22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ellonun Duasõ albümü üzerinde 3 yõl çalõşan Uğur Işõk, yoğun bir araştõrma dönemi geçirmiş, internet üzerinden ve gittiği ülkelerdeki müzik marketlerinde dini müzikler üzerine tarama yapmõş: “Avrupa’da öyle büyük mağazalar var ki gezmek bile büyük zevk. Büyük paralar harcayabilirsiniz. Dünyanın her yerinden örneğin Hint müziği bölümünde sayısız CD var. Afrika diyorsanız hepsi saf müzikler sentezler hariç. Böyle büyük bir mağazaya gittimde Türk müziği bölümünde 3-4 tane CD olduğunu gördüm. Erkan Oğur’un CD’leri vardı, benimki de vardı. Satıcı bunların içeriklerini de detaylarıyla biliyordu. Hoşuma gitti ama ‘Türk müziği CD’leri neden bu kadar az’ diye sordum. ‘Karõşõk müzikler geliyor. Türk müziği adõ altõnda geliyor inceliyoruz başka ülkelerin tavõrlarõ var’ dedi. Birileri çıkıp Arap gırtlağıyla Hint müziğiyle karışık bir şeyler okuyor. Halk müziği bozulmadan gelen müzik. Adam bağlamayı alıp eline okuyor. Onu süslemenin püslemenin bir manası yok. Bunlar deneme adıyla kalırsa problem yok. Her şey denenmeli, her tür müzik olur. Ama Türk müziğinin içine giriyor, tehlikeli olan bu. Ama ben Âşık Veysel’i dibine kadar hissettim, anlamaya çalıştım. Onun çıkardığı sesi çellomla çıkarmaya çalıştım.” CMYB C M Y B 28 EYLÜL 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA MÜZİK 7haticetuncer@hotmail.com HATİCE TUNCER ello sanatçõsõ Uğur Işık, enstrümanõyla Anado- lu’yu hissediyor, dünya- nõn değişik kültürleri, inançlarõ arasõnda geziyor. Çello- suyla çõktõğõ keşif yolculuğunda bul- duklarõnõn kendisinde yarattõğõ etki- yi yine çellosuyla anlatõyor. Uğur Işõk ile söyleşimizde Kalan Müzik tarafõndan 2005 yõlõnda ya- yõmlanan “Cello Unveils Anatolian Spirit-Çello Anadolu’nun Örtüsü- nü Kaldırıyor” ve bu yõl yayõmla- nan “Cello Invocations-Çellonun Duası” albümleri üzerine konuştuk. “Çocukluktan itibaren mando- lin, ud çaldım. konservatuvara gi- rip en sevdiğim enstrüman viyo- lonsel ile hayatıma devam ediyo- rum” diye özetleyerek bugüne geli- yor Uğur Işõk: “Viyolonselin sesi çok etkileyici, herkesi etkiler mutlaka da beni çok başka türlü etkiliyor. Müzik de benim için kendimi ifade etme yöntemim. Çello, beni ifade edebi- lecek en güzel enstrüman yani. Ben daha çok bu topraktaki mü- zikleri araştırdım. Konservatu- varda Batı tekniğinin yanında Türk müziğini biliyordum ve onu çelloya uyarlayarak ikisini bir araya getirip kendime uygun tek- nikler geliştirdim. Çello dünyanın en güzel enstrümanı. Her şeyi ya- pabilirsiniz. Anadolu’da ozan eli- ne aldı mı bağlamayı canı ne isti- yorsa çalıyorsa çello da benim bağlamam gibidir. Canım ne isti- yorsa çalıyorum.” KENDİM İÇİN ÇALARIM Uğur Işõk müzikle ilişkisini “Ben bunları zevk için tam şurada gör- düğünüz yerde, halının üstünde oturup kendim için müzik yapa- rım” diye anlatõyor. “Çello Anado- lu’nun Örtüsünü Kaldırıyor” al- bümü de Uğur Işõk’õn çelloyla Ana- dolu ezgileri üzerine başlangõçta bu kendi kendine yaptõğõ çalõşmalarõn bir ürünüydü. Çellosuyla Âşık Veysel’in “Kızı- lırmak”õndan “Kadıoğlu Zeybeği”ne Anadolu müziğine yeni bir yorum getirdiği çalõşmalarõ as- lõnda yayõmlamayõ düşünmemiş bi- le. Aynõ zamanda TRT’de çello sa- natçõsõ olarak görev yapan Işõk, mü- zisyen arkadaşõ Fahrettin Yar- kın’õn õsrarõyla Kalan Müzik’in sa- hibi Hasan Saltık ile görüştükten sonra albüm yapmaya karar vermiş: “Türkü albümü olarak algılan- dı ama Anadolu’da yapılan bütün müziklerin, burada yaşamış bü- tün uygarlıkların bıraktığı izler, birikimler vardı. Ben bu toprak- ların sihirli olduğuna inanıyorum. Bu topraklarda yaşayan insanla- rın sanata yatkın olduklarını dü- şünüyorum. Gözleri görmeyen Âşık Veysel’in bağlamasıyla bes- teler yapması, felsefi sözler söyle- mesi Andolu’nun bu sanat gücü- nü hissettiriyor.” RİTMİK BİR YAPI... İlk albüm dünya müzikleri üzeri- ne yayõn yapan yurtdõşõndaki prestij- li dergilerin ve müzik yazarlarõnõn ilgisini çekti. Folk Roots dergisinde uzun bir röportaj yayõmlandõ. Batõ kaynaklarõ bir enstrümana Doğu melodilerini nasõl uyarladõğõ soru- muzun benzerini ünlü bir orkestra şefi de yöneltmiş: “Benim çaldığım teknikte Batı armonileri yok. Hollanda’da bir şef benden çaldıklarımı yazılı ola- rak istemişti. Ritmik bir yapı, bir şablon üstüne çalmıyorum. Ku- laklığı takarım o an müziği hisse- derim ve çalarım. Müzik sabitle- nen bir şey değil, hareket eden bir şeydir. Her konserde başka bir şey çıkar.” Ç ÇBugünlerde Avrupa turnesine hazırlanan Uğur Işık, Girit’te düzenlenen dünya müziği üzerine bir seminerde çaldığı Çellonun Duası albümünden ezgiler büyük ilgi ile karşılanmış: “Dünyanın gözü buralarda. O kadar bitti ki dön dolaş aynı şey. Dünyanın her yerinden çelloculara ders verdim. O kadar açlar ki türküleri çalmak, öğrenmek istiyorlar.” ‘Çello benim bağlamam’ Türk müziği raflarõ boş Uğur Işõk kendisini ifade edebilecek en güzel enstrümanõyla yeni albümünde de müziğin köklerine gidiyor ellonun Duasõ albümün- de Uğur Işõk, Anado- lu’daki ve dünyanõn dört bir yanõndan dini müzikleri yorumluyor. Tüm ina- nõşlara aynõ mesafede durarak Müslüman, Katolik, Ortodoks ila- hileri, Musevi dini müziklerini, Kuzey Afrikalõ siyahlarõn müzik- lerini çellosuyla buluşturuyor. Al- büm “Segâh Salavat” ile başlõ- yor, 14. yüzyõldan bir İspanyol Katolik ilahisi ile sürüyor, “Jeze- bel” ile siyahlarõn yaptõğõ dini müziklere uzanõyoruz. “Çağrõ”da ezanõn ezgilerini duyup “Hicaz Ayin” ve “Hüseyni Değişmeli Peşrev”den Yahudi müziklerine geçiyoruz: “İlk albümdeki çeşitli- lik de çok tartõşõlmõştõ. Ben bu topraklardaki yaşanmõş kültürle- rin hepsiyim. ‘Çellonun Dua- sõ’nda da hangi dine mensup ol- duğumu hissedemezsiniz. Hepsini uzun süre anlayana, hissedene kadar dinledim. Sonra hazmetme, tavrõnõ alma safhasõ geldi. Türk müziği ise Türk, Arap müziği ise Arap, makamsal ve tavõr olarak taklit değil, farklõ tavõrlar katma- dan çelloya uyarlayarak çaldõm.” ÇİÇEK ANISINA Albümde Sõvas yöresinden “Yi- ne Dertli Dertli İniliyorsun” ve Erzincan’dan “Ey Şahin Bakõş- lõm” semahlarõnõ da Işõk’õn yoru- muyla dinliyoruz: “Semahlarõn çok güçlü yapõsõ var. Dinamik ve insanõ kavrõyor. Onlarõ da hisset- tiğim gibi, çello ile o dinamik ya- põsõnõ iyice ortaya koyarak ken- dim gibi çaldõm. İlk albümde Ali Ekber Çiçek’in ‘Haydar Hay- dar’õnõ çalmõştõm. Çok beğenmiş- ti, böyle şeylere çok açõktõ. İkinci albüm sõrasõnda hastaydõ. Bu se- mahlarõ Ali Ekber Çiçek’in arka- sõndan bir ağõt olarak yaptõm. Ona bir göndermedir.” Ç Yaşanmõş kültürlerin hepsi ‘Geleceğe borcumuz var’ Müzikte ulaşabildiği kadar köklere gitmeye çalışan Uğur Işık, bugünün de yansıtılması gerektiğini düşünüyor: “İnsanlar en eski müziklere kadar ulaşırlar, dinlerler, taklit ederler bir yere kadar getirirler. Ondan sonra bugünü yansıtması lazım. Ve geleceğe, bundan 50 yıl sonrası için bizim de bir borcumuz var. Şu günün müziğini kendimiz olarak yapmamız lazım. Bu müzik benim kişiliğimi de yansıtıyor, hissettiklerimizi de yansıtıyor. Müzik kutsal bir şey, dünya olduğundan beri müzik var. Besteciler de yaratmıyor, hiç kimse yaratmıyor. Biz sadece olanlarla birtakım şeyler yapıyoruz.”
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle