19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 11 EKİM 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER [email protected] VEFAT Azra Deniz Okyay’õn biricik babasõ, Merhum Hüseyin Okyay ve merhume Hatice Okyay’õn oğullarõ, Merhum Kemal Okyay, Mehmet Okyay, Azize Okyay, Gül Sönmez, Nur Meriç’in kardeşleri... Mimar Sinan Üniversitesi Öğretim Üyesi Y. Mimar-Şehir Plancõsõ Prof. Dr. İsmet OKYAY’õ kaybettik. Cenazesi 12 Ekim Pazartesi günü Teşvikiye Camii’nde kõlõnacak öğlen namazõndan sonra Demirciköy Mezarlõğõ’na defnedilecektir. AİLESİ TC KADIKÖY 5. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2008-1822 Ta. Bir borçtan dolayõ hacizli bulunan, Tapu Kaydõ: Kadõköy ilçesi Bostancõ Mahallesi 2894 Ada 9 Parsel sayõlõ 2.256 m2 miktarlõ taşõnmazda 30/1080 ar- sa paylõ ikinci kat 7 numaralõ mesken. Özellikleri: Kadõköy ilçesi Bostancõ Mahallesi, Yahyolu Sokak’õndan mahallen 32 kapõ numaralõ betonarme karkas sistemde bir bodrum, bir zemin, on bir normal katlõ ayrõk nizamda inşa edilmiş Sevgili Berker Apartmanõ’nõn ikinci normal kat 7 numaralõ dairesidir. Daireye girişte hol, hole açõlan mutfak, balkonlu salon, tuvalet ile bir koridor, biri balkonlu üç yatak odasõ, banyo mahallen mevcuttur. Döşemeler õslak zeminlerde mermerle, salon ve odalar ahşap par- ke ile kaplõdõr. Mutfakta tezgâh altõ dolaplarõ, banyoda küvet, klozet ve lavabo vardõr. Daire takriben 130,00 m2 sa- halõdõr. Bina vasat malzeme ve işçilikle inşa edilmiş olup, binada su, elektirik, doğalgaz yakõtlõ kalorifer ve asansör te- sisatlarõ mevcuttur. İmar Durumu: Söz konusu parsel 11.05.2006 t.t.li 1/1000 ölçekli uygulama imar planõnda, bina yüksekliği H: ser- best irtifalõ, taban alan katsayõsõ maxTAKS: 0,35 kat alanõ kat sayõsõ KAKS: 2,07 yapõlanma şartlarõnda konut alanõn- da kaldõğõ, ayrõca Kültür ve Tabiat Varlõklarõnõ Koruma Yüksek Kurulunun 05.11.1999 tarih, 664 sayõlõ ilke kararõ ge- reği söz konusu parsele komşu veya yol karşõsõnda tespitli tarihi eser niteliğinde yapõ bulunmasõ halinde uygulama es- nasõnda anõtlar kurulundan görüş alõnmasõ gerektiği bildirilmiştir. Değeri: 280.000,00 YTL Satõş Saati: 12.00-12.15 Açõk arttõrma suretiyle satõlarak paraya çevrilecektir. Satõş Şartlarõ: 1-Satõş 24.11.2009 Salõ günü yukarõda yazõlõ saatler arasõnda Kadõköy Hasanpaşa C Adliyesi’nde 5.İcra Müdürlü- ğü’nde açõk artõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu artõrmada tahmin edilen kõymetinin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar var- sa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõyla ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok art- tõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla 04.12.2009 Cuma günü yukarõ da yazõlõ saatler arasõnda Kadõköy Hasanpaşa C Adliyesi’nde 5.İcra Müdürlüğü’nde ikinci artõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu artõrmada da bu miktar elde edilememişse ta- şõnmaz en çok artõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere artõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok artõrana iha- le edilecektir. Şu kadar ki, artõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin % 40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin ala- cağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõ- nõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2-Artõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kõymetinin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar mil- li bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Tellaliye resmi, tapu satõm harcõ satõş bedelinden ödenecek, damga resmi, tahliye ve teslim mas- raflarõ ile KDV, tapu alõm harcõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3-İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ hususiyle faiz ve masrafa da- ir olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4-İhaleye katõlõp daha sonra ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefille- ri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müte- selsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5-Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup masrafõ verildiği takdirde isteyen alõ- cõya bir örneği gönderilebilir. 6-Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak iste- yenlerin yukarõda yazõlõ dosya numarasõ ile müdürlüğümüze başvurmalarõ ile satõş ilanõn tebliğ edilemeyen alakadar- lara tebliğ yerine kaim olacağõ ilan olunur 30.09.2009 (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. (Basõn: 55924) Türkiye ve Ermenistan ilişkilerinin normalleştirilmesini öngören protokoller imzalandõ Dış Haberler Servisi - Türkiye ve Ermenistan dõşişleri bakanlarõ dün iki ülke arasõndaki ilişkilerin normalleştirilmesini ön- gören protokol anlaşma- larõnõ imzaladõ. Zürih Üni- versitesi’nde yapõlan tö- rende, Türkiye Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğ- lu ve Ermenistan Dõşişle- ri Bakanõ Edvard Nal- bandyan aylarca süren görüşmelerin ardõndan 31 Ağustos’ta parafe edilen protokollere imza attõ. Planlandõğõ gibi saat 18.00’de Davutoğlu tören salonunda bulunurken, Nalbandyan otelinden ay- rõlmamõştõ. 45 dakikalõk bekleyişin ardõndan, töre- nin belirsiz süre ertelendi- ği açõklandõ. Kulislere, Er- meni bakanõn 1915 olay- larõyla ilgili soykõrõm id- dialarõna, Bakan Davu- toğlu’nun ise Yukarõ Ka- rabağ sorununa gönder- me yapmak istemesi ne- deniyle kriz çõktõğõ ve ABD Dõşişleri Bakanlõ- ğõ’nõn konuşma metinleri- nin yumuşatõlmasõ için devreye girdiği haberleri yayõldõ. ABD Dõşişleri Ba- kanõ Hillary Clinton her iki bakanla görüştü. 3 saat 15 dakikalõk bek- leyişin ardõndan tüm katõ- lõmcõlar tören salonunda buluştu. Bakanlar, gergin yüz ifadeleriyle protokol- lere imza attõ. Katõlõmcõla- rõn toplu fotoğraf çektir- mesiyle tören, 10 dakika içinde sona erdi. Ermenistan’taki Pano- rama adlõ internet haber portalõ, Türk tarafõnõn pro- tokol metninde değişiklik yaptõğõnõ ileri sürdü. Bir diplomatik kaynak, Türk tarafõnõn Dağlõk Karabağ konusunda kaleme aldõğõ metne itiraz ettiğini belir- terek “Clinton, oteldeki Ermeni heyetiyle görüş- tükten sonra Türk dip- lomatları çağırarak bu sorunun çözülmesini is- tedi. Bir Türk ve bir Amerikalı diplomat met- ni değiştirerek, yeni ha- lini Clinton’a gönderdi” ifadesini kullandõ. ‘Alternatif yok’ İmza törenine saatler ka- la, Ermenistan Cumhur- başkanõ Serj Sarkisyan televizyondan halka hitap etti. “Bağımsızlık cesur kararlar için niyet ve ka- rarlılık, gerçekçilik ve tutarlı çalışma gerekti- rir” diyen Ermeni lider, Türkiye ile ilişkilerin ön- koşulsuz olarak kurulma- sõnõn alternatifi olmadõğõ- nõ ifade etti. Sarkisyan “Türkiye ile ilişkiler Er- meni Soykırımı gerçekli- ği üzerinde soru işareti uyandıramaz” dedi. Sar- kisyan, Türkiye’nun makul sürede protokolleri yürür- lüğe koymamasõ halinde Ermenistan’õn da aynõsõnõ yapacağõnõ söyledi. Nobel her zaman tartışma yarattı SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Berlusconi, Craxi Gibi Sürgüne Gider mi? “Dokunulmazlık zırhı” kaldırılan İtalya Başbakanı; “Temiz Eller yıllarındaki” gibi, sanık sandalyesine oturtulup mahkûm edilebilir mi? Dünyanın sayılı zenginlerinden ve en güçlü adamlarından biri olan “İtalya’nın Sultanı” -başka deyişle- sonunda postu ele verdi mi? İtalya’da olan bitenle ilgili herkes, şimdi özetle bu sorunun yanıtını arıyor. Kısaca “Ne olacak?” di- yor… Çizmeyi “dışardan” izleyen gözlemcilerin çö- zümlemeleriyle, İtalyan yorumcuların değerlen- dirmeleri birbirlerinden çok farklı. Farklıdan öte hat- ta, taban tabana zıt görüntüler ortaya koyuyor… Anglosakson medyasının güçlü organları koro halinde sözgelimi; “Bu kadar problemli bir baş- bakanı bir ülkenin sırtında taşıması mümkün de- ğildir” diyorlar: “Berlusconi eli mahkûm gider/git- meli!” Oysa ki İtalya’nın nabzını içerden yokladığınız- da, böyle bir ihtimalin kolayına gerçekleşemeye- ceğini görüyorsunuz. “İç” ve “dış” açı arasındaki bu çarpıcı “makası” anlayabilmek adına; İngiltere’nin efsanevi yayın or- ganlarından “Times”ın; mercek altına tuttuğu se- naryolara -örnek makamından- kısaca göz ata- lım… En güçlü, en zayıf senaryolar… Gazetenin Roma muhabiri Richard Owen’in “sonun başlangıcı” olarak adlandırdığı “Anayasa Mahkemesi kararından” sonra ortaya konan ilk se- naryo; İtalyan Başbakanı’nın -hiçbir şey olmamış gibi- yola devam etmesi… Muhabir, bunu “zor bir olasılık” diye sınıflandırmış… İtalyanlara sorduğunuz zaman halbuki, bunun “en güçlü olasılık” olduğuna hükmediyorsunuz. Berlusconi’nin iktidar döneminin “2013”te so- na erdiğine; ilaveten parlamentodaki çoğunluğu- nun da “yüz milletvekilini” aştığına dikkat çeken İtalyan kaynaklar; “Sultan”ı köşeye sıkıştırmayı, “Anayasa Mahkemesi kararından sonra” dahi im- kânsız ölçüde zor görüyor. Proje, vizyon ve güçlü liderden yoksun olan, “so- lun zaaflarının”; zincirleme skandallar ve kanun dı- şı işlerine rağmen Berlusconi’nin elini güçlen- dirmeye devam ettiğine vurgu yapıyor İtalyan yo- rumcular. Ne kadar yara alırsa alsın; Başbakan’ın “yolu- nun akamete uğrayabilmesi” için öncelikle “ana muhalefetin toparlanmasının şart olduğuna!” dik- kat çekiyorlar. “Times”ın gündeme getirdiği “ikinci senaryo”; “İtalya Başbakanı’nın erken seçim kararı alarak is- tifa etmesi…” Şartlar olgunlaşmadığı ve müsait olmadığı için; bu da İtalya’da ciddiye alınan bir senaryo değil. Gianfranco Fini gibi “iktidar cephesinde yer alan” rakip liderlerin ekmeğine yağ sürmemek adı- na, Berlusconi’nin “erken seçime” sıcak bakma- dığı biliniyor... Yakasını toparlayamayan muhalefet de ayrıca “erken seçim”den vebadan kaçarcasına kaçıyor. İktidarla muhalefet arasında “erken seçimi” gündemden çıkarmak babında, nerdeyse bir “zımni anlaşma” var anlayacağınız. “Üçüncü senaryo”; İngiliz yayın organının… “Derhal gerçekleşmese de ilerde mümkün olabi- lir” dediği; “iktidar koalisyonu içinden bir darbe”!.. Berlusconi’nin bizatihi kendi iktidar ortakları -Gi- anfranco Fini ile Bossi- tarafından “hançerlen- mesini” öngören bu senaryo da; Çizme’deki göz- lemcilerin “soyut” buldukları bir varsayım... İtalyan medya patronunun partisi ve koalisyo- nu üzerinde sahip olduğu “mutlak” denebilecek düzeydeki maddi güç ve yayın dünyasındaki et- kileri; bu varsayımın yaşama geçirilmesi önündeki en büyük engeller olarak sıralanıyor. Temiz Eller yıllarıyla ‘konjonktür farkı’ Nihayet son olasılık olarak “Times”; “Berlus- coni’nin istifa ederek, vaktiyle Craxi’nin yaptığı gi- bi sürgüne gitmesini” gündeme getiriyor. Akla gelebilecek tüm senaryoları art arda sıra- layan gazete, gerçi bunu çok yakın bir olasılık ola- rak görmediğini itiraf ediyor, ama “Ne var ki” di- ye eklemeden de edemiyor: “(Berlusconi’ye) ha- pis yolu görünürse, olmayacak şey de.. değil!” Burada “Times”ın tümüyle gözden kaçırdığı ger- çek; “Temiz Eller” yıllarının “yenilenme konjonk- türü” ile; İtalya’nın bugünkü “muhafazakâr kon- jonktürü” arasındaki derin farklar... “Times” denli köklü ve haber kaynakları güçlü yayın organları bile, görüldüğü üzere “İtalya” gi- bi; “Avrupa normları” ve “çizgilerinden” uzaklaşan ülkeler söz konusu olduğunda, siyasi panorama- yı çözmekte zorluk çekiyor… İtalyan politikasının “popülist standartlarına” bir İngilizin akıl erdirmesi anlaşılan epey zor. Biz biraz daha kolay anlayabiliyoruz. Öyle de- ğil mi efendim? DÜZELTME: Geçen pazar günkü; “Sosyal Demokraside Yo- lun Sonu mu?” başlıklı yazıda; kalem sürçmesi so- nucu “Blair’in selefi Gordon Brown” olarak yer alan ifade “halefi” olacaktır. Düzeltir, özür dilerim. [email protected] Ermenistan ile protokol imza törenine, Dışişleri Bakanı Davutoğlu (önde sağda) ve Ermeni mevkidaşı Nalbandyan (önde solda) ile (arkada soldan sağa) AB dış politika şefi Javier Solana, ev sahibi İsviçre’nin Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey, Fransa Dışişleri Bakanı Bernard Kouchner, ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ve katıldı. (Fotoğraf: AFP) POLONYA’DAN LİZBON’A ONAY Dış Haberler Servisi - Polonya Cumhurbaşkanõ Lech Kaczynski, AB’nin yeni anayasasõ olan Lizbon Anlaşmasõ’nõ onayladõ. AB’ye karşõ görüşleriyle tanõnan Kaczynski, geçen yõl parlamentoda kabul edilen anlaşmayõ dün cumhurbaşkanlõğõ sarayõnda düzenlenen törende imzaladõ. Törene Polonya yetkililerinin yanõ sõra aralarõnda AB Komisyonu Başkanõ Jose Manuel Barroso’nun da bulunduğu üst düzey AB yetkilileri katõldõ. İrlanda’daki 2. referandumun ardõndan, Polonya’nõn da onaylamasõyla Lizbon Anlaşmasõ’nõn yürürlüğe girmesinin önünde tek engel olarak, sadece Çek Cumhuriyeti Cumhurbaşkanõ Vaclav Klaus’un onayõ kaldõ. Klaus, ülkesinin egemenliğine zarar vereceğini belirterek anlaşmaya mesafeyle yaklaşõyor. OSMAN İKİZ STOCKHOLM - ABD Başkanõ Ba- rack Obama’nõn Barõş Ödülü’nü alma- sõ, Norveç Nobel Barõş Komitesi’ni bir kez daha eleştirilerle yüz yüze getirdi. Ba- zõ yorumcular, Nobel’in “teşvik ödülü” olmadõğõnõ, somut başarõlar için verildi- ğini belirtti. Başta barõş ödülü olmak üzere Nobel ödülleri yõllardõr eleştirilere hedef oluyor. Özellikle dünyada iki sistemin geçerli ol- duğu dönemlerde sosyalist ülkelerdeki bazõ muhalif yazar ve siyasilerin ödül- lendirilmesi, rejim karşõtlarõnõ güçlen- dirmek amacõ taşõdõğõ şeklinde yorumlara yol açmõştõ. Tõp ödüllerinin zaman zaman ilaç şirketleriyle bağlantõlõ olduğu iddi- larõ ortaya atõlõrken 1976’da ekonomi ödülünün neoliberal ekonominin öncü- lerinden Milton Friedman’a verilmesi de protestolara yol açmõş, Friedman ödül töreninde yuhalanmõştõ. Nobel komitelerinin siyasi tercihlerde bulunduğu yolundaki en keskin eleştiri sesleri, 1953’te dönemin İngiltere Baş- bakanõ Winston Churchill’e edebiyat ödülü verilmesi üzerine yükseldi. 1958’de Sovyet karşõtõ Rus yazar Boris Paster- nak’õn ödül almasõnda CIA’nõn giri- şimde bulunduğu iddialarõ da tartõşma ya- rattõ. “Vietnam Savaşı’nın mimarı” olmakla suçlanan eski ABD Dõşişleri Ba- kanõ Henry Kissinger’õn 1973’te “Vi- etnam’da barışı sağlamak için gös- terdiği çaba” gerekçesiyle ödüllendi- rilmesiyse, kamuoyunda skandal ola- rak nitelendirilmişti. 1964’te edebiyat ödülünü kazanan varoluşçu Fransõz ya- zar Jean Paul Sartre, Nobel ödüllerini ciddiye almadõğõnõ belirterek kendisine verilen ödülü kabul etmemiş, “Godot’yu Beklerken” eserinin İrlandalõ yazarõ Samuel Beckett da Stockholm’deki ödül törenine katõlmamõştõ. İsviçre’nin arabuluculuğu ve Batõ ülkeleri ile Rusya’nõn teşvikiyle aylarca süren diplomatik görüşmelerin sonucunda hazõrlanan protokollerin imza töreninde kriz çõktõ. 3 saat 15 dakikalõk gecikmeyle yapõlan törende Davutoğlu ve Nalbandyan konuşmadõ. Erivan’la son dakika pazarlõğõ ÜST DÜZEY KATILIM
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle