Katalog

HİLAL KÖSE Adalet Bakanlõğõ, Ergenekon şüphelisi Kuddusi Okkır’õn ölü- müne ilişkin yaptõğõ incelemede, savcõlar ve İstanbul 13. Ağõr Ce- za Mahkemesi Başkanõ hakkõnda soruşturma yapõlmasõna gerek olmadõğõnõ bildirdi. Bakanlõk, Okkõr’õn yatõrõldõğõ hastanelerin yönetimleri ve tedavisine katõlan doktorlar hakkõnda ihmal incele- mesi yapõlabileceğini belirtti. Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda şüpheli olarak Tekirdağ 1 No’lu F Tipi Cezaevi’nde tu- tulan Kuddusi Okkõr’õn ceza- evinde ağõr bir şekilde hastalan- masõna ve tahliye edildikten kõ- sa bir süre sonra ölümüne ilişkin yapõlan inceleme tamamlandõ. Adalet Bakanlõğõ Teftiş Kurulu Başkanlõğõ’nca TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komisyonu Başkanlõğõ’na sunulan raporda, Ümraniye soruşturmasõ kapsa- mõnda tutuklanan, ancak ağõr hastalõğõ nedeniyle tahliye edil- dikten sonra yaşamõnõ yitiren Kuddusi Okkõr ile ilgili olarak, Adalet müfettişlerinin inceleme yaptõğõ belirtildi. Okkõr’õn Te- kirdağ F Tipi’nden sevkli olarak İstanbul’a geldiği 18 Nisan-9 Mayõs tarihleri arasõnda, hasta- nelerde tedavisinin yaptõrõldõğõ dönemde, yakõnlarõ tarafõndan bir kez görüşme talebinde bulu- nulduğu belirtildi. Bu yönde baş- ka bir talebin olmadõğõ, eşi Sab- riye Okkır tarafõndan Bayram- paşa Devlet Hastanesi mahkûm koğuşunda ziyaret edildiği ifade edilerek, aşõrõ rahatsõzlõğõndan dolayõ karşõlõklõ görüşmenin ger- çekleşemediği belirtildi. Bu ta- rihlerde refakata ihtiyaç oldu- ğuna dair cumhuriyet savcõlõğõna veya ceza infaz kurumlarõna ya- zõlõ bir belgenin ulaşmadõğõ kay- dedilen raporda, soruşturma sav- cõlarõ Mehmet Ali Pekgüzel, Nihat Taşkın, İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Kök- sal Şengül ve üye hâkimler hak- kõnda, Okkõr’õn sağlõğõ ciddi oranda bozulduğu halde, yakõn- larõnõn tahliye talebinin redde- dilmesi üzerine, görevlerindeki ta- rafsõzlõğõ yitirdikleri yönünde id- dialarõn olduğu anõmsatõldõ. Bo- zulan sağlõk durumuyla ilgili dü- zenlenmiş tüm raporlarõn anõnda soruşturma dosyasõna aktarõlma- dõğõnõn görüldüğünü, buna karşõn tahliye talebinin reddine ilişkin iti- razõn ekinde yer alan raporlarõn dosyaya aktarõldõğõ kaydedildi. Tutukluluk durumunun her ay dü- zenli olarak incelendiği ifade edilen raporda, “Yasalarımızda hastalık halinin tutukluluğun kaldırılması sebebi olarak dü- zenlenmemiştir. Bu iddiaların gerçekleşmediği kanaatine va- rıldığından adı geçen ilgililer hakkında soruşturmaya geçil- mesine yer olmadığı düşü- nülmüştür” denildi. ‘TEŞHİS VE TEDAVİ DEĞERLENDİRİLSİN’ Sağlõk Bakanlõğõ’na bağlõ ola- rak görev yapan Tekirdağ Dev- let Hastanesi, Tekirdağ Göğüs Hastalõklarõ ve Göğüs Cerrahisi Hastanesi, Bakõrköy Prof. Maz- har Osman Ruh Sağlõğõ ve Sinir Hastalõklarõ Eğitim ve Araştõrma Hastanesi, Bayrampaşa Devlet Hastanesi, Yedikule Göğüs Has- talõklarõ ve Göğüs Cerrahisi Eği- tim ve Araştõrma Hastanesi, Ha- seki Eğitim ve Araştõrma Hasta- nesi yönetimleri ile Okkõr’õn muayenesinde görev yapan dok- torlarõn, ölüme neden olan ra- hatsõzlõklarõn teşhis ve tedavi- sinde “kasti veya ihmali ey- lemlerinin bulunup bulunma- dığının değerlendirilmesi ge- rektiği” belirtildi. Bu değerlen- dirme yapõldõktan sonra, hakla- rõnda gerekli inceleme ve soruş- turmanõn yapõlmasõ istemiyle ih- barda bulunulmasõ gerektiği ka- naatine varõldõğõ kaydedildi. CMYB C M Y B GÜNDEM MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada siyasi partilerden de vekil temsilciler katılır. Bir par- ti katılmazsa, öteki olur. Hiçbiri gelmezse, cum- hurbaşkanını seçen parti mutlaka hazır bulunur. Gül’ün Erivan gezisine hiçbir AKP’li milletvekili katılmıyor. Başlangıçta, 30 kadar milletvekilinin de eşlik edeceği duyurulmuştu, daha sonra bu ya- lanlandı. Başbakan Erdoğan grup kararı aldıracak kadar geziye temsilci göndermemekte kararlı. Muhalefet partileri CHP ve MHP geziye daha ba- şından soğuk baktıklarını açıkladılar. Gül’ün yan- lıştan dönmesini istediler... Geziye karşı çıkan, ta- bii ki vekil de vermez. Bu durumda ortaya şöyle bir tablo çıkıyor: Cumhurbaşkanı, çok önemli, bütün dünyanın bü- yük anlamlar yüklediği bir geziye çıkıyor, gezinin diyaspora Ermenilerinin kozlarını elinden alacağı ilan ediliyor ama, TBMM gezinin arkasında yok! Dışımızla devam edelim... Yeri geldikçe vurguladığımız bir gerçek var: Biz Türkler, dünyadaki ve etrafımızdaki geliş- melerin merkezine kendimizi alıyoruz, bunun et- rafında düşünce üretiyoruz. Gül’ün Ermenistan gezisi de bu anlayıştan pa- yını aldı. Türkiye’nin geleneksel Ermeni iddiaları karşı- sındaki tutumunu bir kenara koyalım, soralım: Ermenistan, bağımsızlığını ilan ettiği 1991 yılın- dan bu yana Rusya’ya yakın politika izliyor; aca- ba Ankara, Erivan’ı Moskova’dan koparıp Batı’ya yakınlaştırmanın aracı olarak mı kullanılmak iste- niyor? AB’nin ve ABD’nin özel bir Ukrayna, Gürcistan ve Ermenistan politikası olduğu kesin... Gürcistan’ın durumu ortada. Tek başına Batı’nın oyun aracı ol- maya yetmiyor. Yanına Ermenistan kondu mu; da- ha rahat politika üretilebilir. Bu soruya şu yanıt verilebilir: Kardeşim, velev ki öyle; ne zararı var? Bırak, Er- menistan Batı’ya yakın dursun, senin de işine gel- mez mi? Gelir... Ama ne zaman gelir? Ermenistan, Türkiye’nin toprak bütünlüğüne saygı duyduğunu ilan edip, 1915 iddialarını rafa koyduğu zaman. Girişte vurguladığımız gibi, Gül geziye TBMM desteği olmaksızın çıkıyor. Muhalefeti anladık; AKP neden bu yönde karar aldı? Acaba, Gül’ün öne çıkması Erdoğan’ın işine gel- medi mi? Acaba, gezinin istenmeyen sonuçlar doğur- ması halinde bundan AKP’nin zarar görmesini ön- lemek için mi? Birinci şık kişisel, geçelim... İkinci şık önemli. Yürekten dileğimiz şu: Bu gezi öylesine olumlu bir iklim yaratır ki; özel- likle diyaspora politikası zeminsiz kalır. İki başkentte de barış arayışı öne çıkar. Tarihteki kimi olaylar, ta- rihçilere bırakılır... Böyle olmaz da şöyle olursa: Ermenistan, var gücüyle hazırlandığı sözde soykırımın 100. yılı stratejisi çerçevesinde; Gül’ün ziyaretini “Türkiye, Ermeni iddialarını konuşma iz- ni verdi” biçiminde sunarsa... Bir de Azerbaycan politikamız var... Erdoğan, “Aliyev’le konuştum, sorun yok” dedi ama, Azeri medyası öyle demiyor. Ermenistan, “bizim Azeri topraklarını işgal ettiğimiz falan yok. Gül’ün ziya- retinde böyle bir konu da gündeme gelmedi” der ve devamında Azerbaycan’a karşı daha densiz olur- sa... Gereksiz sevinci ya da veresiye üzüntüyü bir ke- nara koyalım... Gül, altyapısı hazırlanmamış, rüzgâra göre so- nuç değiştirebilecek bir geziye çıkıyor! GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada Yaşar Büyükanıt’ın hem bünye içinde hem de ka- muoyunda yadırganan tutum ve davranışlarını bir ölçüde “telafi eden” davranışını: Yok yargıya müdahale imiş, yok ihsas-ı rey imiş, yok yargı açısından kabul edilebilir bir durum değilmiş, yok Ergenekon davasını görecek olan mahkeme etki altında kalırmış, yok F tipi muhtıra imiş gibi yorumdan çok, askere saldırıya bir bahane olarak nitelenecek değerde yazılar, açıklamalar ya- parlar. Hatta yarı dinci yarı demokrat ama AKP’ye (RTE’ye) bağımlı bir gazetede hasta bir bünyenin ruhsal dengesizliğini sergileyen bir kalem; Orgeneral Başbuğ’un insan olarak, kurum olarak, asker ola- rak bir görevi yerine getirmesini sindiremez ve ağ- dalı bir dille: “...Askerin geri dönüş hamlesi ve vesayet manz- arası ne olursa olsun yılların askeri politikaları, yap- tıkları tüm tahribatlarla demokrasi ve hukuk önün- de hızla hesap verme noktasına doğru ilerlemek- tedir…” diye yazar. Kapatma davasını görüşen Anayasa Mahke- mesi’ne ve bağımsız yargıya; Avrupa Birliği yetki- lilerinin, ABD’nin resmi açıklamalarla saldırılarına, tehditlerine tek bir gün, birkaç satırla olsun karşı çık- mazlar. Batılıların aşağılamalarını iltifat diye niteleyip si- neye çekerler… Ama bunlar, Türkiye’nin onurunu temsil etmek- le görevli olanın ABD ve AB dayatmalarına boyun eğerek Erivan’a gitme kararını alkışlar ve överler. Çankaya’dakinin, Refah Partisi’nin üstelik dış so- runlarla ilgili (Erbakan’ın) genel başkan yardımcı- sı olduğu günlerde TBMM tutanaklarında hâlâ can- lılığını koruyan söylemlerini anımsamazlar. Askere ve yeni komutana on parmaklarında on kara ile saldırmayı marifet, daha doğrusu yalaka- lık görevi bilenlerin, her birinin geçmişi de bellidir. Bu nedenle Çankaya’daki AKP’linin cemaziyülev- velinden söz etmezler, edemezler. Çankaya’dakinin Ermenistan’la ilgili geçmiş yıl- lardaki söylemlerini anımsatan gerçekleri gör- mezden ve duymazdan gelirler. Çankaya’daki, henüz Abdullah Gül iken Erba- kan hocalarının İslam Cumhuriyeti derslerine uygun konuşmalarıyla ünlendi. Bugün Erivan’a gitme telaşında olan Çanka- ya’daki AKP’li, on beş yıl önce Ermenistan’a ve za- manın Demirel hükümetine şiddetle ve nefretle kar- şı çıkıyor: “...Hükümet, bu politikasıyla, geleceğimizi ger- çekten ipotek altına almıştır ve öyle ipotek altına al- mıştır ki, Ermenistan Cumhurbaşkanı’nın (Özal’ın) cenaze merasimine katılma cesaretini göstermiş- tir… ...Siz bana bir ülke gösterin ki, kardeşleriniz sa- vaş halinde olacak, kardeşleriniz katledilecek ve on- lar katledilirken, ‘Bunların müsebbibi Türkiye’dir’ di- ye demeçler verecek, o kardeşlerimiz katledilirken ‘Avrupa’nın haritaları bellidir, yerine oturmuştur; fa- kat Ortadoğu’nun, Asya’nın haritaları nihai şeklini almamıştır’ diye açıklamalar yapacak, Kars’ın, Er- menistan toprağı olduğunu iddia edecek, bütün bunlardan sonra o adam Türkiye’ye gelecek ve siz de elini sıkacaksınız...” On beş yıl önce bu sözleri Meclis kürsüsünden söyleyen adam, on beş yıl içinde Türk-Ermeni iliş- kilerinde bir milimlik değişiklik olmamasına karşın… on beş yıl sonra, “…o adamların başkentine gitmeye ve ellerini sıkmaya hazırlanıyor!...” İçerideki dışarıdaki yalakalar beyinleri yıkamaya çalışıyor ama, kimileri gerçekleri göstermekten çe- kinmiyor. Deniz Baykal; Ermenistan’la ilişkileri olumlu düzeye taşıyacak “hiçbir değişiklik olmadığına” dik- kat çektikten sonra; “Değişen” diyor,“…o gün (on beş yıl önce) söylediklerini unutan kişinin, günü- müzde Cumhurbaşkanı olmasıdır…” Erivan gezisini iki cümleyle özetliyor: “…Gitmişken soykırım anıtına da çelenk koysun… Böylece kendisini bu geziye yönlendirenleri veya git- meye ikna edenleri daha mutlu etmiş olur…” Onuru ile oynanan 74 milyonun mutsuzluğuna karşı! [email protected] SAYFA 6 EYLÜL 2008 CUMARTESİCUMHURİYET 8 HABERLERİN DEVAMI İstanbul B 29 Edirne B 33 Kocaeli B 30 Çanakkale B 31 İzmir B 32 Manisa B 35 Aydın B 38 Denizli B 38 Zonguldak B 25 Sinop B 27 Samsun PB 27 Trabzon PB 26 Giresun PB 26 Ankara B 33 Eskişehir B 31 Konya B 32 Sıvas B 28 Antalya B 33 Adana B 35 Mersin B 33 Diyarbakır B 39 Şanlıurfa B 39 Mardin B 36 Siirt B 38 Hakkâri B 31 Van B 29 Kars Y 27 Oslo Y 15 Helsinki Y 18 Stockholm Y 16 Londra Y 18 Amsterdam Y 20 Brüksel Y 21 Paris B 20 Bonn Y 22 Münih Y 27 Berlin Y 28 Budapeşte B 34 Madrid Y 24 Viyana PB 31 Belgrad B 34 Soyfa A 32 Roma B 29 Atina A 32 Zürih Y 22 Moskova Y 25 Aşkabat A 29 Astana Y 8 Taşkent A 26 Bakû PB 25 Bişkek B 22 Tiflis B 28 Kahire A 33 Şam PB 39 Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı çok bulutlu, Rize, Art- vin, Hopa, Kars, Ar- dahan, Ağrı ve Iğdır çevreleri kısa süreli sağanak yağışlı, di- ğer yerler az bulut- lu ve açık geçecek. Hava sıcaklığında önemli bir değişiklik olmayacak. Milletvekillerinin yanõ sõra çok sayõda işadamõ ve sivil toplum örgütü de geziye katõlma istekle- rini federasyona ve Köşk’e iletti. ‘Gövde gösterisine dönüşmesin’ Federasyon ise kendisine gelen talepleri liste halinde Köşk’e iletti. Listeyi değerlendiren ekip Gül’ü bilgilendirdi. Cumhurbaşkanõ Gül ise ge- ziye milletvekili katõlmasõnõ istemedi. İşadamla- rõ ve sivil toplum heyetlerine de sõcak yaklaşma- yan Gül, gezi kadrosunun kalabalõk tutulmasõnõn geziyi “gövde gösterisine dönüştürebileceği- ni” gerekçe gösterdi. Bunun üzerine Gül’ün ya- nõtõ federasyona iletildi. Federasyon da geziye milletvekili davet edilmeyeceğini AKP’ye iletti. Bu gelişmenin üzerine 1 Eylül Pazartesi günü toplanan AKP Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantõsõnda Gül’ün gezisi masaya yatõrõldõ. De- ğerlendirmeler sonucunda milletvekillerinin ma- ça gitmemesi konusunda karar alõndõ. Kararõn alõnmasõnda Gül’ün tavrõnõn yanõ sõra, AKP’nin olasõ bir protesto eylemi karşõsõnda Türkiye’de yükselecek tepkiyi üstüne almak istememesinin etkili olduğu öğrenildi. Edinilen bir başka bilgiye göre de, Dõşişleri Bakanlõğõ gezinin tarihinin netleşmesinden yak- laşõk 1 hafta önce muhalefete Ermenistan brifin- gi verdi. Brifingde gezinin önemi hakkõnda bilgi sunuldu. Milletvekillerini Gül istememiş Baştarafı 1. Sayfada MAHMUT GÜRER ANKARA - Türkiye’nin emekli dõş politi- ka kurmaylarõ Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Erivan ziyaretinin, Rusya’ya ekono- mik, siyasi ve ticari anlamda bağõmlõ olan Er- menistan’õ bu durumdan çõkarmak için ya- põlmõş olabileceğini kaydettiler. Emekli dip- lomatlar, ziyaretin ABD’yi memnun edeceği görüşünde ise birleşiyorlar. Emekli büyükel- çiler Gül’ün bugün gerçekleştireceği Erme- nistan ziyaretinin olasõ uluslararasõ etkilerini Cumhuriyet’e değerlendirdiler. CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen: Bir defa Sayõn Gül’ün Ermenistan’a gitme kararõ siyasidir. Bir devlet yõllardõr sür- dürdüğü politikasõnda köklü değişiklik yapõ- yorsa, çok büyük bir gelişme olmalõ. Erme- nistan’õn Azeri topraklarõnõ boşaltmasõnõ mõ is- tiyorsunuz, ya da soykõrõm faaliyetlerini son- landõrmalarõnõ mõ istiyorsunuz ve Ermeniler bundan vaz mõ geçiyorlar? Ermenistan’õn te- mel belgesindeki ifadeleri değiştirecekler mi? Ya da diplomatlarõmõzõ öldürüp Ermenis- tan’a kaçanlarõ yargõlayacaklar mõ? Hayõr... Pe- ki neden gidiyorsunuz? Çünkü bazõ büyük dev- letler bunu telkin ediyor. Gidin ilişkileri nor- malleştirin, sõnõr kapõsõnõ ve büyükelçiliklerinizi açõn diyorlar. İleride cumhurbaşkanõnõn ziyaret ettiği bir ülkeye nasõl büyükelçilik açmam, sõ- nõr kapasõ açmam dersiniz? Bunlar tabii ki ABD’nin yeni bir stratejisi de olabilir. Er- menistan’õn Türkiye üzerinden Batõ’ya açõl- masõ politikasõ olabilir. Ama başka devletle- rin politikasõ uğruna siz bu kadar yõldõr sa- vunduğunuz politikadan vazgeçemezsiniz. Azerilerin düştüğü duruma bakõn. Kendisine en yakõn ülkenin cumhurbaşkanõ, ülkesini iş- gal etmiş bir devleti ziyaret ediyor. Açõkça söy- lemek gerekirse, bu ziyaretin bir beklentisi yok. ASAM Başkanı Faruk Loğoğlu: Er- menistan çok ağõr ve kapsamlõ bir şekilde uzun süredir Moskova’nõn etkisi altõndadõr. Bu et- ki hem güvenlik, hem siyasi, hem de ekono- mi açõsõndandõr. Ama bizim açõmõzdan önem- li olan komşumuz Ermenistan’õn istikrar için- de olmasõdõr. Rusya’ya bu kadar bağõmlõ ol- masõ, Türkiye ve ABD tarafõndan tabii ki is- tenmez. Eğer bu ziyaret Türkiye-Ermenistan ilişkileri bağlamõnda bir sonuç doğuracaksa, eğer Dağlõk Karabağ konusu ile ilgili yeni bir kapõ açacaksa, bu Ermenista’nõn Moskova’ya bağõmlõlõğõnõ azaltõr ki, her ülkenin kendi ayak- larõ üzerinde durmasõ açõsõndan olumludur. An- cak ziyaretin ne Ermenistan’õn Türkiye’ye yö- nelik politikalarõnda ne de Türkiye’nin Er- menistan politikalarõnda bir değişiklik oldu- ğu anlamõna gelmiyor. Ben fazla umutlu mu- yum? Hayõr değilim. Fakat yeni bir açõlõmõ te- menni ediyor muyum? Evet ediyorum. Emekli Büyükelçi Turhan Fırat: Bir defa Washington bu ziyaretin yapõlmasõnõ olumlu karşõladõğõnõ ve memnuniyet duydu- ğunu açõkladõ. Bu ziyaretin olmasõnõ da oldum olasõ istiyorlardõ. ABD, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin olumlu gelişmesini istiyor. Diğer taraftan Rusya’nõn Ermenistan ile çok yakõn ilişkileri var. Ermenistan’da koruyucu kuvvet bulunduruyorlar. Genel anlamda bunlarõ gö- ze alõnca, ABD’nin Güney Kafkasya’da etkili olmak istediği aşikâr. Gürcistan’daki olayla- rõn ardõndan bu isteminin daha da fazlalaştõ- ğõ ise hepimizin malumu. Ziyaretin Türkiye’ye etkilerine gelince, Ermenistan’da da Türkiye kadar siyasi irade varsa bu genel anlamõyla olumlu gelişmelere yol açabilir. Ermenistan hiçbir şey vermeden puan kazanacağõ şeyle- ri istiyorsa, tek tarafõnõn devamlõ taviz vermesi sonucu görüşmeler bir şekilde takõlõr kalõr. Emekli Büyükelçi İnal Batu: Ab- dullah Gül’ün ziyaret için tek etkeni olmadõ- ğõnõ biliyoruz. Ziyaret için ABD ve AB’nin tel- kinleri mutlaka var. Bunun önemli nedeni ta- bii Ermeni lobisi. Ayrõca bu lobilerin etkin ol- duğu AB ülkelerine de ciddi yarar sağlar zi- yaret. Bir diğer etken ise bizim, Gürcistan- Rusya çatõşmasõndan sonra, hiç olmayacak ve ciddiye alõnmayan projemiz, Kafkasya İşbi- rilği ve İstikrar Platformu... Bu projenin ge- reği de Ermenistan’õ dõşlamamak. Ziyaret sonrasõna bakõldõğõnda ise bazõ bedellerin ödenebileceği görülüyor. En vahim bedel Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde bir soğuma ve bozulmadõr. Ben bugünden yarõna Erme- nilerin bu katõ tutumlarõnda bir değişiklik ola- cağõnõ düşünmüyorum. Eğer Ermenistan ger- çekten ilişkilerin geliştirilmesi niyetinde ise adõm atmalõ. Çünktü borçlu taraf onlar. Eğer bu iki maç arasõnda bize bir jest yaparsa Er- menistan o zaman belki Türkiye’de oynana- cak maça davet edilebilir. İstanbul Haber Servisi - Son genel se- çimlere hile karõştõğõ belgesi ile ortaya çõktõ. CHP’ye ait çok sayõda resmi mühürlü oy pu- sulasõ Ataşehir’de Emlak Konut’a ait boş bir arazide ortaya çõktõ. CHP Genel Başkan Yar- dõmcõsõ ve İstanbul Milletvekili Bihlun Ta- maylıgil, “son seçimlerde kullanılan yüz- de 46’lık oy oranının ne kadar sahte ve ya- lan olduğunun bir kez daha ortaya çıktı- ğını” belirtti. Tamaylõgil, CHP olarak suç du- yurusunda bulunacaklarõnõ söyledi. AKP’nin 22 Temmuz 2007 seçimlerinde ye- niden iktidara gelişinin ardõndan “oyların şai- beli” olduğu iddialarõnõ doğrulayan çok vahim bir gelişme ortaya çõktõ. Emlak Konut’a ait boş bir arazide yakõlmõş ya da yõrtõlmõş, çoğun- luğu CHP’ye ait çok sayõda resmi mühürlü oy pusulalarõ bulundu. 2007 seçimlerinde yurt- taşlarõn kullandõğõ oy pusulalarõnõn boş bir ara- zide bulunmasõ, AKP’nin yeniden iktidara gel- mek için siyaset dõşõ yollarõ kullanõp kullan- madõğõ sorusunu akõllara getirdi. Bir yurttaşõn ihbarõ üzerine Emlak Konut’a ait Ataşehir’in batõ yakasõnda boş bir arazide, “CHP EVET” yazõlõ çok sayõda oy pusulasõ bulundu. CHP İstanbul İl Başkan Yardõmcõsõ Mehmet Uğur Afacan, CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve İs- tanbul Milletvekili Bihlun Tamaylõgil’le bir- likte söz konusu araziye gelerek medya men- suplarõna açõklama yaptõ. 3BİN OY PUSULASI İhbarda bulunan yurttaşõn bu arazide yak- laşõk 3 bin civarõnda oy pusulasõ olduğunu söy- lediğini, yetkili kurumlara bildirmesine kar- şõn kimsenin ilgilenmemesi üzerine “korku- dan bir kısmını geri dönüşüm kutusuna at- mak zorunda kaldığını” açõkladõğõnõ belirt- ti. Arazinin her tarafõnõn ve araziye yakõn alan- larõn son seçimlerde kullanõlan mühürlü oy pu- sulalarõ ile dolu olduğunu vurgulayan Afacan, “Bu pusulaların çoğunluğunda ‘CHP EVET’ yazıyor. Bir kısmını da yakmışlar. Bu olay, son seçimlerde kullanılan yüzde 46’lık oy oranının ne kadar sahte ve yalan olduğu- nu bir kez daha ortaya çıkarıyor” dedi. “Yüzde 46 bu tür oyunlarla ortaya çık- tı” diyen Mehmet Uğur Afacan, “Bu oy pu- sulaları hangi partiye ait olursa olsun yer- leri burası değil. Bunların başka yerde ol- ması gerekirdi. Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bunları muhafaza etmeliydi. Yok edilmesi gerekiyorsa da kendisi yok etme- liydi. Bu oylar 2007 seçimlerinin sonuçla- rını, AKP’nin nasıl kazandığını ortaya ko- yuyor” diye konuştu. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Bihlun Ta- maylõgil de olay yerinde yaptõğõ değerlen- dirmede, “2007 seçimlerinin ardından ya- şanan tartışmalar devam ederken ezici bir çoğunluğu CHP’ye ait olan oy pusulaları- nın yol kenarında bu şekilde ortaya çıkması siyasi mücadelede, siyasetin getirdiği neti- ceyi elde etmekten rahatsızlık duyanların veya korkanların eylemidir” dedi. ‘Ziyarette ABD ve AB’nin etkisi var’ Ermenistankarşõ jest yapacak mõ? BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün Türkiye-Ermenistan ulusal maçõ için Erivan’a gitme kararõyla Ankara’da, “Ermenistan Türkiye’nin bu yaklaşımına karşı bir jest yapacak mı?” so- rusunun yanõtõ aranmaya başlandõ. Bu açõlõmla Er- meni tezlerinin zõmni olarak kabul edildiği tartõşmalarõ gündeme geldi. Gül’ün bugün yapacağõ Erivan ziyareti, bugüne ka- dar uygulanan Ermenistan politikasõndaki ekseni önemli ölçüde değiştirdi. Türkiye’nin daha önce, “söz- de Ermeni soykırımı talebinin geri çekilmemesi, Erivan’ın Kars ve Gümrü anlaşmalarını tanı- maması, Türkiye’nin toprak bütünlüğünü hedef alan resmi belgelerini değiştirmemesi ve işgal et- tiği Azeri topraklarından çekilmemesi duru- munda Ermenistan ile resmi diyalog kurulma- ması” yaklaşõmõ, Gül’ün ziyareti ile büyük ölçüde ortadan kalkmõş olacak. Ermenistan’õn bu koşulla- rõ yerine getirmeden, Ankara’nõn Erivan ile en üst dü- zeyde resmi temas kurmasõ “zımni olarak Türki- ye’nin Ermeni tezlerini kabul ettiği” yorumlarõnõ beraberinde getirdi. Uluslararasõ hukuka göre Tür- kiye daha önce doğrudan resmi görüşmeleri koşula bağlamõş olduğu için koşullar yerine getirilmeden ya- põlacak her resmi temas, Ermeni tarafõnõn tezlerinin dolaylõ yoldan kabulü anlamõna gelecek. Gül’ün Eri- van ziyaretinin siyasal açõdan olmasa bile Türkiye açõ- sõndan hukuksal sonucu olabilecek. Gül’ün bu ka- rarõyla, sözde soykõrõm konusunda uluslararasõ bir mahkemeye gidilmesi durumunda, Türkiye’nin da- ha önce ortaya koymuş olduğu koşullu görüşme po- litikasõndan geri adõm attõğõ için Erivan yönetiminin, “Türkiye zımni olarak soykırım suçlamalarımı- zı, tazminat ve toprak taleplerimizi kabul etmiş- tir” tezini savunmasõna da zemin hazõrlandõ. Seçimlere hile karıştığı belgelendi Bakanlõk, Okkõr’õn ölümünde mahkeme heyetinin soruşturmasõna gerek görmedi ‘Doktorun ihmali incelensin’ Emekli dipomatlar Cumhurbaşkanõ Gül’ün Ermenistan ziyaretini değerlendirdi CHP’ye ait çok sayõda resmi mühürlü oy pusulasõ Ataşehir’de ortaya çõktõ Okkır tahliyesinden kısa bir süre sonra yaşımını yitirdi.