Katalog

CMYB C M Y B 24 EKİM 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Fransa’da Rejim Krizi Fransa’daki “Clearstream davasını” izliyor musunuz? Hani şu “asrın davası” dedikleri! Eylül ayında, dava başladığında, Türk basını manşetlerinde “Fransa’nın mini Ergenekon’u”, “Le Petit Ergenekon”, “Fransa’nın Derin Davası” misali slogan başlıklarla boy göstermesiyle yok olması bir oldu. Herkes “meşrebine” göre, Fransa’nın “petit Ergenekon”undan bir ders çıkarmaya çalıştı. Kimi, başlıklarda ifadesini bulduğu şekilde, “Aa! Fransa’nın da bir Ergenekon’u var. Demek Avrupa’da da bunlar olabiliyor!” dedi ve alelacele sayfa çevrildi. Ya da… “Hadi ordan!” diyenler çıktı: “Fransa’nın da evet bir Ergenekon davası var. Ama; ‘şüpheliler’ dışında, başka hiçbir şey benzemiyor. Fransa’da ‘adalet’ işliyor. Dava, bizdeki gibi yıllar sürmüyor; bir ayda sonuçlanması amaçlanıyor. Telefon konuşmaları basına sızdırılmıyor; basın, kamuoyunu yönlendiren başlıklar atmıyor. ‘Linç kampanyası’ açmıyor. Tasviye listeleri hazırlamıyor... vs.” Bunlar yazıldı ve Türk medyasının “Clearstream davasına” tümüyle “araçsal sonuçlar çıkarmak boyutuyla” sınırlı olan ilgisi bitti, tükendi. Ben oysa ki bu davayı, bu “kolaycı çıkarımlar” dışında; daha ayrıntılı ve dikkatli, daha ince bir teraziyle ölçmemiz, tartmamız gerektiğini düşünenlerdenim. Köklü çürümenin davası Avrupa’nın “zeitgeist”ını yakalamak… Ve uygarlığın “has bahçesinde”, kaydedilen “irtifa kaybını” ölçmek… Sadece kendi görüşlerimize haklılık kılıfı sağlayan “araçsallaştırmalar” uğruna değil; “hangi gezegende yaşadığımızı” öğrenmek, “anlamak” adına; bu “davayı” mercek altına almamız gerektiğine inanıyorum. Büyük bir “siyaset ve yargı skandalı” olarak iz bırakan yüz yıllık Dreyfus olayıyla karşılaştırılan “Clearstream davası”nda çünkü, Fransız siyasi sistemindeki köklü bir çürüme sergileniyor. Bunu ne “Petit Ergenekon!” sloganlarıyla geçiştirmek mümkün. Ne apar topar çıkarılan kıssadan hisse -“Ama bakın orda yargı çalışıyor!”- güzellemeleriyle… Türkiye’deki “çözülmeyle” kıyaslamalara girişmeden önce; yanı başımızda “çivisi çıkan Eski Kıta/dünyayı” kavramak lazım. Eski Kıta’nın aktörleri, yollarını bu denli şaşırmamış olsalar, Türkiye’de de frenleri böylesine boşalmış bir çözülme yaşanmaz çünkü. Türkiye’ye “pusula” oluşturmak şöyle dursun… Halihazırda Avrupa kendi pusulasını kaybetmiş durumda. Eski Başbakan Villepin’le, mevcut Cumhurbaşkanı Sarkozy’yi mahkemelik eden Clearstream davası Fransa’da böyle bir “pusula kaybının” sonucu. Avrupa demokrasilerinin “çıta” değerlerini oluşturan; insan hakları ve özgürlüklerin anavatanı sayılan bir ülkede; “aynı partiye mensup” bir eski başbakanla, bir “devlet başkanı”, siyasi hesaplaşma aracına dönüştürdükleri “yargıda” koz paylaşırsa, varın artık gerisini hesap edin. “Clearstream davası”nın özü bu… İktidar partisinde ‘cumhurbaşkanlığı kavgası’ Dönemin Başbakanı Villepin; 2007’deki “Cumhurbaşkanlığı yarışında”; rakip gördüğü Sarkozy’nin çanına ot tıkamak ve Sarkozy’nin adaylığını engellemek adına –delillerle ispat edilemeyen- birtakım karanlık tezgâhlara girişiyor… Buna rağmen cumhurbaşkanlığı koltuğuna sahip çıkan Sarkozy; ardından, 2012 Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kendisine rakip çıkabilecek Villepin’in önünü kesmek adına, mahkeme salonlarında ondan intikam alıyor… Sarko yargıya giderken, rakibini “kasap kancasında sallandırmaya” ahdediyor. Hafta başında görülen son celsede; hakkında 18 ay hapis cezasıyla birlikte, 45 bin Avro tazminat ödemesi istenen Villepin de şimdi mahkeme salonundan çıkarken bu sözlere atıfla “Beni kasap kancasına asmayı vaat eden Sarkozy” diyor: “Gördüğünüz üzere sözünü tutuyor!” “Clearstream davası”; bir “hukuk devleti” olayı falan değil, düpedüz bir “kan davası”. Bu “kan davası” bizde cereyan ettiği üzere; bir “iktidar-muhalif kamplar hesaplaşmasına” değil… Bir “iktidar-iktidar kapışmasına” dayanıyor. Benzetmek gibi olmasın… Olayın bizdeki karşılığı gerçekte “Ergenekon” değil; -evlerden ırak!!!- sözgelimi bir “Gül- Erdoğan” hesaplaşması olurdu. Yarın kaldığımız yerden devam... nilgun@cumhuriyet.com.tr ARDA, Ekimin yirmi dördünde Sensiz giriyoruz, Senin yirmi sekizinci yaşına... Bin kere de sensiz kalacağımızı bilsek, Yine bin kere, seni tanımak isterdik... İYİ Kİ DOĞDUN... Arkadaşların, Annen, Baban, Herkes... “Hangi bağımsızlık vardır ki; yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir.” Mustafa Kemal ATATÜRK Cumhuriyetimizin 86. Yılında AVRUPA BİRLİĞİ VE BÖLGE KALKINMA AJANSLARI AÇIKOTURUM Tarih: 24 Ekim 2009 Cumartesi - Saat: 14.00 Atatürk Kültür Merkezi Perge Salonu Oturum Başkanı Prof. Dr. Birgül Ayman GÜLER Konuşmacılar Doç. Dr. Argun Akdoğan Yrd. Doç. Dr. Menaf Turan Yrd. Doç. Dr. Koray Karasu Yrd. Doç. Dr. Faruk Ataay Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne ve Antalya Tabip Odası’na katkıları nedeniyle teşekkür ederiz Destek Verenler: Antalya Ulusal Güçler Birliği Platformu - YAYED - Alevi Dernekleri Ant. Şb. - ANSAN - Antalya Kent Konseyi - Antalya Tabip Odası - Cumhuriyet Kadınları Der. - ÇYDD - EĞİTİM-İŞ - Hekim Yazarlar Birliği - Kıbrıs Türk Kül. Der. – Muharip Gaziler Der. - Mülkiyeliler Birliği Ant. Şb.- TE- MAD - Tür. İşçi Emeklileri Der.- Tüm Emekliler Der. - Türk-İş - Türk Kadınlar Bir. - Türk Sağlık Der. - Türk Üniv. Kad. Der. Ant. Konyaaltı Şb. - Türkiye Gençlik Birliği - Ulusal Kanal - Yeni Kuşak Köy Ens. Der. İletişim: 0242 243 33 54 / 0532 401 71 62 / 0505 884 68 54 antalyacumhuriyetevi@gmail.com SEN GELMEZSEN ÇOK EKSİĞİZ www.addantalya.org www.cumokantalya.org ANTALYA ADD-CUMOK ÇAĞRISI Ankara Gazi Üniversitesi öğrenci kimliğimi kaybettim. Hükümsüzdür. Ogün Akgündüz Kalbinizi Koruyun TÜRK KALP VAKFI 19 Mayıs Cad. No:8 Şişli / İSTANBUL Tel: (212) 212 07 07 (pbx) http://www.tkv.org.tr Japonya ABD’ye kafa tuttu Dış Haberler Servisi - Japonya Dõşişleri Bakanõ Katsuya Okada, Okinava adasõndaki Futenma Amerikan üssünün kapatõlmasõnõn söz konusu olmadõğõnõ söyledi, ancak ABD’yi üssün yerinin değişmesi için Japon halkõnõn isteğine saygõ göstermeye çağõrdõ. ABD Genelkurmay Başkanõ Amiral Michael Mullen, dün Japonya’da temaslarda bulunurken, Dõşişleri Bakanõ Okada, “Sõrf ABD istiyor diye sorunu kõsa bir zamanda çözmemiz mümkün değil” dedi. Japonya’nõn yarõm yüzyõldan beri ilk kez ABD’ye karşõ çõktõğõ belirtiliyor. Hizb-ut Tahrir’e yasaklama Dış Haberler Servisi - Bangladeş’te aşõrõ dinci Hizb-ut Tahrir örgütünün faaliyetleri yasaklandõ. Karar, bir milletvekilini hedef alan bombalõ saldõrõnõn ardõndan alõndõ. Bangladeş İçişleri Bakanõ Sahara Hatun, Hizb-ut Tahrir’in rejim aleyhinde faaliyetlerde bulunduğunu bu nedenle yasaklandõğõnõ söyledi. Merkezi Londra’da bulunan Hizb-ut Tahrir örgütünün faaliyetleri yaklaşõk 20 ülkede yasaklanmõş durumda. Parti üyelerine yasak geldi Dış Haberler Servisi - Çin Komünist Partisi, parti üyelerini hayat kadõnlarõyla ilişkide bulunmamalarõ için uyardõ. Çin’de yayõmlanan “Global Times” gazetesine göre, partinin bir üst düzey yöneticisi, parti üyeleri, fahişelerle ilişkiye girmeleri ya da “bayağõ eğlence yerlerinde” dolaşmalarõ halinde disiplin cezalarõna çarptõrõlacaklarõnõ bildirdi. Mecburen kendi üssünü vurdu UTAH (AA) - ABD’nin Utah eyaletindeki hava üssünden havalanan bir F-16 savaş uçağõnõn, sorun yaşamasõ üzerine geri döndüğü ve acil iniş öncesi 225 kilogram ağõrlõğõndaki bombalarõ ve iki yakõt tankõnõ üssün üzerinde attõğõ bildirildi. Bombalarõn boş bir kulübeyi vurduğu, olayda ölen ya da yaralanan olmadõğõ bildirildi. Londra’da uyuşturucu çeteleri arasõndaki savaş yüzünden ilk kez silahlõ devriyeler gezecek Türk çeteler gelenek yõktõ Dış Haberler Servisi - Polisin özel durumlar dõşõnda silah taşõmadõğõ İn- giltere’nin başkenti Londra’da, Türk uyuşturucu çeteleri arasõnda süregelen savaş, ilk kez silahlõ devriye birlikle- ri oluşturulmasõna yol açtõ. Söz konusu birlikler, silahlõ saldõrõ- larda artõş görülen Londra’nõn kuzeyi ve güneyinde devriye gezecekler. Da- kikada 800 atõş yapabilen makineli tü- fekler ve yarõ otomatik Glock taban- calarõ taşõyan birliklerin 9 Kasõm’da gö- reve başlayacaklarõ duyuruldu. Kuzey Londra’da, Türk çeteleri, “Tottenham Boys” ve “Bombacı- lar” arasõndaki hâkimiyet savaşõnda geçen mart ayõndan bu yana 3 kişi ha- yatõnõ kaybederken bu ayõn başlarõnda silahlõ çatõşmalar yaşandõ. Güney Londra’da da gençler arasõnda silahlõ çatõşmalarda artõş gözlemleniyor. Söz konusu bölgelerin “girilemez alanlar” haline geldiği, üyelerinin yaşlarõ 14’e kadar inen çetelerin de- netiminde olduğu belirtiliyor. Yeni devriye birliklerinin, normal- de terör saldõrõlarõ gibi özel durumlarda görev yapan “CO19” özel birlikle- rinden oluşturulduğu ve bazõlarõnõn motosikletle devriye gezeceği öğre- nildi. “CO19” üyeleri, 2005 yõlõnda in- tihar bombacõsõ sandõklarõ Jean Char- les de Menezes’i bir metro istasyo- nunda vurarak öldürmüşlerdi. Yeni uygulama tartõşmalara da yol açtõ. Osmanlõ döneminde Dahiliye Nazõrlõğõ yapan Ali Kemal’in torun- larõndan olan Londra Belediye Başkanõ Boris Johnson, uygulamayla ilgili olarak kendisine danõşõlmadõğõ gerek- çesiyle polis yetkililerini acilen top- lantõya çağõrdõ. Johnson’õn bir sözcü- sü, polisin rutin devriyelerde silah kullanmayacağõ yönünde güvence al- dõklarõnõ, polisin silah kullanmasõnõn gerekli olabileceğini ancak bir istisna olarak görülmesi gerektiğini söyledi. İktidardaki İşçi Partisi yetkilileri de polisin kimseye danõşmadan karar al- dõğõnõ ve polisin silahlandõrõlmasõna karşõ mevcut güçlü muhalefetin göz ar- dõ edildiğini belirttiler. İşçi Partisi’nin Londra Belediye Meclisi sözcülerinden Joanne McCartney, sokaklarda daha fazla silah istemediklerini söyledi. Londra’da silahlõ saldõrõlar, geçen nisan ayõndan eylül ayõna kadar 12 ay içinde yüzde 17 artõşla 1484’ten 1737’ye çõktõ. Artõşta Türk çeteler ara- sõndaki mücadelenin etkili olduğu belirtiliyor. İngiltere’de polis rutin olarak silah taşõmõyor. Ancak silah- lõ saldõrõlarõn ardõndan ve teröristle- rin muhtemel hedeflerini koruma al- tõna almak amacõyla silahlõ polisler devreye giriyor. Polisin genelde silah taşõmadõğõ İngiltere’nin başkentinde, “Tottenham Boys” ve “Bombacõlar” arasõndaki çatõşmalarõ önlemek için silahlõ devriye birlikleri oluşturuldu. Özel birlikler makineli tüfek ve Glock tabanca ile görev yapacak. Karar tartõşmalara yol açtõ. Berlusconi karşıtlarına soruşturma Dış Haberler Servisi - İtalya’da Baş- bakan Silvio Berlusconi karşõtlarõnõn sosyal paylaşõm sitesi Facebook’ta oluşturduklarõ grup hakkõnda soruşturma başlatõldõ. Roma Cumhuriyet Savcõlõğõ tarafõndan yürütülen soruşturma sonucuna göre, “Ber- lusconi’yi öldürelim” adlõ grup hakkõnda adam öldürmeye teşvik suçlamasõyla yargõ- lanma ya da Facebook’taki grubun karartõl- masõnõn gündeme gelebileceği belirtiliyor. Savcõlarõn, grup üyelerinin mesajlarõnda Berlusconi’ye yönelik tehditler nedeniyle so- ruşturma başlatõlmasõnõ kararlaştõrdõklarõ kaydedildi. Soruşturmaya karşõn geçen yõl ku- rulan ve yaklaşõk 20 bin üyesi olan gruba ye- ni katõlõmcõlarõn dahil olduğuna dikkat çe- kiliyor. Grubun Facebook’taki sayfasõnda yer alan bir bilgi no- tunda seçilen is- min mizahi bir nitelik taşõdõğõ ve kimseyi öl- dürmek ya da yasalarõ çiğne- mek gibi bir amaçlarõnõn bu- lunmadõğõ ifade ediliyor. Grubun varlõğõ, son dö- nemde İtalya’da Berlusconi aile- sinin Il Giornale gazetesi tarafõn- dan manşete taşõnmõştõ. İtalya Adalet Baka- nõ Angelino Alfano da “Savcılığı göreve ça- ğırıyorum. Kine ve adam öldürmeye teş- vik, cezai yaptırımı olan bir suçtur. Sav- cılar bu kişileri ortaya çıkarmalıdırlar” di- ye konuşmuştu. Bu arada İtalya’nõn sol eği- limli La Repubblica gazetesi tarafõndan baş- latõlan Berlusconi karşõtõ kampanya kapsa- mõnda yayõmlanan dilekçenin altõna 100 bi- ni aşkõn kadõn imza attõ. FACEBOOK GRUBU HEDEFTE Irkçı İngiliz lidere protesto Dış Haberler Servisi - Aşõrõ sağcõ İngiliz Ulusal Par- tisi’nin (BNP) lideri Nick Griffin’in, önceki gece İngi- liz yayõn kuruluşu BBC’de yayõmlanan “Question Time (So- ru Zamanı)” isimli tartõşma prog- ramõna katõlmasõ ve akabinde gerçekleşen protestolar ülkede büyük yankõ buldu. BBC’ye tepki büyürken, İngi- liz gazeteleri de dünkü sayfala- rõnda programla ilgili haberlere geniş yer verdi. Times gazetesi, “Griffin TV’de düşmanca kar- şılandı” başlõğõyla verdiği ha- berde, “Griffin, beyazların Bri- tanya’nın yerlileri olduğunu söyledi ama ırkçı olduğunu red- detti” diye yazdõ. Guardian ise “Griffin ısrar etti: Ben Nazi değilim” başlõğõyla duyurduğu haberinde, protesto gösterileri nedeniyle Griffin’in katõldõğõ programõn önceden kay- dedildiğini belirtti. Gazete ayrõca, kayõt sõrasõnda BBC binasõnõn üstünde bir polis helikopterinin uçtuğunu bildirdi. “Griffin, BBC’de İslama sal- dırdı ve Ku Klux Klan’ı sa- vundu” başlõklõ haberle Daily Telegraph gazetesi de “Nick Griffin’in programda İslamın Britanya’daki yaşama uygun ol- madığını söylediğini” belirtti. Financial Times gazetesi de “Griffin’in konuk olarak çağ- rılması, BBC’yi siyasi bir tar- tışmanın içine sürükledi” ifa- desini kullandõ ve Avrupa gene- linde ifade özgürlüğü ve sansür arasõndaki dengenin sõkõntõlõ bir konu olduğuna dikkati çekti. Programda Nick Griffin, “Na- zi değilim” demiş, İslam ile eş- cinsellere yüklenmiş ve Ku Klux Klan’õn “hemen hemen hiç şid- dete başvurmadığını” söyle- mişti. Öte yandan İngiliz Ulusal Partisi (BNP), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn 1997’de Si- irt mitinginde okuduğu “Mina- reler süngümüz” şiirinin bulun- duğu tişörtlerle “İslamlaşmaya ve göçmenlere hayır” mesajõ veri- yor. Tişörtte “Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan” imza- sõyla, “Minareler süngümüz, kubbeler miğferimiz, camiler kışlamız, müminler askerimiz” mõsralarõ göze çarpõyor. İngiltere bayrağõnõn üzerinde çok sayõda minare ile kara çarşaflõ bir kadõn figürü de tişörtte yer alõyor. Sarkozy’nin oğlu tepkileri yatıştırmaya çalışıyor Dış Haberler Servisi - Fransa Cumhurbaşkanõ Nicholas Sarkozy’nin 23 yaşõndaki oğlu Jean Sarkozy, babasõ tarafõndan kayõrõldõğõ gerekçesiyle gösterilen tepkiler üzerine, büyük bir iş merkezinin yönetim kurulu başkanlõğõnõ üstlenmekten vazgeçti. Jean Sarkozy, başkent Paris’in en büyük iş merkezi “La Defense” bölgesinden sorumlu EPAD’õn yönetim kuruluna aday olacağõnõ, ancak tepkiler nedeniyle başkanlõğõ üstlenmeyeceğini açõkladõ. Ancak Jean Sarkozy bu kararõn ardõndan EPAD’õn yönetim kurulu üyeliğine seçildi. Oğul Sarkozy, oylamanõn yapõldõğõ 45 üyeli Sauts-de-Seine Belediyesi meclisinde yapõlan oylamada 30 sağcõ temsilcinin oylarõnõ aldõ. Basõn ve muhalefet, Cumhurbaşkanõ Sarkozy’yi “hanedanlõk” kurmaya çalõşmakla suçlamõş ve sert tartõşmalar yaşanmõştõ. Jean Sarkozy, son yerel seçimlerde, iktidar partisi Halk Hareketi Birliği’nden, Paris’in Hauts-de-Seine Belediyesi’nin yönetimine seçilmişti. Aşõrõ sağcõ İngiliz Ulusal Partisi lideri Nick Griffin’in BBC’de bir programa katõlmasõ büyük tepki yarattõ. Griffin ve BBC aleyhine protestolarda 3 polis yaralandõ, 6 gösterici tutuklandõ. Aşırı sağcı lider Nick Griffin’i ekrana çıkaran BBC’nin başkent Londra’daki büroları önünde protestocularla polis arasında itiş kakış yaşandı. Polisin bütün engellemelerine rağmen bazı göstericiler polis kordonunu yarmayı başardı. (Fotoğraf: AP) Berlusconi karşıtı kampanyaya 100 bini aşkın kadın katılırken, Başbakan’ı eleştiren tişörtler de gözde.