Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
26 EYLÜL 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
KÜLTÜR 17
KEDİ GÖZÜ
VECDİ SAYAR
Sanatın Cazibesi
kultur@cumhuriyet.com.tr
ADANA 13. İCRA DAİRESİ
TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI
Dosya No: 2008/951 E.
Satõlmasõna karar verilen taşõnmazõn cinsi, niteliği, kõymeti, adedi, önemli özellikleri:
Adana İli, Seyhan İlçesi, Reşatbey Mh, Seyhan 3. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü’nün, 474
ada, 32 parselde kayõtlõ, tapuda arsa nitelikli olarak kayõtlõ taşõnmaz, 90/816 arsa paylõ, Te-
ke Apartmanõ, 2. kat, 6 nolu bağõmsõz bölüm, Kuzeydoğu cephesi açõk, mesken, iki oda,
bir salon, mutfak, banyo, tuvalet, bir balkon olarak düzenlenmiştir. Zeminler karomozaik
kaplama, kapõ pencere doğramalarõ ahşap yağlõboya, pencereler demir parmaklõklõ, daire
90 m2 alanlõdõr. Parsel üzerinde kat irtifakõ tesis edilmiştir.
ARSA PAYI +YAPININ DEĞERİ: 90 m2 dairenin değeri 70.00,00 YTL’dir.
SATIŞ BEDELİ: Toplam satõş bedeli 70.000,00 YTL’dir.
Satõş Günleri:
1. Satõş: 31/10/2008 Cuma günü, saat 09.30 ile 09.40 arasõnda Adana Adliyesi 5. Kat N:
407 Seyhan/ADANA
2. Satõş: 10/11/2008 Pazartesi günü, saat 09.30 ile 09.40 arasõnda Adana Adliyesi 5. Kat
N: 407 Seyhan/ADANA
Satõş şartlarõ:
1- Satõşlar, yukarõda yazõlõ tarih, gün ve saatler arasõnda yukarõda belirtilen adreste, açõk art-
tõrma suretiyle yapõlacaktõr. Birinci arttõrmada tahmin edilen kõymetin %60’õ ve rüçhanlõ
alacaklar varsa, alacaklarõ mecmuunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõyla ihale olunur.
Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa, en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak kaydõ ve şartiyle
yukarda yazõlõ ikinci satõş günlerinde yukarõda yazõlõ adreste aynõ saatler arasõnda ikinci art-
tõrmaya çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da rüçhanlõ alacaklarõn alacağõnõ ve satõş masraflarõ-
nõ ve değerinin %40’õnõ aşmasõ suretiyle en çok arttõrana ihale olunur. Ancak arttõrma be-
delinin satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bun-
dan başka, paraya çevrilme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla be-
delle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşecektir.
2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranõnda pey akçesi veya
bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lâzõmdõr. Satõş peşin para iledir, alõcõ is-
tediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. %18 KDV, tellaliye resmi, damga
vergisi, tapu harç ve masraflarõ ve tahliye teslim masraflarõ alõcõya aittir. Birikmiş vergiler
satõş bedelinden ödenir.
3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, özel-
likle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ, dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dairemi-
ze bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde haklarõ tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan
hariç bõrakõlacaktõr.
4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse, İcra ve İflas 133. maddesi ge-
reğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan, diğer zararlardan ve ayrõca yasal faiz-
den alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak, hiçbir hükme hacet kalmaksõzõn dairemizce kendile-
rinden tahsil edilecektir.
5- Şartname ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, gideri ve-
rildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir.
6- Satõşõ iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ,
başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/951 E. sayõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze
başvurmalarõ ilan olunur. 18/09/2008
(İİK. m.126)
(*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 51452
TARSUS 2. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ
GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI
Dosya No: 2008/1356 E.
Tarsus 2. İcra Müdürlüğü’nün 2008/1356 E. dosyasõndan satõlmasõna karar verilen gayrimenkul-
lerin cinsi, kõymeti, adedi, evsafõ aşağõda belirtilmiştir. İşbu satõş ilanõ, İİK’nun 127. mad.sine gö-
re tapuda adresi bulunmayan ve tebligat yapõlamayan ilgililere tebligat yerine kaim olunacağõ ilan
olunur.
TAPU KAYDI:
l- Tarsus, Camilimanda Köyü, 137 parsel sayõlõ 13.688,00 m2’lik taşõnmazõn 4/8 PAYI
2- Tarsus İlçesi, Camilimanda Köyü, 138 parsel sayõlõ 21.775,00 m2’lik taşõnmazõn 20/48 PAYI
3- Tarsus İlçesi, Camilimanda Köyü, 289 parsel sayõlõ 52.000,00 m2’lik taşõnmazõn 144/448 PA-
YI
ÖZELLİKLERİ: 137 parsel sayõlõ taşõnmaz; Taşõnmazõn tamamõ Tarsus Camilimanda Köyü sõ-
nõrlarõ içerisinde olup, 13.688,00 m2’dir. Taşõnmaz kumlu, tõnlõ toprak, alüvyal toprak yapõsõna
sahip, sulu tarõm arazisidir. Taşõnmaz mõsõr, buğday, pamuk, soya, sebze vb. gibi sulu tarõmda
yetişebilen ürünlerin yetiştirilmesine uygundur. Taşõnmazõn bir dekarõ 7.000 YTL’dir.
TAŞINMAZIN SATIŞA KONU PAYININ DEĞERİ: 47.908,00 YTL’dir.
Satõş gün ve saati:
1. satõş 07.11.2008 Cuma günü, 09.00-09.10 saatleri arasõ,
2. satõş 17.11.2008 Pazartesi günü 09.00-09.10 saatleri arasõnda,
138 parsel sayõlõ Taşõnmaz; Taşõnmazõn tamamõ Tarsus Camilimanda Köyü sõnõrlarõ içerisinde
olup, 21.775,00 m2’dir. Taşõnmaz kumlu, tõnlõ toprak, alüvyal toprak yapõsõna sahip, sulu tarõm
arazisidir. Taşõnmazõn doğusunda 137, batõsõnda 289 nolu parsel, kuzeyinde yol, güneyinde 289
nolu parsel bulunmaktadõr. Taşõnmaz mõsõr, buğday, pamuk, soya, sebze vb. gibi sulu tarõmda ye-
tişebilen ürünlerin yetiştirilmesine uygundur. Taşõnmazõn bir dekarõ 7.000 YTL’dir.
TAŞINMAZIN SATIŞA KONU PAYININ DEĞERİ: 63.510,41 YTL’dir.
Satõş gün ve saati:
1. satõş 07.11.2008 Cuma günü, 09.15-09.25 saatleri arasõ,
2. satõş 17.11.2008 Pazartesi günü, 09.15-09.25 saatleri arasõnda
289 parsel sayõlõ Taşõnmaz; Taşõnmazõn tamamõ Tarsus Camilimanda Köyü sõnõrlarõ içerisinde
olup 52.000,00 m2’dir. Taşõnmaz kumlu, tõnlõ toprak, alüvyal toprak yapõsõna sahip sulu tarõm
arazisidir. Taşõnmaz doğusunda dere, batõsõnda yol, kuzeyinde 137 nolu parsel, güneyinde dere ve
yol bulunmaktadõr. Taşõnmaz mõsõr, buğday, pamuk, soya, sebze vb. gibi sulu tarõmda yetişebi-
len ürünlerin yetiştirilmesine uygundur. Taşõnmazõn bir dekarõ 7.000 YTL’dir.
TAŞINMAZIN SATIŞA KONU PAYININ DEĞERİ: 117.000,00 YTL’dir.
Satõş gün ve saati:
1. satõş 07.11.2008 Cuma günü, 09.30-09.40 saatleri arasõ,
2. satõş 17.11.2008 Pazartesi günü 09.30-09.40 saatleri arasõnda.
SATIŞ ŞARTLARI:
1- 1. satõş 07.11.2008 Cuma günü, saat 09.00-09.40 saatleri arasõnda Hükümet Konağõ’nda, Tar-
sus 2. İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle ayrõ ayrõ yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edi-
len kõymetin %60’õ ve rüçhanlõ alacaklar var ise mecmunu ve satõş masraflarõnõ geçmek şartõ ile
ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmazsa en çok arttõranõn taahhüdü baki kalmak kaydõyla
17.11.2008 Pazartesi günü, aynõ yer ve saatlerde ikinci arttõrmaya, bu miktar elde edilmemişse
gayrimenkulün en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak üzere arttõrma ilanõnda gösterilen müddet
sonunda en çok arttõrana ihale edilecektir. Şu kadar ki; arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen
kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geç-
mesi lazõmdõr. Böyle fazla bir bedelle alõcõ çõkmazsa satõş düşürülecektir. 2- Arttõrmaya iştirak ede-
ceklerin, tahmin edilen kõymetin %20’si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir ban-
kanõn teminat mektubunu vermeleri lazõmdõr. Satõş peşin para iledir. Alõcõ istediğinde on günü geç-
memek üzere mehil verilebilir. Tellaliye, resmi ihale pulu, KDV, tapu harç ve masraflarõ alõcõya
aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililerin (*)
bu gayrimenkul üzerindeki haklarõnõ, hususi ile faiz ve masrafa dair olan iddialarõnõ, dayanağõ
belgeler ile birlikte on beş gün içerisinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr, aksi takdirde haklarõ ta-
pu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaklardõr. 4- İhaleye katõlõp, daha sonra-
dan ihale bedelini yatõrmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alõcõlar ile kefilleri, tek-
lif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasõndaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrõca temerrüt fai-
zinden müteselsilen mesul olacaklardõr. İhale farkõ ve temerrüt faizi ayrõca hükme hacet kalmak-
sõzõn dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alõnacaktõr. 5- Şart-
nameler, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup, masrafõ verildiği
takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin, şartnameyi görmüş
ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2008/1356 E. sayõ-
sõyla Müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 15.09.2008
(İc.İf.K. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 51447
BALIKESİR I. SULH HUKUK MAHKEMESİ’NDEN
DOSYA NO: 2005/1000-2008/601
Davacõ Nurhan Hamzoğlu vekili Av. Turhan Avşar tarafõndan davalõlar Türkan Aktarma
ve 7 arkadaşõ aleyhine açõlan 27/06/2005 dava tarihli kat mülkiyeti davasõnõn
16/05/2008 tarihinde verilen gerekçeli kararõnda davanõn kõsmen kabul kõsmen reddi-
ne karar verilmiş olup, kendisine daha öncede ilanen tebligat yapõlan NURHAN HAT-
TATOĞLU hakkõnda gerekçeli kararõn 4 no’lu bendinde “Davalõ Süheyla Memişoğ-
lu, Nurhan Hattatoğlu ve Sedef Orman’a mutfak balkonunu alümünyum doğrama ile
camlõ olarak kapatmasõ nedeniyle müdahalesinin menine, kendisine balkonun plan pro-
jeye uygun hale getirmesi için 1 aylõk süre verilmesine yerine getirmediği takdirde ic-
ra yolu ile infazõna”, 6 no’lu bendinde “Davacõnõn Davalõ Türkan Aktarma, Süheyla Me-
mişoğlu, Nurhan Hattatoğlu, Sedef Orman, Meral Cumalõ, İsmail Bozkurt Cumalõ, İs-
met Aykut Cumalõ’nõn pencerelere panjur takmalarõ nedeniyle davalõlar Meral Cuma-
lõ, İsmet Bozkurt Cumalõ ile davalõ Hamdiye Baycangil hakkõnda duvara klima monte
etmeleri ile ilgili açtõğõ davanõn yapõlan işlerin plan projeye aykõrõ olmadõğõndan red-
dine” karar verilmiştir.
Ayrõca dava dosyasõ davacõ Nurhan HAMZAOĞLU vekili tarafõndan 18/07/2008 ta-
rihinde davalõlar aleyhine temyiz edilmiş olup, yukarõda yazõlõ gerekçeli karar ile bir-
likte davacõ vekilinin temyiz talebinin de davalõ Nurhan HATTATOĞLU’na ilanen teb-
liğine;
Davalõ Nurhan Hattatoğlu’nun tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemediğinden da-
valõya hakkõnda yukarõda yazõlan Mahkememiz kararõnõn tebliğ yerine kaim olmak üze-
re ilan olunur. 12/09/2008
(Basõn: 42108)
Sermaye dünyamızın her geçen gün sanata
daha fazla ilgi gösterdiğini görüyoruz. Bunu,
ister sanatın (özellikle görsel sanatların) en risk-
siz ve en kazançlı yatırım araçlarından biri ol-
masına bağlayın, ister sermayenin kamuoyu
nezdindeki prestijini artırma çabasına, sonuç
sevindirici. Tabi, unutulmaması gereken bir
husus da Kültür ve Turizm Bakanlığımızın kül-
tür ve sanat yatırımları ve etkinliklerine veri-
lecek katkıların vergi matrahından düşürül-
mesi yönündeki kararı. Yasayla 2010 İstan-
bul Avrupa Kültür Başkenti projelerine sağ-
lanan vergi muafiyeti de hiç kuşkusuz özel
sektör kuruluşlarının sanata daha sıcak bak-
malarını sağlayacak.
Bu süreç, ülkemizde sponsorluk (eski
adıyla ‘mesenlik’) kurumunu daha sağlıklı bir
işleyişe kavuşturabilir diye düşünüyoruz.
Neden derseniz, şu güne kadar özel sek-
törün yaptığı sponsorlukların büyük bölümü
‘kendi’ sanat kurumlarının etkinliklerine yö-
neldi. Holdinglerimizin, bankalarımızın, ser-
maye kuruluşlarımızın büyük kısmı kültür-
sanat kurumlarını oluşturmuş durumda ve sa-
nata ayırdıkları bütçelerin büyük kısmını bu
kuruluşlara aktarıyorlar. Bu da elbette elde et-
tikleri avantajı ikiye katlıyor. Bir yandan,
ceplerinden hiç para çıkmıyor (çünkü ödenen
paralar vergilerinden düşüyor), öte yandan
kendi adlarını taşıyan kurumlara prestij sağ-
layarak artı bir tanıtım olanağı sağlıyorlar.
‘Mesen’lik, kendi dışındaki bağımsız sanat
dinamiklerini (sanatçıları, sanat kurumlarını ve
etkinliklerini) destekleme temeline dayalı bir
hayırseverlik kurumudur. Oysa, şimdiki uy-
gulamalar, kurumların tanıtım stratejilerinin bir
parçası olarak nitelendirilebilir daha çok.
Elbette, günümüzde -ülkemizde ve öteki
kapitalist ülkelerde- geleneksel ‘mesen’lik ta-
nımına uygun çalışmalar yapan kuruluşlar da
var. Eser siparişleri, gençlere yönelik yarış-
malar, burslar, sivil toplum kuruluşları ile or-
tak projeler, vb.
Devletin sanat alanına desteğinin nesnel öl-
çütlerden çok siyasal ölçütlerle şekillendiği
ülkelerde, özel sektörün destekleri çok da-
ha büyük önem kazanıyor. Elbette diyebilir-
siniz ki, sanatçının başka çaresi yok mu? Si-
yasal iktidara biat etmekle, sermayeye biat
etmek arasında bir seçim yapmak zorunda
mıyız?
Kuşkusuz, bazı sanat alanlarında yaratıcı
görece daha özgür. Bir yazarın, kitabını yaz-
mak için ciddi bir sermayeye ihtiyacı yok; bir
ressam için de aynı şey geçerli (iş kitabın ba-
sımına, eserin sergilenmesine gelince durum
değişir elbette); peki ya sahne sanatları, si-
nema gibi alanlar ne yapacak? Gişeye, ya-
ni -her zaman kolayı ve ucuzu tercih eden-
geniş kitlelerin beğenisine mi teslim olacak?
İşte, sanata kamusal destek bu ihtiyaçtan, sa-
natın bağımsızlığını güvence altına alma ih-
tiyacından doğuyor. Sanat alanına ciddi ya-
tırımlar yapan sermaye gruplarının, yalnızca
kendi kurumsal imajlarını düşünmeyip biraz
da bu kaygıyı taşımalarını ve bağımsız sanat
inisiyatiflerine destek vermelerini beklemek
hakkımızdır sanıyorum.
Tabii aynı beklenti, Kültür ve Turizm Ba-
kanlığımız ve 2010 Ajansı gibi kamunun
ciddi bir kaynağını kullanan bir kurum için de
geçerli. Ben, 2010’un karar vericilerinden bi-
ri olsaydım, büyük sermayenin gerçekleş-
tirdiği etkinlikler yerine ‘bağımsız’ları des-
teklemeyi seçerdim. Onları beğenmediğim
için değil, sanat dünyamızda farklı renklerin,
farklı seçeneklerin varolabilmesi için.
Kuşkusuz, bunları söylerken sermayenin
sanata ilgisinden şikâyetçi falan değilim.
Tam tersine, kamudan çok daha önemli iş-
lere imza atıyorlar. Özel sektörün son gün-
lerde sanat alanında gerçekleştirdiği birkaç
önemli etkinliği sıralayarak, bu kuruluşlara te-
şekkür borcumuzu yerine getirmek istiyorum
burada. Yazımızın başlığı, dün açılan bir ser-
giden ilham. Sevda-Cenap Ant Vakfı’nın
kurduğu ve başlangıcından bu yana birbi-
rinden güzel sergiler düzenleyen Pera Mü-
zesi’ndeki “Doğu’nun Cazibesi” başlıklı ser-
giden. Dünyanın en kapsamlı oryantalist re-
sim koleksiyonlarından biri bu. Değeri 150 mil-
yon dolarmış. Sabancı Müzesi’ndeki Salva-
dor Dali sergisi de Dali’nin İspanya dışında
açılan en kapsamlı sergisiymiş. Büyükşehir
Belediyesi’nin verdiği tanıtım desteği ile, İs-
tanbul’da duymayan kalmamıştır herhalde.
Yapı Kredi Kültür Sanat da açtığı her sergi-
si ses getiren bir kurum. Geçen hafta açılan
“Bunun Bir Sergi Olduğundan Emin Değilim”
adlı sergiyi milyonlarca İstanbullu izleye-
cek. Çünkü Halil Altındere’nin bu etkileyici
yapıtı (İstiklal Caddesi’nin ünlü figürü ‘Pala Şa-
ir’in balmumundan heykeli) caddede sergi-
leniyor. Garanti Bankası, İstiklal’deki iki ga-
lerisiyle yetinmeyerek İstanbul’a tümüyle
yenilenmiş, sanatsal işlevlerle donanmış iki
bina (Osmanlı Bankası Müzesi ve Platform
Garanti’nin bulunduğu yapı) armağan ediyor.
Borusan’ın geçen hafta açılan “Art Cen-
ter/İstanbul”u, ülkemizde çağdaş sanatın
gelişmesi adına önemli bir merkez olmaya
aday. Yalnızca Beyoğlu’na yeni bir sanat me-
kânı kazandırmakla kalmıyor Borusan; binada
10 genç sanatçıya sürekli bir çalışma-sergi-
leme mekânı tahsis ederek, özel sektörün sa-
nat alanında yaratıcılığı teşvik işlevine güzel
bir örnek oluşturuyor. Görkemli ‘ithalat’lar yap-
maktan daha hayırlı bir iş bana kalırsa. Özel
sektörün sanat alanına katkılarını anlatmayı
sürdüreceğiz. Haftaya…
vecdisayar@yahoo.com
N
e zamandõr yüreğimi ter-
ketmiyor şu birkaç dize:
“Günler ağır / Günler ölüm
haberleriyle geliyor. / Düşman ha-
şin / zalim / ve kurnaz.”
Nâzım Hikmet’in “Zafere da-
ir” adlõ şiirinden dilime, yüreğime
takõlan dizelerin zaferle falan hiç il-
gisi yok... Günlerin ağõrlõğõ adale-
tin gecikmesinden, yargõnõn siya-
sallaşmasõndan ve en çok da art ar-
da gelen bebek ölümlerinden...
Geçen ay Ankara’da 45 bebek...
Şimdi İzmir’de 24 saat içinde 14 be-
bek... Sayõlar... Sadece sayõlar
yetmiyor acõyõ, dramõ, 21. yüzyõlda
içine düştüğümüz geriliği, karanlõ-
ğõ anlatmaya... Ne de televizyon
programlarõna çõkõp, iki reklam, üç
piyango, dört göbek havasõ arasõn-
da acõlarõnõ dile getirmeye çalõşan ai-
lelerin perişanlõğõ durumumuzu ay-
dõnlatõyor. (Yoksa aydõnlatõyor mu?)
Umudumuz hurafelere; kalkõnma-
mõz sadakaya; “kurtuluşumuz”
cemaate bağlõ kaldõkça hiç kuşku-
nuz olmasõn daha çoook bebek öle-
cek!
Evet.. düşman haşin, zalim ve kur-
naz!
Düşman, bu zihniyet! Düşman
cehalet, eğitimsizlik, gericilik, fa-
şizm! Düşman, sorumluluk alama-
mak, almamak!
Sağlõk ve Sosyal Hizmet Emek-
çileri Sendikasõ haykõrõyor: “2005’te
Edirne, Manisa, Kayseri’deki be-
bek ölümlerinin ardından Türk
Tabipler Birliği ve Sayıştay
raporları uygulansaydı,
Ankara ve İzmir’deki
ölümler yaşanmazdı!” diye.
Siz hiç bu ülkede yanlõş-
lardan ders alõndõğõnõ gör-
dünüz mü! Bir tek bakanõn
sorumluluğu üstlenip istifa
ettiğini gördünüz mü?
Çalmak çõrpmak, yandaş-
lara çõkar sağlamak, yargõyõ oya-
lamak, yargõyõ kendi çõkarlarõn için
kullanmak varken şimdi kim uğra-
şacak bebek ölümleriyle!
Yokluktan, yoksulluktan, yoz-
luktan, yolsuzluktan, cehaletten,
bilgisizlikten, eğitimsizlikten, dü-
zensizlikten bebekler ölürken Baş-
bakan açõklõyordu: “Bize kriz vur-
maz, çünkü bizde yolsuzluk yok”
diyordu!
“Günler ağır / Günler ölüm
haberleriyle geliyor. / Düşman ha-
şin / zalim / ve kurnaz.”
BENİM EŞSİZ
ÇINAR AĞACIM
Hayõr hayõr, bütün bunlarõ değil,
bugünü yazmalõydõm. Bugün Dil
Bayramõ, Türkçemin bayramõ.
26 Eylül 1932’de Mustafa Ke-
mal Atatürk birinci Türk Dil Ku-
rultayõ’nõ toplamõştõ.
Ben bu günü Türkçemin ulu çõ-
narõ Fazıl Hüsnü Dağlarca ile
kutluyorum.
Dağlarca benim için dev bir çõnar
ağacõ! Cüssesiyle, yüreğiyle, sez-
gileriyle, zekâsõyla, dev bir çõnar
ağacõ.
Kökleri ve belleği toprağõn taa en
derinlerine kenetlenmiş… O kökler,
hiç ama hiç kurumayan bir kay-
naktõr… Dallarõ, hep daha uzağa,
daha yükseğe, daha ileriye, daha,
daha, daha uzayõp gidiyor… Tanrõm
o ne üretkenliktir! Yapraklarõ, sez-
gileriyle, düşünceleriyle, duygula-
rõyla beslenir;
çoğaldõkça ço-
ğalõr, haşõr ha-
şõr birbiriyle fõ-
sõldaşõr ve ya-
şamõn her ala-
nõnõ kaplar.
O dev çõnarõn
altõnda asla ezil-
mezsiniz, ancak
hayran olursu-
nuz… Onun göl-
gesinde kendinizi
güvende hisseder-
siniz, rahatlarsõnõz.
Onun gölgesinde
dünyayõ kavramaya
çalõşõrsõnõz. Merak
etmeye, anlamaya,
öğrenmeye, sorularõ-
nõzõ çoğaltmaya, yanõt aramaya ve
bütün bunlardan tat almaya baş-
larsõnõz.
Dağlarca, Türkçeyle soluk alõp ve-
rir.
“Türkçem, benim ses bayra-
ğım” diyen odur.
“Türkçem bana şiiri söyler.
Türkçeyi dinliyorum o kadar,
ben bir şey katmıyorum, bana
yalnızca Türkçemin söylediğini
yazmak kalıyor… Türkçem söy-
lüyor, ben yazıyorum” diyen,
odur.
“Her şiirden sonra sana yüz so-
pa deseler varım. Öyle severim şi-
ir yazmayı, bir türlü doyamam.
İki parmak, bir gözüm kalıncaya
dek her şeyimi vermeye hazırım
şiir için. İki parmak kalem tut-
maya, bir göz okuyup yazma-
ya,” diyen de o.
“Şiir benim yakamı bırakmaz.
Geceleri uyutmaz. Şiirsiz üşü-
rüm. Ne giysem üzerime şiirsiz ısı-
namam...” diyen, yine o.
Şiiri bir bütündür. Tektir. Ona öz-
güdür. Gürül gürül akan, çağla-
yan, çoğalan, coşan bir şiirdir.
En az sözcüğe, en çok anlamõ
sõğdõrma ustasõdõr Dağlarca...
Çalõşkan, üretken Dağlarca…
Konuşur gibi şiir besteleyen
Dağlarca… Her daim “âşık”
Dağlarca…
Nerden mi çõktõ şimdi “âşık
Dağlarca?” “Yazma Olayı”
adlõ şiirini bilmez misiniz?
“Yazarken/ Değdirir gi-
biyim/ Yüzümü / Senin
yüzüne.”
Şiir yazmayõ böylesine
aşkla bütünleyen kaç dize
biliyorsunuz?
YÜCELTİLMESİ
GEREKEN DEĞERLER
Bu satõrlarõ yazdõğõm sõralarda
Dağlarca 9O yaşõnõ çoktan gerilerde
bõraktõ… Hâlâ üretiyor. Kitaplarõnõn
sayõsõ da, yaşõnõ çoktan geçti.
Benim kuşağõmõn çocuklarõ Dağ-
larca’nõn şiirleriyle büyümüşlerdi.
Şimdi onlarõn çocuklarõ, torunlarõ-
mõz da onun şiirleriyle büyüyor…
Ama bütün bu süreçte, onun için-
deki çocuk hep diri kaldõ.
Türkçemin de tehdit altõnda ol-
duğunu bilmez değilim. Ama ma-
dem bugün dilimizin bayramõ, bu
yazõyõ sadece olumsuzluklarla sür-
dürmek istemedim! Bu bir.
Son zamanlarda sõk sõk tanõk ol-
duğum bir nokta var: Yüce değer-
lerimizi küçültmek, alçaltmak, en
azõndan yok saymak için bir yarõş-
tõr gidiyor. Sevgili Leyla Gencer
aramõzdan ayrõldõktan sonra, içim
çok acõyarak bunu yakõndan yaşa-
dõm, gördüm. Mesleğimi sürdür-
düğüm sürece, inadõm inat, her ya-
zõda mutlak yüceltilmesi gereken
değerlerimizden söz edeceğim. Bu
da iki!
www.zeyneporal.com
faks:0212. 257 16 50
‘Türkçem,Sesbayrağõm...’
Bugün Dil Bayramõ... Hamasi nutuklarõ bir yana bõrakõp
Türkçe’nin bayramõnõ Dağlarca’yla kutluyorum