14 Kasım 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 24 EKİM 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Analar Ağlamasın!’ Ama Analar Ağlıyor Son zamanlarda o alışılmış rüyaları görmez olmuştum, “yaşlanmaktandır” diyordum kendi kendime. Oysa eskiden çok sık değilse bile yılda birkaç kez görürdüm mahkemeli, hapishaneli rüyaları. Böyle rüyalardan uyanıp kendini evde ve yatakta bulmak ne hoş oluyor bir bilseniz... Önceki gece yine böyle mahkemeli bir rüya gördüm. Bu kez yargılanan ben değildim. “Hayırdır İnşallah” deyip, hayra yoralım. Efendim, bu kez her şey garipti. Bir kere mahkeme, hani savaş ve afet zamanında kurulmuş olan seyyar sahra hastaneleri gibi seyyar bir sahra mahkemesiydi. Yani Adalet Sarayı ya da mahkeme binasında yapılmıyordu yargılama. Mahkemede, süklüm püklüm bir savcı vardı bir yanda.. demek ki, ceza yargılaması yapılıyordu. Yargıç da maşallah pek merhametli, güler yüzlü, anlayışlı biriydi. Değerli porselen ve kristallerin sık aralıklarla sıra sıra dizildikleri daracık aralıklı sık cam rafların ortasından geçerken hiçbir şeye zarar vermemeye özen gösteren sanatsever edasıyla hareket ediyordu. Yargıcın haline bakınca, “demek ki” dedim, “Silivri’de değiliz.” Sanık mevkiinde, ki bana konuk makamı gibi geldi uzaktan bakarken, milis üniformasını andıran kıyafetleri içinde mağrur, meydan okuyan tavırlı bir genç duruyordu. Düşümün yargıcı sevecen bir tavırla, konuk makamında kasılan gence dönüp konuştu: - Terör örgütünün dağ kadrosundan geldin, sen iyi bir çocuğa benziyorsun, herhalde bir eyleme katılmadın... Sanık ya da konuk mevkiindeki genç ses çıkarmadı, yargıç devam etti: - TC’nin çağrısına uyarak, içindeki etkin pişmanlık duygusuna uyarak, gelip teslim oldun... Delikanlı yargıcın sözünü kesiyor: - Benim çağrısına uyduğum kişi Abdullah... Yargıç hemen atılıyor: - Abdullah Gül demek istiyorsun değil mi evladım? - Hayır Abdullah Öcalan. - O nasıl söz evladım, hiç senin gibi iyi, her halinden pişmanlık akan çocuğa yakışıyor mu? - Pişman falan değilim.. teslim olmaya değil, teslim almaya, örgütümün ve Kürt halkının taleplerini dile getirmeye geldim. Biji Apo! Yargıç kâtibe döndü: - Yaz kızım, Tayyip Erdoğan’ın çağrısına uyarak geldim, teslim oluyorum, çok pişmanım, TCK 221. maddesinin hakkımda tatbikini dilerim, dedi, başka söyleyeceği olup olmadığı soruldu, “Yaşasın Abdullah Gül” dedi.. O sırada bir karışıklık oldu. Sonra baktım ki, bizim delikanlı büyük kalabalıklara doğru yürüyor, “demek ki” dedim, “tutuklanmamış”. Bu arada kalabalık artıyor, büyük törenlere, coşkun gösterilere dönüşüyor; uzaklarda bir ana, yitirdiği oğluna ağlıyordu... derken uyandım. Rüyamdaki yargılamayla Silopi’dekiler ne kadar bağdaşmakta bilemiyorum. Ama TV ekranlarında gördüğüm için biliyorum ki, Türkiye’nin dört bir yanında, şehit anaları, şehit evlatları hüngür hüngür ağlıyorlar... Evet, bu ne olduğu belirsiz açılım, “Analar ağlamasın!”, sloganıyla pazarlandı.. gel gör ki bu açılım, şehit analarını şimdiye dek olmadığı kadar ağlattı. Ama ne gam! Yalakaların pek sevdikleri deyimle onlar şimdi “out”; “in” olanlar PKK anaları. İşte Tayyip Erdoğan kafalı “açılım”ın Türkiye’yi vardırdığı nokta... Şu andan itibaren bütün kamuoyu, 28 Ekim günü İstanbul’u, devamında bütün Türkiye’yi kana bulayabilecek büyük bir sorumsuzluğun önüne geçilmesi için seferber olmalı ve terör örgütünün yurtdışı kadrolarından gelecek olan tebliğcilerin gösterilerle karşılanmalarının önlenmesi amacıyla, devletin bütün kurumlarını uyarmalıdır. 28 Ekim günü İstanbul’da yapılacak ortak DTP ve PKK gösterisi, tarihimizin gördüğü en büyük felaketlerden birine neden olabilir. Bizden uyarması! asirmen@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Genelkurmay Genel Sekreteri Güler, Habur’daki gösterilere ilişkin TSK’nin tepkisini dile getirdi ‘Yaşananlar kabul edilemez’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Genelkurmay Genel Sekreteri Tüm- general Ferit Güler, 34 PKK’linin Ha- bur Sõnõr Kapõsõ’nda teslim olmalarõ ve sonrasõnda yaşanan gelişmelere, “Ya- şanan olayların hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değildir” diye- rek tepki gösterdi. Ülkeyi kutuplaş- maya, ayrõşmaya ve çatõşmaya götü- recek tutumlardan kaçõnõlmasõ gerek- tiğini belirten Güler, “Demokrasiler savunmasız rejimler değildir” diye konuştu. Haftalõk basõn toplantõsõnda Genel- kurmay Genel Sekreteri Tümgeneral Güler, İletişim Daire Başkanõ Tuğge- neral Metin Gürak ve Genelkurmay Adli Müşaviri Tuğgeneral Hıfzı Çu- buklu, güncel gelişmeleri değerlendirdi, sorularõ yanõtladõ. Terörle mücadeleye ilişkin bilgi veren Gürak, 9-16 Ekim ta- rihlerinde 10 teröristin güvenlik güç- lerine teslim olduğunu, gerekli adli iş- lemlerin ardõndan dokuzunun serbest bõ- rakõldõğõnõ, birinin tutuklandõğõnõ kay- detti. Gürak aynõ dönemde sekiz terö- ristin de yakalandõğõnõ, çok sayõda pat- layõcõ madde ve mühimmat ele geçi- rildiğini vurguladõ. Gürak, Türkiye ile Suriye arasõnda daha önce imzalanan Adana Mutabakatõ ve Askeri Eğitim İş- birliği Anlaşmasõ kapsamõnda Türkiye- Suriye Üst Düzey Askeri Diyalog Top- lantõsõ’nõn 25-29 Ekim tarihlerinde An- kara’da yapõlacağõnõ açõkladõ. Gürak, toplantõlarda Türk heyetine Genelkur- may İkinci Başkanõ’nõn, Suriye tarafõ- na ise Genelkurmay Başkan Yardõm- cõsõ’nõn başkanlõk edeceğini söyledi. Açõklamalarõn ardõndan Güler, Gürak ve Çubuklu sorularõ yanõtladõ. Bazõ te- röristlerin Habur Sõnõr Kapõsõ’nda tes- lim olmalarõ ve ardõndan yaşanan olay- lara ilişkin sorularõ yanõtlayan Ferit Güler, terörle mücadelenin uzun so- luklu, karmaşõk ve süreklilik gerektiren bir süreç olduğunu söyledi. Güler, şu de- ğerlendirmeyi yaptõ: “Terörle mücadelede güvenlik kuv- vetleri bölücü terör örgütüyle mü- cadeleye devam ederken aynı za- manda bölücü terör örgütüne katı- lımların engellenmesi ve örgütten kopmaların sağlanması terörle mü- cadelenin temel esaslarındandır. An- cak 19 Ekim günü ve müteakip gün- lerde yaşanan olayların hiçbir şekil- de kabul edilmesi mümkün değildir. 25 Ağustos 2009 günü ifade ettiğimiz gibi ülkeyi kutuplaşmaya, ayrışma- ya ve çatışma ortamına çekebilecek tutum ve davranışlardan kaçınılma- lıdır. Demokrasiler savunmasız re- jimler değildir. Gelişmeler terörle mücadeledeki azim ve kararlılığı- mızı etkileyemez.” Mardin Jandarma Alay Komutanõ Kurmay Albay Alaattin Katı’nõn An- kara’ya atanmasõnõn Bilge köyündeki katliamla ilgisi olup olmadõğõ yönün- deki soruyu ise İletişim Daire Başka- nõ Gürak yanõtladõ. Gürak, konuyla il- gili Jandarma Genel Komutanlõğõ’nõn bir açõklama yaptõğõnõ belirtti. Bu açõk- lamayõ okuyan Gürak, atamanõn 21 Ma- yõs 2009 tarihinde yayõmlanan genel atama emriyle ve 2 yõllõk sõralõ hizmet garnizon süresinin tamamlanmasõ ne- deniyle gerçekleştirildiğini, söz ko- nusu üzücü olayla bir ilgisinin bulun- madõğõnõ aktardõ. 2. Dünya Savaşı haberlerine yalanlama Gürak, soru üzerine, 2. Dünya Savaşõ sõrasõnda bazõ Türk pilotlarõnõn Al- manlara karşõ savaşta öldüğü iddiala- rõnõn da gerçeği yansõtmadõğõnõ dile ge- tirdi. Gürak, pilotlarõn eğitim amacõy- la İngiltere’de bulunduklarõnõ, biri- nin silahsõz bir eğitim uçağõnda uçar- ken Alman savaş uçaklarõnõn saldõrõ- sõ nedeniyle şehit olduğunu, bazõlarõ- nõn kazalarda, bir kõsmõnõn da eğitim kazalarõ sõrasõnda yaşamlarõnõ yitir- diklerini kaydetti. Habur’da teslim olan PKK’lilerin as- kerlik durumunun sorulmasõ üzerine Metin Gürak, Milli Savunma Bakan- lõğõ’nõn gerekli incelemeyi yaptõğõnõ söyledi. Çubuklu ise, “Hepsi takip edi- liyor” dedi. Genelkurmay’õn haftalõk basõn toplantõsõnda PKK’lilerin Habur Sõnõr Kapõsõ’nda teslim olmalarõ ve ardõndan yaşanan olaylara ilişkin sorularõ yanõtlayan Ferit Güler, “19 Ekim günü ve müteakip günlerde yaşanan olaylarõn hiçbir şekilde kabul edilmesi mümkün değildir. 25 Ağustos 2009 günü ifade ettiğimiz gibi ülkeyi kutuplaşmaya, ayrõşmaya ve çatõşma ortamõna çekebilecek tutum ve davranõşlardan kaçõnõlmalõdõr” dedi. İçişleri Bakanõ Atalay, CHP ve MHP’yi yalan söylemekle DTP’yi de sorumsuz davranmakla suçladõ ‘Muhalefet suç işliyor’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, ba- kanlõkta düzenlediği basõn toplantõ- sõnda demokratik açõlõm süreci ve te- rör örgütü üyelerinin teslim olmalarõ sõrasõnda ortaya çõkan görüntülerle il- gili değerlendirmelerde bulundu. Cumhuriyet savcõlarõnõn, yasal iş- lemler için terör örgütü üyelerinin tes- lim olduklarõ Habur Sõnõr Kapõsõ’na güvenlik gerekçesiyle gittiklerini be- lirten Atalay, daha korunmalõ bir yer- de özel olarak düzenlenen bir ortam- da işlemlerin yapõlmasõnõn sağlandõ- ğõnõ söyledi. Atalay, “Birileri ‘bu so- runlar çözülmesin, hele hele AKP eliyle hiç çözülmesin, terör varsõn devam etsin’ diyorlarsa desinler. Biz yolumuza devam edeceğiz. Biz kararlıyız ve burada da güvencemiz milletimizdir” diye konuştu. Süreçte DTP’nin tutumuna ilişkin görüşlerini de açõklayan Atalay, şöy- le konuştu: “Süreci siyasi bir gös- teriye dönüştürerek asla kabul ede- meyeceğimiz görüntüler sergileyen DTP de büyük bir sorumsuzluk örneği göstermiştir. Gerçi şimdi kendileri de 2 gündür yanlış yap- tıklarını beyan ediyorlar. Bunların yapılmaması için biz elimizden ge- len çabayı gösterdik. Biz pek çok şe- yi göze alıyoruz. Sabrımızı sonuna kadar zorluyoruz... Acaba bunlar da davranışlarıyla, hükümet olarak büyük bir gayret ve iyi niyetle yürüttüğümüz bu süreci sabote etmek mi istiyorlar? Başka türlü anlamak da mümkün değil. Hepimizi rahatsız eden bu görün- tülerin kabul edilmesi, onaylanma- sı mümkün değildir.” Teslim olan terör örgütü üyelerinin devletin ilgili birimlerince yapõlan araştõrmalar sonunda bir suçtan dola- yõ aranmadõklarõnõn anlaşõldõğõnõ, sõ- nõrdan geçiş yapan grupla ilgili hukuki işlemlerin sõnõr kapõsõnda Diyarbakõr Cumhuriyet Başsavcõlõğõ savcõlarõnca yapõldõğõnõ anlatan Atalay, hukuki iş- lemlerin Habur Sõnõr Kapõsõ’nda ya- põlmasõna dair kararõ Diyarbakõr Baş- savcõlõğõ’nõn verdiğini, bölgenin de te- rörle ilgili suçlarda Diyarbakõr Cum- huriyet Başsavcõlõğõ’nõn görev bölge- si içinde kaldõğõnõ kaydetti. Teslim olan kişilerin, adli işlemler tamamlandõktan sonra serbest bõra- kõldõklarõnõ anõmsatan Atalay, konu- ya ilişkin adli mercilere yönelik ya- kõşõksõz ve yanlõ iddialarda bulunul- duğunu, bu iddialara Adalet bakanõnõn yanõt vereceğini söyledi. Atalay, “Mevzuat bakımından, konunun hukuka aykırılığına dair bir iddia- da bulunulamaz” dedi. Siyasi parti liderlerinin, tamamen hukuk kurallarõ içinde gerçekleşen süreci sorumsuzluk örneği göstererek siyasi istismar malzemesi haline ge- tirdiklerini savunan Atalay, “Bu ya- pılan tek kelimeyle sorumsuzluktur ve suçtur. Soruşturmanın gizliliği- ni ihlal etmeye teşebbüstür. Soruş- turmanın içeriği hakkında hiçbir bilgisi olmadan anamuhalefet par- tisi genel başkanı konuyu çarpıta- rak, vatandaşların kafasını karıştı- racak yanlış ve yalan açıklamalar- da bulunmuştur. Bu bir siyaset adamı ciddiyetiyle bağdaştırıla- maz” diye konuştu. İçişleri Bakanõ, yeni gelişmeler ola- cağõnõ sürecin açõk ve şeffaf olarak yü- rütüldüğünü söyledi. Atalay, bir ga- zetecinin, “Yolunuzun ne olduğu açık değil. Yol ile ilgili detay ver- mediniz” sözleri üzerine, “Bizim yo- lumuz çok net. Demokrasinin stan- dardını geliştirmek ve terörü bitir- mek. Bunun için de pek çok şey uy- gulanarak devam ediyor. Bu bir pa- ket değil, süreçtir. Sürecin birinci kısmı çok başarılı geçti” dedi. Ko- nuya ilişkin yasal düzenlemeleri ka- sõm ayõnõn ilk haftasõnda yapmayõ planladõklarõnõ bildiren Atalay, yö- netmeliklerin devreye konulacağõnõ, Meclis’e gidecek yasalarõn da kasõm ayõ içinde gönderileceğini belirtti. Gösteriler üzerine Başbakan’õn “Sil baştan düzenlemeler yapılabilir” uyarõsõnda bulunduğunun anõmsatõl- masõ üzerine de Atalay, “Bu ileri bir uyarıdır. Başka şeyler de var. Olay- ları bütünlük içinde ele aldığımız- da uyarıdır” dedi. DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk ile gizli bir görüşme yapõlõp yapõlma- dõğõna ilişkin soruyu Atalay, “Gizli gö- rüşme diye de bir şey yok. DTP Ge- nel Başkanı Ahmet Türk ile cu- martesi günü Tarım Bakanımız Mehdi Eker’in Atatürk Orman Çift- liği’ndeki makamında açık görüş- tük. Görüşmede, ‘Bu şovlarõ yap- mayõn, bu provokasyonlarõ yapmayõn. Süreci tõkarsõnõz, sürece zarar verir- siniz’ diye kendilerini uyardık. Ah- met Türk de bu konuda çaba sarf etti ama önleyemedi” yanõtõnõ verdi.İçişleri Bakanı Beşir Atalay basın toplantısında muhalefeti eleştiri yağmuruna tuttu. (AA) İşte Arınç’ın Türkiye gerçeği ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõ- sõ Bülent Arınç, 34 PKK’linin teslimi sõrasõnda yaşanan görüntülerin üzüntü verici olduğunu ancak normal karşõlan- masõ gerektiğini söyledi. Arõnç, televizyonlarõn Ankara tem- silcileriyle TRT Genel Müdürlü- ğü’nde düzenlediği sohbet toplantõ- sõnda, Habur’dan Türkiye’ye giren te- rör örgütü mensuplarõnõn karşõlan- masõyla ilgili bir soru üzerine, “Ha- bur’da toplanan kalabalık için verilen rakam 15-17 bin arasıdır. Yani 20 bi- ni aşan bir kalabalığı hiç kimse söyle- medi. En fazla 17 bin denildi” dedi. Tür- kiye’nin bazõ gerçeklerinin bulunduğunu ifade eden Arõnç, şöyle konuştu: “Ama Türkiye’nin bir gerçeği var. DTP istediği zaman belli bir hassasiyet sebebiyle birkaç bin insanı toplayabi- liyor ama ‘1 milyonluk miting yapaca- ğõz’ dedikleri zaman da 15 bini geç- meyen insanları ancak toplayabiliyor. Bir milyonluk miting lafını söylemek kolay ama 100 bin kişiyi bir araya ge- tirmek çok kolay değil. ‘25 bin bile faz- la’ diyebilirsiniz ama 25 bin, Türki- ye’nin bir gerçeğidir. 25 bini Diyar- bakır’da toplayabilenler, bir de gözle- rini Karadeniz’e diksinler. Bir zatın ce- nazesine de 70 bin kişi katılabiliyor. Orada da en küçük rakam 25 bindi. Bir zat vefat etmiş, müftü müymüş, vaiz miymiş bilemiyorum. İstanbul’dan da Mahmut Efendi katılmış. Fotoğraflar gösteriyor ki 70 bine yakın insan da Ri- ze’de bir cenaze dolayısıyla bir araya gelmiş. İşte Türkiye bu.” Karşõlamalara ilişkin tepkileri haklõ gördüğünü ifade eden Arõnç, “Bu hiçbir zaman olmamalıydı. Kahramanlar gi- bi karşılanmak, kahramanlar gibi muamele görmek ve onların üzerinden maalesef olumsuz siyasi mesajlar ver- mek olmamalıydı ama önlenemedi. İnanıyorum ki bundan sonra yaşan- maması gerekir” dedi. AVRUPA’DAN GELECEK PKK’LİLER Erdoğan: Belli bir tarih yok İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, demokratik açõlõm ve terör örgütü üyelerinin Türkiye’ye gelişine ilişkin değerlendirmeleri nedeniyle muhalefeti hedef aldõ. Muhalefeti “yalan ve yanlõş” söylemekle suçlayan Atalay, savcõlarõn terör örgütü üyelerinin ayağõna giderek sorgu yapmasõnõ güvenlik gerekçesiyle savundu. “Daha da gelişmeler olacak” diyen Atalay, bu yoldan dönmeyeceklerini söyledi. İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, PKK’lilerin teslim olmasõ sõra- sõnda yaşananlara ilişkin, “İlk kafiledeki görün- tülere tekrar şahit olmak istemiyoruz” dedi. Erdoğan, Avrupa’dan 28 Ekim’de başka PKK’li grubun geleceği haberlerini yalanladõ. Erdoğan, dün Conrad Otel’de başlayan Akde- niz Parlamenterler Asamblesi 4. Genel Kuru- lu’nun açõlõş konuşmasõnõ yaptõ. İsrail’in Filis- tin’e yönelik saldõrõlarõnõ eleştiren Erdoğan, “Bölgedeki her ülkenin güvenliği hepimiz için azami derecede önemlidir. İsrail’in güvenliği ne kadar önemliyse, Filistin’in güvenliği de o kadar önemlidir” diye konuştu. Erdoğan, terör örgütü PKK üyelerinin teslim olmasõ sõrasõnda yaşananlara ilişkin, “İlk kafile- deki görüntülere tekrar şahit olmak istemiyo- ruz” dedi. Erdoğan, “Avrupa’dan PKK’li bir grubun bu ayın 28 Ekim’de İstanbul’a gelece- ği söyleniyor, doğru mu?” şeklindeki bir soru üzerine, 28’i Ekim gibi bir tarihin söz konusu ol- madõğõnõ söyledi. Erdoğan, şöyle devam etti: “Serbest bırakıldıktan sonra atılan adımlar, planlanan eylemler bizi düşündürüyor. Çün- kü bunları tahrik ederek, bunların üzerinden bir devşirme gayreti içerisine girmeyi doğru bulmuyorum. Bu, birlik, kardeşlik sürecine de hizmet etmez. Bırakalım gelen insanlar ailele- rinin yanına geçsinler.” İsrailli parlementerden tepki Erdoğan’õn konuşmasõnõn ardõndan yanõna gi- den İsrailli bir parlamenter, Erdoğan’õn konuş- masõnõ dengesiz bulduğunu söyledi. Bu kişinin kendisine, “Onlar da çocuk öldürüyor” dediği- ni anlatan Erdoğan, “Benim de söylediğim şu. Onlar da öldürüyor, ne kadar öldürüyor, siz ne kadar öldürüyorsunuz. Bunlar savunmasız insanlar. Kullandığınız fosforlu bombalar. Yani bunlar orantısız güç noktasında kalkıp da Filistin’le mukayese edilebilir mi?” dedi. DTP’nin Habur’da topladõğõ kalabalõğõn abartõlmamasõ gerektiğini söyleyen Başbakan Yardõmcõsõ, Rize’deki tarikat cenazesine daha fazla katõlõm olduğunu söyledi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle