22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 27 EYLÜL 2008 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN ‘Ne Bayramı?’ Tartışması İlhan Abi gibi yapıp, bir Bektaşi fıkrası ile başla- yalım. Bektaşi, ramazanın gelmesini aşırı bir coşkuyla kar- şılıyor görünen softaya yaklaşmış. - Ne oluyor, ne bu sevinç? demiş. Softa yanıtlamış: - Ramazan geldi de ona seviniyorum. - Çok mu seviyorsun ramazanı? diye sormuş bi- zimki. - Çok, demiş öbürü, çok seviyorum... Bektaşi taşı gediğine koyuvermiş: - O kadar çok seviyorsun da, gittiğinde neden üç gün bayram ediyorsun?.. Ömürdür şu Bektaşi fıkraları. Bektaşi’nin sözünü ettiği bayram hangi bayram dersiniz? Birkaç gün önce olsaydı yanıt kolaydı; kimi meş- rebine göre, “Şeker Bayramı” derdi, kimi de, “Ra- mazan Bayramı”. Kimse de kimseye sormazdı “Neden Şeker Bay- ramı diyorsun”, diye. Türkiye’yi Uğur Mumcu’nun deyimiyle inananlar ve inanmayanlar diye “karnıyarık gibi” ortadan ikiye ayırmayı iş edinmiş olan Recep Tayyip Erdoğan sa- yesinde, artık bu konuda da Türkiye ikiye ayrılacak. Artık kimileri, Şeker Bayramı diyenleri suçlayacak Başbakan’ın girişimiyle. Neymiş efendim, Tayyip Bey’e göre “bayramın adı- nı değiştirmişlermiş, neymiş Şeker Bayramı... dört dörtlük ramazan bayramıymış, adını değiştirmek kültürel erozyonmuş”, Tayyip Bey buna fırsat vere- mezmiş. O sorumluluğunun, misyonunun gereği ola- rak bunu açıklıyormuş. Nedir bir başbakanın sorumluluğu ve misyonu? Bir ülkeyi bütün yurttaşlarıyla birlik içinde yaşatacak ortamı yaratmak ve sürdürmek mi, yoksa ulusal bir- liği pekiştirici etkisi olan, bayram günü vesilesiyle onun adını bahane ederek, zaten son zamanlarda birçok şekilde bölünmüş olan toplumu bir kez daha bölmek mi?Bundan böyle, artık bayrama “Şeker Bayramı” diyenler, itikatsız gâvurlar olarak mı algılanacaklar, yoksa laikçi olarak mı suçlanacaklar? Çocukluk yıllarımda, kendimi bildim bileli, rama- zan ayını izleyen bayramın adı Şeker Bayramı idi. Ne- deni de, büyüklerimizi, eşimizi dostumuzu, hatta o zamanlar var olan ilişkiler içinde komşularımızı ziyaret ettiğimizde hep şeker ikram edilmesiydi, Yeni hediyelerimizi kullanmak için arife gecesi ya- tağa heyecanla girdiğimiz, hele hele yeni pırıl pırıl ayakkabılarımızı yatağımızın başucuna koyarak uy- kuya daldığımız dönemlerin Şeker Bayramlarının ön- cesinde yakınlara hediyelerin yanı sıra, eşe dosta ik- ram etmek, zaman zaman ziyarete giderken götür- mek üzere, alışveriş yapanlar şekerci dükkânlarını dol- dururlardı. Bu şekerciler içinde benim kentim İstanbul’da, en gözde olanı Hacıbekir’di. Hali vakti daha yerinde olan- lar badem ezmesi, çikolata ikram ederlerdi. Yaz aylarına rastlayan bayramlarda Hacıbekir’den alışveriş yapmaya gittiğimizde, bir de soğutucu ma- kinelerin musluğundan akan demirhindi şerbetini iç- tiğim günleri hiç unutmam. Şeker Bayramı’nın adı, bu şeker ikramı gelene- ğinden gelirdi ve Türkiye Müslümanları, neden Araplar gibi, bu bayrama ramazan bayramı deme- diğimizi hiç mi hiç kafalarına takmazlardı. Ta ki, Türkiye’yi Arap kültürünün ve sermayesinin sultasına sokmayı kendisine misyon edinmiş bir ik- tidara gelene kadar... Göreceksiniz, şimdi bayramın adı yüzünden ne tar- tışmalar, ne tatsız olaylar çıkacak. Kimse de çıkıp Başbakan bu sonucu düşünme- mişti, istememişti, demesin. Tayyip Bey insanları, bizden olanlar yani inanan- lar ve bizden olmayanlar diye ayırmayı politikasının temeli haline getirmiş bulunuyor. Tayyip Bey ortamı germeyi, hep birtakım bizden olmayanlar, düşmanlar yaratmayı ilke haline sokmuş; toplumu gerdikçe kendisine avantaj sağlayacağını düşünüyor. Gerginlik Tayyip Bey’e yarar sağlıyor mu bilmi- yorum. Ama Türkiye’ye yarar sağlamıyor. Türkiye’nin bugün karşı karşıya bulunduğu en bü- yük tehlike, Tayyip Bey’in karşılıklı saflar yaratan bu bölücü tavrıdır. Allah encamımızı hayır eyleye!.. asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - AKP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Dengir Mir Mehmet Fırat, CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu ile katõldõğõ toplantõ- da, bir dönem ortağõ olduğu Menas AŞ’den hisselerini devrederek ay- rõlma işlemlerini neden 8 ay ge- cikmeyle yaptõğõnõ açõklayamadõ. Fõrat’õn resmi olarak şirketten ay- rõlmasõna yönelik işlemleri, şirke- te ait TIR’da 89 kilogram eroin ya- kalanmasõndan hemen sonra ger- çekleştirmesi dikkat çekti. TBMM’de CHP Grup Başkan- vekili Kemal Kõlõçdaroğlu ile ka- tõldõğõ oturumda hakkõndaki iddia- lara yanõt vermeye çalõşan AKP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Fõrat, sõk sõk zor anlar yaşadõ. Kõlõçdaroğlu’nun ortaya koyduğu belgeler karşõsõnda Fõrat, ortağõ olduğu şirketten ayrõl- dõğõ tarihteki gecikmenin nedenini net olarak açõklayamadõ. AKP’li Fõ- rat’õn ortağõ olduğu Menas AŞ’nin ürünlerini yurtdõşõna götüren TIR’da 27 Şubat 2008 tarihinde 89 kilogram eroin yakalanmõştõ. Olay 10 Mayõs 2008 tarihinde basõna yansõdõ. Fõrat gazetelere yaptõğõ açõklamada, eroinin yakalanma- sõndan önce, 1 Eylül 2007 tarihin- de şirketten ayrõldõğõnõ açõklamõş- tõ. Buna dayanak olarak da resmi ni- teliği olmayan, şirket ortaklarõ ile birlikte hazõrlanan bir yazõyõ gös- termişti. Ancak Dengir Mir Mehmet Fõrat, şirketle bağõnõ resmi olarak 4 Ha- ziran 2008 tarihinde kopardõ. Yani TIR’da eroin yakalanmasõndan son- ra... Fõrat’õn ortağõ olduğu şirketle bağõnõ, ürünlerini taşõyan TIR’da eroin yakalanmasõna ilişkin bilginin basõna ulaşmasõndan hemen sonra yapmasõ dikkat çekti. Fõrat hisse devrine ilişkin 8 aylõk gecikmenin nedenini, konunun basõn tarafõndan sorulmasõ üzerine, 8 ay önce alõnan kararõn sorunun yöneltildiği gün no- terden tasdik ettirilerek, haberi ya- pacak olan gazeteye ulaştõrma ge- rekçesine dayandõrdõ. Ancak her- hangi bir şirket ortaklõğõnõn resmi olarak sonlanmasõ ya da başlama- sõ için yapõlan tüm işlemlerin Ti- caret Sicili Gazetesi’ne işlenmesi gerekiyor. Fõrat’õn sözünü ettiği Eylül 2007 tarihinde şirketle bağõnõn koptuğu savõnõ Ticaret Sicil Gazetesi de doğrulamõyor. Ticaret Sicili Gaze- tesi’ne göre AKP’li Fõrat hissele- rini 4 Haziran 2008 tarihinde dev- retti. Dolayõsõyla Fõrat’õn ortaklõ- ğõnõn resmi olarak bittiği tarih 4 Ha- ziran olarak kabul ediliyor. Aradan geçen zamanda nelerin yapõldõğõ ise bilinmiyor. Fõrat’õn, ortağõ olduğu şirketteki hisselerini resmi olarak eroin olayõndan sonra devrettiği ortaya çõktõ Neden 8 ay bekledi?Fõrat’õn ortağõ olduğu Menas AŞ’nin ürünlerini yurtdõşõna götüren TIR’da 27 Şubat 2008 tarihinde 89 kilogram eroin yakalanmõştõ. Olay 10 Mayõs 2008 tarihinde basõna yansõdõ. Fõrat gazetelere yaptõğõ açõklamada, eroinin yakalanmasõndan önce, 1 Eylül 2007 tarihinde şirketten ayrõldõğõnõ açõklamõştõ. Buna dayanak olarak da resmi niteliği olmayan bir yazõyõ göstermişti. Ancak Fõrat, şirketle bağõnõ resmi olarak 4 Haziran 2008 tarihinde kopardõ. 1MİLYAR LİRALIK VURGUN Fırat’ın belgeli hayali ihracatı AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Fõrat’õn şirketi Menas, ‘hayali’ ihracat ile devletten 1994 yõlõnda 1 milyar lira prim aldõ. Devlet, bu paranõn 2001 yõlõnda faiziyle birlikte 6.5 milyar lira olarak geri alõnmasõna karar verdi. İLHAN TAŞCI ANKARA - AKP Ge- nel Başkan Yardõmcõsõ Dengir Mir Mehmet Fı- rat’õn ortağõ olduğu Me- nas AŞ’nin gerçekte ih- racat işlemi yapmadan devletten aldõğõ haksõz primin 1994 yõlõ raka- mõyla 959 milyon 465 bin lira olduğu anlaşõldõ. Fõrat’õn ortağõ olduğu fir- manõn ihracat yapmadan, yalnõzca para transferiyle devletten haksõz prim al- dõğõnõn belirlenmesi üze- rine de, Fõrat’õn şirketin- den faiziyle birlikte 6 mil- yar 453 milyon 985 bin li- ranõn tahsiline karar ve- rildi. AKP’li Fõrat’õn ortağõ olduğu dönemde Menas AŞ’nin karõştõğõ hayali ihracat dosyasõnõn ayrõn- tõlarõ netleşti. Cumhuri- yet’in ulaştõğõ belgelere göre, Menas AŞ’nin 28 Ekim 1994 ve 21 Aralõk 1994 tarihli iki gümrük çõ- kõş beyannamesi ile yapõ- lan ihracatõ mercek altõna alõndõ. Yapõlan inceleme sonucunda şirkete “yap- tığı” ihracat karşõlõğõnda o günün değeriyle 959 mil- yon 465 bin lira Destek- leme ve İstikrar Fo- nu’ndan ödeme yapõldõ. Ancak inceleme sonu- cunda şirketin gümrük çõ- kõş beyannamelerine ko- nu ihracat işlemlerini yap- madan para transferi su- retiyle haksõz kazanç elde ettiği anlaşõldõ. Şirketin faiziyle birlikte 6 milyar 453 milyon 985 lira öde- mesine Mersin İdare Mahkemesi’nce karar ve- rildi. Menas’õn temyizi üze- rine dosya Danõştay 10. Dairesi’ne geldi. Daire, İdare Mahkemesi’nin ka- rarõnõn bozulmasõ istemi- ni reddetti. Daire’nin ka- rarõnda “Temyizen ince- lenen karar, usul ve hu- kuka uygun olup, dilek- çede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bo- zulmasını gerektirecek nitelikte görülmediğin- den temyiz isteminin reddi ile Mersin İdare M a h k e m e s i ’ n i n 30.3.2004 tarihli kara- rının onanmasına 21.3. 2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi” denildi. FIRAT HAKARET ETMİŞTİ Bayram Çolak dava açıyor ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Ortağõ olduğu şirket hakkõnda rapor düzenleyen dene- tim elamanõna “şu bi- zim tosun” diyen AKP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Dengir Fırat hak- kõnda Gümrük Kontro- lörü Bayram Çolak ai- lesi ile birlikte tazminat davasõ açmaya hazõrla- nõyor. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Fõrat, CHP Grup Başkanvekili Ke- mal Kılıçdaroğlu ile karşõ karşõya geldiği tar- tõşmada, şirketi hakkõn- da hayali ihracat raporu düzenleyen Gümrük Kontrolörü Bayram Ço- lak hakkõnda ağõr it- hamlarda bulundu. Fõrat şirketi hakkõnda rapor düzenleyen Çolak’tan “bizim tosun” diye söz etti. Edinilen bilgiye gö- re, Fõrat’õn “tosun” diye seslendiği Gümrük Kontrolörü Bayram Ço- lak, AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ hakkõnda tazminat davasõ açacak. Fõrat-Kõlõçdaroğlu tar- tõşmasõnõ yakõn çevresi- ne değerlendiren Bay- ram Çolak, hakkõnda ye- ni soruşturmalar bekle- diğini belirterek, “Ba- kalım şapkadan neler çıkaracaklar. Devletin 23 yıllık denetim ele- manına tosun demek en yalın haliyle edep- sizliktir. Çoluk çocu- ğum, ailem ve çevrem var. Televizyon başın- da izliyorlar. Ben ne diyeyim onlara?” de- ğerlendirmesini yaptõ. Dengir Fõrat’õn suç duyurusu üzerine Bay- ram Çolak görevi kötü- ye kullanmak ve haksõz malvarlõğõ edinme id- diasõyla soruşturma ge- çirmişti. Yapõlan araş- tõrmalar sonucunda Ço- lak’õn suçsuzluğu mah- keme kararõyla kanõt- lanmõştõ. Aynı mala iki fatura kestiler ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hayali ihracat, özellikle Turgut Özal’õn tek başõna iktidara geldiği 1980 sonrasõnda hõz kazanmõş ve Türkiye’nin bir dönem en çok mücadeleye giriştiği yolsuzluk alanõ olmuştu. Süleyman Demirel’in Başbakan olduğu yõllarda adõnõ sunta yolsuzluğuyla duyuran, Türkiye’nin ilk hayali ihracatçõsõ unvanõnõ alan Yahya Demirel olmuştu. O yõllardan bugüne değin hayali ihracat hiçbir dönem hõz kesmedi. AKP Genel Başkan Yardõmcõsõ Dengir Mir Mehmet Fırat’õn şirketinin de hayali ihracatõnõn Danõştay’õn 21 Mart 2006 tarihli kararõyla ortaya çõkmasõ konuyu yeniden gündeme getirdi. Fõrat’õn daha önce bir gazeteye yaptõğõ ve çifte fatura kullandõklarõ yönündeki sözlerini Kemal Kılıçdaroğlu, “Sayın Fırat, çift fatura kullanıyorsa acaba Maliye Bakanı Sayın Kemal Unakıtan ne düşünüyor? Siyasette nasıl ahlak temel kural ise ticarette de öyle olmak zorundadır. Siz hiç çekinmeden çift faturayı seslendiriyorsanız sistem bitmiş demektir” diye konuştu. Çifte fatura kaçakçılık suçu Çifte fatura yöntemi ise şöyle işliyor: Hayali ihracat işlemleri yapõlõrken gümrük çõkõş beyannamesine eklenen faturada malõn miktar ve kõymeti yüksek gösteriliyor. Aynõ mal için ürünün gönderileceği ülkeye ise malõn gerçek değer ve miktarõna göre fatura düzenleniyor. Böylece çifte fatura yöntemiyle Türkiye’de devletten daha fazla teşvik alõnõyor. Çifte fatura kullandõğõ belirlenen şirket ve sorumlularõ hakkõnda Türk Ceza Yasasõ’nõn evrakta sahtecilik ve Kaçakçõlõkla Mücadele Yasasõ uyarõnca kaçakçõlõk soruşturmasõ yapõlõyor. Ayrõca çifte faturayõ kullanan şirketle ilgili olarak durum Mali Suçlarõ Araştõrma Kurulu (MASAK), Dõş Ticaret Müsteşarlõğõ ve Hazine Müsteşarlõğõ’na da bildirilerek, işlem yapõlmasõ isteniyor. İkinci vurgun Eximbank’tan kredi Hayali ihracatta ise iki yöntem kullanõlõyor. Birinci yöntemde hiçbir mal yurtdõşõna gönderilmemesine karşõn ihracat gerçekleştirilmiş gibi işlemler yürütülüyor. İkinci yöntemde ise var olan malõn kõymet ve miktarõ yüksek gösteriliyor. Bu işlemler sonucunda devletten haksõz yere KDV iadesi kazancõ sağlanõyor. Örneğin bugün ortalama KDV iadesi yüzde 18 olarak uygulanõyor. Bu dikkate alõndõğõnda 100 birimlik hayali bir ihracat karşõlõğõnda bu işlemi yapanlar devletten haksõz yere 18 birimlik kazanç elde ediyorlar. Ayrõca hayali ihracatõ gerçekleştirenler bazõ teşviklerden de yararlanabiliyorlar. Örneğin bu ihracatõ gerçekleştirenler Eximbank’tan düşük faizli uygun ödeme süreli, ihracat kredisi alma olanağõna kavuşuyorlar. AKP’lilerin kavgası büyüyor ŞAHAP AVCI ALİAĞA - AKP’li Belediye Meclis Üyesi Şafi Teymur, partilisi Aliağa Belediye Başka- nõ Tansu Kaya’ya yö- nelik suçlamalarõnõ sür- dürerek “Kömür işin- den 3.3 milyon YTL götürdüler” dedi. Aliağa’da Belediye Başkanõ Kaya’nõn ara- larõnda bir belediye mec- lis üyesinin de bulun- duğu kişilerce, kendisi- ne şantaj yapõldõğõ sa- võyla başlayan tartõşma sürüyor. Teymur, Alia- ğa Belediyesi Şirketi Genel Müdürü Murat Eminoğlu’nun da Alia- ğa Belediyesi’nin adõnõ kullanarak kömür vur- gunu yaptõğõnõ öne sür- dü. Teymur, şu iddia- larda bulundu: “Soma Kömür İş- letmeleri’nden beledi- ye şirketine, belediye şirketinden de Rama- zan Güral adına kesil- miş faturalar elimde. Eminoğlu, TKİ Ege Linyitleri’nden yakla- şık 22 bin ton kömür bağlantısı yapmıştır. Tonunu 118 YTL’ye aldığı kömürü Somalı Ramazan Güral adlı bir kömür tüccarına 1 liralık kârla 119 YTL’ye kâğıt üzerinde satmıştır. Yapılan alışverişin karşılığında kamuya kâr olarak kalması gereken yak- laşık 3 milyon 300 bin YTL iç edilerek ka- mu zarara uğratılmış- tır. Piyasada 2005 yı- lında kömürün tonu Aliağa’da 270-280 YTL’den satılırken, Güral’a 119 YTL’ye satılmıştır. Aliağa Be- lediye şirketinin ka- zanması gereken pa- rayı tüccar kazanmış- tır. Kirli pazarlıklar sonucu anlaşılıyor ki bu kâr Somalı kömür tüccarı, Murat Emi- noğlu ve Belediye Baş- kanı Tansu Kaya ara- sında pay edilmiştir.” Dengir Mir Mehmet Fõrat’õn bir dönem sahibi olduğu Menas AŞ’nin hayali ihracat yaptõğõ Danõştay kararõyla kesinlik kazanõrken, hileli yöntemler de yeniden gündeme geldi. Hayali ihracat, gerçekte olmayan bir malõn, kõymet ve miktarõ değiştirilerek yapõlan ihracat sonucunda devletten haksõz KDV iadesi alõnarak gerçekleştiriliyor. Fõrat’õn kabul ettiği çifte fatura yönteminde ise, aynõ mala iki ayrõ kõymette fatura kesilerek usulsüzlük yapõlõyor. ALİAĞA’DA YENİ SUÇLAMALAR AKP’li Fõrat, kendisini savunurken ortağõ olduğu Menas AŞ’nin hayali ihracat yaparken kullandõğõ yöntemi de itiraf etmiş oldu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle