Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 23 EKİM 2009 CUMA
16 KÜLTÜR kultur@cumhuriyet.com.tr
Ö
düllere layõk görül-
düğü Adana’yla İs-
tanbul festivallerinin
ardõndan ve En İyi İlk Film Altõn
Portakalõ’nõ kazandõğõ Antalya’dan
2 gün sonra Abu Dabi’den de ödül
getiren ‘İki Dil Bir Bavul’, kuşku-
suz Kürt açõlõmõyla yatõp kalktõğõmõz
son günlere cuk oturan, iz bõrakan,
belgeselimsi bir kurmaca, baştan be-
lirtmek gerekirse.
Yeni mezun ilkokul öğretmeni,
Denizlili, apartman çocuğu Emre,
atandõğõ mahrumiyet bölgesine varõ-
yor tek bavuluyla. ‘Ora’da sefalet diz-
boyu. Emre’nin hiç bilmediği, ya-
bancõsõ olduğu topraklara (Siverek’in
çorak bir Kürt köyüne) gelişiyle baş-
layan film, küçük öğrencilerini sora
sora evlerinden toplayan toy öğret-
menin göğüslemek zorunda kaldõğõ
şoklarla sürüyor. En büyük şoksa, kü-
çük kaya ve taşlarõn toprağõn yerini al-
dõğõ, volkanik ve kurak bir coğraf-
yadaki köylü çocuklarõnõn Türkçe
bilmediği gerçeği!
Tüm müfredatõ bir
yana koyup konu-
şamadõklarõ bir
dilde eğitimin
dayatõldõğõ öğrencilere sadece Türk-
çe öğretmeye çabalayan Emre’nin
sabrõnõ çatlatan zorlu bir ders yõlõnõ ba-
hardan kõşa kadar, olana bitene mü-
dahale etmeksizin, nesnel ve gözlemci
bir belgesellikle anlatan ‘İki Dil Bir
Bavul’, siyasetçilerimize “Kürt so-
runu okulda başlar” mesajõnõ veri-
yor özetle. TC’nin kuruluşundan be-
ri inkâr ve baskõ politikalarõyla gör-
mezden gelinmiş ama artõk tartõşõl-
maya açõlmõş bu sorun bağlamõnda,
iki tarafõn kurbanõ olan, deneyimsiz,
acemi öğretmenle, diyalog kurama-
dõğõ, çoğu kez okul yerine tarlaya gön-
derilen, saf, masum çocuklarõ karşõ
karşõya getiren bu belgeselde, ço-
cuklar kendilerini oynarken gerçek-
te de köy öğretmeni olan Emre Ay-
dın da rol yapmaktansa kendi halle-
rini yaşõyor kamera önünde.
Poşulu, pişkin velilerle de görüşen,
umutsuzca da olsa sabõrla çocuklara
bir şeyler vermeye çalõşan, çok da-
ralõnca Denizli’deki annesini cebin-
den arayan Emre Aydõn seyircinin
aklõnõ, gönlünü anõnda çeliyor çok
deneyimli bir oyuncu karizmasõyla.
Belgeselci Orhan Eskiköy-Öz-
gür Doğan ikilisinin yönettiği, çeşitli
anõlara, gözlemlere, yaşanmõşlõklara
dayanan, 5 yõllõk bir tasarõnõn ürünü
film, trajikomik durumlarla, iletişim
sorunu ekseninde, didaktizme düş-
meden akõp gidiyor. Sinematografi-
siyle sõradan ama baştan sona dile ge-
tirdikleriyle önem ve anlam kazanan
bu naif, sõcak ve düşündürücü bel-
geselden feyz almalõ tüm politikacõ
tayfasõ. Böylesi insancõl konularõn
özenle, emekle perdeye taşõnmasõnõn
kuşkusuz bir gelişme sayõlacağõ gü-
nümüzde ‘İki Dil Bir Bavul’ gibi ta-
bularõ kõran, farklõ filmlerin seyirciyle
buluşmasõna ancak alkõş tutulur.
Handan İpekçi’nin benzeri ko-
nudaki 2001 yapõmõ ‘Büyük Adam
Küçük Aşk’õndaki çõtayõ daha da
yükseğe çõkaran bu film kaçmaz!
Haftanõn filmi, Kürt sorununu belgesel tadõnda işleyen ‘İki Dil Bir Bavul’ gösterimde
MEHLİKA AKGÜN
T
iyatro ve sinema oyuncusu Müj-
dat Gezen’in Ergenekon Dava-
sõ’ndan esinlenerek kaleme aldõğõ
“Adalet Pantolonun Kemeridir: Herge-
lekon Davası” adlõ oyun geçen hafta se-
yirciyle buluştu. Türkiye’nin hukuk siste-
mini eleştiren Gezen, yeni oyununda, iş-
lemediği bir cinayet nedeniyle yõlllarca ha-
pis yatan emekli bir memuru anlatõyor.
Oyunu “Adalet pantolonun kemeridir,
çok sıkarsan boğarsın, gevşek bırakır-
san düşer” diyerek özetleyen Gezen ile
önümüzdeki günlerde seyirci ile buluşacak
olan “Komedi Dünyası” adlõ yeni oyunun
provasõnda konuştuk.
Genellikle “politik” oyunlar sahneleyen
Gezen, yeni oyununda da hukuk sistemi-
ni irdeliyor. Türkiye’de adli hatalarõn çok-
ça yapõldõğõnõ, bunun en tipik örnekle-
rinden birinin de Ergenekon Davasõ ol-
duğunu söylüyor Gezen: “Ergene-
kon’un ne olduğunu henüz kimse bil-
miyor. Aynen ‘Kürt Açõlõmõ’nın da
ne olduğunu kimsenin bilmediği
gibi... İçerde bir insan öldü ancak öl-
düğünde de neyle suçlandığını bil-
miyordu. Bizim oyunda da emekli bir
adamı işlemediği bir cinayetten tutuk-
luyorlar ve içeri atıyorlar. Adam suç-
suzluğunu ispat edene kadar yıllar ge-
çiyor ve içerde ölüyor. Sonra ben giri-
yorum devreye. Yani oyunun yazarı
olarak devreye giriyorum ve ‘Siz bu fi-
nali beğenmediniz, o zaman değiştirelim’
diyorum. Olması gereken oluyor sonra.”
Perde “Adalet pantolonun kemeridir,
çok sıkarsan boğarsın, gevşek bırakır-
san düşer” şarkõsõyla açõlõyor. Bunu şöy-
le açõklõyor Gezen: “Hukuk, hak, adalet
denen mesele bir bıçak sırtı, eldeki terazi
gibidir. Eldeki teraziyi tutan kişinin
gözleri bağlıdır ve elinde adaletin kılıcı
vardır. Neden gözleri bağlıdır? Yani bir
kefeye ağır basıp, bir kefeyi hafif bı-
rakmasın, terazide hile yapmasın diye.”
Üç kez cezaevine girip çõktõğõnõ anlatõ-
yor Gezen. Oyundaki ‘hakkı yenen’ in-
sanda da kendi çektiklerinden parçalar
olduğunu söylüyor. Tiyatro oyuncusu Se-
den Kızıltunç’un aynõ adla sahnelediği
“Hergelekon” adlõ oyunu ile ilgili gaze-
telere yansõyan “isim hakkı” tartõşmalarõna
ise şöyle açõklõk getiriyor:
“Bu oyunu geçen sene provaya koyduk
biz. Ancak geçen yıl sahneye koymadık.
Benim kafamda hep böyle bir oyun
yazmak vardı. Hatta oyunla ilişkim, ilk
tasarım daha da eskilere dayanıyor.
Hapisten çıktıktan sonra yazacaktım.
Ancak çıkar çıkmaz böyle şeylerden
nemalanmak istemediğim için yazma-
mıştım. ‘Komikler Ağlamaz’ kitabını da
cezaevinden çıktıktan 5 yıl sonra yazdım.
‘Bundan yararlandõ, bundan nemalandõ’ de-
dirtmek istemiyorum. Yani, oyunun is-
mini kimseden almadık.”
Yönetmenliğini Apo Kaya’nõn üstlen-
diği, 2 perdelik oyunda Kemal Kuruçay,
Ferdi Merter, İlhan Daner, Erdoğan
Tuncel, Ayşegül Arslan, Baran Güler,
Can Bana, Derya Karadaş, Diren Pola-
toğulları, Ebru Tekgündüz, İsmail Oral,
Korhan Herduran, Olgun Toker, Ömer
Gecü, Pınar Gordie, Tamer Karahancı
ve Müjdat Gezen rol alõyor.
KANAL-İ-ZASYON
Tam televizyon manyağõ sayõlacak, gariban bir
cam silicisi, olağanüstü reyting sezgisiyle gü-
nün birinde üst düzey TV yöneticisi olursa gö-
rün seyreyleyin neler olur. Kanal-İ-zasyon, TV
yöneticisi olarak hazõrlattõğõ cümbüşlü ve ger-
zek şov programlarõyla medyada zirveye çõkan
İmdat’õn (Okan Bayülgen) yükselişi ve düşüşü
hakkõnda, gişeye yönelik kotarõlmõş, şenlikli bir
komedi olmak iddiasõnda.
MELEKLER VE KUMARBAZLAR
17 Ağustos depreminin hayatlarõnõ altüst etti-
ği Adapazarlõ bir yakõn arkadaş grubunun
(Cem Davran, Hakar Gerçek, Bülent
Şakrak, İrem Altuğ) yaşadõklarõ travmay-
la mücadelesine ilişkin, iç burkucu, sert bir
taşra dramõ. Yakõn arkadaşlarõn deprem son-
rasõndaki yõllarõna yoğunlaşan filmde gerçek
kişi ve olaylardan esinlenilmiş. 10 Yönetmen
ve Türk Sinemasõ adlõ bir kitabõ da bulunan
Ertekin Akpınar’õn yazõp yönettiği bu ilk
filmi, iyi başlamasõna karşõn pek umulanõ ve-
remiyor doğrusu.
KANA SUSADIM
(Jennifer’s Body)
Ergenlik döneminin sorunlarõna gömülmüş
Amerikalõ liseli gençler üstüne komedi öğe-
leri de içeren, kanlõ ve eğlenceli (!) bir kor-
ku filmi daha. Girlfight’la 2000’de adõnõ du-
yurmuş Karyn Kusama’nõn yönettiği, yam-
yamlõk, vampirlik, şeytan ayini vb. temalarõ
harmanlayan Kana Susadım’da Hollywo-
od’un yeni çõtõr seks bombasõ Megan Fox,
ponpon kõzlarõn başõ ve okulun en popüler kõ-
zõyken erkek yiyen bir zombiye dönüşen, deh-
şetengiz Jennifer rolünde. Meraklõsõ için.
ŞÖHRET (Fame)
Alan Parker imzalõ filmi ve popüler TV di-
zisiyle 1980’li yõllarõ derinlemesine etkileyen Fa-
me’in, tanõnmamõş, genç oyuncularla çekilmiş
bir bu re-make’i(yeniden çevrimi), klip yönet-
menliğinden yetişen, Madonna’nõn koreografõ
Kevin Tancharoen’õn da ilk uzun metrajõ.
Haftanõn yeni
filmleri...
Haldun Taner Öykü Ödülü Özyaşar’a
Kültür Servisi - 2008 Milliyet Haldun Taner
Öykü Ödülü’nün bu yõlki sahibi ‘Ayna
Çarpmasõ’ (Doğan Kitap, 2008) adlõ öykü
kitabõyla Murat Özyaşar oldu. Doğan
Hõzlan’õn başkanlõğõnda Hasan Özkõlõç,
Semih Gümüş, Prof. Dr. Şara Sayõn ve
Demet Taner’den oluşan seçici kurulun
“anlatõmõndaki duruluk, özgün bir dil
yaratma becerisi, atmosfer yoğunluğu”
nedeniyle ödüle değer gördüğü kitap, 2009
Yunus Nadi Ödülleri’nde de birinciliği
‘Komi ve Kemikler’ adlõ kitabõyla Gönül
Çolak (‘Komi ve Kemikler’, Kõrmõzõ, 2008)
ile paylaşmõştõ. Ödül töreni, 26 Ekim’de Pera
Müzesi’nde yapõlacak.
İsmail Necmi Kanada’dan ödül aldı
Kültür Servisi - İsmail Necmi, “Should I
Really Do It? / Bunu Gerçekten Yapmalõ
mõyõm?” adlõ ilk sinema filmi ile Montreal
Yeni Sinema Festivali uluslararasõ
yarõşmada, en yaratõcõ ve yenilikçi filme
verilen ‘Daniel Langlois’ ödülünü kazandõ.
Seçici kurul gerekçesini şöyle açõklõyor:
“Belgesel ve drama türlerine getirilen yeni
bakõş açõsõ ve özellikle görsel ve estetik
unsurlarõn da etkisiyle, filmde dramatik
içeriğin daha önce örneğine rastlanmayan,
avandgard ve çok yaratõcõ bir şekil bir
arada kullanõlmõş.”
Dink’in köşe yazıları kitaplaştı
Kültür Servisi - Uluslararasõ Hrant Dink
Vakfõ, Hrant Dink’in köşe yazõlarõnõ derleyip
‘Bu Köşedeki Adam’ adõyla kitaplaştõrdõ.
Kitapta, Dink’in yayõn yönetmeni olduğu
gazetesi Agos, Yeni Binyõl ve Birgün
gazetelerindeki yazõlarõ yer alõyor. Yõllarca
Dink’le birlikte çalõşmõş olan gazeteci Karin
Karakaşlõ’nõn yayõma hazõrladõğõ ‘Bu
Köşedeki Adam’da, Dink’in Türkiye’ye ve
güncel sorunlara ilişkin gözlem, deneyim ve
görüşlerinin izini sürmek mümkün.
‘Disiplinlerötesi’ Bilsar’da
Kültür Servisi - Garanti Galeri ve Platform
Garanti’nin ortaklaşa düzenlediği
‘Disiplinlerötesi’ konferans dizisi, tasarõm
ofisi Project Projects’in yöneticileri Prem
Krishnamurthy ve Adam Michaels ile devam
ediyor. Krishnamurthy ve Michaels, 31 Ekim
14.00’te Bilsar binasõnda bir söyleşi
gerçekleştirecek. Konuşmacõlar toplantõda,
tasarõm, araştõrma, küratörlük ve yayõn
alanõna çokdisiplinli yaklaşõmlarõnõ, kendi
işleri üzerinden anlatacak. (0 212 245 90 00)
FIAC sanat fuarı açıldı
Kültür Servisi- Dünyanõn saygõn sanat
buluşmalarõndan 36. FIAC Uluslararasõ
Çağdaş Sanat Fuarõ, Paris’te Grand Palais
ve Louvre’daki Yaldõzlõ Avlu’da ayrõlan
bölümde dün başladõ. Dünyadan 196 sanat
galerisini buluşturan fuar, dünya güncel
sanatõndan önemli bir kesit sunuyor.
Almanya, İngiltere, Avusturya, Belçika,
Brezilya, İspanya, Finlandiya’yla birlikte 21
ülkeden galerilerin katõldõğõ fuar, 25
Ekim’de sona erecek. Katõlan galerilerin
dörtte biri Fransa’dan, bu yõl ilk kez katõlan
ülkelerse Finlandiya, Çek Cumhuriyeti ve
Macaristan. www.fiac.com
Dostlar Korosu korist arıyor
İstanbul Haber Servisi - Ruhi Su Kültür ve
Sanat Vakfõ, “Ruhi Su Dostlar Korosu”nu,
genç koristlerle yeniden oluşturacak. Soprano,
alto, tenor ve bas genç sesler arayan koro için
seçmeler Taksim Sõraselviler’deki Nâzõm
Hikmet Kültür ve Sanat Vakfõ’nda bugün
başlõyor. Ruhi Su Dostlar Korosu Şefi
Berktay Akyõldõz, önümüzdeki günlerde
yurtiçinde ve yurtdõşõnda çeşitli projeleri
olduğunu belirterek “Gençleri, Ruhi Su’nun
türkülerimize getirdiği çoksesliliği bizimle
paylaşmaya çağõrõyoruz” diye konuştu.
Seçmeler 23 Ekim ve 30 Ekim cuma günleri
saat 16.00-20.00 arasõnda 24 ve 31 Ekim
Cumartesi günlerinde 12.00 ve 16.00 saatleri
arasõnda gerçekleştirilecek.
(0 532 584 63 47)
Dr. No yaşama veda etti
Kültür Servisi - James Bond filmlerinin en
ünlü ‘kötü adam’larõndan Dr. No’yu
canlandõran Joseph Wiseman 91 yaşõnda
yaşama veda etti. 1962’de çekilen ilk James
Bond filmi ‘Dr. No’da dünyadan intikam
almak isteyen bilim adamõnõ canlandõran
Wiseman, hem tiyatro sahnesinde, hem de
sinema filmlerinde önemli roller aldõ.
Oyunculuğa 1938 yõlõnda Broadway’de,
Robert E. Sherwood’un “Abe Lincoln in
Illinois” oyunundaki küçük bir rolle başladõ.
Wiseman, son olarak 2001’de Broadway’de
Abby Mann’in ‘Judgment at Nuremberg/
Nürnberg Mahkemesi’nde rol almõştõ.
Müjdat Gezen’in “Hergelekon Davasõ” adlõ yeni oyunu
Türkiye’nin hukuk sistemini irdeliyor
Adalet,pantolonunkemeridir...
Müjdat Gezen, yeni sahnelenmeye başlayan
oyununu ‘Adalet pantolonun kemeridir, çok sõkarsan
boğarsõn, gevşek bõrakõrsan düşer’ diye özetliyor.
Apo Kaya’nın yönettiği oyunda Müjdat Gezen de rol alıyor.
TOPLULUK 6 EYLÜL 2010’DA GELİYOR ESKİŞEHİR ANADOLU ÜNİVERSİTESİ
‘U2İstanbul’darekorkõracak’
Kültür Servisi -
Efsanevi rock top-
luluğu U2’nin
“360°” adlõ dünya
turnesi kapsamõnda
6 Eylül 2010’da
Atatürk Olimpiyat
Stadõ’nda verece-
ği konserin basõn
toplantõsõ dün yapõldõ. Top-
lantõya konuşmacõ olarak,
U2’nin turnesini dünya ça-
põnda organize eden büyük et-
kinlik operatörlerinden Live
Nation Orta ve Doğu Avru-
pa’dan Sorumlu Başkan Yar-
dõmcõsõ Tim Dowdall’õn ya-
nõ sõra Pozitif Yönetim Kurulu
Başkanõ Cem Yegül, İKSV
Genel Müdürü Görgün Ta-
ner ve İstanbul 2010 AKB
Ajansõ Yürütme Kurulu Baş-
kanõ Şekib Avdagiç katõldõ.
Yegül, topluluğun Türki-
ye’deki insan haklarõnõ yeterli
düzeyde görmediği için yõl-
lardõr Türkiye’ye
gelmediği iddia-
sõnõn tamamen
“spekülasyon”
olduğunu söyle-
di ve ekledi: “8
yıldır U2’yi ge-
tirmek için uğ-
raşıyoruz. Böy-
lesine büyük bir gösterinin
maliyeti ‘astronomik’ oldu-
ğu için finansal anlamda
koşullar uymadı. Bu, Tür-
kiye’de verilmiş en büyük
stadyum konseri olacak.”
Avdagiç ise stadõn seyirci
kapasitesinden dolayõ U2’nin
istanbul’da yeni bir rekora
imza atacağõnõ söyleyince
Dowdall’õn cevabõ şöyle oldu:
“Hiç şüphem yok.” İstanbul
konserinin sahne tasarõmõna
göre belirlenen 7 farklõ kate-
gorideki biletler 2 Kasõm’da
satõşa sunuluyor. Fiyatlar ise
50 TL ile 375 TL arasõnda.
ESKİŞEHİR
(AA) - Eskişehir
Anadolu Üniversi-
tesi’nde yapõlan
İMECE 2009 Ulus-
lararasõ Katõlõmlõ
Sanat ve Tasarõm
Sempozyumu çer-
çevesinde üniver-
siteye bağlõ Çağdaş
Sanatlar Müze-
si’nde açõlan “Top-
luca Abidin Dino”
sergisinin açõlõşõna, Abidin
Dino’nun Paris’te yaşayan
eşi Güzin Dino ile yakõn dos-
tu, dünyaca ünlü yazarõmõz
Yaşar Kemal katõldõ. Yaşar
Kemal sergi açõlõşõ öncesi
anõlarõnõ, düşünce ve duygu-
larõnõ paylaştõ. Sürgüne gön-
derilen Abidin Dino ile Ada-
na’da 15 yaşõn-
dayken tanõştõğõ-
nõ, bildiği her şeyi
kendisinden öğ-
rendiğini anlatan
Kemal, “Onun
resimlerini gör-
mek için Pa-
ris’teki sergiden
sonra Eskişehir’e
de geldim” dedi
ve Abidin Di-
no’nun alçakgö-
nüllü biri olduğuna vurgu ya-
parak, yapõtlarõnõn gün õşõğõ-
na çõkmasõnda eşi Güzin Di-
no’nun büyük payõ olduğunu
belirtti. Ferit Edgü ve Güzin
Dino’nun koleksiyonundan,
Edgü tarafõndan derlenen 139
yapõttan oluşan sergi, müze-
de 21 Kasõm’a dek sürecek.
Yaşar Kemal, Abidin
Dino sergisindeydi
AKBANK CAZ FESTİVALİ
Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda 20.00’de
“Joe Lovano”, Babylon’da 22.00’de “Jose
James”, Akbank Sanat’ta 19.00’da
“Geraldine Laurent”, Beykent
Üniversitesi’nde 19.30’da İlhan Erşahin.
FİLMEKİMİ
Emek Sinemasõ’nda 11.00’de “Şark Oyunlarõ /
Eastern Plays”, 13.30’da “Cennette Beş
Dakika / Five Minutes Of Heaven”,
16.00’da “Cennetin Kapõsõnda / Valhalla
Rising”, 19.00’da “9”, 21.30’da “Beyaz
Bant / Das Weisse Band”.
KADIKÖY SÜREYYA OPERASI
“Şen Dul” opereti 20.00’de.
B U G Ü N
İki Dil Bir Bavul