Katalog

WBCSD Başkanõ Björn Stigson Küçük ve Orta Boy İşletmelerin çevreci ürünlere yönelmesini sağlamak için ise kapsamlõ bir devlet politikasõnõn oluşturulmasõ gerektiğini söyleyerek İsveç’te bu konuda yapõlan uygulamayõ örnek olarak anlattõ: Biz İsveç’te KOBİ‘lere yönelik politika geliştirmeye 15 yõl önce başladõk. Ülkeyi 24 bölgeye ayõrdõk ve her birinden örnek projeler çõkmasõnõ sağladõk. Bu da tabii hükümetin doğrudan desteği ile oldu. Küçük ve Orta Boy işletmeler günlük rutin işler ve günü kurtarma uğraşõ içinde yeni ve çevreci bir ürün geliştirmeye yönelemez. Mutlaka desteklenmeleri ve kendilerine yol gösterilmesi gerekir. KOBİ‘lerin zihniyet değişikliğini ancak örnek ve güzel projelerle gerçekleştirebiliriz. Stigson’a göre WSCSD’nin yürüttüğü çalõşmalardan biri de üyeleriyle sektörel çalõşma gruplarõ oluşturmak. Örneğin binalarda enerji verimliliğini arttõrmak. Sürdürülebilir Çimento Girişimi adlõ çalõşma gruplarõnõn ciddi çalõşmalarõ bulunuyor. CMYB C M Y B Özel sektörün toplum gönüllüleri işbaşõnda Onlar özel sektörün toplum gönüllüle- ri... Çalõştõklarõ kuruluşlarda ya mesai saatleri dõşõnda ve hafta sonlarõ ya da iş- verenlerinin de onayõyla mesailerinin kü- çük bir dilimini ayõrarak çeşitli toplumsal projelerde görev alõyorlar. Kimileri öğ- rencileri farklõ meslek dallarõ ile ilgili bil- gilendiriyor, kimileri küçüklere kitap oku- yup kitap sevgisini aşõlamaya çalõşõyor, ki- mileri okul boyuyor, kimileri annelere okuma yazma öğretiyor... Onlarõ bir çatõ al- tõnda buluşturan dernek ise Özel Sektör Gö- nüllüleri Derneği (ÖSGD). Derneğin Yö- netim Kurulu Başkanõ Tayfun Bayazıt ay- nõ zamanda Yapõ Kredi Bankasõ Genel Mü- dürü. Bayazõt ile hem Özel Sektör Gönül- lüleri’nin çalõşmalarõnõ hem de 2008’de 6. yõlõnõ dolduran derneğin bu yõl düzenleye- ceği Gönülden Ödüller’i konuştuk. Ba- yazõt, özel sektör çalõşanlarõnõn haftada en az bir saat gönüllü olmalarõnõn birçok alanda fark yaratacağõna inandõklarõnõ be- lirterek şunlarõ söylüyor: “Yapılan araş- tırmalar gösteriyor ki, ‘gönüllülük’ de- nildiğinde daha çok maddi yardımda bu- lunmak algılanıyor. Maddi yardım her zaman daha çok tercih ediliyor. Bireyler, bilgi ve becerilerini haftada en az bir sa- at paylaşmak konusunda çekingen dav- ranıyor. Halbuki özel sektör, emekliler, ev hanımları ya da gençler topluma birçok katkıda bulunabilir. ” Gönülden Ödüller’le daha çok şirketin gönüllü çalõşma ortamõ yaratmasõnõ, daha çok çalõşanõn bu çalõşmalardan haberi ol- masõnõ ve gönüllülüğün yayõlmasõnõ sağ- lamayõ umut ettiklerini dile getiren Baya- zõt, “Toplumsal sorunların çözümünde projeler üreten sivil toplum kuruluşla- rının maddi kaynakların yanı sıra gö- nüllü kaynağına da ihtiyacı var. Yapılan katkıların en büyük faydasını şüphesiz sivil toplum kuruluşları görecek” diyor. Gönülden Ödüller 4 farklõ kategoride ve- rilecek. En Başarõlõ Gönüllülük Programõ Ödülü ile; gönüllülük programõnõ ku- rumsal bir şekilde ve etkin olarak yürüten ve kurum çalõşanlarõnda gönüllülüğü yay- gõnlaştõrmada başarõlõ olan şirket ödül- lendirilecek. 2. Kategori: En Başarõlõ Gö- nüllülük Projesi Ödülü. Toplumun bir ih- tiyacõnõ karşõlamada başarõlõ olan projenin ödüllendirilmesi. 3. kategori En Yaratõcõ Gönüllülük Projesi Ödülü. Ve PERYÖN Özel Ödülü. Ödüllere başvurular ise 10 Ekim’e kadar yapõlabiliyor. Bayazõt bir noktaya daha dikkat çekiyor: Şirketler artõk toplumsal projelere yaptõk- larõ yatõrõmõ ölçebilecekler. 13 ülkenin sivil toplum kuruluşu lider- leri, geçtiğimiz Mayõs ayõnda ÖSGD-EN- GAGE İstanbul Programõ çerçevesinde İstanbul’da bir araya gelip hem şirket ça- lõşanlarõnõn kurumsal sosyal sorumluluk projelerine gönüllü olarak katõlõmlarõnõ teşvik etmek hem de şirketleri toplumsal ya- tõrõmlarõnõn değerlendirilmesi konusunda bilinçlendirmek amacõyla düzenlenen iki günlük atölye çalõşmasõna katõlmõşlar. Küresel õsõnma, su sorunu, eko sistemle- rin dengesinin bozulmasõ, zengin ve yoksul arasõndaki uçurumun azalmasõ bir sü- reden beri iş dünyasõnõn da gündeminde... Ge- rek uluslararasõ gerekse ulusal düzeyde oluş- turulan platformlarla iş dünyasõ bu sorunlara sahip çõkmaya, çözüm mekanizmalarõnõn oluş- turulmasõna katkõda bulunmaya çalõşõyor. Ko- nuyu Dünya Sürdürülebilir Kalkõnma İş Konseyi Başkanõ Björn Stigson ile masaya yatõrdõk. Stigson’un başõnda bulunduğu konseyin varlõk ne- deni kaynaklarõn daha verimli kullanõmõna yönelik toplumsal, çevresel, ekonomik ortam ve şartlarõn oluşmasõna destek olmak. Dünya Sürdürülebilir Kalkõnma İş Konseyi 1995 yõlõnda, dünyanõn lider 180 şirketi tarafõndan kuruldu ve kõsa süre- de küresel bir ağ haline geldi. Konse- yin Coca-Cola, Ford, Dell, HP, Oracle, Nokia, Vodafone, GM, Renault, Toyota gibi devler dahil 200’ün üzerinde üye- si var. Bunlarõn toplam cirolarõ 5.5 trilyon dolarõn üzerinde ve dünyada 13 milyon ki- şiye istihdam sağlõyorlar. Eczacõbaşõ Hol- ding ise “Dünya Sürdürülebilir Kalkınma İş Konseyi”nin Türkiye’den tek üyesi. 4 yõl önce de Türkiye’de İş Dünyasõ Sür- dürülebilir Kalkõnma Derneği kuruldu. Björn Stigson ise İsveçli ve 68 kuşağõn- dan. Kimi zaman umutsuzluğa düşmesine karşõn hâlâ dünyanõn değişebileceğine ina- nõyor. “Gelecek nesillere daha adil, daha te- miz, daha az tahrip olmuş bir dünya bı- rakmak zorundayız. Zaten sürdürülebilir kalkınma kavramı da bu temelin üzerine kurulu” diyen Stigson şunu da vurgulamadan edemiyor: “İnsanların değişimin gerekliliği- ni anladıklarından emin değilim. Yalnızca gö- rünen tehlikeler üzerinde duruyorlar. Ancak tüm yaşamlarının tehlikeye düşürecek bir küresel kriz ile burun buruna geldiklerinde gerçek eyleme geçecekler. Umarım çok geç kalmış olun- maz” Stigson’a sürdürülebilir kalkõnma kavramõnõn iş dün- yasõnõn gündemine ilk olarak ne zaman girdiği soru- sunu yönelttik. “İlk kez 1972 yılında İsveç’in Stokcholm kentinde ilk uluslararası çevre konferansı toplandı. Birleş- miş Milletler tarafından düzenlenen bu toplantı çev- re ile ilgili farkındalığın yaratılması konusundaki ilk dönemeçti. 1992 yılında gerçekleştirilen Rio zir- vesinde ise sivil toplum kuruluşları ön plana çık- mıştı. O zaman bu konu çok da iş dünyasının ilgi alanında değildi” diyen Stigson ilk kez 2002 yõlõn- da Johannesburg’da STK’ler ve iş dünyasõnõn buluş- tuğunu hatta çevreci örgütler ile iş dünyasõnõn ilk kez hükümetlere karşõ bir güçbirliği bile oluşturduğunu an- lattõ. 2007 sonunda gerçekleşen Bali’deki iklim de- ğişikliği zirvesi ise gündemi “Gerçekten eyleme geç- meli miyiz?”den “Global bir toplum olarak neler yapmalıyız?”a taşõmõş. Ve iş dünyasõna bu konuda so- rumluluklar yüklemiş. WBCSD bugün 4 ana alana yoğunlaşmõş durumda: 1- Çevre ve iklim değişikliği 2- Kalkõnma: Gelişmekte olan ülkelerdeki ekono- mik büyümeye nasõl katkõ sağlanabileceği 3- Ekosistem 4- İş dünyasõnõn sürdürülebilir kalkõnmadaki rolü ve katkõsõ. WBCSD’nin üyeleri ise kendi iş planlarõ ve ku- rumsal stratejilerini bu çerçevede belirlemek zo- runda. “İklim değişikliği etkisini en aza indirgemek için emisyon oranlarının 2050 yılı itibarıy- la yüzde 60 - yüzde 80 arası daha azaltılmış olması şart” diyen Stigson’a göre, 2050 yõlõn- da dünya bugün gözüktüğünden çok daha fark- lõ olacak. Bu değişim doğal olarak insanla- rõn yaşam şekli ve tüketim alõşkanlõklarõ- na da yansõyacak. Dolayõ- sõyla gerek dünya kaynak- larõndaki gerekse yaşam şekillerindeki değişiklik- ler iş dünyasõnõ da ya- kõndan ilgilendiriyor. Dünyanõn çevresel ve sosyal temel zorluklarõ- nõ göğüsleyecek şekilde mal ve hizmet sağlayan ve tüketicilere ulaşabilen şirketler, öncü olacaklar. Bu anlamda iş dünyasõnõn bu alandaki rolüne olan dikkat artõyor, çün- kü teknoloji ve yenilikçi piyasa yak- laşõmlarõ hayati önem taşõyor. KOBİ‘lerin örnek projeleri desteklenmeli Yapõ Kredi Bankasõ Genel Müdürü Tayfun Bayazõt Gönülden Ödüller’i anlattõ WBCSD Başkanı Björn Stigson. Dünya Sürdürülebilir Kalkõnma İş Konseyi Başkanõ Stigson’a göre iş dünyasõ artõk yalnõz kârlõlõk çerçevesinde faaliyet gösteremez Toplumsal ve çevresel duyarlõlõk şart 2050 yõlõnda dünya bugün gözüktüğünden çok daha farklõ olacak. Bu değişim doğal olarak insanlarõn yaşam şekli ve tüketim alõşkanlõklarõna da yansõyacak. Dolayõsõyla gerek dünya kaynaklarõndaki gerekse yaşam şekillerindeki değişiklikler iş dünyasõnõ da yakõndan ilgilendiriyor. Dünyanõn çevresel ve sosyal temel zorluklarõnõ göğüsleyecek şekilde mal ve hizmet sağlayan ve tüketicilere ulaşabilen şirketler öncü olacaklar.