Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
23 EKİM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
SAĞLIK 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Guguk Devleti!
Kendilerine “barış elçileri” dedirten PKK’lilerin
ifadelerini almak, yargı önüne çıkmalarını
sağlamak için dört cumhuriyet savcısı ile bir
nöbetçi sulh ceza yargıcının Habur’a
gönderildiklerini duyunca, başımı iki elimin
arasına aldım.
Ve usül yasalarında sadece kadastro
hâkimlerinin, mahkeme binaları dışında
yargılama yapmalarına izin veren hükmün,
“açılım” uğruna göz göre göre ayaklar altına
alınışına hangi devletlünun, ne hakla yol açtığını
düşündüm.
Köşe yazarı değil de gazetemin haber ya da
yazıişleri elemanlarından birisi olsaydım; öncelikli
görevim hem o yasalar üstüne çıkmış kudretli
kişinin, hem de Diyarbakır’dan Habur’a gitme
görevlerini içlerine sindiren savcılar ile yargıcın
kimliklerini, fotoğraflarını yayımlayarak,
siyasetçilerimizin ağızlarından düşürmediği hukuk
devleti sözcüğünün çiğnenişini tarihin kayıtlarına
da geçirmeye yardımcı olurdum.
Uluslararası hukukun, hemen tüm ülkelerin
yasalarında paylaşılan temel ilkelerinden birisi,
kuşkulu ya da sanığa, yakalanmasından sonra
yargıç önüne çıkartılması için belirli bir zamanın
verilmesidir.
Yargıcı Sanığın Ayağına Göndermek!
Bunu her ülke, kendi hukuk literatüründe,
“şüphelinin hâkim önüne çıkması” olarak
tanımlarken; Türkiye Cumhuriyeti tarihinde ilk
kez, savcı ve yargıçlarını terör örgütü
üyelerinin ayaklarına göndermek gibi, akıl
almaz bir gafı, evrensel hukukun tarihine
geçirmiştir.
Öylesini, çocukluk yıllarımda, Holivud’un
vestern filmlerinde gördüğümü nasıl unutabilirim
ki?
Kasabada terör estiren gangster bozuntusunu
teslim alan şerif, duruşmalarını yaşlı ve çoğu kez
sarhoş olarak yapan kasaba yargıcını da biraz
tehdit ya da ikram yöntemini kullanarak olay
yerine götürdü.
Yargıç, bazen o astığı astık şüpheliyi kaçırmak
için kumpas kuran yandaşların tehdit ve
baskılarından siner, kendisine gelmek amacıyla
ceketinin iç cebinden çıkarttığı viski şişesini
boğazına dikerdi.
Gazeteler yazdı, televizyonlar söyledi:
O 29 teröristten, Kandil çıkmalı dördü, ağız
birliği etmişçesine kendilerini barış elçileri olarak,
“Örgütün önderi Sayın Öcalan’ın
görevlendirdiğini” bildirmişler.
Habur soruşturması ve yargılaması ile özel
görevli adalet mensuplarımız, bu söylemleri her
defasında ceza yasamızın, suçlunun pişmanlıktan
yararlanması için çıkartılmış 221. maddesinin
kılıfına uydurmak için, düzeltme uyarısı yaptıkça,
ötekiler direniyorlarmış.
Görevi ve yetkisi, isterse cumhurbaşkanı bile
olsa, sorgulayacağı kişiyi adaletin huzuruna
çıkartmak olan o adlarını öğrenmeyi çok
istediğim nöbetçi ceza yargıcı da dört cumhuriyet
savcısı da neredeyse yalvar yakar olmuşlar!
Erkan Yolaç’ın Kulağı Çınlasın
Adeta yakın zamanlara kadar TV’lerin eğlence
programlarında zevkle izlediğimiz Erkan Yolaç
programı tekrarlanırcasına, “şüpheli” istenmeyen
yanıtı söyledikçe, yargıç da neredeyse
“sayılmaz” diyor ve yeniden soruyormuş!
“Mutlu Son”, o dört kabadayının ağızlarından
çıkanları, onların huzuruna gitmek zorunda
bırakılan yargıcın, tutanaklara geçerken sansür
etmesi ile olmuş.
Gölge Başbakan Ahmet Türk, olanları İçişleri
Bakanlığı Müsteşarı ve öteki üst düzey
bürokratlarla görüşerek durum vaziyetini
kurtarmak isterken, bu inatlaşmayı dağda uzun
zaman kalma sendromu olarak açıklıyor.
Olan biteni Ankara’dan bir canlı yayın
prodüktörü gibi izleyen İçişleri Bakanı, acaba ne
diyor?
Ve Başbakan, kendi devri idaresinde,
cumhuriyetimizin evrensel ilkelerinden birisi
olduğunu sandığımız “hukuk devleti” ilkesinin
terörist postalları tarafından çiğnenmesinden
hoşnut, arkası gelecek sözleri ile PKK’lilerin
dağdan indikten sonra DTP’ye değil AKP’ye
kazandırılmaları için parlamentoda Ermeni
açılımı görüşmelerini bırakıp, Ağrı mitingine
uçuyor.
Kürsüde, gizli koalisyon ortağı partinin, Habur
karşılamasını tahrik ettiğinden şikâyet ederek.
Şehit aileleleri ile gazilerin tepkileri karşısında
durumunu kurtarmaya çalışıyor.
Günlerden beri bir Obama, Erdoğan ve
Öcalan ortak prodüksiyonunu izlediğimizi
bilmiyormuş gibi davranarak...
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Vali Güler, şu an için tatile gerek olmadõğõnõ belirterek grip olan çocuklarõn okula gönderilmemesini istedi
Okullardadomuzgribialarmõİstanbul Haber Servisi - İstan-
bul’da 13 ayrõ okulda 16 öğrencide gö-
rülen domuz gribi için alarma geçil-
di. İstanbul Valisi Muammer Güler,
kentteki okullarda domuz gribi ile il-
gili bir kümelenme yaşanmadõğõnõ be-
lirterek okullarõn tatil edilmesinin
sözkonusu olmadõğõnõ söyledi.
Okul yöneticileri velileri, hastalõk
riski taşõyan öğrencilerin okula gel-
memesi, en yakõn sağlõk kuruluşuna
gitmesi ve bu süre içinde de izinli sa-
yõlacaklarõ konusunda uyardõ. Türk
Hava Yollarõ’nõn (THY) Etiyop-
ya’nõn başkenti Addis Ababa’dan
önceki gün İstanbul’a gelen TK 1147
sefer sayõlõ uçağõnda domuz gribi
şüphesi taşõyan ve paniğe neden olan
kadõn yolcunun ise akut faranjit has-
tasõ olduğu belirtildi.
Önlemleri almaya başlayan valilik,
her gün saat 15.00’e kadar devam-
sõzlõğõ olan öğrencilerin İstanbul İl
Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bildiril-
mesini istedi. Şimdilik okullarõn tatil
edilmeyeceğini belirten Vali Güler, ve-
lilere grip olan çocuklarõnõ okula gön-
dermemeleri çağrõsõ yaptõ.
Uçakta panik
Addis Ababa’dan önceki gece saat
01.10’da İstanbul’a hareket eden uçak-
ta, saat 05.30 sõralarõnda bir yolcunun
“doktor istiyorum” diye bağõrmasõ
üzerine, uçakta doktor olup olmadõğõ
anons edildi. Uçakta bulunan Dr.
Hayri Gözlükgiller, hasta olduğunu
belirten yolcuyu muayene ettiğinde do-
muz gribi şüphesiyle kabin yetkilile-
rini uyardõ. Yolculara hemen maske ve
eldiven dağõtan kabin yetkilileri, yol-
cularõ ön koltuklara geçirdi ve uçağõn
içi ilaçlandõ. Atatürk Havalimanõ’na
06.40’da inen uçakta, yolcular, has-
tanõn uçaktan çõkarõlmasõnõ bekleme-
leri konusunda uyarõldõ. Sağlõk Ba-
kanlõğõ’nõn doktorunun uçağa gelme-
si ve domuz gribi şüphesi bulunan yol-
cunun uçaktan indirilmesinin ardõndan,
diğer yolcularõn uçaktan inişine izin
verildi. Görevlilerin domuz gribi şüp-
hesi dolayõsõyla bagajlara dokunmak
istememesi üzerine yolcular, uzun
süre bagajlarõnõ alamadõ.
Sağlõk Bakanlõğõ Hudud ve Sahiller
Genel Müdürlüğü Atatürk Havali-
manõ Denetleme Merkezi sağlõk ekip-
lerince karantinaya alõnan kadõn yol-
cunun, yapõlan muayene sonucunda,
ateşinin 37.3 derece olduğu ve akut fa-
ranjit enfeksiyonu geçirdiği tespit
edildi ve domuz gribi şüphesi görül-
memesi üzerine evine gönderildi.
Uçakta bulunan ve Ümit Hekimle-
ri Derneği’nin davetlisi olarak Eti-
yopya’ya sağlõk hizmeti vermek üze-
re giden Büyükçekmece Devlet Has-
tanesi Başhekim Yardõmcõsõ Enfeksi-
yon Hastalõklarõ Uzmanõ Dr. Kadir
Göktürk ise uçak personelinin bu tür
vakalar karşõsõnda ne yapõlmasõ ge-
rektiği konusunda yeterli bilgiye sahip
olmadõklarõnõ ve personelin eğitilme-
si gerektiğini kaydetti.
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Kas hastalõklarõnõn büyük çoğunluğu
genetik (kalõtõmsal) kaynaklõdõr ve he-
nüz tedavileri yoktur. Onlar güçsüz
kaslarõ ile birlikte hareket zorluklarõ için-
dedirler ve çoğunlukla tekerlekli san-
dalyede ya da yatakta yaşamlarõnõ sür-
dürür. Solunum yetersizliği beslenme
güçlükleri gibi gelişmelerle karşõlaşa-
bilirler. Bunlarõn hastanelerde, çok zor
ele geçen yoğun bakõmlarda karşõlan-
masõ güçtür ve pahalõdõr. Oysa bu hiz-
metler iyi yetişmiş, deneyim kazanmõş
bir sağlõk ekibi tarafõndan evde kolay-
lõkla verilebilir. Biz Türkiye Kas Has-
talõklarõ Derneği olarak büyük bir boş-
luğu dolduracak böyle bir hizmeti ger-
çekleştirebilmek için çabalõyoruz. Biraz
hazin ve acõklõ ama başlõca destek yurt-
dõşõndan uluslararasõ bir dernekten ge-
liyor. Merkezi İngiltere’de bulunan
Dünya ALS/MND Dernekleri Birliği ge-
çen yõl akademisyen uzman hemşireler
göndererek bizim yoğun bir kurs yap-
mamõzõ sağladõ. Büyükşehir ve Bakõr-
köy belediyelerinden alabildiğimiz hem-
şirelerle böyle bir kurs gerçekleştirdik.
Burada yetişen Bakõrköy Belediyesi
kaynaklõ hemşireler evde bakõm hiz-
metini sürdürüyor.
Bu umut verici bir başlangõç oldu.
Kurs alan büyükşehir hemşireleri
ise kayboldu. Onlarõn izini süremedik.
Bu defa İngiltere’den Oxford’un ünlü bir
nöroloji profesörünün de içinde olduğu
bir ekip geliyor. Onlar Sağlõk Bakanlõ-
ğõ’ndan randevu aldõ. İstanbul’daki Tõp
Fakültesi ve dernek buluşmalarõnõn ar-
dõndan birlikte Ankara’ya giderek 21
Ekim günü sağlõk bakanlõğõ temsilcile-
ri ile buluşacak ve İngiliz meslektaşla-
rõmõzõn aracõlõğõ ile evde bakõm ekibi-
nin oluşturulabilmesi için destek ara-
yacağõz. Merakla ve umutla sonucu
bekliyoruz. Şunu eklemek isterim İn-
giltere’den randevu isteyen ekip benim
adõmõ anarak randevuda bulunmamõ
öneriyor. Sağlõk bakanlõğõ bana “Coş-
kun Özdemir” adõ ile gönderdiği me-
sajda kendimi tanõtmamõ ne ile meşgul
olduğumu ne yaptõğõmõ bildirmemi is-
tedi.. 57 yõllõk doktor (14 yõl sağlõk ba-
kanlõğõnda), 50 yõllõk uzman, 40 yõllõk
profesör, 30 yõldan beri Türkiye Kas
Hastalõklarõ Derneği Başkanõ Coşkun
Özdemir’i tanõmayan Sağlõk Bakanlõ-
ğõ’na, telefonda kim olduğumu anlattõm.
Umarõm Ankara’da anlayõşlõ ve verim-
li bir buluşma olacaktõr ve çok önem ver-
diğimiz bir hizmeti gerçekleştirme ola-
nağõna kavuştuğumuz müjdesini vere-
bileceğiz.
Not: Yazõda sözü edilen Sağlõk Ba-
kanlõğõ ile görüşme gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Özdemir, bunu ayrõca bir ya-
zõ ile okurlara bildirecektir.
coskunoz@superonline.com
Aşı Meclis
gündeminde
TBMM (AA) - CHP
İstanbul Milletvekili
Çetin Soysal ve CHP
Mersin Milletvekili
Vahap Seçer ile İstanbul
Bağõmsõz Milletvekili
Ahmet Tan, domuz gribi
olaylarõnõ soru
önergeleriyle TBMM
gündemine taşõdõ. Soysal,
Sağlõk Bakanõ Recep
Akdağ’õn yanõtlamasõ
istemiyle TBMM
Başkanlõğõ’na sunduğu
soru önergesinde,
“Türkiye hangi
ülkelerden aşõ sipariş
etmiştir? İki tür aşõ
olduğu ve içinde civa
olan aşõlarõn riskli yan
etkilerinin olduğu
belirtilmektedir. Gelen
aşõlarõn içeriği nedir,
aşõlar yan etkileri
bakõmõndan Türkiye’de
incelenmekte midir” diye
sordu. Seçer de, aşõlarõn
hangi firmadan, hangi
teslim koşullarõnda ve ne
kadar fiyata alõndõğõnõ
sordu. Hastalõğõn
rastlandõğõ Ankara’daki
okulda 500’ü aşkõn
öğrenciden sadece
59’unun evine
gidilebildiğini bildiren
Tan ise “Sağlõk ekibi
ziyaretleri neden
gerçekleşmedi,
ziyaretlerin
gerçekleşmemesinde
ekipman ve personel
eksikliğinin rolü nedir”
diye sordu.
‘Nefes
Hayattır’
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul
Üniversitesi Cerrahpaşa
Tõp Fakültesi Göğüs
Hastalõklarõ Anabilim
Dalõ Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Ahmet Rasim
Küçükusta, ülkemizde
sayõlarõ 4-5 milyonu
bulan Kronik Obstrüktif
Akciğer Hastalõğõ
(KOAH) ile ilgili merak
edilenleri “Nefes
Hayattõr” adlõ kitapta
topladõ. Doğan Kitap’tan
çõkan ve “KOAH ile
mutlu ve sağlõklõ yaşam
rehberi” başlõğõyla
yayõmlanan kitapta,
“KOAH en çok kimlerde
görülür? Belirtileri,
tedavi yöntemleri
nelerdir? KOAH’tan
korunmak için sigarayõ
bõrakmak neden
önemlidir? En etkili
sigara bõrakma
yöntemleri neden
önemlidir?” gibi bilgiler
yer alõyor.
Kronik hastalıklar için evde bakım hizmeti
İstanbul Haber Ser-
visi - Uzmanlar, domuz
gribinden daha çok in-
sanõn ölümüne neden
olan mevsimsel gribin
takvim değiştirdiğini,
kasõm-aralõk aylarõnda
sõklõkla görülen hastalõ-
ğõn ekim ayõna kaydõğõ-
nõ belirterek “Gribal
enfeksiyonlara karşı
daha erken önlem al-
ma zorunluluğu doğ-
du” dedi.
Çocuk Sağlõğõ ve Has-
talõklarõ Uzmanõ Dr. Ece
Çetin, bu yõl gribal en-
feksiyonlarõn daha er-
ken ortaya çõkmaya baş-
layacağõnõ vurgulayarak
ailelerin özellikle de
alerjik yapõdaki çocuk-
larõn aşõlarõnõ düzenli
olarak yaptõrmalarõnõ
önerdi. Çetin, diğer öne-
rilerini ise şöyle sõraladõ:
Okul öncesinde ço-
cuklara mutlaka check-
up yaptõrõn.
Çocuklara, özellik-
le demirden zengin olan
kõrmõzõ et, yumurta, et-
li sebze yemekleri daha
çok yedirmeye çalõşõn.
Sebzedeki C vita-
mini etteki demirin emi-
limini sağlõyor. Bu ne-
denle etli sebze yemek-
leri yapõn, yemeklerin
yanõnda salata olmasõna
özen gösterin.
Süt ürünüyle pek-
mez vermeyin. Etli seb-
ze yemeğinin yanõnda
yoğurt, süt olmamasõna
özen gösterin. Çünkü
bunlar demirin emilimi-
ni önler.
Gribal enfeksiyonlar
takvim değiştirdi
ŞULE KÖKTÜRK
AKP’nin Sağlõkta Dönü-
şüm Programõ’nõ (SDP) ka-
muoyuna açõkladõğõ 2003
yõlõndan bu yana, Türk Ta-
bipleri Birliği (TTB) başta
olmak üzere çok sayõda
meslek odasõ, sivil toplum
örgütü ve sendikanõn dile
getirdiği, “sistem, paran
yoksa öl anlamına geli-
yor” anlayõşõ özel hastane-
lerin son durumu ile ger-
çeklik kazandõ. Bugüne dek
sistemin avantajlarõndan ya-
rarlanan özel sağlõk sektörü,
kaynaklarõnõn kesilmesi ne-
deniyle, batmak üzere ol-
duklarõnõ belirterek kapan-
malarõ durumunda çok sa-
yõda hastanõn “ölüm riski
ile karşı karşıya kalacağı”
uyarõsõnda bulundu.
Özel sağlõk sektörü tem-
silcileri, AKP “Sağlık pro-
pagandası ile oy kazanı-
yor, bedelini biz ödüyo-
ruz” değerlendirmesi ya-
põyor. Özel Hastaneler ve
Sağlõk Kuruluşlarõ Derneği
(OHSAD) koşullarõn bu şe-
kilde devam etmesi duru-
munda, 2010 Ocak ayõnda,
Sosyal Güvenlik Kurumu
(SGK) ile yaptõklarõ söz-
leşmeleri yenilemeyeceğini
bildirdi. Dernek Başkanõ
Dr. Reşat Bahat, AKP’ye
seslenerek “Bizim cebi-
mizden kahramanlığın an-
lamı var mı” diye sordu.
Diyaliz merkezleri
kapanma noktasında
Türkiye’de 40 bin diyaliz
hastasõna hizmet veren 400
özel diyaliz merkezi de Sos-
yal Güvenlik Kurumu’nun
(SGK) ödediği fiyatlarõn 3
yõldõr değişmemesi, mer-
kezlerin zarar etmesi nede-
niyle kapanma tehlikesiyle
karşõ karşõya kaldõ. Özel
Diyaliz Merkezleri Derneği
(DİADER) Başkanõ Mus-
tafa Işık, “Tedavi gör-
mezse ölecek olan hasta
grubuna her türlü im-
kânsızlıklara karşın hiz-
met vermeye çalıştık. Fa-
kat bu şartlar altında ka-
panacağız ve tedavi ver-
meye devam edemeyece-
ğiz” dedi. Mustafa Işõk, son
1 yõl içinde Türkiye’deki
diyaliz merkezlerinden
24’ünün kapandõğõnõn be-
lirterek “Siz meydanlarda
sağlık reformunu bas bas
bağıracaksınız. Bununla
hatırı sayılır oranda bir oy
alacaksınız iktidara gele-
ceksiniz ve o söylemin, uy-
gulamanın bedelini de bi-
ze ödettireceksiniz” dedi.
‘Sistemi kuranlar
bunu görmeliydi’
TTB Başkanõ Prof. Dr.
Gençay Gürsoy, SGK’nin
3.5 milyar dolar açõğõ oldu-
ğunu anõmsatarak şunlarõ
söyledi:
“Sistemi böyle kuranla-
rın bu durumu görmeleri
lazımdı. Siz kâr etme ama-
cıyla kurulan bir müesse-
seye, böyle kritik sağlık
hizmetlerini özele teslim
ederseniz, olacağı budur.
Madem sistem böyle di-
zayn edildi gereğini yerine
getirmek gerekir. Talep-
lerinin ne kadar ciddi ol-
duğu tek tek incelenerek
talepleri ciddiye alınmalı.
İğneden ipliğe sağlık sis-
teminin yeniden düşünül-
mesi lazım. Bugün için bir
çözüme kavuşturulsa bile
sistemin adım adım ka-
musal üretime geri dön-
mesi lazım.”
Yurt Haberleri Servisi - Suudi Ara-
bistan’da çalõşan ve memleketi İsken-
derun’a izinli olarak gelen bir işçiye do-
muz gribi teşhisi kondu. Bursa’nõn Gem-
lik ilçesinde de bir TIR şoförü domuz gri-
bi şüphesiyle gözlem altõna alõndõ.
İskenderun’da rahatsõzlanõnca İsken-
derun Devlet Hastanesi’ne kaldõrõlan
adõ açõklanmayan hasta 3 gün boyunca
tedavi gördü. Normal grip belirtileri
görülen hastanõn yapõlan incelemeler so-
nucunda H1N1 virüsü taşõdõğõnõn belir-
lendiğini anlatan hastane yetkilileri,
“Hastamızın, ilaçla tedavisi yapıldı ve
normale dönünce taburcu edildi” de-
di. Yetkililer, kentte telaşlanacak bir şey
olmadõğõnõ da vurguladõ ve hastalõk gö-
rülen kişinin Suudi Arabistan’da çalõşan
işçi olduğunu belirtti.
Bursa’nõn Gemlik ilçesinde bir lojis-
tik firmasõnda çalõşan Şaban K. (36), ani
terleme ve üşüme belirtileri üzerine do-
muz gribi olduğu düşüncesiyle Gemlik
Muammer Ağõm Devlet Hastanesi’ne
başvurdu. Şaban K, muayenesinin ar-
dõndan, domuz gribi şüphesiyle Şevket
Yõlmaz Devlet Hastanesi’ne sevk edil-
di. İl Sağlõk Müdürlüğü Bulaşõcõ Hasta-
lõklar Şube Müdürü Efrail Atıcı, “Şüp-
heli vakadan alınan numune, İstanbul
veya Ankara’daki viraloji laboratu-
varlarına gönderilir. 1-2 gün içinde ge-
len sonucun pozitif olması durumun-
da, hastanın tedavisine hastanede izo-
le edilmiş bir ortamda devam edilir”
dedi. Atõcõ, şu an için Bursa’da pozitif bir
vaka bulunmadõğõnõ vurguladõ.
Batman’da 11 kişide domuz gribi va-
kasõna rastlandõğõnõn açõklanmasõ üze-
rine kentte panik başladõ. Batman Mil-
li Eğitim Müdürü Şerif Akboğa, vali-
likçe kriz masasõ oluşturulduğunu an-
lattõ. Kentte eğitim-öğretime ara veril-
mesine gerek olmadõğõnõ vurgulayan
Akboğa, “İl genelinde 465 okulda 148
bin öğrenci eğitim görüyor. Bugün
itibarıyla binlerce öğrencinin okula
gitmediğini ve rapor aldığını öğren-
dik” dedi. Okula devam eden bazõ öğ-
rencilerin domuz gribine önlem olarak
maske taktõğõ gözlendi.
T Ü M Y U R T T A S A L G I N T E D İ R G İ N L İ Ğ İ S Ü R Ü Y O R
LONDRA/NEW YORK (AA) - İmalat-
çõ şirketlerin, domuz gribi aşõsõndan, yõllõk
49 milyar dolarlõk kâr edebilecekleri belir-
tiliyor.
Büyük ilaç şirketlerinin, şimdiye kadar
1.5 milyar dolarlõk aşõ sattõklarõ ve milyar-
larca dolarlõk aşõ bağlantõsõ yaptõklarõ, sal-
gõnlarõn bu miktarõ misliyle arttõracağõ be-
lirtiliyor.
İlaç şirketlerinin, domuz gribi aşõsõ yanõ
sõra 1 milyar dolarõn üstünde de mevsim-
sel grip aşõsõ sattõklarõ kaydediliyor.
Ayrõca grip virüsüne karşõ etkili ilaçlarõn
satõşlarõnõn da, geçen yõla göre ikiye kat-
landõğõ ifade ediliyor.
ABD’de salgõn mevsimi yaklaşõrken do-
muz gribi aşõsõnõn yeterince üretilip piya-
saya verilemediği kaydedildi.
ABD’de, yönetimin 120 milyon dozluk
aşõyõ piyasaya vermeyi planladõğõ daha
sonra bunu 45 milyona indirdiği, ancak
henüz 13 milyon dozun piyasada olduğu
ifade ediliyor.
Embriyonlu (döllenmiş) yumurta ile ger-
çekleştirilen “inaktivasyon test”lerinin
uzun sürmesi nedeniyle, hemen piyasaya
verilemediği, bu nedenle, testleri hõzlandõ-
rõcõ teknikler üzerinde çalõşõlmasõ gerekti-
ği vurgulanõyor.
Uzmanlar, yetişkinlerde tek dozun, an-
cak 10 yaş altõndaki çocuklarda iki dozun
gerekli olacağõnõ ve aşõ hesabõnõn da buna
göre yapõlmasõ gerektiğine dikkati çeki-
yorlar.
Aşõ üreten şirketlerin yõllõk
kâr beklentisi çok büyük
İskenderun’da teşhis, Bursa’da şüphe
AKP’nin Sağlõkta Dönüşüm Programõ nedeniyle özel sağlõk kuruluşlarõ iflasla karşõ karşõya
Sağlık sisteminde SOS