Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA
6 HABERLER
AVRUPA
GÜRAY ÖZ
Kenarına Bak Bezini
Amerikalıya Bak Kızını
ABD’de konut sektöründe yaşanan ve tüm
dünyayı etkileyen kriz neoliberal ekonomiyi sars-
tı.
Krizden etkilenen büyük mü büyük iki şirkete,
Fanny Mae ile Freddie Mac’e devlet el koydu.
Birinin başına Vietnam’da, yani ülkesinden bin-
lerce kilometre uzakta “birikim” sahibi olmuş bir
eski askeri, deneyimli Herbert Allison’u getirdi.
Allison, ayrıca Enron skandalının da sorumlula-
rı arasındadır.
Freddie Mac’in başına getirilen David Moffett
ise, Bush ve Ladin ailesi arasındaki “ticari” iliş-
kilerle meşhur olmuş, Türkiye’de de bu yıl gemi
yapım sektörüne giren Carlyle Grup’un üst dü-
zey danışmanlarından. Mortgage krizi nedeniyle
batma noktasına gelen sigorta devi MBIA’nın da
yöneticiliğini yapmış. Deneyimli yani!
Yani ne olmuş? Krizi çözmek için, şirketleri kur-
tarmak için çok, ama çok uygun kişiler seçilmiş.
Bu işleri iyi bilenleri bulmuşlar.
Neoliberal ekonomi, “çağdaş” devlet yöneti-
mi böyledir.
Sistem böyle işler.
Vahşi olacaksın, vurdun mu ses getireceksin,
yarayı ateşle dağlayacaksın.
Finans dünyası piyasa ekonomisine, şu adı bel-
li kapitalizmin yeni düzenine geçmeden önce
böyle değildi. Kapitalizm olgunlaşmış, piyasa ile
devletin, şirketlerle, siyasetin yasal düzeni kurul-
muştu.
Devlet ne içindir? Düzeni koruyup kollamak,
hizayı bozanlara piyasa adına “doğruyu” gös-
termek için. Özellikle Avrupa, bu konuda biriktir-
diği deneyimlerle iyi gidiyordu. Sosyalist dünya
ile giriştiği kavga, bir ölçüde onu da terbiye et-
mişti. İşçileri, emekçileri “sapık akımlara” kap-
tırmamak için olabildiğince “sosyal” olmayı uy-
gun buluyordu.
Serbest piyasa aktörlerinin de sistem işlediği
için itirazları yoktu bu düzene. Önce Ada bozul-
du. Sonra Kıta.
Uzaklardan, Amerika’dan esen neoliberal rüz-
gâr devletle sermaye arasındaki eski düzeni boz-
du.
Eski Alman Şansölyesi muhafazakâr Kohl’e
hep acımışımdır. Partisine daha fazla bağış top-
lamak için yasaları zorladı, ikinci bir banka hesa-
bı açtı. Devirdiler. Oysa cebine bir pfennig bile gir-
memişti. Esen rüzgârlar “sosyal demokrat”
Schröder’i iktidara taşıdı. Kohl yeni düzeni an-
layamamıştı, Schröder anladı.
Sosyal demokrattı, neoliberal sosyal demokrat
oldu!
Tıpkı bizim birbirine girmiş kavramlarımız; neo-
liberal komünist, muhafazakâr demokrat, de-
mokrasi hayranı diktatör. AKP hayranı solcu gi-
bi.
Kapitalizm eski vahşi günlerine neoliberal po-
litikalarla böyle döndü.
Bu vahşi dönemde paranın sistemdeki yeri be-
lirleyicidir. Araç değil yönetici konumundadır. Fi-
nans sektörü sektörlerin anası, babası, baş be-
lasıdır.
Finans dünyası siyasetçisinin tahammül ede-
mediği şey eleştiridir. Basını bu yüzden sevmez.
Magazine bayılır. Kriz lafından nefret eder. Gelip
çattığında yapacağı ilk iş krizi krizle temizlemek-
tir.
Fanny Mae batıyor mu?
Eski deniz teğmeni, Enron sabıkalısı Allison’u
getir başına. Freddie Mac zor durumda mı? Bin
Ladin - Bush ortaklığının ünlü şirketi Carlyl’de
adam mı yok, Moffet ne güne duruyor?
Parti yönetimine Dişli biri yakışmaz mı? Yakı-
şır. Medya işi bozuyor mu? Canını mı sıkıyor?
Nasıl olsa medya patronları başka işleri nede-
niyle muhtaçtırlar sana. Şantajın en çok kullanıl-
dığı ve mubah olduğu bu vahşi piyasada sıkma
canını.
Diyelim böyle zamanlarda sıkı bir basın özgür-
lüğü lazım, getir başına eski bir Deniz Feneri mü-
dürünü, olsun bitsin.
Ne ilgisi var, ABD ile Türkiye’yi birbirine karış-
tırdın, diyeceksiniz. Yok karıştırmadım. Küresel
dünyanın sınır tanımadığını, ulusun mulusun öne-
mini yitirdiğini siz söylemediniz mi?
İnanıyorum. Bu bapta sınır mınır yoktur. Neo-
liberal bela üslupta, yöntemde ne sınır, ne kural
tanır. Gözünü dört aç, şu her gün biraz daha köh-
neyen “yeni dünya”ya bak. Her şeyi sen keşfet-
meyeceksin ya!
Kenarına bakıp bezini alacaksın, Amerikalıya
bakıp...
e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr
AŞKIMIZ
Diş Hekimi
HÜSEYİN ÇİFTÇİ
3 yõl önce bu gazetede iyileştiğini duyur-
muştuk dostlarõmõza.
Ne yazõk ki bugün seni kaybettiğimizin 7.
günü olduğunu duyuruyoruz dostlarõmõza.
NE ACI DEĞİL Mİ?
Sessizce ve her zamanki asilliğinle aşkõnõ ve
çocuklarõnõ bõrakõp gittin.
BİLİYORUZ
Gitmek istemedin ama mecburi bir gidişti.
NUR İÇİNDE YAT
EŞİN BETÜL
ÇOCUKLARIN MELİH ve UTKU
SAKARYA 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI
2007/6379
Bir borçtan dolayõ hacizli bulunan ve aşağõda cins, miktar ve kõymetleri yazõlõ mallar satõşa çõkarõlmõştõr.
Birinci arttõrma 08.10.2008 günü, saat 14:30-14:40 arasõnda Bosna Cad. Anõt karşõsõ, Uğur Çekici karşõsõ, Merkez Sakarya adresinde yapõlacak ve o günü kõymeti-
nin %60’õna istekli bulunmadõğõ takdirde 13.10.2008 günü, Bosna Cad. Anõt karşõsõ, Uğur Çekici karşõsõ, Merkez Sakarya adresinde 14:30-14:40 saatleri arasõnda 2.
arttõrma yapõlacağõ, Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõnõn topla-
mõndan fazla olmasõnõn ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satõş bedeli üzerinden alõnacak KDV alõcõ-
ya ait olacağõ ve satõş şartnamesinin, icra dosyasõndan görülebileceği, masrafõ verildiği taktirde, şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi al-
mak isteyenlerin yukarõda nosu yazõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 02.09.2008
Lira Adet Malõn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri)
23.000,00 YTL 1 2005 Model Ford marka Kamyonet tipi Transit, İnci Beyazõ renkli, Motor no: 4G07238 Ş.No: NMOGXXTTFG4G07238,
ön cam çatlak, teypsiz, sağ orta kapõ çizik, çalõşõr vaziyette
67 NU 390 plakalõ, 1 adet araç. (Basõn: 49164)
Türkiye’deki Kanal 7’nin hisse senetleri Almanya’daki Deniz Feneri’ne yapõlan bağõşlarla geri alõnmõş
Bağõş parasõyla hisse alõmõ
AYKUT KÜÇÜKKAYA
Türkiye’nin gündemine oturan
Almanya’daki Deniz Feneri e.V.
iddianamesinde Alman savcõlõğõ,
“Deniz Feneri/Euro 7’ye ait eş-
yaların gözden geçirilip değer-
lendirilmesi sırasında, Yeni Dün-
ya İletişim AŞ’nin hisse senetle-
riyle ticaretin yapıldığına dair
yazılar” buldu.
Alman savcõlõğõ, hem Alman-
ya’daki Kanal 7’nin hem de Deniz
Feneri’nin muhasebecisi tutuklu
sanõk Firdevsi Ermiş’in sorgu-
sunda, “Türkiye’deki Kanal
7’nin hisse senetlerinin geri alın-
masında paranın Almanya’daki
Deniz Feneri’nden verildiği” bil-
gisine ulaştõ. “Ben, alınan ilk ifa-
demde Yeni Dünya İletişim AŞ,
daha doğrusu Türkiye Kanal 7
hisse senetleriyle ilgili açıkla-
malarda bulunmuştum” diyen
Firdevsi Ermiş, Alman savcõlõğõnõn
“Hisse senetleri geri satın alın-
dığı zaman, peki bunların parası
nereden ödeniyordu” sorusuna,
Ermiş, aynen “hisse senetlerinin
geri alınması için harcanan pa-
ranın, kendisinin ve Mehmet
Taşkan’ın keş kasasından çıktı-
ğı, bu paraların da o keş kasa-
lara bağış paralarından geldiği”
sözleriyle itiraf etti.
İşte Almanya’daki Deniz Fene-
ri e.V. iddianamesinin son sayfa-
larõna yansõyan ve Türkiye’yi ya-
kõndan ilgilendiren bölümle ilgili
önemli satõrbaşlarõ özetle şöyle:
- Deniz Feneri/Euro 7’ye ait eş-
yalarõn gözden geçirilip değerlen-
dirilmesi sõrasõnda, Yeni Dünya
İletişim AŞ’nin hisse senetleriyle
ticaretin yapõldõğõna dair yazõlar da
bulunmuştur.
- 90’lõ yõllarda bir sürü para ya-
tõrõmcõsõ Yeni Dünya firmasõndan
hisse senedi satõn almõştõr. Ekim
2005 ile Nisan 2007 tarihleri ara-
sõnda Euro7, 61.340,00 Euro’luk
hisse senetlerini geri satõn almõş.
- Sanõk Ermiş (delil dosyasõ 15)
ifadelerinde şöyle demiştir: “Ben,
alınan ilk ifademde Yeni Dünya
İletişim AŞ, daha doğrusu Tür-
kiye Kanal 7 hisse senetleriyle il-
gili açıklamalarda bulunmuş-
tum. Bu hisse senetleri zama-
nında genelde Milli Görüş ve di-
ğer cemaat üyelerine satılıyordu.
Zamanında YİMPAŞ’ın hisse
senetlerinde olduğu gibi. Bu his-
se senetleri, Almanya’da ve diğer
ülkelerde yaşayan Türklere, ‘kâr
ve zararda ortaklõk’ payı senetle-
ri olarak satılıyordu.
Fransa’dan gelen bazı soru-
lardan biliyorum, orada da sa-
tılmıştı. Bu hisse senetleri satış-
ları olduğu zaman ben, henüz or-
ganizasyonda değildim. Hisse
senetleri sahiplerine hiçbir za-
man kâr payı dağıtılmadı. 2005
yılına kadar bu hisse senetleriy-
le ilgili bir şey yapılmadı ve his-
se senetleri geri satın alınmadı.
İlk kez 2005 yılında bu hisse
senetleri, nominal değerleri (kâr
payı olmaksızın) üzerinden geri
satın alınmaya başlandı. Za-
manla kamuoyunda (basın yayın
organlarında) Kanal 7’yi ra-
hatsız eden haberler çıkmıştı.
Kamuoyunda örneğin, Kanal
7’nin, daha doğrusu Yeni Dün-
ya’nın kısmen YİMPAŞ’a ait
olduğu söylentileri artmaya baş-
lamıştı.
Sanıyorum, hisse senetlerinin
geri satın alınmaya başlanması-
nın nedeni de bu olsa gerek.
Bunu ben Mehmet Gürhan’dan
öğrendim ama eminim ki karar,
Türkiye’dekilerle birlikte alın-
mıştır. Zamanında Kombassan
ve YİMPAŞ’a para yatırarak
hisse senetleri alan insanlar, ge-
nelde Yeni Dünya İletişim
AŞ’nin de hisse senetlerini al-
mışlardı ve bu sefer baskı yap-
maya ve paralarının nereye git-
Almanya’daki Deniz Feneri e.V. iddianamesinde Alman
Savcõlõğõ, “Yeni Dünya İletişim AŞ’nin hisse senetleriyle
ticaretin yapõldõğõna dair yazõlar” buldu.
tiğini öğrenmeye, hisse senetle-
rinin ne olduğunu öğrenmek is-
temeye başlamışlardı. Bu insan-
ları sakinleştirmek, öfkelendir-
memek üzere de hisse senetleri-
ni geri satın alma kararı alın-
mıştı.”
- “Hisse senetleri geri satın
alındığı zaman, peki bunların pa-
rası nereden ödeniyordu” soru-
suna Ermiş, hisse senetlerinin ge-
ri alõnmasõ için harcanan paranõn,
kendisinin ve Mehmet Taşkan’õn
keş kasasõndan çõktõğõnõ, bu para-
larõn da o keş kasalara hem bağõş
paralarõndan, hem Taxi Quick’in
gelirinden ve hem de TVT’nin
reklam gelirlerinden geldiğini,
onun anlaşõlmasõnõn biraz zor ol-
duğunu anlatmõş; paralarõn tama-
men karõştõrõldõğõnõ belirtmiştir.
Almanya, Karaman’la ilgili
ayrı bir soruşturma yürütüyor
Kanal 7’nin Yönetim Kurulu
Başkanõ Zekeriya Karaman’õn
adõ iddianamede tutuklu sanõklar
Mehmet Gürhan’la, RTÜK Baş-
kanõ Zahid Akman’la Alman-
ya’da ve Türkiye’de kurulu şir-
ketlerin yönetiminde birlikte ge-
çiyor. Yeni Dünya İletişim Anonim
Şirketi’nin en önemli ismi Kara-
man’õn ismi yine iddianamede
Türkiye’ye kuryeler aracõlõğõyla
götürülen parayõ teslim alan isim
olarak gösteriliyor. Bu bölüm id-
dianamede şöyle yer alõyor:
“Sanık Ermiş’in ifadelerine
göre paralar, Türkiye’ye götü-
rülüp orada ortak olan ve aynı
zamanda Yeni Dünya İletişim’in
genel müdürü olan, hakkında ay-
rıca soruşturma yapılan Zeke-
riya Karaman’a veriliyordu.
Bizzat kendisi de takriben on kez
Zekeriya Karaman’a para gö-
türmüş.” (4 Temmuz 2007 tarih-
li ifade tutanağõ, sayfa 12 ve de-
vamõ.)
AKP’li 3 üye Zahid Akman’õ korumak için toplantõya katõlmadõ
RTÜK’te Akman manevrası
FIRAT KOZOK
ANKARA -
Radyo ve Tel-
evizyon Üst Ku-
r u l u ’ n u n
(RTÜK), Başkan
Zahid Akman’õn
durumunun görü-
şüleceği kritik top-
lantõsõ AKP’li
üyelerin son dakika manevra-
sõyla yapõlamadõ.
Üyeler, kendi kurumlarõnõn
tartõşmalarõn odağõ olduğu bir
dönemde “mazeret” bildirerek
toplantõnõn yapõlmasõnõ “en-
gelledi.”
Akman’õn Almanya’da sür-
dürülen Deniz Feneri e.V. da-
vasõnda “kuryelikle” suçlan-
masõyla başlayan tartõşmalar
RTÜK’ü gündemin en üst sõ-
ralarõna taşõdõ. Kurulun CHP’li
üyeleri dün yapõlacak toplan-
tõda konunun gündeme geti-
rilmesi için hazõrlõk yaptõ.
Ancak dün yapõlacak top-
lantõ öncesi ilginç bir gelişme
yaşandõ. Kurulun AKP’li
üyeleri, Akman’õn tartõşma
konusu olmamasõ ve alõ-
nacak herhangi bir kara-
rõn kamuoyunda gün-
dem yaratmamasõ için
toplantõya katõlma-
dõ. AKP’li üyeler
Davut Dursun, İl-
han Yerlikaya ve Taha Yü-
cel, “mazeret” bildirerek top-
lantõya katõlmadõ. Diğer AKP’li
iki üye Paşa Yaşar ve Baş-
kanvekili Abdulvahap Da-
rendeli’nin de yurtdõşõnda gö-
revli olmasõ nedeniyle 9 üyeli
kurulda toplantõ yeter sayõsõ
sağlanamadõ.
Toplantõ için salona yalnõz-
ca RTÜK Başkanõ Akman ile
CHP’li üyeler Şaban Sevinç,
Mehmet Dadak ve Hülya
Alp geldi. CHP’li üyeler top-
lantõnõn yapõlamamasõ üzerine
Akman’a geçmiş olsun dilek-
lerini iletirken konunun mut-
laka ele alõnmasõ gerektiğini
söylediler.
Önceki gün kuruldaki rutin
çalõşmalarõnõ sürdüren AKP’li
3 üyenin kendi kurumlarõnõ il-
gilendiren böylesine önemli
bir konuda yapõlacak toplantõ-
ya bir gün sonra mazeret bil-
dirmeleri, “manevra” olarak
yorumlandõ.
DENİZ FENERİ
MASAK
suskun
MASAK’õn kara para
ile ilgili olarak ulusal ve
uluslararasõ kurum ve
kuruluşlarla görüş ve bilgi
alõşverişinde bulunmak,
inceleme ve araştõrma
görevi bulunuyor.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Alman mahkemesinde,
yurttaşlarõn dini duygularõnõ
istismar ederek topladõğõ 41.5
milyon Avro’yu iç etmekle
suçlanan ve ilişkiler ağõ
Türkiye’ye kadar uzanan Deniz
Feneri vurgununda Mali Suçlarõ
Araştõrma Kurulu (MASAK)
dosyayõ bekletiyor. Yasaya göre,
MASAK’õn iddianamede
belirtilen kara para aklama zannõ
üzerine resen harekete geçmesi
gerekiyor. Frankfurt Bölgesel
Mahkemesi Savcõlõğõ’nca
hazõrlanan Deniz Feneri
Derneği’nin vurgunu tüm
ayrõntõlarõyla anlatõlõrken
Türkiye’deki bağlantõlar ve para
transferleri ile “kara para
yıkama zannı”na işaret edildi.
Frankfurt savcõlõğõ, kara para
aklama ve dolandõrõcõlõk
suçlamalarõyla açtõğõ
soruşturmayla ilgili bazõ istemleri
içeren bir dosyayõ Ankara’ya
göndermişti. Dosya Maliye
Bakanõ Kemal Unakıtan’a bağlõ
Mali Suçlarõ Araştõrma
Kurumu’na geldi. Ancak bugüne
değin bu olayla ilgili olarak
MASAK somut bir adõm atmadõ.
Yasa uyarõnca MASAK talimat
doğrultusunda harekete
geçebileceği gibi, resen de
inceleme ve soruşturma
yapabiliyor. Mali Suçlarõ
Araştõrma Kurulu’nun görev ve
yetkileri arasõnda, “Kara para ile
ilgili olarak ulusal ve
uluslararası kurum ve
kuruluşlarla görüş ve bilgi
alışverişinde bulunmak,
inceleme ve araştırmalar
yapmak, kara para
aklanmasına ilişkin işlemlerle
ilgili her türlü bilgi ve belgeyi
kamu kurum ve kuruluşları ile
gerçek ve tüzelkişilerden
istemek, Cumhuriyet savcıları
veya cumhuriyet savcıları adına
zabıta makamlarınca intikal
ettirilen konuları incelemek ve
bu makamların kara paranın
aklanması suçunun tespitine
ilişkin taleplerini yerine
getirmek...” yer alõyor.
Süleyman Çelebi
‘AKP
teksesli
model
peşinde’
İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro-
su) - DİSK Genel Başkanõ Süleyman
Çelebi, AKP’nin toplumun ve med-
yanõn üzerinde kurduğu baskõnõn art-
tõğõnõ vurgulayarak hükümetin ken-
disi gibi düşünmeyen kurumlara şid-
detle saldõrõp korku saçmaya çalõştõ-
ğõnõ söyledi. Gazetemiz Ege Bölge
Temsilcisi Serdar Kızık’õ ziyaret
eden Çelebi, 13 Eylül’de DİSK’in ön-
cülüğünde İzmir’de gerçekleştirilecek
“Emek ve Demokrasi Mitingi”yle
ilgili bilgi verdi. AKP’nin “tek ses-
li model” dayatmaya çalõştõğõnõ kay-
deden Çelebi, 12 Eylül darbesiyle sen-
dikal kazanõmlarõn ellerinden alõndõ-
ğõnõ, kalan haklarõn da AKP tarafõn-
dan yok edildiğini belirtti. Çelebi,
medyanõn bizzat Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan tarafõndan tehdit
edildiğini kaydederek “Yurttaşları-
mızın duygu ve inançları kullanı-
larak toplanan paraların, AKP’nin
ve siyasetin finansmanında kulla-
nılıp kullanılmadığına cevap ve-
rilmelidir” diye konuştu.
VEFAT ve TEŞEKKÜR
Gülümüz soldu,
Yüreğimize kor düştü...
SEREN'imizi
kaybettik!
SEREN'imizin vefatõ dolayõsõyla
acõmõzõ paylaşan tüm dost ve
arkadaşlarõmõza
şükranlarõmõzõ sunarõz.
Ferhat BULUÇ - Zekai BULUÇ