Katalog

CMYB C M Y B 28 EYLÜL 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 9 ‘AKP yolsuzluklar partisi’ Dişli’yi istifa ettiren, Deniz Feneri davasõnõ yakõndan izleyen ve son olarak da AKP’li Fõrat’la ‘canlõ yayõnda söz düellosu’na çõkan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçdaroğlu, Cumhuriyet’in sorularõnõ yanõtladõ TÜREY KÖSE ANKARA - CHP Grup Başkan- vekili Kemal Kılıçdaroğlu; AKP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Şaban Dişli’yi görevinden istifaya götüren “rüşvet belgesi”, Almanya’daki Deniz Feneri e.V. davasõnõ yakõndan izlemesi ve son olarak da AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dengir Fırat’la “canlı yayında naklen söz düellosu” ile CHP’nin son dönemde öne çõkan yüzü oldu. “CHP’nin sessiz gücü” diye anõlan Kõlõçdaroğlu, hesap uz- manlõğõndan SKK Genel Müdürlü- ğü’ne, oradan siyasete uzanan ya- şamöyküsünde hep mütevazõ bir ki- şilik sergiledi. Kõlõçdaroğlu, internet sitesindeki mal beyanõ listesine Fikret Otyam, Nuri Abaç, Hüseyin Yüce, Ayetullah Sümer, Güler Çakır tab- lolarõnõ da koyan bir sanatsever. Eşi- nin põrlanta yüzüğü ile bir alacağõ ve banka borcunu kuruşuna dek koy- maktan çekinmeyecek kadar “şeffaf” bir politikacõ. İnternet sitesindeki zi- yaretçi defteri bugünlerde dolup ta- şõyor. “Karaoğlan”a benzetenler mi ararsõnõz, “Daha önce neredeydiniz” diye soranlar mõ, “Yolsuzlukla mü- cadelenin önderi” diye yüceltip, “Daha önce CHP’ye oy verme- dim, ama artık oyumun adresi bel- li oldu” diye övgülere boğanlar mõ? Kõlõçdaroğlu’nun TBMM’deki oda- sõnda telefonlar susmuyor. Ziyaret- çiler kapõsõnõ aşõndõrõyor. Bu ortam- da CHP’nin geleceğinde kendisine yer gösterenler, İstanbul belediye başkan adaylõğõna yakõştõranlar da az değil. Kõlõçdaroğlu bu konulara girmekten hiç hoşlanmõyor, bu sorularõ “Mil- letvekili olarak görevimi yapıyo- rum” diye geçiştiriyor. Kõlõçdaroğlu, parlamentodaki odasõnda sõk sõk te- lefonlarla kesilen görüşmemiz sõra- sõnda sorularõmõza şu yanõtlarõ verdi: - Dengir Fırat’la tartışmanızın so- nuçları ne oldu, ne olmalıydı? - Önce Sayõn Fõrat’õ kutlamak is- terim. Geldi, elimde hangi belgelerin olduğunu bilmiyordu... Şimdi, ken- disinin daha önce verdiği taahhüdün arkasõnda durup durmayacağõ önem- li. Kõlõçdaroğlu şüphe uyandõracak ön deliller getirirse ben milletvekilliği- ni bõrakõrõm, diyordu. Siz bir kamu görevlisine iftira attõnõz, ben onu Başbakan’õn imzasõyla kanõtlarõm, dedim, kanõtladõm. Sayõn Fõrat, ben bir Türk vatandaşõ olarak şikâyet hakkõ- mõ kullandõm, diyor. Şikâyet hakkõ ile iftira hakkõ farklõ şeyler. CHP aday adaylõğõnõ gündeme getiriyor. Güm- rük kontrolörünün CHP’den aday aday olmasõ en doğal hakkõ. Kendi- si şikâyet -daha doğrusu bir kamu gö- revlisine iftirayõ- bir şikâyet hakkõ ola- rak görecek ama bir kamu görevlisi- ni anayasal hakkõnõ kullandõ diye eleştirecek. Sayõn Fõrat, denetim elemanlarõnõn nasõl çalõştõğõnõ bilmediği için, adõ ge- çen kişi bu işe gönüllü olarak girdi zannediyor. Bir şikâyet gelirse, önce kurum başkanõna gider, kurum baş- kanõ görevlendirme yapar. Bu arka- daşõ görevlendirmişler, o da çalõşmõş... Sonra, MENAS’õn ürünlerini taşõyan kamyonda 89 kilo eroin bulundu mu diye sordum. Hayõr, diyen yok. Bir belge daha açõkladõm. Gümrük Genel Müdürlüğü’ne başvuruyorlar, bizi kõrmõzõ hattan çõkarõn, diye. Burada sayõn Fõrat’õn da adõ var. Fõrat bu şir- ketin yönetiminde değil, neden adõ ya- zõlõyor? Bu, siyasi nüfuz kullanmak içindir. Ön şüphe uyandõracak delil- lerden biri bu. 1 Eylül 2007’de ay- rõldõm, diyor, güzel... Aynõ tarihte yö- netim kurulu toplanõp karar alõyor, Fõ- rat’õn hisselerinin devri için. Ama bu karar ne hikmetse 8 ayõ aşkõn süre bekletiliyor. 9 Mayõs günü Vatan gazetesi muhabiri, sizin ortağõ oldu- ğunuz şirketin TIR’õnda uyuşturucu bulundu, diye arõyor, o zaman, ay- rõldõm, diyor. Bu konuşmanõn yapõl- dõğõ gün, şirket, 1 Eylül 2007’de al- dõğõ kararõ 9 Mayõs 2008’de gidip no- terde onaylatõyor. Aklõmõza şu geli- yor; Vatan muhabiri telefon etme- seydi bu belge olacak mõydõ? Bu bel- gelerin orijinallerini sayõn Fõrat’õn kõ- sa bir süre için bana teslim etmesini istiyorum. Onlarõn kriminolojik tah- lili gerekiyor, bunlarõn sahte olma ola- sõlõğõ var... - Hayali ihracatla ilgili tartış- mada bir karışıklık oldu. Herkes farklı raporlardan, olaylardan söz ediyordu... - Ben kendisine MENAS şirketinin hayali ihracat yaptõğõna dair bir ra- porun tarihini, numarasõnõ verdim. Hazine kontrolörünün raporu, 1994’te İngiltere’ye yapõlan ihracat dolayõsõyla yapõlan inceleme. Hazine kontrolörü raporunu yazõyor, bu olayõ soruşturun, parayõ geri alõn, diye. MENAS para- yõ geri ödüyor, ama ben hayali ihra- cat yapmadõm, diye itiraz ediyor. Mersin İdare Mahkemesi, hayõr bu ha- yali ihracattõr, diyor. Firma bununla yetinmiyor, Danõştay’a başvuruyor, orada da aynõ karar onaylanõyor. Bu- na karşõlõk Fõrat bana Ukrayna’ya ya- põlan ihracatla ilgili düzenlenen ra- pordan nasõl aklandõğõnõ anlatõyor. Ben onu sormuyorum ki... O raporu yazan gümrük kontrolörü, ben Hazi- ne kontrolörünün yazdõğõ rapordan söz ediyorum... ‘DEDEMİN EŞKIYA OLDUĞU SÖYLENİR’ - Fırat, elinde sizinle ilgili belgeler olduğunu söyledi... Zaman gazetesi sizi “Dersim isya- nõ ile meşhur Tunceli’de doğan Kemal Kõlõç- daroğlu” diye andı... Ortalıkta dedelerinizin Dersim isyanına katıldığı söylentileri dolaş- maya başladı... SSK Genel Müdürü iken TİKKO’cuları, PKK’lileri işe aldığınız ha- berleri yayımlanmaya başladı. Bunları na- sıl değerlendiriyorsunuz? - Benimle ilgili emekli olduktan sonra çok araştõrmalar yapõldõ. Mütevazõ bir ailede yetiş- tim, 7 kardeşim var. Öyle büyük mal varlõkla- rõ olan bir aile değiliz, babamdan kalan arsa üze- rine kat karşõlõğõ bir bina yapõldõ, her kardeşe bir daire verildi. Genel müdürlüğüm dönemiyle il- gili iddialar en az 50-60 kez gündeme geldi. Ben genel müdürken KİT komisyonunda bunlarõ ya- nõtladõm. Davalar açõldõ, hepsinden beraat ettim. Eski mahkûmlar, TİKKO’cular işe alõndõ, di- yorlar... Her kamu kuruluşu kadrosunun belli bir oranõnda eski mahkûm ve özürlü çalõştõrmak du- rumundadõr. Sõnav açarõz, eski mahkûm sav- cõlõktan yazõ alõr, gelir sõnava girer. Birisine tor- pil yapõlmõşsa her türlü soruşturma yapõlabilir. Kurumun tarihinde ilk kez müfettişleri ÖSYM sõnavõyla ben aldõm. Hiç zorunluluk yokken hat- ta pratisyen doktorlarõ bile sõnavla aldõm... - Dersim isyanı ile ilgili savlar... - Ailemin Dersim isyanõnõyla bir ilgisi yok. Çok büyük dedemin, Osmanlõ dönemindeki de- demin eşkõya olduğu söylenir... ‘DİŞLİ İLE İLGİLİ YENİ BELGELER VAR’ - Şaban Dişli, Deniz Feneri, Dengir Fırat... Sırada ne var? - Sõrada başka olaylar var. Dosyalar yağõyor, bilgi yağõyor. Onlarõ doğrulatmak zaman alõyor. Üzerinde çalõştõğõmõz konular var, bayramdan sonra göreceksiniz. -Şaban Dişli konusu bitti mi? Partideki görevinden istifasının yeterli olmadığını söy- lüyordunuz... - Dişli konusu bitmedi. Sanõyorum bayram- dan sonra bazõ yeni belgeler açõklayacağõz. Si- livri bağlantõlõ bazõ belgeler... ‘DENİZ FENERİ’NDE DELİLLER KARARTILDI’ - Deniz Feneri olayının Türkiye boyutunun aydınlatılabileceğine inanıyor musunuz? - Almanya’daki Deniz Feneri, Türkiye’deki Deniz Feneri ve AKP iç içe geçen 3 halka. Al- manya’daki yargõç, asõl failler Türkiye’de, de- di. İktidarõn, sorumlularõn üzerine gidilmesi ta- limatõ vermeden sonuç alõnamayacağõna ina- nõyorum. AKP’nin Deniz Feneri’nin üzerine gi- deceğini zannetmiyorum. Zaten delillerin bü- yük kõsmõnõn karartõldõğõnõ düşünüyorum. - Deniz Feneri ile ilgili gelişmelerden son- ra yeniden Ergenekon gözaltıları başlayın- ca zamanlamaya dikkat çekildi... Bir bağlantı görüyor musunuz? - Ergenekon davasõ siyasal içerikli bir dava- dõr. Hayatlarõnda bir araya gelmemiş, geleme- yecek insanlar aynõ yere konuyor. Hukuk fa- kültelerinde ibretlik olarak okutulacak bir da- va. Deniz Feneri kamuoyunun dikkatini çekince, yeni gözaltõ dalgalarõnõn başlamasõ ilginç el- bette... AKP’li Fõrat hakkõnda rapor düzenleyen müfettişin, uçak ve yatõnõn olup olmadõğõnõn da araştõrõldõğõ ortaya çõktõ Fırat’ı yalanlayan Başbakanlık raporu İLHAN TAŞCI ANKARA - Başbakanlõğõn, AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dengir Fırat’õn bir dönem kurucusu ve ortağõ olduğu MENAS A.Ş. hakkõnda hayali ihracat raporu düzenleyen Gümrük Kontrolörü Bayram Çolak ailesine ait uçak ve geminin olup olmadõğõnõ da araştõrdõğõ ortaya çõktõ. Başbakanlõk müfettişleri, Çolak’õn gemisinin olup olmadõğõnõ Denizcilik Müsteşarlõğõ’na, uçağõ olup olmadõğõnõ ise Sivil Havacõlõk Genel Müdürlüğü’ne sordular. Dengir Fõrat, sahibi olduğu şirket hakkõnda hayali ihracat raporu düzenlenmesinin ardõndan Gümrük Kontrolörü Bayram Çolak hakkõnda şikâyetçi oldu. Bunun üzerine Başbakanlõk Müfettişleri Mehmet Gürbüz ile Mehmet Emin Baysa, Fõrat’õn “mesleğe giriş tarihindeki servet beyanı ile bugünkü servet beyanı karşılaştırıldığında, izah edilemeyecek haksız bir varlığa sahip olduğu ve varlığın eşi, çocukları ve kardeşleri üzerine de geçirildiği görülecektir ” iddiasõ kapsamõnda Çolak’õ malvarlõğõ yönünden mercek altõna aldõ. Cumhuriyet’in ulaştõğõ 3 Aralõk 2007 tarihli Başbakanlõk Raporu’nda, Fõrat’õn iddialarõnõn gerçeği yansõtmadõğõ ortaya konuldu. Müfettişler, Bayram Çolak’õn ifadesine de başvurdular. Çolak, devlet memuriyetindeki 21 yõlda bir araba ve taksitleri halen süren evi dõşõnda malvarlõğõnõn olmadõğõnõ vurguladõ. AKP’li Fõrat’õn, çocuklarõ üzerine de malvarlõğõ kaydedildiği iddiasõna ifadesinde yer veren Çolak, “Benim 3 çocuğum da henüz 18 yaşını bile doldurmadığı halde benim malvarlığımı bunların adına nasıl geçirdiğimi herhalde ihbarcı açıklayacaktır” dedi. Fırat’a raporlar sızdırıldı Gümrük Kontrolörü Bayram Çolak, ifadesinde Fõrat ile ilgili şu ilginç iddiayõ gündeme getirdi: “Şikâyetçinin (AKP’li Fırat) bizim tarafımızdan tanzim edilen ve hakkında yazdığımız firmaların gizli ticari ve özel bilgilerini içeren raporlara konumunu kötüye kullanarak nasıl ulaştığının, kendisinin de bir ticari firmanın kurucu ve büyük ortağı olarak bu bilgileri rakibi olan firmalar açısından kötüye kullanmayacağının nasıl garanti edileceğinin, bu raporların ve mal bildirimlerimizin kendisine nasıl ve kimler tarafından servis edildiğinin başmüfettişlik makamınızca tetkik edilmesini talep ediyorum.” Başbakanlõk Müfettişleri, Bayram Çolak’õn resmi mal bildirimlerini inceledikten sonra pek çok kurumla yazõşma yaparak, servet araştõrmasõna yöneldiler. Bu kapsamda, Çolak ve aile bireyleri hakkõnda Tapu Kadostro Genel Müdürlüğü’ne taşõnmazlar, Emniyete motorlu araçlar, tüm kamu ve özel bankalardan hesaplar, Merkezi Kayõt Kuruluşu’ndan da yatõrõm fonu ve hisse senedi olup olmadõğõ bilgileri istendi. Bu noktada en dikkat çeken yazõşma ise Denizcilik Müsteşarlõğõ ile Sivil Havacõlõk Genel Müdürlüğü’ne yönelik olanlardõ. Başbakanlõk Müfettişleri, 16 Temmuz 2007 tarihinde 27/07-53 sayõlõ yazõ ile Denizcilik Müsteşarlõğõ’ndan, Fõrat’õ soruşturan Bayram Çolak’õn ve aile bireylerinin isimlerine kayõtlõ deniz taşõma aracõ bulunup bulunmadõğõnõ sordular. Aynõ gün 27/04-54 sayõlõ yazõ ile de Sivil Havacõlõk Genel Müdürlüğü’nden ismine kayõtlõ hava taşõt aracõ olup olmadõğõ bilgisi istendi. Denizcilik Müsteşarlõğõ ve Sivil Havacõlõk Genel Müdürlüğü, Başbakanlõğa gönderdiği yanõtta, Bayram Çolak’õn sahibi ya da hissedarõ olduğu herhangi bir hava ve deniz taşõtõnõn bulunmadõğõnõ bildirdi. İ nternetsitesindekiziyaretçidefteribugünlerde doluptaşõyorKemalKõlõçdaroğlu’nun.‘Kara- oğlan’a benzetenleri mi ararsõnõz, “Daha ön- ceneredeydiniz”diyesorunlarõmõ,“Yolsuzlukla mücadelenin önderi” diye yüceltip “Daha önce CHP’yeoyvermedim,amaartõkoyumunadresibel- li oldu” diye övgülere boğanlarõ mõ? K õlõçdaroğlu’nun TBMM’deki odasõnda telefonlar susmuyor. Ziyaretçiler ka- põsõnõ aşõndõrõyor. Bu ortamda CHP’nin geleceğinde kendisine yer gösterenler, İstanbul belediye başkan adaylõğõna yakõştõran- lar da az değil. Kõlõçdaroğlu bu konulara girmekten hiç hoşlanmõyor, bu sorularõ “Milletvekili olarak görevimi yapõyorum” diye geçiştiriyor. - Sizin son dönemde öncülük ettiğiniz yaklaşım, CHP muhale- fetinde yeni bir döneme işaret edi- yor. Bugüne dek yürütülen laiklik- türban merkezli muhalefet anlayışı yerine, yolsuzluklara-ekonomik duruma dayalı bir muhalefetin daha etkili olduğu yorumları ya- pılıyor... - AKP artõk CHP’ye hesap verir konuma geldi. Belgelerden müthiş et- kileniyorlar. Bu politikalarõn geniş- letilerek sürdürülmesi büyük önem taşõyor. Belki daha önce türban-la- iklik odaklõ muhalefetin öne çõk- masõ, dönemin koşullarõndan kay- naklanõyordu. O dönemin koşullarõ belki onu gerektiriyordu. Ama bugün ekonomide yaşanan çõkmaz, geniş kitlelerin yoksullaşmasõ, AKP yan- daşõ ve kadrolarõnõn palazlanmasõ, on- larõn lüks yaşantõsõ normal yurttaşõn gözünden kaçmõyor. - Son dönemdeki gelişmeler AKP tabanına nasıl yansıyor? - Bu muhalefet AKP ve MHP ta- banõnda etkili oluyor. MHP tabanõnda özellikle CHP’ye karşõ bir sempati yükseliyor. AKP tabanõnda ise özel- likle dürüst, mütedeyyin dediğimiz insanlar AKP’nin iki ayrõ yüzünü gör- me fõrsatõnõ elde ediyorlar. Bu söy- lem, somut verilerle desteklenince AKP’den koptuklarõnõ hissediyor- lar. Bizi arayanlar, destek bildirenler çok fazla... - Son dönemdeki çıkışlarınız- dan sonra, bazı kesimlerde size CHP’nin geleceğinde yeni koltuk- lar gösterenler artmaya başladı... - Her milletvekilinin çalõşmalarõnda partinin kurumsal kimliğine katkõ yapmasõ lazõm. Bizler de çalõşmala- rõmõzda partinin kurumsal kimliğine katkõ yapõyoruz. Moral olarak çõtayõ yükseltiyoruz. Bunlar güzel şeyler. Belki de bir milletvekilinin olağan olarak yapmasõ gereken çalõşmalar- dan bazõlarõ bunlar... - Önümüzde yerel seçimler var. Bu gelişmeler CHP’nin şansını et- kiler mi? - Bu süreç iyi kullanõlõrsa ve ör- gütlerimiz yaşanan yolsuzluklarõ hal- ka yeteri miktarda anlatõrlarsa süreç süratli şekilde CHP’nin lehine döner. Bütün mesele söylemlerde güven ve tutarlõlõk. Her gün yerel düzeyde bir- çok yolsuzluk ortaya çõkõyor. AKP yolsuzluklar partisi konumuna geldi. Nerede bir belediye varsa kurcaladõ- ğõnõz zaman altõndan bir AKP’liye sağlanan rant çõkõyor. Küçük yerler- de bunlar çok daha süratli fark edili- yor. Yolsuzluklarda bir patlama var. En son Aliağa’da AKP’liler birbiri- ne girdiler, yukarõdan müdahale edil- di, kamuoyunun önünde tartõşma- yõn, diye. Halk görüyor bunu. Mec- lis açõldõktan sonra da bunlarõ konu- şacağõz. Araştõrma önergeleri var, bütçe görüşmeleri sõrasõnda yolsuz- luklar daha ciddi gündeme gelir. Si- yasi etik yasasõnõn çõkmasõ lazõm. Bu yasa olsaydõ ne Fõrat, ne Dişli yerle- rinde olamazlardõ şu anda. AKP artõk CHP’ye hesap veriyor