Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
10 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 9
Birleşmiş Milletler Uluslararasõ Mukimler Birliği Koordinatörü Ottolini, gönderdiği mektupla yõkõmlarõn durdurulmasõnõ istedi
Sulukule için destek mektubuİstanbul Haber Servisi - Birleşmiş
Milletler Uluslararasõ Mukimler Birli-
ği (IAI) Koordinatörü Cesare Ottolini,
Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Baş-
bakan Recep Tayyip Erdoğan, Kültür
ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay ve
yerel yöneticilerine gönderdiği mektupla,
Sulukule sakinlerinin onayõyla hazõrla-
nacak alternatif bir proje üretilinceye dek
her türlü zor kullanõlarak tahliye veya yõ-
kõm girişiminin durdurulmasõnõ istedi.
Ottolini, taleplerinin yerine getirilmemesi
halinde Avrupa İnsan Haklarõ Mahke-
mesi’ne başvurmaktan çekinmeyecek-
lerini belirtti.
Habitat’a bağlõ Zorunlu Tahliyeler Da-
nõşmanlar Kurulu’na üye bir kurum
olan IAI’nõn koordinatörü Ottolini, 2
Eylül’de Cumhurbaşkanõ Gül, Başbakan
Erdoğan, Kültür ve Turizm Bakanõ Gü-
nay, İstanbul Valisi Muammer Güler,
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanõ
Kadir Topbaş, Fatih Belediye Başka-
nõ Mustafa Demir, TBMM İnsan Hak-
larõ İnceleme Komisyonu Başkanõ Za-
fer Üskül, Başbakanlõk İnsan Haklarõ
Başkanõ Hasan Tahsin Fendoğlu, BM-
Habitat, Zorla Yerinden Edilmeler Da-
nõşman Grubu Başkanõ Yves Caban-
nes’e Sulukule sakinlerinin insan ve ba-
rõnma haklarõ ile ilgili bir mektup gön-
derdi.
Ottolini, birliğin mukim dernekleri, ki-
racõ birlikleri, evsiz ve yetersiz barõ-
naklarda yaşayanlar komiteleri, konut
kooperatifleri, toplum merkezleri, gö-
nüllüler ve göçmen dernekleri ağõ ol-
duğunu ve yõllardõr barõnma hakkõnõ “sı-
nır tanımaz” bir şekilde savunduğunu
belirtti.
Ottolini, IAI’nõn dünyanõn en eski Ro-
man mahallesi olan Sulukule’de 28
Ağustos 2008’de başlayan ve çok sayõ-
da kişinin zor kullanõlarak yerinden
edilmesiyle sonuçlanan yõkõmlarla ilgi-
li son derece rahatsõz edici bilgiler alõn-
dõğõnõ ifade etti. Ottolini, “Sabahın er-
ken saatlerinde duyuru yapılmadan,
çocuk, kadın ve yaşlıların varlığına
rağmen başlatılan yıkım özellikle Ro-
man halkına karşı ayrımcılığı göz
önüne sermiştir” dedi.
Ottolini, mahallede su, elektrik bu-
lunmadõğõnõ vurgulayarak “Fare ve çe-
şitli türden haşere mahalleyi istila ede-
rek mahallenin sağlığını tehdit et-
mektedir. Yeni öğretim yılı ilköğretim
öğrencileri için 1 Eylül ve lise öğren-
cileri için bunu takip eden hafta baş-
lamaktadır. Sulukule’deki gençler
ve çocuklar ne Taşoluk’ta ne de Su-
lukule’de okula devam edebilecek-
lerdir” dedi.
Uluslararası kampanya
Sulukule sakinlerinin ihlal edilmekte
olan tüm haklarõnõn tanõnmasõnõ iste-
diklerini ifade eden Ottolini, aksi tak-
dirde BM-Habitat, BM Haklar Komitesi,
Avrupa İnsan Haklarõ Mahkemesi ve
Avrupa Sosyal Haklar Komitesi’ne baş-
vurarak uluslararasõ bir kampanya baş-
latacaklarõna dikkat çekti.
Ottolini taleplerini şöyle sõraladõ:
“UNESCO’nun da önerdiği gibi
katılımcı alternatif bir proje üreti-
linceye dek her türlü zor kullanılarak
tahliye veya yıkım girişimi durdu-
rulmalıdır. Sulukule’de su, acil sağ-
lık önlemleri ve diğer kamu hizmet-
lerinin sağlanması son mahalleli gi-
dene kadar sürmelidir. Projenin ilan
edildiği 2005 yılında kiracı olanların
tümü de dahil olmak üzere, Suluku-
le’de halen yaşamakta olan bütün ai-
lelerin hak sahipliği tanınmalı ve ye-
rine getirilmelidir.”
Sulukule’de
kentsel
dönüşüm adı
altında yapılan
yıkımlar gerek
bölge
halkından
gerekse
toplumun
çeşitli
kesimlerinden
tepki
görmüştü.
Gözaltõnda öldürülen Nijeryalõ sõğõnmacõyla ilgili araştõrma yapan polisler bilgileri sanõk avukatõna aktarõyor
Festus’a ‘suç’ aranıyor
HİLAL KÖSE
Gözaltõnda öldürülen Nijeryalõ sõğõnmacõ
Festus Okey’in aslõnda “suçlu” olduğunu ya
da sahte kimlik kullandõğõnõ kanõtlamaya çalõşõ-
yorlar. Emniyet, Okey’in geçmişini araştõrõp,
topladõğõ bilgileri sanõk polis memurunun avu-
katõna veriyor.
Okey, 20 Ağustos 2007’de gözaltõna alõndõğõ
Beyoğlu Asayiş Büro Amirliği’nde polis me-
muru Cengiz Yıldız’õn silahõndan çõkan kur-
şunla vurularak yaşamõnõ yitirdi. Yõldõz, “olası
kasıtla adam öldürmek” suçundan 25 yõla ka-
dar hapis istemiyle Beyoğlu 4. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nde tutuksuz yargõlanõyor.
Davanõn bir sonraki duruşmasõ yarõn görüle-
cek. Okey’in ailesi davayõ takip edemiyor. Ve-
kaletleri olmadõğõ için onlarõn adõna davaya
müdahil olmak isteyen avukatlarõn talepleri de
kabul edilmiyor. Üstelik emniyet, dava dosyasõ-
na sanõk memuru adõna müdahale ediyor.
Okey’in geçmişini araştõrarak özel bilgi toplu-
yor.
Dõşişleri Bakanlõğõ’na, Valiliğe, Nijerya ma-
kamlarõna, Abuja Büyükelçiliği’ne ait yazõlar,
Nijerya evlilik sertifikasõ, Okey soyadlõ kişilere
ait vize talep formu, pasaport fotokopilerinin de
arasõnda bulunduğu 28 adet belge, Beyoğlu İlçe
Emniyet Müdürlüğü’nün emriyle sanõk avukatõ-
na verildi. Avukat da belgeleri delil olarak
mahkemeye sundu.
Çağdaş Hukukçular Derneği Yargõsõz İnfaz
Takip Komisyonu sözcüsü avukat Taylan Ta-
nay, polisin görevinin öleni fişleyecek nitelikte
araştõrmalar yapmak yerine, öldürme eylemine
ilişkin delil toplamak olduğunu söylüyor. Em-
niyetin bu belgeleri avukata veremeyeceğini,
savcõya ya da mahkemeye sunmasõ gerektiğini
ifade ediyor.
Adli soruşturma ve kovuşturmaya ilişkin bil-
gi veya belgeler ile özel hayatõn gizliliğine iliş-
kin belgelerin Bilgi Edinme Yasasõ kapsamõnda
olmadõğõnõ da dile getirerek şöyle diyor:
“Belgeler soruşturma dosyasına konulur-
sa, avukatlar da savcılıktan bu belgeleri iste-
yebilir. Ya da Okey’le ilgili araştırma yapıl-
masını mahkemeden talep edebilirler. Mah-
keme gerek görürse bu yönde bir karar alır.
Bu şekilde olmazsa, bir sürü kişi hakkında
emniyetin derlediği belgelere herkes ulaşabi-
lir ki bu da hukuksuzluktur.”
Bu davada birçok hukuksuzluğun yaşandõğõ-
nõ, dosyayõ öldürenlerin hazõrladõğõnõ, delillerin
kaybedildiğini anõmsatarak, mahkemenin du-
yarsõz olduğunu, bir yõl önce sanõğa iade edilen
en önemli suç delili olan silahõn nerede olduğu-
nu bilmediğini ifade ediyor.
Gecikmiş bir kararla silahõn emanete alõnmasõ
istense de bir ayõ aşkõn süredir, İstanbul’da gö-
rev yapan polisten silahõn alõnõp emanete konul-
madõğõna dikkat çekerek, şöyle devam ediyor:
“Bu davanın sonucunda adaletin tecelli
edeceğine ilişkin umut beslemek zor. Benzer
davalar bundan önce ya beraatle ya da za-
manaşımı ile bitirildi. 16-17 Nisan katliamı,
Fuat Erdoğan’ın öldürülmesi, Kaymaz davası
ve aynı akıbeti paylaşan onlarca dava. Bu
dava da aynı kadere doğru gidiyor. Aynı za-
manda yeni ölümleri meşrulaştırarak. Tıpkı
diğerlerinin bu ölümü meşrulaştırdığı gibi.”
Demokratik kitle örgütleri, sorumlular hakkõnda suç duyurusunda bulundu
Travestilere keyfi polis baskısı
İstanbul Haber Servisi - Cinsel ayrımcılığa
karşı bir araya gelen çeşitli demokratik kitle
örgütleri Bağdat Caddesi’nde yaşayan travesti
ve transseksüellerin polisler tarafından keyfi
baskılara ve hak ihlallerine uğratıldığını belir-
terek, Kadıköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç
duyurusunda bulundular.
İnsan Hakları Derneği (İHD), Kadın Kapısı
Sosyal Merkezi, Cinsiyetçiliğe Karşı Dayanış-
ma Ağı ile Amargi Kadın Akademisi’nin arala-
rında bulunduğu çok sayıda kurum ve kuruluş,
İHD İstanbul Şubesi’nde dün bir basın toplan-
tısı düzenledi.
Katılımcı kuruluşlar adına bir açıklama ya-
pan Kadın Kapısı Sosyal Merkezi Sosyal Da-
nışmanı Eylem Çağdaş, son günlerde Bağdat
Caddesi civarında yaşayan travesti ve transsek-
süellere, polisler tarafından “Kabahat Kanu-
nu” gerekçe gösterilerek para cezaları kesildi-
ğini, keyfi gözaltılara ve baskılara maruz kal-
dıklarını belirtti. Basın toplantısında konuşan
İHD İstanbul Şube Yöneticisi Ali Gök ise hiçbir
yurttaşın cinsel tercihi nedeniyle farklı muame-
leye tabi tutulamayacağını vurgulayarak, baş-
latılan hukuki mücadelenin takipçisi olacakla-
rını söyledi. (Fotoğraf: MEHLİKA AKGÜN)
‘Yetkililer yangõnla ilgilenmiyor’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet
Bürosu) - Diyarbakõr’õn Dicle ilçesi
kõrsalõnda güvenlik güçleri ile
PKK’liler arasõnda çõkan çatõşmanõn
ardõndan iki köy ve dört mezrada
meydana gelen yangõn üç gündür
söndürülemedi. DTP Diyarbakõr
Milletvekili Gültan Kışanak, yan-
gõnõn ardõndan bütün ilgili makam-
larõ aramalarõna karşõn henüz bir gi-
rişimde bulunulmadõğõnõ söyledi.
7 Eylül’de çõkan çatõşma sonra-
sõnda Kõrkpõnar ve Kurşunlu köyleri
ile dört mezrada çõkan yangõnla il-
gili araştõrmalar yapmak üzere oluş-
turulan insan haklarõ heyetince ha-
zõrlanan rapor açõklandõ.
İnsan Haklarõ Derneği (İHD) Di-
yarbakõr Şubesi’nde yapõlan açõk-
lamaya, DTP Diyarbakõr milletve-
killeri Selahattin Demirtaş, Gültan
Kõşanak, İHD Şube Başkanõ Mu-
harrem Erbey ve Göç-Der Başka-
nõ Dursun Özdoğan katõldõ.
Erbey, onlarca hektarlõk alanda
meydana gelen yangõna henüz kim-
senin müdahale etmediğini belirte-
rek “Akdeniz ve Ege bölgelerinde
yaşanan orman yangınları esna-
sında herkes ayaklanıp canlı ya-
yınlara katılırken Dicle’de çıkan
yangının görmezden gelinmesine
anlam veremiyoruz” dedi.
Erbey, heyetin incelemesiyle or-
manlõk alanda iki helikopterden atõ-
lan aydõnlatma fişekleri nedeniyle
yangõn çõktõğõnõ tespit ettiğini anlattõ.
DTP milletvekili Kõşanak ise Di-
yarbakõr Valisi Hüseyin Avni Mut-
lu’yu arayarak acil müdahale çağ-
rõsõnda bulunduklarõnõ, ancak gün-
lerdir hiçbir girişim olmadõğõnõ söy-
ledi.
DTP’li Demirtaş da yangõnõn Or-
man Bakanlõğõ’nõn kayõtlarõnda bi-
le bulunmadõğõna dikkat çekti.
İHD Bölge Temsilcisi Mehdi Pe-
rinçek ayrõca Mardin’in Beyazsu-
başõ mezrasõnda ailesiyle piknik
yapan Nusret Kalkan’õn PKK’li ol-
duğu iddiasõyla öldürülmesiyle ilgili
olarak TBMM İnsan Haklarõ Ko-
misyonu’nun inceleme başlatmasõ
çağrõsõnda bulundu.
1 3 Y I L D I R T U T U K L U
Gedik, hapiste
üniversiteyi
bitirdi
HİLAL KÖSE
Gözaltõnda yoğun işkence gördükleri için ka-
muoyunda “2. Manisa davası” olarak bilinen
dosyanõn tek tutuklu sanõğõ Bülent Gedik, dünkü
duruşmada da tahliye edilmedi. Gedik’in 13 yõldõr
tutuklu olduğunu belirten avukatlarõ, uzun tutuk-
luluğun eziyete dönüştüğünü belirterek, Avrupa
İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne (AİHM) başvurdu.
Bülent Gedik, 6 Şubat 1996’da, 21 yaşõnday-
ken İstanbul’da düzenlenen TKEP/L operasyonu
ile gözaltõna alõndõ. Operasyonda gözaltõna alõ-
nanlarõn çoğunluğu lise öğrencisiydi. 15 gün göz-
altõnda tutuldular.
İstanbul 5 No’lu Devlet Güvenlik Mahkemesi,
sanõklar hakkõnda “anayasal düzeni silah soruy-
la değiştirmeye teşebbüs”, “patlayıcı madde
atmak”, “genel güvenliği tehlikeye sokmak”
gibi suçlardan dava açtõ. Sanõklarõn emniyette, iş-
kence altõnda ifade verdikleri, Adlõ Tõp raporla-
rõyla kesinleşti.
Polislerin işkence suçundan mahkûm edildiği
dosya, Yargõtay’da zamanaşõmõ ile ortadan kaldõ-
rõldõ. İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde sü-
ren 32 sanõklõ davanõn, uzun süredir tek tutuklu
sanõğõ Gedik, cezaevinde Marmara Üniversitesi
İletişim Fakültesi’ni bitirdi.
Gedik’in annesi ise depresyon tedavisi görü-
yor, duruşmalarõ izlemeye gelemiyor. Gedik’in
avukatõ Gülizar Tuncer’in tahliye talebi, dünkü
duruşmada da kabul edilmedi. Mahkeme yargõç-
larõndan Necat Ede, mahkeme kararõna muhale-
fet ederek, sanõğõn uzun tutukluluk nedeniyle tah-
liye edilmesi gerektiğini belirtti.
AİHM’ye beşinci başvuru
Sanõklar, uzun süre gözaltõnda tutulduklarõ ve
işkence gördükleri iddiasõyla AİHM’ye iki ayrõ
başvuru yaptõ. Başvurularõn biri, işkence suçun-
dan yargõlanan polislerin davasõnda, kendilerine
işkence yapanlarõ teşhis etmek üzere duruşmaya
getirilirken, darp edilmeleriyle ilgiliydi.
Sözleşmenin ihlal edildiği sonucuna varan
mahkeme, Türkiye’yi iki ayrõ dosyadan toplam
420 bin Avro tazminat ödemeye mahkûm etti.
Daha sonra Gedik’in avukatõ Tuncer iki başvuru
daha yaptõ. Uzun süren tutukluluk ve uzun süren
yargõlama nedeniyle yapõlan başvurular henüz so-
nuçlanmadõ. Tuncer, dünkü duruşmada beşinci
kez AİHM’ye başvurduklarõnõ açõkladõ. Bülent
Gedik ve annesi Hatice Gedik adõna yaptõklarõ
son başvuruyu, uzun süren tutukluluğun insanlõk
dõşõ bir uygulamaya ve eziyete dönüştüğünü be-
lirterek yaptõklarõnõ belirtti.
Tuncer, bu davada onca yõldõr hiçbir karar ve-
rilmediğini de anõmsatarak, “Bir insan yaşamın-
da 13 yıl ne demek? Müvekkilim gençliğinin
en güzel yıllarını cezaevinde geçirdi. Sağ gö-
rüşlü sanıkların davası olsaydı bu kadar uzun
sürer miydi? Bu dosya belki Türkiye’de tek
örnek kaldı. Hukukun temel dayanakları çök-
müş durumda” dedi.
Anne Gedik’in de psikolojisinin bozulduğunu,
manevi olarak yõprandõklarõnõ kaydeden Tuncer,
sözleşmenin bu durumu işkence olarak gördüğü-
nü kaydetti.
DTP’lilerden, orman yangõnõna müdahale edilmediği iddiasõ
Tacizci
öğretmene
hapis
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - İzmir’de özel
ders verdiği 8 yaşõndaki
kõz öğrenciyi taciz ettiği
öne sürülen öğretmen
tutuklandõ. Buca
Tuğsavul İlköğretim
Okulu’nda 2. sõnõfta
okuyan 8 yaşõndaki kõz
öğrenci ailesine,
kendisine evlerinde özel
ders veren öğretmeni
M.B’nin elle tacizde
bulunduğunu iddia etti.
Bunun üzerine, küçük
kõzõn ailesi, öğretmen
ders vermeye gelmeden
önce evdeki bilgisayara
kamera yerleştirerek,
komşularõnõn evindeki
bilgisayardan
görüntüleri canlõ
izlemeye başladõ. Eve
gelen öğretmen M.B’nin
ders verdiği sõrada kõz
öğrenciye tacizde
bulunmasõ üzerine, aile
fertleri, eve dönerek
olaya müdahale etti. Kõz
öğrencinin babasõnca
yakalanan ve 32 yõllõk
öğretmen olduğu
öğrenilen M.B,
çõkarõldõğõ mahkemece
tutuklandõ.
78’liler’den
darbe karşıtı
yürüyüş
İstanbul Haber
Servisi - 78 Girişimi
Vakfõ, 12 Eylül 1980
askeri darbesinin 28.
yõldönümünde yarõn saat
19.00’da Taksim
Tramvay Durağõ’nda
protesto gösterisi
düzenleyecek. Taksim
Tramvay Durağõ’ndan
Galatasaray Meydanõ’na
kadar 12 Eylül karşõtõ
sloganlarla yürüyecek
olan 78’liler, yürüyüşü
renklendirme
çerçevesinde değişik
etkinliklere de imza
atacaklar.
Ormancılardan
Başbakan’a
mektup
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- Hak-İş
Konfederasyonu’na
bağlõ Öz Orman-İş
Sendikasõ, yõlda en
fazla 6 ay çalõştõrõlan
orman yangõn
işçilerinin, sürekli işçi
kadrosuna alõnmasõ için
Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’a
mektup gönderdi.
Genel Başkan Settar
Aslan’õn gönderdiği
mektupta, müdürlüğe
15 yõla yakõn süredir
işçi alõnmadõğõ
belirtildi. Mektupta,
“Ekimden sonra
çõkacak orman
yangõnlarõna
müdahalede ciddi
sõkõntõlarla
karşõlaşõlacaktõr. Çünkü
işçinin yaklaşõk
1/3’ünün hizmet akdi
askõya alõnmõş
olacaktõr. Orman
yangõn işçileriyle sõnõrlõ
kalmak kaydõyla, 5620
sayõlõ yasadaki ‘En
fazla 6 ay çalõştõrõlõr’
hükmü yeniden
düzenlenmeli ve
yangõn işçileri sürekli
işçi kadrosuna
alõnmalõ” denildi.
Üsküdar’da
bir avukat
intihar etti
İstanbul Haber
Servisi - Üsküdar’da
bir avukat, tabancayla
intihar etti. Eşiyle ortak
avukatlõk bürosu
bulunan Mehmet K.
(32), gece saatlerinde
Zeynepkâmil Mahallesi
Yenitoptaşõ
Caddesi’ndeki 4 katlõ
bir apartmanõn 3.
katõnda tabancayla
başõna ateş etti. K.
Haydarpaşa Numune
Eğitim ve Araştõrma
Hastanesi’ne
götürülürken yolda
yaşamõnõ yitirdi.
TTB’NİN OKKIR RAPORU:
İki bakanlõğõn
ihmali var
İstanbul Haber Servisi - Türk Tabipleri Birliği
(TTB) Araştõrma Kurulu hazõrladõğõ raporda, Er-
genekon şüphelisi Kuddusi Okkır’õn kanser tanõ-
sõyla tahliye edildikten 5 gün sonra yaşamõnõ yitir-
mesinde, Adalet Bakanlõğõ ve sağlõk kurumlarõnõn
ortak sorumluluklarõnõn olduğunu belirtti.
İstanbul Tabip Odasõ’nda düzenlenen basõn
açõklamasõnda TTB Başkanõ Prof. Dr. Gençay
Gürsoy, raporun TBMM İnsan Haklarõ Komisyo-
nu ve Okkõr’õn ailesinin başvurusu üzerine hazõr-
landõğõnõ belirtti. Gürsoy, “Okkır’ın tedavisinde-
ki sorunlar tek kaynaklı değil. Adalet Bakanlı-
ğı’nın raporunun aksine, sağlık kurumları da
ceza infaz kurumları da ihmalde bulunmuş”
dedi. Okkõr’a otopsi yapõlmamasõnõ da eksiklik
olarak değerlendiren Gürsoy, “Kanser değil bel-
ki başka bir nedenden de ölmüş olabilir. Bunu
tam olarak söylemek mümkün değil” dedi.
TTB Araştõrma Kurulu Üyesi Dr. Ali Çerke-
zoğlu da yaşananlarõn insan haklarõ ihlali olduğu-
nu ifade ederek, “Bu mesele cezaevinin Türki-
ye’nin kanayan yarası olduğu sorununu bir
kez daha gündeme getirmiştir. Sorunun en bü-
yük nedenlerinden bir F tipi cezaevi uygula-
masıdır” diye konuştu. İstanbul Tabip Odasõ Baş-
kanõ Prof. Dr. Özdemir Aktan ise hatasõ olma ih-
timali bulunan kurum ve hekimler hakkõnda so-
ruşturma başlatacaklarõnõ kaydetti.