Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 6 EYLÜL 2008 CUMARTESİ 18 SAĞLIK İş kazaları için pazartesi kara gün İstanbul Haber Servisi - Türkiye Metal Sanayicileri Sendikasõ (MESS) tarafõndan gerçekleştirilen “MESS Üyelerinde İş Kazalarõ ve Meslek Hastalõklarõ İstatistikleri” araştõrmasõ, iş kazalarõnõn en fazla pazartesi günü olduğunu ortaya çõkardõ. Araştõrma geçen yõl her 100 çalõşandan 6’sõnõn iş kazasõ geçirdiğini gösterdi. 2007 yõlõ verilerinin yer aldõğõ araştõrma, 158 MESS üyesi olan işyerindeki mavi ve beyaz yakalõ 117 bin 449 çalõşana ilişkin sonuçlarõ kapsõyor. Araştõrmaya göre, geçen yõl 21 meslek hastalõğõ tespit edilirken, 6 bin 616 iş kazasõ yaşandõ. En fazla iş kazasõnõn pazartesi günlerinin ilk iki saatlik zaman diliminde yaşandõğõ sonucunun çõktõğõ araştõrma bu kazalarõn da toplam kazalarõn yüzde 18’ini oluşturduğunu gösterdi. AİFD’de yeni atamalar İstanbul Haber Servisi - Araştõrmacõ İlaç Firmalarõ Derneği (AİFD) 36 uluslararasõ araştõrmacõ ilaç firmasõnõ çatõsõ altõnda topladõ, yeni atamalarla kadrosunu güçlendirdi. Yapõlan atamalar sonrasõnda AİFD Genel Sekreter Yardõmcõlõğõ’na Doç. Dr. İnci Kayõn, Pazar Erişim Yöneticiliği’ne Ayşe Gül Erkahraman, Dõş İlişkiler Müdürlüğü’ne ise Hande Türker Sarantopoulos getirildi. AİFD Genel Sekreteri Engin Güner “Yeni atamalarla kadromuzu daha da güçlendirdik. Ülkemiz ilaç sektörünü geliştirmek ve küresel rekabet gücünü artõrmak, hastalarõmõzõn ilaca erişimini güçlendirmek için sektör kuruluşlarõ ve yetkililerle işbirliği yaparak var gücümüzle çalõşmaya devam edeceğiz” dedi. Diyet ve diyabetik ürün ayrımı İstanbul Haber Servisi - Uzmanlar insanlarõn kilo vermek için zaman zaman kullandõklarõ diyabetik ürünlerin (şeker hastalarõ için hazõrlanan ürünler) kilo verdirmediğini, bu gõdalarõn içerisinde tatlandõrõcõ bulunduğunu, yağ, protein, karbonhidrat gibi oranlarõnõn normal gõdalarla aynõ olduğunu söylediler. Hacettepe Üniversitesi Tõp Fakültesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalõklarõ Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tomris Erbaş diyabetik ürünlerin diyet ürünleri gibi aynõ değerlendirmede kullanõlmamasõnõ, diyet ürünlerinin yağ oranõn düşük olduğunu, diyabetik ürünlerde bu durumun söz konusu olmadõğõnõ söyledi. Teşhis için başvurularõn sayõsõnda, son 2 yõlda 10 kat artõş olduğu kaydedildi AIDS hastalõğõnda artõş MELTEM YILMAZ AIDS hastalõğõnõn son 2 yõlda 10 kat arttõğõ belirtildi. Türkiye’de 1985’ten bu yana kayõtlõ 2 bin 800 AIDS vakasõ olduğu, bu vakalarõn İstanbul başta olmak üzere çoğunluk- la çeşitli büyükşehirlerde bu- lunduğunu belirten Ege Üni- versitesi Enfeksiyon Hasta- lõklarõ Bölümü’nden Prof. Dr. Deniz Gökengin, AIDS hastalõğõnõn teşhisi için mer- keze başvuru yapanlarõn sa- yõsõnda, son 2 yõlda 10 kat ar- tõş olduğunu kaydetti. Uz- manlar, tanõ için merkezlere gitmeyip hastalõğõnõ gizli tu- tanlarõn sayõsõnõn resmi ra- kamlarõn çok üzerinde oldu- ğunu belirtiyorlar. Türkiye’de bugüne dek AIDS tedavisi görenlerin sayõsõnõn 700 ci- varõnda olduğu belirtilirken virüsün vücuda girmesinin hemen ardõndan tedaviye baş- lamanõn hastalõkla olan sa- vaşta en gerekli unsur oldu- ğunun altõ çiziliyor. Prof. Dr. Gökengin, AIDS’in ilk kez ortaya çõktõğõ 1980’li yõllar- dan bu yana Türkiye’de AIDS patlamasõ beklendiği- ni, ancak bu patlamanõn son 2 yõlda gerçekleştiğini söyle- di. “2 yıl öncesine kadar merkezlere gidenlerin sayısı yılda 5-6 kişiyken bu sayı bu yıl 40’ı geçti. Yeni tanılar- da da müthiş bir artış var” diyen Gökengin, artõşõn ne- denleri arasõnda AIDS’in yay- gõn olduğu ülkelerden Türki- ye’ye kolayca giriş yapõlabi- liyor olmasõ, korunmasõz cin- sel ilişki yaygõnlõğõ ile güven vermeyen cinsel birliktelik- lerin sõklõğõnõ gösterdi.Gö- kengin, sigortalõ ve yeşil kart- lõ hastalara tedavi imkânõnõn sağlanmasõnõn, AIDS hasta- larõnõn merkeze başvurusunu artõrdõğõnõ ifade etti. HIV virüsü ile enfekte olan kişinin erken dönemde ilaca başladõğõ takdirde 2 ila 15 yõl arasõnda AIDS hastasõ olma- dan yaşayabileceğini dile ge- tiren Gökengin, geliştirilen ilaçlar sayesinde, eskisinin aksine günde 1- 2 tane alõna- rak kaliteli ve uzun bir yaşam sürdürülebileceğini belirtti. Gökengin, “AIDS hastalı- ğının yüzde 100 tedavisi yok ancak HIV virüsünün kapılmasının hemen ardın- dan ya da hastalığın ortaya çıkmasından kısa bir za- man sonra ilaca başlamak, AIDS’ten geri dönüş umu- du yaratabilir. İlacın elbet- te yan etkileri var ancak şu an Türkiye’ye gelmeyen, yurtışında geliştirilen yeni ilaçlar var. Onları ümitle ta- kip ediyoruz” dedi. Prof. Dr. Gökengin, merkezlere başvuran sayõsõnõn 40’õ geçtiğini vurguladõ. Türkiye’de bugüne dek AIDS tedavisi görenlerin sayõsõnõn 700 civarõnda olduğu belirtilirken virüsün vücuda girmesinin hemen ardõndan tedaviye başlamanõn hastalõkla olan savaşta en gerekli unsur olduğunun altõ çiziliyor. Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR 21. yüzyõlõn girda- bõndan, anamalcõ küre- selleşmenin yarattõğõ kaostan kurtulup sağ- lõklõ düşünmek kolay değil. Çok iyi bir bey- ne sahip olsanõz da onu en iyi, en doğru ve in- sandan yana, sömürüye karşõ, emperyalizme karşõ kullanabilmeni- zin önünde ciddi en- geller var. Mahkeme var, işkence var, hapis var. Bu yüzden bu di- renci, bu tutarlõlõğõ, bu yürekliliği gösteren in- sanlarõn sayõsõ çok de- ğil. Hele uzun yõllardõr, aydõnlanmacõ düşün- ceden kasõtlõ bir şekil- de yoksun bõrakõlmõş, ortalama 3.5 yõl eği- tim görmüş, kendi aley- hinde yürütülen politi- kalarõ algõlama gücü olmayan, bu dünyadan çok öteki dünyayõ dü- şünen bir halk kitlesi ile baş başa iseniz. Uygar, çağdaş, eşitlikçi bir top- lum yaratma ve bu uğ- raşta onurlu bir yer al- ma umudunu yitiren bir aydõn kesimi, aklõ- nõ ve yeteneklerini da- ha rahat, daha huzurlu, daha pragmatik amaç- lõ bir yaşam için kulla- nõyor. Bunlar, aynõ za- manda çok iyi laf cam- bazlõğõ yapabilen söz ustasõ kişilerdir. Bu ye- tenekleri ile çok başa- rõlõ kamuflaj yapabilir- ler. Bizim az gelişmiş toplumumuzda bu söz ustalõğõ ve demagoji oldukça geçerlidir. Demokrasiyi savu- nuyoruz gerekçesi ile laiklik karşõtõ, emek karşõtõ, aydõnlanmacõ eğitimi dõşlayan politi- kalarõ, kaçak Kuran kurslarõnõ, dinci kuşat- mayõ, rektörlük atama- larõnõ, sağlõğõn piyasa- laştõrõlmasõnõ görmez- den gelen toplumsal demokrasiyi ihmal ede- rek darbe ve Ergenekon edebiyatõna tutunan ay- dõnlarõmõzõn içtenliğine inanmak çok güç. Çõ- karsal dönüşler yapan aydõnlarõn bir bölümü bazõ uçlara, aşõrõlõklara uzanmaktan kendini alamõyor. Vaktiyle emeği, emekçileri, sos- yalizmi en iyi şekilde, en vurucu ve en etkile- yici bir üslupla savun- muş o günlerin militan bir solcusu, yakõnda birlikte olduğumuz bir sofrada bana “Atatürk 30 bin kişiyi öldürt- mekten başka ne yap- mıştır” diyebildi. Ya- nõmda taşõdõğõm köşe yazõlarõnda ‘Atatürk bir ümmet toplu- mundan bir ulus ve geçmişin kullarından özgür yurttaşlar ya- ratmıştır’ diyen satõr- larõnõ görmezden geldi. Böyle çok çarpõcõ bir değişime uğramõştõr bu toplum. 60 yõldan beri Türkiye’nin kaderine hâkim olan politikacõ- lar aklõ, bilimi, aydõn- lanmayõ, çağdaşlõğõ hal- kõn gözünde bir hedef olmaktan çõkarmõş, de- ğersiz kõlmõşlardõr. Er- genekon, keşke, tüm bu geriye doğru dönü- şüm projesini ve onun ardõndaki güçleri, tari- katlarõn siyasette oy- nadõğõ rolü, politikacõ- larõn dõş ilişkilerimiz- deki teslimiyetçiliğini, imzaladõklarõ açõklan- mayan anlaşmalarõ de- rinlemesine sorgulaya- bilseydi ve 300 aydõn keşke, böyle bir sorgu- lamanõn ardõnda ola- bilseydi diyorum. [email protected] Sağlıklı Düşünebilmek YÖNETMELİK ELEŞTİRİLİYOR Engelliyekimlik kartı tepki çekti Kimlik kartõ yönetmeliğinin içinin boş ve işlevsiz olduğunu belirten engelli dernekleri ve yurttaşlar, uygulamanõn engellileri damgalamadõğõnõ söylediler. SİBEL BAHÇETEPE Başbakanlõk Özürlü- ler İdaresi Başkanlõ- ğõ’nõn, engelli yurttaşlar için “daha iyi hizmet” iddiasõyla uygulamaya koyduğu kimlik kartõ yönetmeliğinin içinin boş ve işlevsiz olduğu- nu belirten engelli der- nekleri ve yurttaşlar, uy- gulamanõn engellileri damgalamadõğõnõ söy- lediler. Yasalarda en- gellilere yönelik tanõ- nan birtakõm haklar ol- duğunu, ancak bunla- rõn uygulanmadõğõnõ sa- vunan engelli yurttaşlar, “Sağlık, eğitim, istih- dam gibi birçok soru- numuz bulunuyor. Bu sorunlar halledilmi- yor, engelli kimlik kar- tı veriliyor” dediler. 19 Temmuz 2008 ta- rihinde Resmi Gaze- te’de yayõmlanan “Özürlüler Veri Ta- banı Oluşturulmasına ve Özürlülere Kimlik Kartı Verilmesine Da- ir Yönetmeliğin” ama- cõ, engelliler veri tabanõ oluşturulmasõna yar- dõmcõ olmak, engellile- re tanõnan hak ve hiz- metlerden yararlanmak olarak belirtiliyor. Yö- netmelikte, “Kimlik kartına sahip her Tür- kiye Cumhuriyeti va- tandaşı, mevzuatta münhasıran özürlüle- re tanınan hak ve hiz- metlerden yararlanır” deniliyor, ancak engel- li yurttaşlar yasalarõn uygulanmadõğõndan ya- kõnõyor. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü araş- tõrma görevlisi ve eski Özürlüler Vakfõ Genel Sekreteri Sergender Se- zer, kimlik vermekle engellilerin sorunlarõ- nõn çözülmediğini, yet- kililerin ülke genelin- deki 8.5 milyon engel- linin sorunlarõnõ gör- mezden geldiğini söy- ledi. Türkiye’de yapõlan her şeyin Avrupa Birli- ği dayatmalarõ ve politik kaygõlarla yapõldõğõna dikkat çeken Sezer, en- gelli kimliğinin göster- melik bir uygulama ol- duğuna değindi. Sezer, “İnsanların engelli ol- duğunu herkesin bil- mesine gerek yok, bu engellilere bir şey ka- z a n d ı r m a y a c a k . Önemli olan engellile- re haklarının verilme- sidir, damgalamak de- ğil. Bu uygulamalar engellileri küçük dü- şüren, rencide eden uygulamalardır. İş- yerlerinde engelli is- tihdamı şartı bulun- masına karşın bugün buna bile uyulmuyor, yasal boşluklar ta- mamlanmalıdır” dedi. Türkiye Sakatlar Der- neği (TSD) Genel Mü- dürü Ergün İşeri de, yönetmelikle kimliğin işlevi “mevzuatta ta- nınan hak ve hizmet- lerden yararlanır” denmesine karşõn yasa- lar önünde bir değerinin olmadõğõnõ belirtti. Uzmanlar yanlış beslenme sonucu midede yanma, ağrı ve kabızlık gibi şikâyetlerin arttığını söyledi Oruç tutanlarõn bol bol su tüketmeleri gerektiği belirtiliyor Ramazanda beslenme İstanbul Haber Servisi - Uz- manlar, ramazan ayõnda iftarda ağõr yemeklere yönelinmesi, aşõ- rõ yağlõ ve tatlõ gõdalar tüketilme- si ve sahura kalkmadan oruç tu- tulmasõ gibi durumlarõn mide sağ- lõğõna zarar verebileceğini bildir- di. Sebze, meyve ve haşlama tar- zõ beslenilmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, bu dönemde sõk- lõkla midede yanma, ağrõ ve ka- bõzlõk gibi sorunlarõn ortaya çõk- tõğõnõ, bu nedenle orucun su ya da çorba ile açõlmasõnõn mideyi ra- hatlattõğõnõ ifade ettiler. Yeditepe Üniversitesi Hastane- si Gastroenteroloji Uzmanõ Doç. Dr. Cengiz Pata, oruç tutanlarõn önceden bol bol sõvõ tüketmeleri gerektiğini belirterek “Özellikle uzun ve sıcak günlerde sıvı, tuz ve vitamin dengelerinin çok iyi sağlanması gerekir. Ramazan ayında bol sulu sebze yemekle- ri, salatalar ve meyve tüketil- mesi, ayran yoğurt gibi gıdala- rın sofradan eksik edilmemesi önemli” dedi. Ülser, reflü gibi has- talõğõ olanlarõn oruç tutmaya baş- lamadan önce dikkatli olmalarõ ge- rektiğine dikkat çeken Pata, uzun süre aç kalõnmasõnõn midede bazõ salgõlarõ azaltõğõnõ, mide ve ba- ğõrsaklarõ dõş etkenlere karşõ daha duyarlõ hale getirdiğini ve belli be- lirsiz bir gastrit, iyileşme yolunda olan bir ülser ya da benzer hasta- lõklarõn bu şartlar altõnda belir- ginleştiğini söyledi. Reflü hasta- lõğõnda oruç tutmanõn sorun yara- tabileceğine değinen Pata, “Ref- lü hastalarına az az, sık sık yiyin, yedikten sonra hemen yatmayın gibi önerilerde bulunuruz. Ra- mazanda ise uzun süre aç kal- dıktan sonra iftarda hızlı yemek yemek, karnı fazlası ile doldur- mak reflü ataklarını tetikleye- cektir” dedi. Uzman Dr. Duygu İbrişim ise ramazanda uzun süreli açlõğõn, sõvõ kaybõ, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlõ olarak yorgunluğa neden olabileceğini anõmsatarak sulu gõdalarla oruç açõlmasõ gerektiğini, bunun mideyi rahatlattõğõnõ söyledi. İbrişim, “Bu dönemde sık sık su içmeyi unutmayın, yatmadan önceki son iki saat bir şey ye- meyin. Yemekten iki saat sonra zamanınız ve hava koşulları uy- gunsa yarım saatlik bir yürüyüş daha zinde ve enerjik hisset- menizi sağlar. Gece bolca yiyip yatmak ve sahura kalkmadan oruç tutmak sık yapılan bir ha- tadır. Yatmadan hemen önce al- dığınız gıdalar sizin için kolay- ca alınacak kilolar demektir. Sahurda su, süt, açık çay veya ıhlamur olarak bol sıvı almaya çalışın” dedi. İstanbul Haber Servisi - Türk Eczacõlarõ Birliği (TEB) ile Sos- yal Güvenlik Kurumu (SGK) arasõnda imzalanan ve üzerinden 1 aydan fazla bir süre geçen 2008 yõlõ İlaç Alõm Protoko- lü’nde yer alan bazõ hükümlerin halen uygulanmadõğõnõ belirten eczacõlar, sorun çözülmediği takdirde SGK’ye dava açacak- larõnõ ifade ettiler. İstanbul Eczacõ Odasõ Başka- nõ Semih Güngör, eczacõlarõn zor günler yaşadõğõnõ belirterek “SGK eczacılara bu anlayışla hizmet vermeye devam ederse, önümüzdeki süreçte sağlık hiz- metinde yaşanacak kesintilerin tek sorumlusu olacaktır” dedi. Güngör, protokol anlaşmasõn- da özellikle eczacõ üzerinden alõnan sanayi iskontolarõna uyul- madõğõnõ vurgulayarak “İlaç sa- nayisinin SGK’ye yaptığı is- kontolar hâlâ üzerimizden yü- rümeye devam etmektedir. SGK tarafından iyice bilin- melidir ki eczacılar her türlü kazanımlarını kuruşuna kadar almaya kararlıdırlar” dedi. SGK’nin protokolü içine sindi- remediğini ve ikili anlaşmalara güvenin sarsõldõğõnõ ifade eden Güngör, şunlarõ söyledi: “Bunun nedeni de yıllardır önüne koy- duğu her protokolü imzalayan ve eczane ekonomilerine ağır yük getiren anlaşmaların ben- zerini bu sene imzalatamamış olmasıdır. SGK ilk defa kar- şısında direnerek haklarını alan bir eczacı tabanı ile bu ta- banı temsil eden bir TEB bul- duğu ve sözleşmeye tek bir talebini bile koyduramadığı için böyle bir hukuk dışı, ku- ral tanımaz anlayışı sergilemek zorunda kalmıştır.” DOĞU ANADOLU BÖLGESİ Evde doğumda ölümler artıyor İstanbul Haber Ser- visi - Doğu Anadolu Bölgesi’nde iki kadõn- dan biri gebelik öncesi ve sonrasõ gerekli bakõ- mõ hiç almõyor. Bu böl- genin en önemli sağlõk sorunlarõndan birisi ola- rak annelerin sağlõk ku- ruluşlarõ yerine evlerde ve bir yakõnõ yardõmõy- la doğum yapmasõ ola- rak belirtiliyor. Türk Alman Jineke- loji Vakfõ (TAJEV), ül- kemizde oldukça yük- sek oranlarda bebek ölümlerinin görülmesi ve bu konudaki bilinç- siz yaklaşõmõn önüne geçmek üzere büyük bir projeye adõm attõ. Bin- göl’de geçen hafta baş- langõcõ yapõlan “Sadece Benim İçin” sosyal so- rumluluk projesiyle tüm kadõnlarõn sağlõğõ için önemli çalõşmalarõn ya- põlacağõ belirtildi. Pro- je kapsamõnda çeşitli eğitim ve bilinçlendir- me toplantõlarõnõn yanõ sõra genel tarama, ame- liyat ve muayenenin de yapõldõğõ projede ayrõca bölge sağlõk çalõşanla- rõna da çeşitli eğitimle- ri verildi. TAJEV Baş- kanõ Prof. Dr. Cihat Ünlü, projeyi Bingöl’de başlatmanõn önemli ol- duğunu, bu ildeki bebek ölümlerinin Türkiye ra- kamlarõnõn üzerinde ol- duğunu söyledi. Ünlü, Sağlõk Bakanlõğõ’nõn projeye tam destek ver- diğini anõmsatarak daha sonra farklõ illerde de yapõlacak çalõşmalarla projenin devam edece- ğini, Bingöl Doğum ve Çocuk Bakõmevi Has- tanesi’nde yaklaşõk 120 kadõna ücretsiz jineko- lojik muayene ve ra- him ağzõ kanserine iliş- kin “pap smear” ön tarama testleri yapõldõ- ğõnõ dile getirdi. Davahazõrlõğõ İlaç Alım Protokolü uygulanmıyor İSKENDERUN 3. İCRA DAİRESİ'NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI DOSYA NO: 2006/3506 Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulun cinsi, kõymeti, adedi, evsafõ: 1- İskenderun ilçesi, Belen, Bozalan mevkii, 344 parselin 1/2 hissesi borçlu adõna kayõtlõ olup 20.200 m2 yüzölçümündedir. Tarla vas- fõnda olan taşõnmaz, toprak yapõsõ itibari ile killi tõnlõ karakterinde olup meyillidir, içerisinde bir kõsõm buğday ve çalõlõklar vardõr. Ta- şõnmaz Belen belediyesi sõnõrlarõ dõşõndadõr. Taşõnmaz, halihazõr itibari ile tarla bitkileri ekimine müsait kuru tarõm arazisidir. Taşõn- mazõn tamamõ 39.305,83 YTL olarak takdir edilmekle, borçlu hissesi 19.652,91 YTL üzerinden satõşa çõkarõlmõştõr. Satõş şartlarõ: 1- Satõş 21.10.2008 günü, saat 14.30'dan 14.40'a kadar, İskenderun 3. İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu art- tõrmada tahmin edilen kõymetin %60'õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak kaydõ ile 31.10.2008 günü, aynõ yer ve aynõ saatlerde 2. arttõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edilememişse gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõy- metinin %40'õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çe- virme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya iştirak ede- ceklerin, tahmin edilen kõymetin %20'si nispetinde nakit ve bu miktar kadar bir bankanõn kesin ve süresiz teminat mektubunu verme- leri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. İhale pulu, KDV, tahliye ve masraf- larõ, tapu alõm harcõ ve masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler, tellaliye resmi ve tapu satõm harcõ satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin, bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, dayanağõ belgelerle 15 gün içinde dairemize bildirmeleri la- zõmdõr. Aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. 4- İhaleye katõlõp, daha sonra ihale be- delini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan, tüm alõcõlar ve kefõlleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki fark- tan ve diğer zararlardan ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kal- maksõzõn, dairemizce tahsil olunacak ve varsa bu fark öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebileceği şekilde dairede açõk olup, masrafõ verildiğinde isteyen alõcõya gönderilecektir. 6- Satõşa iştirak edenlerin, şart- nameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2006/3506 sayõlõ dosya numarasõyla müdürlü- ğümüze başvurmalarõ ve işbu satõş ilanõnõn borçluya ve tapuda kayõtlõ bulunan hissedarlara tebligat yapõlamamasõ durumunda ilanen tebliğ edilmiş sayõlacağõ hususu tebliğ olunur. 27.08.2008 (Basõn: 48383) SAMANDAĞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ’NDEN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Dosya Numarasõ: 2007/968 Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün cinsi, kõymeti, adedi, evsafõ: 1-) TAPU KAYDI: Hatay ili, Samandağ ilçesi, Çiğdede Mah., Ard Merç mevkiinde kâin 0 ada, 6877 nolu parsel, 394 m2 alanlõ taşõnmazda 2343/2400 hisse borç- luya aittir. A) TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU: Samandağ ilçesi, Çiğdede mah., Ard Merç mevkii 6877 nolu parsel, Samandağ şehir imar planõnda olup, imar parseli konumunda, Deniz Sitesi ile Metoroloji istasyonu arka kõsmõndadõr. Batõsõndan geçen 10 metrelik imar yolu açõk değildir. B) TAŞINMAZIN DEĞERİ: Parsel ayrõk 3 katlõ imar nizamõnda olup, beher m2 80,00 YTL’den 394m2x80,00 YTL=31.520,00 YTL’dir. Borçlunun 2343/2400 hissesine isabet eden değer 30.771,40 YTL’dir. 2-) TAPU KAYDI: Hatay ili, Samandağ ilçesi, Çiğdede Mah., Ard Merç mevkiinde kâin, 0 ada, 1696 nolu parsel, 509 m2 alanlõ taşõnmazda 1/18 hisse borç- luya aittir. A) TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU: Samandağ ilçesi, Çiğdede Mah. Ard Merç mevkii 1696 nolu parsel, Samandağ şehir imar planõnda olup, imar uygulamasõ henüz yapõlmamõştõr. B) TAŞINMAZIN DEĞERİ: Parselin yapõlan piyasa araştõrmasõna göre, beher m2 50,00 YTL’den 509,00m2x50,00YTL=25.450,00 YTL olup, borçlunun 1/18 hissesine isabet eden değer 1.418,88 YTL’dir. SATIŞ ŞARTLARI: 1- Satõş 6877 nolu parselde borçlunun hissesi 17.10.2008 günü, 10.20- 10.30 saatleri arasõnda, 1696 nolu parselde borçlunun hissesi 17.10.2008 günü, 10.35-10.45 saatleri arasõnda, SAMANDAĞ BELEDİYE NİKÂH VE MEZAT SALO- NU’NDA açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklar mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile iha- le olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak şartõyla taşõnmaz 27.10.2008 günü, aynõ yer ve saatlerde ikinci arttõrmaya çõkarõla- caktõr. Bu arttõrmada da bu miktar elde edilememişse, gayrimenkul en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhan alacaklõlarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka, paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir. 2- Arttõrmaya işti- rak edeceklerin, tahmin edilen kõymetlerin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin pa- ra iledir, alõcõ istediğinde 10 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. KDV, resmi ihale pulu, tapu alõm harcõ ve masraflarõ ile tahliye ve teslim masraflarõ alõcõya aittir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkuller üzerindeki haklarõnõ, hususiyle faiz masrafa dair iddialarõnõ, dayanağõ belgeler ile on beş gün için- de, Dairemize bildirmeleri lazõmdõr. Aksi takdirde haklarõnõ tapu sicili sabit olmadõkça paylaşmada hariç bõrakõlacaklardõr. 4- İhaleye katõlõp, daha sonra ihale be- delini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ve kefilleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmaksõzõn, dairemizce tah- sil olunacak ve bu fark, varsa, öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için, Dairede açõk olup, masrafõ verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, satõş ilanlarõ ilgililerin adreslerine gönderilmiş olup, adreste tebligat yapõlamamasõ veya adresleri bilinmeyenler için de işbu satõş ilanõ- nõn ilanen tebliğ yerine kaim olacağõ ilan olunur. Başkaca bilgi almak isteyenlerin 2007/968 sayõlõ dosya numarasõ ile Müdürlüğümüze başvurmala- rõ ilan olunur. 20.08.2008 (İc.İf.K.126) (*) İlgiliIerin tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 48447