07 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 26 EYLÜL 2008 CUMA 10 DIŞ HABERLER [email protected] KAVŞAK ÖZGEN ACAR Duvar Sokağı Çökerken! Elmek: [email protected] Faks: 0312. 442 79 90 CMYB C M Y B Milano ve Napoli’de 7 Afrikalõ öldürülürken Berlusconi hükümeti olaylarõ görmezden geliyor İtalya’daõrkçõlõktõrmanõyor ASLI KAYABAL ZAVAGLİA MİLANO - Milano’da 23 yaşõndaki Afrikalõ Abdul Guiebre’nin bisküvi çaldõğõ gerekçesiyle bir barõn sahip- lerince dövülerek öldürülmesi ve Na- poli yakõnõnda Castelvolturno’da mafya gruplarõnõn iç çatõşmasõnda çapraz ateşe hedef olan altõ Burkina Fasolu gencin yaşamõnõ yitirmesi, İtal- ya’da õrkçõlõk konusunu gündemin sõcak maddeleri arasõna yerleştirdi. Milano’da ilk olay merkez istasyonu yakõnõnda, kentin en işlek caddelerinden birinde arkadaşlarõnõn Abba diye ses- lendigi 23 yaşõndaki Guiebre’nin yaşa- mõnõ yitirmesine neden oldu. Guiebre bir bardan bisküvi ve çiko- lata çaldõğõ gerekçesi ile barõn işlet- mecisi baba-oğul tarafõndan vatan- daşlarõn gözü önünde demir bir çu- bukla öldüresiye dö- vüldü ve ağõr yaralõ olarak hastaneye kaldõrõldõ. Olaya tanõklõk edenler, genç Afrikalõnõn dayak yemeden once “pis zenci” diye hakarete uğradõğõnõ anlattõ. Olayõn zanlõlarõ kendilerini “bisküvi çalanlar siyah değil de beyaz olsay- dı yine döverdik” diye savunurken, Milano Emniyet Müdürlüğü’nün ola- yõn õrkçõlõkla bağlantõsõnõn olmadõğõ yö- nündeki açõklamasõ dikkat çekti. Genç Afrikalõnõn anne babasõ sessiz kalmayõ tercih ederken kõzkardeşi, “Kar- deşimin başına gelen dramatik bir olay. Ne yazık ki İtalya ırkçı bir ülke oldu” demekle yetindi. 500 asker sevkedildi Aynõ günlerde güney İtalya’da Napo- li mafyasõ Camorra’ya bağlõ gruplarõn iç hesaplaşmasõnda açõlan ateşe maruz ka- lan altõ Afrikalõnõn yaşamõnõ yitirmesi bardağõ taşõran bir başka damla oldu. Geçtiğimiz pazar günü Milano’da õrkçõlõk karşõtõ bir gösteri düzenlendi. 7 bin kişinin katõldõğõ bu gösteride Ab- dul Guibre’nin arkadaşlarõ Guibre’nin anõsõna yaşamõnõ yitirdiği barõn önüne bisküvi bõraktõlar. Milano şehir mer- kezinde Duomo meydanõna kadar yü- rüyüş yapan gençler “Karnımız aç, biz de bisküvi alalım” diyerek bara yönelince göstericiler ile polis arasõn- da kõsa süreli arbede yaşandõ. Sendi- kalarõn da katõldõğõ yürüyüşte, İtalya’da yabancõ ve farklõ olana karşõ hoşgö- rüsüzlük protesto edildi. Berlusconi hükümeti İtalya’da hõz- la tõrmanan õrkçõlõğõ görmezden gelir- ken Çizme’de, Fransa’da olduğu gibi bir banliyö isyanõ tehlikesinin olma- dõğõnõ öne sürüyor. Hükümetin gü- neyde mafya ve göçmenler ilişkisinde de askerle çözüme gideceği, şimdiden çatõşmanõn yaşandõğõ Castelvoltur- no’ya 500 askerin sevk edildiği gelen haberler arasõnda. Kraliyete yenidüzen Dış Haberler Servisi - İn- giltere’de yayõmlanan The Guardian gazetesi, yapõla- cak olan yasal değişiklikle Katoliklere de İngiliz krali- yeti tahtõna çõkma hakkõnõn verilmesinin planlandõğõnõ yazdõ. Haberde, yeni yasal düzenlemelerle ilgili tasarõnõn Başbakan Gordon Brown’un talimatõyla İşçi Partili milletvekili Chris Byrant tarafõndan hazõrla- nacağõ belirtildi. 1688 yõlõnda çõkarõlan bir yasa gereği Katolikler ile bunlarõn eş ve çocuklarõ İn- giliz Kraliyet tahtõna çõka- mõyor. Haberde, erkek ço- cuklarõn doğrudan tahtõn bir numaralõ varisi haline gel- mesine yönelik hükmün de değişeceği kaydedildi. İSRAİLLİ AŞIRI SAĞCILAR Solcuprofesörün evine bomba Dış Haberler Servisi - İsrail’in önde gelen siyaset bilimcilerinden İbrani Üni- versitesi öğretim üyesi Prof. Zeev Sternhell, evi- nin önüne yerleştirilen bo- ru tipi bombanõn patlama- sõ sonucu yaralandõ. Profesörün evinin ci- varõnda ve yan sokaklar- da, Filistinliler ile barõşõ savunan “Şimdi Barış” örgütü yönetici ve üyele- rini öldüreceklere para ödülü vaat edilen el ilan- larõ bulan polis, saldõrõdan aşõrõ sağcõlarõn sorumlu olabileceği tahmininde bulundu. İsrail radyosun- da yayõmlanan polis açõk- lamasõnda, tehdit telefon- larõ alan Sternhell’in, Fi- listin topraklarõ üzerinde- ki Yahudi yerleşimlerine yönelik eleştirileri nede- niyle hedef olduğunun sa- nõldõğõ belirtildi. Hafif yaralanan Stern- hell, Haaretz’te yayõmla- nan barõş yanlõsõ yazõla- rõyla tanõnõyor. Stern- hell’in geçen şubat ayõn- da siyaset bilimi alanõnda verilen İsrail Ödülü’ne la- yõk görülmesi üzerine sağ gruplar tepki göstermişti. İsrail Savunma Bakanõ ve İşçi Partisi lideri Ehud Barak, “Boru tipi bom- baların halkı hedef al- dığı o karanlık sahne- lere geri dönüyoruz” sözleriyle saldõrõya tepki gösterdi. İNGİLTERE osna’da eşcinsel festivaline saldırı Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da eşcinsel hakları savunucuları tarafından ilk defa düzenlenen festivalin açılışına katılan 50 kişi, eşcinsel karşıtlarının saldırısına uğradı. Önceki gün Güzel Sanatlar Akademisi binasında düzenlenen açılış töreninin ardından konuklar, eşcinsel karşıtları tarafından dövülürken aralarında 2 gazetecinin de bulunduğu 10 kişi yaralandı. “Eşcinsellere ölüm”e sloganı atan ve tekbir getiren saldırganları, polis güçlükle engelledi. (Fotoğraf: AP) BB Milano’da 23 yaşõndaki Afrikalõ Abdül Guiebre (solda) bisküvi çaldõğõ iddiasõyla demir çubukla dövülerek öldürülürken Napoli’de 6 Afrikalõ mafya içi hesaplaşmanõn kurbanõ oldu. Polisin õrkçõlõk şüphesi görmemesi ve hükümetin olaylarõ hafife almasõ tepkilere yol açtõ. “Anadolu” tarihini iyi bilenler “imparatorluklar” tarihini de iyi bilirler. Dünyada az sayıdaki kent imparatorluklara başkentlik yapmış- tır. Ama hiçbir kent iki ayrı impara- torluğa başkentlik etmemiştir. Oysa İstanbul; Roma, Bizans, Osmanlı gi- bi üç ayrı imparatorluğa başkentlik yapmıştır. Dünyada herhangi bir ülke iki ayrı imparatorluğa ev sahipliği yapma- mıştır. Oysa Anadolu, dünyada dört ayrı imparatorluğa ev sahipliği yapmış tek ülkedir. Ayrıca Hititler, Roma, Bizans ve Osmanlı imparatorlukları- na ek Persler, İskender, Selçuklular kendi imparatorluklarını kurmak için Anadolu’yu ele geçirmek zorunday- dılar. Şimdi geriye baktığımızda bun- lardan hangisi ya- şıyor? Hiçbiri! Dünyada son- raları başka im- paratorluklar da kuruldu. Büyük Hun, Kutsal Ro- m a - G e r m e n , Avusturya-Ma- caristan, Rus Çarlığı, Napolyon ve üzerinde gü- neş batmayan Büyük Britanya İm- paratorlukları… Şimdi geriye bak- tığımızda bunlardan hangisi yaşı- yor? Hiçbiri! Demek ki “sömürge- cilik” anlamındaki “imparatorluk” görkemi eninde sonunda yıkılmaya, yok olmaya mahkûm! Bugün “imparatorluk” kavramı te- melde amacı aynı, ancak adı farklı bir kavram olan “küreselleşmeye” dön- üştü. ABD, 50 devletten oluşan bir fe- deral cumhuriyettir. Başkenti Va- şington’dur. Vaşington’a giderseniz kamu binalarının çoğunun görkemli eski Yunan tapınak mimarisinin etki- sinde yapıldığını görürsünüz. ABD tanklarını Irak’ta, donanmasını Karadeniz’de, Hint Okyanusu’nda ve Pasifik’te, askerlerini Afganis- tan’da, kısaca “küremizin” her yerin- de ABD bayrağını görmek olasıdır. Bu olgu, “imparatorluk” kavramının 21. yüzyıldaki çağdaşı olan ABD’nin ica- dı “küreselleşmenin” ta kendisidir. “Küreselleşmenin” başkenti ise Nev York’taki “Vall Street (Duvar Soka- ğı)”dır. Küresel ekonomi, Vaşington’daki Beyaz Saray’dan değil Duvar Soka- ğı’ndaki Yunan tapınağı cepheli Nev York borsasından yönetilir. Neden ta- pınak mimarisi? Güçlü mermer sü- tunlar üzerinde yükselen, çatısı bir üç- gen alınlıkla örtülen anıtsal tapınak- lar, oldum olası in- sanlara dinsel öğe- li olarak güven ver- mişlerdir. Eski Yu- nanda yöneticiler, soylular “agora (pa- zar-yönetim yeri)” denilen kent mer- kezinde; ikinci sınıf olan çalışanlar, kö- leler, geceleri sur duvarları dışına çı- karlardı. Ne var ki eylülde çağdaş agora- nın yıkılmaz denilen güçlü sütunla- rı görülmemiş bir depremle teker te- ker yıkılmaya, dünya ekonomisinde domino taşları gibi art arda devril- meye başladı. Amerikan agorasının dışında yaşayanlar konut sahibi ol- mak, konutlarını yenilemek amacıyla Duvar Sokağı’nın bankalarından uzun vadeli krediler çektiler. Ancak, küresel başkent Duvar Sokağı’nın çomaklaması ile ABD başkentindeki Beyaz Saray, daha ucuz petrol için yalanlar söyleyerek Irak’ı işgal etti. Buna Afganistan’daki askeri fatura da eklenince agora dışındakilerin tü- ketimleri azaldı. Irak-Afganistan fa- turası trilyon dolarlara yaklaşmak- la kalmadı, petrol ucuzlayacağına varili 30 dolardan 140 dolara çıktı. Amerikalıların ayakkabısı sayılan arabaların petrol faturası yükselin- ce “agora” dışındakiler konut kre- di taksitlerini ödeyemez oldular. Tüketim azalınca üretim düştü. Üretim düşünce, istihdam düştü. İs- tihdam düşünce kısır döngünün faturası “agora” dışındakilerin sırtı- na bindi. Krediler geri gelmeyince, bankalar açık vermeye, sonrasında bankalar da çift rakamlı milyar do- larlarla iflas etmeye başladılar. Birinci rakamlar… Bu yılki ABD devlet bütçesi 2,9 trilyon dolar. Irak- Afganistan savaşlarının toplam fatu- rası 2010’da 2 trilyon dolara yakla- şacak. Gelecek yıl ABD devlet büt- çesinin açığı 1 tril- yon dolar olacak. İkinci rakamlar… Uluslararası Para Fonu Başkanı Do- minikue Strauss Kahn, Duvar So- kağı’ndaki son bu- nalımının maliyeti- ni 1,3 trilyon dolar olarak öngördü. Hazine Bakanı Henry Paulson Jr. bu maliyetin faturasının 700 milyar dolarının ivedi olarak dev- letçe karşılanmasını Kongre’ye öner- di. Kongre onaylarsa Vaşington ve Du- var Sokağı’nın toplam borçları 11,3 tril- yon dolara yükselecek. Bu rakamları Türk ekonomisi ile kı- yaslayalım! Türkiye’nin toplam ulusal geliri 450 milyar dolar. Düşünebiliyor musunuz Hazine Bakanı Türkiye’nin ulusal gelirinin iki katına yakın bir kur- tarma ödeneği istiyor. Bu yıl Türki- ye’nin bütçesi 185 milyar dolar, iste- nen ödenek 4 katı... Türkiye’nin 2007 dış ticareti toplam 270 milyar dolar, istenen kefalet 2.6 katı… Dış borcu- muz 86 milyar dolar… İstek 8 katı. ABD Başkanı George V. Bush Çarşamba günü “Kongre ivedi olarak harekete geçip 700 milyarı onayla- mazsa uzun ve acı çektiren bir du- raklama kaçınılmazdır.” uyarısını yap- tı. Bush kim? Tarihe “borç parayla sa- vaş yapan başkan” diye geçen bir Teksaslı! Bilirsiniz Teksas’ta, kumar- da hile yapanın üzerine zift sürülüp ta- vuk tüyü yapıştırılıp ayağına sıkılan kurşunlarla dans ettirilirdi. Bush bir ce- zayı fazlası ile hak etmedi mi? Bu satırların yazıldığı sıralarda baş- kan adayları John McCain, Barack Obama ve bazı kongre üyelerinin 700 milyarlık ödeneği konuşacakları açık- landı. Duvar Sokağı felaketinden ön- ce McCain, Oba- ma karşısında yüz- de 47–42 öndey- ken şimdi yüzde 43’e gerileyip raki- bi yüzde 52’ye çık- tı. 700 milyar do- larlık ödenek, kü- reselliğin başken- ti Duvar Soka- ğı’nın çökmekte olan mermer sütunlarına payanda gibi destek olacak. Payandalı tüm duvarlar, tüm tapınaklar, impara- torluklar yıkılmadı mı? İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ah- medinejad ile aynı görüşte olacağım hiç aklıma gelmezdi. Komşu Cum- hurbaşkanı “ABD İmparatorluğu yo- lun sonuna geliyor” dedi. Ancak, “imparatorluk” değil “küreselleşmenin” sonu yaklaşıyor. Çoğu Amerikalının “şükran gününe hindisiz, Noele çam ağaçsız” girecekleri anlaşılıyor. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bir “kâhin (bilge)” edasıyla “Türkiye en az etkilenen ülke olacak” derken, İş Bankası Genel Müdürü Ersin Özin- ce, “Ben böyle bunalım görmedim” ve Güler Sabancı da “Artık hiçbir şey es- kisi gibi olmaz” dediler. Deniz Feneri Dosyası Salı günü bu köşede “Deniz Fe- neri” yolsuzluğu hakkında şöy- le yazmıştık: “Mahkemede açıklandığına göre Alman Büyükelçisi Eckart Cuntz on ay önce Başbakanı ziyaret ederek Türki- ye’de hükümlü bir Almanın uzun sü- redir yattığını anımsatarak, bir anlam- da ‘şefaat’ dilemiş, bir hafta sonra da Adalet Bakanı’na aynı konuyu açmış. Başbakan ve Adalet Bakanı da, Bü- yükelçi’ye ‘mukabele-i bil misil’ gibi- lerden Almanya’da soruşturması süren Deniz Feneri’nin Türk sanıklarından söz ederek, ‘şefaate şefaat’ dilemişler. Başbakan, Bakan; Deniz Feneri yol- suzluğunu biliyorlar, şefaat diliyorlar, ancak Türkiye’deki sanıkları hakkında o gün bugündür dava açılmıyor! Bu- na Osmanlı bürokrasisinde ‘sumenal- tı’ ya da halk deyimiyle ‘hasıraltı’ etmek denilmez mi? Başbakan ile Bakan’ın bu davranışları Türk Ceza Yasası’nın ‘gör- evi ihmal’ suçuna girmez mi? Haydi diyelim o zaman pas geçtiler. Alman Yargıcının kararını ihbar kabul edip savcılar neden harekete geçiril- medi? Ankara Savcılığı, İşçi Partisinin 3 Eylül’deki ‘suç duyurusu’ üzerine olay hakkında açtığı ‘dosyayı’ bir basın savcısına verdi. Başsavcı Hüseyin Poyrazoğlu Suudi Arabistan’a ‘um- reye’ gittiğinden soruşturma için dö- nüşü bekleniyor. Bütün soruşturmalar başsavcının dönüşünü mü bekliyor? Deniz Feneri bir dernek… Dernekler, İç- işleri Bakanlığı’nın idari denetimine tabi! On aydır İçişleri Bakanlığı Deniz Feneri hakkında neden idari denetim yapmadı?” Başsavcı dönmüş, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’e bilgi vermiş. Başsavcı “Alman Mahkemesinin ka- rarının bir örneğinin istendiğini, ancak karar örneği geldikten sonra soruş- turmanın Ankara Cumhuriyet Başsav- cılığı’nın görev alanına girip girmeye- ceğine karar verileceğini,” açıkladı. Başsavcı, “soruşturmanın kendi görev alanına girdiğini düşündüğünü” de sözlerine ekledi. Sevindirici bir gelişme! Acaba ya- pılan işler eksik değil mi? Birincisi ne- dence yalnız “karar örneği” isteniyor da “tüm dosya” istenmiyor? İkincisi ne- den İçişleri Bakanlığı hâlâ dernek hakkında bir “idari denetim” başlat- madı? Anlaşılan “sumenaltı” ya da “ha- sıraltı” uygulaması tam anlamıyla ger- çekleşecek! T.C. YÜKSEKÖĞRETİM KURULU ÖĞRENCİ SEÇME VE YERLEŞTİRME MERKEZİ BAŞKANLIĞI’NDAN DUYURU 2008-ÖSYS EK YERLEŞTİRME 1. 2008-2009 öğretim yõlõ için merkezi yerleştirmede boş kalan, yerleştirilen adayla- rõn kayõt yaptõrmamasõ nedeniyle boşalan ve 2008-ÖSYS Yükseköğretim Programla- rõ ve Kontenjanlarõ Kõlavuzu yayõmlandõktan sonra açõlan yükseköğretim programla- rõnõn kontenjanlarõna 2008-ÖSYS sonuçlarõna göre ÖSYM tarafõndan ek yerleştirme yapõlacaktõr. 2. Adaylar “2008-ÖSYS Yükseköğretim Programlarõna Ek Yerleştirme Kõlavuzu’nu 8-13 Ekim 2008 tarihleri arasõnda ÖSYM Sõnav Merkezi Yöneticiliklerinden 3,00 YTL karşõlõğõnda satõn alabilecekler ve ÖSYM’nin internet sitesinde görebileceklerdir. Adaylar Kõlavuz ücreti ile tercihlerini Başvuru Merkezi aracõlõğõyla yaptõklarõnda öde- yecekleri 3,00 YTL tutarõndaki hizmet ücreti dõşõnda başka bir ücret ödemeyecekler- dir. Posta ile Merkezimize gönderilen Tercih Formlarõ işleme alõnmayacaktõr. ÖSYM Sõnav Merkezi Yöneticilikleri ile Kõlavuz satõş noktalarõnõn adresleri gazete ilanõnda ve ÖSYM’nin internet sitesinde yayõmlanacaktõr. 3. Tercih işlemi Başvuru Merkezi aracõlõğõyla veya kişisel olarak internet üzerinden 8- 13 Ekim 2008 tarihleri arasõnda yapõlacak ve bu süre kesinlikle uzatõlmayacaktõr. 4. 2008-ÖSYS Merkezi yerleştirmede bir yükseköğretim programõna yerleştirilmiş olan adaylar (Açõköğretim Fakültesinin kontenjansõz programlarõna yerleşenler hariç) ek yerleştirmede tercih yapma hakkõna sahip değildir. Ek yerleştirmede tercih yapa- bilmek için, 2008-ÖSYS merkezi yerleştirmede hiçbir yere yerleştirilmemiş (veya Açõköğretimin Fakültesinin kontenjansõz programlarõna yerleştirilmiş) olmak gerekir. Bunun dõşõnda aşağõdaki kurallar geçerli olacaktõr: a) Yeni açõlan yükseköğretim programlarõ ile merkezi yerleştirme de kontenjanõ dol- mayan ve en küçük puanõ oluşmayan yükseköğretim programlarõ ilgili puanõ hesap- lanmõş tüm adaylar tarafõndan tercih edilebilecektir. b) Merkezi yerleştirmede kontenjanõ dolan ve en küçük puanõ oluşan, ancak yerleşti- rilen adaylardan birkaçõnõn kayõt yaptõrmamasõ nedeniyle kontenjan açõğõ oluşan li- sans programlarõnõ ve Tablo-3B’deki önlisans programlarõnõ yalnõz programõn en kü- çük puanõna eşit veya daha büyük puana sahip olan adaylar tarafõndan tercih edilebi- lecektir. Tablo-3A’daki önlisans programlarõ için en küçük puan koşulu aranmaya- caktõr. 5. 2008-ÖSYS’de sadece sõnavsõz geçiş için başvuran adaylardan açõköğretimin kon- tenjansõz programlarõ hariç bir yükseköğretim programõna yerleşmemiş olanlar da 2008-ÖSYS ek yerleştirmeye başvuracaklardõr. Bu adaylar Tablo-3 A’dan kendi alan- larõ ile ilgili programlarõ tercih edebilirler. 6. Tablo-3 A, Tablo-3B, Tablo-4 ve ek yerleştirme kurallarõna ilişkin bilgiler 2008- ÖSYS Yükseköğretim Programlarõna Ek Yerleştirme Kõlavuzu’nda yer alacaktõr. 7. Genel lise mezunlarõ ek yerleştirme için Tablo-3 A’da yer alan önlisans programla- rõnõ da tercihleri arasõnda gösterebilecekler ve ilgili yasa gereğince meslek lisesi me- zunlarõna öncelik tanõnmak koşulu ile yerleştirilebileceklerdir. 8. 2008 yõlõnda özel yetenek sõnavõ ile öğrenci alan yükseköğretim programlarõna ke- sin kayõt yaptõrmõş olanlar da 2008-ÖSYS ek yerleştirmeye başvurabilirler. 9. Ek yerleştirme işlemleri, 2008-ÖSS Öğrenci Seçme Sõnavõ Kõlavuzu, 2008-ÖSYS Yükseköğretim Programlarõ ve Kontenjanlarõ Kõlavuzu ile 2008-ÖSYS Yükseköğre- tim Programlarõna Ek Yerleştirme Kõlavuzu’nda belirtilen esaslara göre yapõlacaktõr. ÖSYM BAŞKANLIĞI Basõn: 51710 26 Eylül Dil Bayramı’nın 76. Yılı ? Ulusal dilimiz, Türkçeye sahiplenmemizin 76. yılını, ne yazık ki sevinçle kutlayamõyoruz. ? Çünkü: ? Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu, 1981’de “devlet dairesi” durumuna getirilince tüm özelliğini yitirdi. ? Bütün çalışmalara son verilerek “dil donduruldu”. ? Günümüzde de “ulus devlet”i noktalama aşamaları, ulusal dile özen göstermenin yolunu kesti. ? AB’ye üye olma tutkusunu yaşadõğõmõz bu süreçte de, dilimize olukla yabancõ sözcük ve kavramın girmesine, bir bakõma kucak açõldõ. ? Oysa AB üyesi Fransa, İngilizce salgınından dilini korumak için yoğun çaba gösteriyor. ? Dahasõ, İranlılar gazeteye “ruzname”, Mısırlılar asansöre “miskad” demeyi dirençle sürdürüyorlar. ? Ayrıca, Başbakan’õn “argo söylemi” de günlük dile gittikçe yerleşmektedir. ? Bütün bu olumsuzluklarõn “Dil Derneği” başta olmak üzere, sivil toplum örgütlerinin, yazarlarõn, sanatçıların, durumun ayrımında olan bireylerin ortak bir çalışma süreciyle aşılacağına inanõyoruz. KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞİ Yönetim Kurulu TC İSTANBUL ASLİYE 2. TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI’NDAN DOSYA NO: 2004/394 Davacõ Tasfiye Halinde Türk Ticaret Bankasõ AŞ vekili tarafõndan, davalõlar Neriman Erol ve Ruhi Erol aleyhine açõlan, Alacak davasõnõn yargõlamasõ sonunda, Mahkeme- mizin 2004/394 Esas, 2008/323 Karar sayõlõ 03.06.2008 tarihli ilamõ ile “Davanõn õs- lah edilmiş haliyle kõsmen kabulüne 1.736,15.-YTL’nin (kefil Ruhi Erol bu miktarõn 1.734,70.-YTL’sinden sorumlu olmak üzere) asõl alacak 89,61.YTL’sine 5.12.2003 ta- rihinden itibaren yõllõk %187,5 temerrüt faizi yürütülmek suretiyle davalõlardan tahsi- li ile davacõya ödenmesine, Harç, Yargõ giderleri ile vekalet ücretinin davalõlara yük- letilmesine Yargõtay yolu açõk olmak üzere verilen işbu karar özeti, karar tebliği yeri- ne geçerli olmak üzere, adresleri zabõta araştõrmasõna rağmen tesbit edilemeyen, dava- lõlar NERİMAN EROL ve RUHİ EROL’a ilanen tebliğ olunur. (Basõn: 51506) TC BÜYÜKÇEKMECE 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’NDEN ESAS NO: 2007/45 Davacõ Sevtap Toprak vekili Av. Sõrrõ Yiğit tarafõndan davalõ Haydar Toprak aleyhi- ne açõlan boşanma davasõ nedeniyle; İlgili davacõnõn dilekçesinin ve davayla ilgili 08.10.2008 tarihinde, saat 10.40’ta ya- põlacak duruşma gününün yapõlan araştõrmalarla bulunamayan davalõ Haydar Toprak’a ilanen tebliğe karar verilmiştir. Yukarõda yazõlõ davayla ilgili mahkememiz duruşma salonunda yapõlacak 08.10.2008 tarihinde, saat 10.40’ta yapõlacak duruşmaya davalõ Haydar Toprak’õn gelmesi gerektiği veya kendisini bir vekille temsil ettirmesi, varsa diyeceklerini ve belgelerini dosyaya ibraz etmesi, etmediği takdirde yokluğunda duruşmaya devam edilip, karar verilece- ği hususu davalõya ilanen tebliğ olunur. 18.09.2008 (Basõn: 51416)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle