22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 10 EYLÜL 2008 ÇARŞAMBA 6 HABERLER AVRUPA GÜRAY ÖZ Kenarına Bak Bezini Amerikalıya Bak Kızını ABD’de konut sektöründe yaşanan ve tüm dünyayı etkileyen kriz neoliberal ekonomiyi sars- tı. Krizden etkilenen büyük mü büyük iki şirkete, Fanny Mae ile Freddie Mac’e devlet el koydu. Birinin başına Vietnam’da, yani ülkesinden bin- lerce kilometre uzakta “birikim” sahibi olmuş bir eski askeri, deneyimli Herbert Allison’u getirdi. Allison, ayrıca Enron skandalının da sorumlula- rı arasındadır. Freddie Mac’in başına getirilen David Moffett ise, Bush ve Ladin ailesi arasındaki “ticari” iliş- kilerle meşhur olmuş, Türkiye’de de bu yıl gemi yapım sektörüne giren Carlyle Grup’un üst dü- zey danışmanlarından. Mortgage krizi nedeniyle batma noktasına gelen sigorta devi MBIA’nın da yöneticiliğini yapmış. Deneyimli yani! Yani ne olmuş? Krizi çözmek için, şirketleri kur- tarmak için çok, ama çok uygun kişiler seçilmiş. Bu işleri iyi bilenleri bulmuşlar. Neoliberal ekonomi, “çağdaş” devlet yöneti- mi böyledir. Sistem böyle işler. Vahşi olacaksın, vurdun mu ses getireceksin, yarayı ateşle dağlayacaksın. Finans dünyası piyasa ekonomisine, şu adı bel- li kapitalizmin yeni düzenine geçmeden önce böyle değildi. Kapitalizm olgunlaşmış, piyasa ile devletin, şirketlerle, siyasetin yasal düzeni kurul- muştu. Devlet ne içindir? Düzeni koruyup kollamak, hizayı bozanlara piyasa adına “doğruyu” gös- termek için. Özellikle Avrupa, bu konuda biriktir- diği deneyimlerle iyi gidiyordu. Sosyalist dünya ile giriştiği kavga, bir ölçüde onu da terbiye et- mişti. İşçileri, emekçileri “sapık akımlara” kap- tırmamak için olabildiğince “sosyal” olmayı uy- gun buluyordu. Serbest piyasa aktörlerinin de sistem işlediği için itirazları yoktu bu düzene. Önce Ada bozul- du. Sonra Kıta. Uzaklardan, Amerika’dan esen neoliberal rüz- gâr devletle sermaye arasındaki eski düzeni boz- du. Eski Alman Şansölyesi muhafazakâr Kohl’e hep acımışımdır. Partisine daha fazla bağış top- lamak için yasaları zorladı, ikinci bir banka hesa- bı açtı. Devirdiler. Oysa cebine bir pfennig bile gir- memişti. Esen rüzgârlar “sosyal demokrat” Schröder’i iktidara taşıdı. Kohl yeni düzeni an- layamamıştı, Schröder anladı. Sosyal demokrattı, neoliberal sosyal demokrat oldu! Tıpkı bizim birbirine girmiş kavramlarımız; neo- liberal komünist, muhafazakâr demokrat, de- mokrasi hayranı diktatör. AKP hayranı solcu gi- bi. Kapitalizm eski vahşi günlerine neoliberal po- litikalarla böyle döndü. Bu vahşi dönemde paranın sistemdeki yeri be- lirleyicidir. Araç değil yönetici konumundadır. Fi- nans sektörü sektörlerin anası, babası, baş be- lasıdır. Finans dünyası siyasetçisinin tahammül ede- mediği şey eleştiridir. Basını bu yüzden sevmez. Magazine bayılır. Kriz lafından nefret eder. Gelip çattığında yapacağı ilk iş krizi krizle temizlemek- tir. Fanny Mae batıyor mu? Eski deniz teğmeni, Enron sabıkalısı Allison’u getir başına. Freddie Mac zor durumda mı? Bin Ladin - Bush ortaklığının ünlü şirketi Carlyl’de adam mı yok, Moffet ne güne duruyor? Parti yönetimine Dişli biri yakışmaz mı? Yakı- şır. Medya işi bozuyor mu? Canını mı sıkıyor? Nasıl olsa medya patronları başka işleri nede- niyle muhtaçtırlar sana. Şantajın en çok kullanıl- dığı ve mubah olduğu bu vahşi piyasada sıkma canını. Diyelim böyle zamanlarda sıkı bir basın özgür- lüğü lazım, getir başına eski bir Deniz Feneri mü- dürünü, olsun bitsin. Ne ilgisi var, ABD ile Türkiye’yi birbirine karış- tırdın, diyeceksiniz. Yok karıştırmadım. Küresel dünyanın sınır tanımadığını, ulusun mulusun öne- mini yitirdiğini siz söylemediniz mi? İnanıyorum. Bu bapta sınır mınır yoktur. Neo- liberal bela üslupta, yöntemde ne sınır, ne kural tanır. Gözünü dört aç, şu her gün biraz daha köh- neyen “yeni dünya”ya bak. Her şeyi sen keşfet- meyeceksin ya! Kenarına bakıp bezini alacaksın, Amerikalıya bakıp... e-posta: guray@cumhuriyet.com.tr AŞKIMIZ Diş Hekimi HÜSEYİN ÇİFTÇİ 3 yõl önce bu gazetede iyileştiğini duyur- muştuk dostlarõmõza. Ne yazõk ki bugün seni kaybettiğimizin 7. günü olduğunu duyuruyoruz dostlarõmõza. NE ACI DEĞİL Mİ? Sessizce ve her zamanki asilliğinle aşkõnõ ve çocuklarõnõ bõrakõp gittin. BİLİYORUZ Gitmek istemedin ama mecburi bir gidişti. NUR İÇİNDE YAT EŞİN BETÜL ÇOCUKLARIN MELİH ve UTKU SAKARYA 1. İCRA MÜDÜRLÜĞÜ MENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI 2007/6379 Bir borçtan dolayõ hacizli bulunan ve aşağõda cins, miktar ve kõymetleri yazõlõ mallar satõşa çõkarõlmõştõr. Birinci arttõrma 08.10.2008 günü, saat 14:30-14:40 arasõnda Bosna Cad. Anõt karşõsõ, Uğur Çekici karşõsõ, Merkez Sakarya adresinde yapõlacak ve o günü kõymeti- nin %60’õna istekli bulunmadõğõ takdirde 13.10.2008 günü, Bosna Cad. Anõt karşõsõ, Uğur Çekici karşõsõ, Merkez Sakarya adresinde 14:30-14:40 saatleri arasõnda 2. arttõrma yapõlacağõ, Şu kadar ki, arttõrma bedelinin malõn tahmin edilen kõymetinin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõnõn topla- mõndan fazla olmasõnõn ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesinin şart olduğu, mahcuzun satõş bedeli üzerinden alõnacak KDV alõcõ- ya ait olacağõ ve satõş şartnamesinin, icra dosyasõndan görülebileceği, masrafõ verildiği taktirde, şartnamenin bir örneğinin isteyene gönderilebileceği, fazla bilgi al- mak isteyenlerin yukarõda nosu yazõlõ dosya numarasõyla müdürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 02.09.2008 Lira Adet Malõn cinsi (Önemli nitelik ve özellikleri) 23.000,00 YTL 1 2005 Model Ford marka Kamyonet tipi Transit, İnci Beyazõ renkli, Motor no: 4G07238 Ş.No: NMOGXXTTFG4G07238, ön cam çatlak, teypsiz, sağ orta kapõ çizik, çalõşõr vaziyette 67 NU 390 plakalõ, 1 adet araç. (Basõn: 49164) Türkiye’deki Kanal 7’nin hisse senetleri Almanya’daki Deniz Feneri’ne yapõlan bağõşlarla geri alõnmõş Bağõş parasõyla hisse alõmõ AYKUT KÜÇÜKKAYA Türkiye’nin gündemine oturan Almanya’daki Deniz Feneri e.V. iddianamesinde Alman savcõlõğõ, “Deniz Feneri/Euro 7’ye ait eş- yaların gözden geçirilip değer- lendirilmesi sırasında, Yeni Dün- ya İletişim AŞ’nin hisse senetle- riyle ticaretin yapıldığına dair yazılar” buldu. Alman savcõlõğõ, hem Alman- ya’daki Kanal 7’nin hem de Deniz Feneri’nin muhasebecisi tutuklu sanõk Firdevsi Ermiş’in sorgu- sunda, “Türkiye’deki Kanal 7’nin hisse senetlerinin geri alın- masında paranın Almanya’daki Deniz Feneri’nden verildiği” bil- gisine ulaştõ. “Ben, alınan ilk ifa- demde Yeni Dünya İletişim AŞ, daha doğrusu Türkiye Kanal 7 hisse senetleriyle ilgili açıkla- malarda bulunmuştum” diyen Firdevsi Ermiş, Alman savcõlõğõnõn “Hisse senetleri geri satın alın- dığı zaman, peki bunların parası nereden ödeniyordu” sorusuna, Ermiş, aynen “hisse senetlerinin geri alınması için harcanan pa- ranın, kendisinin ve Mehmet Taşkan’ın keş kasasından çıktı- ğı, bu paraların da o keş kasa- lara bağış paralarından geldiği” sözleriyle itiraf etti. İşte Almanya’daki Deniz Fene- ri e.V. iddianamesinin son sayfa- larõna yansõyan ve Türkiye’yi ya- kõndan ilgilendiren bölümle ilgili önemli satõrbaşlarõ özetle şöyle: - Deniz Feneri/Euro 7’ye ait eş- yalarõn gözden geçirilip değerlen- dirilmesi sõrasõnda, Yeni Dünya İletişim AŞ’nin hisse senetleriyle ticaretin yapõldõğõna dair yazõlar da bulunmuştur. - 90’lõ yõllarda bir sürü para ya- tõrõmcõsõ Yeni Dünya firmasõndan hisse senedi satõn almõştõr. Ekim 2005 ile Nisan 2007 tarihleri ara- sõnda Euro7, 61.340,00 Euro’luk hisse senetlerini geri satõn almõş. - Sanõk Ermiş (delil dosyasõ 15) ifadelerinde şöyle demiştir: “Ben, alınan ilk ifademde Yeni Dünya İletişim AŞ, daha doğrusu Tür- kiye Kanal 7 hisse senetleriyle il- gili açıklamalarda bulunmuş- tum. Bu hisse senetleri zama- nında genelde Milli Görüş ve di- ğer cemaat üyelerine satılıyordu. Zamanında YİMPAŞ’ın hisse senetlerinde olduğu gibi. Bu his- se senetleri, Almanya’da ve diğer ülkelerde yaşayan Türklere, ‘kâr ve zararda ortaklõk’ payı senetle- ri olarak satılıyordu. Fransa’dan gelen bazı soru- lardan biliyorum, orada da sa- tılmıştı. Bu hisse senetleri satış- ları olduğu zaman ben, henüz or- ganizasyonda değildim. Hisse senetleri sahiplerine hiçbir za- man kâr payı dağıtılmadı. 2005 yılına kadar bu hisse senetleriy- le ilgili bir şey yapılmadı ve his- se senetleri geri satın alınmadı. İlk kez 2005 yılında bu hisse senetleri, nominal değerleri (kâr payı olmaksızın) üzerinden geri satın alınmaya başlandı. Za- manla kamuoyunda (basın yayın organlarında) Kanal 7’yi ra- hatsız eden haberler çıkmıştı. Kamuoyunda örneğin, Kanal 7’nin, daha doğrusu Yeni Dün- ya’nın kısmen YİMPAŞ’a ait olduğu söylentileri artmaya baş- lamıştı. Sanıyorum, hisse senetlerinin geri satın alınmaya başlanması- nın nedeni de bu olsa gerek. Bunu ben Mehmet Gürhan’dan öğrendim ama eminim ki karar, Türkiye’dekilerle birlikte alın- mıştır. Zamanında Kombassan ve YİMPAŞ’a para yatırarak hisse senetleri alan insanlar, ge- nelde Yeni Dünya İletişim AŞ’nin de hisse senetlerini al- mışlardı ve bu sefer baskı yap- maya ve paralarının nereye git- Almanya’daki Deniz Feneri e.V. iddianamesinde Alman Savcõlõğõ, “Yeni Dünya İletişim AŞ’nin hisse senetleriyle ticaretin yapõldõğõna dair yazõlar” buldu. tiğini öğrenmeye, hisse senetle- rinin ne olduğunu öğrenmek is- temeye başlamışlardı. Bu insan- ları sakinleştirmek, öfkelendir- memek üzere de hisse senetleri- ni geri satın alma kararı alın- mıştı.” - “Hisse senetleri geri satın alındığı zaman, peki bunların pa- rası nereden ödeniyordu” soru- suna Ermiş, hisse senetlerinin ge- ri alõnmasõ için harcanan paranõn, kendisinin ve Mehmet Taşkan’õn keş kasasõndan çõktõğõnõ, bu para- larõn da o keş kasalara hem bağõş paralarõndan, hem Taxi Quick’in gelirinden ve hem de TVT’nin reklam gelirlerinden geldiğini, onun anlaşõlmasõnõn biraz zor ol- duğunu anlatmõş; paralarõn tama- men karõştõrõldõğõnõ belirtmiştir. Almanya, Karaman’la ilgili ayrı bir soruşturma yürütüyor Kanal 7’nin Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Karaman’õn adõ iddianamede tutuklu sanõklar Mehmet Gürhan’la, RTÜK Baş- kanõ Zahid Akman’la Alman- ya’da ve Türkiye’de kurulu şir- ketlerin yönetiminde birlikte ge- çiyor. Yeni Dünya İletişim Anonim Şirketi’nin en önemli ismi Kara- man’õn ismi yine iddianamede Türkiye’ye kuryeler aracõlõğõyla götürülen parayõ teslim alan isim olarak gösteriliyor. Bu bölüm id- dianamede şöyle yer alõyor: “Sanık Ermiş’in ifadelerine göre paralar, Türkiye’ye götü- rülüp orada ortak olan ve aynı zamanda Yeni Dünya İletişim’in genel müdürü olan, hakkında ay- rıca soruşturma yapılan Zeke- riya Karaman’a veriliyordu. Bizzat kendisi de takriben on kez Zekeriya Karaman’a para gö- türmüş.” (4 Temmuz 2007 tarih- li ifade tutanağõ, sayfa 12 ve de- vamõ.) AKP’li 3 üye Zahid Akman’õ korumak için toplantõya katõlmadõ RTÜK’te Akman manevrası FIRAT KOZOK ANKARA - Radyo ve Tel- evizyon Üst Ku- r u l u ’ n u n (RTÜK), Başkan Zahid Akman’õn durumunun görü- şüleceği kritik top- lantõsõ AKP’li üyelerin son dakika manevra- sõyla yapõlamadõ. Üyeler, kendi kurumlarõnõn tartõşmalarõn odağõ olduğu bir dönemde “mazeret” bildirerek toplantõnõn yapõlmasõnõ “en- gelledi.” Akman’õn Almanya’da sür- dürülen Deniz Feneri e.V. da- vasõnda “kuryelikle” suçlan- masõyla başlayan tartõşmalar RTÜK’ü gündemin en üst sõ- ralarõna taşõdõ. Kurulun CHP’li üyeleri dün yapõlacak toplan- tõda konunun gündeme geti- rilmesi için hazõrlõk yaptõ. Ancak dün yapõlacak top- lantõ öncesi ilginç bir gelişme yaşandõ. Kurulun AKP’li üyeleri, Akman’õn tartõşma konusu olmamasõ ve alõ- nacak herhangi bir kara- rõn kamuoyunda gün- dem yaratmamasõ için toplantõya katõlma- dõ. AKP’li üyeler Davut Dursun, İl- han Yerlikaya ve Taha Yü- cel, “mazeret” bildirerek top- lantõya katõlmadõ. Diğer AKP’li iki üye Paşa Yaşar ve Baş- kanvekili Abdulvahap Da- rendeli’nin de yurtdõşõnda gö- revli olmasõ nedeniyle 9 üyeli kurulda toplantõ yeter sayõsõ sağlanamadõ. Toplantõ için salona yalnõz- ca RTÜK Başkanõ Akman ile CHP’li üyeler Şaban Sevinç, Mehmet Dadak ve Hülya Alp geldi. CHP’li üyeler top- lantõnõn yapõlamamasõ üzerine Akman’a geçmiş olsun dilek- lerini iletirken konunun mut- laka ele alõnmasõ gerektiğini söylediler. Önceki gün kuruldaki rutin çalõşmalarõnõ sürdüren AKP’li 3 üyenin kendi kurumlarõnõ il- gilendiren böylesine önemli bir konuda yapõlacak toplantõ- ya bir gün sonra mazeret bil- dirmeleri, “manevra” olarak yorumlandõ. DENİZ FENERİ MASAK suskun MASAK’õn kara para ile ilgili olarak ulusal ve uluslararasõ kurum ve kuruluşlarla görüş ve bilgi alõşverişinde bulunmak, inceleme ve araştõrma görevi bulunuyor. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Alman mahkemesinde, yurttaşlarõn dini duygularõnõ istismar ederek topladõğõ 41.5 milyon Avro’yu iç etmekle suçlanan ve ilişkiler ağõ Türkiye’ye kadar uzanan Deniz Feneri vurgununda Mali Suçlarõ Araştõrma Kurulu (MASAK) dosyayõ bekletiyor. Yasaya göre, MASAK’õn iddianamede belirtilen kara para aklama zannõ üzerine resen harekete geçmesi gerekiyor. Frankfurt Bölgesel Mahkemesi Savcõlõğõ’nca hazõrlanan Deniz Feneri Derneği’nin vurgunu tüm ayrõntõlarõyla anlatõlõrken Türkiye’deki bağlantõlar ve para transferleri ile “kara para yıkama zannı”na işaret edildi. Frankfurt savcõlõğõ, kara para aklama ve dolandõrõcõlõk suçlamalarõyla açtõğõ soruşturmayla ilgili bazõ istemleri içeren bir dosyayõ Ankara’ya göndermişti. Dosya Maliye Bakanõ Kemal Unakıtan’a bağlõ Mali Suçlarõ Araştõrma Kurumu’na geldi. Ancak bugüne değin bu olayla ilgili olarak MASAK somut bir adõm atmadõ. Yasa uyarõnca MASAK talimat doğrultusunda harekete geçebileceği gibi, resen de inceleme ve soruşturma yapabiliyor. Mali Suçlarõ Araştõrma Kurulu’nun görev ve yetkileri arasõnda, “Kara para ile ilgili olarak ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla görüş ve bilgi alışverişinde bulunmak, inceleme ve araştırmalar yapmak, kara para aklanmasına ilişkin işlemlerle ilgili her türlü bilgi ve belgeyi kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzelkişilerden istemek, Cumhuriyet savcıları veya cumhuriyet savcıları adına zabıta makamlarınca intikal ettirilen konuları incelemek ve bu makamların kara paranın aklanması suçunun tespitine ilişkin taleplerini yerine getirmek...” yer alõyor. Süleyman Çelebi ‘AKP teksesli model peşinde’ İZMİR (Cumhuriyet Ege Büro- su) - DİSK Genel Başkanõ Süleyman Çelebi, AKP’nin toplumun ve med- yanõn üzerinde kurduğu baskõnõn art- tõğõnõ vurgulayarak hükümetin ken- disi gibi düşünmeyen kurumlara şid- detle saldõrõp korku saçmaya çalõştõ- ğõnõ söyledi. Gazetemiz Ege Bölge Temsilcisi Serdar Kızık’õ ziyaret eden Çelebi, 13 Eylül’de DİSK’in ön- cülüğünde İzmir’de gerçekleştirilecek “Emek ve Demokrasi Mitingi”yle ilgili bilgi verdi. AKP’nin “tek ses- li model” dayatmaya çalõştõğõnõ kay- deden Çelebi, 12 Eylül darbesiyle sen- dikal kazanõmlarõn ellerinden alõndõ- ğõnõ, kalan haklarõn da AKP tarafõn- dan yok edildiğini belirtti. Çelebi, medyanõn bizzat Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafõndan tehdit edildiğini kaydederek “Yurttaşları- mızın duygu ve inançları kullanı- larak toplanan paraların, AKP’nin ve siyasetin finansmanında kulla- nılıp kullanılmadığına cevap ve- rilmelidir” diye konuştu. VEFAT ve TEŞEKKÜR Gülümüz soldu, Yüreğimize kor düştü... SEREN'imizi kaybettik! SEREN'imizin vefatõ dolayõsõyla acõmõzõ paylaşan tüm dost ve arkadaşlarõmõza şükranlarõmõzõ sunarõz. Ferhat BULUÇ - Zekai BULUÇ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle