18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 23 EKİM 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Yoksullaşan Dünya... ANKARA - Yaşam neden bu denli acımasız ve hoyrat? Yaşamı unutarak bir yere varılmaz oysa... Anlamını yitirmiş sözcükler, boşvermişlikler, ölümle-yaşam arasındaki o ince çizgi. Giderek yoksullaşan bir dünya.... Açlık! Sefalet! Küçük bir kız çocuğunun gözlerinde umudu yakalamak, geleceğin çiçeklerini toplamak... Sevmek ve sevilmek! Âşık olmak! İnsan yüreği duyarlılığın, sevginin, güzelliğin, sevecenliğin atlasıdır... Toplum olarak zaman zaman unutuyoruz insan olmanın özelliklerini. Kaderci oluyoruz, alın yazısına inanıyoruz... Yoksulluğun kıskacında yaşayıp gidiyoruz. 14 yaşındaki kız çocuklarının imam nikâhıyla evlendirildiği bir ülkede hacıları, hocaları, şıhları baş tacı ediyoruz. Yalan yanlış bilgileri yaşamımızın bir parçası olarak görüyoruz. Töre kıskacında yaşayan kadınlarımız, o genç ölümler, cinayetler... Karanlığın sularında yaşamına son veren kadınlar ve erkekler. Koca dayağına teslim olmuş, sesi, soluğu çıkmayan kadınlar. Oysa yaşam öyle boş ve anlamsız değil! Bugün Kara Afrika’da on binlerce çocuk ölüyor, milyonlarca aç insan sokaklarda dolaşıyor. Pakistan’da El Kaide binlerce masum insanı öldürüyor, İran’da hiç beklenilmeyen intihar eylemleri başlıyor. Pazar günü halk koşusuna katılan gencin Boğaziçi Köprüsü’nden denizin soğuk sularına atlayışı, birkaç kulaç attıktan sonra kayboluşu. Acılarla ve hüzünlerle geçen yaşamımız... Senin, benim, onların, sizlerin! O yaşamı çoğaltmak bizim elimizde ama ne yazık ki başaramıyoruz. Emeğin gücüne, alın terine inananları faşist darbelerde işkencelerden geçirip, zindanlarda çürüttük. Milyonlarca kitap yaktık... İnsan umutlarını çoğaltarak yaşar! Biz acılarımızı ve hüzünlerimizi çoğaltarak yaşıyoruz. 2009 yılının ilk beş ayında kaybolan 1544 çocuk... Polis kayıp çocukları neden bulamıyor? Son günlerde en çok tartıştığımız konulardan birisi domuz gribi aşısı... 40 milyon doz aşı Ankara’ya geldi... Doz başına 6 Avro ödenecek. Toplam 440 milyon lira. Aşının ön testlerde etkili olduğu bilim insanlarınca söylense bile, henüz alan uygulaması yapılmamış. Herkes birbirine soruyor: “Bu grip ölümcül mü, çocuklarımıza aşı vurduralım mı?” Gripten dünyada her yıl 250 bin kişi ölüyor... Domuz giribinden ölenlerin sayısı ise beş bini geçmiyor. Bu yıl kış aylarında domuz gribi artacak mı artmayacak mı belli değil... Amerika, İngiltere, Fransa, Almanya gibi ülkelerde “domuz gribi paniği” yok ama Türkiye’de var. O zaman bu acelecilik niye? Sağlık emekçileri Kadıköy’de AKP hükümetini uyardı... Çünkü sağlıkta eğitimde olduğu gibi “masal dönemi” bitmişti. Ne denli sevinmiştik, özel hastanelerde tedavi olacağız diye. Mutluluğu da mutsuzluğu da uçlarda yaşıyoruz hep. Gülerken birden ağlamaya başlıyoruz. Namusu kadının beyninde değil, bedeninde arıyoruz... Ağabeyler, babalar, amcalar, dayılar kardeşlerini, çocuklarını, yeğenlerini öldürüyor bu toplumda. Harran Ovası’nda üç yıl önce karşılaştığım Kürt kızına sormuştum: “Sen hiç âşık oldun mu?” Şu yanıtı vermişti: “Biz aşkımızı yüreğimizin en kuytu yerine gömer ve orada saklarız... Kimseye söyleyemeyiz... Söylersek ağabeyler, amcalar, dayılar, yeğenler öldürür bizi!” Düşünceler ormanında dolaşıyor gibiyim... Umut ve umutsuzluk! Sevgi ve sevgisizlik! Acı ve hüzün! Bir para babasının İstanbul’da yaptığı konuşma geliyor aklıma: “2010 yılında yeni savaşlar bekliyoruz...Yeni ölümler... Afrika’da on binlerce çocuk ölecek... 60 milyon insan işinden olacak. 90 milyon insan daha da yoksullaşacak.” Odamın penceresinden dışarıya bakıyorum. Bir çöp bidonu ve başında yedi-sekiz çocuk... Gözlerimi yumup öylece kalıyorum... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Sertab Erener gönüllü elçi oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başmüzakereci Egemen Bağõş, 2003 Eurovision Şarkõ Yarõşmasõ birincisi Sertab Erener ve besteci- müzisyen Demir Demirkan’õ makamõnda kabul etti. Bağõş, Erener ve Demirkan’õn Türkiye’nin Avrupalõ kimliğini tartõşmaya çalõşanlara en güzel yanõtõ verdiklerini dile getirerek, “Türkiye’nin Avrupalõ kimliğinin ispatõ haline geldiler. AB Genel Sekreterliği’nin yeni bir AB İletişim Stratejisi var. Erener ve Demirkan, AB İletişim Stratejisi’nin gönüllü elçileri olmayõ kabul ettiler” dedi. Öcalan’lı gazete eylemine 10 ay DİYARBAKIR (Cumhuriyet) - Siirt’te Abdullah Öcalan’õn resminin bulunduğu gazeteyi havaya kaldõrdõğõ gerekçesiyle gazete dağõtõcõsõ Mehmet Altay, Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yargõlandõ. Mahkeme, “PKK terör örgütü elebaşõsõ Abdullah Öcalan’õn resminin bulunduğu Azadiya Welat gazetesini her iki eliyle tutarak havaya kaldõrdõğõ, böylece üzerine atõlõ suçu işlediği belirlenmiştir” gerekçesiyle, Altay’õ 10 ay hapis cezasõna çarptõrdõ. Cezaevinde işkence iddiası UŞAK (AA) - Denizli D Tipi Kapalõ Cezaevi’nde, iki ay önce cezaevi doktoru ve 8 gardiyan tarafõndan dövüldüğü ve işkenceye maruz kaldõğõ iddia edilen tutuklu Yunus Kalkan’õn (24) babasõ Kemal Kalkan, oğlunun hayatõndan endişe ettiğini söyledi. Kalkan, oğlunun cezaevi yönetimi tarafõndan bir hafta önce hücreye atõldõğõnõ ve kendisiyle görüşmelerine izin verilmediğini söyledi. Adalet Bakanlõğõ soruşturma başlattõ. İlaçta da açılım DİYARBAKIR (AA) - “Mezopotamya Tõp Günleri Kongresi”nin açõlõş resepsiyonuna katõlan Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir, Kürtçe konuşma yaptõ. Baydemir, domuz gribine değinerek “İlaç firmalarõnõn prospektüs hazõrlarken Kürtçeyi de kullanmalarõnõ öneriyorum” dedi. 2 polis açığa alındı İstanbul Haber Servisi - İstanbul Emniyet Müdürlüğü Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltõna alõnan 2 şüpheli firar girişiminde bulundu. Şüphelilerden 1’i kaçmayõ başarõrken diğer şüpheli bir polisin fark etmesi üzerine yakalandõ. 2 polis memuru açõğa alõndõ. Ceyhun anıldı Kültür Servisi - Mimar, yazar Demirtaş Ceyhun, Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nde yapõlan “Demirtaş Ceyhun’u Anma ve Yurtsever Aydõnlara Özgürlük” başlõklõ söyleşiyle anõldõ. Av. Ceyhan Mumcu, Bedri Baykam, Osman Şahin, Hayati Asõlyazõcõ’nõn katõldõğõ söyleşide, Ceyhun’un vatanseverliği ve öncü kimliği konuşuldu. Erdoğan, mitinge dönüşen karşõlamalarõ eleştirdi, DTP’li Kaplan yanõt verdi ‘Rant’ kavgasõ başladõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, teslim olan PKK’lileri törenle karşõlayan DTP’yi demokratik açõlõm sü- recini istismar etmekle suçladõ. DTP’li Hasip Kaplan ise Er- doğan’a “Şark kurnazlığı bi- zim kitabımızda, Kürt halkı- nın da defterinde yoktur” di- ye yanõt verdi. Başbakan Erdoğan, DSİ Top- lantõ Salonu’nda düzenlenen Hak-İş Mesleki Eğitim Kursi- yerleri Sertifika Töreni’ne ka- tõldõ. Törende konuşan Erdoğan, demokratik açõlõm sürecinde somut sonuçlarõn ortaya çõk- maya başladõğõnõ söyledi. Pa- zartesi günü Türkiye’ye giriş yapan 34 PKK’liden söz eder- ken “terörist” ifadesini kul- lanmayan Erdoğan, isim ver- meden DTP’yi de “şark kur- nazlığı” yapmakla suçladõ. Er- doğan, şunlarõ kaydetti: “Pazartesi günü 34 kişi Ha- bur Sınır Kapısı’ndan giriş yaptı, sorgulandı. İlgili yasa- larımız çerçevesinde serbest bırakıldı. Çok daha fazlasını bekliyoruz. Tamamının gel- mesi için, silah bırakması için çağrımızı yineliyoruz. Ama ben burada, bu süreçten ken- disine fayda devşirmeye çalı- şanları, süreci tahrik edenle- ri bir kez daha uyarmak isti- yorum. Şark kurnazlığı ile bir yere varılmaz. Süreci istismar etmek, süreci bir siyasi çıkar sağlama faaliyetine dönüş- türmek, inanın milli birliği- mize, beraberliğimize, kar- deşliğimize asla yarar sağla- maz. Yapılan şark kurnazlı- ğıdır, yapılan kışkırtmadır, tahriktir. Ülkenin hissiyatına, hassasiyetlerine saygısızlık- tır. Sürecin başarıya ulaş- masını arzuladıklarını ma- demki söylüyorlar, mademki söylüyoruz, ama aynı za- manda Habur’da, Diyarba- kır’da tam tersi tavır görü- yoruz. Bunlar samimi tavır- lar değil. Samimi davranışlar değil. Bunlardan derhal vaz- geçmemiz lazım. Bu tutarsız gayri samimi tavırlardan der- hal vazgeçilmesi lazım. Aziz milletimden de rica ediyo- rum, lütfen bu geri dönüşle- ri, sorumsuz davranışlar ser- gileyen çeşitli şovları asla kendiniz için ölçü olarak te- lakki etmeyin.” Bu sürecin devlet projesi, muhatabõnõn da milletin tama- mõ olduğunu ifade eden Erdo- ğan, “Kimse sonradan Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Gürcü olmuyor, doğarken öyle do- ğuyor. Saygı duyacağız. Ama bir üst kimliğimiz var, o da Türkiye Cumhuriyeti vatan- daşlığıdır. Bunda bir olacağız, beraber olacağız” dedi. Kaplan: Bizim kitabımızda yazmaz Aynõ toplantõya katõlan DTP Şõrnak Milletvekili Hasip Kap- lan ise çõkõşta gazetecilerin Başbakan Erdoğan’õn eleştiri- lerini anõmsatmasõ üzerine şöy- le konuştu: “Şırnak’ta 7’den 70’e AKP’liler, CHP’liler ve diğer parti mensupları dahil bir halk barışa susamış ve yol- lara, sokaklara çıkıp bunu kutluyorsa bu halka bunu çok görmemeli kimse. Bunu da bir tahrik olarak değer- lendirmemeli. Şark kurnazlığı bizim kitabımızda, Kürt hal- kının da defterinde yoktur. Çok açık söylüyorum, barış coşkusunun İzmir’de de, İs- tanbul’da da aynı şekilde kutlanmasını beklemek hak- kımız.” PKK’lilerin teslim olma sü- recinin Avrupa’dan gelecek grupla süreceğini ifade eden Kaplan, “Sayı 15-20 arasında değişebilir. Belki içlerinde si- zin meslektaşlarınız da ola- bilir. Bilmiyorum açıklama yapılır ama tarihini tam bil- miyorum” dedi. Kaplan, bir so- ru üzerine, “Mahmur’dan ge- lenlerin Meclis’teki DTP grup toplantısına katılmaları yö- nünde bir planlamalarının olmadığını” da belirtti. Türkiye’ye giriş yapan 34 PKK’liden söz ederken “terörist” ifadesini kullanmayan Erdoğan, isim vermeden DTP’yi de “şark kurnazlõğõ” yapmakla suçladõ. Erdoğan karşõlama törenlerini süreci istismar etmek, süreci bir siyasi çõkar sağlama faaliyetine dönüştürmek şeklinde yorumlarken, DTP’li Kaplan da, ‘‘Şark kurnazlõğõ bizim kitabõmõzda, Kürt halkõnõn da defterinde yoktur’’ yanõtõnõ verdi. ERDOĞAN ‘Meclis’e gelmeyin’ uyarısı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, dün TBMM’de gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Erdoğan, “DTP’nin serbest bırakılan PKK’lileri Meclis’e ge- tirme girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz” sorusu üzerine, “Şova dönüştürülmemesi ge- rektiğini daha önce de söylemiştim. Bu gay- retler içerisine girenler olursa, şovmenlerin sa- yısı artarsa hoş olmaz. Milli birlik sürecini, beraberlik sürecini bal- talar” dedi. Erdoğan, PKK’lilerin Türk Ceza Yasasõ’nõn 221. madde- si kapsamõnda bõrakõlõp bõrakõlmadõğõyla ilgili bir soru üzerine de, “Bu yargının sorunudur. Yargı bu konuda ge- rekli yasa maddelerini işletmiştir” dedi. YARGITAY DTP’ye karşılama töreni için soruşturma ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ, terör örgütü üyeleri- nin Türkiye’ye gelişleri sõrasõnda yapõlan kutla- ma ve törenlere destek veren DTP hakkõnda so- ruşturma başlattõ. “Demokratik açılım”a destek gerek- çesiyle Abdullah Öca- lan’õn talimatõyla Kandil ve Mahmur’dan Türki- ye’ye gelen terör örgütü üyelerinin karşõlanmasõ sõrasõnda yapõlan göste- rilerin ardõndan Yargõtay Başsavcõlõğõ soruşturma düğmesine bastõ. Yargõ- tay Başsavcõlõğõ, bölge- deki özel yetkili savcõ- lõktan miting ve gösteri- lere ilişkin görüntüler ile belgeleri isteyecek. Baş- savcõlõk soruşturma so- nucunda 34 kişinin kar- şõlama töreninde atõlan sloganlar ve Öcalan pos- terleriyle ilgili DTP hak- kõnda bir karar verecek. Zaman sorunu Anayasaya göre bir si- yasi partinin eylemleri- nin “Devletin bağımsız- lığına, ülkesi ve mille- tiyle bölünmez bütün- lüğüne” aykõrõ olmasõ durumunda temelli ka- patõlmasõ istemiyle dava açõlabiliyor. Başsavcõlõk, Anayasa ve Siyasi Partiler Yasasõ uyarõnca DTP’nin terör örgütünü desteklediği so- nucuna varõrsa, Anayasa Mahkemesi’nde halen görülen kapatma davasõ- na ek iddianame ya da delille ekleme yapabile- cek. Ancak bu noktada zamanla ilgili sorun gün- deme gelebilecek. Paportör bekleniyor Yargõtay Cumhuriyet Başsavcõsõ Abdurrah- man Yalçınkaya’nõn DTP kapatma davasõna örgüt üyelerini karşõlama törenleriyle ilgili delilleri eklemesi durumunda, davanõn süresi uzayacak. Çünkü kapatma davasõ dosyasõna yeni delil ya da ek iddianame sunul- masõ durumunda, yeni dava açõlmõş gibi işlem yapõlacak. Bu çerçevede, DTP’nin sözlü, yazõlõ sa- vunmalarõ, Yargõtay Başsavcõsõ ise sözlü açõklama ve esas hakkõn- da görüş bildirecek. DTP hakkõnda açõlan ve halen Anayasa Mahkemesi’nde bulunan dosyada, rapor- törün raporunu tamamla- masõ bekleniyor. Komisyonda Silivri kavgası çıktı Zafer Üskül, CHP’li Özdemir’in Silivri için komisyon oluşturulmasõ önerisini, oylamada kabul edilmesine rağmen “çoğunluk olmadõğõ” gerekçesiyle reddetti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu’nun Zafer Üskül başkanlõğõndaki dünkü toplantõsõnda CHP’li Malik Ec- der Özdemir, Silivri Ceza- evi’nde inceleme yapmak için alt komisyon kurulmasõnõ önerdi. Edinilen bilgiye göre, komis- yon Başkanõ Üskül ise görül- mekte olan davayla ilgili olduğu için komisyonun devreye gire- meyeceğini savundu. Buna tep- ki gösteren Özdemir, teslim olan PKK’lileri kastederek şunlarõ söyledi: “1 haftadır Habur Sı- nır Kapısı’nda savcılar 5 saat bekletiliyor. Arkasından akla uygun bir hâkim, helikopter- le Habur’a götürülüyor. Ora- da Kandil ve Mahmur’dan gelenler, ‘Evet ben PKK terör örgütü üyesiyim. Önderliğin ta- limatõyla barõş elçisi olarak gel- dim ve pişmanlõktan da fayda- lanmõyorum’ diyor. Buna rağ- men savcı, hâkim de adeta yalvararak ‘Aman ha böyle dersen seni serbest bõrakmam’ diyor. Bir tarafta böyle yürü- yen bir adalet var, diğer ta- raftan da olmayan, sözde ya- ratılan terör örgütüne üye ol- duğu ifade edilen ve bu ge- rekçeyle 18-20 aydır ifade ve- remeyen, içeride tutuklu bu- lunan bu ülkenin yurtsever, ay- dın, namuslu gazetecileri, bilim adamları Silivri’de yargılanı- yorlar. Oradaki utanca dur demek istiyorsanız, bir alt ko- misyon oluşturulmalı.” Ancak bu öneri oylanmadan Üskül, komisyon toplantõsõnõ bi- tirince, Özdemir, itiraz etti. Bu sõ- rada AKP’li üyelerin bir bölümü de salondan ayrõldõ. Özdemir õsrar edince Üskül oylamayõ yaptõrdõ ve “kabul” kararõ çõk- tõ. Ancak Üskül, üyelelerin bir bölümünün çõktõğõ ve gerekli çoğunluk olmadõğõ için oyla- mayõ geçersiz saydõ. Toplantõdan sonra da gazete- cilerin sorusu üzerine süreci an- latan Üskül, “Hiç kimse beni yargıya müdahale edecek bir eylemde, işlemde bulunmaya, bu yönde karar aldırmaya mecbur tutamayacaktır” dedi. Toplantõ salonunda bulunan ko- misyon üyeleri, CHP İzmir Mil- letvekili Ahmet Ersin ile Sõvas Milletvekili Malik Ecder Özde- mir, Üskül’ün bu sözlerine tep- ki göstererek Silivri’deki insan hakkõ ihlallerini yerinde görme- ye gitmesini önerdiler. CHP’Lİ HAMZAÇEBİ’DEN ERGENEKON SANIKLARINA YÖNELİK ARAŞTIRMA İDDİASI ‘MASAK, hukuksuzluğa zorlandõ mõ?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, CHP’li Akif Hamzaçebi, Mali Suçlar Araştõrma Kurulu (MASAK) Başkanõ Adnan Ertürk’ün görevden alõndõğõna dikkat çekerken “Ergenekon soruştur- masını yürüten savcıların MASAK’tan tüm sanıkların dünyanın tüm ülkele- rindeki parasal ilişkilerinin araştırılması talebi olmuş mudur? MASAK bu ko- nuda kanuna aykırı işlem yapması için zorlanmış mıdır” sorularõna yanõt istedi. Hamzaçebi, dün yaptõğõ yazõlõ açõkla- mada, “MASAK Başkanı Ertürk bir sü- re önce bu görevinden Gelir İdaresi Başkan Yardımcılığı’na atandı. Üst görevdeki birinin daha alt göreve atan- ması normal değildir” dedi. Hamzaçe- bi, atamayõ yapan Maliye Bakanõ Mehmet Şimşek’e şu sorularõ yöneltti: “MASAK Başkanı’nın MASAK Başkanlığı gör- evinden alınması için Sayın Başba- kan’ın talimatı olmuş mudur? Erge- nekon soruşturmasını yürüten cum- huriyet savcılarının tüm sanıklardan oluşan bir liste hazırlayarak MA- SAK’tan listedeki kişilerin Türkiye dahil bütün ülkelerdeki parasal ilişki- lerinin araştırılması talebi olmuş mu- dur? Böyle bir talep olmuşsa bunun ka- nuna uygun olduğunu düşünüyor mu- sunuz? MASAK’ın Türkiye’nin karşı- lıklı anlaşması olduğu pek çok ülkeden bilgi talep edebildiği bir ‘ağ paylaşõmõ’ vardır. Ancak MASAK’ın bu kanalı kullanarak bilgi isteyebilmesi, ilgili ki- şi hakkında bir kara para soruştur- masının yapılıyor olmasına bağlıdır. Böyle olduğu halde MASAK bu konu- da kanuna aykırı işlem yapması için zorlanmış mıdır? MASAK Başkanı’nın görev değişikliği kanuna aykırı bir iş- lemin daha rahat yürütülebilmesi için mi yapılmıştır? MASAK’ta cumhuriyet savcılarının böyle bir talebi mevcut mudur? Bu talep uyarınca MASAK bir işlem yapmış mıdır ve bundan sonra ne yapmayı düşünmektedir?” TBMM’DE ‘BAYBURT’ TARTIŞMASI Milletvekili seçimleri 4 yılda bir yapılacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - TBMM Genel Kurulu’nda “Milletvekili seçimlerinin 4 yılda bir yapılmasını” ve “Nüfusu yeterli ol- mayan illere 2 milletvekili çıkarma hakkı ta- nınmasını” öngören yasa teklifi kabul edildi. Görüşmelerde söz alan CHP’li İsa Gök, tek- lifin temsilde adaleti bozucu nitelikte olduğunu ve hukukun hafife alõndõğõnõ öne sürdü. Gök, AKP Bayburt Milletvekili Ülkü Gökalp Gü- ney için kanun getirildiğini savundu. Söz alan Güney, teklifin adõnõn kendisiyle bağdaştõrõlma- sõnõ “yakışıksız” olarak nitelendirdi ve “Bu, Bayburt’un meselesi değil” dedi. DTP’li Per- vin Buldan, değişikliğin “alelacele” getirildi- ğini ileri sürerek seçim barajõnõn indirilmemesi- ni, partilerin farklõ dil ve lehçelerde propaganda yapamamasõnõ eleştirdi. Buldan DTP’ye Hazine yardõmõ yapõlmamasõnõ da eleştirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle