25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 24 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Bir Milyon Çocuk... Van’ın Ermişler köyü... Dokuz çocuk annesi Münevver E... Doğum yapıyor! İkiz kız bebek... Aile, ikiz bebekleri hastanede bırakıp gidiyor. Bebeklerden biri ölüyor... Öteki ölmek üzere. Doktor, öteki bebeğin anne sütüne gereksinimi olduğunu söylüyor anneye... Anne yanıt veriyor: “Ölürse ölsün, bizim dokuz çocuğumuz var!” Bu bir Türkiye gerçeğidir... Açıldıkça açılan; açılınca saçılan. Yaşamın neresindeyiz? Bu soruya yanıt vermemiz gerekiyor... Notlarıma bakıyorum, kimi fotoğrafları yeniden gözden geçiriyorum: Neler oluyor güzel yurdumda, bakalım: Din ve inanç sömürüsü, kör milliyetçilik, yani ırkçılık tavan yapıyor... Ülkeyi yönetenler kendileri gibi düşünmeyen üniversitelerin, bilim insanlarının karşısına dikiliyor, YÖK’ün özerkliği bir başka bahara kalıyor. Üniversitelerde bilim değil, din eksenli siyasetin çığırtkanlığı yapılıyor. Üniversitelerin özgür düşünce alanı olmasının önüne engeller konuluyor. Bilim yuvaları iktidarlarla iyi geçinmek, o iktidarların sözcüsü olmak zorunda değiller. Öyle olması isteniyor. İşşizlik artıyor! Türkiye’de 25 bin çocuk sokaklarda yaşıyor... Türkiye’de yaz aylarında 1 milyon çocuk Kuran kursuna gidiyor. Hacılar, hocalar, tarikat şeyhinin müritleri baştacı ediliyor; onlara devletin en duyarlı kurumlarında etkin görevler veriliyor. Tüm bunlar olurken, kapitalizmin ve militarizmin bayrağını elinde taşıyor siyasal iktidar. Polis IMF karşıtı gösterilere katılan gençleri biberliyor(!), copluyor, öldüresiye dövüyor. İlkokul öğrencisi, ıssız mezrada çobanlık yapan küçük Ceylan’ın nasıl öldüğü ya da öldürüldüğü konusunda sessiz kalınıyor. O küçük Ceylan toprağa verilirken ne hükümetten bir kişi, ne kaymakam, ne vali, ne de askeri yetkili cenaze törenine katılıyor. Türkiye açılıyor, açıldıkça saçılıyor.... Demokratikleşme ve özgürlük... Eşitlikçi bir anayasa... Hepsi masal, hepsi kandırmaca! Ceylan nasıl öldürüldü, nasıl öldü? Bu cinayet, bu ölüm olayı aydınlanmadan, gerçekler ortaya çıkmadan siz istediğiniz kadar açılın ve saçılın! Kimse yemez bunu! Kimse inanmaz! Gerçekler ortaya çıkmalı! Suçlular bulunmalı! 14 Ağustos’ta Elazığ Karakoçan’da pimi çekilmiş bombayı “ceza olarak” er İbrahim Öztürk’ün eline veren teğmen Mehmet Tümer. Bombanın patlamasıyla şehit düşen ana kuzusu dört Mehmetçik! İnsanın içini acıtan olaylar bunlar... Yaşananları düşünürken sık sık sorduğum sorular geliyor aklıma... Sivil demokratik anayasa yapmak o denli zor mu? Kürt ve Alevi yurttaşlarımıza eşit yurttaşlık hakları vermek ülkeyi parçalayıp böler mi? Kuşatma altındayız! Kuşatmayı emeğin örgütlü siyasal gücüyle yani sol bir partiyle yarabiliriz. O zaman arınacak Türkiye çetelerden, din bezirgânlarından, darbecilerden ve darbeseverlerden! Siz kapitalizmin, emperyalizmin ve militarizmin bekçiliğini yapıyorsunuz! Siz bir yandan kör inancı, öte yandan kör milliyetçiliği destekliyorsunuz! Siz 12 Eylül darbecilerinden hesap sorabilecek misiniz? Soramazsınız! Siz tüm halkın sosyal ve kamusal haklarını güvence altına alabilir misiniz? Alamazsınız! Siz eşitlikçi bir anayasa çıkarabilir misiniz? Çıkaramazsınız! Siz faşist 12 Eylül darbesinin getirdiği Seçim ve Partiler Yasası’nı değiştirebilir misiniz? Değiştiremezsiniz! Masal anlatmayın bu halka, masal... hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com ‘Kahraman gibi karşılandılar’ BOLU (AA) - Hak ve Eşitlik Partisi Genel Başkanõ Osman Pamukoğlu, PKK’lilerin Türkiye’ye teslim oluşunu eleştirerek “Eğer işler onlarõn istediği gibi giderse, Dicle’nin doğusundaki toprağõ bizden koparõrlar” iddiasõnda bulundu. PKK’lilerin Silopi’de görevlendirilen hâkim ve savcõlar eliyle salõverilmesine tepki gösteren Pamukoğlu, “Eşkõyalar Silopi’de kahramanlar gibi karşõlandõ. Seyyar mahkeme kuruldu. Bunlar kim ki hâkimi, savcõyõ oraya götürüyorsun” dedi. Bakan Ergin’e mahkeme sorusu ANKARA (ANKA) - Habur Sõnõr Kapõsõ’nda yaşanan görüntülere muhalefetin tepkisi devam ederken CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ile Mersin Milletvekili İsa Gök verdikleri soru önergeleriyle konuyu Meclis gündemine taşõdõ. CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin, Adalet Bakanõ Sadullah Ergin’e “Avrupa’dan gerek havayoluyla gerek denizyoluyla ve gerekse karayoluyla gelecek PKK militanlarõ için havalimanlarõnda, denizlimanlarõnda ve sõnõr kapõlarõnda, Habur’da olduğu gibi yine seyyar mahkemeler kurulacak mõ?” diye sordu. CHP Mersin Milletvekili İsa Gök ise Ergin’e “İzlediğiniz bu politika teröristi kahraman yapma politikasõ değil midir?” sorusunu yöneltti. PKK’liler 14 farklı olaya karışmış İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da önceki gün düzenlenen operasyonlarla yakalanan bölücü terör örgütü üyesi PKK’li 7 kişinin okuldan belediye otobüsüne ve kamu dairesinin bombalanmasõna kadar 14 ayrõ olaya karõştõğõ ortaya çõktõ. Aralarõnda bomba uzmanõnõn da olduğu PKK üyelerinden 2 ruhsatsõz tabanca, 15 mermi ve örgütsel doküman ele geçirilmişti. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün binasõnda sorgulanan zanlõlarõn bombalama, molotof atma ve kundaklama gibi 14 farklõ olaya karõştõklarõ belirlendi. BBP: Açıklama tatmin edici değil İstanbul Haber Servisi - BBP İstanbul İl Başkanõ Bayram Karacan, Muhsin Yazõcõoğlu’nun cep telefonunun helikopter havalandõktan sonra 139 defa aranmasõna ilişkin NTV’den yapõlan açõklamayõ tatmin edici bulmadõklarõnõ söyledi. Karacan, “Partimizce oluşturulan komisyon tarafõndan bu bilgilere yaklaşõk 3-4 ay önce ulaşõlmõştõr. Savcõlõk bu rapor doğrultusunda harekete geçerek NTV çalõşanlarõnõ sorgulamõştõ. Biz bu basõn toplantõsõnõ Bu açõklamayõ NTV’den medyaya yapõlan açõklama ile kamuoyunun yanõltõlmasõnõ önlemek amacõyla yapõyoruz” dedi. PKK’lilerin TBMM’ye gelmesi durumunda tabanõnda oluşabilecek tepkiden çekiniyor AKP’nin açõlõm telaşõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP’nin PKK’lile- ri TBMM’ye getirme girişimi AKP’yi telaşlandõrdõ. DTP’nin PKK’lileri Türkiye’ye gelişle- ri sõrasõnda gösterilerle karşõ- lamasõ, örgüt üyelerinin Türk Ceza Yasasõ’nõn (TCY) 221. maddesi zorlanarak serbest bõ- rakõlmasõnõn kamuoyunda ya- rattõğõ tepkinin daha da artma- sõndan çekinen AKP, bu girişi- mi engellemeye çalõşõyor. AKP, açõlõmõn başarõsõzlõkla sonuç- lanmasõ durumunda suçu DTP’ye atmayõ hedefliyor. PKK’lilerin serbest bõrakõl- malarõnõn ardõndan DTP’nin gösterilerle karşõladõğõ örgüt üyelerini TBMM’ye getirme girişimi Ankara’yõ karõştõrdõ. AKP hükümeti, örgüt üyeleri- nin TCY’nin 221. maddesi zor- lanarak serbest bõrakõldõğõ tar- tõşmalarõ, bölgede yapõlan gös- teriler, örgüt üyelerinin kahra- man gibi karşõlanmalarõ karşõ- sõnda kamuoyunda oluşan tep- kinin büyümesinden endişele- niyor. Örgüt üyelerinin TBMM’ye gelmesi durumunda bu tepkinin daha da büyüyebi- leceğini düşünen AKP hükü- meti, kendi tabanõndan Kürt açõlõmõna desteğin azalmasõ, bunun genel seçimde oy kaybõ olarak geri dönebileceği hesa- bõ yapõyor. Açõlõm sürecini anlatmak üzere Başbakan Tayyip Er- doğan’õn yaklaşõk 50 ile git- mesini planlayan AKP yöneti- mi, PKK’lilerin TBMM’ye ge- tirilmesi durumunda illere ya- pacağõ gezi sõrasõnda olasõ tep- kilerden korkuyor. AKP yönetimi, kamuoyunda açõlõma karşõ oluşan desteğin birden ters dönebileceğini de değerlendiriyor. Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn 2 gündür DTP’ye yönelik uyarõlarda do- zu arttõrmasõnõn nedeninin bu endişeler olduğuna dikkat çe- kiliyor. AKP’nin endişe ettiği bir başka konu ise açõlõmla Gü- neydoğu ve Doğu’dan beklenen oy artõşõnõn düşmesi. Açõlõmda DTP’nin öne geçmesini iste- meyen AKP, bölgede açõlõm ne- deniyle büyük bir oy potansiyeli bekliyor. Erdoğan ve hükümet üyelerinin son dönemdeki açõk- lamalarõnõn, açõlõmõn başarõsõz olmasõ durumunda kamuoyuna “Biz açılım için belli bir yol al- dık. Ama DTP, süreci sabote etti” demek için zemin hazõrlõ- ğõ olarak değerlendiriliyor. DTP’nin PKK’lileri TBMM’ye getirme girişimi AKP’de rahatsõzlõk yarattõ. AKP, böyle bir girişimin özellikle parti tabanõnda açõlõma yönelik desteği azaltacağõ ve oy kaybõ yaratacağõ endişesini taşõyor. Başbakan Erdoğan’õn DTP’ye yönelik açõklamalarõ, açõlõmõn başarõsõz olmasõ durumunda faturayõ DTP’ye kesmenin zeminini oluşturma hazõrlõğõ olarak nitelendiriliyor. DTP’DEN ERDOĞAN’A YANIT: Başlamadı ki ‘sil baştan olur’ diyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başba- kan Tayyip Erdoğan’õn teslim olan PKK’lilerin “siyasi malzeme yapıl- ması” durumunda sü- reci “sil baştan” yapa- bilecekleri yönündeki açõklamasõna DTP’den “Bir şey başlamadı ki sil baştan olsun” yanõ- tõ geldi. DTP Siirt Milletveki- li Osman Özçelik, Baş- bakan’õn açõlõmla ilgili sadece “niyet ifade et- tiğini” savunarak “Ne yaptı? Anayasayı mı değiştirdi, seçim bara- jını mı düşürdü, Kürt- çe eğitimin önünü mü açtı, operasyonları mı durdurdu ki ‘sil baştan’ yaparız diyor? Sadece mahkemece suç işle- meyen insanlar serbest bırakıldı ki biz bunu da olumlu karşılıyor, doğru buluyoruz” dedi. Erdoğan’õn bu yaklaşõ- mõyla, bundan sonra dö- nüş yapacaklarla ilgili “gelirlerse hapse ata- rız” mesajõ mõ vermeye çalõştõğõnõ soran Özçelik, hükümetin bu konuda somut bir adõm atmadõ- ğõnõ söyledi. Teslim olan PKK’lilerle ilgili halkõn coşkusunun doğru anla- şõlmasõ gerektiğini sa- vunan Özçelik, “Gelen- lerin savaşçı değil, ba- rışçı karakterleri için bu coşku yaşanmıştır. Kimsede ‘biz kazandõk’ gibi bir mesaj verme anlayışı yok” diye ko- nuştu. Halkõn bu coş- kusunun “dönüşlerin devamını bekleme ar- zusunu” yansõttõğõnõ ile- ri süren Özçelik, şunla- rõ söyledi: “Tabii ki taş- kınlık yapılmaması la- zım, tabii ki aşırılığa karşıyız ama o coşku- dan da korkmamak la- zım. Bu çatışmanın ga- libi mağlubu yoktur. PKK’nin tamamı or- tadan kaldırılırsa bile Türkiye Cumhuriyeti, savaş kazanmış olma- yacak. Kürtlerin bü- tün talepleri kabul edil- se de savaş kazanılmış olmayacak. Türkiye bu kamburla yürüyemez, ayağında bu pranga- larla yürüyemez, bu- nun çözüme kavuşma- sı lazım. Gereksiz tah- rikler süreci tıkamaya gider. Bu insanlar, ‘ilk adõmõ attõk’ diyerek ida- mı göze alarak geldiler. Bu girişim de karşılı- ğını bulmuştur. Bu iyi niyetli adımların atıl- ması herkesin yararı- nadır.” ‘Erdoğan sıyrılmaya çalışıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, PKK’lilerin dönüşleri sonrasõnda ya- şananlar konusunda, “Gelinen nok- tada PKK o bölgede bir anlamda otorite, söz sahibi iktidar merkezi haline gelmeye başladı” dedi. Bay- kal, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Şovlar devam ederse her şey ba- şa döner” açõklamasõnõ “işin so- rumluluğundan sıyrılma çabası” olarak nitelendirdi. Sanatçõ Sabahat Akkiraz’õ kabul eden Baykal, gazetecilerin demo- kratik açõlõmla ilgili sorularõnõ yanõt- ladõ. “PKK mensuplarının sınıra daha öncesinde yapılmış bir mu- tabakatla geldiğini” söyleyen Bay- kal, “Bunlar kaçarak gelmiyorlar. Karşılarında Türkiye’nin, devletin temsilcisi olması gereken kadrosu orada. Demek ki o gün o saatte böy- le bir buluşmanın olacağının kararı alınmış. PKK ve Türkiye Cumhu- riyeti temsilcileri o gün orada bu- luşuyorlar” dedi. Gelenlerin “PKK adına orada olduğunu, örgütün üyesi ve tem- silcisi olduklarını, müzakere et- meye geldiklerini” söylediklerini ifade eden Baykal, Türkiye’nin de bu- nu kabul ettiğini söyledi. Açõlõmõn bu yönüyle teröre son veremeyeceğini kaydeden Baykal, “PKK o bölgede bir anlamda otorite, söz sahibi ik- tidar merkezi haline gelmeye baş- ladı” dedi. “PKK’nin temsilcileri ol- duklarını” ifade eden insanlarõn “elini kolunu sallaya sallaya” çõkõp geldiğini gören insanlarõn, “artık o bölgede devletten medet umama- yacağını” belirten Baykal, “Açılım öyle bir süreç ki süreç işlediği an- dan itibaren Türkiye’yi ayrıştırıyor, terör merkezlerini güçlendiriyor, bölgede hâkim hale dönüştürü- yor” diye konuştu. Baykal, Türkiye’nin bir bütün ol- duğunu belirterek “Silivri’de uygu- lanan kanunla Silopi’de uygulanan kanun farklı olabilir mi? Türk milleti bunu hazmeder mi? Bu farklılaşmanın nedeni nedir, hukuk niye farklı işliyor” diye sordu. AVRUPA’DAN GELECEK PKK’LİLERE KARŞILAMA Bahçeli: İstanbul Habur’a benzemez ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, Avrupa’dan gelecek PKK’li grup için DTP’nin İstan- bul’da, Habur Sõnõr Kapõsõ’ndaki karşõlamaya benzer bir karşõlama yapmaya hazõrlanmasõna tepki gös- tererek “İstanbul Habur’a benze- mez, AKP yönetimi bunun altın- dan kalkamaz” dedi. Bahçeli, MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır’õn kõzõ Nilgün Şandır’õn Türk Japon Vakfõ’nda ya- põlan nikâh törenine katõldõ. Töre- nin arõndan sorularõ yanõtlayan Bah- çeli Düsseldorf’tan 28 Ekim’de Türkiye’ye gelmesi beklenen PKK’li grup için Habur’daki gibi karşõlama töreni yapõlacağõna iliş- kin bir soruya şu karşõlõğõ verdi: “İstanbul Habur kapısı değil- dir. İstanbul Türkiye’nin ve dünyanın en önemli şehirlerin- den biridir. Burada Habur’a benzer toplantı yapılması Tür- kiye açısından uygun düşmez. Hükümetin buna müsaade et- memesi gerektiği inancındayız. Çünkü İstanbul’da yapılacak olan benzer gösteri çok derin iz- ler bırakır. Bunun altından da AKP yönetimi kalkamaz.” Bah- çeli, İçişleri Bakanõ Beşir Ata- lay’õn muhalefete yönelik ‘açılım sürecini istismar ettikleri’ yö- nündeki açõklamasõnõn hatõrlatõl- masõ üzerine “Başından beri ken- disi istismar içindedir” dedi. CHP’DEN ÇİFTE STANDART TEPKİSİ Anadol: Hukuk yapısını ayrıştırdılar ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Anadol, dün düzenlediği basõn toplantõsõnda İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn muhalefeti hedef alan açõklamalarõna sert tepki gösterdi. “Üniter yapının bozulmaya çalı- şıldığını, ülkenin bilerek ayrış- maya doğru itildiğini” kaydeden Anadol, şu açõklamalarõ yaptõ: “Hukuk kuralları çifte stan- dart kaldırmaz. Hukuk, kon- jonktürel uygulanmaz. Yurtdı- şından gelecekler için Atatürk Havaalanı’nda da mobil mahke- me kuracak mısınız? Silopi’deki hâkimin başka bir mekânda yar- gılama yapmasına izin veren bir hukuk kuralı söyleyebilir misiniz? Habur’da bir barakada yargıla- ma yapılmasının dayanağı ne- dir? Kim talimat vermiştir, Di- yarbakır savcısı mı, bakan mı?” CHP’li Anadol, “Aynı toleran- sı niye Silivri’de göstermiyor- sunuz?” diye sorarak şöyle ko- nuştu: “18 aydır içeride tuttu- ğunuz, daha sorgusunu yapma- dığın aydınların, gazetecilerin, profesörlerin yüzüne nasıl ba- kacaksınız? Habur hukuku-Si- livri hukuku diye Türkiye’nin hukuk yapısını ayrıştırmaya ne hakkınız var? Eğer özel mua- mele yapmak istiyorsanız ok- yanus ötesinden aldığınız tali- matlarla, siyasal sorumluluğunu üstlenirsiniz, af çıkartırsınız” CHP lideri Baykal, Başbakan’õn ‘Her şey başa döner’ açõklamasõnõ değerlendirdi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle