02 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TEMMUZ 2008 PAZAR CUMHURİYET SAYFA HABERLER Ankara temsilcimiz, 4 günlük gözaltı süresinin ardmdan saatlerce adliyede yargıç karşısma çıkmayı bekledi Mustafa Balbayserbesttstanbul Haber Servisi - Erge- nekon soruşturması kapsamında 1 Temmuz günü sabaha karşı Anka- ra'daki evinde gözaltına ahnan ga- zetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, dün, Istanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nce serbest bırakıldı. Gözaltında dört buçuk gün kalan Balbay, savcıhktaki ifade vcr- nıe işlemi bittikten sonra, 13 saat yar- gıç karşısına çıkmayı bekledi. Mustafa Balbay, emniyette ifade vermeyeceğini açıklamasına karşın, üç gün boyunca gözaltında tutul- duktan sonra, 4 Temmuz'da Be- şiktaş'taki îstanbul Adliyesi'ne ge- tirildi. Soruşrurma savcılanndan Nihat Taşkın'a akşam saat 17.30'da ifade vermeye başlayan Balbay'a avukatları Akın Atalay, Bülent Utku ve Tora Pekin eşlik etti. Yaklaşık 9 saari bulan ifade iş- lemi, 5 Temmuz sabaha karşı saat 03.30'da sona erdi. Cumhuriyet savcısı Taşkm, Balbay'ı 'silahlı Mustafa Balbay gazeteye gelerek hasret giderdi BaykaVdan geçmiş olsun telefonu Mustafa Balbay, gazetemizin bah- çesinde basm mensuplanna açıklama yaptıktan sonra, gazetemiz yönetici ve çahşanlannın sevgi gösterileri arasında binaya girdi. Gazetemiz im- tiyaz sahibi ve başyazanmız llhan Selçuk'un odasına geçen Balbay, burada Cumhuriyet Vakfı 2. Başkanı Alev Coşkun, Genel Yayın Yönet- meni tbrahim Yıldız, gazetemiz ya- zarlan Emre Kongar, Hikmet Çe- tinkaya, Deniz Som, Hürriyet gaze- tesi yazan Yalçın Bayer ve gazete- miz çalışanlan ile sohbet etti, hasret giderdi. Balbay ile Selçuk'un diyalo- ğu sık sık esprilere sahne oldu. Sel- çuk, "tçeride bulunduğum süre içinde polislerin verdiği 400 sayfa- dan oluşan 2 kilup okudunı" diyen Balbay'a önce "Balbay kabul et, bu iş saııa yaradı, savcı senden yana çabşıyor" diye takıldı. Ancak Sel- çuk daha sonra " Ya, bu kadar nıan- tıksız bir şey olur mu?" diyerek tepkisini dile getirdi. Selçuk, Bal- bay'a "Şimdi sen köşeni ne zaman dolduracaksın" diye sordu, sonra da ekledi; "Girdim çıktım diye yaz..." Balbay, emniyette bulunduğu süre- de Serkan Bayraktutan'ın "Aııa Ben Geldim" kitabı ile Ömer Özü- yılmaz adlı polis memurunun kitabı- nı okuduğunu söyledi. Görüşme sıra- sında CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Balbay'ı telefonla aradı. Balbay, kendisine geçmiş olsun di- leklerini ileten Baykal'a teşekkür etti. tlhan Selçuk da "Kendisine teşek- kürlerimizi ilet. O da büyük ıııiica- dele verdi" diye konuştu. Balbay da Baykal'a "tlhan Abi'nin selamını canlı olarak iletiyorum" dedi. KÜPELİ POLİS ORADA • Îstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi, mevcut delil durumu, suçun vasıf ve mahiyeti, şüphelilere isnat edilen eylem ile şüpheliler arasındaki bağlantının yoğunluğu, telefon görüşme içerikleri dikkate alındığında gazetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Balbay'ın tutuklanmasma yer olmadığına karar verdi. terör örgütüne üye olmak', 'Tür- kiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı isyana tahrik etme' suçlanndan tutuklanması istemiy- le mahkemeye sevk etti. Balbay, savcıhktaki işlemi bittik- ten sonra, tam 13 saat yargıç karşı- sına çıkmayı bekledi. Dün akşam sa- at 16.50'de mahkemeye çıkanlan Balbay, saat 18.45 sıralannda yeni- den özgürlüğüne kavuştu. Îstanbul Nöbetçi 13. Ağır Ceza Mahkemesi, mevcut delil durumu, suçun vasıf ve mahiyeti, şüphelilere isnat edilen ey- lem ile şüpheliler arasındaki bağ- lantının yoğunluğu, telefon görüşme içerikleri dikkate alındığında Bal- bay'ın tutuklanmasına yer olmadı- ğına karar verdi. Balbay hakkında yurtdışma çıkış yasağı konuldu. KİTAPLARI SORULDU Bu sırada îlhan Selçuk, Balbay'a "O polisler için Fethullahçı diyor- lar doğru mu? Ashnda iyi çocuklar da... " diye sorunca Balbay şu yanıtı verdi: "Abi onlar da yakınıyor. Di- yorlar ki biz 1980'lerde, 1990'lar- da neysek 2000'lerde de oyuz. lkti- darlar gelip gidiyor, bi/.e her dö- nem şucu bucu diyorlar deyip ya- kındıîar." Gazetemiz yazan Emre Kongar da, llhan Selçuk'un gözaltına ahndığı sırada emniyetteki sorgusun- da gördüğü "uzun saçlı ve küpeli polis"e atıfta bulunarak ""Küpeli polis de orada mıydı" diye sordu. Balbay da "Küpeli ve uzun saçlı po- lis oradaydı" yanıtını verdi. Selçuk yine Balbay'a "Hiç değişmedin Bal- bay, birazcık hava bas" diye takıldı. Görüşmenin sonuna doğru espri yine llhan Selçuk'tan geldi. Selçuk, "Ha- di siz çıkın da biz Balbay ile örgü- tün yeni faaliyetlerini planlayaca- ğız" diyerek şaka yaptı. 9. Cumhurbaşkanı Süleyman De- mirel, SHP Genel Başkanı Murat Karayalçın, TBMM Başkanvekili Güldal Mumcu, eski TBMM Baş- kanı Hikmet Çetin ve Çankaya Be- lediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz da Balbay'ı telefonla arayarak geç- miş olsun dileklerini ilettiler. Balbay'a, haber yapmak, kitap yazmak için kullandığı, MÎT, Ge- nelkurmay, Içişleri Bakanlığı'na ait belgeleri niçin bulundurduğu soruldu. Bu belgelerin Ankara tcm- silciliğini yaptığı gazeteye, kendi- si adına geldiğini söyleyen Bal- bay, "Ben buralardan gelen gizli başlıklı bu belgeleri, başka amaç için değil, yazdığım kitaplarda ve yaptığım yorumlarda okuyucu- larımı aydınlatmak için kullan- dım. Benim işyerimde elde edilen gizli belgeler, bugün Ankara'da gazetecilerin en öncmli kaynağı- dır. Ankara'da gazetecilik ya- pan çoğu kişinin ev ve işyerinde arama yapılsa bu tür bclgelere rastlanacağı açıktır" diye konuş- tu. Gazetecilerin bu belgeler ken- dilerine ulaştığı için övündüklerini dile getiren Balbay, bu belgeleri, yazdığı kitaplann eleştirilmesi kar- şısında, iddialan çürütmek, söyle- diklerini belgelendinnek için sak- ladığını söyledi. Komşu ülkelerle il- gili istihbarat raporlarını Iran Ra- poru, Suriye Raporu ve lrak'la ilgili yazdığı kitapta kullandığıru anlatan Balbay, "Irak ile ilgili kitabımın Terörle Mücadele Şube Müdür- lüğü'nde okunması önerilen ki- taplar arasında sayüdığına, göz- altında bulunduğum sırada tanık oldum" dedi. Bu belgeleri 11 yıllık meslek yaşamı süresince edindiği- ni ifade eden Balbay, 'milli siyaset belgesi'nin 2006 yılında Cumhuri- yet gazetesinde manşet olduğunu, hakkında yasal bir işlem yapılma- dığını söyledi. Balbay, suç delili ola- rak el konulan belgelerin hepsini tek tek açıkladı. 'Y AZILARIM KANITTIR' Balbay bu belgelerin bazılannı ga- zetede yazı dizisi olarak yayımla- dığını, sonra da kitaplaştırdığını anlattı. Kimseyi terör örgütü faali- yetlerine ve şiddete teşvik etmiş ol- madığını, yazılannın bunun aksini içerdiğini de vurgulayan Balbay, "Demokrasi dışı hiçbir gücü onay- lamıyorum. Darbeye taraftar de- ğilim. Bunun kanıtı yazılanmdır" dedi. Avukatlan da Balbay'ın ki- taplannı, açıklamalarırun kamtı ola- rak savcıya sundular. Gazetemiz imtiyaz sahibi ve başyazanmız İlhan Selçuk'un odasına geçen Balbay, gazetemiz çalışanlan ile sohbet etti, hasret giderdi. Balbay ile Selçuk'un diyaloğu sık sık esprilere sahne oldu. Selçuk, "Balbay kabul et, bu iş sana yaradı, savcı senden yana çalışıyor" diye takıldı. Terör yaralısıyım Yıllardır Mumcu'nun köşesinde yazdığma, Kışlalı'nm oda komşusu olduğuna dikkat çeken Balbay, terör nedeniyle gözaltına almmış olmasmdan yakmdı tstanbul Haber Servisi - Erge- nekon soruştunnası kapsamında salı günü gözaltına alındıktan son- ra dün akşam saatlerinde çıkarıldı- ğı mahkemece serbest bırakılan ga- zetemiz Ankara temsilcisi Musta- fa Balbay, "Ruh halimi sorarsa- ııız bir serzeniş, herhangi bir me- saj anlamında değil ama ben Cumhuriyet'te, gazetemde Uğur Mumcu'nun köşesinde yazıyo- rum. Yıllarca, öldürülene dek Ahmet Taner Kışlah benim oda komşumdu. Her ikisi de terör saldırısı sonucu öldürüldü. Ve Uğur Mumcu bizlere, nereden ge- lirse gelsin teröre 'hayır' demesi- ni öğretti. Ben de bunu çok yaz- dım köşemde. Ama ben bir terör örgütü zanlısı olarak gözaltına alındım. Bu bağlamda terör ya- ralısıyım" dedi. 5 günlük gözaltı sürecinin ardın- dan dün serbest bırakılan Mustafa Balbay, Bcşiktaş'taki Îstanbul Ad- Adliyeden ay- nldıktan sonra Şişli'deki gaze- temiz binasına gelen Balbay ga- zete çalışanlan tarafından çi- çekler ve teza- hüı atlarla karşı- landı. Balbay, gazetemiz yazan Hikmet Çetin- kaya ile kucak- laştı. (Fotoğraf- lar: SİBEL BAH- ÇETEPE, Nl- HAN İNAL) liyesi çıkışmda gazetecilerin soru- lannı yanıtladı. "San basın karü"nı çıkararak konuşan Balbay, "Sade- ce kendim için söyleyebilirim; içeriye bu kimliğimle girdim, ga- zeteci kimliğimle girdim, gazete- ci kimliğimle çıkıyorum" dedi. Eşini, çocuklannı ve Cumhuriyet okurlannı çok özlediğini söyleyen Balbay, canınm sıkkın olmadığını belirtti. "lçeride" 400 sayfa kitap okuduğunu anlatan Balbay, "Olay- la ilgili aynntıh açıklama yapıp yanhş yönlendirmek istemiyo- lunı. Yargı makamuun, önüne ge- len her şeyi aynntıh incelemek zo- runda olduğunu gördüm. Yargı inceliyor, aynntıh olarak bakıyor ve irdeliyor. Bu konuyla ilgili ga- zete ve televizyonlarda ikiye bö- lünmüşlük var. Ben sonuç olarak hukukun üstünlüğünü ortak pay- damız olarak düşünüyorum" de- di. Balbay, gazetecinin haberin ko- nusu olmaması gercktiğini ifade ederek "Ama hayat bana son yıl- larda çok iyi davranmadı" dedi. Kendisine sorulan sorulann mes- leğiyle ilgili olduğunu ifade eden Balbay "Zaten başka bir şey yok- tu, olamazdı. Bu ülke bi/im. Baş- ka hiçbir yerde yaşamayı düşün- meyen bir gazeteciyim. Ülke dı- şında yaşamak istemiyorum" di- ye konuştu. ^IÇEKLERLE VKARŞILANDI Mustafa Balbay daha sonra gaze- temizin Şişli'deki merkez binasına geldi. Gazete çalışanlan tarafından çiçekler ve tezahüratlarla karşılanan Balbay, gazetemizin bahçesinde bir açıklama yaptı. Balbay, gazetecile- re teşekkür ederek "Tahmin edi- yorum ki siz benden daha çok yo- ruldunuz. Ben çaktrmadan sizi iz- liyordum Vatan Caddesi'nde. Ama nereden olduğunu söyleme- yeceğim. Bu kez sürekli orayı iz- lersiniz. Ama sizi ara ara izliyor- dum. Bir defa size teşekkür edi- yoruııı. Bu tür durumlarda izle- niyor olmak, yani dışanda bi/i me- rak edenler ve 'ne olup bittiğini bil- mek istiyoruz' diyenlerin varhğını hissetmek benim için önemli bir güçtü doğrusu" diye konuştu. Yar- gı sürecinin devam ettiğini anımsa- tan Balbay, kamuoyuna yanlış bilgi verilmesi ve kamuoyunun yanlış bilgilcndirilmesinden herkesin ya- kındığını, bu durumu Cumhuriyet gazetesine yönelik bombalı saldın- larda bizim dc yaşadığımızı söyle- di. Balbay, gazetemizin bahçesin- de yaptığı konuşrnada da san basın kartını çıkararak "Üzerime fazla bir şey almamıştım, cüzdan falan al- masanız iyi olur dediler zaten. Orada tutup ahşveriş merkezine gidecek halim yoktu. Bir tek şu kimliğimi aldım. Gazeteci kinıli- ğimi aldım, gazeteci olarak girdim, gazeteci olarak çıktım" dedi. MESLEK HASTALIĞI Balbay sözlerini şöyle tamamla- dı: "Eşimi, çocuklarımı, Cumhu- riyet'i, okurlanmı, dinleyenleri- mi ve izleyenlerimi çok özledim. Bu yaşadıklarım Türkiye gibi ül- kelerde gazetecinin meslek has- tahğıdır. Öğretmen varis olur, madenci akciğer hastahğına tu- tulur, gazeteciler de bu tür şey- lerle karşılaşır. Tüm olup biten- leri bu bağlamda değerlendir- dim. Şu anda serbest bırakıldım. Bundan sonraki süreci hem ga- zeteci olarak hem olayın tarafı olarak izleyeceğim." AYGÜN CEZAEVİNE KONULDU Sekiz kişi tutuklandı tstanbul Haber Servisi - Ergenekon terör örgütü so- ruşturması kapsamında 1 Temmuz'daki operasyon- da gözaltına alınan şüphelilerden Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, Ulusal Sana- yici ve Işadamlan Derneği (USIAD) Genel Sekre- teri Birol Başaran, emekli Albay Hasan Atilla Uğur'un da aralannda bulunduğu 8 kişi tutuklana- rak cczaevine gönderildi. Eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon, eski Jandarma Genel Komutanı emekli Orgencral ve Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Şener Eruygur'un gözaltı süreleri bittiği için savcıhktaki işlemleri tamamla- namadı. Ümraniye'de ele geçirilen el bombalanmn ardın- dan Haziran 2007'de başlatılan ve Îstanbul Cumhu- riyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsa- mında gözaltına alınan şüpheliler, emniyette işlem- leri bittikçe, 3 Temmuz'dan itibaren üç gün süreyle Beşiktaş'taki Îstanbul Adliyesi'ne sevk edildiler. Eski 1. Ordu Komutanı Hurşit Tolon, adliyeye en son getirilen şüpheli oldu. Savcıya ifade vermeyi beklerken tansiyonu yükseldiği için Taksim tlkyar- dım Hastanesi'ne kaldınlan Orgeneral Şener Eruy- gur, önceki geceyi hastanede gözetim altında geçir- di. Şüphelilerden Kemal Aydın ve kardeşi Neri- man Aydın da gözaltında rahatsızlandı. Cankurta- ranla Şişli Etfal Hastanesi'ne götürülen şüpheliler, bir süre sonra yeniden adliyeye getirildi. Genellikle ayn olarak ifade alan cumhuriyet savcılan Zekeri- ya Öz, Nihat Taşkın ve Mehmet Ali Pekgüzel, şüpheliler hakkındaki serbest bırakma ya da mahke meye sevk ctme karannı birlikte aldılar. Avukatla- ra, soruşturma gizliliği gerekçe göstcrilerek hazır bulunduklan ifadelerin tutanaklan da verilmedi. QÜRE BİTTİ, İŞLEMLER BİTMEDİ ADD Genel Başkanı Şener Eruygur ve Hurşit Tolon'un işlemleri yasal gözaltı süresi içerisinde tamamlanamadı. Savcılık, bu nedenle, ifade alma işlemini yanda bırakarak şüphelilcri tutuklannıalar istemiyle mahkemeye sevk etti. Savcılığın, şüpheli lcrin Ankara'dan lstanbul'a getirilişleri sırasındaki süreyi gözaltı süresinden düşmesi de yeterli olma- dı. Bir süre dosyayı inccleyen malıkeme yargıcının ifadede eksik kalan yönleri tamamlayacağı ifade edildi. ATO Başkanı Sinan Aygün, Birol Başaran, Hasan Atilla Uğur, Durmuş Ali Özoğlu, Kemal Aydın, Osman Gürbüz, tbrahim Özcan, 'silahlı terör örgütüne üye olmak', 'hükümete karşı si- hılılı isyana tahrik' suçlanndan tutuklanarak Met- ris Cezacvi'ne gönderildiler. Son operasyonun ilk gözaltısı olarak 4 Temmuz'da tutuklanan Barba- ros Hayrettin Altıntaş ile tutuklu sayısı sayısı 8'e ulaştı. Emekli Tümamiral Üker Güven, Neriman Aydm, sevk edildiklcri mahkemece tutuksuz yargı- lanmak üzcre serbest bırakıldı. Yazar Erol Müter- cimler ile Türkiye Gençlik Birliği Başkanı Adnan Türkkan ise dün sabah 06.00 sıralannda savcılık- tan serbest bırakıldılar. 'SEN YEŞİL MİSİN?' Tutuklanan, cinayet hükümlüsü Osman Gürbüz, 1992 yılında gerçekleştirilen Gazi katliamı, Susur- luk çetesi, Danıştay üyelerine yönelik saldın, Necij Hablemitoğlu cinayeti, Antalya'da üniversite öğ- rencilerine yönelik saldınlarla ilgili sorgulandı. Gürbüz'ün Abdullah Çatlı, Korkut Eken ve Yeşil olarak bilinen Mahmut Yıldırım ile bağlantısı ol- duğu üzerinde duruldu. Dosyada açıklamaları olan bir gizli tanığm, Gürbüz'ün Tansu Çiller'in Başba kan olduğu dönemde eşi Özer Çiller'in kurduğu bir ekibin başında bulunarak 200 kişiyi öldürdüğü- nü söylediği ileri sürüldü. Yeşil olup olmadığının sorulnıası üzerine Gürbüz, Yeşil ile 1994'te, Anka- ra'da kalabalık bir yerde karşılaştığını söyledi. Ken disini Yeşil olarak tanıtmadığını ifade eden Gürbüz "Yeşil'i de Çatlı'yı da tanımıyorum" dedi. SORU5TURMADA SON DURUM 56 kişi cezaevinde tstanbul Cuınhuriyet Başsavcılığı 'nın yürüttüğü Er- genekon soruşturmasmın 5. büyük gözaltı operas- yonu 1 Temmuz Salı günü sabaha karşı Îstanbul, Ankara, Antalya ve Erzurum'da toplam 21 kişinin gözaltına alınmasıyla başladı. Operasyondaki son durum şöyle: Emekli Orgeneral Hurşit Tolon, emekli Orgeneral Şener Erguygur tutuklanmala- n istemiyle mahkemeye sevk edildi. Tutuklananlar: Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, emekli Albay Hasan Atilla Uğur, Ibrahim Öz- can ve eski ADD Kadıköy Şube Başkanı Birol Başaran, Barbaros Hayrettin Altıntaş, Osman Gürbüz, Kemal Aydın, Durmuş Ali Özoğlu. Savcılık tarafından serbest bırakılanlar: Yazar Erol Mütercimler, Türkiye Gençlik Bir- liği (TGB) Genel Yönetim Kurulu üyesi ve eski Genel Başkanı Adnan Türkkan. Mahkeme tarafından serbest bırakılanlar: Gazetemiz Ankara temsilcisi Mustafa Balbay, emekli Tümgeneral tlker Güven, Halka ve Olay- lara Tercüman Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Ufuk Büyükçelebi, tşçi Partisi Öncü Gençlik Ge- nel Başkan Yardımcısı Tunç Akkoç, işadamı Si- yami Yalçın, Neriman Aydın, Toplumsal Haber sitesi yazan Hamza Demir, TRT Erzurum muha- biri Muhammet Murat Avar, Prof. Dr. Ercü- ment Ovalı. Bu kişilere haklannda dava açılana ya da takipsizlik karan verilene kadar yurtdışma çıkış yasağı getirildi. Son tutuklamalarla ceza- evinde bulunanlarm sayısı 56'ya yükseldi. I
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle