23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 11 EKİM 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yaşamı Ertelemeyeceğim Artık Mehmet Sucu Sevgili, Annem için arkadaşları, kimi de benim dostum olan eski öğrencileri ve aile fertlerinin katılacağı 85. yıldönümü partisi düzenlemeye karar ver- miştim. Bir toplantıda bunu anlatırken hazır bu- lunan dostlardan biri sordu: - Şimdi annen kaç yaşında? - 83, dedim. - Daha iki yıl var. O kadar yaşar mı, o yaşasa sen yaşar mısın, bu çağdan sonra hayatı ertele- me! Hiçbir şeyi erteleme, diye uyardı beni. Dediğini yaptım. Annemin partisini 83. yıldö- nümünde gerçekleştirdim. Değerli dostum hak- lıydı. Ne yazık ki, içimizde en erken giden, bana “erteleme” diyen dostum oldu. Dün İlhan Abi’yi görebileceğimi öğrendiğimde, hastaneye gitmeden önce, Mine’ye, - Bir kat aşağıda yatan Mehmet Sucu’yu da ziyaret ederim, dedim. Amerikan Hastanesi’nin kabul bölümünün önünde verdiler haberi: - Mehmet Sucu’yu kaybettik. İçimde artık ölmüş olan dostun sesi yankılan- dı: - Ben sana demedim mi? Yaşamı erteleme! Hiç- bir şeyi erteleme!.. Mehmet Sucu görüşüne, kişiliğine önem ver- diğim bir genç dostumdu. Çok sık görüşmezdik, nadiren gazeteye gitti- ğimde uğrardım. Laflardık. Ama çok sık görüş- mesek de bilirdim ki oradaydı, bilirdim ki sağlamdı; bana ters gelen bir şey bile söylese, bilirdim ki sö- züne kulak verilmesi gereken bir adamın görü- şüydü bu. Bu illet için uzun sayılacak bir süredir hastay- dı Mehmet, üstelik sevgili eşi Canan’ın belirtti- ğine göre, menhus hastalık başlangıç aşamasında değil, ilerlemiş safhasında teşhis edilmişti. Ama ne kendisi konduruyordu ölümü ne de biz... Tedavinin başlarında iyi sonuçlar alınıyordu, bir gün sordum: - Beraber içebilecek miyiz önümüzdeki gün- lerden birinde? O duruma geldiğinde, erteledik. Yine yaşamı ertelemiştik... Bunda Mehmet’in güçlü morali yüzünden ona bir şey olmayacağı düşüncesinin payı vardı. Ama olsun, yine de ertelememeliydik. Dün haberi aldığımda önce onu ne kadar genç yaşta yitirdiğimizi düşündüm. Sonra kendi kendime, “Ama son ana kadar umutla sarılmaktan vazgeçmedi yaşama, son ana kadar yaşadı Mehmet” dedim. Mehmet’in gençliği yaşından gelen kronolojik bir olay değil, umudundan, yaşam sevincinden kaynaklanan bir gençlikti. Zaten gençliğin bu türlüsünden başka neyle açıklayabilirdik, ondan bir kat yukarıda yatan ve bunca sağlık sorununa rağmen, bize yaşama genç bir bakış atmanın örneklerini veren kişinin kafa gençliğini? Mehmet’in sağlığı da bildiğimiz tıbbi terimler- le anlatılacak bir olgu değildi. Yoksa ölümünden bir gün öncesine kadar, gelecek için planlar kur- masını nasıl açıklayabiliriz? Şair yaşamın en zor işinin ölmek olmadığını, müşkülün kişinin ölmeden önce ölmesi olduğu- nu söyler. Mehmet Sucu ölmeden önce ölen kişilerden olacak adam değildi, olmadı da... Sonuna kadar hayata sarılarak, adam gibi ya- şadı. Giderayak da bana bir daha öğretti yaşa- mı ertelememek gerektiğini. Sevgili, bugün Şişli Camii’nden uğurlarken Mehmet’i, eğilip ona fısıldayacağım: - Peki Mehmet, peki anam! Hiçbirimiz yaşamı ertelemeyeceğiz bir daha. Söz! asirmen@cumhuriyet.com.tr MAHMUT LICALI ANKARA - CHP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ Onur Öymen, Türkiye ile Erme- nistan arasõnda imzalanan protokol ve bundan sonra yaşanacak süreci değerlen- dirdi. Protokolün imzalanmasõnõ “tek taraflı ta- viz” olarak nitelendiren Öymen, imza tö- renine ABD Dõşişleri Bakanõ Hillary Clin- ton, Rusya Dõşişleri Bakanõ Sergey Lav- rov, Fransa Dõşişleri Bakanõ Bernard Ko- uchner ve AB Politika ve Güvenlik Yük- sek temsilcisi Javier Solana’nun da katõl- masõnõn Türkiye’nin sõnõrõ açmasõnõ isteyen ülkelerin memnuniyetiyle ilişkili olduğu- nu kaydetti. Öymen, başta ABD olmak üzere dayat- mada bulunan ülkelerin memnuniyetinin Türkiye’de bazõ çevrelerde de memnuniyet yaratmasõnõn hayret verici olduğunu söy- ledi. ABD Başkanõ Barack Obama’nõn TBMM’de yaptõğõ konuşmayõ anõmsatan Öymen, “İstedikleri Türkiye’nin bu ko- nudaki taleplerinden vazgeçerek, Er- menilerin işgal ettiği Azeri toprakla- rından çekilme şartını öngörmeden sı- nırın açılması ve diplomatik ilişki ku- rulmasıydı. İşte imzalanan protokolle bu yapılacak” dedi. ‘Türkiye’ye büyük baskılar yapılacak’ Protokolün şartlar yerine getirilmeden onaylanmayacağõ yönünde hükümet tem- silcilerinin açõklamalar yaptõğõnõ belirten Öymen, şunlarõ dile getirdi: “Bu içi boş bir laftır. Çünkü imzalan- dıktan hemen sonra protokolün onay- lanması için Türkiye’ye büyük baskılar yapılacaktır. Aynen Kıbrıs’la ilgili ek protokolün imzalanıp onaylanmama- sından sonra yapılan baskılar gibi olacak. Bilindiği gibi Avrupa Birliği, Kıbrıs ko- nusundaki ek protokolü onaylamayan Türkiye’nin üyeliğiyle ilgili müzakere sü- reçlerini dondurdu. Şimdi de aynı bas- kılar yapılacaktır. Ermenistan ile imza- lanan protokol TBMM’de onaylanmaz- sa ABD Başkanı soykırımdan bahsede- cektir. ABD Kongresi’nden soykırım kararı çıkacaktır. Bu konular- la Türkiye’yi tehdit edecek- lerdir. Biz bu filmi daha önce çok seyrettik.” Azerbaycan Cumhur- başkanõ İlham Aliyev’in önceki gün Karabağ ko- nusunda yapõlan gö- rüşmelerin başarõsõz- lõkla sonuçlandõğõnõ açõkladõğõnõ belirten Öymen, “Ermenis- tan’ın 2007 tari- hinde kabul ettiği Ulusal Strateji Belgesi’nde Yuka- rı Karabağ ile ilgi- li olarak ‘Azerilerin istediği hiçbir çözüm ka- bul edilemez’ deniliyor. Bu belge Ermenistan’ın resmi devlet belgesi... Biz neye dayanarak Ermenistan’ın bu topraklardan çekileceğini söylüyo- ruz?” diye konuştu. ‘Protokol ABD’de hazırlandı’ Türkiye ile Ermenistan arasõnda im- zalanan protokolün, Amerika’da Da- vid Philips başkanlõğõndaki “Türk- Ermeni Uzlaştırma Komisyo- nu”nun hazõrladõğõ rapordaki rol ha- ritasõna birebir uyduğunu belirten Öymen, AKP’nin iktidardan gitme- si endişesi ve ABD’nin baskõsõyla pro- tokolün alelacele imzalandõğõnõ kay- detti. Sürecin bu kadar hõzlõ yaşan- masõnõn nedeninin “Türkiye’de er- ken seçim olabilir mi, bu iktidar gi- debilir mi?” endişelerinden kay- naklandõğõnõ ifade eden Öymen, “Hükümeti, hem Kürt, hem Ermeni, hem de Kıbrıs me- selelerinde bu kadar acele çözüm için zorlamalarının altında bu yatıyor” dedi. ‘Hükümet taviz veriyor’ Öymen, Türkiye ile Ermenistan arasõnda imzalanan protokolün ardõndan yaşanacak süreci değerlendirdi TÜRKİYE-ERMENİSTAN MAÇI Bürokrasi alarmda BURSA (Cumhuriyet) - Bursa’da 14 Ekim’de oynanacak Ermenistan milli ma- çõ öncesi kentte bürokrasi alarma geçti. Vali Şahabettin Harput, maçta olay çõk- mamasõ için her türlü önlemin alõnacağõ- nõ, Türk bayrağõ dõşõnda herhangi bir bay- rağõn stada sokulmayacağõnõ açõkladõ. Harput, biletlerin Futbol Federasyonu ta- rafõndan “kontrollü” olmak koşuluyla ücretsiz “davetiye” şeklinde dağõtõlacağõ- nõ belirtti. Ermenistan maçõ öncesinde alõnan güvenlik önlemleriyle ilgili bilgi veren Vali Harput, Atatürk Stadõ’nda maç günü 2 bin 500-3 bin polisin görev alacağõnõ bildirdi. Azer- baycan vatandaşlarõnõn konsolosluk ve büyükelçilik aracõlõğõyla maçõ Azerbaycan bayraklarõyla izleme taleplerini ilettikleri- ni anlatan Harput, şöyle konuştu: “Bu maç Türkiye ile Azerbaycan’ın işbirliği halinde yürüttüğü bir mücadele değil. Dolayısıyla Azerbaycan bayrağıyla ge- linmesi fevkalade yanlış olur. Bir kısım provokatörlerin yanlış istikametlere çekerek, bu iki ülke arasında oluşan olumlu havanın bozulmasına ve bun- dan her iki ülkenin de zarar görmesine yol açabilir. Eğersiz bizi seviyorsanız, bu konudaki talebinizden katiyen vaz- geçin. Eğer siz gelmek istiyorsanız ge- lin; bizim vatandaşlarımızın arkasında, elinizde Türk bayrağıyla ve Türki- ye’nin sembolleriyle katılın.” Gençlik ve Spor Bursa İl Müdürü Tamer Taşpınar da maç günü Atatürk Stadõ’nda Atatürk’ün, “Yurtta sulh cihanda sulh” sözlerinin büyük boy pankart olarak asõ- lacağõnõ ve çok büyük boy Türk bayrağõ- nõn da açõlacağõnõ belirtti. AKP hükümetinin en önemli özelli- ğinin baskõlara direnememesi olduğu- nu belirten Öymen, yakõn bir zaman içerisinde Kõbrõs konusunda da buna benzer bir süreç yaşanacağõna işaret etti. Öymen, şöyle devam etti: “Türkiye’de bu kadar tavizci ikinci bir iktidar bulunamaz. Bu ik- tidar gitmeden istedikleri tavizleri almaya çalışıyorlar. Şimdi her me- selede üzerimize baskı yaparak ‘Aman hemen çözelim’ diyorlar. Başbakan Erdoğan da ‘Hiç vaktimiz yok’ diyor. Neden vaktiniz yok? 7 yıldır vaktiniz vardı. Hükümet bas- kılara karşı duracak güçte değil. Hükümetin kendi meşruiyetini ko- rumak için dış politikaya ihtiyacı var. Bu dış desteği de ancak bu ta- vizleri verirlerse alabilirler.” Ermenistan Dõşişleri Bakanõ Edu- ard Nalbantyan’õn “Protokolü biz yazdık, onlar kabul etti” dediğini belirten Öymen, protokolde Türki- ye’nin taleplerinin “izinin” bile gö- rünmediğini vurguladõ. ‘İlişkiler etkilenecek’ Türkiye’nin aleyhine olan protoko- lün tarihi bir adõm, büyük bir başarõ olarak sunulduğunu ifade eden Öy- men, Türk halkõna “acı bir ilacın şe- kere batırılarak” sunulduğunu kay- detti. Türkiye ile Azerbaycan arasõn- daki ilişkilerin protokolden olumsuz etkileneceğini söyleyen Öymen, Azerbaycan’õn şimdiden Türk yurt- taşlarõna verdiği vize süresini 1 yõldan 3 aya indirdiğine dikkat çekti. Öy- men, “Buna benzer şeylere hazır olalım. Azerbaycan bu konudaki rahatsızlığını hissettirecektir” dedi. ‘AKP DIŞ DESTEK ALIYOR’ İstanbul Haber Servisi - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, “Ermenistan’ın zaman içerisindeki talepleri çok önemli. Bu talepler karşısında biz tabii ki eğilip bükülemeyiz” dedi. İstanbul’da hizmete alõnan “Beykoz” adlõ va- purla kõsa bir gezinti yaptõktan sonra Beşiktaş İs- kelesi’nde inen Erdoğan, burada gazetecilerin so- rularõnõ yanõtladõ. Ermenistan-Türkiye ilişkileri konusunda Azerbaycan’õ sõkõntõya düşürecek hiç- bir adõmõ asla atmayacaklarõnõ vurgulayan Başba- kan Erdoğan, metnin içerisinde Yukarõ Karabağ sorunuyla ilgili içerik olmadõğõnõ ifade etti. Erdo- ğan şöyle devam etti: “Azerbaycan-Ermenistan arasında atılacak olumlu bir adım, bu sürece çok daha olumlu katkı yapardı. Tüm bunlara rağmen iyi niyetimizi korumak suretiyle Tür- kiye-Ermenistan ilişkilerinin Azerbaycan’ı ra- hatsız etmeyecek surette yerine getirilmesin- den yanayız. Ermenistan’ın zaman içerisinde- ki talepleri çok önemli. Bu talepler karşısında biz tabii ki eğilip bükülemeyiz. Kendileri bu- rada, bir defa adalet, hakkaniyet ölçülerinde davrandıkları sürece biz Türkiye olarak bunu her zaman yerine getirdik.” Erdoğan, Azerbaycan’õn işgal altõndaki toprak- larõyla ilgili olarak Ermenistan’dan talepleri oldu- ğunu hatõrlatarak, o topraklarõn işgal altõnda oldu- ğunu dünyanõn zaten kabul ettiğini vurguladõ. Bir gazetecinin, “Sınırların açılması, Yukarı Kara- bağ ile bire bir paralel bir süreçtir diyebilir miyiz?” sorusunu da Erdoğan, “Bir yerde diye- biliriz. Şu anda bu anlaşmanın metni içerisin- de değil, ama diyebiliriz” şeklinde yanõtladõ. BAŞBAKAN ERDOĞAN ‘Talepler karşısında eğilip bükülemeyiz’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle