06 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 EYLÜL 2008 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Gece Günü Yerken Göçüverdi Kazım Kanat Sevgili, Geçen hafta bugün, Kerametaltı’nda İznik Gölü’ne bakan evden sırılsıklam olmadan bur- numu bile dışarıya çıkaramıyordum. Yine de, mut- tarit yağan yağmurun altında ıslanmak hoşuma gitti. Öylesine özlemiştim ki yağmuru. Zaten bir süredir bütün belirtilerini ortaya se- ren kuraklık tehlikesi en büyük korkularımdan bi- ri olduğu için yağmuru, güneşi görünce bayram yapan kuzey ülkeleri insanları gibi sevinçle kar- şılamıştım, ıslanmak da hoşuma gidiyordu, yağ- murun sesini dinlemek de. Çocukluğumda ve gençliğimde, eylülün orta- larına doğru gelen, genelde iki üç gün süren yağ- mura İstanbullular “yazlıkçı kaçıran” adını ver- mişlerdi. Gerçekten de farkında olmayanlar, o yağmurla kendilerine gelip, yazın bitmekte olduğunu anlarlar ve içleri sızlayarak, eşyalarını toplayıp, yazlık semt- lerden (çünkü o zaman yazlığa bu kentin sayfi- ye semtlerine gidilirdi) “şehre” dönme hazırlığı- na girişirlerdi. Yazın sonu benim için yatılı okulun da baş- langıcı demek olduğundan, yazlıkçılardan daha fazla hüzünlenirdim genelde. Ama bu kez, eski hüznün yerini yağmur şen- liği almıştı. O sırada birden farkına vardım. Tarih 21 Ey- lül’dü. Yani yaz resmen bitmişti ve gün ve gece eşitlenmişti. Ama hemen ertesi akşamdan baş- layarak gece günü yemeğe başlayacaktı. İçim cız etti. Bilmem sende de öyle mi? Bu gündüz gece çe- kişmesi beni hep çok etkiler. 21 Aralık benim için bir şenlik günüdür. Çünkü o andan itibaren gün geceyi yemeye başlar. Şenlik haziranın 22’sine kadar sürer ve doru- ğuna erişir. Aslında en uzun güne ulaştığımızda da başlar hüzün, çünkü o en uzun günün hük- mü az sürer, ertesi akşamdan başlayarak gece sinsi sinsi günü yemeğe başlar. O gün hep, mutlulukların da geçici olduğunu düşünür durur, mutsuzlukların da geçiciliğiyle te- selli bulurum. Sonra düşünürüm ki, biraz dişimi sıkarsam, gü- nün yükselmeye başladığı dönemi tekrar yaşa- yacağım. Ama her zaman öyle olmuyor. Bu yaz başında Bodrum’da rıhtıma bağlanmış Feraye teknesine Şenes Erzik’i ziyarete geldi- ğinde konuştuğum spor yazarı arkadaşım Kazım Kanat, gecenin günü yendiği günleri yaşadı ama günün yeniden durumu lehine çevireceği döne- me ulaşamadı, gece günü kemirirken göçüver- di... Bir süredir Bodrum’da yaşıyor, bir yandan has- talıkla mücadele ederken, öte yandan da tek- nesiyle yaşamın tadını çıkarmaya çalışıyor, maç- lar ve programlar için İstanbul’a gitse de, işi bi- ter bitmez dönüyordu. Kanser olduğunu biliyordum, kendisi de kimi- leri gibi bunu saklamıyor, açıkça söylüyordu. Hastalığını iyi taşıyordu. Konuşmamız sırasın- da doktorların uyguladıkları tedavinin hastalığı ge- çirmeye veya yenmeye değil, kendi yaşamını uzatmaya yönelik olduğunu söylüyordu. Zaten dünyanın en hazık tabibi bile ölümü ye- nemez, olsa olsa erteleyebilirdi ancak. Bu açıdan bakınca Kazım Kanat’ın durumu başkalarının- kinden pek farklı değildi, o da hepimiz gibi er- teleme peşindeydi. Tek fark onun bunun ayırdı- na varmış olmasıydı. Konuşurken düşündüm, ama acaba onu ra- hatsız ediyor muydum? Sanmıyorum, çünkü bakışlarımda hiçbir acıma yoktu, olamazdı da, çünkü içimde öyle bir duygu yoktu. Tam tersine, onu hayranlıkla izliyordum. Ne neşesini kaybet- mişti ne de yaşam sevincini...Hatta yaşamın key- fini tedavinin getirdiği mihnetlere rağmen has- talığını öğrenmeden önceki dönemden daha çok çıkarıyordu gibi geldi bana. Amansız bir hastalıkla savaşan bu arkadaşın mücadelesi, aslında hepimizin savaşıydı, onun için candan benimsiyorduk. Hafta içinde, bu sevilen meslektaşımın ölüm ha- berini alınca şaşırmadım. Ama çok üzüldüm. Bi- raz daha direnememesini kendim için bir yenil- gi olarak gördüm. “Keşke biraz daha yaşasaydı da, günün geceyi yemeye başlamasını görseydi”, dedim kendi kendime. Görseydi ne olacaktı, akıbet değişmeyecekti ki... Ama akıbetin ne olacağını bilmek, yaşamın key- fini sürmeyi engellemeliydi ve Kazım Kanat ağır hastalığına rağmen günlerini sevinç içinde, etrafa neşe saçarak geçirirken bize bu çok değerli ha- yat dersini veriyordu. Nur içinde yatsın! [email protected] MAHKEMEYE SEVK EDİLDİLER Okyanus zanlõlarõna tutuklama istemi ADANA(Cumhuriyet Bürosu) - Yeşil ser- maye Okyanus Şirketler Grubu’na yönelik Konya’da yapõlan operasyonda gözaltõna alõnan 40 kişinin Adana Cumhuriyet Savcõ- lõğõ’nda ifadeleri alõndõ. Aralarõnda Okya- nus Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Baş- kanõ Nusret Argun’un da bulunduğu zanlõ- lar savcõlõk sorgusunun ardõndan tutuklan- ma istemiyle Nöbetçi Ağõr Ceza Mahkeme- si’ne sevk edildi. Konya Organize Suçlarla Mücadele Müdürlü- ğü polislerince şantaj, tehdit, sahtecilik, ihaleye fesat karõştõrmak, rüşvet vermek ve çõkar amaçlõ suç örgütü kurduklarõ gerekçe- siyle çeşitli kentlerde düzenlenen eşzaman- lõ operasyonlarda gözaltõna alõnan zanlõlar, 24 saatten fazla savcõya ifade verdikten sonra tutuklanma talebiyle Nöbetçi Ağõr Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. CHP’li Kaptan’dan TRT Personel Komisyonu üyelerinin kararlarõna eleştiri RTÜK’te yetki gaspõ TOKİ’ye Sit alanı tepkisi BURSA (Cumhuriyet) - Şehir Plancõ- larõ Odasõ Bursa Şubesi, Toplu Konut İdaresi’nin (TOKİ) Gürsu’nun Dõşkaya köyü yakõnlarõnda birinci derece sit alanõ ve tarõm arazisi üzerine konut yapmasõna tepki gösterdi. Şube Başkanõ Füsun Uyanık, Projenin, İmar Kanunu ve Plan Yapõmõna Ait Yönetmeliğe aykõrõ oldu- ğunu belirtti. Uyanõk, konutlarõn yapõla- cağõ bölgede toplam 1342 hektar birinci derece arkeolojik sit alanõ bulunduğunu söyledi. TOKİ’nin toplu konut projesinin bir an önce durdurulmasõ çağrõsõnda bu- lunan Uyanõk, “Bu proje kapalı kapılar arkasında ‘ben yaptõm oldu’ mantığıyla hazırlanmıştır” dedi. SEDAT KURT DENİZLİ - Denizli Valiliği’nin öğ- rencilere dağõttõğõ eşofmanlar “bayrak skandalına” yol açtõ. Çocuklara dağõtõ- lan eşofmanlarõn üzerinde bulunan De- nizli Valiliği logosundaki Türk Bayra- ğõ’nõn ay-yõldõzõnõn rengi “yeşil” olarak yer aldõ. Denizli Valiliği’nin yazõşma ve resmi internet sitesinde kullandõğõ oriji- nal logosunda yer alan Türk Bayrağõ’nda ise ay-yõldõz kõrmõzõ zemin üzerinde be- yaz renklerle duruyor. Olayõ gazetemiz aracõlõğõyla öğrendiğini söyleyen Denizli Valisi Yavuz Erkmen, gerekli incele- meyi yaptõracağõnõ açõkladõ. Hafta içerisinde Denizli Valisi Erkmen’in de katõldõğõ resmi bir törenle amatör spor kulüplerine dağõtõlan ve top- lam 151 bin YTL’ye mal olan eşofman ta- kõmlarõnõn üzerinde yer alan valilik logo- sundaki bayrak kentte tartõşma yarattõ. Bayrağõn kõrmõzõ zemini üzerine beyaz olarak yapõlmasõ gereken ay-yõldõz, yeşil renk olarak tasarlandõ ve bu şekilde sunul- du. Valiliğin törenle dağõttõğõ yeşil ay-yõl- dõzlõ eşofmanlarõn benzerleri dün Denizli İl Milli Eğitim Müdürlüğü’nde de dağõtõl- dõ. 18 ilköğretim öğrencisi için hazõrlanan mavi renkteki eşofmanlarõn üzerinde de aynõ yeşil ay-yõldõzlõ bayraklar kullanõldõ. Yeşil ay-yõldõzlõ Türk Bayrağõ içeren eşofmanlarõ dağõtan Denizli Valisi Erk- men’in ilk değerlendirmesi “Olayı ilk kez sizden öğreniyorum” oldu. Yeşil ay- yõldõzlõ Türk Bayrağõ’nõn, hangi gerekçey- le eşofmanlarda yer aldõğõ yönündeki so- ruya Vali Erkmen şu yanõtõ verdi: “Böyle bir yanlışın yapılabileceğini düşünmedim ve dikkat etmedim. Eşof- manları Denizli İl Özel İdaresi ile De- nizli Gençlik Spor İl Müdürlüğü yap- tırdı. Bunun altında bir kasıt olabilece- ğini düşünmüyorum. Ancak eşofmanla- rı teslim alan arkadaşlarımız bu konu- da inceleme yapmalıydılar. Gözden ka- çırmışlar. Eşofman olayıyla ilgili arka- daşlarımdan inceleme yapmalarını iste- yeceğim. Yeşil ay-yıldızlı Türk Bayrağı olayını sizden öğrendim.” ‘İdeolojik bir saldırı’ Dağõtõlan eşofmanlarõn üzerinde bulu- nan yeşil ay-yõldõzlõ Türk Bayrağõ’nõn, açõkça Bayrak Yasasõ’na aykõrõ olduğunu söyleyen avukat Yıldırım Aycan, Türk Bayrağõ’nõn bu şekilde kullanõlmasõnõn suç olduğunu söyledi. Aycan, yeşil ay-yõl- dõzlõ Türk Bayrağõ’nõ, gerici zihniyetin bir hareketi olarak nitelendirdi. GÜRSU KUNT ANTALYA - CHP Antalya Milletvekili Osman Kaptan, 28 Ağustos’ta bir araya gelen TRT Personel Komisyonu üyelerinin, RTÜK yetkisini gasp edecek ni- telikte kararlar aldõğõnõ söyledi. Kaptan, “Kararların iptali için RTÜK’teki CHP’li üyeler ara- cılığıyla mahkemeye başvura- cağız” dedi. TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin başkanlõğõnda, genel müdür yardõmcõlarõ ve daire başkanla- rõndan oluşan 11 kişilik TRT Per- sonel Komisyonu kararlarõnõn Şa- hin’e padişah yetkisi verdiğini belirten Kaptan, “Söz konusu kararlarda, personele yönelik tüm işlemler için Genel Müdür Şahin tek yetkili kılındı” diye ko- nuştu. Kaptan, komisyon kararla- rõyla RTÜK yetkisinin gasp edil- diğini, 3984 sayõlõ yasayla RTÜK’e verilen yetkinin TRT Genel Müdürü’ne devredilmesinin istendiğini söyledi. Kaptan, “TRT personeli üzerinde, RTÜK ona- yı ile mümkün olan tasarruf, ar- tık TRT Genel Müdürü’nün elinde. Yasada açıkça RTÜK’e ait olduğu belirtilen bir yetkinin TRT Genel Müdürü’ne devre- dilmesi hukuki değil” dedi. ‘Yetkiler Şahin’de’ CHP Milletvekili Kaptan, TRT Genel Müdürü Şahin’in, kendisi- ne yakõn personelden oluşan bir komisyon aracõlõğõyla, bütün yet- kileri eline aldõğõnõ vurguladõ. Ko- misyon kararlarõnõn 6. maddesinin “Hizmet yaşı fazla olan ve anı- lan yerde uzun süre görev yapan uzmanlaşmış personelin mer- kezde hizmetlerinden ve dene- yimlerinden yararlanmak üzere ihtiyaç duyulan birimlere kad- roları ile birlikte aktarılması” şeklinde düzenlendiğini belirten Kaptan, “Bu madde, personeli is- tifaya ya da emekliliğe zorlayan nitelikte” dedi. Kaptan, 3. maddenin de yine ça- lõşanlarõ istifaya zorlayõcõ özellik- te olduğunu ve genel müdürün bu konuda yetkili olduğunu dile ge- tirdi. Kaptan, bu kararlar karşõsõnda RTÜK’ün CHP’li üyelerinin ko- nuyu mahkemeye taşõyacağõnõ da söyledi. Kaptan, TRT’nin yeni personel alõmõna da değinerek sözlerine şöyle devam etti: “28- 29 Haziran’da yapılan KPSS’ye katılanlardan prodüktör, ya- pımcı, spiker, muhabir gibi kad- rolarda 195 ve müfettiş yar- dımcılığı kadrosu için 10 perso- nel alınacak. Kurum personeli olanlar eğer 28-29 Haziran’da- ki KPSS sınavına girmemişler- se katılamayacak. Oysa TRT’nin içinde yıllardır fiilen yaptıkları işin kadrosunu al- mayı bekleyenler var. Bu kişiler fiilen yaptıkları işin kadrosunda istihdam edilenlerle aynı ücreti alamıyorlar ve aynı özlük hak- larından yararlanamıyor.” Osman Kaptan, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin başkanlõğõnda, genel müdür yardõmcõlarõ ve daire başkanlarõndan oluşan 11 kişilik TRT Personel Komisyonu kararlarõnõn Şahin’e padişah yetkisi verdiğini belirtti. Şehitler sonsuzluğa uğurlandı ŞIRNAK/MERSİN (Cum- huriyet) - Şõrnak’õn Cudi da- ğõnda PKK’lilerle güvenlik güç- leri arasõnda çõkan çatõşmada jandarma er Suat Çağlar şehit oldu. Çağlar ve aynõ bölgede şe- hit olan onbaşõ İsrafil Işık mem- leketlerinde düzenlenen tören- lerle toprağa verildi. Şõrnak’ta güvenlik güçlerinin PKK’lilere yönelik olarak Kato, Gabar dağlarõ ve Bestler Dereler bölgesinde sürdürdüğü operas- yonlar, son bir haftadõr Cudi Da- ğõ’nda yoğunlaştõrõldõ. Bölgede çõkan çatõşmada, jandarma onba- şõ İsrafil Işõk’õn şehit olmasõnõn ar- dõndan, izi sürülen teröristlerle önceki gece gece Cudi Dağõ’nõn Uğurtepe mevkiinde yeniden sõcak temas sağlandõ. Çõkan çatõşmada teröristlerin açtõğõ ilk ateşte jan- darma er Suat Çağlar şehit oldu. Çağlar’õn cenazesi Şõrnak Askeri Hastanesi’ne kaldõrõlõrken bölge- ye gece takviye birlikleri gönde- rilerek teröristler kõskaca alõndõ. Şõrnak 23’üncü Jandarma Sõnõr Tümen Komutanlõğõ’ndan kalkan Sikorsky helikopterlerle Jandarma Özel Harekât Timleri indirilir- ken, gece görüşlü Süper Kobra ti- pi helikopterler teröristlerin bu- lunduğu alanlarõ bombaladõ. Ça- tõşma, yer yer sabaha kadar sürdü. Askeri yetkililer, çatõşmalarõn zaman zaman şiddetli şekilde sür- düğünü belirterek, teröristlerden de ölü ve yaralõlarõn bulunduğu, so- nucun operasyonun bitmesinin ar- dõndan netleşeceğini açõkladõlar. Şehit er Suat Çağlar için dün Şõrnak 23’üncü Jandarma Sõnõr Tümen Komutanlõğõ’nda uğur- lama töreni düzenlendi. Vali Ali Yerlikaya, Tümen Komutanõ Tümgeneral Tahir Bekiroğlu, Şõrnak Cumhuriyet Başsavcõsõ Mustafa Gümüş ile askeri yet- kililer katõldõğõ törenin ardõn- dan şehidin cenazesi memleke- ti Elazõğ’õn Alacakaya ilçesi Gürbuçuk köyüne gönderildi. Çağlar için Gürbuçuk köyünde düzenlenen törene ailesi, yakõn- larõ ve askeri ve idari yetkililer katõldõ. Kõlõnan cenaze namazõ- nõn ardõndan şehit piyade çavuş Çağlar’õn cenazesi köy mezarlõ- ğõnda toprağa verildi. Cenazenin toprağa verilmesi sõrasõnda ayak- ta durmakta zorlanan şehit erin yakõnlarõ, gözyaşlarõnõ tutamadõ. Suat Çağlar’õn terhisine yaklaşõk 4 ay kaldõğõ, en son 3 gün önce ailesini arayõp, “Durumunun iyi olduğunu” söylediği, bu gö- rüşmede para istediği, ancak gönderilen paranõn eline ulaş- madõğõ öğrenildi. ‘Hainleri sevindirmem’ Çağlar’la aynõ bölgede şehit olan onbaşõ İsrafil Işõk için de dün Tarsus Ulu Camii’nde tören dü- zenlendi. Burada, şehidin eşi Se- her Işık (23), tabuta sarõlõp öperek, “Hainleri sevindirmeyeceğim, üzülmeyeceğim. Aslan gibi bir evlat yetiştireceğim. Aynı sana benzeyecek, canım benim” diye ağõt yaktõ. Şehidin asker kõyafeti gi- yen 4 yaşõndaki oğlu Kaan’õn ise, her şeyden habersiz ve elinde Türk bayrağõ ile babasõnõn tabu- tunu izlemesi, cenaze törenine katõlanlara duygulu anlar yaşattõ. Acõlõ anne Emine Işık ise ya- kõnlarõnõn desteğiyle ayakta du- rabildi. Şehit İsrafil Işõk’õn, İs- tanbul’da asker olan kardeşi Ku- bilay Işık da ağabeyinin fotoğ- rafõna sarõlarak metanetli bir şe- kilde ayakta durmaya çalõştõ. Tö- ren alanõnõ dolduran binlerce Tarsuslu, “Şehitler ölmez, vatan bölünmez”, “Kahrolsun PKK” şeklinde sloganlar attõ. Cudi’de şehit düşen iki asker, memleketlerindeki törenlerle toprağa verildi Şırnak’ın Cudi Dağı’nda şehit olan Onbaşı İs- rafil Işık için Tarsus’ta tö- ren düzenlen- di. Törene ka- tılan binlerce kişi terör örgü- tünü lanetledi. 1 ay boyunca saate bakmayı öğretecek Öğretmene garip ceza ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA - Muğla’nõn Milas ilçesinde, 30 yõllõk sõnõf öğretmenine, 5. sõ- nõftan 6. sõnõfa geçen bir öğrencisinin saat bakma- yõ bilmemesi nedeniyle bir ay boyunca öğrenciye “akrep-yelkovan pozis- yonu” öğretme dersi ve- rildi. Öğretmen ise kurs için ücret isteyince emre itaatsizlikten hakkõnda so- ruşturma açõlarak başka bir okula gönderildi. Milas Derince İlköğre- tim Okulu’nda yaşanan olayda, 30 yõllõk sõnõf öğ- retmeni Nurhayat Öz- gür, 6. sõnõfa geçen Taner Ç. adlõ öğrencisinin saat bakmayõ bilmediğinin sap- tanmasõ üzerine okul yö- netimi tarafõndan öğren- ciye bir ay boyunca saat bakmayõ öğretmekle gö- revlendirildi. Mesai saati haricinde “kurs” olarak ayrõ bir ücretlendirme ya- põlmasõ gereken görev- lendirmeyi kabul etme- yen Özgür, ücret karşõlõ- ğõnda öğrenciye eğitim vereceğini söyledi. Bu- nun üzerine Derince İlk- öğretim Okulu Müdürü Bülent Hekimoğlu, öğ- retmen hakkõnda “amire saygısızlık ve görevi ye- rine getirmeme” iddiala- rõyla bir tutanak hazõrladõ. ‘Düzmece’ iddiası Durumun İlçe Milli Eği- tim Müdürlüğü’ne bildi- rilen Özgür, Derince İlk- öğretim Okulu’ndan alõ- narak Narhisar Köyü İlk- öğretim Okulu’na gönde- rildi. Eğitim-Sen Milas İlçe Temsilcisi Mustafa Ali Demirci, soruşturma- nõn keyfi ve düzmece ol- duğunu iddia ederek Öz- gür’ün 30 yõllõk emeğine saygõnõn göstergesi ola- rak 24 Kasõm’da kendisi- ni yõlõn öğretmeni seçe- ceklerini söyledi. Demir- ci, konuyla ilgili dava aça- caklarõnõ da bildirdi. Orijinal logoda beyaz olan ay-yıl- dız, eşofmanlar- da yeşil olmuş. TOPLU KONUT PROJESİ Bayrağa yeşil ay-yıldız!
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle