Katalog

CMYB C M Y B 28 EYLÜL 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 ‘Perinçek’e karalama’ İstanbul Haber Servisi - İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Yardõmcõsõ Erkan Önsel, 26 Eylül Cuma günü Yeni Şafak gazetesinde çõkan “Cadillac” haberini yalanlayarak, “Devletin bütçesinden trilyonlar harcayarak makam araçlarõna binenleri gizleyen bu psikolojik savaş elemanlarõ utanmadan, İP Genel Başkanõ Doğu Perinçek’i CIA merkezli kampanyalarla suçlamaya çalõşõyorlar” dedi. Önsel, “Bu aracõ Remzi Demir adlõ bir yurttaştan 2000 yõlõnda satõn aldõk ve 5 bin YTL para ödedik. Araçlar kullanõlacak durumda değildi, neredeyse hurda durumundaydõ, masraf yaptõk ve kullanõlõr hale getirdik. Yeni Şafak’õn manşet haberi tamamen uydurmadõr” dedi. DP’de kavak atışması ANKARA (AA) - DP Ankara İl Kongresi, Tes-İş Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Kongre, DP Genel Başkanõ Süleyman Soylu’nun konuşmasõ öncesinde, delegelerin atõşmalarõna sahne oldu. Ahmet Yõldõz adlõ bir delege, geçmişte büyük spor salonlarõnda gerçekleştirilen kongrenin, bugün bir konferans salonunda yapõlmasõndan üzüntü duyduğunu dile getirdi. Kamõş ile kavak ağacõ arasõnda geçen bir hikâyeyi anlatan Yõldõz, “DP’yi karaya ulaştõracak bir genel başkanla yola devam edilmesi gerektiğini” söyledi. Soylu, bazõ delegelerin kendisiyle ilgili sarf ettiği sözlere alõnmadõğõnõ ifade ederek, “Ama bir şeye alõndõm; bu parti ne kamõştõr ne de kavak. Bu parti ulu bir çõnardõr” dedi. ‘Sağlık Bakanı yargılansın’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sivil toplum örgütleri temsilcilerinden oluşan bir grup, son dönemde hastanelerde yaşanan bebek ölümlerini Sağlõk Bakanlõğõ önünde balonlar ve oyuncaklarla protesto etti. Yüksel Caddesi’ndeki İnsan Haklarõ Anõtõ önünde toplanan grup, buradan Sağlõk Bakanlõğõ’na yürüdü. Gruptakiler, yürüyüş sõrasõnda, ellerinde beyaz balonlar ve üzerinde “Bebek ölümlerine sessiz kalamayõz”, “Çocuklarõnõn yaşamõnõ koruyamayan bir ülkede yaşamaktan utanõyorum”, “Sayõn Başbakan nerede doğacak 3 çocuk?”, “Bebek ölümlerini durdurun”, “Sağlõk Bakanõ yargõlansõn” yazõlõ dövizler taşõdõlar. Gündem Çocuk Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Esin Koman, Sağlõk Bakanõ Recep Akdağ’õn istifa etmesi gerektiğini vurguladõ. Kabine üyeleri telefon ve ortam dinlemeyle ilgili sorulara çelişkili yanõtlar veriyor AKPdinlemelerekayõtsõzEMİNE KAPLAN ANKARA - Gazete ve televizyonlarda yayõmlanan yasadõşõ telefon ve ortam din- leme kayõtlarõna her gün ye- nisi eklenirken; AKP hükü- metinin bu konuda çelişkili açõklamalar yapmasõ dikkat çekiyor. Başbakan Yardõm- cõsõ Cemil Çiçek, Adalet Ba- kanõ olduğu dönemde kaç kişinin yargõ kararõyla din- lendiğini rakamlarõyla açõk- larken; İçişleri Bakanõ Beşir Atalay, bu rakamlarõ ‘gizli- lik’ gerekçesiyle TBMM’ye bildirmiyor. Ortam dinleme- siyle ilgili olarak mevzuatta bir düzenlemenin olmadõğõnõ belirten Adalet Bakanõ Meh- met Ali Şahin ise, ortam dinlemesiyle dinlenen vatan- daşlara ‘yargıya gidin’ öne- risinde bulunuyor. Hükümet, Türkiye’de 11 özel dona- nõmlõ ve ortam dinlemesi ya- pan araçlarõn kim tarafõndan hangi yetki ve yasal daya- nakla kullanõldõğõnõ açõkla- mõyor. AKP hükümeti, yasadõşõ telefon ve ortam dinlemelerini görmezden geliyor. Bu ko- nuda CHP’li milletvekilleri- nin farklõ tarihlerde verdiği soru önergelerine AKP’li ba- kanlarõn verdiği yanõtlarõn birbiriyle çelişmesi dikkat çekiyor. CHP’li Atilla Kart, 2004 yõlõnda yasadõşõ telefon dinlemelerini TBMM gün- demine taşõdõ. Dönemin Ada- let Bakanõ Cemil Çiçek, 4 Ocak 2005 tarihinde verdiği yanõtta, mahkeme kararlarõna dayalõ olarak 2002 yõlõnda 7 bin 80 GSM ve 7 bin 794 sa- bit telefon, 2003 yõlõnda 9 bin 926 GSM ve 6 bin 92 sabit te- lefon; 2004 yõlõnda 19 bin 628 GSM ve 3310 sabit telefonun teknik takibinin yapõldõğõnõ açõkladõ. 3 yıl sonra gizli oldu CHP’li Hüsnü Çöllü, bu yõl Başbakan Tayyip Erdo- ğan’õn yanõtlamasõ istemiyle verdiği soru önergesinde 2002-2008 yõllarõ arasõnda kaç kişinin yargõ kararõyla dinlendiğini sordu. Erdoğan adõna yanõt veren İçişleri Ba- kanõ Beşir Atalay ise, polis, jandarma ve MİT teşkilat ya- salarõ kapsamõnda yürütülen işlemler için “gizlilik” ilke- sinin geçerli olduğunu be- lirtti. Bakan Atalay, “5397 sayı- lı Kanun ile değişik 2559 sa- yılı Polis Vazife ve Salahi- yet, 2803 sayılı Jandarma Teşkilat Görev ve Yetkile- ri, 2937 sayılı Devlet İstih- barat Hizmetleri ve Milli İs- tihbarat Teşkilatı kanunla- rı hükümlerine göre yürü- tülen faaliyetler çerçeve- sinde elde edilen bilgi ve ka- yıtların saklanmasında ve korunmasında gizlilik ilke- si geçerlidir. Telekomüni- kasyon yoluyla iletişimin dinlenmesi veya tespit edil- mesi yürürlükte bulunan kanunlarda belirtilen usul ve esaslara uygun olarak yargı kararları doğrultu- sunda gerçekleştirilmekte- dir” dedi. ‘Yargıya başvur’ Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, CHP’li Mustafa Öz- yürek’in eski YÖK Başkanõ Erdoğan Teziç, emekli Tuğ- general Münir Erten, cum- huriyet savcõsõ Salim De- mirci’ye ait olan ses kayõtla- rõnõn internet sitelerinde ya- yõmlanmasõyla ilgili verdiği soru önergesine, “yapılan incelemede söz konusu ses videolarının herhangi bir Alternatif’e destek eylemi Bölücü terör örgütünün propagandasını yaptığı gerekçesiyle kapatılan Gündem gazetesinin yerine çıkartılan ve yine ay- nı suçlamayla yayını 1 ay durdurulan Alternatif gazetesine bazı siyasi parti- ler, çeşitli inisiyatif grupları ve İHD destek verdi. Alternatif Gazetesi Adana Temsilciliği önünde toplanan gösterici- ler, kapatma kararının geri alınmasını istedi. “Alternatif basın susturulamaz” yazılı pankart açan eylemciler, “Özgür basın susturulamaz” diye slogan attı. Göstericiler adına açıklama yapan İHD Adana Şube Yöneticisi ve Seyhan Bele- diyesi Meclis Üyesi Songül Çaynak, “Al- ternatif gazetesine yönelik baskılar, bir anlamda Kürt sorununa demokratik çö- züm için de engeldir” dedi. (Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ) telefon görüşmesine ait ol- madığı, bir ortam dinleme- si olasılığının çok yüksek ol- duğu, bunun Telekomüni- kasyon İletişim Başkanlı- ğı’nın görev alanına gir- mediğini” belirtti. Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, 13 Mayõs 2008 tari- hinde verdiği yanõtta, Tele- komünikasyon İletişim Baş- kanlõğõ’nda ses incelemesi yapõlabilmesini sağlayan her- hangi bir laboratuvar bulun- mamasõ nedeniyle söz konu- su kişilere ait olduğu iddia edilen seslerin gerçekten on- lara ait olup olmadõğõ, sesle- rin orijinal olup olmadõğõ hu- suslarõnda herhangi bir görüş beyan edilmesinin mümkün bulunmadõğõ, konu hakkõnda ilgililerin cumhuriyet baş- savcõlõklarõna şikâyette bu- lunmalarõ halinde ilgili kolluk birimi nezdinde bulunan kri- minal laboratuvarlarda yapõ- lacak inceleme sonucunda bu hususlarõn tespitinin müm- kün olabileceğini bildirdi. KESK ‘SGK’den çekiliyoruz’ A N K A R A (Cumhuriyet Bü- rosu) - Kamu Emekçileri Sendi- kalarõ Konfederas- yonu (KESK), 1 Ekim’de tümüyle yürürlüğe girecek Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlõk Sigor- tasõ Yasasõ’na tepki olarak, Sosyal Gü- venlik Kurumu (SGK) yönetimin- deki temsiliyetini sona erdiriyor. KESK Genel Başkanõ Sami Ev- ren, SGK Yönetim Kurulu’nda hükü- met yetkililerinin yanõ sõra sosyal ta- raflarõ temsilen işçi, işveren, esnaf ve emekli örgütlerinin birer temsilcisinin yer aldõğõnõ anõm- sattõ. SGK Yönetim Kurulu’nda kamu e m e k ç i l e r i n i KESK’in temsil et- tiğini dile getiren Evren, şunlarõ söy- ledi: “Aradan geçen 2 yıllık süreçte, çalı- şanların hak ve çı- karlarını korumak doğrultusunda SGK Yönetim Ku- rulu içinde göster- diğimiz çabalar maalesef sonuçsuz kalmıştır. Bu nok- tada, bu antide- mokratik kurum- da ve onun yöne- tim kurulunda ol- mak bizim açımız- dan anlamını yi- tirmiştir. 1 Ekim 2008 tarihinden iti- baren SGK Yöne- tim Kurulu’ndaki temsiliyetimizi son- landırıyoruz.” Eryılmaz’dan yanıt: ‘Rüşvete asla yüz vermedik’ Çankaya Belediye Başkanõ Prof. Dr. Muzaffer Eryõlmaz, “AKP’nin yardakçõlarõ ve yalakalarõ Çankaya’nõn aydõnlõğõnõ kendi çamurlarõyla kapatamazlar” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Çankaya Belediye Başkanõ Prof. Dr. Muzaffer Eryılmaz, kendisiyle ilgili bant kaydõna dayandõrõlan “CHP’li başkanın rüşvet itirafları” başlõklõ id- dialara, yazõlõ açõklamayla yanõt verdi. Eryõlmaz, açõklamasõnda şunlarõ kaydetti: “Bizler bu ülkenin gerçek yurtseverleri ve bu ülkede eşit bölüşüme dayalı bir toplum mo- deli isteyen insanları olarak arı kovanına ço- mak sokmaktan asla çekinmedik. Rüşvetin, içi boşaltılmış, sulandırılmış ihale biçimlerinin hiçbirine yüz vermedik. Bütün ihalelerimizi kamuya açık, şeffaf ve temiz bir hizmet çiz- gisini izleyerek yaptık. Türkiye’de yerel düz- lemde oluşturulmuş olan statükocu ve baştan aşağıya bozulmuş sistemin bir ürünü olan mev- cut yapıyı değiştirmeye geldik. Bizim Çankaya Belediyesi’nde şeffaflığı ve güvenilirliği her tür- lü yolsuzluk biçimine karşı meydan okuyarak sağladığımızın kanıtları gün gün daha iyi anlaşılıyor, gün yüzüne çıkıyor. Nitekim şim- di kamuoyunun gün- demine gelen ve tartı- şılan konu bizim Çan- kaya Belediyesi’nde sosyal belediyeciliği yerleştirip; asalak, emek sarf etmeden belediyenin sırtından geçinenleri tasfiye et- me ve onlara aman vermeme anlayışımı- zın bir sonucudur.” Toplumda oluşan usulsüz ve kötü yöne- tim biçimlerini, hantal ve çarpõk bürokrasinin kurum dõşõ kötü güç ilişkileriyle gizli kapa- lõ kurduğu ilişkileri engelleme noktasõnda sonu- cunu ve bedelini düşünmeden karşõ koyduklarõ- nõ dile getiren Eryõlmaz, olumsuzluklarõn önüne set çektiklerini, ödünsüz bir tavõr ortaya koy- duklarõnõ vurguladõ. Eryõlmaz, “Gayri ahlaki bir yöntemle in- sanları gizlice dinleyerek ele geçirdiklerini id- dia ettikleri şeyin pek çok noktada kesik ke- sik birbirine eklemelerle ve montajlarla yük- lü olması bu işe soyunanların kötü niyetlerini ve aslında bu işin sonucundaki kötü akıbetle- rini bir biçimde ortaya koymuştur” dedi. Her yeri eklemelerle dolu ses kaydõnda tavacõ Recep Usta adlõ birisinden 150 bin dolar alõndõ- ğõna dair gülünç bir iddia bulunduğunu belirten Eryõlmaz, “Tavacı Recep adlı kişinin böyle bir iddiayı reddetmesindeki dürüstlüğün ötesin- de söylenecek şey şudur: Biz Çankaya Bele- diyesi olarak Tavacı Recep’i yasadışı olarak iş- gal ettiği yerlerden, tıpkı insanların giremediği Maltepe Pazarı’nı ve sosyete pazarlarını te- mizlememiz gibi, söküp çıkardık. Burada bi- ze duyulan kin ve nefret ve mantık hatası ken- disini hemen ele vermektedir” görüşünü dile ge- tirdi. Eryõlmaz, “AKP’nin yardakçıları ve ya- lakaları Çankaya’nın aydınlığını kendi ça- murlarıyla kapatamazlar” dedi. Nail Çakırhan Muğla’da OKTAY EKİNCİ Ağa Han Mimarlõk Ödülü sahibi, şair ve yazar Na- il Çakırhan’õn İstanbul Üniversitesi Çapa Hasta- nesi’ndeki tedavisine Muğla’daki Yücelen Has- tanesi’nde devam ediliyor. Edebiyat dünyamõzda “Nail V” imzasõyla tanõnan 1910 doğumlu Çakõrhan’õn hastane ortamõnda kal- masõ gerektiği anlaşõlõnca, tedavisinin “memleke- ti”nde sürdürülmesine karar verildi. Doktorlarõn “rehabilitasyon” için de gerekli gör- dükleri bu kararõn ne denli yerinde olduğu ise da- ha ilk günlerden anlaşõlõyor. İstanbul’dayken çok az ziyaretçisi olan Çakõrhan’õ Muğla’daki hemşerile- ri, dostlarõ ve yörenin aydõnlarõ, yazarlarõ yalnõz bõ- rakmõyorlar... Çakõrhan, gençlik yõllarõndaki siyasal yaşamõnda bir süre Moskova’da da kaldõktan sonra yakõn dos- tu Nâzım Hikmet’le birlikte “1+1=1” adlõ şiir ki- tabõna imza attõ. İlk mimarlõk ustalõğõnõ ise Halet Çambel’in yönettiği Kadirli-Karatepe’deki Hitit kültürünü belgeleyen arkeolojik kazõlarõn “açık ha- va müzesi”nde gösterdi. İlerleyen yõllarda da Ur- la’nõn Gökova Körfezi kõyõsõndaki Akyaka’ya yerleşerek, orada geleneksel yöntemle yaptõğõ evin- deki “yöresel mimariye katkı”sõ nedeniyle “1983- Ağa Han Mimarlık Ödülü”nü kazandõ... Basõn tarihimizde de gençlik yõllarõndaki “gazete- ci” kimliğiyle yer alan Nail Çakõrhan’õn Muğla’da yeniden sağlõğõna kavuşmasõnõ diliyoruz... TEDAVİSİ DEVAM EDİYOR Cemil Çiçek, Adalet Bakanõ olduğu dönemde kaç kişinin dinlendiğini açõklarken; İçişleri Bakanõ Atalay, bu rakamlarõ ‘gizlilik’ gerekçesiyle TBMM’ye bildirmiyor. Adalet Bakanõ Şahin ise, yurttaşlara ‘yargõya gidin’ önerisinde bulunuyor. Muzaffer Eryılmaz.