Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
12 EYLÜL 2008 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Manzara...
Üç gün önce bir televizyon kanalında izledim
onu...
Sibel, sekiz yaşında bir kız çocuğuydu.
Siyah saçlı, kara gözlü.
Elinde çizgili bir defter... Eğri büğrü yazılmış harf-
ler...
Pencereleri açık bir oda. İçeride yirmi-yirmi beş kız
ve erkek çocuğu.
Okulları var ama öğretmenleri yok!..
O, geçen yıl yatılı bölge okuluna gitmiş, bir yıl oku-
muştu; annesini ve babasını özlediği için eğitimini bı-
rakıp köyüne dönmüştü.
Diyarbakır’ın bir köyü...
Bir okul binası kerpiçten yapılmış.
Öğretmeni de yok, öğrencisi de... Çocuklar “okul-
culuk” oynuyorlar. Sekiz yaşındaki kara gözlü kız ço-
cuğu öğretmen olmuş.
İçimden bir şeyler kayıp gitti, bir yıldız gibi.
Yıl 2008’di.
Gökyüzü sıkılmış bir yumruk gibiydi. Gecenin do-
kusunda akan ırmağa benzeyen esinti yüzümü ya-
layıp geçti.
Aklıma Adapazarı Garı’nda parasız kalan Mardinli
fındık işçileri geldi. Fındık bahçelerinde çalışıp pa-
rasını alamayan Kürt işçiler.
Mardin’e dönecek beş kuruşları yoktu...
Çıplak bakışlı bir korku, düşsüz uykular...
Çocuklar, gençler, yaşlılar... Tüm yüzlerde kurşun
karası bir yorgunluk...
Karl Krolow’ın dizelerine yansıyan, ağızlarda si-
zi sürükleyen zehir tadı. Yaşamın burukluğu. Çare-
sizliğin bir alev gibi bedeninizi sarması.
İki haber derinden vurdu beni, hüzünlendirdi...
Bu çağda okula gitmeyen çocuklar, hastane ka-
pısında bekleyen yaşlılar, yolsuzluk, talan, vurgun
ve yoksulluk...
Güneş bir görünüyor, bir kayboluyor...
Sonbaharın arkası kış!..
Bilmem kaç milyon ton parasız kömür dağıtacak
hükümet. Ramazan da geldi. İftar çadırları kuruldu.
Ardından bayram. Erzak paketleri şimdiden hazır-
landı. Garip gurebaya dağıtılacak.
Deniz Feneri e. V. davasında ilginç ilişkileri 18 ay-
dır biliyordum. Paraların nasıl toplandığını, hangi yol-
larla Türkiye’ye gönderildiğini, kimlere ne kadar ve-
rildiğini...
Henüz seçimler yapılmamıştı. Kanal 7 Int’i 100 Al-
man polisi basmıştı. Sonra işten çıkarmalar başladı.
Gözaltı ve tutuklamalar.
Olayın üzerine giden gazeteci sayısı dört...
Tayyip Bey, o dönem el bebek gül bebek!
Almanya’daki “din kardeşlerimizden” neredeyse
50 milyon Avro toplanıyor, paralar ceplenip birileri
tarafından paylaşılıyor.
Alan razı, veren razı!..
18 aydır susan kimi köşe yazarları yine döktür-
meye başladılar. Aman Tanrım, neler yazıyorlar ne-
ler.
Dinci ve tarikatçı medya tam siper. Bizim İzmir-
li Fehmi ve yakışıklı Ali bu işin içinde Ergenekon’un
Almanya ayağı olup olmadığını saptamak için harıl ha-
rıl çalışırken Brükselli Hadi “Beni Hürriyet’ten atarlar
mı” diye sağa sola haber salıyormuş.
Her neyse!
Vurgun küçük çapta...
Bilinen para 40.6 milyon Avro, bilinmeyen ise 100
milyon Avro...
Dinci takımı için para değil bu!
Bir milyar Avro’yu aşmadıkça hiçbir değeri yok. Jet
Fadıl bile gülüyor olup bitenlere.
Güneydoğu’da “okulculuk” oynayan çocuklar...
Adapazarı Garı’nda peş parasız kalan fındık işçile-
rinin acısı...
Ah benim güzel yurdum, kardeşlerim, çocuklarım!
Elleri öpülesi kadınlarımız! Köy kahvelerinde piş-
pirik oynayan erkeklerimiz! Ceplerinde üniversite dip-
lomasıyla dolaşan işsiz gençlerimiz!
Ey benim Türk’üm, Kürt’üm, Lazım, Çerkezim...
Memurum, esnafım, emekçim, dar gelirlim!
Solcularım, sosyalistlerim, Kemalistlerim!
Ey benim, “özgürlükçü solcuyum” diyen liboş tay-
fam!
Bakın Fenerbahçe’nin İspanyol futbolcusu Güiza
ne diyor:
“... Türkiye, İspanyol kültüründen çok uzak. İyi ya
da kötü diyemem ama farklı. Kadınlar sokakta baş-
tan aşağı örtünerek dolaşıyor. Yani çarşafın altında
ne olduğunu anlamanız için hayal etmeniz gereki-
yor.
Ben Türkiye’ye futbol oynamaya ve çok para ka-
zanmaya geldim. Lüks içinde yaşıyorum. Türk ye-
meklerini çok seviyorum...”
İspanyol gözüyle Türkiye’nin fotoğrafı böyle...
Sizce abartılı mı?..
İçimden bir şeyler kayıp gitti, bir yıldız gibi. Hüzün
geceye salarken köklerini içim titriyordu.
Sibel’i ve oyun arkadaşlarını düşündüm. Açlığı, yok-
sulluğu, yolsuzluğu ve din sömürücülerini...
Ülkem adına utanç duydum!..
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
Baykal, Başbuğ’u
ziyaret etti
ANKARA
(Cumhuriyet) - CHP
Genel Başkanõ Deniz
Baykal, 30 Ağustos
2008’de Genelkurmay
Başkanlõğõ görevini
devralan Orgeneral İlker
Başbuğ’a kutlama
ziyaretinde bulundu.
Edinilen bilgiye göre,
Genelkurmay
Karargâhõ’nda
gerçekleşen ve saat
11.00’de başlayan ziyaret
75 dakika sürdü. 12.15’te
Genelkurmay Başkanlõğõ
Karargâhõ’ndan ayrõlan
Baykal’õn, ziyareti yalnõz
yaptõğõ bildirildi.
Görüşmeye ilişkin
herhangi bir açõklama
yapõlmadõ.
Prof. Geray
taburcu edildi
İstanbul Haber
Servisi - Ergenekon
operasyonu kapsamõnda
23 Temmuz’da İstanbul,
Konya, İzmit, Mersin ve
Elazõğ’da düzenlenen
eşzamanlõ operasyonlarda
gözaltõna alõnan ve
ardõndan serbest bõrakõlan
İşçi Partisi Merkez Karar
Yürütme Kurulu üyesi ve
Orman Mühendisleri
Odasõ Marmara Bölgesi
Başkanõ Prof. Dr. Uçkun
Geray, bir süredir tedavi
gördüğü Florence
Nightingale
Hastanesi’nden dün
taburcu oldu. Geray’õn
sağlõk durumunun iyi
olduğu belirtildi. 11
Ağustos tarihinde
Çağlayan’daki Florence
Nightingale Hastanesi’ne
kalp damarlarõndaki
tõkanõklõğa bağlõ şikâyetle
kaldõrõlan Geray, Kalp ve
Damar Cerrahisi
Anabilim Dalõ Başkanõ
Prof. Dr. Belhan Akpõnar
tarafõndan ameliyat
edilmişti.
Mumcu dönemi
sona eriyor
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Anavatan Partisi’nde
Erkan Mumcu dönemi
sona eriyor. Anavatan
Partisi Merkez Karar
Yönetim Kurulu, önceki
gece toplanarak 18
Ekim’de Olağanüstü
Kongre kararõ aldõ.
Edinilen bilgiye göre
içtüzüğün kendisine
verilen “olağanüstü
kongre” kararõ alma
yetkisini kullanan
Mumcu, yeniden aday
olmayacağõnõ da açõkladõ.
Mumcu, kongreye kadar
genel başkanlõk görevini
sürdüreceğini bildirdi. 22
Temmuz seçimleri
öncesinde
ANAVATAN’la birleşme
projesi suya düşen
Demokrat Parti’nin de 1
Kasõm’da kongresini
toplamasõ bekleniyor.
Polis kanunu
iptal edilsin
İstanbul Haber
Servisi - Nijeryalõ
göçmen Festus Okey’in
Beyoğlu Emniyet
Müdürlüğü’nde
gözaltõndayken yaşamõnõ
yitirmesine ilişkin dava
dün Beyoğlu 4. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nde
görülürken Ezilenlerin
Sosyalist Platformu
üyeleri de Beyoğlu’nda
protesto gösterisi yaptõ...
Gösteride, Terörle
Mücadele Yasasõ ile Polis
Vazife ve Selahiyet
Kanunu’nda (PVSK)
yapõlan değişikliklerle
polis şiddetinin arttõğõna
dikkat çekilerek bu
kanunun iptal edilmesi
istendi.
Ankara, Karabağ’da kesin çözüm için Minsk Grubu’nun önerilerini yumuşatmak istiyor
Masada tutma planõ
MAHMUT GÜRER
ANKARA - Türkiye, Azer-
baycan ve Ermenistan Dõşişle-
ri Bakanlarõ’nõ BM Genel Ku-
rul toplantõsõnda kendi arabu-
luculuğunda masaya oturtmaya
hazõrlanõrken iki ülkeye sunmak
üzere Minks Grubu tekliflerini
daha yumuşak hale getiren bir
öneriler paketi hazõrladõ. Buna
göre Türkiye, Ermenistan as-
kerlerinin Yukarõ Karabağ’dan
2 değil 4 kademe halinde, ancak
daha kõsa süre içerisinde çekil-
mesini öngörürken ilk olarak
Azerbaycan’õn Türkiye ile te-
mas noktasõ olacak Nahçõvan’a
giden koridorun açõlmasõnõ öne-
recek. 1 hafta sürmesi öngörü-
len BM Genel Kurulu süresin-
de Ankara, Erivan ile Bakû
yönetimleri arasõnda anlaşma
imzalanmasõ için de çaba yü-
rütecek.
Diplomatik kaynaklardan edi-
nilen bilgilere göre, Türk Dõş-
işleri Bakanlõğõ 23 Eylül’de
başlayacak olan BM Genel Ku-
rul toplantõsõnda olasõ Türkiye-
Azerbaycan-Ermenistan bu-
luşmasõ için altyapõ çalõşmala-
rõna başladõ. Ankara’nõn Kara-
bağ sorununun çözümü için
Minsk Grubu’nun önerileri üze-
rinden gittiği öğrenildi. Ancak
Ankara’nõn kesin çözüm ve ta-
raflarõn masadan kalkmasõnõ
önlemek için bu grup tarafõndan
yayõmlanan önerileri biraz da-
ha yumuşatarak taraflarõn önü-
ne getireceği vurgulandõ. Minsk
Grubu’nun 2004 yõlõnda yaptõ-
ğõ öneride şu unsurlar yer alõ-
yordu:
- Ermeni birlikleri ilk olarak
Dağlõk Karabağ dõşõnda işgal et-
tikleri diğer yedi kentin beşin-
den çekilecek.
- Ermenistan daha sonra La-
çin ve Kelbecer’den de çõkacak.
- Bölgeye uluslararasõ barõş
birlikleri yerleştirilecek.
- Ermenistan-Azerbaycan,
Azerbaycan-Nahçõvan arasõnda
iletişim hatlarõ açõlacak.
- Bölge mayõnlardan temiz-
lenecek ve göçmenler evlerine
geri dönecek.
- Dağlõk Karabağ’õn statüsü
BM’de yapõlacak görüşmelerin
ardõndan belirlenecek.
4 kademeli çekilme
Ankara’nõn ise 2 kademeli çe-
kilme planõna karşõn Ermenis-
tan tarafõna 4 kademe halinde
ancak daha çabuk bir çekilme
planõ sunmaya hazõrlandõğõ be-
lirtiliyor. Ankara bunun yanõ sõ-
ra Ermenistan’õn Azerbaycan ile
Nahçõvan arasõndaki kentlerin
daha çabuk boşaltõlmasõnõ iste-
yecek. Azeri yönetiminin de bu
önerilere sõcak baktõğõ belirti-
liyor.
Ankara’nõn 1 Ekim’e kadar
sürecek olan BM Zirvesi’nde
Karabağ sõkõntõsõnõn kesin çö-
zümü için taraflarõ anlaşma
masasõna oturtmak istediği de
bildiriliyor. Edinilen bilgilere
göre, eğer dõşişleri bakanlarõ
arasõndaki görüşme olumlu
sonuçlanõrsa, Ankara Azer-
baycan Cumhurbaşkanõ İlham
Aliyev ile Ermenistan Cum-
hurbaşkanõ Serj Sarkisyan’õ
Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün de yer alacağõ aynõ
masaya oturtmak istiyor. An-
cak Bakû yönetiminin taraflar
arasõnda olasõ bir anlaşmanõn
imzalanmasõ için ülkede ger-
çekleştirilecek parlamento se-
çimlerinin tamamlanmasõnõ
beklemekten yana olduğu da
kaydediliyor.
23 Eylül’de başlayacak olan BM Genel Kurul toplantõsõnda olasõ Türkiye-
Azerbaycan-Ermenistan buluşmasõ için altyapõ çalõşmalarõna başlayan Türk
Dõşişleri, Minsk Grubu’nun önerilerini taraflarõ masada tutmak amacõyla
yumuşatarak gündeme getirmeyi hedefliyor. Buna göre Türkiye, Ermenistan
askerlerinin Yukarõ Karabağ’dan 2 değil 4 kademe halinde, ancak daha kõsa
süre içerisinde çekilmesini öngörürken ilk olarak Azerbaycan’õn Türkiye ile
temas noktasõ olacak Nahçõvan’a giden koridorun açõlmasõnõ önerecek.
ANKARA’DA ZİRVE TOPLANDI
Teröre karşı
‘duyarlılık’
çağrısı
Erdoğan başkanlõğõnda toplanan
terör zirvesinde konuya ilişkin alõnacak
alõnacak ek önlemler görüşüldü.
Toplantõ sonrasõ yapõlan açõklamada
konuya tüm kesimlerin duyarlõlõğõnõn
sorunu tümüyle ortadan kaldõrma
süresini kõsaltacağõ belirtildi.
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) - Te-
rörle mücadelede dağa
çõkõşõ önlemek için alõ-
nacak önlemlerin ve
mücadelenin kurumsal
bir çatõ altõnda toplan-
masõ yönündeki öneri-
ler Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn
başkanlõğõnda yapõla-
cak terör zirvesinde ele
alõndõ. Toplantõ sonra-
sõnda yapõlan yazõlõ
açõklamada, kõrõlma
noktasõna gelen teröre
yönelik mücadelenin
süresinin, konuya iliş-
kin duyarlõlõğõn artma-
sõyla daha da kõsalaca-
ğõ belirtildi.
Erdoğan’õn başkan-
lõğõndaki zirve saat
13.40’ta başladõ. Ge-
nelkurmay Başkanõ Or-
general İlker Baş-
buğ’un Doğu illerine
yaptõğõ ziyaretin hemen
ardõndan toplanan zir-
veye Başbakan Yar-
dõmcõsõ Cemil Çiçek,
İçişleri Bakanõ Beşir
Atalay, Adalet Bakanõ
Mehmet Ali Şahin,
Genelkurmay Başkanõ
Orgeneral İlker Baş-
buğ, Kara Kuvvetleri
Komutanõ Orgeneral
Işık Koşaner, Jandar-
ma Genel Komutanõ
Orgeneral Atila Işık,
Genelkurmay 2. Baş-
kanõ Orgeneral Hasan
Iğsız, Emniyet Genel
Müdürü Oğuz Kağan
Köksal, MİT Müste-
şarõ Emre Taner, Baş-
bakanlõk Müsteşarõ Ef-
kan Ala ve diğer yet-
kililer katõldõ.
Yaklaşõk 2.5 saat sü-
ren toplantõda, terörle
mücadelede gelinen
nokta, bölgenin sosyo-
ekonomik gelişimi ve
terör örgütü PKK’ye
katõlõmlarõ önleyecek
tedbirler üzerinde du-
ruldu. Toplantõ sonra-
sõnda yapõlan yazõlõ
açõklamada terörle mü-
cadelenin tüm boyut-
larõ ile alõnabilecek ila-
ve önlemlerin değer-
lendirildiği bir toplan-
tõnõn gerçekleştirildiği
belirtildi. Açõklamada,
şunlar kaydedildi:
“Toplantıda, terörle
mücadelenin güvenlik,
hukuki, ekonomik,
sosyo-kültürel, psiko-
lojik ve uluslararası
boyutları incelenmiş
ve bu alanlarda, dev-
letin ilgili unsurlarını
hangi yapı ve yakla-
şımla ilave katkılarda
bulunabileceği değer-
lendirilmiştir. Yapılan
toplantıda ortaya ko-
nulan kararlılık, hal-
kımızın güvenlik güç-
lerine verdiği destek
ve konuya ilişkin du-
yarlılığın toplumun
tüm kesimlerinde de-
vam etmesiyle, kırıl-
ma noktasına yakla-
şan bölücü terör ör-
gütüne karşı yürütülen
bu mücadele süresi-
nin kısalacağı tespit
edilmiştir.”
Özkök: Tedirgin değilim
İstanbul Haber Servisi - Hürriyet
Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni Er-
tuğrul Özkök, NTV’de katõldõğõ prog-
ramda Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn hafta sonu yapacağõ konuş-
ma ile ilgili tedirginlik yaşamadõğõnõ
belirterek “Deniz Feneri çok yakın
çevresine kadar ahtapot gibi gidiyor.
Benim dokunulmazlığım yok. Beni
hedef gösterdi açık açık. Hiçbir de-
mokratik ülkede bir iktidar elinde-
ki tüm imkânlarla medyanın bu ka-
dar üzerine gitmemiştir” dedi.
NTV’nin Yazõ İşleri programõna
katõlan Ertuğrul Özkök, Almanya’da
devam eden Deniz Feneri Derneği da-
vasõ sürecinde Başbakan Erdoğan ile
Doğan Holding Yönetim Kurulu Baş-
kanõ Aydın Doğan arasõnda başlayan
polemiği değerlendirdi. Özkök, Deniz
Feneri davasõnda Başbakan’a para
aktarõldõğõ iddialarõnõn doğru olduğu-
nu düşünmediğini, ancak konuyla il-
gili haber yapmayõ sonuna kadar sür-
düreceğini kaydetti. Olaylarõn Deniz
Feneri davasõndaki ağõr suçlamalarõn
gazetenin manşetine taşõnmasõ ile
başladõğõnõ anlatan Özkök, bu iddia-
larõ görmezden gelemeyeceklerini,
Deniz Baykal ile ilgili iddialar hak-
kõnda da haber yaptõklarõnõ ifade etti.
Özkök, Başbakan’õn hafta sonu ya-
pacağõ konuşmadan tedirgin olmadõ-
ğõnõ asõl Başbakan’õn tedirgin olmasõ
gerektiğini belirtti. Erdoğan’õn açõk
açõk kendisini hedef göstermesini
eleştiren Özkök, “Yani ekonomik
olarak ben halledeyim, fiziken de siz
halledin mi demek istiyor? SPK
Yasası’nın 47. maddesi ‘Sermaye pi-
yasasõ araçlarõnõn değerini etkileyecek
bilgi verilemez, yayõn yapõlamaz’ di-
yor. Başbakan bunu yapıyor çünkü
dokunulmazlığı var” dedi.
Haberler durmayacak
Özkök, Başbakan’õn “tek adam”
psikolojisine girdiğini, bu tavrõn Tür-
kiye’ye zararõnõn dokunacağõnõ belir-
terek “Benim kavgam yok. Ama
Deniz Feneri ile ilgili haberleri dur-
dur, diyorsa yapamam, sonuna ka-
dar gidecek. Benim hükümetlere sa-
vaş açma hakkım da yok. Devlet im-
kânlarını kullanan onlar. Özerk
kurumlar gitti. Başbakan’ın iki du-
dağı arasında” diye konuştu.
Özkök, yüzde 47’nin milli iradeyi
temsil etmediğini böyle bir düşünce-
nin ülkeyi faşizme götüreceğini vur-
guladõ. Özkök, Doğan ile ilgili iddia-
larõ da şöyle yanõtladõ: “Hilton ve Pet-
rol Ofisi. Bunların ikisi de halkın
önünde açık ihalelerle yapıldı. Ben
Hilton’a ‘Çok pahalõ’ dedim. Aydın
Doğan ‘Ben bunu çocuklarõm için ala-
cağõm’ dedi. Biz hangi olayda ala-
madığımız bir ihale dolayısıyla ona
buna yüklendik? Ben ‘Başbakan’a
para verildi’ demedim. Orada mak-
buzlar var. Esas Başbakan’ın mü-
dahil olması lazım. Aydın Doğan
üzerinden siyaset yapmak cücelik,
mahalle politikacılığı, vizyonsuz-
luk gibi geliyor bana.”
Başbakan’õn içki içenlerin içme-
yenlere baskõ yaptõğõ ile ilgili sözleri-
ne “kargalar bile güler” diyerek ya-
nõt veren Özkök, Başbakan’õn kont-
rolünü tamamen kaybettiğini söyle-
yerek, “İftar masasında bu tartışma
çok yanlış. Kadeh meselesine ge-
lince... Ben Başbakan’a ‘İçki içen in-
sanlarõn ortamõnda da bulun’ dedim.
İçki kötü bir şeydir; her zaman da
söylerim. Kadeh kaldırma mesele-
sine gelince; Başbakan yabancılar-
la kadeh kaldırıyor, yabancılara
yapıyorsun kendi vatandaşına yap-
mıyorsun. Yine de bu tuzağa düş-
meyeceğim; ramazan ayında içki
tartışması doğru değil” diye konuş-
tu.
AKP lideri Erdoğan’õn kendisini açõk açõk hedef gösterdiğini belirten Hürriyet
Gazetesi Genel Yayõn Yönetmeni, Başbakan’õn ‘tek adam’ psikolojisine girdiğini söyledi
Ertuğrul Özkök.