatçõ Tarık Günersel, ga- zetemiz Ankara temsilcisi ve yazarõ Mustafa Balbay’õn tutukluluğuna dik- kat çekerek “Türkiye’de hapiste olan profesörler ve aydınlar ile iyi bir üniversite açılabilir” dedi. Avusturya’nõn Linz kentinde süren PEN Kongresi’nde altõ aylõk iki dönem- dir başkanlõk yapan Çek romancõ Jiri Gru- şa’nõn yerine Kanadalõ romancõ-filozof John R. Saul seçildi. 144 PEN kulübünün 80 tanesinin temsil edildiği 75. kongrede konuşan Günersel, Türkiye’de halen 12 Eylül askeri dikta anayasasõnõn yürürlükte olduğunu vurgulayarak din baskõsõnõn giderek arttõğõnõ belirtti. Sosyolog Pınar Selek’in uğradõğõ haksõzlõklarõ anlatan Günersel, yedi aydõr hapiste tutulan ya- zarõmõz Balbay’õn durumuna da değindi. Protesto kararı PEN Temsilciler Meclisi’nde Çin, Erit- re, İran, Küba, Rusya, Türkiye ve Viet- nam’da hapiste tutulan yazarlarla ilgili ay- rõntõlõ bilgi içeren protesto kararlarõ oy- birliğiyle alõndõ. PEN’in 76. Kongresi 2010 Eylül ayõnda Tokyo’da yapõlacak. İP Genel Başkanõ Perinçek dünkü savunmasõnda AB’nin eski Türkiye temsilcisi Karen Fogg ile ilgili ilginç iddialar ortaya attõ. Perinçek “Adalet Bakanlõğõ’nda bir çete kurmuş, bir suç örgütü kurmuş. Karen Fogg bu e-postalarõnda Ergenekon davasõnõn şifrelerini veriyor” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle