18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2009 CUMARTESİ 14 HABERLER Perakende Güneşi 2009 Ödülle- ri’nde “En Beğenilen Perakende Kuruluşu” ödülünü Mobilya Da- lõnda İstikbal, Cafe-Fastfood Da- lõnda ise Mcdonald’s aldõ. En Ba- şarõlõ Profesyonel Yönetici Ödü- lü’ne Marketler Kategorisi’nde Koçtaş Genel Müdürü Alp Özpa- mukçu, Alõşveriş Merkezleri Da- lõnda ise Metro Group Avm Yöne- tim Müdürü Hüseyin Okumuş la- yõk görüldü. Kategorilere göre “Perakende Güneşi 2009 Ödülle- ri”: Yaşam Boyu Başarõ Ödülü: Kerim Kerimol En Beğenilen Perakende Kuruluşu Ödülü: İstikbal ve McDonald’s En Başarõlõ Profesyonel Yönetici Ödülü - Mağazalar: Aslõ Karadeniz, Boyner Büyük Mağazacõlõk Genel Müdürü En Başarõlõ Profesyonel Yönetici Ödülü- Marketler: Alp Özpamukçu, Koçtaş Genel Müdürü Yõlõn Yerel Market Müdürü Ödülü: Cevat Çelik, Fon Gõda Jüri Özel Ödülü: Aziz Bulgu Kimi eğitime, kimi çevreye, kimi sağlõğa, kimi kültür-sanata kimi spo- ra destek veriyor... Artõk yerlisi ya- bancõsõ hemen hemen her büyük şirketin bir kurumsal sosyal sorum- luluk (KSS) çalõşmasõ da mevcut. Bazõlarõ bir sivil toplum kuruluşu ile ortak çalõşmalar yaparak daha ge- niş kitlelere el uzatmaya çalõşõyor, ki- mileri belli bir alana odaklanarak pro- je üretiyor. Şirketler kurumsallaştõkça yaşadõklarõ topluma hizmet etmek ve belli konularda destek olmak da ka- çõnõlmaz hale geliyor. Sosyal sorumluluk bilincini geliş- tirmek, yerel ve ulusal düzeyde KSS bilincini yaymak amacõyla kurulan Türkiye Kurumsal Sosyal Sorumlu- luk Derneği (TKSSD) tarafõndan dün İstanbul’da Kadir Has Üniver- sitesi’nde gerçekleştirilen “Pazaryeri Etkinliği”nde farklõ sektörlerden şirketler hem KSS alanõndaki per- formanslarõnõ sergilediler, hem de de- neyimlerini paylaştõlar. Derneğin Başkanõ Serdar Dinler, Türkiye’de KSS’nin henüz öğrenil- me aşamasõnda olduğuna dikkat çek- mek ve toplumsal farkõndalõk yarat- mak amacõyla bu etkinliği düzenle- diklerini söyledi. Dünyada artan ekonomik aktivi- tenin çevre üzerindeki olumsuz et- kisini azaltõlmasõ ve sürdürülebilir kalkõnmanõn sağlanma kaygõsõnõn KSS’ye ilgiyi de sürekli gündemde tuttuğunu belirten Dinler, Avrupa ve ABD’de birçok şirketin KSS proje- lerini artõk iş stratejilerinin bir parçasõ olarak gördüklerini kaydetti. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası (İMKB), 2008 yılında Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Türk Serma- ye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği’nin (TSPAKB) ortaklaşa düzenlediği “Halka arz seferberliği” pro- jesinin hafta başında yapılan tanıtım toplantısına katıldım. Toplantıya, sermaye piyasası imkânlarından yararlanma potansiyeli yüksek şirketlerin kayıtlı ol- duğu 33 ilimizin sanayi ve ticaret odalarının baş- kan ve temsilcileri davet edilmişti. İstinye’deki görkemli İMKB binasına açıldığı tarihten beri birkaç kez gitmiştim. Bina gerek fiziki gerekse zamanın en gelişmiş iletişim tek- nolojilerinin kullanıldığı altyapının yanı sıra, ara- cı kurumların ve borsa çalışanlarının çağdaş bir çalışma ortamı yaratabilmek amacıyla tüm ge- reksinimlerinin sanat galerisi dahil karşılandığı bir mekândı... Bu kez gördüğümde tam anlamıyla hayal kırık- lığına uğradım. Binanın içi ve dışı bakımsızlıktan tel tel dökülür duruma gelmiş. O canlı, cıvıl cıvıl ortam şimdi yok. Elektronik tablo ve yazı akışı da olma- sa adeta bir şirketin çağrı merkezi gibi... İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş da, Başkan Hüseyin Erkan’a “Galiba burasını artık mü- ze yapacaksınız” diyerek takıldı. Başkan Erkan ise salondaki durağanlığı, “Geçmişte borsada tahta- da işlem yapılırken yaşanılan hareketlilik, telefon bağ- lantıları, koşuşturma gördüğünüz gibi şimdi yok... Teknolojinin gelişmesi ve yaygın kullanımı burası- nı bu bağlamda olumsuz olarak etkiledi. Aracı ku- ruluşların çalışanlarının işlemlerini yapmak için bu- rada bulunma ve buraya gelme şartı yok, herkes ofi- sinden işlem yapabiliyor, bu nedenle İMKB me- kânları artık cazibesini yitirmiş durumda. Tekrar can- lılığı yakalayabilmek için bir dizi yenilikler yapmayı planladık” sözleriyle dile getirdi. Başkandan bun- ları dinledikten sonra, İMKB’de üst düzeyde gö- revli bir arkadaşıma “Binaya ve buraya yazık olmuş” dediğimde bakın neler anlattı: “AKP iktidarıyla birlikte başlayan kamu kuruluşlarındaki kadrolaşma ve kuşatmadan İMKB de etkilendi. İMKB’nin ve SPK’nin başkanlarının görev süreleri bitmeden görevden alınmasının zor olduğu anlaşılınca bu kez tasarruf genelgesiyle İMKB tam anlamıyla kuşat- maya alındı. Bir de geçmişte gereksiz yere yaşa- nılan SPK-İMKB başkanlarının kişisel çekişmeleri sonunda yaşanılanlar, mobil telefon kullanımına ve şehirlerarası telefonlara getirilen kısıtlama, enerji ve bilgi işlem altyapısındaki bakım ve onarımına bile uy- gulanan tasarruf genelgesi, bırakın iletişim tekno- lojilerindeki yenilenmeyi, günlük işlevini bile sür- düremez konuma getirdi. Bilgisayar sisteminin her an çökebileceği endişesi en büyük çekincemizdi, alt- yapısını yenileyemediğimiz gibi. Şimdiki başkan Hü- seyin Erkan dış ilişkilerden sorumlu arkadaşımız- dı. Tüm sorunlarımızı bire bir yaşayan birisi, bu bir avantaj, umarız kendisini rahat bırakırlar.” “Halka arz seferberliği” projesine dönersek, amaçlarının borsada işlem gören şirket sayısını art- tırmak olduğunu vurgulayan İMKB Başkanı Hüseyin Erkan konuşmasında, “Türkiye’de İSO ilk 500 büyükteki firmaların 403’ünün, ikinci 500 büyükteki sanayi kuruluşlarının 469’unun, 1000 büyük içinde yer alan 872 firmanın borsada işlem görmediğini, bugün İMKB’de halka açık şirket sayısı 314’tür. Bu, önceki yıllarda yakalanan 315 sayısına bile bugün ulaşılamadığını göstermektedir. 2001 krizi sonra- sı bir yandan halka arzlar duraklarken, bir yandan da borsa dışına çıkan şirketler olunca, 2003 yılın- da borsadaki şirket sayısı 285’e kadar gerilemiştir. 1990-2000 arasında yeterli olmasa da 24 şirket hal- ka arz yaparken, bu 2001-2008 döneminde sade- ce 7 adete ulaşabilmiştir” bilgisini verdi. Verilen bilgilere göre borsa, işlem gören halka açık şirket sayısı açısından yerinde sayıyor. Bor- saya derinlik kazandırmak ve ulusal ekonomiye her açıdan katkıda bulunma adına projeyi desteklemek gerekiyor. Bu tabloyu dile getiren AKP iktidarının ekono- mi politikalarını eleştirenler değil, iktidarın göreve getirdiği bir bürokrat.. iktidarın ekonomideki ba- şarısını canhıraş savunan yandaşlara ithaf edilir... Yerinde Sayan Borsa... S A T I R A R A S I HİLMİ DEVELİ [email protected] YAHYA ARIKAN [email protected] YAŞAMDA MALİ ÇÖZÜM Telafi çalõşmasõ için mesai ödemesi yapõlmaz İ şçi sendikalarının İş Kanunu’na girmemesi için çabaladıkları, ancak sonunda yasada yer bulan telafi çalışması; zorunlu nedenlerle işyerinde işin durması ve benzeri nedenlerle belirli zaman dilimi içinde haftalık çalışma saatleri tamamlanamadığı takdirde işçilere bu eksik çalışmalarını telafi ettirme süreci olarak tanımlanır. Özellikle ulusal bayram, genel tatil günlerinden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi halinde daha sonraki günlerde yaptırılan telafi çalışmalarının hangi hallerde yaptırılabileceği belirtildikten sonra, bu telafi çalışmasının iki ay içinde ve bir günde en fazla üç saat olabileceği hüküm altına alınarak telafi çalışmalarına bir düzen getirilmesi amaçlanmıştır. Telafi çalışmaları fazla çalışma veya fazla sürelerle çalışma sayılmaz. Zorunlu nedenlerle işin durması, ulusal bayram ve genel tatillerden önce veya sonra işyerinin tatil edilmesi veya benzer nedenlerle işyerinde normal çalışma sürelerinin önemli ölçüde altında çalışılması veya tamamen tatil edilmesi ya da işçinin talebi ile kendisine 4857 sayılı İş Kanunu, iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile öngörülen yasal izinleri dışında izin verilmesi hallerinde, işçinin çalışmadığı bu sürelerin telafisi için işçiye yaptırılacak çalışma, telafi çalışmasıdır. Telafi çalışması yaptıracak işveren; bu çalışmanın hangi nedene dayandığını açık olarak belirtmek, hangi tarihte çalışmaya başlanacağını, ilgili işçilere bildirmek zorundadır. Telafi çalışması, kaynağını oluşturan zorunlu nedenin ortadan kalkması ve işyerinin normal çalışma dönemine başlamasını takip eden 2 ay içerisinde yaptırılır. Telafi çalışması, günlük en çok çalışma süresi olan 11 saati aşmamak koşulu ile günde 3 saatten fazla olamaz. Telafi çalışması, tatil günlerinde yaptırılamaz. Çalışanların işe geliş ve gidişlerini sağlamak için toplu taşıma kartı (Akbil / Kentkart) giderinin vergi kanunlarına göre gider sayılıp sayılmayacağı duraksama yaratıyor. Şirket çalışanlarının işe geliş gidişlerini sağlamak için her bir çalışana verilecek dolu toplu taşıma kartı, bedellerine kartları dolduran şirket tarafından düzenlenen fatura ve benzeri vesikalar kurum kazancının tespitinde indirim konusu yapılamaz. Ücret olarak vergilendirilebilir. 5520 Sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 6’ncı maddesinin birinci fıkrasında kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri safi (net) kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı; ikinci fıkrasında ise safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanunu’nun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Yine, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 40’ıncı maddesinde safi kazancın tespit edilmesi için aşağıdaki giderlerin indirilmesi kabul edilir denilerek 1’inci bendinde “Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler: (İhracat, yurtdışında inşaat, onarma, montaj ve taşımacılık faaliyetlerinde döviz olarak elde ettikleri hasılatın binde beşini aşmamak şartıyla yurtdışındaki bu işlerle ilgili giderlerine karşılık olmak üzere götürü olarak hesapladıkları giderleri de indirilebilir)” hükmüne yer verilmiştir. Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanunu’nun “Ücretin Tarifi” başlıklı 61’inci maddesinde “Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve aynlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir. Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (mali sorumluluk tazminatı) tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez” hükmü yer almıştır. Aynı kanunun “Müteferrik istisnalar” başlıklı 23. maddesinde; aşağıda yazılı ücretler Gelir Vergisi’nden istisna edilmiştir. “Md.23/10. Hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine gidip gelmelerini sağlamak maksadıyla işverenler tarafından yapılan taşıma giderleri” hükmü yer almaktadır. Akbil kartı servis giderinden farklı Yukarıda bahsedilen hükümlere göre; söz konusu ücret istisnası, vasıta temin edilerek hizmet erbabının toplu olarak işyerlerine götürülüp getirilmesi şartına bağlanmış olup, her bir hizmet erbabına toplu taşıma kartı (Akbil / Kent kart) verilmesi durumunda, personelin toplu halde işyerine taşınmasından söz edilmesi mümkün bulunmamaktadır. Bu durumda, şirket çalışanlara verilecek toplu taşıma kartlarına (Akbil / Kent kart) ilişkin bedellerin, ilgili hizmet erbaplarının ücret gelirlerinin bir unsuru olarak, Gelir Vergisi Kanunu’nun 94’üncü maddesinin 1’inci bendine göre, aynı kanunun 103 ve 104’üncü maddelerinde belirtilen oranlar dikkate alınmak suretiyle vergilendirilmesi kaydıyla kurum kazancınızın tespitinde gider kaydedilmesi mümkündür. Akbil bedeli, ücret olarak vergilendirilebilir TKSSD tarafõndan gerçekleştirilen “Pazaryeri Etkinliği”nde deneyimler paylaşõldõ ‘Geleceğe Bir Damla Sakla’ G ayrimenkul sektöründe faa- liyet gösteren Soyak’õn 2007 yõlõnda başlattõğõ ‘Geleceğe Bir Damla Sakla’ kurumsal sosyal sorumluluk proje- si kapsamõ ve ölçümlen- mesi, Dünya Araştõrma- cõlar Birliği ESOMAR’õn 62. yõllõk kongresinde, Türkiye’yi temsilen kabul gören ve İsviçre’ye su- num için davet edilen “tek bildiri” olarak yer al- dõ. İsviçre’nin Montrö kentinde gerçekleştirilen Kongre’de Soyak Hol- ding Kurumsal İletişim Koordinatörü Fatma Çe- lenk: “Soyak’ın sürdürülebilir yaşam anlayışına paralel ola- rak ‘Bugün Artõk Yarõn’ sloga- nıyla harekete geçtik. Böyle- likle dünyanın geleceği için kritik önem taşıyan çevre ala- nında uzun vadeli ve etkin bir kurumsal sosyal sorumluluk projesini hayata geçirmeyi he- defledik. 2007 yılında başlattı- ğımız ‘Geleceğe Bir Damla Sak- la’ projesi, küresel ısınmanın önüne geçmek için en önemli alan olan su tasarrufu konu- sunda geniş bir çerçeveye sa- hip” dedi. Su tüketim kanalla- rõnõn tasarruf sağlayõcõ sensörlü malzemelerle yenilenmesini ve bilinçlendirme faaliyetlerini kap- sayan proje, Çiğli Rotary Kulü- bü işbirliği ile 2007’de İzmir’de, Bostancõ ve Kara- köy Rotary ku- lüpleri işbirli- ğiyle 2008 yõ- lõnda İstan- bul’da toplam 33 okulda uy- gulandõ. Pro- jenin 2 yõllõk ölçümleme sonuçlarõna b a k õ l d õ ğ õ n d a olumlu gelişmeler ortaya çõktõğõnõ söy- leyen Fatma Çelenk, sözlerini şöyle sür- dürdü: “Bugüne ka- dar 33 okulda; top- lam yüzde 55 oranında, 1770 ton su tasarrufuna katkıda bulunduk. 30 bin adam/saat çaba harcanılan, 233 kişinin destek verdiği ve 7500 malze- menin değiştirildiği projemiz- le bugüne kadar 102 bin kişi- ye ulaştık. Ölçümleme çalış- malarımıza düzenli aralıklar- la devam ediyoruz.” Perakende güneşi ödülleri sahiplerini buldu S igortalılık, 4-1/a (SSK) kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, mesleki eğitime veya zorunlu staja başladıkları tarihten itibaren başlayacaktır. Deneme süresinde de sigortalı olunması zorunludur. Kanun hükmüne göre sigortalılığın başlangıcı, sigortalının çalışmaya başladığı ve/veya çalıştırılmak üzere işverenin emir ve talimatı altına girdiği gündür. İşverenler, 4-1/a (SSK) kapsamında sigortalı sayılan kişileri, sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş bildirgesi ile e-bildirge ile Kuruma bildirmekle yükümlü tutulmuştur. Buna göre: a) İstisnalar kapsamına girmeyen sigortalıların, işe başlatılmadan önce sigortalı işe giriş bildirgesiyle bildirilmesi, b) İnşaat, balıkçılık ve tarım işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, başlatıldığı gün SGK’ye bildirilmesi, c) Yabancı ülkelere sefer yapılarak çalıştırılanlar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar, d) Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin dolduğu tarihe kadar, e) İlk işyerindeki çalışmasına ait sigortalı işe giriş bildirgesi Kuruma verilerek, tescil işlemi yapılmış olan sigortalının, naklen ve hizmet akdi sona ermeden aynı işverenin aynı ya da başka ünitede tescil edilmiş diğer işyerinde çalışmaya başlaması halinde, yasal süresi dışında, f) Kamu idarelerince istihdam edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu’na göre işsizlik sigortasına tabi olmayan sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurtdışı görevde çalışmak üzere işe alınanların, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde SGK’ye verilmesi halinde sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılacaktır. Kendi emeklilik sandığı olan bir bankada çalıştığım hizmet süremi, daha sonra çalıştığım SSK hizmetlerimle birleştirmek istedim. Ancak şimdi olmaz diye, dileğimi geri çevirdiler. Hizmet sürelerimi toplamak hakkım değil mi? Ne şekilde bu işlemi gerçekleştirebilirim? C. YİĞİT ERDÖL Emekli olurken, hem SSK günleriniz ve hem de bankada çalıştığınız hizmet süresi birleştirilmektedir. Şimdiden birleştirme yapmamanızdan dolayı hak kaybınız olmaz. Zaten banka sandıkları da 2-3 yıl içinde SGK’ye devredilecek. Emeklilik başvurunuzda hizmetlerinizin geçtiği banka sandığını ve hizmet sürenizi belirtmeniz gereklidir. Sorularınız için malicozum ism mmo.org.tr ad- resine mail ata- bilirsiniz. Tüm sorular e-posta ile tek tek ce- vaplanacaktır. Hizmet süreleri emekli olunurken birleştirilir Deneme süresinde de sigorta şart “Bir çocuk değişir, Türkiye değişir” sloga- nõyla eğitim konusunda ba- şarõlõ projelere imza atan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfõ, 2006’dan bu yana Yapõ Kredi ile birlikte yürüttü- ğü “Okuyorum Oynuyorum” projesi ile 2010 Astrid Lindgren Anma Ödü- lü’ne (ALMA) aday gösterildi. İsviçreli ünlü yazar Astrid Lindg- ren’in anõsõna verilen ve uluslararasõ ödüllerin en prestijlilerinden biri olan ALMA Ödülü, her yõl çocuk edebiyatõ alanõnda yapõlan çalõşmalarõ destekli- yor. 2006 yõlõndan bu yana 34 ilde 66 etkinlik noktasõnda gerçekleşen “Oku- yorum Oynuyorum” projesi çocuk- larõn okuma, dinleme, konuşma ve an- lama becerilerini geliştirmelerine yar- dõmcõ oluyor. Proje, okuma ilgisi ve heyecanõ oluşturarak bugüne kadar 60 bine yakõn çocuğa ulaştõ. Proje gençlere Facebook’tan ulaşıyor Geleceğe Bir Damla Sakla proje- sinin sanal ayağõnõ ise Facebook “Soyak 1. Sanal Barajõ” uygula- masõ oluşturuyor. Uygulamanõn amacõ, toplumda su kullanõm kül- türünün gelişmesine katkõ sağla- yacak farkõndalõkla, küçük deği- şiklikler yaparak elde edilen ta- sarrufun bile yaşamõn sürekliliği içindeki öneminin vurgulanmasõnõ oluşturuyor. Facebook “Soyak 1. Sanal Barajõ” uygulamasõna katõ- lan 7 bin 515 kişi, su tasarrufu ya- parak sanal barajdaki su birikimi- ne katkõ sağlõyor. Facebook “So- yak 1. Sanal Barajõ”ndaki doluluk oranõ yüzde 28’e çõkarak, şimdiye kadar barajda 685 bin ton su ta- sarrufu yapõlan projenin hedefini, 2 milyon ton su tasarrufu sağlaya- cak bilinci, kullanõcõlar arasõnda yaygõnlaştõrmak oluşturuyor. ‘Okuyorum Oynuyorum’ projesi Soyak’õn 2007’de başlattõğõ proje okullarda su tüketiminde bilinçlendirmeye yönelik Şimdi sosyal sorumluluk zamanõ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle